EKONOMİ - 27 Temmuz 2023 Perşembe 10:45

12 bin yıldır genetiği değişmeyen siyez mercek altına alındı

A
A
A
12 bin yıldır genetiği değişmeyen siyez mercek altına alındı

Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde 12 bin yıldır genetiği değişmeden günümüze kadar ulaşan coğrafi işaretli siyez, Ordu’dan gelen heyet tarafından mercek altına alındı.


Kastamonu’da tarihi 12 bin yıl öncesine dayanan ve "Hitit buğdayı" olarak bilinen coğrafi işaretli ürün siyez mercek altına alındı. İhsangazi ilçesinde yaklaşık 12 bin dekar alanda ekilen ve buğdayın atası olarak bilinen siyez, Ordu’dan gelen heyet tarafından incelemeye alındı. Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Üretim Şube Müdürü Mustafa Kahveci ve ekibi, siyez üreticisi Yasin Ciğerci’yi ziyaret etti. Siyez buğday tarlasını ve değirmendeki bulgura dönüşüm halini inceleyen Kahveci ve ekibi, Tarım ve Orman İlçe Müdürü Engin Bıyıklı ile genç çiftçi Ciğerci’den üretim ve pazarlama hakkında bilgi aldı. Siyez buğdayının tohumu, Tarım ve Orman Bakanlığınca "Mergüze" ve "Ata" isimleriyle de daha önceden tescillenmişti.



"Siyez buğdayına yönelik çok fazla üretim eğilimi var"


Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Üretim Şube Müdürü Mustafa Kahveci, siyez buğdayının ata tohumu olarak bilindiğini ifade ederek, "Bizler, Ordu’dan Kastamonu’nun İhsangazi ilçesindeki siyez buğdayı üretim alanları ile imalathanelerini görmek için geldik. İhsangazi’de genç çiftçi Yasin Ciğerci’den siyez tarlaları ve siyezin işlendiği değirmenler hakkında bilgiler aldık, bir takım görüşmelerde bulunduk. Siyez buğdayı, bilindiği üzere ata tohumu olarak biliniyor. Çok eskiden beri genetiği değişmemiş ve orijinal halini günümüze kadar korumuş bir tohum olarak ön plana çıkıyor. Aynı zamanda da besin içeriği çok yüksek bir buğday türü. Son zamanlarda da siyez buğdayına yönelik çok fazla üretim eğilimi var" dedi.



"Siyez buğdayını işleyerek un haline getiriyor"


Ordu’nun yüksek rakımlı ilçelerinde de siyez buğdayıyla ilgili çalışmalarının bulunduğunu anlatan Kahveci, "Bu manada bizler de yüksek rakımlı ilçelerimizde siyezle ilgili bir takım çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Yasin kardeşimizin İhsangazi’de değirmenini gördük. Değirmenin hemen yanında harman bulunuyor. Harmanda ürününü ortaya çıkartıp, değirmendeki havuzda siyez ürününü ayırıyor. Değirmende siyez buğdayını işleyerek un haline getiriyor. Ürettiği siyez unundan da çok çeşitli erişte, makarna, un, tarhana, ekmek gibi katma değeri yüksek olan ürünler elde ediyor. Aklınıza gelebilecek her türlü ürünü burada yapabiliyorlar" diye konuştu.



"Taleplerin artacağını düşünüyoruz"


Tarım olarak güzel işlerin yapıldığını kaydeden Kahveci, "Gerçekten bizler burada çok güzel işler yapıldığını gördük. İnşallah bundan sonrasında da gerek sosyal medya aracılığıyla gerekse internet aracılığıyla siyez buğdayıyla ilgili taleplerin artacağını düşünüyoruz. Siyez buğdayının da buna bağlı olarak üretiminin artacağını değerlendiriyoruz. Bizler de elimizden geldiğince siyez buğdayını sadece ülkemizde değil, yurt dışında da tanıtarak hak ettiği yeri almasını sağlayacağız. Bunun için de elimizden geleni yapacağız" şeklinde konuştu.



"İhsangazi’nin tarihine ve kültürel değerlerine önemli bir katkı sağlıyor"


Siyezin 12 bin yıllık geçmişi olduğunu belirten çiftçi Yasin Ciğerci ise, "Siyez buğdayı, sağlıklı beslenmeye katkı sağlayan değerli bir tahıl türüdür. İhsangazi’de 12 bin yıllık genetiği değişmeyen ata tohumu siyez buğdayı geleneksel tarım yöntemleriyle yetiştirilerek kalitesini korumaktadır. Tarımsal Üretim Şube Müdürü Mustafa Kahveci ve ekibi, bu özel tahılı inceleyerek bilgi almak için İhsangazi’ye kadar gelerek bizleri ziyaret etmişlerdir. Siyez buğdayının nasıl işlendiğini ve değirmende nasıl kullanıldığını gözlemleyerek, kendilerine önemli bilgiler aktardık" dedi.


Ciğerci, siyezin İhsangazi tarihine ve kültürel değerlerine önemli bir katkı sağladığını ve bölgenin kalbi olarak kabul edildiğini sözlerine ekledi.


