YEREL HABERLER - 23 Mart 2012 Cuma 16:30

KASTAMONU`NUN OKURYAZAR ORANI ARTTI

A
A
A
KASTAMONU`NUN OKURYAZAR ORANI ARTTI

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) ile elde edilen verilere göre, Kastamonu`nun 2011 yılındaki okur-yazarlık durumu yüzde 1.8 oranında artış gösterdi. Aynı zaman Kastamonu, en çok İstanbul iline göç verirken, Ankara ise ikinci sırada yer aldı.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi ile elde ettiği veriler kamuoyuna açıklandı. TÜİK Bölge Müdürlüğünde düzenlenen basın toplantısında Bölge Müdürü İsmail Gökalp, ``Fertlerin okuryazar olma durumu ve bitirilen son eğitim düzeyine ilişkin veriler, Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı tüm özel ve resmi eğitim kurumlarından, tüm vakıf ve devlet üniversiteleri ile Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinden (ÖSYM) elde edilen idari kayıtlar ile güncellenerek Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı (UEİVT) oluşturuldu. Her yıl MEB ve üniversitelerden alınan öğrenci ve mezunlara ilişkin idari kayıtlar ve TÜİK`in alan çalışmaları ile UEİVT güncellenerek kullanıcıya sunulmaktadır`` dedi.
2011 yılında bir önceki yıla göre Türkiye`de okuma-yazma bilen oranı yüzde 94`ten yüzde 95.1`e yükseldiğini belirten Gökalp, ``Kastamonu`da okuma yazma bilen oranı yüzde 89.1`den yüzde 90.9`a yükselmiştir. Bir önceki yıla göre Türkiye`de okuma yazma bilen oranı yüzde 1.1 puan artarken, Kastamonu`da da okuma yazma bilen oranı Türkiye ortalamasının üzerinde yüzde 1.8 puan artış göstermiştir`` diye konuştu. 2011 yılında bir önceki yıla göre Kastamonu`da okuma-yazma bilenlerin sayısının 8 bin 33 kişi artarak 291 bin 382 kişiden 299 bin 415 kişiye yükseldiğine dikkat çeken Gökalp şunları söyledi:
``Türkiye`de ise okuma yazma bilenlerin sayısı 2 milyon 363 bin 993 kişi artarak 59 milyon 525 bin 746 kişiden 61 milyon 889 bin 739 kişiye yükselmiştir.``
2011 yılında bir önceki yıla göre Kastamonu`da okuma yazma bilmeyenlerin sayısının 5 bin 672 kişi azalarak, 35 bin 726 kişiden 30 bin 54 kişiye düştüğünü ifade eden Gökalp, "Türkiye`de ise okuma yazma bilmeyenlerin sayısı 654 bin 374 kişi azalarak 3 milyon 825 bin 644 kişiden 3 milyon 171 bin 270 kişiye düşmüştür`` dedi. 2011 yılında bir önceki yıla göre okuma yazma durumu bilinmeyenlerin sayısının Kastamonu`da 3 bin 790 kişi yani yüzde 47 azalarak, 7 bin 985 kişiden 4 bin 195 kişiye düştüğünü açıklayan Gökalp, şöyle konuştu:
``Türkiye`de ise okuma yazma durumu bilinmeyenlerin sayısı 797 bin 445 yani yüzde 29 azalarak, 2 milyon 782 bin 71 kişiden 1 milyon 984 bin 626 kişiye düşmüş olup, Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde bilinmeyenlerin sayısında azalma olmuştur.``
Okuma yazma bilen oranı en fazla olan 3 ilçenin sırasıyla yüzde 97.2 ile Abana, yüzde 94.3 ile Devrekani ve yüzde 93.9 ile Merkez ilçelerden oluştuğunu belirten Gökalp, ``Okuma yazma bilen oranı en düşük olan 3 ilçe ise sırasıyla yüzde 76.1 ile Pınarbaşı, yüzde 81.3 ile Azdavay ve yüzde 82.3 ile Cide ilçeleridir. Bir önceki yıla göre okuma yazma bilen oranı en fazla artan 3 ilçe sırasıyla yüzde 7.2 puan ile Çatalzeytin, yüzde 4.3 puan ile İhsangazi ve yüzde 3.4 puan ile Tosya ilçeleridir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu gereğince, Ulusal Adres Veri Tabanında (ülkedeki tüm adres bilgilerinin tutulduğu veri tabanı) tanımlı adreslerde ikamet eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile yabancı uyrukluların ikamet adreslerinin tespit edilmiş, bu bilgiler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için T.C. kimlik numarasına göre MERNİS (İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde, aile kütüklerine göre nüfus kayıtlarını içeren) veri tabanındaki nüfus kütükleri ile eşleştirilmiş, yabancılar için ise pasaport numaraları ile ilişkilendirilerek ayrı bir kütük oluşturulmuş ve böylece ADNKS kurulmuştur. İç göç verileri, her yıl ADNKS sonuçlarından elde edilmektedir. Son iki yıla ait ADNKS kayıtları (yabancılar ve zorunlu askerlik hizmetini yapan er/erbaşlar hariç) eşleştirilmiş ve eşleştirilen kayıtlar adres bazında karşılaştırılarak son bir yılda il bazında adresi değişen kişiler son bir yıllık dönemde göç eden nüfus olarak alınmıştır. Böylece iller arasında göç eden nüfusun il bazında yaş grubu ve cinsiyete göre dağılımı ile illerin aldığı göç, verdiği göç, net göç ve göç hızı bilgilerini kullanıcılara yıllık olarak sunulmaktadır`` dedi. 2011 yılında Türkiye`de 2 milyon 420 bin 181 kişinin ülke sınırları içerisinde göç ettiğini kaydeden Gökalp konuşmasını şöyle tamamladı:
