KÜLTÜR SANAT - 10 Temmuz 2025 Perşembe 17:39

Kastamonu, Sinop ve Çankırı, turizm master planıyla turizmde çağ atlayacak

A
A
A
Kastamonu, Sinop ve Çankırı, turizm master planıyla turizmde çağ atlayacak

Çalışmaları 10 yılı aşkın süren TR82 Bölgesi Turizm Master Planı ile Batı Karadeniz Bölgesinin tanıtımı yapılarak, turizm gelirlerinin arttırılması hedefleniyor.


Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti finansmanıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından yürütülen proje ile hazırlanan ve 10 yılı aşkın hazırlıkları süren "TR82 Bölgesi Turizm Master Planı"nın tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantıda TR82 Bölgesinde yer alan Çankırı, Sinop ve Kastamonu’nun turizm ile ilgili hedefleri dile getirildi.



"Türkiye yüzyılı kalkınma hamlesi programını başlattık"


KUZKA’da gerçekleştirilen tanıtım toplantısında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye yüzyılı kalkınma hamlesi programını başlattık. Mayıs’ın sonu itibariyle yeni teşvik sistemimiz yayınlandı. Yeni teşvik sisteminin 2 önemli ayağı bulunuyor. Birisi taşınma teşvikleri, diğeri de yerel kalkınma hamlesi. Yerel kalkınma hamlesi bizim bütün yaptığımız hem ülkemizi yüksek teknolojiye geçirme hamlelerinde hem de bu kalkınma hamlesini tabana ve bölgeler arası eşitsizliği giderecek şekilde yaygınlaştırma amaçlarımız için çok kritik. Eğer birinci bölgeden dördüncü ya da beşinci bölgelere bir yatırım taşınırsa bunu bir sıfırdan yatırım yapılmış gibi kabul ve teşvik edeceğiz. Dolayısıyla ikinci el de olsa birinci bölgeden taşınacak makineler, bu bölgelere gelecek yatırımları sıfırdan yapılmış yatırım gibi teşvik edeceğiz. Türkiye yüzyıllık kalkınma hamlesi programında bölgeler arası eşitsizliği giderecek önemli bir çağ başlatacağı kanaatindeyiz. İkincisi yerel kalkınma hamlesinde de her il için her sene 4 tane o ilin potansiyelini açığa çıkaracak ve o ile yapılacak dokunuşla o illerde büyük etki uyandıracak sektörleri tespit edip bu yatırımlara altıncı bölge teşvikleri vermeyi planlıyoruz. Bunu da ilk programı dün açıklandı. 81 il için 324 başlık açıklandı, inşallah bu başlıklarda da bölgemizde yapılacak illerimizdeki yatırımlarla kalkınmayı tabana yaymayı hedefliyoruz" dedi.



"Çok yakın gelecekte 100 milyar dolar turizm geliri hedefliyoruz"


Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ise, "Dünya Turizm örgütü geçtiğimiz günlerde açıkladı, Türkiye artık dünyada en fazla turist ağırlayan 4’üncü ülke konumuna geldi. Türkiye turizmde artık dünyanın en önde gelen ülkelerinden birisi konumda. Türkiye’nin geldiği bu aşama ülkemizin ekonomik ve gelişimi ile cari açığın kapatılması açısından son derece kritik. Türkiye barındırdığı fırsatlar, cennet ülke olması her türlü turizm ürününe sahip olması büyük bir potansiyele, zengin bir imkana sahip olması nedeniyle bu 61 milyar dolar bizim için asla yeterli değil. Bizim çok çok daha büyük hedeflerimiz var. Türkiye içinde barındırdığı bu potansiyelle çok yakın gelecekte 100 milyar dolar turizm geliri hedefliyoruz. Biz de bu anlayıştan bu gerçekten yola çıkarak Bakanlık olarak sektörümüzle, bölgelerimizle çok güçlü işbirliği içerisinde 100 milyar ve daha üst taraflara ulaşmak için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürmekteyiz. Belirlenen hedeflere ulaşmak için Türkiye’nin tüm imkanlarını 81 ile yayıyoruz. Turizm ürününün her birinin pazarlamasını, tanıtımını yaparak ülkemize daha fazla insan çekebiliriz. Özellikle son yıllarda kültür, inanç, gastronomi, doğal güzellikler gibi saiklerle seyahat etme, 21 yıl önce tüm dünyada yüzde 7’ydi. Bugün bu oran yüzde 40’lara gelmiş durumda. Bu büyük bir pasta demek. Bugün dünyada 1,5 milyar insan seyahat ediyor, 500 milyonun üzerinde insanın artık kültür, gastronomi, inanç, doğal güzellikler gibi yerleri seyahat ettiği anlamına geliyor. Bu çerçevede Batı Karadeniz Bölgemiz, Türkiye’nin gastronomi kültür, inanç, gastronomi, doğal güzellikler açısından çok büyük potansiyele ve imkana sahip bölgelerimizin başında geliyor. Sinop, Kastamonu, Çankırı, Zonguldak, Karabük, Bolu, Düzce, kültürel zenginlik olarak baktığımızda büyük ürünler ve eserler bulunuyor. İnanç merkezi açısından özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait çok ciddi inanç merkezleri bulunuyor. Doğal güzelliğini söylememe gerek dahi yok. Dünyanın cennet köşelerinden bir tanesi bu bölge, Ilgaz gibi kış turizm merkezimiz var. Gastronomisini, mutfağını söylememize gerek yok. Olağanüstü zengin, lezzetli bir mutfağı var. Dolayısıyla elimizde müthiş bir potansiyel var. Biz bu potansiyeli inşallah nitelikli turizm ürünlerine dönüştürerek, bu anlamda dünyanın kültür, inanç, gastronomi, doğal güzellikler açısından dünyanın en gözde turizm merkezlerinden birisi yaparız" diye konuştu.



