EKONOMİ - 13 Eylül 2019 Cuma 10:48

Boydak Holding’in ismi değişecek

A
A
A
Boydak Holding’in ismi değişecek

Boydak Holding CEO’su Alpaslan Baki Ertekin, TMSF Başkanı Muhiddin Gülal’ın ‘Artık bu aile ile özdeşleşmiş bir ismi kullanmak istemiyoruz.

Boydak Holding CEO’su Alpaslan Baki Ertekin, TMSF Başkanı Muhiddin Gülal’ın ‘Artık bu aile ile özdeşleşmiş bir ismi kullanmak istemiyoruz. Bu holdingin ismini değiştireceğiz’ açıklamasından sonra sürecin başladığını ve şirketin yeni isminin ne olacağının belirlendiğini ve bu ismi hızlı bir şekilde duyuracaklarını açıkladı.


Boydak Holding CEO’su Alpaslan Baki Ertekin, Kayseri’de yayın yapan 3 uydu televizyonu, 4 karasal televizyon ve 10 radyonun ortak yayınında gazetecilerin sorduğu soruları yanıtladı. Boydak Holding CEO’su Alpaslan Baki Ertekin, “67 bin ailenin istifade ettiği Boydak Holding’de ne olduğunu bilmek herkesin hakkı" diyerek şirketle ilgili olarak şu bilgileri verdi: "2018’in birinci yarıyılını 4.63 milyar TL ile kapatmıştık. 2019’un birinci yarıyılını 5.62 milyar TL ile kapattık. Büyüme birinci yarıyıl yüzde 21.38 olarak gerçekleşti. 2019 yıl sonu hedefimiz 11.15 milyar TL. hedefimizin gerçekleşme oranı ise yüzde 50.40’tır. TMSF olarak Boydak Holdingi aldığım gün ile bu güne kadar borçlarımızda ve mevduatımızda ne durumdayız? 18.08.2016 tarihinde banka kredileri için 383 milyon dolar borcumuz varmış. Bu gün 119 milyon dolar. Devraldığımız mevduat 159 milyon dolar imiş. Bu gün mevduat 204 milyon dolar. 45 milyon dolarlık bir artış var. 309 milyon dolarlık bir iyileşme var" dedi.


Merkez Bankasının faiz oranlarında yaptığı indirimin sorulması üzerine CEO Ertekin, "Merkez Bankasının faiz indirimini olumlu karşılıyoruz. Enerji yatırımları milyon dolarlarla ifade edilen yatırım hiçbir iş adamı için kendi öz kaynakları ile finanse edilebilecek durumda değil. Biz de günün sonunda ama yurt içinde ama yurt dışında bu finansmanı sağlamaya çalışıyoruz. Faiz oranları ne kadar aşağı inerse bu paraya erişim o kadar kolaylaşıyor. Yatırımın kendini ödeme ihtimali artıyor. Faiz oranları yüksek olduğunda bir iş planı yaptığınızda 8-10 yılda geri ödeyecek gibi çıkıyorsa o zaman o yatırımı yapmakta iki kere düşünüyorsunuz. Faiz oranları düştüğünde işin 5 yılda geri ödenebildiğini gördüğünüzde çok daha büyük bir iştahla o yatırımı yapıyorsunuz" cevabını verdi.


Holdingin isminin değiştirilip değiştirilmeyeceği ile ilgili bir soru üzerine ise Ertekin, "Holdingin ismi değişecek, bu karar alındı ve ilgili makamlarla da görüşüldü. Hatta bu gün bazı yayın organlarında TMSF Başkanımızın kendi açıklaması yayınlandı. İsmin ne olacağını biliyoruz ve üzerinde çalışıyoruz. Ufak bir problem var benzerlik var. Bir harf benzerliği var onu aşınca hızlı bir şekilde duyuracağız. Evet bu güne kadar şu anda gündemimizde yok, daha çok çalışacağız daha çok satacağız diyorduk. TMSF Başkanımız bir medya grubunu ziyaret ettiğinde ‘Artık bu aile ile özdeşleşmiş bir ismi kullanmak istemiyoruz. Bu holdingin ismini değiştireceğiz’ dedi. Bizim için de süreç başlamış oldu. Markalar kalacak. İstikbal ve holding herkes tarafından bilinmiyor. Holdingin ismini değiştireceğiz ve markaların tamamı mevcut ticari olarak bilinen piyasada yer etmiş markaları ile şirketler devam edecek" ifadesinde bulundu.