``2011 yılında Kastamonu`nun aldığı göç 15 bin 23 kişi, verdiği göç ise 15 bin 482 kişi olarak gerçekleşti. Buna göre, Kastamonu 459 kişiyi il sınırları dışına göç verdiği görülüyor. 2011 yılında Kastamonu`ya göç edenlerin en fazla yüzde 38.7 ile İstanbul ve yüzde 7.7 ile Ankara`dan göç ettiği görülmektedir. 2011 yılında Kastamonu`dan göç edenlerin en fazla oranla yüzde 42.7 ile İstanbul ve yüzde 8.5 ile Ankara`ya yerleştikleri görülmektedir. Kastamonu`nun aldığı göçün en fazla yüzde 17.3 ile 20-24 yaş grubuna, en az yüzde 3.5 ile 40-44 yaş grubuna ait olduğu görülmektedir. 2011 yılında Kastamonu`dan göç edenlerin en fazla yüzde 18.9 ile 20-24 yaş grubuna, en az yüzde 2.1 ile 60-64 yaş grubuna ait olduğu görülmektedir.``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Büyükşehir’in "Mola Evleri" özel bireylerin ailelerine nefes aldırıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Mola Evleri, özel gereksinimli bireylere ve ailelerine destek sunmaya devam ediyor. Merkezlerde bireyler güvenli ve eğlenceli bir ortamda zaman geçirirken, aileleri de günlük işlerini rahatlıkla yapabilecekleri ya da kendilerine vakit ayırabilecekleri bir fırsat elde ediyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Hizmetleri Şube Müdürlüğü bünyesinde Kepez’de Demirgül, Muratpaşa’da Falez ve Konyaaltı’nda Pınarbaşı Mola Evleri özel bireylerin ailelerine nefes aldırabilmek için hizmet vermeye devam ediyor. Bu merkezler, özel gereksinimli bireylerin ailelerine ihtiyaç duydukları anlarda destek sağlayarak, günlük işlerini rahatça yapabilmelerine imkan tanıyor. Mola Evleri’nde kalan özel bireyler akranlarıyla birlikte vakit geçirip sosyal becerilerini geliştirebiliyor, ilgi alanlarına uygun etkinliklerle keyifli ve verimli saatler geçiriyorlar. 2025 yılında 113 engelli bireye 2 bin 452 hizmet verildi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Hizmetleri Şube Müdürü Fatin Iltar, engelli bireylerin ailelerine nefes aldırmayı ve özel ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini amaçlayan Mola Evleri hakkında bilgi verdi. Iltar, "Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak ilimizde yaşayan engelli bireyleri rahatlatmak ve ailelerinin özel ihtiyaçlarını karşılamalarına destek olmak için Mola Evlerimizde misafir ediyoruz. Başvuran ailelerin çocuklarını, içerisinde hostes bulunan servis araçlarımızla adreslerinden ücretsiz olarak alıyoruz. Mola Evleri’nde sağlık görevlisi, bakım personeli, öğretmen ve birim sorumluları görev alıyor. Engelli bireylere burada bulundukları süre boyunca bakım hizmeti sunuluyor. Antalya Büyükşehir Belediyesine ait üç Mola Evi’nde 2025 yılı içinde toplam 113 kişiye 2 bin 452 kez hizmet verildi" dedi. "Bizlerin can simidi oldu" Mola Evi hizmetinden yararlanan Alper Ünlü’nün annesi Nurhan Ünlü, verilen desteğin kendileri için çok önemli olduğunu söyledi. Oğulları Alper’in 4 aylıkken otizm ve çeşitli bedensel sorunlarla tanı aldığını belirten Ünlü, "Eğitim süreci bittikten sonra Mola Evleri ile tanıştık. Bizim için gerçek bir can simidi oldular" dedi. Kendisinin öğretmen, eşinin ise üniversitede akademisyen olduğunu ifade eden Ünlü, "Bazen derslerimiz aynı saatlere denk geliyor. Bu durumlarda Mola Evi bize büyük kolaylık sağlıyor. Çalışanlarla yıllardır birlikte olduğumuz için güven dolu bir ortam oluştu. Alper’i gönül rahatlığıyla emanet edebiliyoruz" diye konuştu. Benzer ihtiyaçlara sahip birçok aile olduğuna da dikkat çeken anne Ünlü, "Biz çalışıyoruz ama çevremizde Alper gibi çocuğa sahip birçok aile var. Onların da hastane işleri oluyor ya da kendilerine ayırmak istedikleri bir vakit dilimi oluyor. Mola Evleri sayesinde aileler en azından rahat bir nefes alıp, kendilerini dinlendirebilecek bir imkâna kavuşuyor" dedi. "Ailelerin yükünü hafifletiyor" Mola Evi hizmetinden yararlanan Sinan Kuzucu’nun annesi Hamire Kuzucu ise, uygulamanın kendileri için büyük kolaylık sağladığını belirtti. Oğlunun doğuştan serebral palsi hastası olduğunu söyleyen Kuzucu, "Sinan’ı servisle evden alıp tekrar bırakıyorlar. Bu süre içinde dışarıdaki işlerimi halledebiliyor, evimin temizliğine zaman ayırabiliyorum. Sinan’ın orada güvende olduğunu biliyorum. Personel çok ilgili ve güler yüzlü. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun" diye konuştu.
