SPOR - 17 Mart 2025 Pazartesi 11:22

Türk boksör Emircan Gülşen, kemer maçına hazırlanıyor

A
A
A
Türk boksör Emircan Gülşen, kemer maçına hazırlanıyor

İzmirli boksör Emircan Gülşen, Ukrayna’da 5 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirilecek Bare Knuckle (Çıplak el boks) organizasyonunda Andrii Zakharchenko’yu mağlup etmesi durumunda kemer maçına çıkmaya hak kazanacak.


Son dönemlerde dünyada ve Türkiye’de popülaritesi artan Bare Knuckle (Çıplak el boks), yoğun ilgi görmeye devam ediyor. Ülkemizi bu alanda yurt dışında temsil eden isim ise İzmirli boksör Emircan Gülşen (23) oldu. Geçtiğimiz günlerde Ukrayna’da Klan Fighting organizasyonu tarafından düzenlenen etkinlikte ringe çıkan Gülşen, tecrübeli rakibi Vitya Maori’yi ikinci raundda teknik nakavtla yenerek galibiyet elde etti. Böylece kemer hedefine hızlı bir yürüyüş gerçekleştiren İzmirli sporcu, yine Ukrayna’da 5 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirilecek Bare Knuckle musabakasında Ukraynalı rakibi Andrii Zakharchenko’yu mağlup etmesi durumunda kemer maçına çıkmaya hak kazanacak.



"Kemer maçına çıkmaya hak kazanacağım"


İlk maçına Ukrayna’nın Kiev kentinde çıktığını hatırlatan Emircan Gülşen, "Ukrayna’nın profesyonel ve başarılı bir sporcusuyla karşılaştım. Onu ikinci raundda nakavt ettim. Şimdi ikinci maçıma gideceğim, 5 Nisan’da yine Ukrayna’nın Kiev kentinde Kiev’in en büyük stadyumunda mücadele edeceğim. Yine Ukraynalı rakibim var. Eğer bu maçı alırsam bu maçtan sonra kemer maçı çıkmaya hak kazanacağım" dedi.



"Çıplak el boks Türkiye’de yok"


Çıplak el boksun Türkiye’de olmadığını söyleyen Gülşen, "Dünyada yeni trend olmaya başlayan bir spor dalı, bu alanda ülkemi bayrağımı temsil etmek istiyorum. Birkaç organizasyondan da teklifi aldık, oralarda da dövüşeceğiz. İlk hedefim Ukrayna’da çıkacağım maçı kazanmak. Ondan sonra ilk kemeri alan Türk olmak istiyorum. Hedefim bu yönde" diye konuştu.



"Ülkeme karşı üzerimde sorumluluk var"


Türk milletine karşı üzerinde bir sorumluğunun olduğunu ifade eden Gülşen, "Oraya gittiğim zaman mesela üzerimde bir sorumluluk olduğunun farkındayım. Çünkü ülkem bana bağlı orada dövüşürken isim olarak değil ama seni ülkenle tanıyorlar. Orada bir Türk olmak gerçekten bir de orada tek başıma olmak bana inanılmaz bir sorumluluk veriyor ama bunun üstesinden gelebileceğime inanıyorum. İlk maçta da geldim bunda da geleceğim. Duygu düşünce olarak da gerçekten çok mutluyum, ülkemi temsil edebilme hakkına sahip olduğum için. Bana göre bu spor ‘Modern Gladyatörlük’ ve ben de bu mesleği yapıp ülkemi temsil ettiğim için çok mutluyum" dedi.



"Çıplak el boksa ayrı bir rağbet var"


Türkiye’de dövüş sporları çok yeni yeni artık rağbet görmeye ve yükselişe geçmeye başladığını vurgulayan Gülşen, "Çıplak el boksta şu an Türkiye’de dövüşen sporcu yok. O nedenle çıplak el boksa ayrı bir rağbet var. Çünkü insanların ilgisini çekiyor çünkü yapan insan yok. Bunu yapan ilk sporculardan biri olmak da benim için çok büyük bir gurur. Ben maça gidip geldikçe tabii Türk halkı da gururlanıyor. Orada sonuçta bir Türk bayrağı temsil ediliyor ve Türk bayrağı dalgalanıyor yukarı çekiliyor. Benim zafer almam birazcık da Türk halkına böyle bir hediye çünkü onların bana karşı bir beklentisi var bana karşı bir duyguları var bende orada zafer olarak onlara bu duygunun karşılığını vereceğimi düşünüyorum" diyerek sözlerini noktaladı.



Türk boksör Emircan Gülşen, kemer maçına hazırlanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.