SAĞLIK - 27 Mart 2025 Perşembe 10:02

Türkiye’nin en yüksek polen yoğunluğuna sahip Kahramanmaraş’tan alerjisi olanlar uyarı

A
A
A
Türkiye’nin en yüksek polen yoğunluğuna sahip Kahramanmaraş’tan alerjisi olanlar uyarı

Türkiye’nin polen üreten en yüksek ilinin Kahramanmaraş olduğuna dikkat çeken Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ali Okur, "Türkiye’nin alerji haritasında en yüksek polen yoğunluğuna sahip şehir olarak öne çıkıyor. Bitki örtüsü açısından zengin olan şehirde, güneşli ve rüzgârlı hava şartları polenlerin daha fazla yayılmasına neden oluyor" dedi.


Bahar aylarının gelmesiyle birlikte alerjik hastalıklarda belirgin bir artış yaşanıyor. Türkiye’nin alerji haritasına göre, Kahramanmaraş polen yoğunluğu en yüksek şehir olarak ilk sırada yer alıyor. Zengin bitki örtüsü, rüzgârlı ve güneşli hava şartları nedeniyle polen yayılımı artarken, sanayileşme ve son yıllarda hız kazanan inşaat faaliyetleri de alerji vakalarının çoğalmasına neden olduğu ifade ediliyor. Alerjik hastalıklara karşı alınabilecek önlemler arasında, evde nem kontrolü, halı ve yatak temizliği, polen yoğun saatlerde dışarı çıkmamak ve düzenli burun temizliği yapmanın gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar ise özellikle bahar aylarında maske kullanımının ve antihistaminik ilaç tedavisinin alerjik semptomları hafifletmede etkili olabileceğini vurguluyor.


Özel Sular Akademi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ali Okur da polen yayılımının başladığı bugünlerde detaylı bilgi vererek alerjisi bulunanları uyardı. Op. Dr. Okur, "Bahar mevsimi geldi, malum çiçek, böcek, polen miktarı arttı ve polikliniğimizde alerji hasta sayımız oldukça fazla görmeye başladık. Ciltte gözükebilir, kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık şeklinde. Burnumuzda gözüken şekline biz daha çok alerjik renk diyoruz. Burun kaşıntısı, hapşırık, burunda tıkanıklık, burundan nefes almada güçlük, gözlerde kaşıntı, sulanma, kulak ağrısı gibi birçok şikayet olabiliyor. Damakta kaşıntı, hatta bazı hastalarımız damağım o kadar kaşınıyor ki oraya bir şeyler sokup kaşınmak istiyorum diyorlar. Onun dışında hiç beklemediğim çocukluk çağındaki hastalarımızda geniz eti ve bademcik büyüklüğü yapabiliyor. Bunun dışında alerjinin bir ileri formu var, anafilaksi dediğimiz. Vücudumuz alerjen maddelerine aşırı derecede reaksiyon veriyor. Bu aşırı reaksiyonun sonucunda damarlarda genişleme ve damarlar arasındaki boşluğa sıvı akışı olup, buralarda ödemeden olup solunum sıkıntısına, nefes durmasına ve dolaşım durmasına kadar sebep olup ölümcül seyredebiliyor" diye konuştu.



"Kahramanmaraş bitki örtüsü bakımından çok zengin"


Türkiye’de Kahramanmaraş’ın polen haritasında birinci sırada yer aldığına dikkat çeken Dr. Okur, "Bir mevsimsel olan, bir de yıl boyu süren hasta grubumuz var. Mevsimsel olan hasta grubumuz özellikle bahar aylarında polen miktarının artmasıyla birlikte bize başvuruyorlar. Yıl boyu süren alerji durumunda ise hastalarımızın şikayetleri sürekli devam ediyor, hiçbir zaman mevsime göre artma azalma olmuyor. İlimiz özelinde, Kahramanmaraş özelinde birkaç konu var. Türkiye alerji polen haritasında baktığımızda Kahramanmaraş ili bitki örtüsü bakımından çok zengin olduğu için, zengin bir floraya sahip olduğu için polen miktarı ve yükü çok fazla. İklim şartı da bunu etkiliyor. Polenlerin yayılması için en uygun hava şartları mevcut. Biraz kuru ve güneşli bir havamız var. Rüzgar var. Bunlar polen yayılımı için mükemmel ortam oluşturuyor. Ve bahar aylarında özellikle ilimizin polen yükü artıyor. Bu da alerjik şikayetlerin artmasına sebep oluyor" şeklinde konuştu.