"İş adamlarımızdan yatırım yapmalarını istiyoruz"


Kastamonu’nun sahip olduğu turizm potansiyeline dikkat çeken Kastamonu Valisi Meftun Dallı da, "Denizi, kayak turizmi, doğa, inanç ve gastronomi turizmiyle dört mevsim turizm yapılabilir bir ilimiz. Bu potansiyeli inşallah diğer Çankırı ve Sinop illerimizle birlikte bir bütüncül bakış açısıyla bu master planının yardımcı olacağını umuyor ve diliyoruz. İş adamlarımızdan Kastamonu’ya ve diğer illerimize yatırım yapmalarını istiyoruz. Turizmde en önemli ayak tesisler, istediğiniz kadar tanıtım yapın ama insanlar geldiğinde rahatça konaklayabilecekleri, yiyip içebilecekleri, istirahat edebilecekleri tesisler yoksa maalesef söylediğiniz havada kalıyor. İlimizden memnun ayırılan herkes bir sonraki yıla yanında 10 kişiyle gelecek iken tersi olduğunda yani mutsuz bir şekilde ayrıldığında gelenlerin de bir şekilde önüne geçiyor. Onun için en başta turizm yatırımlarına ihtiyacımız var. 3 ilimizde de aynı sorunun var olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.



"Turizm Master Planı, 10 yılı aşkın disiplinli çalışmayla bir üst aşamaya geçişin somut göstergesi"


KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç ise, TR82 Bölgesi Turizm Master Planı ile ilgili bilgi vererek, "10 yılı aşkın disiplinli bir müdahalenin doğal bir sonucu, bir üst aşamaya geçişin somut göstergesidir. 2015 yılında hayata geçirdiğimiz Bütünleşik Turizm Projesi, bölge turizmine yönelik sistematik ilk müdahalemiz oldu. Tanıtımda parçalı yapıyı ortadan kaldırarak tek elden pazarlama anlayışını benimsedik. Şehirlerimizin kurumsal kimliğini oluşturduk, destinasyonlarımızı dijital ve geleneksel araçlarla görünür kıldık. Bu adım, bölgesel turizmin dağınık yapıdan çıkıp stratejik bir çerçeveye oturtulmasında önemli bir eşikti. Kurumsal altyapının ardından odağımızı sahadaki dönüşüme yönelttik. Turistik içerik üretimini destekledik, bölgemizin potansiyelini değere dönüştürerek tanıtımdan yönetime geçtik. Bu dönemde, turizm eylem planlarını uygulamaya koyduk. 30’un üzerinde saha araştırması, analiz ve fizibilite çalışmasıyla veri temelli politika üretimi sağladık. Türkiye’de bir ilk olan Destinasyon Odaklı Mali Destek Programlarımız ile birçok önemli projeyi hayata geçirdik. Sadece altyapı yatırımı değil, hikayesi olan mekanlar ve deneyime dayalı turistik alanlar oluşturduk. Bölgenin turizmde değer üretici bir konuma gelmesiyle birlikte, bu değeri tescillemek ve görünür kılmak üçüncü evremizi oluşturdu. UNESCO adaylık süreçlerinden, Cittaslow üyeliğine, coğrafi işaretlerden AB tescil başvurularına, kültürel festivallerden güçlü aktörlerle iş birliklerine kadar çok sayıda çalışma yürüttük. Bu dönemde TR82 Bölgesi’nin, yalnızca bir potansiyel değil, tanınan ve tercih edilen bir destinasyon haline gelmesini hedefledik. Türkiye’nin şu anda açık tek turizm teşvik programı olan "Batı Karadeniz’i Keşfet" ile seyahat acenteleri üzerinden konaklamalı tur paketlerini teşvik ediyoruz. 10 yılı aşkın bu süreci geride bırakırken artık daha yüksek bir vizyona, daha bütüncül bir bakışa ihtiyacımız vardı. Tamamlamış olmaktan gurur duyduğumuz TR82 Bölgesi Turizm Master Planı, tam bu ihtiyaçtan doğmuştur. Bu plan; geçmişteki tüm müdahalelerin sentezidir, bölgesel potansiyelin stratejik yönetime dönüşmesidir, yerelin sesiyle şekillenmiş, küresel eğilimleri gözeten bir yol haritasıdır. Bugün geldiğimiz noktada, artık tanıtım yapan değil yön veren, yatırım bekleyen değil yatırımı planlayan, takip eden değil trend oluşturan bir turizm bölgesi olma yolundayız. Bu çıtayı daha da yukarı taşımak için master planı sadece bir belge değil; birlikte hayata geçireceğimiz bir vizyon olarak değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı.