Ankara Sri Lanka Büyükelçisi Kadurugamuwa, ATO üyelerini Sri Lanka Expo 2026’ya davet etti Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçisi Nıluka Kadurugamuwa, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran’ı ziyaret etti. İki ülke arasında 500 milyon dolarlık ticaret hacmi hedefi konulduğunu hatırlatan Kadurugamuwa, ATO üyelerinden oluşacak heyeti Sri Lanka Expo 2026’ya davet etti. Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçisi Niluka Kadurugamuwa, ATO Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Baran, coğrafi şekli nedeniyle Hint Okyanusu’nun incisi olarak anılan Sri Lanka ile Türkiye arasındaki ilişkilerin uzun bir tarihi geçmişi olduğunu belirterek, olumlu seyreden bu ilişkileri ticari ve ekonomik alana taşımayı hedeflediklerini kaydetti. İki ülke arasında ekonomik ve teknik iş birliği ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının bulunduğunu kaydeden Baran, "Bu altyapılar iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin mevcut rakam olan 250 milyon doların üzerine rahatlıkla çıkabileceğini gösteriyor. Sri Lanka ile tarımdan tekstile, turizmden enerji ve madenciliğe kadar birçok alanda iş birliği geliştirebiliriz" dedi. Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A üzerinden Sri Lanka’nın 50 televizyon kanalının yayın yapmasına ilişkin sözleşme imzalandığını hatırlatan Baran, bu gelişmenin hizmet sektöründeki iş birlikleri için önemli bir adım olduğunu ifade etti. Baran, Ankara ekonomisi hakkında da bilgi vererek, Başkent’in savunma sanayii ve yurt dışı müteahhitlik hizmetleriyle öne çıkan bir merkez durumunda olduğunu söyledi. Büyükelçi Niluka Kadurugamuwa ise, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 250 milyon dolar olduğunu, bu yılın temmuz ayında gerçekleşen Karma Ekonomik Komisyon toplantısında iki ülke hükümetlerinin 500 milyon dolarlık bir ticaret hacmi hedefi koyduğunu belirterek, kendilerinin de bu hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdüreceklerini kaydetti. Türkiye ile Sri Lanka arasındaki ticaret ve yatırım imkanlarına değinen Büyükelçi Kadurugamuwa, ülkede özellikle bazı sektörlerin öne çıktığını belirtti. Tekstil ve hazır giyimin öne çıkan sektörler arasında yer aldığını ifade eden Büyükelçi Kadurugamuwa, bu alanda tedarik zincirlerini güçlendirecek şekilde iş birlikleri yapılabileceğini söyledi. Büyükelçi, Sri Lanka’nın özellikle otomotiv yedek parça ve endüstriyel alanda yaygın kullanımı bulunan kauçuk ile çay, tarçın, karabiber, Hindistan cevizi gibi baharatlar ve değerli taşlar alanında güçlü olduğunu belirtti. Türk yatırımcıları Sri Lanka’ya davet eden Büyükelçi Kadurugamuwa, ülkesinde özellikle sanayi ve imalat sektörü, denizcilik ve gemi onarımı, lojistik, yenilenebilir enerji, inşaat ve altyapı, inşaat malzemeleri, bilişim ve dijital gibi sektörlerde çok fazla yatırım imkânı bulunduğunu kaydetti. Türkiye’nin çok iyi olduğu turizm sektöründe de iş birliği yapılabileceğini ifade eden Büyükelçi Kadurugamuwa, ATO üyelerinden oluşacak bir heyeti gelecek yıl gerçekleştirecekleri Sri Lanka Expo 2026’ya davet etti.