SPOR - 26 Eylül 2023 Salı 10:01

Milli okçu Yasemin Ecem Anagöz, olimpiyatlar için ara verince men şoku yaşadı

A
A
A

Türkiye Okçuluk Federasyonu ve Teknik Kurulu'nun almış olduğu yeni karar sonrası milli takım kariyerini sonlandırmak zorunda kalan Yasemin Ecem Anagöz, “Neden böyle bir karar alındığı hakkında hiçbir fikrim yok, kimse benimle iletişim kurmadı” dedi.

Türkiye’yi uluslararası seviyede birçok kez temsil eden ve sayısız başarıya imza atan Göztepe Spor Kulübü'nün milli okçusu Yasemin Ecem Anagöz, Türkiye Okçuluk Federasyonu (TOF) ve Teknik Kurulu’nun almış olduğu yeni karar sonrasında milli takım kariyerini sonlandırmak zorunda kaldı. Bu karardan haberinin olmadığını dile getiren milli okçu Anagöz, “Turnuvalar ve yarışmalar derken yıllardır yoğun bir tempo geçiriyorduk. Ben de mental anlamda yorulduğum ve olimpiyatlara daha iyi hazırlanmak için 1 yıl gibi bir süre izin istedim. Federasyonumuz da bunu olumlu karşıladı ve beni destekledi. Bu olaydan kısa bir süre sonra milli takıma katılmayan sporcuların bundan sonra da katılamayacağını ifade ettikleri bir kuralı hayata geçirdiler” şeklinde konuştu.

“Dinlenmeye ihtiyacım vardı”

2013 yılından beri uluslararası düzeyde birçok başarıya imza atıp ve madalyalar kazandığını dile getiren Yasemin Ecem Anagöz, “Yarıştığım iki olimpiyatta da Türk kadınının gücünü bütün dünyaya temsil etmiş bir sporcu olarak, geçtiğimiz sezon kendimi gerçekten çok yıpranmış ve tükenmiş hissettiğimi Türkiye Okçuluk Federasyonu’na dile getirdim. Yani bu yaşadığım mental blokları nasıl ifade ederim bilmiyorum ama biz sporcuların uzun süre üst düzey performans gösterdikten sonra zaten yaşadığı bir durum bu. Dünyanın birçok yerinde bunun örneği var. Ben de gerçekten kendimi çok kapana kısılmış ve nefes alma ihtiyacı duyduğumu dile getirdim.

Daha sonrasında bunu federasyonumuzla görüştükten sonra bir izin dilekçesi verdim. ‘Bu sene milli takımdan izin istiyorum’ diye. Beni bu süreçte desteklediler ve bir eksiğimin oluşması durumunda yardım edeceklerini söylediler. Çok az bir süre geçtikten sonra beni milli takıma almamak adına bir karar aldılar ve ‘Milli takıma herhangi bir sebeple katılmayan sporcular, bundan sonra da katılamayacaktır’ şeklinde bir kural açıklandı” ifadelerini kullandı.

“Benimle iletişime geçilmedi”

Bu kuralın doğrudan kendisi için alındığını da aktaramilli okçu Anagöz, “Biz yetkililere ulaşmaya çalıştık. Bunun sebebini öğrenmek isteyen babama ise ‘Yasemin bizim gündemimizde olan bir konu değil’ açıklaması yapıldı. Benimle kişisel olarak iletişime geçilmeden böyle bir karar alındı ve bana hiçbir şey söylenmedi. 25 yaşındayım, kendi hayatımı da kurmam gerekiyor ve beni sürekli beklettiler. En sonunda; ‘Kamuoyuyla birlikte öğrenirsin’ dediler ve ikinci seferde de bu kuralı yayınladılar. Şu anda böyle bir süreç içerisindeyim, kendi hesabımda bu konuyla alakalı bir yazı paylaştım ve sonra çok sayıda sporcu bana ulaştı. Sadece okçuluk branşından da değil. Hepsinin bana ortak şikayeti oldu. ‘Ben de spor hayatımı bu tip şeylerden dolayı bitirmek, bırakmak zorunda kaldım’ şeklinde. Bilmiyorum, belki kendilerini güçlü hissetmedikleri için bir ses çıkarma şansları olmamış. Çoğu sporcu; ‘Lütfen bu konuda mücadele et, bizim de sesimiz ol’ dediler. Bu gibi yaşanan olayları artık konuşmamız gerekiyor” diye konuştu.

