SAĞLIK - 29 Aralık 2024 Pazar 10:16

Teknoloji, yeni psikolojik sorunlar ortaya çıkarıyor

A
A
A
Teknoloji, yeni psikolojik sorunlar ortaya çıkarıyor

Teknolojinin gelişmesi ve günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesi, insan psikolojisi üzerinde farklı etkiler oluşturdu. Teknolojinin aşırı ve işlevsiz kullanımı, kişilerde olumsuzluk doğuran yeni psikolojik durumları ortaya çıkardı. Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Oya Mortan Sevi, Nomofobi, Netlessfobi, Siberkondri gibi kavramları anlatarak bu durumları önlemek için önerilerde bulundu.


Hayatın önemli bir parçası haline gelen dijital dünya, bir yandan kolaylık sağlarken diğer yandan da teknoloji kaynaklı bazı psikolojik sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Nomofobi, Netlessfobi, Siberkondri, Hikikomori gibi kavramlara dikkat çeken Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Oya Mortan Sevi, bu sorunlardan etkilenmemek için neler yapılabileceğini anlattı.



“Bireyler yalnızlaşıyor ve toplumdan kopuyor”


Özellikle akıllı telefonların kişilerin internete doğrudan ve her istediğinde ulaşmasını kolaylaştırarak internet kullanım sıklığı ile süresini de artırdığını ve bunun da yeni sorunlar ortaya çıkardığını söyleyen Doç. Dr. Sevi, “Nomofobi (nomophobia) akıllı cihazdan yoksun kalma korkusu, Netlessfobi (being netless phobia) internetsiz kalma korkusu, FoMO (fear of missing out) ise gelişmeleri kaçırma korkusu anlamına geliyor. Teknolojinin işlevsiz kullanımının sağlıkla ilgili endişeleri de tetikleyici ve sürdürücü bir işlevi var. Örneğin Siberkondri, kişinin internet ortamında sağlıkla ilgili bilgi aramaya veya bilgiye ulaşmaya çok fazla zaman harcaması durumudur. Hikikomori, ’içeri çekilme, hapsedilmiş olma’ anlamına gelen Japonca bir kelimedir. Geçmişte Hikikomoriler, yalnızlığı seven, modern çağın keşişleri olarak tarif edilmiş. Günümüzde ise ’Hikikomori’, bireylerin toplumsal yaşamdan çekilmeleri ve sıklıkla aşırı seviyelerde kendilerini izole etmeleri durumunu tarif eder. Yani yalnızlık ve izolasyonu bir yaşam biçimi haline getirmişlerdir. Gerçek dünyadan kopma eğilimi ile bireyin internet ve sosyal medyayı aşırı kullanımı arasında bir ilişkiden söz etmek mümkün. Bu durum, bugün teknoloji ile ilgili psikolojik sorunların zaman zaman nedeni, diğer yandan da olumsuz bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü birey giderek daha da yalnızlaşıyor, kendini yalıttığı, toplumdan koptuğu bir döngünün içinde hapsoluyor” dedi.


JOMO (joy of missing out) kavramının ise diğerlerinden farklı olarak pozitif bir anlama geldiğini anlatan Doç. Dr. Sevi, “Bu kavram, internet ve sosyal medya olmadan geçirilen zamandan keyif alma, gelişmeleri kaçırmaktan rahatsız olmama durumunu tarif eder. JOMO, tüm bu teknoloji kaynaklı patolojilere bir çözüm olarak önerilmektedir” diye konuştu.



“Beyin sanal iletişimde ödül peşine düşüyor”


Dijital dünyanın bireyleri psikolojik olarak nasıl içine çektiğinden bahseden Doç. Dr. Sevi, şunları söyledi:


“Bir uyaran yüksek düzeyde haz oluşturuyor veya mevcut gerginlik ya da sıkıntılı durumdan kurtulmaya yardımcı oluyorsa bu uyarana yönelik davranışın tekrar edilme ihtimali artıyor. Bu davranışın ortaya çıkması engellendiğinde ortaya çıkan huzursuzluk ve gerginlik de bu davranışın sürdürülmesine aracılık edebiliyor. Bu problemli davranışları etkileyen yüksek stres ve kaygı düzeyi, düşük baş etme gücü, yenilik ve haz arayışı gibi önemli risk faktörleri olabiliyor. Bu durumun sosyal medya aracılığıyla kendine bir statü sağlamak, onay ve beğenilme ihtiyacını karşılamak gibi işlevleri de var. Yani sanal iletişimin kendisi bir ödül niteliğinde olup beyin bu ödüle daha sık ulaşmanın peşine düşüyor. Bu uğraşlar yoğun bir zihin meşguliyeti oluşturuyor, birey giderek daha fazla zamanını bu uğraşlarla geçirip gitgide daha fazla çaba ve hatta para harcayabiliyor, tüm bunlar da işlevselliğini etkiliyor” açıklamalarına yer verdi.



“Yalnız, utangaç ve yaşam tatmini düşük bireylerin internet kullanımı daha fazla”


10 yıl önce Klinik Psikolog Larissa Varol Afo ile birlikte yürüttüğü, problematik internet kullanımı ile bazı psikolojik değişkenler arasındaki ilişkileri inceleyen araştırmasından örnekler veren Doç. Dr. Sevi, “Bu araştırmada, literatürdeki farklı araştırmalarla da paralel olarak yalnızlık ve utangaçlık hissi yüksek, sosyal destek algısı ve yaşam tatmini düşük olan bireylerin problematik internet kullanımı düzeyinin daha yüksek olduğunu ve tüm bu değişkenlerin birlikte problematik internet kullanımını anlamlı bir biçimde açıklayabildiğini bulmuştuk. Bu değişkenlerin o gün olduğu gibi günümüzün teknoloji kaynaklı bu sorunlarını açıklamakta bize günümüzde de yardımcı olabileceğini düşünüyorum” şeklinde vurguladı.



