ASAYİŞ - 17 Haziran 2025 Salı 09:53

Kahramanmaraş’ta yapı denetim görevlisine şantiyede saldırı iddiası

A
A
A
Kahramanmaraş’ta yapı denetim görevlisine şantiyede saldırı iddiası

Kahramanmaraş’ta görev yapan bir yapı denetim firması yetkilisi ve mühendisi, inşaat alanında kontrol sırasında saldırıya uğradığı iddia edildi. Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkanı Ramazan Fırat Toraman, olay tepki gösterip açıklamada bulundu.


İddiaya göre, bir yapı denetim firması sahibi ve beraberindeki yetkili mühendis, kontrol amacıyla bir şantiyeye çağrıldı. İddiaya göre, beton dökümüne onay vermeyen ekip, sahaya gittiği sırada saldırıyla karşılaştı. İnşaat alanında bulunan iki kimliği belirsiz kişi, yapı denetim görevlilerine saldırdı. Saldırıda yapı denetim firma sahibi ile mühendisi yaralandı.


Yapı Denetim Kuruluşları Birliği tarafından Türk Mühendis?ve?Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Kahramanmaraş Temsilciliği hizmet binasında yapılan açıklamada, saldırının bireysel bir olay olmadığı vurgulandı. Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkanı Ramazan Fırat Toraman, "Bu olay basit bir kavga değil; devletin yapı güvenliği sistemine, kamu adına görev yapan mühendislere planlı bir saldırıdır" dedi.



"Denetim görevlileri hedef gösterilmektedir"


Toraman, saldırının organize şekilde gerçekleştirildiğini belirterek, "Kahramanmaraş’ta görev yapan bir yapı denetim firma yetkilisi ve mühendis, şantiyede yaptığı denetim sırasında binanı beton dökülmesine izin vermemiş ve imalatın mevzuata uygun hale getirilmesini talep etmiştir. Ancak bu mesleki uyarı, bazı çevrelerce hazmedilememiştir. Düşünebiliyor musunuz? 6 Şubat depremini yaşamış, on binlerce insanını yıkılan binaların altında kaybetmiş bir şehirde. Devletin görevlendirdiği yapı denetim firması, yalnızca işini yapmaya çalışırken hedef gösteriliyor. Üstelik bu yapı denetim yetkilileri, yalnızca şunu söylüyor, ’Beton dökülmek için kalıplar, şartnameye uygun değil. Uyarıyoruz. Lütfen mevzuata uygun şekilde düzeltin’ Bugün burada yaşanan olay; basit bir kavga ya da münferit bir saldırı değildir. Bu olay, devletin yapı güvenliği sistemine, kamu adına görev yapan bir mühendise, kurumsal bir denetim yetkisine planlı bir saldırıdır. Olay günü, yapı denetim firma sahibi ve yetkili mühendis, ustalar tarafından ısrarlı şekilde ’gel gel’ diyerek kontrol bahanesiyle sahaya çağrılmıştır. İnşaat alanına girdiklerinde karşılaştıkları manzara bir kontrol ortamı değil, önceden hazırlanmış bir pusudur" diye konuştu.



"Düzeltme talebinde bulunduğumuz için öldürülmeye çalışılıyoruz"


Saldırı sonucu yapı denetim firma sahibinin darp edildiğini aktaran Toraman, "Eğer birkaç santim daha derine inseydi, bugün aramızda olmayabilirdi. Daha önce büyük acılar yaşamış ve yapı denetim sisteminin önemini acı tecrübelerle öğrenmiş olan Türkiye ve Kahramanmaraş, ne yazık ki bugün yine böyle bir durumla karşı karşıyadır. Bakanımız Murat Kurum’un 2023 yılında açıkladığı deprem analizinde Kahramanmaraş için yıkılan binaların yüzde 95.6’sının yapı denetim hizmeti almadığı açıkça belirtilmiştir. Geriye kalan yüzde 4.4’lük kısım ise, işte tam da bugün yaşadığımız olaylar yüzünden tehlikeye girmektedir. Çünkü biz sahada görevimizi yaparken, projeye aykırılık tespit edip düzeltme talebinde bulunduğumuz için öldürülmeye çalışılıyoruz. Bu bir rastlantı değil, bu sistemin içine yerleşmiş bir dirençtir: Şiddetle denetimi susturma girişimidir" ifadelerini kullandı.