"Alerjiye sebep olan durumlardan kaçınmak gerekiyor"


Kentin sanayileşmiş bir şehir olduğuna da değinen Okur, "Hava kalitesi etkilenebiliyor. Ve sanayide çalışan işçilerin orada kimyasala maruz kalması, toza maruz kalması artıyor. Bir başka durum da iki sene önce yaşadığımız elim vakadan sonra inşaat faaliyetlerinin artmış olması, çok fazla toz olması da alerji şikayetlerini arttırıyor. Çevremizde alerjiye sebep olan durumlardan kaçınmak gerekiyor. Evde özellikle nem ayarı, yüzde 50’nin üzerinde nemde halı akarı dediğimiz, halılarda yaşayan insan derileriyle beslenen canlıların miktarı artmış oluyor. Bunun dışında günlük sürekli kullandığımız yatak odamızda çarşaflarımızı 55 derecenin üzerinde sıcaklıklarla yıkayıp sık sık değiştirmek gerekiyor. Bunun dışında hamam böceğine karşı ve atıklarına karşı alerji olabiliyor. Bunu evimizden dışlamamız gerekiyor. Evinde hayvan besleyen hastalarımız oluyor. Bu hayvanlara karşı hassasiyeti olanlar olabiliyor. En azından yattığı odalarda hayvanlarla bir bölünmüşlük yaşarsalar daha iyi olabiliyor. Hastalığın tanısını koyma açısından cilt testi yapıyoruz. Cilt testi de alerjenleri hastaya az miktarda enjekte edip buna karşı derinin reaksiyonuna bakıyoruz. Bu hastanemizde yapılmaktadır. Bunun dışında alerjene özellik özel immunoglobinin dediğimiz kanda bir orana bakıyoruz. Bununla alakalı tanı koyabiliyoruz. Aslında esas tanımız hastanın şikayetlerinden yola çıkarak ve kliniğimizde muayene ederek tanı koyabiliyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.



