YEREL HABERLER - 24 Mayıs 2017 Çarşamba 15:09

FETÖ’nün ’şefkat tokadı’ tehdidi

A
A
A
FETÖ’nün ’şefkat tokadı’ tehdidi

Kayseri’de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ’silahlı terör örgütü üyesi olma’ suçundan tutuklu yargılanan bir doktor, etkin pişmanlıkta bulunacağını belirterek, tüm bildiklerini anlattı.

Kayseri’de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ’silahlı terör örgütü üyesi olma’ suçundan tutuklu yargılanan bir doktor, etkin pişmanlıkta bulunacağını belirterek, tüm bildiklerini anlattı. Sanık doktor, "Sohbet toplantılarına katılmayınca örgüt üyesi ’şefkat tokadı’ yiyeceğimi, çocuklarım ve bende hastalık çıkacağını söyledi. Çocuğum bir gün hastalanınca aklıma şefkat tokadı sözleri geldi, tekrar gittim" dedi.


Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanık doktor M.S. (41) ve avukatı hazır bulundu.


Etkin pişmanlıkta bulunup, tüm bildiklerini anlatacağını söyleyen sanık M.S., "Bu yapı ile ilk tanışmam 2008 yılında oldu. Şanlıurfa’ya Kulak Burun Boğaz hekimi olarak atandım. Urfa’da Ö.F.B. isimli bir doktor ile tanıştım, büyük bir aşirete mensup birisiydi, o zamanlar ev tutmamda çok yardımcı oldu. Beni sohbetlere davet etti. Ben de o minnet duygusu ile gittim. Sohbete o kentteki doktorlar katılırdı. 2010 yılı Ağustos ayında Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne tayinim çıktı. H.B. isimli bir doktor aradı ve Urfa’daki Ö.F.B.’nin arkadaşı olduğunu söyleyerek, kendi sohbetlerine çağırdı."


Sanık M.S., Kayseri’de özel bir hastanede de sohbet toplantıları yapıldığını belirterek, savunmasına şöyle devam etti: "Doktorlardan A.E. beni akşam sohbetlerine çağırırdı. Sohbetler evlerde yapılırdı, bir keresinde de Anakalp Hastanesi’nde olmuştu. M.S., Ö.Ö., M.K., C.M., F.G., K.H. N.Ö., D.B. ile T. ve G. isimli doktorlar katılırdı. A.İ. de sohbet imamıydı. Sohbetlerde Fetullah Gülen’in kitapları ve risale okunurdu. Kardiyoloji bölümünde görevli doktorlar H.A., M.K., H.S.’yi de 2-3 kez gördüm. A.E. Ş.G. M.D. gibi bazı doktorlar beni Bedir Sağlık Gönülleri Derneği’ne davet ettiler. Üyeliğim yok ama zaman zaman katıldım. Başhekim İ.Ö.’ı da dernekte görmüştüm. Doktor M.K. bana İ.Ö.’ı kendilerinin başhekim yaptığını, bir sıkıntı olduğunda yardımcı olacağını söyledi. Yaklaşık 1 yıl devam ettim. 2013’te beni başka bir gruba verdiler. Bu grupta doktorlar H.K., B.Ş., B.D.E., Ç.S., K.I. S.Ş., D.Y., M.G. ve E. isimli bir diş hekimi vardı. Herkesin Bekir diye bildiği B.U. isimi sohbet imamı vardı. Bekir imsinin kod adı olduğunu öğrendim. Bana bir gün çocuğunu hastaneye getirdiğinde kimliğinde başka isim yazınca sır olarak kalmasını söylemişti."


’Şefkat tokadından korkup sohbete gittim"


Daha sonra sohbet toplantılarına gitmemeye başladığını söyleyen M.S., "Bekir kon adlı B.U. bana şefkat tokadından bahsetti. Eğer toplantılara katılmazsam çocuklarım ve bende hastalık çıkacağını söyledi. Benim telefonuma by lock programını indirip, kurdu. Listede sadece B.U. isimli kişi vardı. Sohbet günleri, hatimler ve dini konularda mesajlar geliyordu. Çocuğum bir gün hastalanınca aklıma şefkat tokadı sözleri geldi. 2014 sonlarına doğru by lock programında yazan mesajdaki sohbet toplantısına gittim. Artık dini toplantıların yerini maddi konular aldı ve hep maddi destek konusunda baskı yapıyorlardı. Ben de veremeyeceğimi söyleyip, bir daha katılmadım" ifadelerini kullandı.