"Bu saldırı, planlıdır, azmettiricileri vardır"


‘Bu suç bireysel değil organizedir’ diyen Toraman, "Bu saldırı, devletin verdiği yetkiyle görev yapan bir kamu hizmetine yöneliktir. Bu saldırı, planlıdır. Azmettiricileri vardır. Bu, açıkça suç örgütü mantığıdır. Yapı denetim görevlilerinin sahada hedef haline getirilmesi artık tesadüf değil, bir düzendir. Bu düzen; rüşveti, kaçakçılığı, kalitesizliği savunurken, kamu güvenliğini temsil eden herkesi tehdit eder hale gelmiştir. Bu saldırı sıradan bir vaka değildir. Bu, devlet otoritesine yapılmış planlı bir meydan okumadır. Derhal soruşturulmalı, azmettirici dahil tüm failler yargılanmalıdır. Sahada görev yapan yapı denetim personelinin can güvenliği güvence altına alınmalı, denetim ekipleri yalnız bırakılmamalıdır" dedi.



"Ölümcül bir bölgeye çok yakın bir yaralanma aldım"


Saldırıya uğrayan firma yetkilisi Tuncay Polat ise "Kamera görüntülerini almak için emniyet mensupları aradılar, ben şantiyeye gittim. Olay yeriyle ilgili video kaydı falan da tekrar almam gerekiyordu çünkü. Şantiyeye gittiğimde yolun karşısında duruyordu saldırgan şahıs. Yani tutuklanmadı. Burada da fotoğraflar mevcut. Yani şu demirler aslında bu saldırıyı yaptıkları, bizi ittikleri, yani saplamaya çalıştıkları demirler bunlar. Kesinlikle öldürmeye yönelik bir hareket. Çünkü iki kere ben can havliyle, el yordamıyla o demirlerden kurtuldum. Birincisinde bu kolumda çizik oluştu. İkincisi de zaten boynumda tam bu omuriliğe yakın bir yerde 5 santimlik bir çizik ve demir içeri girdi. Yani bu demir yarım santim daha içeriden geçmiş olsa zaten şu an sizlerle bu toplantıya katılamıyor olacaktım. Yani ölümcül bir bölgeye çok yakın bir yaralanma aldım. Bu kadar canice bir saldırının konu ne olursa olsun yani ortada bir çelişki yok, tartışma yok. Sadece bizim yapının daha güvenli olmasını, depreme daha dayanıklı olmasını istediğimiz için çıkması bizi korkutuyor. Ve bundan sonraki süreçte bu durum cezasız kalırsa asıl tehlikeli olan durum budur. Biz hangi denetime gitsek bizi bu sefer yeniden tehdit etmeye başlayacaklar. İlla ki sizi mi dövelim, illa ki öldürelim mi kabul edin gitsin. Yani biz burada bir deprem anında hayatların kurtarılması için mücadele ediyoruz" şeklinde konuştu.



"Kiralık katil gibi oraya getirilmiş"


Saldırganı ben daha önce inşaatta hiç görmediğine de dikkat çeken Polat," Yani orada bir usta olduğunu düşünmüyorum saldırganın. Saldırgan kamera görüntülerimize baktığımız takdirde 07.30’da bu taşeron yetkilisi olan O.Y. ile birlikte şantiye alanına giriyor. Yani bir nevi bir kiralık katil gibi oraya getirilmiş. Yani gerekirse bu demirlerde herhalde ölürse de suçu üstlensin diye getirilmiş bir kişi gibi şu an için görünüyor. Şantiyede resmi şantiye şefi yoktu o anda. Ama şantiyeyle ilgili olan bir inşaat mühendisi, onların görevlendirdiği arkadaş vardı. Durumu gördü, şahitlik yaptı, karakola gitti ifadesini verdi" diyerek sözlerini tamamladı.