Türkiye’nin en yüksek polen yoğunluğuna sahip Kahramanmaraş’tan alerjisi olanlar uyarı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe ile Beşiktaş kupada 23. kez rakip Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk hafta maçında yarın karşılaşacak olan Fenerbahçe ile Beşiktaş, kupada 23. kez rakip olacak. Ezeli rakipler tüm kulvarlarda ise 363. kez mücadele edecek. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk hafta maçında Fenerbahçe ile Beşiktaş, yarın saat 20.30’da Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde karşılaşacak. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasını galibiyetle kapatan iki takım, bu yıl formatı değişen Türkiye Kupası’nda grup aşamasında ilk maçlarına çıkacak. Türkiye Kupası’nda 23. kez Fenerbahçe ile Beşiktaş, bugüne kadar Türkiye Kupası’nda 22 kez mücadele etti. Bu süreçte siyah-beyazlılar 11 galibiyet alırken, sarı-lacivertliler de 2’si hükmen 5 kez kazandı. 6 müsabaka ise beraberlikle sonuçlandı. Kupada Beşiktaş’ın 32 golüne, Fenerbahçe 26 golle karşılık verdi. İki takım 1988-1989, 2005-2006 ve 2008-2009 sezonlarında final aşamasında karşılaşırken, bu finallerin tamamında Beşiktaş kupayı müzesine götürdü. 363. randevu İki takım bu derbi müsabakasıyla tüm kulvarlarda ise 363. kez rakip olacak. Bugüne kadar lig, Türkiye Kupası ve Süper Kupa ile özel karşılaşmalarda oynanan 362 maçta sarı-lacivertliler 136 galibiyet alırken, siyah-beyazlılar 129 kez kazandı. 97 karşılaşmada ise taraflar eşitliği bozamadı. Kanarya’nın 502 golüne, Kartal 461 golle yanıt verdi. Bu sezon Trendyol Süper Lig’de oynanan karşılaşmada Fenerbahçe, deplasmanda 3-2’lik skorla kazandı. Son 10 maçta eşitlik var Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında tamamı Süper Lig’de olmak üzere son 10 maçta eşitlik var. Bu süreçte taraflar 3’er galibiyet alırken, 4 müsabakada ise iki takım da 1 puana razı oldu. Sarı-lacivertliler ve siyah-beyazlılar yakın dönemdeki 2 galibiyeti de deplasmanlarda elde etti. Kupadaki son maçta Beşiktaş sahaya çıkmadı 2017-2018 sezonunda Ziraat Türkiye Kupası yarı final ikinci karşılaşması saha olayları nedeniyle yarıda kalmıştı. Dolmabahçe’de 2-2 biten derbinin rövanşında iki takım 19 Nisan’da Kadıköy’de karşı karşıya geldi. Mücadele golsüz devam ederken 57. dakikada yaşanan olaylar nedeniyle maç hakem Mete Kalkavan tarafından tatil edildi. Türkiye Futbol Federasyonu tarafından karşılaşmanın kaldığı yerden ve seyircisiz oynanmasına karar verildi. 3 Mayıs’ta yapılması gereken mücadelede Beşiktaş, sahaya çıkmayınca 3-0 hükmen mağlup sayıldı. En farklı skorlar Ezeli rakipler birbirlerine karşı en farklı skorları 7’şer golle aldı. 23 Mart 1941’deki özel karşılaşmada siyah-beyazlılar, mücadeleyi 7-1 kazandı. Fenerbahçe ise en farklı galibiyetini 6 Aralık 1958’de yine bir özel maçta 7-0’lık skorla aldı. Süper Lig’deki en farklı skorlar ise 6 Ocak 1990’da 5-1’lik sonuçla Beşiktaş lehine gerçekleşirken; Fenerbahçe de 7 Mart 1976 ve 7 Ekim 2012’de 3-0’lık sonuçlarla galip geldi. Rekabetteki en gollü müsabaka ise 11 Ağustos 1974’te TSYD Kupası’nda yaşandı. Beşiktaş’ın 5-4 kazandığı mücadele en gollü maç olarak kayıtlara geçti. 19 Mayıs 1955’te oynanan Atatürk Kupası karşılaşması da 4-4 beraberlikle sonuçlandı.
Adana Fıstık fiyatları arttı: Sahtekarların kullandığı gıda boyası ve bezelyeye dikkat Son günlerde toz Antep fıstığının kilogram fiyatının 3 bin lirayı aşması, dolandırıcıları hareketlendirdi. Fıstıklı tatlılarda gıda boyası ve bezelye kullanılmasına karşı vatandaşları uyaran tatlıcı Zeynep Geyik, "Ucuz tatlı yiyeyim derken sağlığınızdan olmayın" dedi. Son dönemde Antep fıstığının kilogram fiyatının 3 bin lirayı aşması, bazı sahtekarları da harekete geçirdi. Artan fiyatları fırsata çevirmek isteyen kötü niyetli kişilerin, fıstıklı tatlılarda gerçek Antep fıstığı yerine bezelye, yer fıstığı kırığı ve yoğun gıda boyası kullandığına dikkat çekiliyor. Görünüm ve renk üzerinden tüketiciyi yanıltan bu yöntemlerin hem ekonomik aldatma hem de halk sağlığı açısından ciddi risk taşıdığı belirtiliyor. Adanalı tatlıcı Zeynep Geyik, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Özellikle baklava ve fıstıklı tatlılarda taklit ve tağşiş riskini yükselttiğini ifade eden Geyik, bazı işletmelerin maliyeti düşürmek için bezelye, yer fıstığı kırığı ve yoğun gıda boyası kullandığını söyledi. Bu tür ürünlerin gerçek fıstık görünümü vermek için boyandığını aktaran Geyik, tüketicilerin dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Güvenilir ve bilinen işletmelerin tercih edilmesini öneren Geyik, "Aşırı ve bilinçsiz gıda boyası tüketimi mide-bağırsak rahatsızlıkları, alerjik reaksiyonlar ve uzun vadede farklı sağlık problemlerine neden olabilir" ifadelerini kullandı. Vatandaşlara çağrıda bulunan Geyik, "Kaliteli fıstığın maliyeti bellidir. O sebeple ucuz tatlı alıp sağlığınızdan olmayın. Ucuz tatlı sağlığınızdan eder. Yeni yılda da tatlı alırken ucuza kaçmayın" dedi.