“Tarihte böyle bir kural yok”

Bu durumu sadece kendisinin yaşamadığını da vurgulayan Yasemin Ecem Anagöz, “Sadece okçuluk sporunda da belki yaşanmıyor. Bu birçok branşta yaşanan bir şey ve artık bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Bu kural, ben dilekçemi verdikten daha sonra alınan bir karar. Tarihte buna benzer alınan bir kural bulunmuyor. Böyle bir şey olduğunu bilsem, ben de böyle bir karar vermezdim veya derdim ki evet, ben ruh sağlığım adına böyle bir karar veririm. Onu o zaman düşünürdüm ama ben 1 sene boyunca hem kendime maddi yatırım yaptım hem manevi olarak sürekli kendimi motive tuttum.

Bu durum spor hayatında gerçekten çok zor bir şey. Ben 1 sene boyunca gece gündüz bu salonda uyuyakaldım yorgunluktan. Olimpiyatlara hazırlanıyorum, takımıma daha güçlü döneceğim diye. Çünkü ben ayrılmadan önce söz verdim onlara, fiziksel ve mental olarak hazır döneceğim. Burada çok çalıştım, tam gücüm yerine geldi. Tam puanlarım yükselmeye başladı ve gerçekten artık dünyada tekrar madalya alabilecek pozisyonda bir performans göstermeye başladığımda bu karar açıklandı” değerlendirmesinde bulundu.

Alınan kararı anlamakta güçlük çektiğini yineleyen milli sporcu, “Eğer bilseydim ben karar verdikten sonra böyle bir kural alınacağını, böyle bir şeye zaten kalkışmazdım. İnsan anlamakta güçlük çekiyor. Neden bana böyle bir kural yapıldı? Hatta özel bir nedeni var mı diye soruyorlar. Özel bir nedeni gerçekten yok. Herhangi bir disiplinsiz bir davranışım zaten olmadı. Milli takıma veya bayrağa aykırı hiçbir davranışım olmadı. Resmi herhangi bir disiplin cezam zaten yok.

Onun dışında 2019 yılında hem saha içi hem saha dışı performansımdan dolayı Dünya Okçuluk Federasyonu tarafından dünyanın en iyi sporcusu seçildim. Daha sonra Akdeniz Oyunları Sporcu Komitesine ve Avrupa Oyunları Athletes Liaison’a seçildim. Yani ben saha içindeki başarılarımın dışında da zaten saha dışında da insanlar tarafından takdir gören ve onaylanan bir sporcu oldum. Aynı şekilde federasyon tarafından da takdir dilen bir sporcuydum. Çünkü buralara benim ismimi onlar verdiler. Beni aday gösterdiler ve hep birlikte kazandık. Yani benimle alakalı olumsuz bir düşünceleri yokken daha sonra böyle bir düşünce nasıl oluştu bir fikrim yok” cümlelerine yer verdi.

