GÜNDEM - 13 Aralık 2025 Cumartesi 08:56

Kars’tan Küba’ya uzanan aşk hikayesi: Kübalı gelinler Kars’a renk kattı

A
A
A
Kars’tan Küba’ya uzanan aşk hikayesi: Kübalı gelinler Kars’a renk kattı

Karslı 2 kardeşin, dünyanın öbür ucundan, Küba’dan kendilerine hayat arkadaşı getirmesi Kars’ta büyük bir sevinç ve merak uyandırdı. Yöresel kültürlerin harmanlandığı bu sıra dışı evlilikler, Kars’ın çok kültürlü yapısına yepyeni ve sıcak bir hava kattı.


Kars’ın Akyaka ilçesinden olan Soner ve Caner Budak kardeşler, çalışmak için gittikleri Küba’da hayatlarının aşkını buldu. Küba’nın sıcakkanlı insanları ve canlı kültürüyle tanışan Karslı gençler, gönüllerini Kübalı Daniela Elena Calzada Pedraja ve Daymara Ricardo Lpez’e kaptırdı. Ailelerini ikna etme süreci ve kültür farklılıklarına rağmen, aşklarının gücü sınırları aşmalarını sağladı. Karslı kardeşler, Kübalı sevgililerinin ailelerini de ikna ederek evlenme kararı aldılar. Gençler ailelerinin de desteğiyle Kars’ta görkemli bir düğün yaparak evlendiler. Gençlerinin düğündeki danslarına sevenleri de alkışlar destek verdi.


Küba’ya gittiklerinde böyle bir düşüncesi olmadığını ifade eden Caner Budak, "Küba’ya gittiğimizde böyle bir düşüncemiz aslında yoktu. Yaşım itibariyle ailem bana sürekli evlen evlen diye baskı da yapıyordu. Eşimle de tanışınca aradığım kişiyi bulmuş oldum aslında, bu kararı öyle vermiş oldum. Ruh eşimi bulmuş oldum. İlk olarak anneme söyledim. Babamın da sonra haberi oldu. Babam zaten olaya çok sıcak baktı. Çok mutlu oldular" dedi.


Mayıs ayında iş için Küba’ya gittiği belirten Soner Budak, "İş için Mayıs ayında Küba’ya gittik. Oradan iş teklifi geldi bize, biz de bu teklifi değerlendirdik. Küba’da 1 hafta sonra eşimle tanıştım. Kahve içmeye 1 kafeye girdik. O gün orada tanıştım. Devamında annesiyle tanıştım. Annesi çok sıcakkanlı birisiydi. Beni aralarında görmekten mutluluk duyduklarını söylediler. Süreç bu şekilde ilerledi ve biz de kendi ailelerimizle bunları tanıştırdık. Her şey güzel geçti. Biz de bunu evliliğe taşıdık" diye konuştu.


"Küba sıcağı Kars kışına karıştı"


Öte yandan, Küba’nın tropikal ikliminden gelerek Kars’ın meşhur çetin kış şartlarına uyum sağlamaya çalışan genç gelinler, şimdiden Karslıların gönlünü fethetti. Küba’nın neşeli müziklerini ve danslarını Kars’a taşıyan gelinler, kısa sürede yöre halkının sevgilisi oldu. Özellikle komşular ve akrabalar, yeni gelinlere Kars mutfağını ve geleneklerini öğretmek için adeta yarışıyor.


"Kültürler arası köprü"


Bu evlilikler, sadece 2 insanı değil, 2 farklı kültürü de bir araya getirdi. Kars’ın meşhur kaz eti, hangel ve kaşarı, Küba’nın egzotik meyveleri ve romu ile aynı sofrada buluştu. Karslılar, Kübalı gelinlerin enerjisine hayran kalırken, gelinler de Kars’ın doğal güzellikleri ve misafirperverliğinden çok etkilendiklerini dile getiriyorlar.


Karslı 2 kardeşin Küba’dan getirdiği gelinler, Kars’ın neşesi oldu ve bölgeye adeta bir ’aşk rüzgarı’ estirdi. Mutlu çiftlerin bundan sonraki hayatlarının Kars’ta geçeceği ve yöreye daha çok renk katacağı şimdiden belli oldu.



