GENEL - 23 Mart 2012 Cuma 14:17

(ÖZEL HABER) KASTAMONU`DA MİNİBÜS SÜRÜCÜLERİ KONTAK KAPATTI

A
A
A
(ÖZEL HABER) KASTAMONU`DA MİNİBÜS SÜRÜCÜLERİ KONTAK KAPATTI

Gölköy minibüs sürücüleri, Kastamonu 5`inci Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığı`nın almış olduğu karar gereği askeriyenin kendi asker ve yakınlarını Alay Komutanlığı`na taşımasına tepki göstererek kontaklarını kapattı.
Kastamonu 5`inci Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığı`nda yapılması planlanan yemin töreni için asker yakınlarını Alay Komutanlığı`na taşımak üzere sabahın erken saatlerinde Kastamonu şehirlerarası otobüs terminaline yolcu almak için giden minibüsçülere askerler engel oldu. Asker yakınlarını kendi araçlarıyla taşıyacaklarını belirtmeleri üzerine neye uğradıklarını şaşıran minibüs sürücüleri, Gölköy Kooperatifi önünde toplanarak eylem yaptı. Askeriyenin aldığı karara tepki göstererek kontaklarını kapatan
minibüs sürücüleri, alınan kararın ileriki günlerde de devam etmesi durumunda eylemleri sürdüreceklerini belirtti. Minibüs sürücülerinin bu durumdan olumsuz etkilendiklerini belirten Gölköy Kooperatifi Başkanı Satılmış Elbastı, Gölköy`den şehir merkezine 30 minibüs şoförünün çalıştığını belirterek, 28 araçlarının bulunduğunu, bunlardan 3 tanesinin ise icralık olduğunu söyledi. Çok zor durumda olduklarını ifade eden Elbastı, sorunlarını anlatacak kimseyi bulamadıklarını ve Alay Komutanlığının kendilerine son
zamanlarda asker taşımasına izin vermemesinin sebebini anlayamadıklarını söyledi. Köylerinin içinden geçen yolu iptal ettikleri yönünde kendilerine bilgi verdiklerini kaydeden Gölköy Kooperatifi Başkan Yardımcısı Özkan Deler de, yemin töreni olması nedeniyle sabahın erken saatlerinden otogara gittiklerini belirterek, "Otogara gittiğimizde askeriye kendi araçlarını göndererek sivilleri Alay`a kendisi taşıyor. Türkiye`nin hiçbir yerinde böyle bir durum yok. Şehir merkezine 15 kilometre uzaklıktaki bir yoldan
sivil yolcuyu kendisi taşıyor" dedi.
Bu durumdan son derece olumsuz etkilendiklerini ve yetkililerin ne yapmaya çalıştıklarına anlam veremediklerini vurgulayan Deler, sözlerini şöyle sürdürdü. "Sabah saat 04.00`de kalkıp otogar ücretlerimizi ödeyerek kapıya sıralandık. Tam bir yolcu geldiği anda askeriye yeşil arabasını çekti ve sivil yolcuları kendisi taşıdı. Tek araba olduğu için araç yeterli gelmedi. Bu yüzden oraya da nöbetçi asker dikti. Asker orada kendisi sivil yolcuları bekledi ve bizim araçlara binmesini engelledi. Yeri geldi
mazotumuzu koyamadık. Altımızdaki hayvanı sattık, arabamızı değiştirdik. Bizleri sürekli mağdur ettiler. Bazı minibüs sürücülerinin arabası icradan bağlı duruyor. Bazılarının ise içerisinde mazot bile yok"
Minibüs sürücüsü Hüseyin Rahmi Kethüdaroğlu da, bu durumun 2-3 tane yemin töreninde aynı olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Kendimize konuşabileceğimiz muhatap bulamıyoruz. Yaklaşık olarak 1 yıldır 1 kuruş para kazanamıyoruz." Şehir merkezine 15 kilometre uzaklıktaki Kastamonu`nun merkeze bağlı Gölköyü Muhtarı Hüseyin Erdoğan ise, 12 yıldır askeriyenin taşımacılığını Gölköy Kooperatif`in yaptığını açıklayarak şöyle konuştu: "Askeriyenin yüzde 99`luk kısmı Gölköy sınırları içerisinde
bulunuyor. Askeriye ilk geldiği gün otobüsler dolu bir şekilde köyümüzün önünden geçerken burada kadınıyla, erkeğiyle birlikte kurban keserek karşıladık. Artık bundan sonra takdiri kendilerine bırakıyorum."
Asker ve yakınlarını nizamiyeye taşıyarak 30 ailenin geçimini sağladığı minibüs sürücüleri, mağduriyetlerinin giderilebilmesi için yetkilerden yardım istedi.
Bu arada jandarma ekipleri, bir olumsuzluk olmaması için yerleşke önünde bazı aralıklarla ekip göndererek kontrol ettirdi. Yetkililer konu hakkında açıklama yapmadı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.