İstikbal Mobilya Kayserispor’a yapılan yardımlar konusunda ise Alpaslan Baki Ertekin, "Parayı veriyorsun ne yapıyorlar? Diye soruyorlar. Biz kendi bütçe disiplinimiz içinde olmayan hiçbir yardımı yapmıyoruz. Yapmamız da mümkün değil. Biz zaten 2019 yılı bütçesi için Kayserispor için bir bütçe ayırmıştık. Hepsini de bir seferde vermiyoruz. Bir seferde versek muhtemelen ikinci sefer de istenecek. Biz parça parça verdik ve insanlar ‘Kayserispor ne zaman para istese Boydak çıkardı verdi’ Boydak çıkarıp verdi ama Ekim 2018’den bütçelediği bir parayı verdi. Ben genel kurul delegesi değilim ve yönetim kurulu üyesi değilim. Biz parayı işimizin bir parçası olarak şehre olan borcumuzun karşılığı olarak veririz ama o paranın doğru kullanılıp kullanılmadığından birincisi başkan mesuldür. İkincisi yönetim kurulu üyeleri, üçüncüsü genel kurul üyeleri ama en sonunda hiçbir takım taraftara rağmen bir şey yapamaz. Ben bütçelediğim parayı veriyorum, bu para daha iyi kullanılabilir mi bununla ilgili olarak Yönetim kurulu üyelerini, genel kurul delegelerini ve Kayserispor’a gönül vermiş taraftarları bütün paraların nasıl kullanıldığını takip etmeye davet ediyorum" dedi.


