GÜNDEM - 06 Haziran 2024 Perşembe 10:11

İzmir’de ticaretin kalbinin attığı sokak: Tarihi Havra Sokağı

A
A
A
İzmir’de ticaretin kalbinin attığı sokak: Tarihi Havra Sokağı

Geçmiş yıllarda Yahudilerin yaşadığı, birçok Sinagog veya bir başka ifadeyle Havra’nın bulunduğu ibadethanelerden ismini alan İzmir Konak’taki tarihi Havra Sokağı, evlerin iş yerlerine dönüşmesinden bu yana kentin en önemli ticaret merkezlerinden birisi haline geldi. Tarihi Havra Sokağı’nda, hafta içi ve hafta sonu canlılıkta, kalabalıkta hiç bitmiyor.


Geçmişte Yahudilerin yaşadığı, Sinagog veya Havra olarak adlandırılan ibadethanelerden ismini alan tarihi Havra Sokağı, İzmir’de ticaretin kalbinin attığı en önemli noktalardan biri haline geldi. Zamanla Yahudilerden kalan evlerin iş yerlerine dönüşmesiyle kentin simgesi haline gelen bu sokak, her gün onlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor.


Konak’ta bulunan ve İkiçeşmelik ile Kemeraltı’nı birbirine bağlayan Havra Sokağı’nda, 7 gün boyunca canlılık ve hareketlilik hiç bitmiyor. Onlarca iş yerinin bulunduğu tarihi sokakta; balıkçılar, peynirciler, manavlar, kasaplar, tatlıcılar ve daha bir çok sektörden esnaf yer alıyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren ticaretin kalbinin attığı Havra Sokağı, sadece hafta içi değil hafta sonunda da dolup taşıyor.


"Osmanlı Devleti’nden bu yana burası Havra Sokağı"


Baba mesleği olan tenekecilik işini yaklaşık 60 yıldır Havra Sokağı’nda sürdürdüğünü ifade eden 68 yaşındaki teneke ustası Sakıp Taş, “Osmanlı Devleti’nden bu yana burası Havra Sokağı. 50-60 sene evvel burada muhtelif esnaflar vardı. Ekseriyetle benim mesleğim olan tenekecilik mesleği vardı burada. Gelenler; Mezarlıkbaşı, Havra Sokağı diye gezerler. Mahalle olaraktan da Güzelyurt Mahallesi olarak geçiyor. Osmanlı’nın zamanından bu yana burada 9 tane Havra var. Balıkçılar, tavukçular, manavlar her sabah hale gidip taze taze ürünler getirirler buraya. Vatandaşlarımız da ucuz diye gelip buradan alışveriş yaparlar” diye konuştu.


"Burada gördüğünüz iş yerlerinin hepsi evdi, zamanla dükkana döndü"


Babasından kalan tezgahı işleten ve 1980 yılından bu yana tarihi Havra Sokağı’nda esnaflık yapan İzzet Yedikardeş, çocukluğunun sokakta geçtiğini söyledi. Geçmişte zamanla Yahudilerin kaldığı evlerin iş yerlerine döndüğünü ifade eden Yedikardeş, “Çocukluğum burada geçti, 10 yaşından bu yana buradayız. Daha önce manavdım, 15-20 senedir ise balıkçılık yapıyorum. Buranın özelliği Sinagogların burada olması. Eskiden Yahudilerin yerleşim yeri burasıydı. Burada gördüğünüz iş yerlerinin hepsi evdi. Zamanla dükkana döndü bunlar. Çocukluğumdan hatırlıyorum, burada iki tane Yahudi kalıyordu, onlarda öldükten sonra evleri dükkana döndü. Pazar günü de dahil 7 gün açık burası. O yüzden ticaret yoğunluğu var burada” dedi.


“Yıllardır bu sokakta ticaret yoğun şekilde işliyor”


7 yıldır balıkçı esnafı olarak Havra Sokağı’nda dükkan işlettiğini ifade eden Kenan Peker (34) de, “Büyüklerimizden duyduğuma göre burası İzmir genelinde en hızlı sokakmış. Yıllardır bu sokakta ticaret yoğun şekilde işliyor. İnsanlar Foça’dan, Çeşme’den gelip buradan balık alıyor. Foça, Çeşme denildiği zaman buralar balığın en yoğun olduğu yer olarak aklımıza gelir; ama kalite ve daha hesaplı olduğun için insanlar genelde burayı tercih ediyorlar. Canlı bir sokak, biz de burada ekmeğimizi yiyebiliyoruz şuanda” ifadelerini kullandı.


Yaklaşık 60-70 senedir Havra Sokağı’nda alışveriş yaptığını söyleyen 85 yaşındaki Hüseyin Yılmaz ise “15 yaşından beri alışveriş yaparım buradan. Balık almaya buraya gelirim. Bu sokak tarihidir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.