GENEL - 15 Aralık 2017 Cuma 11:12

Prof. Dr. Mehdiyev: "Benard’ın kitabı ilk kez Avrupalı bir yazarın Ermeni soykırımı olmadığını ifade etmesi açısından önemli bir kaynak"

A
A
A
Prof. Dr. Mehdiyev: "Benard’ın kitabı ilk kez Avrupalı bir yazarın Ermeni soykırımı olmadığını ifade etmesi açısından önemli bir kaynak"

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Ermeni Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof.

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Ermeni Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gaffar Mehdiyev, Fransız Yazar Yves Benard’ın Ermeni diasporasının yayınevlerine yaptığı baskılarından dolayı gecikmeli olarak çıkan ‘Ya Bize Yalan Söylendiyse’ kitabının, ilk kez Avrupalı bir yazarın Ermeni soykırımı olmadığını ifade etmesi açısından önemli bir kaynak olduğunu söyledi.


Ermeni diasporasının etkili olduğu, başta Fransa, ABD’nin bazı eyaletleri ve Rusya’da, yayınevlerine sansür uygulandığını belirten Prof. Dr. Mehdiyev, ‘Ya Bize Yalan Söylendiyse’ kitabının, Ermeni-Türk ilişkilerinde bazı gerçeklerin ortaya konması bakımından önemli bir yere sahip olacağını ifade etti. Kitabın, Ermenilerin yaşadığı bölgelerde köy köy dolaşılarak görüşmeler yapılması, Osmanlı ve Ermeni arşivlerinde incelemelerde bulunulması açısından reddedilemeyecek araştırmaları ortaya koyduğunu belirten Prof. Dr. Mehdiyev, "Ermenilerin bu göç sırasında ölmesi ya da öldürülmesi meselesine yeni bir bakış sergilemiştir yazar. Bu bakışta ondan ibarettir ki, savaş zamanında Türkler daha çok ölmüş ve öldürülmüştür. Biz, Türkiye ve Azerbaycan başta olmak üzere birçok yerde bu fikri savunuyoruz ama bir Fransız’ın söylemesi bizim için daha önemlidir. Hem de bu yazar Türkiye’de ve diğer yerlerde, Ermenilerin göç ettirildikleri yerlerde araştırma yaptıktan, Ermeni ve Osmanlı belgelerini inceledikten sonra bunları ifade etmiştir" dedi.


Prof. Dr. Mehdiyev, yazarın kitabında savunduğu, ‘Ermeni soykırımı olmamıştır, karşılıklı öldürmeler olmuştur’ teziyle alakalı şunları söyledi:


"Benard, öldürülenlerle ilgili 400 bin gibi bir rakam telaffuz ediyor ama bunda da bir netlik yoktur. Savaş sırasında salgın hastalıklar ve göç sırasında ölümler olmuştur, bunları hepimiz biliyoruz. Ama yazar Ermenilerin öldürülmesi fikri de vardır diyor. Çünkü Osmanlı Devleti o zaman 1. Dünya Savaşında iken köylerde erkek ahali kalmamıştı ve Ermeni çeteleri köylere, kasabalara saldırarak sivilleri öldürmüştü. Ermeniler öldürülmüş müdür, öldürülmüştür; bir kısasçılıkla savaştan sonra iki halk arasında öldürmeler olmuştur. Ama bu dediğimiz gibi devletin bir soykırım politikası değildir."



"Sözde soykırımın kayıtlarının Ermeni nüfus memurları tarafından tutulması manidar"


Benard’ın kitabında sözünü ettiği, sözde soykırıma dair Ermeni nüfus memurlarının kayıt tuttuğu gerçeğinin de, yine Avrupalı bir yazar tarafından ifade edilmesinin önemli bir ayrıntı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mehdiyev, "Bizim yaptığımız araştırmalarda da Ermenistan, Türkiye, Gürcistan, Rusya arşiv belgelerinde bunlara rastlıyoruz. Ermeniler göç ettirilirken nüfus memurlarının Ermeni olması faktörü vardı elbette. Göç ettirilen ahalinin içerisinden seçilen Ermeni memurlar vardır ki, onlar da göç sayılarını listeye almışlar, malını mülkünü hesaplamış, gideceği yerde onlara verilecek malın mülkün karşılığına dair bazı bilgilerin listelerini hazırlamışlardır. Hatta Türk Tarih Kurumu bununla ilgili sayıları arşivlerden derleyerek, ‘Sevk ve İskan’ adıyla bir kitap hazırlamıştır. Bu kitapta da Ermeni nüfus memurlarının adı geçiyor. Ermeniler Osmanlı’da her yerden göç ettirilmedi; İstanbul’da, Bursa’da ve Ege taraflarında Ermeni ahali kalmıştır. Diğer yerlerden göç ettirilenler için de geri dönmeleri için bir takım şartlar oluşturulmuş ve bazıları da geri dönmüştür. Tarihi kayıtlardan bildiğimiz üzere, Osmanlı Devletinde Ermeni memurlar, bakanlar, milletvekilleri vardı ve bunların çoğuna da dokunulmamıştır" diye konuştu.