12 bin yıldır genetiği değişmeyen siyez mercek altına alındı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 40 yıllık para koleksiyonunu Gazze’ye bağışlamak istiyor Ankara’da 76 yaşındaki koleksiyoner Memduh Aydemir, 40 yıldır hobi amaçlı topladığı para koleksiyonunu satarak elde edilecek geliri Gazze’ye bağışlamak istiyor. Ankara’da yaşayan koleksiyoner Aydemir, yaklaşık 40 yıldır hobi amaçlı topladığı para koleksiyonunda 200 farklı ülkeye ait banknot ve madeni parayı bir araya getirdi. Koleksiyonunun güncel değerinin 400 bin lira olduğunu belirten Aydemir, para koleksiyonunu satarak elde edilecek geliri Gazze’ye yardım amacıyla bağışlamak istediğini ifade etti. "Gazze’ye ufak bir yardımda bulunursak o da bizim için büyük bir şereftir" Yaklaşık 40 yıldır hobi amaçlı para topladığını vurgulayan Memduh Aydemir, "İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamı hepimiz biliyoruz. Bir Müslüman olarak hepimize görev düşüyor. Belki onlara gücümüz yetmeyebilir ama bizim yapacağımız şey dua etmek. Ayrıca Gazze’deki kardeşlerimize yardım edebilmek için herkes gönlünden ne koparsa ikramda bulunursa iyi olur. 1985 yılından bugüne kadar 40 yıldır amatör olarak para koleksiyonu yapıyorum. Paraları hobi olarak topluyorum. İhtiyacım olduğu zaman bir kısmını satıyorum, ihtiyacımı karşılıyorum sonradan elime para geçince tekrar alıyorum. Şu anda elimde 200 ülkenin kağıt parası var. Bunların yüzde 95’i çil, yüzde 5’i ise temiz durumdadır. Koleksiyonun içinde 100 liralık para da var, 5 bin liralık para da var. Bu koleksiyonu Gazze’deki kardeşlerimiz için açık artırma ile satışa sunmak istiyorum. Bir iş adamının veya gönüllü birisinin bu parayı satın almasıyla Gazze’ye ufak bir yardımda bulunursak o da bizim için büyük bir şereftir" dedi. "Koleksiyonum bana göre 300 bin liradan aşağı değil" Para koleksiyonun satışından elde edeceği geliri Gazze’ye bağışlamak istediğini ifade eden Memduh Aydemir, "Paraların bana maliyeti 400 bin lira ama bu koleksiyonu para alıp satanlara satmak istersek onlar çok ucuza alırlar çünkü onlar alıp satıyor ve birikmiş para da vermiyorlar. 400 bin liralık koleksiyona 100 ile 200 bin lira verirler. Koleksiyonum bana göre 300 bin liradan aşağı değil. Bunu 300 bin liradan açık arttırmaya sunacağım. İş adamlarına sesleniyorum, siz de yardımda bulunun. Dünya malı dünyada kalır, ahiretimize ne götürürsek o bizim için kârdır" diye konuştu.
Çankırı Batı Karadeniz’in fatihi Emir Karatekin Bey’in kabrini her yıl binlerce kişi ziyaret ediyor Batı Karadeniz’i fetheden ilk Müslüman Türk komutan olma unvanını taşıyan Emir Karatekin Bey’in Çankırı’daki kabri ziyaretçilerinden büyük ilgi görüyor. 1074 yılında Çankırı’yı fetheden, ardından Kastamonu ve Sinop’u da alarak Batı Karadeniz’in fethinde önemli rol oynayan Emir Karatekin Bey’in Çankırı Kalesi’ndeki türbesi, yüzyıllardır ziyaretçilerini kabul ediyor. Batı Karadeniz Bölgesini fetheden ilk Müslüman Türk komutanı olarak anılan Selçuklu Komutanı Emir Karatekin Bey’in 1106 yılında vefat ettiği belirtiliyor. Eşi Meryem Hatun ile iki çocuğuna ait kabirler de Emir Karatekin Bey’in türbesinde bulunuyor. Tarihi Çankırı Kalesi içinde yer alan türbe de vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Türbeyi ziyaret eden vatandaşlar, Kur’an-ı Kerim okuyarak Emir Karatekin Bey için dua ediyor. "Karatekin Bey’in türbesine gelince huzur buluyorum" Türbeye ziyarette bulunan Nazire Softa, "Çankırı’mızın fatihi Karatekin Bey’in türbesini ziyarete geldim. Sıklıkla burayı ziyaret ederim. Karatekin Bey Çankırı’yı fethetmiştir. Çevre ilerden de bu türbeye çok sayıda ziyaretçi geliyor. Ben Karatekin Bey’in türbesine gelince huzur buluyorum. Herkesin burayı ziyaret etmesini çok isterim. Biz ailece böyle türbeleri ziyaret ederiz. Küçük yaştan itibaren çocuklarımı da getirmekteyim. Böyle yerlerin boş kalmaması lazım" diye konuştu. "Burası insana ferahlık veriyor" Türbenin sorumlusu olmaktan gurur duyduğunu söyleyen Nezahat Civelek ise, "Bu türbede olmaktan çok mutluyum. Burada görevli olmaktan gurur duyuyorum. Herkesin burayı ziyaret etmesini tavsiye ederim. Burası insana ferahlık veriyor. Karatekin Bey, Batı Karadeniz’deki savaşı kazanan komutandır. Karatekin Bey burada vefat ettiği için burada yatıyor. Hanımı Meryem hatun ve kızları da burada yatmaktadır. Rabbim gelenlerin dualarını kabul etsin" dedi.