GÜNDEM - 03 Ağustos 2024 Cumartesi 09:46

Ezgi Apartmanı statik projeden kaynaklı hatadan yıkılmış

A
A
A

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremde yıkılan Ezgi Apartmanı ile ilgili son gelen bilirkişi raporunda binanın tek başına yıkım sebebinin statik projeden kaynaklı hatadan kaynaklandığının açıklanması üzerine Av. Mesut Çakar, “Müvekkillerime kolon kesti diyerek sürekli alıgı operasyonu oluşturuldu, yargı ve bilirkişiler etki altın alınmaya çalışıldı. Gerçekler ortay çıktı ve binanın yıkım sebebi ve kusurlu kişiler açıkça ortaya çıktı” dedi.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde Onikişubat İlçesi’ndeki Ezgi Apartmanı yıkılarak 35 kişi yaşamını yitirdi. Kahramanmaraş Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tarafların talebi üzerine mahkeme heyeti yeni bilirkişi raporu talep etti. Yeni gelen 96 sayfalık raporda Ezgi Apartmanının yıkım sebebinin, tek başına deprem ve statik projeden kaynaklı olduğu ortaya çıktı.

Bilirkişi raporu hakkında açıklamada bulunan Av. Mesut Çakar, “6 Şubat depremlerinde yaşamlarını yitiren vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Ezgi Apartmanı davası ile ilgili bir yıldır bir soruşturma aşamasındaydı. Savcılık aşamasında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden rapor alınmıştı. Biz bir yıldan beri biz ve diğer sanıklardan da bu raporun içeriğinin eksik olduğunu, hatalı olduğunu, bir illiyet bağının kurulmadığını yani binanın açıkça yıkım nedenlerinin ne olduğunun belirtilmediğini itirazlarımızı dile getiriyorduk. Dosyada tarafların tüm itirazlarını mahkemece değerlendirilerek mahkeme, Türkiye’nin önde gelen profesörlerinden oluşan birikişi heyete dosyayı tevdi etti. Dosyayı tevdi ederken dosya içerisinde eksik hatalı ve çelişkili gördüğü kısımlarla alakalı hem rapor hazırlanmasını hem de bu soruların cevaplanmasını isteyerek sorular soruldu” dedi.

Ezgi Apartmanı statik projeden kaynaklı hatadan yıkılmış

‘Statik projeden kaynaklı hata tek başına yıkım sebebi’

Ezgi Apartmanının yıkım nedeninin bilirkişi raporunda tek başına yıkım sebebi olacağının belirtildiğini de ifade eden Av. Çakar, “Dosyaya ilgili heyet tarafından bilirkişi raporu geldi. 96 sayfadan oluşan gayet kapsamlı, dosyadaki tüm çelişkileri giderecek mahkemenin binanın yıkımı ile ilgili olarak sormuş olduğu sorulara cevaplar nitelikte bir bilirkişi raporu geldi. Gelen bu bilirkişi raporunun içeriğine bakıldığı zaman bizim bir yıldan beri iddia ettiğimiz yani binanın ilk yapıldığı günden itibaren, binanın statik projesinde ve hesaplarında tasarım hatalarında bir problem olduğunu bir yıldır söylüyoruz. Rapor içeriği incelendiğinde, binanın ana yıkım nedeni olarak öncelikle deprem daha sonra bu binanın statik projeden kaynaklı hatadan dolayı tek başına yıkım sebebi olacağını söylemiştir. Binanın projeden kaynaklı bir ana yıkım olduğu ortaya çıktı. Buna ek olarak binada yapılan kaçak katın yıkıma etki ettiği söylendi. Ayrıca müteahhit tarafından duruşmada kendisinin ikrar ettiği gibi yaklaşık 32 metrekarelik yani 8 metrelik bir perde duvarını kestiğini ve kendisine satış ofisi olarak yaptığını söylemişti bunu da yıkıma etki ettiğini söylemişti. Bilirkişi raporunda bunların tamamı yıkıma etki olarak gösterilmiştir” diye konuştu.