Kahramanmaraş’ta yapı denetim görevlisine şantiyede saldırı iddiası

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kacır: "Proje, 120 bin metreküp su iletim kapasitesiyle Gaziantep OSB’mizin sanayi suyu ihtiyacını sorunsuz şekilde karşılayacak" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Tamamlanan proje, günlük 120 bin metreküp su iletim kapasitesiyle Gaziantep OSB’mizin halihazırdaki ve gelecekteki sanayi suyu ihtiyacını sorunsuz şekilde karşılayacak" dedi. Fırat Nehri’nden Gaziantep Organize Sanayi Bölgesine günlük 120 bin metreküp su taşıyacak Fırat-OSB İsale Hattı Projesi, Bakan Kacır’ın da katıldığı törenle hizmete açıldı. OSB açısından tarihi bir adım olan proje toplam 4 milyar dolara mal oldu. Fırat Nehri’nin suyunu Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’ndeki sanayi tesisleri ile buluşturan proje sayesinde Gaziantep sanayisinin ve şehir merkezinin gelecekte susuz kalma ihtimalinin önüne geçildi. Kacır, Gaziantep’te düzenlenen törende yaptığı konuşmada, tüm dünyanın küresel iklim değişikliği tehdidini somut şekilde hissettiğini belirtti. İklim değişikliğinin etkilerinin adeta bir alarm niteliğinde olduğunu ifade eden Kacır, bu durumun sistemsel bir kırılmaya işaret ettiğini söyledi. Türkiye’nin jeopolitik konumu gereği iklim krizini en fazla hisseden ülkeler arasında yer aldığını vurguladı. "Su yönetimi geleceği yönetmek demektir" Suyun, şehirlerin refahı kadar sanayinin sürekliliği açısından da stratejik bir girdi olduğuna dikkati çeken Bakan Kacır, "Gaziantep gibi üretim kabiliyetiyle, ihracat performansıyla Türkiye’nin omurgasını taşıyan şehirlerde ‘su yönetimi’ geleceği yönetmek demektir" ifadelerini kullandı. "Proje, 120 bin metreküp su iletim kapasitesiyle Gaziantep OSB’mizin sanayi suyu ihtiyacını sorunsuz şekilde karşılayacak" Bakan Kacır, Bakanlık destekleriyle hayata geçirilen Fırat-Gaziantep OSB Su İsale Hattı Projesi ile Gaziantep sanayinin su ihtiyacını yüksek verimlilikle karşılamış olduklarını belirterek, "Fırat Nehri’nden organize sanayi bölgemize ulaştırdığımız su sayesinde, su temininde yeraltı kaynaklarına olan ihtiyacı ortadan kaldırıyoruz. Toplam yatırım büyüklüğü 4 milyar lira olan proje kapsamında 5 adet terfi istasyonu ve 6 adet regülasyon havuzu inşa ettik. Hidrolik, mekanik ve yapısal imalatları eksiksiz şekilde tamamlanan proje, günlük 120 bin metreküp su iletim kapasitesiyle Gaziantep OSB’mizin halihazırdaki ve gelecekteki sanayi suyu ihtiyacını sorunsuz şekilde karşılayacak" diye konuştu. Şu ana kadar Gaziantep OSB’nin günde 80 bin metreküp suyunun belediyeden temin edildiğine değinen Kacır, "Bu proje, sadece OSB’nin su ihtiyacını karşılamamıza değil, bunun yanında Gaziantep’te yaşayan şehir sakinlerinin uzun dönemli suya erişimini güçlü şekilde desteklemeye de hizmet ediyor" dedi. Uzun yıllardır gündemde olan ve stratejik öneme sahip altyapı yatırımlarından biri olarak hayata geçirilen Gaziantep OSB İsale Hattı Projesi ile sanayi üretiminde su arz güvenliği sağlandı. Proje sayesinde, sanayi üretiminin yer altı su kaynakları üzerindeki baskısının önemli ölçüde azaltılması hedefleniyor. İki yıllık sürede 55 kilometrelik isale hattı tamamlandı Teknik verilere göre proje çalışmaları Mayıs 2023 tarihinde başlatıldı. Yaklaşık iki yıllık sürede 55 kilometrelik isale hattı tamamlanarak sanayicilerin hizmetine sunuldu. Sistem, bin 320 milimetre çapında çelik borular kullanılarak inşa edilirken, projede toplam yaklaşık 17 bin ton çelik kullanıldı. Proje kapsamında 5 terfi istasyonu, 1 regülasyon havuzu, 29 trafo, 300 bin metre orta gerilim kablosu, 72 orta gerilim mufesi ve 723 şaltör kurularak kesintisiz ve güvenli işletme altyapısı oluşturuldu. Yaklaşık 120 milyon dolarlık yatırım bedeline sahip olan projenin, 1 Kasım tarihi itibarıyla fiilen çalışmaya başladı.
