POLİTİKA - 06 Kasım 2025 Perşembe 09:45

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hacıyev: "Her ne kadar 30 yıl işgale maruz kalmış olsa da, bugün barışın öncüsü ve inisiyatifi Azerbaycan’ın elindedir"

A
A
A
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hacıyev: "Her ne kadar 30 yıl işgale maruz kalmış olsa da, bugün barışın öncüsü ve inisiyatifi Azerbaycan’ın elindedir"

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Cumhurbaşkanlığı İdaresi Dış Politika Dairesi Başkanı Hikmet Hacıyev, Bakü’de bulunan Kars, Erzurum ve Iğdırlı gazetecilerle bir araya geldi.



Karabağ Zaferi’nin 5. yıl dönümü dolayısıyla Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı organizasyonunda ve Azerbaycan Kars Başkonsolosluğunun girişimiyle Bakü’de bulunan gazetecileri özel ofisinde kabul eden Hikmet Hacıyev, gündeme dair konuları ve Azerbaycan’ın devlet politikasını anlattı.



Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Cumhurbaşkanlığı İdaresi Dış Politika Dairesi Başkanı Hikmet Hacıyev, "Azerbaycan, bağımsızlığını kazandığı ilk günlerinden itibaren Ermenistan’ın askeri saldırısına ve işgaline maruz kalmıştı. 30 yıl boyunca Azerbaycan toprakları işgal altında kaldı. 2020 yılında Azerbaycan halkı bir vatan savaşı başlattı ve bunun sonucunda topraklar işgalden kurtarıldı. Ancak 2023 yılına kadar hala bazı bölgelerde Ermeni silahlı kuvvetlerinin kalıntıları ve ayrılıkçılar bulunmaktaydı. 2023 yılının Eylül ayında gerçekleştirilen antiterör operasyonuyla Azerbaycan tam egemenliğini ve toprak bütünlüğünü yeniden sağladı. Bugün Azerbaycan halkı büyük bir gururla zaferinin 5’inci yıl dönümünü kutluyor. Bu zafer sayesinde Azerbaycan devleti, dünyaya toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve sınırlarının dokunulmazlığını sağlamış bir devlet olarak tanınmaktadır" dedi.


"Her ne kadar 30 yıl işgale maruz kalmış olsa da, bugün barışın öncüsü ve inisiyatifi Azerbaycan’ın elindedir"


Azerbaycan, barışı elde etmek ve tüm bölgeyi değiştirecek bir siyaset yürüten bir ülke haline geldiğine dikkat çeken Hacıyev, "Her ne kadar 30 yıl işgale maruz kalmış olsa da, bugün barışın öncüsü ve inisiyatifi Azerbaycan’ın elindedir. Bu vesileyle Azerbaycan, Ermenistan ile barış anlaşmasının imzalanması tekliflerini de ileri sürmüştür. 8 Ağustos’ta imzalanan Başkutan bildirgesiyle Ermenistan-Azerbaycan ilişkileri ve Güney Kafkasya’daki statüko yeni bir aşamaya girdi. Artık bölgede barış mevcuttur. Bu barışın daha da pekiştirilmesi, sürdürülebilir hale getirilmesi ve gelecek nesillere barışa dayalı bir bölge bırakılması hedeflenmektedir. Zengezur Koridoru’nun açılması da bu hedefin bir parçasıdır. Bu doğrultuda yürütülen çalışmalar, bölgede tamamen yeni bir gerçeklik yaratacaktır. Herkes bu gelişmelerden faydalanacaktır. Azerbaycan’ın zaferinden sonra Ermenistan da bölgesel gerçeklikleri daha anlayışlı şekilde kabul etmeye başlamıştır. Ermenistan bugün anlamaktadır ki, gelecekteki gelişimi ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan komşu devletlerle barıştan geçmektedir. Özellikle Azerbaycan ve Türkiye ile normal ilişkiler kurmak, toprak iddialarının sona ermesiyle mümkün olacaktır. Bu anlayış, Ermeni toplumu tarafından da kabul edilmektedir" diye konuştu.


