TEKNOLOJİ - 28 Kasım 2025 Cuma 18:58

Kastamonu’da tamamlanan 13 projenin açılışını Bakan Kacır yaptı

A
A
A
Kastamonu’da tamamlanan 13 projenin açılışını Bakan Kacır yaptı

Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından sağlanan desteklerle hayata geçirilen toplam büyüklüğü 64 milyon 500 bin lira olan 12 proje ile Kastamonu Üniversitesi bünyesinde kurulan Milli Teknoloji Atölyesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katıldığı törenle açıldı.


Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından ilan edilen mali destek programları kapsamında tamamlanan projeler ile Kastamonu Üniversitesi bünyesinde kurulan Milli Teknoloji Atölyesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla, KUZKA hizmet binasında gerçekleştirilen törende, proje büyüklüğü toplam 64 milyon 500 bin lirayı bulan Kastamonu İŞGEM GES Kurulumu, Mısır Kurutma Tesisi, Kastamonu’da Doğa Turizminin Geliştirilmesi-2 Projesi, İnebolu’da İşleyen Eller Projesi, Kadınlar Birleşiyor, Batı Karadeniz Kalkınıyor Projesi, Gençler Kazansın İşsizlik Kalmasın Projesi, Abana Balık Soğuk Hava Depolama Tesisi Projesi, Kastamonu Süt Üretimi ve Kalitesini Artırma Projesi, İnebolu Seracılık Projesi, Küre Dağları Milli Parkı Valla Kanyonu Bisiklet, Elektrikli Araç ve Yürüyüş Yolu Projesi, Kastamonu İli Arı Yetiştiricileri Birliği Bal Paketleme Tesisi Projesi ve Süt Toplama Merkezi Projesi sektör paydaşlarının hizmetine sunuldu.


Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, projelerin Kastamonu’ya hayırlı olmasını temenni ederek, "Bugüne kadar KUZKA eliyle Kastamonu’da tarım, turizm, sosyal kalkınma ve özellikle kadın girişimciliğini güçlendiren 212 projeye bugünkü değerlerle 777 milyon lira destek olduk. Üretimden istihdama, kültürel mirastan, çevre dostu enerjiye geniş bir yelpazede şehrimizin imkan ve kabiliyetlerini harekete geçirdik. Yine KUZKA aracılığıyla şehrimizin üretim kapasitesini büyütecek, sosyal kalkınmasını destekleyecek, ticareti ve turizm potansiyelini yükseltecek 12 proje ile Kastamonu Üniversitesi’nde kurulan merkezi devreye alıyoruz. Her biri Kastamonu’yu ihya edecek projelerimizden yatırım ölçeği itibariyle en büyük olanı Kastamonu’da Doğa Turizminin Geliştirilmesi Projesi. Kerte Seyir Terası, Çatak Kanyonu, Horma Kanyonu ve Güney Karadeniz Jeopark etaplarını tamamladığımız bu projeyle, Kastamonu’yu ülkemizin önde gelen doğa turizmi destinasyonu haline getireceğiz. Günü birlik ziyaretçilerin ihtiyaçlarına cevap verecek uygulamaları ve konaklama kapasitesini artıracak yatırımları hizmete alıyoruz. Yenilebilir enerjiden tanıma, coğrafi işaretli ürünlerin katma değeri dönüşmesinden tanıtıma ve sosyal projelere uzanan geniş bir alanda hayata geçirdiğimiz 12 yeni projeyle şehrimizin ekonomik ve sosyal gücünü daha ileriye taşıyoruz" dedi.



"Tamamlanan projelere KUZKA’nın destek miktarı 47 milyon liradır"


Törende konuşan Vali Meftun Dallı da, "Kastamonu, Sinop ve Çankırı’da son yıllarda KUZKA eliyle ortaya konan çalışmalar üretimden tarıma, turizmden, genç ve kadın istihdamına kadar çok geniş bir alanda somut sonuçlar üretmiştir. Bugün açılışını yapacağımız projeler birer yatırım olmalarının yanında bölgemiz için güçlü bir gelenek vizyonunda göstergesidir. Kastamonu’da son dönemlerde tamamlanan projelerin KUZKA destek miktarı 46 milyon 921 bin TL’yi, toplam proje tutarı ise 64 milyon 522 bin TL’yi aşmıştır. Bu projelerden her biri ilimizin kalkınma hedeflerine doğrudan hizmet etmektedir" şeklinde konuştu.