Mahkeme heyeti sanığın etkin pişmanlıkta bulunmasından dolayı tahliyesine karar vererek, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Gençlere farkındalık bilincini aşılamayı hedefleyen akademinin ilk konuğu Aslıhan Koruyan Sabancı oldu Topluma örnek olan başarılı bireyleri gençlerle buluşturarak farkındalık oluşturmayı hedefleyen “Fark Yaratanlar Akademisi”nin ilk etkinliğinde ödüllü yazar ve iş insanı Aslıhan Koruyan Sabancı, öğrencilerle bir araya gelerek deneyimlerini paylaştı ve tavsiyelerde bulundu. Aslıhan Koruyan Sabancı başarıya giden yolda en önemli faktörün hata yapıldığında pes etmemek olduğunun altını çizdi. İstanbul Aydın Üniversitesi’nin öncülüğünde kurulan Fark Yaratanlar Akademisi, topluma örnek olan başarılı bireyleri gençlerle buluşturarak farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Akademinin düzenlediği ilk etkinlikte ödüllü yazar ve iş insanı Aslıhan Koruyan Sabancı, öğrencilerle bir araya gelerek deneyimlerini paylaştı ve tavsiyelerde bulundu. Etkinlik, İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Kampüsü’nde gerçekleşti. “Topluma yeni bir bakış açısı ya da bakış aşısı verebilmek” Farkındalık bilincinin gençler vasıtasıyla topluma aktarma hedeflerinin olduğunu söyleyen Akademi Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Adil Salepçioğlu, “Özellikle gelecek kuşaklara bu farkındalık oluşturma bilincinin aşılanması gerekiyor. Üniversitelerde başlaması gerektiğini düşündüğümüz bu farkındalık yaklaşımını, bazı etkinliklerle gençler vasıtasıyla yaymak yani toplum geneline bunu iletebilmek için çaba sarf edeceğiz. Bu ilk etkinliğimiz ve bugün de Aslıhan Koruyan Sabancı Hanımefendiyi ağırlıyor olacağız. Bundan sonraki etkinliklerimiz bu tür yenilikçilik ve farkındalık oluşturan liderlerle ve bu konu özelinde gelecek kuşaklara bu farkındalık zihniyetini yarınki aydınlık kuşaklara iletecek şekilde devam ettirmek istiyoruz. Buradaki temel mesele yenilikçilik zihniyetine ya da topluma yeni bir bakış açısı ya da bakış aşısı verebilmek. Dolayısıyla sektörel liderler evet ama burada en önemli olay fark oluşturma bilincini taşıyan önderleri, liderleri iş insanlarını öğrencilerle bir araya getirmek en ana harekatımız olacak” dedi. “Hem anne hem de iş insanı olarak tavsiyelerde bulunacağım, başarı aileden başlar” Aslıhan Koruyan Sabancı ise etkinlik öncesi verdiği röportajda gençlerle paylaşacak olduğu deneyimlere ve tavsiyelere değindi. Başarıya ulaşmak isteyenlere kendi görüşlerini aktaran Sabancı şöyle konuştu: “Biri üniversite çağında biri de ortaokulda iki çocuğum var. Bu yüzden hem anne olarak hem de iş insanı olarak tavsiyelerde bulunacağım. İlk başarı aileden başlar. Aileden öğrendiklerimiz, oradan aldığımız değerler, bizim yapıtaşlarımız. Daha sonra okulda karşılaştığımız değerli öğretmenlerimiz, sevgili arkadaşlarımızla da harmanlanıp büyüyoruz. Okul ortamı onların büyümeleri, hata yapmaları, kendilerini geliştirmeleri, soru sormak, meraklarını gidermek ve yollarını çizebilmeleri için çok önemli kuruluşlar. Alabildiklerini alsınlar, hayat yolculuğunda eğitim hiçbir