‘Müvekkillerime kolon kesti denilerek algı oluşturulmaya çalışılıyordu’

Müvekkilleri hakkında ‘kolon kesti’ iddialarının asılsız çıktığını ifade eden Av. Çakar, “Bilirkişiler tarafından hazırlanan bu raporda sadece kendi görüş ve kanaatleri baz alınmamıştır. Biz burada bir yıldan beri devam eden hukuk mücadelesinde binanın yıkımına sebebiyet veren kişilerin ortay acıkması yani maddi hakikatin ortaya çıkması için çaba gösteriyorduk. Bir yıldan beri müvekkillerime kolon kesti kolon kesti denilerek algı oluşturulmaya çalışılıyordu. Bu algı ile bilirkişiler ve yargı etkilenmeye çalışıldı. Fakat görüldüğü üzere bizim iddia ettiğimiz söz konusu kolonun bir kolon olmadığını, her hangi bir taşıyıcı özelliğinin olmadığı, her hangi bir akslara bağlantılı olmadığı bunun yukarı doğru devam etmediği yani binanın yıkımına hiçbir etkisi olmadığı hem hocaların görüşü, hem de yapılan sismik performans analizi ile tespit edilmiştir” diye ifade etti.

Bilirkişi raporuna göre müvekkillerinin kusursuz olduğunu da hatırlatan Av. Çakar, “Biz müvekkillerimiz adına hem vicdanen hem de hukuk yönünde her zaman rahat olduğumuzu söyledik. Çünkü kendi araştırmalarımızda da iddia eden şeylerin binanın yıkımına etki olmadığından emin idik. Buda bu gelen rapor ile artık doğrular nitelikte oldu. Müvekkile iddia edilen hususların hiçbir şekilde binanın yıkımına eti etmeyeceği açıkça ortaya çıktı. Gelen bilirkişi raporunun son sayfasında da müvekkiller yönünden her hangi bir eylemlerinin kusurlu olmadığı açıkça ortaya çıktı" dedi.

Ezgi Apartmanı statik projeden kaynaklı hatadan yıkılmış

‘Adalete olan güvencimiz sonsuz’

Hak yerini bulacağını ve adalete olan güvenlerinin sonsuz olduğunu belirten Av. Çakar, “Dosya çerçevesinde binanın yapı sahibi müteahhit ve binanın projesini çizen statik proje müellifi asli kusurlu bulundu. Biz bunu bir yıldır aynı şeyleri iddia ediyorduk. Bunlar bilimsel ve teknik olarak tespit edildi. Biz son gelen bilirkişi raporu ile aklandık diye her hangi bir zafer veya başka bir şey yapmamız mümkün değil çünkü acılarımız büyük. Biz burada binanın yıkımında sorumluları aramaktaydık. Ve son gelen rapor ile de binanın yıkımına sebebiyet veren eylemler ve kimlerin kusurlu olduğu açıkça ortay açıktı. Herkesi kastetmiyoruz fakat bazı kesimler söylediğimiz bu algı operasyonlarını yaparak farklı amaçlar elde etmeye çalışmışlardır bu dosya çerçevesinde. Adalete olan güvencimiz sonsuz. Hak yerini bulacaktır diye ümit ediyoruz” diye konuştu.