"Milli Teknoloji Atölyesiyle ilimizin, bölgemizin ve ülkemizin somut problemlerine çözüm üretilecek"


Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ise açılan Milli Teknoloji Atölyesi’nin önemine değinerek, "Üniversite olarak bizler, yürüttüğümüz her çalışmada bölgesel kalkınmaya, milli teknoloji hamlesine ve nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye öncelik vererek çalışıyoruz. Gençlerimizi üreten, tasarlayan, yenilik geliştiren fertler haline getirmeyi hedeflemekte, akademimizin AR-GE gücünü, bölgenin ihtiyaçları ve ülkemizin stratejik hedefleriyle buluşturma anlayışı ile hareket etmekteyiz. Üniversitemiz bünyesinde kurulan Milli Teknoloji Atölyesi; savunma sanayiinden yapay zekaya, akıllı şehir uygulamalarından tarım teknolojilerine, enerji verimliliğinden dijitalleşmeye kadar pek çok alanda proje geliştirilen ekosistemi üretmeyi teşvik eden bir ekosistemin oluşturulmasına önemli katkılar sağlayacaktır. Burada yürütülecek proje çalışmaları ilimizin, bölgemizin ve ülkemizin somut problemlerine çözüm üretmeye katkı sağlayacak; sanayi, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları ile iş birliği içinde, sahada karşılığı olan sonuçlar verecektir. Üniversite olarak; İlimize ve bölgemize değer katan bölgesel kalkınma önceliklerine uygun projeleri özellikle destekliyoruz" şeklinde konuştu.



"Sağlanan desteklerle ülkemiz kalkınma seferberliği yaşıyor"


AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci ise, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemiz, OSB’ler, orta ölçekli sanayi siteleri, küçük sanayi sitelerinin yanı sıra, teknoloji geliştirme bölgeleri, Teknokentler, milli teknoloji atölyeleri, bilim parklar, bilim merkezleri, ’deneyap atölyeleri’, BİLSEM’ler ve TÜBİTAK destekleri ile yeni bir kalkınma seferberliği yaşıyor. Fikirlerin girişime, girişimlerin ürüne, ürünlerin istiklal ve istikbal kalesine döndüğü ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ seferberliğimizde Kastamonu’da var" ifadelerini kullandı.



"2026 yılında özel sektör yatırımlarını arttırmak üzere yatırım konularını ilan edeceğiz"


Yürüttükleri destek projeleriyle ilgili bilgi veren KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, "Bölgemizin öncelik alanlarını belirliyor ve bu doğrultuda öncelikli sektörlerimizde çalışmalarımızı kapsamlı ve sonuç olarak bir şekilde yürütüyoruz. Bölgelerimizde öne çıkan sektörlerde rekabetçilik arttırılmasını olağana alan programlar yürütüyoruz. Projelere destek sağlıyoruz. BAKAP kapsamında kırsal kalkınmaya katkı sağlamak amacıyla tarım ve kırsal turizm temalarında modern projeler destekledik. Sosyal Gelişme ve Destekleme Programı kapsamında birçok konuda projelere destek sağladık. Hikayesi olan mekanlar ve deneyime dayalı turistik noktalar oluşturmaya yönelik doğa ve kültür turizmi başta olmasına göre birçok projeyi hayata geçirdik. Bölge turizminin geleceğine yön verecek Turizm Master Plan’ını tamamladık. Şimdi de Turizm Master Plan’ında yer alan projeleri hayata geçirmeye odaklanacağız. Ağaç ve orman ürünleri sektöründe akıllı uzmanlaşma ile katma değeri ve rekabetçiliği arttırmak üzere analiz ve çalışmalarımızı gerçekleştirdik. 2026 yılında da özel sektör yatırımlarını arttırmak üzere tarım, turizm ve sanayi alanlarında yatırım konularını bakanlığımız koordinasyonuna ilan etmeyi planlıyoruz" dedi.