"Yasa tasarılarında sunulanlar belge niteliği taşımıyor"


Prof. Dr. Mehdiyev, dünyada 20’ye yakın ülkenin parlamentosunda kabul edilen Ermeni Yasa Tasarılarında, ‘belge’ diye sunulanların, belge niteliğinde olmayan bir takım iddialardan oluştuğunu dile getirdi. Söz konusu iddiaların başında, 1914-16 yılları arasında Amerika Birleşik Devletlerinin Türkiye büyükelçiliğini yapan Morgentau’nun hatıraları, Franz Werfel’in ‘Musa Dağında Kırk Gün’ romanı, tanıkların hatıraları ve Talat Paşa’ya atfedilen telgraflar bulunduğunu belirten Prof. Dr. Mehdiyev, "Morgentau’nun hatıraları yayınlandıktan sonra bunun üzerine gidildi. Görüldü ki, Morgentau, Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye büyükelçiliğini yaptığı 1914-16 yılları arasında İstanbul’un dışına çıkmamıştır. Halbuki yasa tasarılarında Morgentau’nun doğu illerine gidip sözde Ermeni soykırımına dair tanıklıklarından söz ediliyor. Franz Werfel’in romanı da bir romandır nihayetinde, yani kurgudur. Ermenilerin Talat Paşa’nın, Halep ve Diyarbakır Valisine gönderdiklerini iddia ettikleri telgraftaki şifreler de, 1915’te kullanılan şifreler değildi ve 1912 yılında kullanımdan kalkmıştı. Dolayısıyla tasarılarda sunulan belgelerin birçoğu sahtedir. Ermenilerin sundukları belge niteliği taşımamaktadır" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Isparta Çünür Mahallesi’nde dün hizmete giren yeni otogar için açılış töreni düzenlendi. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eski otogarın bulunduğu alana da yeraltı otopark, üzeri meydan ve kütüphane yapıyoruz” dedi. Isparta Bahçelievler Mahallesi’ndeki Isparta Şehirlerarası Otogarı’ndan dün son sefer yapıldı. Çünür Mahallesi’ndeki yeni otogar da dün hizmete açıldı ve ilk otobüs seferleri gerçekleştirildi. İlk seferlerin gerçekleştiği yeni otogarın bugün de resmi açılış töreni yapıldı. Mehteran gösterisi ile başlayan törene Vali Aydın Baruş, AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Uğur Gökgöz, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, ITSO Başkanı Metin Çelik, Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eski otogarın şehrin ortasında kaldığını ifade etti. Hiçbir yatırımın yarım kalmayacağı yönünde verdikleri söz olduğunu ve bugün de yeni otogarın faaliyete sunulduğunu aktaran Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Yarım kalan yatırımları tamamlayarak buraya kadar geldik ve yeni otogarı açmaktan son derece memnun olduk. Mevcut eski otogarımız şehrin içinde kaldı, trafikte zorlanılıyordu. Öncelikle yeni otogar alanımızı faaliyete geçirdik, buranın faaliyete geçirilmesine katkı sunan belediye meclisi üyelerime, personelime emek veren herkese teşekkür ediyorum” görüşlerinde bulundu. Yeni otogarın hazırlanmadan önce hem otobüs işletmecileriyle hem de esnafla bir araya geldiklerini ve projenin kendilerinin istedikleri şekilde değiştirilerek hayata geçirildiğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Esnafımızın istediği şekilde burayı düzenledik. Sonucunda da esnafımız memnun oldu. Herkes çok mutlu. Yaptığımız işin kabul görmesi çok önemli” dedi. “Eski otogar alanında 86 bin metrekarelik meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız” Boşaltılan otogarın yeriyle ilgili de hayata geçirecekleri projeye ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, boşalan otogar alanının bulunduğu bölgede yeraltı 3 katlı otopark ve üzerinde de 2 bin öğrencinin ders çalışabileceği bir kütüphane ile etkileşim merkezi yapılacağını açıkladı. Başdeğirmen, “Böcüzade Parkı ile birleştirerek toplam 86 bin metrekarelik alanda meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız. Vatandaşımızın rahat nefes alabileceği meydanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönemimizde Isparta’da 3-4 tane büyük meydan oluşacaktır. Otogar alanımızdaki otopark kısmı 30 bin metrekare, bu alanda da her türlü etkinliği yapma imkânımız olacaktır. Isparta’mıza hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Açılış töreninde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, ise yeni yapılan otogarla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak dedi. Vali Baruş, “Isparta her yıl dışarıdan misafir ağırlayan bir il. Modern bir otogara çok ihtiyacımız vardı. Şehir içinde kalmış otogar bu ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti, oradaki esnafımız da bu durumdan muzdaripti. Yeni yapılan yatırımla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına bir yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak. Bir otogarı, bir sanayi sitesini şehir dışına taşımak çok önemli problemler doğurur. Önemli olan bu problemi hemşehrisiyle vatandaşıyla birlikte anlaşarak uzlaşarak aşmak. İşte belediye başkanımız bunu başarmış. Bu nedenle belediye başkanımızı tebrik ediyoruz. Esnafımızı mağdur etmeden vatandaşlarımıza olumsuzluğa neden olmadan bu problemi çözmüşler. Eski otogarın bulunduğu alanın hem otopark hem kütüphane hem de bir meydan olarak kullanılacak olması Isparta için çok güzel bir tasarım. Bu tesiste esnafımıza bol kazançlar diliyorum, hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından dua edildi, yeni otogarın açılış kurdelesi kesildi. Yapılan açılış töreninin ardından protokol üyeleri yazıhane ve işletmeleri ziyaret ederek, yeni otogarın hayırlı olması temennisinde bulundular.