"Azerbaycan bugün dünyada sıfırdan 9 şehir ve 300’den fazla yerleşim birimi kuran bir ülke haline gelmiştir"


İşgalden kurtarılan bölgelerin yeniden inşa edildiğini ifade eden Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Cumhurbaşkanlığı İdaresi Dış Politika Dairesi Başkanı Hikmet Hacıyev, "Güney Kafkasya bölgesinde Azerbaycan’ın zaferiyle birlikte yeni bir statüko oluşmuştur. Bu yeni statüko, hukukun üstünlüğüne, meşruiyete ve uluslararası hukuk ilkelerine dayanmaktadır. 5 yıl içinde işgalden kurtarılan bölgelerde büyük çaplı çalışmalar yürütülmüştür. Bu, dünya çapında savaş sonrası yapılan en büyük yeniden inşa projelerinden biridir. Yapılan restorasyon ve kalkınma çalışmaları devasa boyuttadır ve tamamen Azerbaycan’ın kendi iç kaynaklarıyla gerçekleştirilmiştir. Yeni altyapılar, evler, şehirler inşa edilmiştir. Azerbaycan bugün dünyada sıfırdan 9 şehir ve 300’den fazla yerleşim birimi kuran bir ülke haline gelmiştir. Bu büyük bir emek gerektirse de aynı zamanda bir gurur kaynağıdır. İnsani yatırımlar açısından da bu bölgeleri adeta bir cennete çevirmek ve zorunlu göçmenlerin onurlu bir şekilde topraklarına dönmesini sağlamak hedeflenmektedir" şeklinde konuştu.


"Azerbaycan-Türkiye kardeşliği"


Türkiye ile Azerbaycan’ın kalbinin birlikte attığını hatırlatan Hacıyev, daha sonra özetle şunları söyledi.


"Bu vesileyle kardeş Türkiye’ye bir kez daha teşekkür etmek isteriz. Vatan savaşında Türkiye’nin Azerbaycan halkıyla dayanışma içinde olması, her zaman olduğu gibi, bizim için ayrı bir gurur ve güç kaynağıdır. Türkiye ve Azerbaycan’ın kalbinin birlikte atması, her Türk vatandaşının nabzının Karabağ’la birlikte atması bizim için çok kıymetlidir. Bu bağlamda Türkiye’nin siyasi ve diplomatik desteği, Cumhurbaşkanımızın liderliği sayesinde bugün Azerbaycan-Türkiye stratejik müttefikliği Şuşa Beyannamesi ile resmiyet kazanmıştır. Bu müttefiklik bizim için ayrıca bir katkıdır. Bu vesileyle Türkiye medyasına da teşekkür etmek isterim. Kardeş Türkiye medyası zaferimizde, savaşımızda bizimle omuz omuza durmuştur. Birlikte bu mücadelede değerli katkılar sunmuştur. Savaşın en kritik alanlarından biri olan bilgi savaşında Türkiye medyası önemli rol oynamıştır. Bugün Azerbaycan-Türkiye kardeşliği, Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi, dünyada eşi benzeri olmayan bir kardeşliktir. Bu, devletlerarası ilişkilerin ötesinde "bir millet, iki devlet" anlayışına dayanmaktadır. Bu prensip doğrultusunda her alanda başarıyla gelişiyoruz. Şuşa Beyannamesi ile bir kez daha vurgulamak isterim ki, Azerbaycan-Türkiye ilişkileri stratejik müttefiklik düzeyindedir. Zaferimizin 5’inci yılı münasebetiyle Bakü’de büyük bir askeri geçit töreni planlanmaktadır. Kardeş Türkiye’den üst düzey temsilcilerin katılımı beklenmektedir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.