Kars’tan Küba’ya uzanan aşk hikayesi: Kübalı gelinler Kars’a renk kattı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin: "Ülkesinde yapılanlarla gurur duyan bir nesil yetiştirmek istiyoruz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Ülkesinde yapılanlarla gurur duyan bir nesil yetiştirmek istiyoruz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, bunun için önemli bir araç" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ankara Yüksek Hızlı Tren (YHT) Garı’nda düzenlenen ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Sergisi’ne katıldı. Yerli üretim, tasarruf ve yatırım bilincinin toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaştırılması amacıyla düzenlenen sergide, Türkiye’nin farklı bölgelerinden firmalar ve kurumlar yer aldı. Sergide, yerli ve milli imkanlarla üretilen ürünler ziyaretçilere sunuldu. Program kapsamında Bakan Tekin ve Bakan Kacır, sergi alanını gezerek stantları ziyaret etti ve yetkililerden yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ankara YHT Garı’nda düzenlenecek olan sergiyle, özellikle gençler ve öğrenciler başta olmak üzere toplumda yerli malı kullanımına yönelik farkındalığın artırılması hedefleniyor. Sergi, program süresince vatandaşların ziyaretine açık olacak. 12-18 Aralık tarihlerinde ziyaretçilere açık olacak Ankara YHT Garı’nda düzenlenen ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Sergisi, 12-18 Aralık tarihlerinde ziyaretçilerini ağırlamayı hedefliyor. ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Sergisi; Türkiye’de yerli üretim bilincini güçlendirmek, tasarruf kültürünü yaygınlaştırmak ve yerli ürün kullanımını teşvik etmek amacıyla düzenlenen kapsamlı bir tanıtım ve farkındalık etkinliğidir. Sergi; özellikle eğitim kurumları, kamu kuruluşları ve yerli üreticilerin iş birliğiyle hayata geçirilir. Tutum bilincini, israfın önlenmesini, kaynakların verimli kullanılmasını ve tasarruf alışkanlığının özellikle genç yaşlardan itibaren kazandırılmasını amaçlar. Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün koordinesi ve Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yürütücülüğünde, ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ etkinliklerine 46 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin yanında 5 anaokulu ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ankara dışından belirlenen 8 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi dahil edildiği belirtildi. Ayrıca milli ve yerli teknoloji ürünlerinin tanıtılacağı sergiye TÜRASAŞ, MKE, HAVELSAN, TUSAŞ, STM, ASELSAN, ROKETSAN, TÜRKSAT olmak üzere 8 kurumun katıldığı açıklandı. Ankara YHT Garı’ndaki sergiyi gezen Bakan Tekin ve Bakan Kacır, ‘Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası Coğrafi İşaretler Günü Etkinliği kapsamında Ankara Yenimahalle’de bulunan Orhan Cemal Fersoy İlkokuluna da ziyarette bulundu. Burada öğrencilerle ve öğretmenlerle bir araya gelen Bakan Tekin ve Bakan Kacır, ‘Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası’nı tüm Türkiye’de coşkuyla kutlayacaklarını ifade etti. "Çocuklarımız, Türkiye’nin ürettiği değerleri hem içselleştirerek hem de daha ileriye yönelik proje hayaliyle yetişiyorlar" Tutum, Yatırım ve Türk Malları Sergisi kapsamında açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, gençlerin Türkiye’ye değer kattığını ve geleceğe yönelik her projede onların emeği olacağını belirterek, "Ülkesinde yapılanlarla gurur duyan bir nesil yetiştirmek istiyoruz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, bunun için önemli bir araç. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1921 yılında ilk Maarif Kongresini topladığında köklerine, kendi kültürüne vakıf ama modern dünyayla entegre olabilecek bir eğitim öğretim sistemi inşa etmek olduğunu belirtmişti. Bizim de şu anda yaptığımız şey bu. Bunun önemli unsurlarından bir tanesi geçmişimize ve kültürümüze sahip çıkmak. Bizden önceki nesillerin, bizden önceki hükümetler döneminde üretilen katma değeri olan ürünleri, bilimsel yenilikleri ve bunların hepsini çocuklarımız öğrensinler, bilsinler diye uğraşıyoruz. Bunların üzerinde yeni hayaller kurabilmeyi öğrensinler istiyorum. Şimdi çocuklarımız Türkiye’nin ürettiği değerleri hem içselleştirerek hem de daha ileriye yönelik proje hayaliyle yetişiyorlar. Bu bizim için gerçekten mutlu verici bir şey. Hem köklerine ve geçmişine bağlı, saygı duyan bize ait olan değerleri içselleştiren hem de yeni döneme önümüzdeki döneme ilişkin bunların üzerinde hayaller kurabilen bir kuşak yetiştirmek istiyoruz" diye konuştu. "2018’den bu yana dünyanın en büyük teknoloji festivallerini gerçekleştiriyoruz" Milli Eğitim Bakanlığı’nın koordinesinde gerçekleştirilen Tutum, Yatırım ve Türk Malları Sergisi’ne katkılarından dolayı Bakan Tekin’e şükranlarını sunan Bakan Kacır ise geleceğin teknolojisinin gençlerin izinde gerçekleştirmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, "2018’den bu yana dünyanın en büyük teknoloji festivallerini, Teknofestleri, Türkiye’de, dost ve kardeş coğrafyalarda gerçekleştiriyoruz. Bu yıl 1 milyon 200 binden fazla öğrencimiz Teknofestlere katıldı. Yarışmalarda hayallerini projelere dönüştürdüler. Artık Teknofestlerde yetişen gençlerimiz kendi teknoloji gelişimlerini kuracak seviyeye geldiler. Türkiye’nin nereden nereye geldiğinin aslında bütün bu çalışmalar bu durumun en büyük ispatı niteliğindedir. Bizim çocukluk yıllarımızda da Yerli Malı Haftası olarak bu hafta icra ediliyordu. Yine çok keyif aldığımız faydalı çalışmalar yapılıyordu ama bu çalışmalar çoğunlukla tarım ürünleriyle sınırlı kalıyordu. Şimdi sadece tarım ürünlerini değil, artık Türkiye’nin milli teknoloji ürünlerini de çocuklarımız ve öğrencilerimiz bu hafta vesilesiyle okullarda gündemlerine alıyorlar" şeklinde konuştu.
Erzurum Allianz Türkiye ‘Dağ Gibi Arkanızdayız’ projesiyle Palandöken’de kız çocuklarını kayak sporuyla tanıştırdı 2021-2032 yılları arasında Olimpik ve Paralimpik Hareketinin global sigorta ana ortağı olan Allianz, Milano Cortina 2026 Kış Olimpiyat Oyunları’ndan hareketle ülkemizde kış sporlarına olan ilgiyi artırmak, bu alanda yeni sporcuların yetişmesine imkân sağlamak ve eşit şartlara sahip olamayan kız çocuklarının potansiyellerini desteklemek hedefiyle ‘Dağ Gibi Arkanızdayız’ projesini hayata geçirdi. Palandöken Kayak ve Snowboard Akademisi (PAKA) iş birliğiyle hayata geçirilen proje kapsamında, Erzurum Palandöken’de daha önce hiç kayak sporuyla tanışmamış kız çocuklarına ilk kayak antrenörlüğü sınavına girene dek yaklaşık 10 sene boyunca eğitim ve malzeme desteği sağlanacak. Allianz Türkiye aynı zamanda Milano’da ülkemizi temsil etmesi beklenen ancak geçirdiği kaza sonucu sakatlanan Balkan Şampiyonu Milli kayakçı Ceren Reyhan Yıldırım’ın da 2030 Kış Olimpiyatları’na dek ana sponsoru oldu. Daha kapsayıcı, dayanıklı ve güçlü bir gelecek inşa etmek hedefiyle eğitime, spora ve kız çocuklarının güçlendirilmesine verdiği desteği genişleten Allianz Türkiye, ‘Dağ Gibi