Planda, kısa, orta ve uzun vadede 48 proje önerisi sunuluyor


Turizm Master Planı katılımcılık ilkesine dayalı, iş birliğini esas alan ve yerel ihtiyaçlara duyarlı bir anlayışla ile çok yönlü analiz süreci sonunda, kamu kurumları, yerel yönetimler, sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve akademik çevrelerin katkılarıyla hazırlandı. Plan, TR82 Bölgesi’ni yıl boyu tercih edilen bir destinasyona dönüştürmeye ve bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasına katkı sağlamaya yönelik somut proje önerileri içeriyor. Ulusal politika belgeleriyle uyumlu olarak şekillendirilen planlama sürecinde, bölgenin doğal, kültürel ve ekonomik potansiyeli ile altyapı, alt destinasyonlar arası iş birliği, bölgesel kimlik bütünlüğü ve mevsimsellik konuları göz önünde bulundurularak toplamda öncelikli 48 proje önerisi geliştirildi. Söz konusu projelerin bir kısmı kısa vadede hızla uygulamaya geçirilebilecek somut adımları içerirken, bazıları ise TR82 Bölgesi’nin turizmde sürdürülebilir dönüşümünü hedefleyen orta ve uzun vadeli stratejilere temel oluşturuyor.



Kastamonu, Sinop ve Çankırı, turizm master planıyla turizmde çağ atlayacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de 24 saatte 99 göçmen, 3 kaçakçı yakalandı İzmir’in Seferihisar ve Aliağa ilçelerinde, Sahil Güvenlik ve jandarma ekiplerinin 24 saat kesintisiz sürdürdüğü operasyonlarda 99 düzensiz göçmen yakalanırken, 3 göçmen kaçakçısı şüphelisi gözaltına alındı. İzmir genelinde yasa dışı geçişleri engellemeye yönelik denetimlerini sıkılaştıran Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, havadan ve denizden çalışmalar yürütüyor. 18 Aralık tarihinde gerçekleşen 4 ayrı operasyonda, teknolojik imkanlar ve saha istihbaratı en üst düzeyde kullanıldı. Karada yakalandılar Günün ilk operasyonu saat 00.30 sıralarında Seferihisar’da gerçekleştirildi. Sahil Güvenlik Gemisi (TCSG-311), Sahil Güvenlik Botu (KB-22), Sahil Güvenlik KOM Timi ve Doğanbey Jandarma Karakol Komutanlığı ekiplerinin koordineli çalışmasıyla, kara üzerinde tespit edilen 27 düzensiz göçmen ile organizatör olduğu değerlendirilen 3 şüpheli kıskıvrak yakalandı. SİHA ve radarlar takipte Denizdeki denetimlerde ise Aliağa açıklarında saat 03.30’da hareketli bir fiber botu durduran ekipler 18 göçmeni yakalarken; saat 06.50’de Sahil Güvenlik İnsansız Hava Aracı (SİHA) tarafından tespit edilen bir başka botta ise 14 göçmen daha yakalandı. Günün son operasyonu ise saat 22.30’da Seferihisar açıklarında yapıldı. Gelen bir istihbarat üzerine bölgeye sevk edilen Sahil Güvenlik gemi ve botları, içerisinde 40 kişinin bulunduğu lastik botu durdurarak göçmenleri yakaladı. Operasyonlar kapsamında yakalanan toplam 99 düzensiz göçmen, sağlık kontrolleri ve işlemlerinin ardından İzmir İl Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edildi. Gözaltına alınan 3 göçmen kaçakçısı şüphelisi hakkında ise adli işlem başlatıldı.