zaman bitmiyor. Hobiler edinsinler çünkü hobiler de gelişimlerine katkı sağlayan çok güzel araçlardır. Bu yolculukta çok fazla destekçi var, özellikle böyle güzel kurumlarda ve akademik ortamlarda. Çünkü buralar doğru bilgilere ulaşılan kaynaklar. Her zaman doğru bilgiye doğru kaynaktan ulaşmalarını yanlış kaynaklarla vakit kaybetmemelerini, arada ‘ne yapsam’ diye durduklarında içsesimize, etik değerlerimize ve üst benliğimize güvenmeliyiz. Her zaman çok çalışmak, motivasyonumuz düştüğü zaman hobilerimizle ya da başka bir şekilde kendimizdeki o iç gücü bularak tekrar başlamamız gerekiyor” şeklinde konuştu. “Pes etmemeli, eleştirilere pozitif bakmalıyız” Özellikle hata yapıldığında pes edilmemesi gerektiğinin altını çizen Sabancı sözlerini söyle sonlandırdı: “Hata yaptığınızda pes etmemeliyiz, bir daha bir daha denemeliyiz. Bebeklikte bile aslında biz buna alışıyoruz. Çünkü yürümek istediğimizde kaç kere düştüğümüzü hatırlayabiliriz. Okul ortamlarında da sınavda aynı tecrübeyi yaşıyoruz. Nerede hata yapmışız diye görüp düzeltmemiz için fırsatları değerlendirmeliyiz. Aslında her eleştiri kendimizi düzeltmemiz gereken fırsatlardır. Eleştirileri şahsi ve kişisel olarak almayıp ‘demek ki bu şekilde düzeltmemiz gerekiyor’ diye pozitif bakmalıyız ve bu yolda kendimizi geliştirmeliyiz.” (ŞC-
Ankara Antalya yılın ilk dört ayında 2 milyon 66 bin 962 yabancı ziyaretçi ağırladı Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Antalya, yılın ilk dört ayında 2 milyon 66 bin 962 yabancı ziyaretçi ağırladı. Akdeniz’in en önemli turizm merkezlerinden Antalya, turizmde yeni bir rekora daha imza attı. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre yılın ilk dört ayında turist sayısında yüzde 14.10 artış yakalayan Antalya, 2 milyon 66 bin 962 yabancı ziyaretçi ağırladı. Bu sayı, Antalya turizminde tüm zamanların en iyi başlangıcı olarak tarihe geçti. Tüm zamanların en yüksek nisan ayı verisi Nisan ayında Antalya’yı ziyaret eden turist sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 4.86 artışla 1 milyon 61 bin 26 olarak kaydedildi. Bu, tüm zamanların en yüksek nisan ayı verisi oldu. 259 bin 717 ziyaretçi sayısıyla Almanya nisan ayında birinci sırada yer alırken, onu 194 bin 949 turistle Rusya ve 141 bin 497 ziyaretçiyle İngiltere takip etti. İlk dört ayda en çok turist Almanya’dan Yılın ilk dört ayında Antalya’ya en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında 539 bin 663 ziyaretçi ile Almanya birinci oldu. Rusya Federasyonu’nun 366 bin 783 ziyaretçiyle ikinci olduğu sıralamada, İngiltere de 266 bin 120 ziyaretçi ile üçüncü sırada yer aldı. Polonya, Hollanda, İran, Belçika, Ukrayna, Fransa ve Litvanya, İngiltere’nin ardından sırasıyla Antalya’ya en çok ziyaretçi gönderen ülkeler oldu. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ana pazar ülkelerden gelen turist sayısında Almanya’nın yüzde 21, İngiltere’nin yüzde 32, Polonya’nın yüzde 30, İran’ın yüzde 52, Belçika’nın yüzde 42, Ukrayna’nın yüzde 51 ve Fransa’nın yüzde 52 oranlarında artış kaydetmesi dikkat çekti.