Osmaniye Osmaniye Uluslararası Yarı Maratonu renkli görüntülere sahne oldu Osmaniye’de düzenlenen Uluslararası Yarı Maratonu’nda erkeklerde Ahmet Alkanoğlu, kadınlarda ise Nursena Çeto birinciliği elde etti. Maraton kapsamında gerçekleştirilen yarışlar ve halk koşusu, renkli ve neşeli görüntülere sahne oldu. Osmaniye Belediyesi ile Türkiye Atletizm Federasyonu iş birliğinde düzenlenen organizasyon kapsamında 21 kilometrelik yarı maraton, 10 kilometrelik yarış ve halk koşusu için belediye binası önünde tören düzenlendi. Organizasyona, 11’i yabancı olmak üzere toplam 635 sporcu katıldı. Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet’in startını verdiği ve yine belediye binası önünde sona eren maratonun erkekler klasmanında Ahmet Alkanoğlu, 1 saat 3 dakika 37 saniyelik derecesiyle birinci oldu. Kenyalı sporcu Hillary Kipchumba 1 saat 3 dakika 55 saniyelik derecesiyle ikinci, Ersin Tekal ise 1 saat 5 dakika 38 saniyelik derecesiyle üçüncü sırada yer aldı.Kadınlar klasmanında ise Nursena Çeto, 1 saat 16 dakika 25 saniyelik derecesiyle birinciliği elde etti. Sümeyye Erol 1 saat 17 dakika 51 saniyeyle ikinci, Berfin Kaya da 1 saat 19 dakika 41 saniyelik derecesiyle üçüncü oldu. 10 kilometrelik yarışta erkeklerde Ramazan Baştuğ, kadınlarda ise Ruken Tek birinci olarak yarışı tamamladı. Halk koşusunda ise şehir protokolü ve vatandaşlar birlikte yarışarak keyifli anlar yaşadı. Renkli görüntülerin oluştuğu etkinlikte, katılımcıların neşeli halleri dikkat çekti.Yarışların ardından düzenlenen törende dereceye giren sporculara kupa ve para ödülleri takdim edildi. Organizasyon, sporcular ve vatandaşlardan yoğun ilgi gördü.
Bingöl Bingöl’de gençlere ve ailelere yönelik farkındalık konferansları düzenlendi Bingöl’de 2025 Aile Yılı faaliyetleri kapsamında, gençlere ve ailelere yönelik farkındalık konferansları düzenlendi. 2025 Aile Yılı faaliyetleri kapsamında, Bingöl Valiliği himayelerinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde gençlere ve ailelere yönelik bir dizi farkındalık etkinlikleri gerçekleştirildi. Programların ilk ayağı, merkezde lise öğrencilerine yönelik olarak düzenlendi. ’Ben Gelmiyorum, Sen Getiriyorsun’ başlıklı konferansta Ahmet Sula, emniyet teşkilatındaki mesleki birikimini sanat, edebiyat ve insan psikolojisiyle harmanlayarak gençlerle paylaştı. Programda; içsel yolculuk, yaşam farkındalığı, değerler, öz saygı ve kişisel sorumluluk konuları ele alındı. Aynı başlıkla düzenlenen ikinci konferans ise farklı liselerden öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Programda gençlerin özgüven kazanmaları ve hayatlarına bilinçli şekilde yön vermeleri vurgulandı. Öğrencilere yönelik konferansların ardından ailelere özel olarak "İnSANA Yolculuk" başlıklı bir program düzenlendi. Programda aile içi iletişim, empati, kuşak farklılıkları, dijital çağın aile yapısına etkileri ve değer aktarımı konuları ele alındı. Konferans dizisinin son ayağı ise Genç ilçesinde gerçekleştirildi. "Ben Gelmiyorum, Sen Getiriyorsun" başlıklı konferansta Ahmet Sula, gençleri düşünmeye, sorgulamaya ve üretmeye teşvik etti.
Çanakkale Çanakkale’de 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan kaza genç çifti birbirinden ayırdı Çanakkale’de 5 kişinin hayatını kaybettiği ve 1 kişinin yaralandığı kaza, 5 ay önce evlenen Neslihan ve Mustafa Soysal çiftini birbirinden ayırdı. Kaza, gece saat 02.30 sıralarında Lapseki-Çanakkale kara yolunda meydana geldi. Sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 35 APD 325 plakalı otomobil, iddiaya göre polisin ’dur’ ihtarına uymayarak kaçmaya başladı. Polisle kovalamacaya giren otomobil Kangırlı sapağında ters yöne girip, o sırada Lapseki istikametinden gelen 17 LP 800 plakalı otomobile çarptı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu 112 Acil sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Kaza sonucunda iki otomobildeki 5 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi ise yaralandı. Kazada, 35 APD 325 araçta bulunan Nuray Tekin, Osman Göksu, Doğuran Samet Eğer hayatını kaybetti. Mustafa Soysal idaresindeki 17 LP 800 plakalı araçta bulunan Neslihan Soysal ve Hanife Soysal hayatını kaybederken sürücü yaralandı. Ambulansla hastaneye kaldırılan sürücü taburcu edildi. Genç kadın da hayatını annesi gibi trafik kazasında kaybetti Kazada hayatını kaybeden edebiyat öğretmeni Neslihan Soysal’ın annesi Feray Akın’ı 2017 yılında Muğla’da Anneler Günü gezisinde trafik kazasında, babasını ise 2020’de kaybettiği öğrenildi. Neslihan Soysal’ın 5 ay önce evlendiği eşi Mustafa Soysal ise kazadan yaralı olarak çıktı.