Konuşmaların ardından KUZKA’nın desteklediği 12 projenin ve Kastamonu Üniversitesi Milli Teknoloji Atölyesi’nin açılış kurdelesi kesildi.


Açılış törenine Bakan Kacır’ın yanı sıra Kastamonu Valisi Meftun Dallı, AK Kastamonu Milletvekilleri Fatma Serap Ekmekci ile Halil Uluay, Kastamonu Üniversitesi Rektörü, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan, Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü Abdurrahman Aydın, Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek, KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç ile çok sayıda kamu kurum ve kuruluşu ile sivil toplum temsilcisi katıldı.



Kastamonu’da tamamlanan 13 projenin açılışını Bakan Kacır yaptı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.
Erzincan Erzincan’da 111 bin tuz çalısı toprakla buluşturuldu Erzincan’da 3 köyde 1000 dekarlık mera alanına dikilen tuz çalısı, erozyonla mücadele ve hayvancılıkta kaba yem ihtiyacına katkı sunacak. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında, kent genelinde mera kalitesini artırmak ve hayvancılıkta kaba yem açığını azaltmak amacıyla bir çalışma hayata geçirildi. Bu kapsamda Erzincan’da 3 köyde toplam 1000 dekarlık mera alanına 111 bin adet Atriplex Halimus (Tuz Çalısı) fidanı dikildi. Son yıllarda hem hayvan beslenmesinde hem de erozyonun önlenmesinde etkin şekilde kullanılan tuz çalısı bitkisi, özellikle kurak ve tuzlu topraklara uyum sağlamasıyla dikkat çekiyor. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü de bu özelliklerinden dolayı tuz çalısını meraların ıslahında yaygınlaştırarak, hayvancılığın sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı hedefliyor. Proje kapsamında Mollaköy Mahmutlu Mahallesi’nde 300 dekarlık alana 33 bin 300 adet, Pınarönü köyünde 450 dekarlık alana 49 bin 950 adet ve Aydoğdu köyünde ise 250 dekarlık alana 27 bin 750 adet tuz çalısı fidanı toprakla buluşturuldu. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından finanse edilen projenin toplam maliyeti ise 2 milyon TL olarak açıklandı. Proje sahasında incelemelerde bulunan Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Alper Koçaker, Erzincan’ın yüzölçümünün yaklaşık üçte birinin meralardan oluştuğunu belirterek, bu alanların verimliliğinin artırılmasının hayvancılık açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Hayvancılık sektörünün ihtiyaç duyduğu kaba yemin önemli bir bölümünün meralardan karşılandığını vurgulayan Koçaker, özellikle küçükbaş hayvancılığın meralara bağımlı olduğuna dikkat çekti. Erzincan’da her yıl ortalama 3 meranın ıslah ve amenajman projelerine dahil edildiğini belirten İl Müdürü Koçaker, tuz çalısı projelerinin de bu çalışmaların önemli bir parçası olduğunu söyledi. Tuz çalısının derin ve kazık kök yapısı sayesinde toprağı tutma kapasitesinin yüksek olduğunu ifade eden Koçaker, bu özelliğiyle erozyonla mücadelede etkili bir bitki olduğunu kaydetti. Koçaker açıklamasında, "Tuz çalısı kuraklığa dayanıklı, iklim değişikliği ve çölleşmeye karşı dirençli, sorunlu ve tuzlu topraklarda bile yetişebilen çok önemli bir bitkidir. Kış mevsiminde yaprağını dökmemesi ve yoncaya eş değer besin değerine sahip olması hayvancılık açısından büyük avantaj sağlamaktadır. Hayvanlar tarafından sevilerek tüketilen tuz çalısı, tuzlu yapısı sayesinde hayvanların tuz ihtiyacını da doğal yoldan karşılamaktadır. Mahmutlu, Pınarönü ve Aydoğdu köylerimizde 111 bin adet tuz çalısı fidanını toprakla buluşturduk" ifadelerini kullandı. Hayata geçirilen proje ile birlikte Erzincan’da meraların verimliliğinin artırılması, erozyonun azaltılması ve hayvancılıkta sürdürülebilir yem kaynaklarının güçlendirilmesi hedefleniyor.