Eskişehir Hayvanseverlerden yerel yönetimlere ’yetersiz hizmet’ tepkisi Eskişehir kent merkezine 150 kilometre uzaklıkta belinden sakatlanmış halde bulunan köpek, hayvanseverler tarafından veterinere götürülerek tedavi altına alındı. Hayvanları Koruma, Yaşam Haklarını Savunma ve Yardımlaşma Derneği (MANCAHANE) Başkanı Nesrin Çiçek, “Belediyelerde herhangi bir bu konuyla ilgili faaliyet yok. Zaten ulaştığımız zaman bize söylenilen ’Şu an aracımız yok, barınağımız yok, protokolümüz yok.’ Hayvanlar ölüme mahkum ediliyor” dedi Geçtiğimiz günlerde Mihalıççık ilçesine bağlı Sazak Mahallesi yakınlarında hayvanseverler bir köpeğin acı çektiğini fark etti. Araçlarını kenara çekerek yol kenarında bulunan köpeğin yanına giden vatandaşlar, talihsiz hayvanın arka ayaklarını kullanamadığı için yürüyemediğini fark etti. Kent merkezine yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta olan mahalleden köpeği araçlarına alan vatandaşlar, MANCAHANE Başkanı Nesrin Çiçek’e haber vererek, yaralı hayvanı özel bir veteriner kliniğine getirdi. Burada filmi çekilen köpeğin omurgasının bazı bölümlerinde kırık olduğu, buna bağlı olarak yürüyemediği belirlendi. MANCAHANE Başkanı Çiçek, hayırseverlerin özverisine dikkat çekerek, yerel yönetimlerin sokak hayvanları konusunda eksik kaldığının altını çizdi. “Belediyelerde herhangi bir bu konuyla ilgili faaliyet yok” Buna benzer durumlarda tedavi masrafını ceplerinden karşıladıklarını belirten Çiçek, şöyle devam etti: “Bu durumda sadece vicdanımızla cebimiz arasında sıkışan insanlarız. Kısa zaman önce bir yerel seçim atlattık biliyorsunuz. Herkes bol bol vaatlerde bulundu bu yönde. Ama Türkiye’de her şey çok çabuk unutulur. Verilen vaatler de unutuldu. Şu anda rezilliğin tam zirve seviyesindeyiz. Yine kazalı bir can, yine kapı duvar. Belediyelerde herhangi bir bu konuyla ilgili faaliyet yok. Zaten ulaştığımız zaman bize söylenilen ’Şu an aracımız yok, barınağımız yok, protokolümüz yok.’ Hayvanlar ölüme mahkum ediliyor. Önümüzde bu hayvanla ilgili uzun bir süreç var. Hayvanlar da insanlar gibi et ve kemikten ibaret olduğu için operasyonun yapıldığı ertesi gün ayaklanmıyor. Bu süreçte de işte ameliyat olacak, tedavisi ve bakımı süregelecek. 3, 4, 5 ayı bulabilecek. Bu durumda da maalesef ben ilçe belediyemizin böyle bir kapsamlı veteriner hekim kadrosu olmadığı için biz kendi imkanlarımızla bunu çözmeye çalışacağız. Hayır, bu konuda hiçbir zaman bugüne kadar destek olmadı ya da çok nadir oldu.” “Omurga cerrahisi zor bir operasyon” Köpeğin durumu hakkında detaylı bilgi veren Veteriner Hekim Evren Fatih Mumcu, “Köpeğimiz dişi ve yaklaşık 1 buçuk yaşında. Bel omurlarının 5. ve 4 omurlarında bir kırığımız var. Buraya bir operasyon yapacağız. Ama bu operasyonlar şans operasyonudur. İnşallah yürütebiliriz. Muhtemelen bir araç çarpmış. Tam arkasından vurmuş. Bel omurları ikiye ayrılmış. Fakat şöyle söyleyeyim, yüzde 80 iyileşme ihtimali var. Durumu çok kötü değil. Ama omurga cerrahisi zor bir operasyon. Getirilmeseydi arka tarafları sürüyerek tamamen kötürüm kalırdı ve sürüye sürüye kasları tamamen dışarı çıkarıp ölürdü” dedi.