GENEL - 13 Ekim 2018 Cumartesi 17:50

Safranbolu, 12. Uluslararası Kimyasal Fizik Kongresi’ne ev sahipliği yaptı

A
A
A
Safranbolu, 12. Uluslararası Kimyasal Fizik Kongresi’ne ev sahipliği yaptı

Türkiye’de 1986 yılından beri düzenlenmekte olan Uluslararası Kimyasal Fizik Kongresi’nin 12’ncisi Karabük’ün Safranbolu ilçesinde düzenlendi.

Türkiye’de 1986 yılından beri düzenlenmekte olan Uluslararası Kimyasal Fizik Kongresi’nin 12’ncisi Karabük’ün Safranbolu ilçesinde düzenlendi.


Safranbolu Hilton Otel’de 12-13 Ekim tarihleri arasında düzenlenen, Türkiye’deki 60 üniversiteden 100 katılımcısı olan 12’nci Kimyasal Fizik Kongresi’ne Amerika, Almanya ve İsviçre’den bilim adamları katıldı. ’Kimyasal fizik’ alanında kuramsal, hesapsal ve deneysel çalışan araştırmacıları bir araya getirerek son gelişmelerin tartışılmasına, bilgi alışverişine ve işbirliğine ortam sağlama amacını hedefleyen kongre iki yılda bir gerçekleştiriliyor.


Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yavuz Dede, kongrenin iki yılda bir düzenlendiğini ve sürekli organizatörlerinin değiştiğini belirterek “Hocalarımızla Safranbolu’da Kimyasal Fizik Kongresinin 12’ncisini düzenliyoruz. Bu kongreler ülkemizde 20 yılı aşkın süredir yapılan, bir geçmişi olan ve aynı zamanda alanında en üst düzey konuşmacıları aralarında ağırlayan bir kongre sistemidir. Her iki senede bir gerçekleştiriliyor ve sürekli organizatörleri değişiyor. Biz de bu seneki kongreyi organize ettik. Kongremize yurt içinden ve yurt dışından çok saygın bilim insanları katılıyor. Fizik ile kimyanın etkileştiği noktalar bunlar. Özellikle uluslararası konuşmacılarımız alanında çok büyük isim yapmış insanlar. Bazı bilimsel ölçeklendirme derecelerine göre Nobel alabilecek insanlar. Yerel konuşmacılarımız da genç bilim insanlarından çok ciddi gelecek vadeden kişiler” dedi.



“Her şey kimyasallarla ilgili”


Kimya tabanlı bir kongre gerçekleştirdiklerini söyleyen Dede, “Moleküllerin maddenin yapı taşlarının hayatımıza etkisi ile ilgili alanla ilgili tartışılanların bulunduğu bir ortam. Çünkü soluduğumuz havadan giydiğimiz kıyafete, onun boyandığı kumaşa, aldığımız ilaca kadar her şey kimyasallarla ilgili. İçeride şu anda alanında dünyadaki bilimsel araştırmaların sınırlarında gezen insanlar yaptıklarını konuşuyorlar” ifadelerini kullandı.



"Dünyaca tanınan bilim adamları kongrede"


