YEREL HABERLER - 16 Mart 2016 Çarşamba 12:55

Tanrıverdi: "Bina Tamamlama Sigortası Almadan Konut Satılamaz"

A
A
A
Tanrıverdi: "Bina Tamamlama Sigortası Almadan Konut Satılamaz"

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcı Nesih Tanrıverdi, müteahhitlerin artık bina tamamlama sigortasını almadan konut satışı yapamayacaklarını söyledi.
Daha önce müteahhitlerin yapı ruhsatı almadan ve bina tamamlama sigortasını yaptırmadan tüketicilerle anlaşma yaptığını ancak yeni konut yasası çıktıktan sonra yapı ruhsatının ve bina tamamlama sigortasının zorunlu hale geldiğini söyleyen Tanrıverdi, “Tüketicilerimiz sözleşmeyi yaptıktan ve belli miktar ödeme yaptıktan sonra müteahhidin ölmesi veya ortadan kaybolması durumunda bina tamamlama sigortasından faydalanabilecekler ve mağduriyet yaşamamış olacaklar” dedi.
Konut sahibi olmak isteyen tüketicilerin bazı haklara kavuşturulduğunu söyleyen Tanrıverdi. "Bu konuda daha önce mağduriyet yaşanıyordu. Para ödemesi yapıp sonra ev teslim almak istedikleri zaman müteahhitlerin ortadan kaybolması söz konusu olabiliyordu. Makette taahhüt edilen konutlar lüks olurken, teslim edilen konutlar farklılık gösterebiliyordu. Eski yasada maketten konut satışına ilişkin özel bir düzenleme yoktu. Yeni yasa özellikle İstanbul’da sıklıkla yaşanan mağduriyetleri önleme adına yeni yasada önemli düzenlemeler yapıldı. Yani ön ödemeli konut satışı adı altında bir başlık kondu. O başlığın altında da tüketicilerin sahip olduğu haklar açıkça belirtildi. Bunların öncelikle bir sözleşme yapılması gerekiyor. Bu sözleşme öncesinde tüketicilere ön bilgi formu verilip, en az 1 gün tüketicinin bu bilgi formu üzerinden düşünerek sözleşmeyi imzalaması sağlanıyor. Konutla ilgili ve yapılacak sözleşmeyle ilgili ön bilgilendirme zorunluluğu getirildi. Yapı ruhsatı alınmadan tüketicilerle herhangi bir sözleşme yapılamayacağına dair bir yasak getirdi. O arsaya yapı ruhsatı aldıktan sonra tüketicilerle sözleşme imzalayabiliyor.”
TÜKETİCİYE CAYMA HAKKI
Yapı ruhsatı alınmadan bir sözleşme düzenlenmişse bu sözleşmenin hiçbir sonuç doğurmayan bir sözleşme niteliğinde olduğuna dikkat çeken Tanrıverdi, şöyle devam etti:
“Yaşanan mağduriyetlerden biride, inşaatlar yapılıyordu tüketiciler taşındıktan sonra müteahhit ortadan kayboluyordu ve tüketici belediyeyle yapı ruhsatı sorunu yaşıyordu. Satışların sadece sözleşme üzerinden değil de tapusuyla tescil edilmesi ya da noterden düzenleme kaydıyla satış veriş sözleşmesi yapılması gerekiyor. Bu yasada getirilen en önemli hak tüketiciler açısından bina tamamlama sigortası zorunlu hale geldi. Tüketici 14 gün içerinde hiçbir gerekçe göstermeden, hiçbir yükümlülük altına girmeden cayma hakkı getirildi. 14 gün içinde düşünebilir, taşınabilir şartlar kendisine ağır geliyorsa ya da istemediği bir sözleşme olduğunu düşünüyorsa bir gerekçe bile göstermesine gerek yok. Fakat bu 14 gün içindeki cayma hakkı kadar koşulsuz, şartsız ve külfetsiz değil. Külfeti yüzde 2’ye kadar, o da sözleşmede yazılmışsa müteahhit tüketiciden bir bedel alabilir. Bu da çok mağdur edebilecek bir miktar değil. Çünkü daha önce yüzde elli, yüzde kırk kesintilerle müteahhidi ikna edebilirseniz cayabiliyordunuz. Diğer taraftan tüketicinin ölmesi, yaralanması, iş yapamaz hale gelmesi yani para kazanmaktan yoksun kalması durumlarında da herhangi bir cezai müeyyide olmadan tüketiciler cayma hakkın sahip olabiliyorlar.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”