Arkanızdayız’ projesini hayata geçirdi. Proje, 2026 yılında yapılacak olan Milano Cortina Kış Oyunları vesilesiyle, ülkemizde kış sporlarına olan ilgiyi artırmak, bu alanda yeni sporcuların yetişmesine imkân sağlamak ve eşit şartlara sahip olamayan kız çocuklarının potansiyellerini desteklemek amacı ile Erzurum Palandöken’de başlatıldı. Kız çocukları antrenörlük yolunda desteklenecek ‘Dağ Gibi Arkanızdayız’ projesinin ilk bacağı olarak ülkemizde kış sporlarının olimpik merkezi olan Erzurum’da yaşayıp daha önce hiç kayak sporu ile tanışmamış 8-12 yaş grubunda 30 kız çocuğu seçildi. Akademisyen-Kayak Öğretmeni Prof. Dr. Fatih Kıyıcı, TKF Teknik Kurulu-PAKA Baş Antrenörü Yavuz Kıyıcı, Antrenör Ravzanur Bayındırlı, Balkan Şampiyonu Milli Kayakçı Ceren Reyhan Yıldırım ve eski Milli Takım Antrenörü ve Dünya Kupası Kayakçısı Hannes Erich Brenner’den oluşan seçici kurul, gelecek vadeden 3 kız çocuğunu belirledi. Allianz Türkiye, seçilen kız çocuklarını yaklaşık 8-10 yılı kapsayan antrenörlük yolunda destekleyecek. Onur Kırcı: "Kendi dağındaki karla hiç tanışmamış kız çocuklarını destekleyeceğiz" ‘Dağ Gibi Arkanızdayız’ projesini ’Türkiye’nin Allianz’ı olarak gelecek nesillere duydukları sorumlulukla hayata geçirdiklerini söyleyen Allianz Türkiye Pazarlama ve Dijital Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Onur Kırcı, "Dünyanın birçok ülkesinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin şekillendirdiği roller, beklentiler ve ekonomik belirsizlikler, kız çocuklarının potansiyellerini gerçekleştirmelerine bariyer olabiliyor. Diğer yandan Türkiye, coğrafyası gereği muazzam bir potansiyele sahip olduğu halde bugüne dek maalesef bir kış oyunları ülkesi olamadı. Kayseri, Erzurum, Kars gibi kayak bölgelerinde yerel halk, özellikle de kız çocukları bu sporlarla tanışamıyor. Biz de kendi dağındaki karla hiç tanışmamış kız çocuklarımızın potansiyellerini desteklemek amacıyla Allianz Türkiye olarak ‘Dağ Gibi Arkanızdayız’ diyor ve Erzurum’da gerçek bir mikro dönüşüm hikayesi ortaya çıkarmak için elimizi taşın altına koyuyoruz" dedi. 10 yıl boyunca Allianz Türkiye tarafından desteklenecekler Erzurum Palandöken Kayak ve Snowboard Akademisi (PAKA) kurucu ortağı Prof. Dr. Fatih Kıyıcı ise "Bu projede Erzurum ilinde yaşayan 8-12 yaş arasında hiç kayak yapmamış kız çocuklarını hedefledik. Bu hedefle kentimizde hem tanıtım çalışmaları yaptık hem de bu imkanlardan faydalanacak çocuklarımıza ulaşmaya çalıştık. Ne mutlu ki, yaklaşık 200 çocuk başvuruda bulundu. Başvuru yapan çocuklarımız öncelikle Atatürk Üniversitesi Spor Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde bilimsel olarak temel performans testlerine tabi tutuldu. Testlerde kayak sporu için önemli olan "Dikkat, Sağlık, Çeviklik, Denge ve Sprint" parametreleri değerlendirilerek 30 kız çocuğu seçildi. Seçilen çocuklar tecrübeli PAKA antrenörleri eşliğinde temel kayak bilgisi ve becerileri üzerine yoğun bir eğitime başladılar. Günde 5 saat kayak eğitimi ve teorik eğitim aldılar. Sonrasında ise eğitim aldıkları konulardan uygulamalı ve teorik bir sınava katıldılar. En başarılı 3 kız çocuğu ise projenin son aşamasına kalarak ortalama 10 yıl süre ile PAKA Kayak ve Snowboard Akademisi’nde eğitim almaya hak kazandı. Projenin hedefi bu 3 çocuğumuzun arkalarından gelen başka kız çocuklarını da yetiştirecek, donanımlı birer antrenör olmasını sağlamak" diyerek projede yer almaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Eğitimin ardından seçici