Hasan İnce - Sinan Yeniçeri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Doğu Ekspresi Erzurum’da mola verdi Son yıllarda oldukça fazla ilgi gören ve biletleri aylar öncesinden tükenen Turistlik Doğu Ekspresi, bu yılki ilk kış seferinin Erzurum durağında dört saatlik mola verdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı TCDD Taşımacılık AŞ Genel Müdürlüğü Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 dönemi ilk seferine başladı. Ankara Tren Garı’ndan bu sezonun ilk seferine başlayan Turistik Doğu Ekspresi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katıldığı törenle uğurlanmıştı. Turistik Doğu Ekspresi bölge turizmine ve ekonomisine önemli katkılar sağlıyor ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğu belirtiliyor. Erzurum’da dört saatlik mola Her yıl yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında tren; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar veriliyor. Yaklaşık 1.360 kilometrelik güzergahta, duraklamalar dâhil yaklaşık 33 saat süren bu özel yolculuk boyunca misafirler; karla kaplı dağlar, derin vadiler ve tarihi yapılar eşliğinde unutulmaz manzaralara tanıklık ediyor. Bu yılın ilk seferi olması nedeniyle Erzurum Garı’nda bir karşılama programı yapıldı. Trenden inen yolculara karanfil verildi, Erzurum Halk Oyunları ekibi gösteri yaptı, yolculara ayran aşı çorbası, kadayıf dolması, kahve ve çay ikramı yapıldı. Tren Erzurum Garı molasının ardından seferini tamamlamak üzere son durağı olan Kars yönüne doğru hareket etti. Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Yer, Turistik Doğu Ekspresi yolcularını Erzurum’da en iyi şekilde misafir etmek için çaba harcadıklarını söyledi. Gençlere çekilişle Doğu Ekspresi turu 8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunuyor. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatma imkanı sağlanacak. Doğu Ekspresi; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı veriyor. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriliyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrenciler de bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediliyor.
Ordu HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: "Terörsüz Türkiye süreci yeni ve çok daha avantajlı bir süreç" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, ‘Terörsüz Türkiye’ projesini desteklediklerini belirterek, sürecin geçmişe kıyasla daha avantajlı olduğunu söyledi. Arslan, özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) süreçte üstlendiği rolün, Türkiye açısından son derece kıymetli olduğunu vurguladı. Genel Başkan Mahmut Arslan, Ordu’da bir otelde düzenlenen programda, ‘Terörsüz Türkiye’ projesine dair açıklamalarda bulundu. Terörsüz Türkiye projesinin ülke gündeminin önemli başlıklarından biri olduğunu ifade eden Arslan, "Bu süreç hepimizi hem heyecanlandıran hem de zaman zaman endişeye ve tereddüde düşüren bir süreçtir. Ancak mevcut tabloya baktığımızda, bu sürecin geçmişe göre çok daha avantajlı olduğunu görüyoruz" dedi. "Çözüm süreci provokasyonlarla yarım kaldı" HAK-İŞ’in 2013 yılında başlatılan çözüm sürecinde aktif rol aldığını hatırlatan Arslan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyarak yola çıkılan çözüm süreci maalesef provokasyonlar nedeniyle yarım kaldı. Amerika ve Batı’nın müdahaleleri, PKK ve uzantılarının bu oyunlara gelmesi süreci akamete uğrattı" diye konuştu. "Bölge halkı terörden en çok zarar gören kesim" Çözüm sürecinde ‘akil insanlar’ heyeti kapsamında Doğu Anadolu Bölgesi’nde görev aldıklarını dile getiren Arslan, "Üç ay boyunca bölge halkıyla birebir çalıştık. O dönem de gördük ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımız terörden en çok zarar gören kesim oldu. Terör örgütünün baskısı nedeniyle insanlar özgürce yaşayamadı, bu da ülkemize büyük kayıplar yaşattı" ifadelerini kullandı. "MHP’nin bugünkü rolü sürecin başarısı açısından kıymetli" Mevcut sürecin en önemli avantajlarından birinin siyasi tablo olduğunu belirten Arslan, "Özellikle geçmişte çözüm sürecine itiraz eden ve bugün bu sürecin başlatıcıları arasında yer alan Milliyetçi Hareket Partisi’nin rolünün farklı bir noktada olması, Türkiye açısından son derece kıymetlidir. Bu durum sürecin başarıya ulaşması için önemli bir fırsattır" dedi. "TBMM’nin inisiyatif alması önemli bir kazanım" Arslan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) süreçte