İsviçre’de bulunan Ecole Polytechnique Federale de Lausanne (EPFL) de çalışan Dr. Murat Kılıç, kongreye Almanya, Amerika ve İsviçre’den bilim adamları katıldığını ve Türkiye’deki meslektaşları ile buluşturduklarını kaydederek şunları söyledi: “Konuşmacılarımız sıradan insanlar değiller. Bilim alanında dünyada bilinen aynı zamanda da bilimsel anlamda karizmaları olan insanlar. Ayrıca Safranbolu’nun seçilmesinde en önemli etkenlerden birincisi Prof.Dr. Nevin Aytemiz hocamızın Karabük Üniversitesinde çalışıyor olması. Diğer yandan Safranbolu UNESCO’nun miras listesine girmiş çok güzel bir kent. Bu aynı zamanda konuşmacılarımızın, katılımcılarımızın bu toplantıya katılmasını kolaylaştıran bir etken oldu. Birçok katılımcı ilk kez Safranbolu’ya geliyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde, tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı olurken, kuruyemişte ise Antep fıstığı öne çıkıyor. Açılış konuşmasını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı Uludağ Ekonomi Zirvesi Sapanca’da devam ediyor. Bu yıl 13’üncü kez düzenlenen zirve, Türkiye ve dünya genelinden birçok iş dünyası lideri ve akademisyeni ağırlıyor. Dün açılış konuşmaları ve ilk gün oturumlarının olduğu zirve, bugün ise çeşitli paneller ile devam ediyor. İş insanları sektörleri ile alakalı konuları zirvede değerlendirirken, kuru yemiş ve kuru meyve ihracatındaki artış dikkat çekti. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı, kuruyemişte ise Antep fıstığı olduğu ifade edildi. Türk ürünlerini diğerlerinden ayrılan en büyük özelliği ise organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemişi global pazarda daha fazla tercih edilmeye başlandı. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkında bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayısı ve kuruyemişte Antep fıstığını tercih ettiğini dile getirdi. Ayrıca, Türk ürünlerinin diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretildiğinin altını çizdi. “En büyük fark organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmeleri” Panel sonrası açıklamalarda bulunan Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemişlere en yoğun talebin Amerika Birleşik Devletleri’nden geldiğini belirtirken, Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Doğu ve Asya pazarlarındaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdiğini vurguladı. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantajı sağladığını ifade eden Şeker, Türkiye’den 30 farklı ülkeye kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat gönderdiklerinin altını çizdi. Şeker, ayrıca ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayısı, kuruyemiş kategorisinde ise Antep fıstığı olduğunu belirtti. Türk organik ürünlerinin diğerlerinden farkının, organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmesi olduğunun önemini anlatan Şeker, "Sağlık bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yılında hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatında önemli bir artış yaşandı. Bu artışın devam edeceğine inanıyoruz. 2024’ün ikinci yarısı ve 2025 yıllarında organik kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat ihracatını artırarak global pazardaki varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. “Dijital dönüşüm ile dünyada rekabet gücümüzü artırdık” Dijital dönüşümün, hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Şeker, "Dijital platformlara yapılan yatırımlarımızla, online satış kanalları ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Bu durum, hem müşteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliliği artırmamıza imkan tanıdı. Dijitalleşme, tüketicilere daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmamızı ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, Türk kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyatlarının dünya genelinde tanınırlığını ve talebini artırmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitalleşme önemli bir rol oynamaktadır" diye konuştu. “Organik ürünlerin sertifikalandırılması” Gökçen Şeker, pazarlama ve markalaşmanın önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin tanınırlığını artırdık. İhracat rakamlarını artırmak için, kalite standartlarının yükseltilmesi ve pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Markalaşma çalışmalarını önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliliği arttırdık. Ar-Ge yatırımları ve yeni pazarlara açılım da ihracatı artırmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatını artırmak için, sektör olarak organik tarımın teşvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandırılması önemli. Pazarlama ve markalaşma çalışmalarıyla organik ürünlerin bilinirliğinin artırılması ve yeni pazarlara açılım sağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Çanakkale Deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri gerçekleştirildi. Konsere gelenler, deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, İletişim Fakültesi, Kurumsal İletişim Direktörlüğü ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Koordinatörlüğü tarafından ortaklaşa organize edilen “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri düzenlendi. Konsere, seyirciler, bilet yerine 28-42 numara yeni spor ayakkabı ile giriş sağladı. Bu ayakkabılar köy okullarındaki çocuklara ulaştırılacak. Bu konserle birlikte, ihtiyaç sahibi çocuklara yardım edilmesi amaçlanıyor. Konseri Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı, Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda öğrenci izledi. Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi toplumsal faaliyetlerinden bir yenisini daha gerçekleştiriyor. Şahane bir konser verilecek. Konserde temel amacımız köy okullarındaki öğrenciler için izleyici, dinleyicilerden birer spor ayakkabı getirmesini istedik. Bugün gelen misafirlerimiz bilet yerine spor ayakkabı getirdiler. Bu ayakkabılar bayramdan önce köy okullarındaki minik öğrenciler ile buluşturulacak. Konserde müzik ve sahne sanatları fakültesi orkestrası ile barış koromuz sahne alacak” dedi. Projeye spor ayakkabı ile destek vererek, konseri izlemeye gelen Osman Acar, “İhtiyacı olan çocuklar için bu birlikteliğin sağlanmış olması çok önemli. Bizde çorbada ki tuz misali bu katkıyı yapabildiğimiz için kendimizi çok mutlu hissediyoruz” diye konuştu.