Halil Ulubey

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Aşık Veysel’in geride bıraktıkları, adına açılan müzede yaşatılacak Sivas’ta yapımı tamamlanan Aşık Veysel Şatıroğlu ve Yöresel Müzik Aletleri Müzesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Sivas Belediyesi’nce yapımı tamamlanan Aşık Veysel Şatıroğlu ve Yöresel Müzik Aletleri Müzesi’nin açılışı tören ile yapıldı. Açılış törenine Vali Yılmaz Şimşek, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun, il protokolü ve çok sayıda vatandaş katıldı. "Veysel demek, sevgi demek" Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun, "1894 yılında Şarkışla’nın Sivrialan köyünde dünyaya geldi. 7 yaşında yakalandığı çiçek hastalığından dolayı görme yetisini kaybetti. Sivas’ta düzenlene bir âşıklık festivalinde dönemin Sivas maarif müdürü Ahmet Kutsi Tecer ile tanışması, Veysel’in hayatının dönüm noktası oldu. Veysel’in gözeri kapalıydı ama gönül penceresi tamamen açıktı. Hepinizin bildiği üzere 2023 yılı UNESCO tarafından Aşık Veysel yılı olarak ilan edildi. Bizler de Sivas Belediyesi olarak büyük üstadın hem adını hem de miraslarını yaşatmak ve Sivaslılar olarak ona olan vefa borcumuzu ödemek için bu müzemizin açılışını gerçekleştireceğiz. Veysel demek, sevgi demek. Veysel şiirlerinde birçok değeri ele almıştı. Sevgi bunların en başında geliyordu. Saygı, sabır, sorumluluk, dürüstlük, dostluk, vatanseverlik, dürüstlük, adalet, yardımseverlik. Bu değerler Veysel’in şiirlerinde işlediği en önemli değerlerin başında geliyordu. Veysel; sevginin kaynağının yaradan olduğunu ifade ediyordu" dedi. "Aşık Veysel, Türk milletinin en önemli değerlerinden bir tanesidir" Açılışta konuşan BBP lideri Mustafa Destici, "Aşık Veysel Türk aşıklık geleneğinin muhakkak ki en önemli ve en kıymetli temsilcilerinden birisidir. Aşık Veysel; şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun kara sevdası, Şarkışla’mızın, Sivas’ımızın, Türkiye’nin ve Türk milletinin en önemli değerlerinden bir tanesidir. Kaynağını insan sevgisinden, vatan sevgisinden, millet sevgisinden, ehlibeyt sevgisinden ve Allah sevgisinden alan Aşık Veysel’in eserlerinin aziz milletimiz var oldukça yaşatılacağından kimsenin şüphesi olmasın" dedi. Vali Yılmaz Şimşek ise, "Bu eseri şehrimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Bir milletin özü onun türkülerinde, hikayelerinde, sazında ve sözündedir. Kültür sadece geçmişin bir türü değil, geleceğe bırakılan kıymetli bir mirastır. Bu miras bazen taşta ve yapıda somutlaşır bazen de dilden dile gezen ezgilerde kalpten kalbe geçen duygularda yaşanır" ifadelerine yer verdi. Konuşmaların ardından kurdele kesen protokol üyeleri ile vatandaşlar müzeyi gezdi.
Kocaeli Sekapark Güreşleri’nin başpehlivanı Orhan Okulu oldu Kocaeli’de düzenlenen 17. Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri’nde başpehlivan, rakibi Mustafa Taş’ı yenen Orhan Okulu oldu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen ve bu yıl ‘Hocaların Hocası’ unvanıyla tanınan şampiyon güreşçi Ramiz Kahveciler adına gerçekleştirilen 17. Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri’nin final müsabakaları kıyasıya rekabete sahne oldu. ‘Kırkpınar’ın provası’ olarak adlandırılan Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri’nin finalinde Orhan Okulu ve Mustafa Taş şampiyonluk için kozlarını paylaştı. Sonucu merakla beklenen final mücadelesinde Orhan Okulu, 17. Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri’nin başpehlivanı oldu. 1600 güreşçi katıldı Türk kültürünün önemli değerlerinden, ata sporu yağlı güreşlere sahip çıkan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 17. Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri’nde 73’ü başpehlivan, 98’i başaltı, 113’ü büyük orta olmak üzere bin 600 güreşçiyi İzmit Atletizm Pisti’nde buluşturdu. Eşleşmelerin tamamlanmasının ardından pehlivanlar, davul zurna ekibinin güreş havalarıyla önce kol bağladı. Daha sonra cazgır tarafından salavatlanan pehlivanlar peşreve çıktı. Güreşlerin çeyrek final müsabakalarında Ali Gürbüz, Yıldıray Akın’ı; Mustafa Taş, Yunus Emre Yaman’ı; Ali İhsan Batmaz, Tolga Turan’ı; Orhan Okulu, Yusuf Can Zeybek’i yendi. Zorlu geçen yarı final müsabakalarında ise Orhan Okulu, Ali İhsan Batmaz’ı; Mustafa Taş, Ali Gürbüz’ü yenerek finale adlarını yazdırdı. Uzun ve zorlu final müsabakasında Orhan Okulu, Mustafa Taş’a karşı galip gelerek Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri’nde Kocaeli’ne özgü motiflerle süslenerek özel hazırlanmış altın kemerin sahibi oldu. Ödül töreninde Orhan Okulu, Mustafa Taş, Ali Gürbüz ve Ali İhsan Batmaz’a madalya ve kupaları takdim edildi. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, altın kemeri başpehlivan Orhan Okulu’ya taktı. ‘Hocaların Hocası’ unvanıyla tanınan şampiyon güreşçi Ramiz Kahveciler de Okulu’ya altın madalyasını takdim etti. Milliyetçi Hareket Partisi Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu Başkanı İbrahim Türkiş, AK Parti Kocaeli İl Başkanı Dr. Şahin Talus, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Tuncay Batı ile Büyük Birlik Partisi Kocaeli İl Başkanı Metehan Küpçü de yağlı güreş finallerine katıldı.