aktif rol üstlenmesini de önemli bir avantaj olarak değerlendirerek, "O günlerde en çok yapılan eleştiri, Meclis’in devre dışı bırakılmasıydı. Bugün ise TBMM’nin terörsüz Türkiye konusunda inisiyatif alması çok önemli bir kazanımdır. Neredeyse bir siyasi parti hariç, tüm partilerin komisyonda yer alması son derece değerlidir" şeklinde konuştu. "Bu fırsatı kaçırmamalıyız" Komisyona katılmayan siyasi partilerin endişelerinin de saygıyla karşılanması gerektiğini belirten Arslan, "Katılmayan partilerin Türkiye için endişe duyması ve görüşlerini dile getirmesi de kıymetlidir. Esas olan, komisyondaki yapının büyük çoğunluğunun bu süreci desteklemesidir. Bence buradan bu fırsatı kaçırmamamız gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Bakan Yerlikaya: "Kabine dönemimizde 58 farklı ülkeden kırmızı bültenle aranan 588 suçlu Türkiye’ye getirildi" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, ‘’Kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir. Tiflis ziyaretimden sonra ise Gürcistan’dan ülkemize 54 şahsın teslimi gerçekleşmiştir. Bu sayılar, Gürcistan’la olan stratejik ortaklığımızın, suç ve suçluyla olan mücadeledeki kararlılığımızın en güçlü göstergesidir. Bugüne kadar suç ve suçluya sınırlarımız içerisinde nasıl alan bırakmadıysak, sınırı aşan suçlulara da asla nefes aldırmayacağız’’ dedi.İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Beşiktaş’ta bulunan Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Gürcistanlı mevkidaşı Gela Geladze ile bir araya geldi. Programa ayrıca iki ülkeden temsilciler ve bazı davetliler katıldı. Toplantıda iki ülke arası ilişkiler ve bölgesel gelişmeler ele alındı. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Gürcistan’la komşu olmanın ötesinde tarihi, kültürel ve stratejik ortaklık konusuna önem verdiklerini belirtti. Bakan Yerlikaya, Gürcistan’ın da yine aynı iradeyi ve samimi duruşu sergilediğine dikkat çekti.Gürcistanlı mevkidaşının iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunduğunu belirten Bakan Yerlikaya, ’’Bilhassa geçtiğimiz ay, askeri kargo uçağımızın Gürcistan topraklarında yaşadığı elim kazanın ardından Bakan, kaza mahalline arama-kurtarma ekiplerini süratle sevk etmiştir. Ayrıca kendisi, bizzat orada bulunarak süreci yönetmiş ve eş zamanlı olarak bizleri bilgilendirmiştir. Sayın Geladze ve tüm Gürcistan makamlarına da bu zor zamanda gösterdikleri samimi ve dostane yaklaşım için tekrardan şahsım ve milletimiz adına şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle, şehitlerimize bir kez daha Yüce Allah’tan rahmet diliyorum’’ ifadelerini kullandı.‘’Türkiye Interpol, Europol ve dost ülkelerin emniyet birimleriyle birlikte çalışan dünyadaki en etkin ülkelerden biridir’’Konuşmasına geçtiğimiz eylül ayında Tiflis’e yaptığı ziyaretle devam eden Bakan Yerlikaya, ‘’Bugün yaptığımız toplantılarda, ülkelerimizin huzur ve güvenliğini tehdit her türlü suç ve suçluyla mücadele ana gündem maddemizdi. Biliyoruz ki, sınır aşan suçlarla mücadele ancak sınır aşan bir iş birliği iradesiyle nihai sonuca ulaşabilir. Bu doğrultuda, bütçe görüşmelerinde ifade ettiğim gibi Türkiye Interpol, Europol ve dost ülkelerin emniyet birimleriyle birlikte çalışan dünyadaki en etkin ülkelerden biridir. Kabine dönemimizde 58 farklı ülkeden kırmızı bültenle aranan 588 suçlunun Türkiye’ye getirilmesi bunun en somut örneğidir. Gürcistan da bu iş birliğimizin en verimli seyrettiği dost ülkelerdendir’’ dedi.‘’Kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir’’Gürcistanlı makamlarla, suç ve suçluları yakalamaya yönelik yapılan ortak çalışmaların önemine değinen Bakan Yerlikaya, ’’Nitekim, kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir. Tiflis ziyaretimden sonra ise Gürcistan’dan ülkemize 54 şahsın teslimi gerçekleşmiştir. Bu sayılar, Gürcistan’la olan stratejik otaklığımızın, suç ve suçluyla olan mücadeledeki kararlılığımızın en güçlü göstergesidir. Bugüne kadar suç ve suçluya sınırlarımız içerisinde nasıl alan bırakmadıysak, sınırı aşan suçlulara da asla nefes aldırmayacağız. Er ya da geç; tıpkı diğer suçlularda olduğu gibi hepsini yakalayıp, adalete teslim edeceğiz. Bugün kıymetli dostum Geladze ile suçla mücadelede ve suçluların iadesi noktasında ortak irademizi daha da güçlendirerek yolumuza devam edeceğimizi ifade etmek isterim‘’ diye konuştu.