kurul 3 kız çocuğunu belirledi. Seçilen çocuklar, Ravza Ilgın Çılgı, Havsa Berra Çılgı ve Zeynep Turhan yaklaşık 10 yıl boyunca Allianz Türkiye tarafından desteklenecek. "Milli Sporcumuz Ceren Reyhan Yıldırım’ın hem iyi hem kötü gününde yanındayız" Allianz Türkiye, "Dağ Gibi Arkanızdayız" projesi dışında, genç yaşına rağmen bugüne kadar ülkemizi 196 kez temsil eden, Olimpik havuz sporcusu ve Milli Takım Kaptanı Ceren Reyhan Yıldırım’ın ana sponsoru olduğunu da açıkladı. Olimpiyatlara kota alacakken talihsiz bir kaza geçirerek sakatlanan Yıldırım’ın sponsorluğu ile ilgili Allianz Türkiye Pazarlama ve Dijital Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Onur Kırcı, "Milli sporcumuz Ceren Reyhan Yıldırım’ı, ülkemizde yaygın sponsorluk anlayışına yeni bir anlam katarak sadece başarılarından dolayı değil hem iyi hem de kötü gününde yanında olarak desteklemeye çalışıyoruz. Başarı odaklılıktan ziyade sporu, spor ruhunu, tüm toplumsal ve ekonomik bariyerlere, hatta bazen önyargılara rağmen kendi potansiyelini gerçekleştirmek için azimle çalışan gençlerimizi desteklemekten mutluluk duyuyoruz" sözleri ile Allianz Türkiye olarak müşterilerinin sadece zor zamanlarında değil, hayatlarının her aşamasında yanlarında olmayı hedeflediklerine dikkat çekti. Hem şaşırdı hem de çok sevindi Milli Kayakçı Ceren Reyhan Yıldırım ise tam da kaza geçirdiği ve hayallerini ertelemek zorunda kaldığı bir dönemde Allianz Türkiye’den gelen bu sponsorluk haberine hem şaşırdığını hem de çok sevindiğini söyledi. Yıldırım "Kayak sporuna 7 yaşında başladım. 11 yaşında ilk kez Çocuk Millî Takımı’na seçildim. O günden bu yana farklı yaş kategorilerinde millî formayı 196 kez temsil ettim. Halen Olimpik Millî Takım sporcusuyum. Bugüne kadar uluslararası alanda 18’i birincilik olmak üzere toplamda 32 kez kürsüye çıktım. Ancak tam da olimpiyatlara kota alacakken, 2026 kış olimpiyatlarına hazırlanırken, en zirve dönemimde, en hazır zamanımda İsviçre’de antrenman sırasında talihsiz bir kaza geçirdim, sakatlandım. Hatta geçtiğimiz haftalarda bir operasyon geçirdim. Olimpiyatlara bu kadar yakınken büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Şimdi iyileşmeye çalışırken Allianz Türkiye’den gelen bu haber benim motivasyonumu artırdı. Zor bir süreç geçirirken hiç beklemediğim bir zamanda böyle bir sponsorluk teklifinin gelmesi beni çok şaşırttı, şaşırttığı kadar da sevindirdi. Bu sponsorluk sayesinde bu süreci çok daha kolay, çok daha güçlü geçireceğim. İyileşeceğime artık daha çok inanıyorum" dedi. Palandökenli kız çocuklarının hikâyesi belgesel de olacak Allianz Türkiye, yaşadığı talihsiz sakatlık nedeniyle 2026 Milano Olimpiyatları’nda yarışamayacak olan Yıldırım’a, 2030 Kış Olimpiyatları’na kadar desteğini sürdürecek. Palandökenli kız çocuklarının hikâyesi belgesel de olacak Allianz Grubu, 2021-2032 yılları arasında Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın "Global Sigorta Ana Ortağı" oldu. Bu vizyonla Türkiye’de Paralimpik ve Dünya Yüzme Şampiyonu Sümeyye Boyacı, Milli Okçu Mete Gazoz ve Dünya ve Avrupa Şampiyonu Milli Tekvandocu Merve Dinçel’in ana sponsoru olan Allianz Türkiye, ülkemizin yetiştirdiği genç ve başarılı sporcularımızı desteklemeye devam ederken, bu gençlerin örnek olacak değerdeki hayat hikayelerini de belgesel filmle kayıt altına alarak paylaşıyor. ‘Dağ Gibi Arkanızdayız’ projesiyle Allianz Türkiye’nin destek olduğu kız çocuklarının hikayeleri de gençlere ilham vermesi amacıyla belgesel filme çekilecek.