Bursa Öldürülen kadının paylaşımı yürek burktu Bursa’nın İnegöl ilçesinde eşini öldürüp aynı tabancayla intihar eden özel halk otobüsü şoförü ve eşi, toprağa verildi. Kadının ölümünden saatler önce sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Biz bu dünyayı ne çok kıymetli kıldık oysa, burası bir tarla ekip biçip hasadımızı toplayıp gideceğiz" ifadeleri dikkat çekti. Olay, saat 22.30 sıralarında Mesudiye Mahallesi Hekim sokakta bulunan 4 katlı apartmanın 3. katında meydana geldi. Murat Canbolat (58) henüz belirlenemeyen bir nedenle eşi Hatice Canbolat (53) ile tartışmaya başladı. Murat Canbolat, tabancayla eşini başından vurup öldürdü. Ailesi, öfkeli adamın elinden zorlukla tabancayı almaya çalıştılar ama vazgeçiremediler. Canbolat, kapıyı kilitleyip, tabancayı başına doğrultup ateş ederek canına kıydı. Olay yerine 112, polis ve itfaiye arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Ekipler kapıyı kırarak içeri girdiler. Sağlık ekipleri kadın ve kocasının öldüğünü tespit etti. Kadın ve eşinin cansız bedenleri, Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Paylaşımı yürek dağladı Kadının öldürülmeden saatler önce sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım yürekleri dağladı. Hatice Canbolat’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Biz bu dünyayı ne çok kıymetli kıldık oysa, burası bir tarla ekip biçip hasadımızı toplayıp gideceğiz" ifadeleri dikkat çekti. Öldürülen kadın ve eşinin cenazeleri Mahmudiye Mahallesi’ndeki Urgancılar Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazlarının ardından Kent Mezarlığına defnedildi.
Ankara Bakan Yumaklı: "Türkiye’de 830 bin büyükbaş, 2.5 milyon küçükbaş kesildi" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kurban Bayramı’nda kurbanlıklarla ilgili bir sorun yaşanmadığını belirterek, "Ne üretici ne de tüketici açısından hem bulunurluluk hem de fiyat bağlamında bir sorun yaşanmadı. Türkiye’de 830 bin büyükbaş ve 2,5 milyon küçükbaş hayvan kesildi. Toplam 3 milyon 330 bin hayvan kesilmiş oldu" dedi. Bakan Yumaklı, katıldığı bir televizyon programında, tarımsal hasılada Türkiye’nin Avrupa’da birinci sırada olduğunu, dünyada ilk 10 içinde bulunduğunu belirtti. 2024 yılı sonunda 32,6 milyar dolarlık tarımsal ihracat gerçekleştirildiğini vurgulayan Yumaklı, 186 ülkeye ihracat yapıldığını, 2 bin 218 çeşit ürün satıldığını anlattı. Türkiye’nin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçte olduğunu dile getiren Yumaklı, şöyle konuştu: "Bizim yeterlilik konusunda sorunumuz yok. Sınırlarımız kapansa bizim kendi kendimize yeterliliğimiz konusunda sıkıntımız yok. Hayvansal üretime gelirsek; süt üretiminde dünyada 10’uncuyuz. Kırmızı et üretiminde büyükbaşta 9’uncu küçükbaşta 5’inciyiz. Beyaz et üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da birinciyiz. Yumurtada dünyada 10’uncu ve Avrupa’da birinciyiz. Nedense bir kesimin halen kendi ülkesinin hangi başlıkta olursa olsun üretim gücüne kabiliyetine inançsızlığı var. Yok canım bizde tarım bitti diyor bazıları. Tarım bittiyse bu rakamlar ne o zaman? Bu rakamları da biz açıklamıyoruz onu da söyleyeyim. Uluslararası, FAO’nun açıkladığı rakamlar var. Uluslararası kuruluşların, Birleşmiş Milletlerin farklı kuruluşları var." Yumaklı, 2002 yılında ülkenin toplam ihracatının 30 milyar dolarlar civarında olduğunu hatırlatarak, bugün bu rakamı sadece tarım kesiminin yaptığını söyledi. Kurban Bayramı’nda kurbanlıklarla ilgili bir sorun yaşanmadığına dikkati çeken Yumaklı, "Çünkü biz bu yıl geçtiğimiz kesilen kurbanların yüzde 50 daha fazlası kurban arzı sağladık. Bütün üreticilerimiz buna odaklandı. Eğer bu yıl kesilemeyen elde kalan kurbanlık olursa Et ve Süt Kurumu olarak biz alacağız dedik. Ne üretici ne de tüketici açısından hem bulunurluluk hem de fiyat bağlamında bir sorun yaşanmadı. Türkiye’de 830 bin büyükbaş ve 2,5 milyon küçükbaş hayvan kesildi. Toplam 3 milyon 330 bin hayvan kesilmiş oldu" diye konuştu.