“Teknoloji işimize yaradığı kadar hayatımızda var olmalı”


Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Oya Mortan Sevi önerilerde bulunarak, “Teknolojiyi, akıllı telefonları ve sosyal medyayı kendimizi, çocuklarımızı, gençlerimizi yatıştırmanın ve oyalamanın bir aracı olarak kullandığımıza da inanıyorum. Olumsuz duygulardan uzaklaşmak ya da boş zamanımızı doldurmak için her seferinde internete, sosyal medyaya başvurmak yerine başka çözümler bulabiliriz. Hem birey hem de toplum nezdinde zor duygularla kalabilme gücümüzü artırmak, enerjimizi daha işlevsel kaynaklara örneğin üretmeye yönlendirmek, kitap okumak, müzik dinlemek, spor yapmak, birbirimizle göz teması kurarak ve can kulağıyla dinleyerek doğrudan iletişim kurmak, bir yandan teknoloji ile aramıza sağlıklı sınırlar oluşturarak sosyal dünyanın daha sıklıkla bir parçası olabilmek bu çözümlerden birkaçı. Çocuklar ödül ve keyif duygularını ekran ile değil, sanat ve spor aracılığıyla yaşamalılar. İzole ve sanal dünyaya sıkışmış bir toplum olmaktan çıkmalıyız. Teknoloji işimize yaradığı kadar hayatımızda var olmalı, boşluğunu dolduramadığımız ve mahrum kaldığımızda bizi mutsuz kılan bir yaşam biçimi haline gelmemeli. İnsan doğası gereği sosyal bir varlıktır. Düşünsel, duygusal, fiziksel ve davranışsal açıdan sağlığımızı koruyabilmenin başka bir yolu yok” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da geniş çaplı asayiş uygulaması Bursa’da polis ekiplerince gerçekleştirilen asayiş ve kumar uygulamalarında 1 aranan şahıs yakalanırken, kumar oynatılan iş yerine adli işlem yapıldı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde geniş çaplı asayiş uygulaması gerçekleştirildi. Yapılan sabit asayiş uygulamasında 182 araç kontrol edilirken, 254 şahsın sorgulaması yapıldı. Uygulamada 1 aranan şahıs yakalandı. Osmangazi ilçesi Emek bölgesinde 5 ayrı noktada yapılan sabit asayiş uygulamasında ise 78 araç kontrol edilirken, 214 şahıs sorgulandı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde yapılan kumar uygulamasında 10 iş yeri denetlendi. Denetimlerde 1 iş yerinde kumar oynandığı tespit edilerek iş yeri sorumlusu hakkında "Kumar Oynamak İçin Yer ve İmkan Sağlamak" suçundan adli işlem yapıldı. Kumar oynayan şahıslara idari yaptırım uygulandı. Ayrıca 1 iş yerinde 4207 Sayılı Kanuna muhalefet, 2 iş yerinin ruhsatsız olduğu tespit edildi. Ruhsatsız iş yerlerinden biri zabıta ekiplerince mühürlendi. Uygulamada 225 şahsın UYAP sorgulaması yapıldı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi ilçesinde yapılan umuma açık iş yeri uygulamasında ise 149 şahsın sorgulaması yapılırken, denetlenen 5 iş yerinden 2’sinde çalışan toplam 3 şahsın SGK kaydının olmadığı tespit edildi. Polis ekiplerinin kent genelindeki asayiş uygulamalarının kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.
Mersin Okul müdürünü vuran öğrenci ile babası tutuklandı Mersin’in Anamur ilçesinde okul müdürünü vuran 12 yaşındaki öğrenci ile azmettirme suçundan gözaltına alınan babası çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. Olay, dün sabah saat: 08.30 sıralarında ilçeye bağlı Çarıklar Mahallesi’ndeki Çarıklar Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu’nun bahçesinde meydana geldi. İddiaya göre, M.K. (12), okulun önünde oturan okul müdürü Ender Kara’ya (39) doğru hızla gelerek tüfekle ateş etti. Haber verilmesi üzerine bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Kara, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Jandarma ekipleri ise çocuğu okulda gözaltına aldı. Olayda kullanılan ruhsatsız tüfeğe el konulurken baba Y.K. de (55) Anamur Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltına alındı. Baba ve oğlunun savcılıkta ifadesi alınmasının ardından tasarlayarak, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs ve azmettirme suçlarından nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Şüpheli baba azmettirme, oğlu ise öldürmeye teşebbüs suçlarından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Valilik olayla ilgili açıklama yapmıştı Mersin Valiliği olayla ilgili yaptığı açıklamada; "İlimiz Anamur İlçesi Çarıklar Mahallesinde bulunan Çarıklar Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulunda, 22.12.2025 günü saat: 08.30 sıralarında M.K. isimli öğrenci, okul bahçesinde, Okul Müdürü E.K.’yı tüfek ile karın bölgesinden yaralamıştır. Yaralanan Okul Müdürü E.K. derhal hastaneye kaldırılmış olup, tedavisi devam etmektedir. Olayı gerçekleştiren öğrenci gözaltına alınmış, konuya ilişkin adli ve idari tahkikat başlatılmıştır" denilmişti. Öteyandan Mersin’deki bir hastaneye sevk edilen okul müdürünün tedavisinin yoğun bakım servisinde sürdüğü bildirildi.