Kahramanmaraş Tescilli Maraş kelle paça kış mevsiminin vazgeçilmezi Soğuk havaların etkisini artırmasıyla birlikte, Kahramanmaraş’a özgü Maraş kelle paça, kış mevsiminin vazgeçilmez lezzetleri arasında yer aldı. Özellikle sabahın erken saatlerinden itibaren paça salonlarında yoğunluk yaşanıyor. Yüzyıllardır Maraş mutfağının önemli bir parçası olan Maraş kelle paça, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2011 yılında coğrafi işaretle tescillendi. Kış aylarında yoğun talep gören ürün, kentteki paça salonlarında vatandaşlardan ilgi görüyor. Soğuk havalarda tercih edilen lezzetler arasında yer alan Maraş kelle paça, özellikle gece ve sabah saatlerinde tüketiliyor. Kent genelindeki paçacılarda kış mevsimiyle birlikte müşteri sayısında artış yaşandığı gözlemleniyor. Kendine özgü hazırlanış yöntemi ve lezzetiyle öne çıkan Maraş kelle paça, coğrafi işaret tesciliyle birlikte Kahramanmaraş’ın gastronomi değerleri arasında önemli bir yer tutuyor. Vatandaşlar, kış mevsiminde kelle paçaya olan ilgisini sürdürmeye devam ediyor. Paçacı ustası Remzi Ulaş, "Elimizden geldiğince paçamızı dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Özellikle çocukların kemik gelişiminde, kırık ve çıkıklarda çok faydalıdır. İnsan sağlığına çok faydalıdır. Kış mevsimi havalar soğudu ve talepler arttı" dedi. Vatandaşlardan Ahmet İspir, "Kelle paça denilince Türkiye ve Kahramanmaraş gelir. Kentimizin meşhur yemeğidir. Ben 15 yıldır paça içerim" diye konuştu. Vatandaşlardan Mahmut Kaptanoğlu ise, "Göz, beyin, dil ve birçok faydası ile karışık şekilde yenmesi daha faydalıdır. Siyah paça furyası yoğunlaştı ama karışık paçanın daha lezzetli olduğunu iddia ediyorum" ifadesini kullandı.
İzmir Gökdelende nefes kesen tatbikat İzmir’de itfaiye ekipleri, Bayraklı’daki 47 katlı bir gökdelende gerçekleştirdikleri yangın ve arama kurtarma tatbikatıyla gerçeği aratmayan bir operasyona imza attı. Senaryo gereği 11. katta mahsur kalan bir personelin saniyelerle yarışarak kurtarıldığı dev tatbikatta, yüksek katlı binalarda tahliye yollarının önemi ve acil müdahale kapasitesi sahada test edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, yüksek katlı binalarda muhtemel yangın ve acil durumlara hazırlık amacıyla Bayraklı gökdelenler bölgesinde bulunan 47 katlı bir binada kapsamlı bir yangın ve arama kurtarma tatbikatı gerçekleştirdi. Senaryoya göre, binanın 11. katındaki temizlik odasında sigaranın söndürülmeden atılması sonucu çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Çalışanlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verdi. Olay yerine hızla ulaşan itfaiye ekipleri, mahsur kalan bir personeli güvenli şekilde kurtarırken, yangını da kontrol altına aldı. Dumandan etkilenen kişi AKS ekiplerince ilk müdahaleyi aldı. Yüksek katlı binalarda tatbikat can güvenliğinin anahtarı İtfaiye Merkez Bölge 3. Posta Amiri Yiğit Uygun, yüksek katlı binalarda yapılan tatbikatların can güvenliği açısından kritik olduğunu belirterek, "Bu yapılarda çok sayıda insan bulunuyor. Tatbikatlar, insanların tahliye yollarını öğrenmesi ve acil durumlarda güvenli hareket etmeleri için büyük önem taşıyor. Tatbikatlar sayesinde hem bina kullanıcıları kaçış yollarını öğreniyor hem de bu yolların görünürlüğü ve erişilebilirliği sahada test ediliyor. Amaç, muhtemel bir durumda can kaybı yaşanmadan sürecin yönetilmesini sağlamak" dedi.