Holdingi olabilecek en şeffaf şekilde yönetmeye çalıştıklarının altını çizen Ertekin, "Buranın bir emanet olduğunu bilerek yönetmeye çalışıyoruz. Sataşanlar laf atanlar oluyor bunların hiç birinden etkilenmiyoruz." diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 13’üncü Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda yapıldı. "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13’üncü Çalışma Meclisi, 29-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. 4 oturumda düzenlenen Çalışma Meclisi’nde “Çalışma Hayatında İnsana Yakışır İş, Yeşil ve Dijital Dönüşümün İşgücü Piyasasına Etkileri ve Adil Geçiş, Sendikal Örgütlenmede Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Toplu Pazarlık Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları” başlıkları ele alındı. İki gün boyunca devam eden programda, işçi, kamu görevlileri ve işveren sendika konfederasyonlarının başkanları, oda ve borsa birliklerinin başkanları, sivil toplum kuruluşlularının başkanları ile akademisyenlerin katılımıyla çalışma hayatına ilişkin istişarelerde ve çözüm önerilerinde bulunuldu. İkinci gününde de devam eden program, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle düzenlenen yemekle sona erdi. Burada konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışma hayatında; sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir biçimde işletilmesinin Bakanlık açısından çok önemli ve faydalı gördüklerine vurgu yaparak, “Geçtiğimiz yıl içerisinde çalışma hayatında katılımcı sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından olan; Üçlü Danışma Kurulu’nu, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Ortak Paylaşım Platformu’nu gerçekleştirdik. Çalışma Meclisi ise bu platformlar arasında, en kapsamlı ve en kritik öneme sahip istişare mekanizmalarından biridir. Bu çerçevede; ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, işçi, işveren, ve kamu görevlileri sendikaları/konfederasyonları, akademisyenler, iş dünyası, uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan geniş katılımlı yapısı ile; Çalışma Meclisi toplantılarımızı, sosyal diyalogun hayata geçirilmesi vizyonuyla gerçekleştirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, çalışma meclislerinin en önemli hedefleridir” Işıkhan, Türkiye Yüzyılı’nın ilk Çalışma Meclisi olan bu seneki programın ‘Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği’ temasıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarına dikkati çekerek, “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak işbirliği alanının oluşturulması, mevcut durum hakkındaki değerlendirmelerin yapılması, sorunların karşılıklı olarak, tartışılarak, ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, Çalışma Meclislerinin en önemli hedefleridir. Dün ve bugün gerçekleştirilen toplantı ve panellerimiz ile çalışma hayatına dair güncel konular yanında, geleceğe dair fırsatlar ve zorluklarla ilgili istişarelerde bulunduk. İki gün boyunca gerçekleştirilen panelde; çalışma hayatının geleceği, insana yakışır iş, ikiz dönüşüm ve adil geçiş konuları yanında; sendikal örgütlenmede ve toplu pazarlık süreçlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini kapsamlı olarak ele aldık” diye konuştu. “Temel hedefimiz, refahtan herkesin pay alabildiği, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir” Bakanlıkların, sosyal tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile akademisyenlerin katkıları doğrultusunda etkin ve verimli bir Çalışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: “Temel hedefimiz, sadece üreterek büyüyen ve istihdamı arttıran bir Türkiye değil; aynı zamanda; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ temel değeriyle; refahtan herkesin pay alabildiği, hakkın ve adaletin korunduğu, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir. Bu noktada; Çalışma Meclisi gibi çözüm odaklı platformlar; çalışma hayatının hem yapısal hem de fonksiyonel sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu meclisin çıktıları, özellikle; kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücret, çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği gibi çalışma hayatının öncelikli sorun alanlarının kalıcı olarak çözüme kavuşturulması için bizlere, geleceğe ait önemli fırsatlar sunacaktır.” “Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü’dür” Işıkhan, Türkiye’nin 21 yılda sosyal güvenlikten sendikal örgütlenmeye kadar çalışma hayatını ilgilendiren her alanda çok büyük mesafeler kat edildiğini belirterek, “Geçmişte; hak ettiği ilgiyi göremeyen sendikacılık ile işçi, memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen sosyal diyalog mekanizmaları son 21 yılda etkin bir şekilde işletilmiştir. Özellikle; örgütlü emek mücadelesinin kendine en rahat yaşam alanı bulduğu dönem, hükümetlerimiz, dönemidir. Çünkü; emek ve alın teri bizim hem maddi hem de manevi dünyamızda derin karşılıkları olan kavramlardır. Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür. Daha önce kanlı olaylarla anılan ve toplumda büyük endişelere yol açan 1 Mayıs; Başbakanlığı döneminde; Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2009 yılında resmi tatil ilan edilmiştir. 1 Mayıs resmi tatil yapıldıktan sonra hem kutlamalar tüm Türkiye’ye yayılmış; hem de toplumun tüm kesimlerince kutlanmaya başlanmıştır” dedi. Işıkhan, Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs’ın barışçıl gösterilerle, anlamına uygun olarak kutlandığını söyleyerek, “Daha önce belli başlı marjinal gruplar tarafından sahip çıkılan 1 Mayıs; günümüz itibariyle tüm emekçilerimize bir bayram olarak teslim edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; işçimizin, memurumuzun ve tüm emekçilerimizin hakkının korunması, her zaman öncelikli meselemiz olmaya devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu. Programda Jandarma Genel Komutanlığı’nda temizlik işçisi olarak çalışan evli ve iki çocuk sahibi Saadet Tom da bir konuşma yaptı. Tom, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, “Bugün burada, 2018 yılında taşeron işçi olarak çalışırken kadroya geçirilmiş bir kardeşiniz olarak bulunuyorum. Hepiniz çok iyi biliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere kadro verdi. Emekçiler olarak istediğimiz hastanelere gidemediğimiz günlerden, SSK hastanelerinde ilaç kuyruklarında beklemekten bugün istediğimiz hastanelerde muayene olacak bir sosyal güvenlik sistemine sayenizde sahip olduk. Çocuklarının ve ailesinin geleceği adına büyük kaygılar içerisinde evine helal lokma götürebilmenin telaşı içerisinde olan biz emekçiler olarak sizlere teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa Ormanlık alanda gezintiye çıkan 3 genç mahsur kaldı, ekipler seferber oldu Bursa’nın Orhangazi ilçesinde dağlık arazide gezintiye çıkan ve dere kenarında mahsur kalan 3 genç, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, Orhangazi’ye bağlı Sölöz mahallesi ile Bayırköy yolu üzerinde dağlık bir bölgenin içinde yer alan vadide meydana geldi. Alınan bilgilere göre, motosikletler ile Sölöz köyüne gelen Beyzanur A., Ali K., Ahmet Arda Ş. isimli 3 genç, yanlarına hiçbir koruyucu ve güvenlik malzemesi almadan yaya olarak ormanlık alanda gezintiye çıktı. Geldikleri yerden yaklaşık 1 kilometre uzaklaşan ve orman içindeki vadide yollarını kaybeden 3 genç, 112’den yardım istedi. Gençlerin bulunduğu bölgeye ihbar üzerine ilk olarak Orhangazi İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri sonrasında ise çok sayıda AFAD, JAK ve itfaiye personeli sevk edildi. Sölöz Mahallesi ile Bayırköy Mahallesi arasındaki yol üzerinden başlatılan çalışmayla ekipler yaklaşık 500 metre mesafeden aşağı indi. Yoğun akan bir derenin karşı tarafından yerleri tespit edilen 3 genç, ilk olarak derenin karşı tarafına alındı ve sonrasında ekiplerinde yardımı ile yukarı çıkarıldı. 3 saatlik bir çalışma ile mahsur kaldıkları yerden alınan ve sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen gençler daha sonra yol üzerinde hazır bekletilen sağlık ekipleri tarafından tedbir amacıyla Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırıldı.