SAĞLIK - 16 Nisan 2021 Cuma 09:14

Üşür diye endişelenen anneler dikkat!

A
A
A
Üşür diye endişelenen anneler dikkat!

Yeni anne babaların en çok soru işaretlerine yol açan konulardan biri, yenidoğan bebeğin nasıl giydirileceği.

Yeni anne babaların en çok soru işaretlerine yol açan konulardan biri, yenidoğan bebeğin nasıl giydirileceği. Bazen anne babalar bazen de araya giren aile büyükleri “Aman üşümesin!” diye bebeği kalın ve kat kat giydiriyor. Peki, yenidoğan bebekler için hangi tür kıyafetler daha uygun, alışveriş esnasında nelere dikkat edilmeli? Bu konuda ayrıntılı açıklama yapan Acıbadem Kayseri Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Onur Yılmaz, “Yenidoğan bebeğin üşüyeceği düşünülerek kat kat giydirilmesi sık rastlanan yanlış bir uygulamadır. Bebeklerin ter bezleri henüz gelişimini tamamlamadığı için yüksek sıcaklık, bebeğin vücut sıcaklığının artmasına ve huzursuz olmasına neden olur. Özelikle yeni doğan döneminde bebeği annesinden bir kat fazla giydirmek, ek olarak eldiven ve şapka kullanmak iyi bir seçim olacaktır” diyor.


Elleri ayakları soğuksa


Yenidoğan bebeklerin dolaşım sistemi tam gelişmediği için elleri ve ayaklarının genelde soğuk olduğunu, bunun da bebeğin üşüdüğü yanılgısına yol açtığını dile getiren Dr. Onur Yılmaz, “Bebeğin üşüdüğünü anlamak için el ve ayaklar yerine ensesi ve kıyafetinin altında kalan vücut bölgeleri kontrol edilmelidir. Bu kısımların sıcaklığı uygun ve bebek de huzurlu ise ortamın sıcaklığı ve kıyafetleri yeterli demektir. Vücut sıcaklığını dengelemekte kullanılan eldiven ve şapka kullanımına devam edip etmeme konusundaki sorularınızı doktorunuza danışmanızda yarar var” diyor.


Kıyafetleri önceden yıkamayı unutmayın


Bebeğin kullanacağı bütün kıyafetlerin doğumundan önce yıkanarak hazırlanması gerekiyor. Bebek kıyafetlerinin yıkanmasının öneminin altını çizen Dr. Onur Yılmaz, “Yenidoğan bebeklerde vücudu zararlı etkilerden koruyan yararlı mikroorganizmaların oluşturduğu cilt florası henüz oluşmamış ve deriyi koruyan keratin tabakası da tam olarak gelişmemiştir. Bu yüzden tüm kıyafetler giydirilmeden önce sabun veya sabun tozu ya da parfümsüz, parabensiz, klorsuz ve fosfatsız olan ve dermatolojik testlerden geçirilmiş hipoalerjenik bebek deterjanı ile yıkanmalı ve mutlaka ütülenmelidir. Bebeklerin kıyafetleri evdeki diğer kıyafetlerden ayrı olarak 40 derecede, bebek iç çamaşırları ise 60 derecede yıkanmalıdır” diyerek sözlerini tamamlıyor.


Giysi sayısını yaşam biçiminizi düşünerek alın


Özellikle ilk bebeklerini bekleyen anne ve baba adayları heyecanlarına yenik düşerek çok sayıda giysi alma eğiliminde oluyorlar. Bebeklerin ilk aylık dönemde hızla büyüdüğünü ve bu nedenle çok fazla kıyafet almaya gerek olmadığını anlatan Dr. Onur Yılmaz, “Bebek bekleyen ailelerin bulundurmaları gereken kıyafetler; zıbın, tulum, çorap, şapka, eldiven ve bebek battaniyesi olarak sıralanabilir. Ancak doğum sonrasında özellikle çalışan annelerin iş yükünü ve sık çamaşır yıkama ihtimalini düşünerek gerekli sayıda giysi almakta yarar var” diyor.


Mama önlüğü de pamuklu olmalı


Yeni doğan bebekler anne sütü ile besleniyor olsa bile tekrarlayan kusma ve salya akması nedeni ile mama önlüğüne de ihtiyaç duyuyor. Bu önlüklerin bebeğin cildini tahriş etmeyen, kimyasal içermeyen, yüzde 100 pamuktan yapılmış olması gerekiyor.


Bunlara dikkat!


Dr. Onur Yılmaz, bebek giysilerinin sağlıklı ve kolayca giydirilebilir özellikte olması gerektiğine de dikkat çekerek, giysi alımının 6 önemli püf noktasını şöyle sıralıyor:


Bebeklerin ilk giydikleri kıyafetlerin onların hassas cildine uygun, hava alan ve ter emen yüzde 100 pamuklu, sağlıklı malzemeden üretilmiş olması önemli.


Kıyafetlerin, tüysüz ve pulsuz olmasına, üzerinde metal ya da sert cisim bulunmamasına, mümkün olduğu kadar az dikişli olmalarına dikkat edilmesi gerekiyor. Bebek cildine zarar verebilecek, nakış, etiket gibi eklentiler varsa çıkarmanız gerekiyor.


Bebek giysisinin üzerine çengelli iğne, nazar boncuğu gibi cisimler takılmamalı. Emme refleksi yüksek olan bebeklerin bu tür cisimleri emebilir ve boğulma riski oluşabilir.


Bebek giysisi; geniş yakalı, kolları bol, önden ya da her iki bacağının yanlarından açılabilen, kurdele ya da bağları olmalıdır. Böyle bebeğinizi çok kolaylıkla giydirebilirsiniz.


Bebek çorapları, hava alan ve ter emen yapıda, bebeğin ayak gelişimin engelleyecek darlıkta ya da rahatsızlık verecek büyüklükte olmamalı.


Bebeklerin yürüyene kadar ayakkabı ihtiyacı olmuyor. Soğuktan korumak ya da kıyafeti tamamlamak için ayakkabı yerine hafif ve hava geçirebilir özellikte, deri ya da bez, yumuşak tabanlı patikler kullanılabilirsiniz.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir, Arı Günü etkinliklerine ev sahipliği yaptı Balıkesir Büyükşehir Belediyesi “Arı Varsa Hayat Var” sloganı ile gerçekleştirilen 20 Mayıs “Dünya Arı Günü” etkinliklerine ev sahipliği yaptı. Programda konuşan Başkan Ahmet Akın “Gelecek arının kanadındadır. Arı yetiştiriciliğinde de hedefimiz, Türkiye’de bir numara olmak. Onun için çalışacağız ve destekleyeceğiz.” dedi. 20 Mayıs “Dünya Arı Günü” etkinliklerinin 14’üncüsü “Arı Varsa Hayat Var” sloganı ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Her yıl arıların önemini vurgulamak ve onların korunmasına yönelik farkındalığı artırmak amacıyla dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanan Arı Günü etkinlikleri kapsamında Avlu Yaşam Merkezi’nde bir kortej yürüyüşü gerçekleştiren arıcılar hemen ardından Kongre Merkezi’nde kurulan stantları incelemeye geçtiler. Stant incelemesinin ardından da protokol konuşmalarına geçildi. “Arıyı Yaşat ki dünya yaşasın” 2 bin 600 üye ile Balıkesir’in, Türkiye’de ilk altının içinde yer aldığını belirten Balıkesir İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Yazıcı “250 bine yakın kovan adetiyle de yine bu sıralamalarda önemli yer arz etmekteyiz. Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla her yıl yaklaşık 6 bin adet ana arı teslimi yapılmaktadır. Bu katkılarından dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkürlerimi sunuyorum. Arıcılığın sadece bal üzerinde değil tarımsal olarak da etkisi çoktur. Arıyı yaşat ki dünya yaşasın” dedi. “Gıda krizine ancak arılar umut ışığı olabilir” “Türkiye’de 20 yıldır arıcılıkta hangi sorun var ise o soruna neşter vurduklarını ifade eden Türkiye Merkez Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ziya Şahin “Proje ürettik, ARGE ürettik. Bilim insanlarına da saygılarımı iletiyorum. Doğada tüketmeden üreten tek canlı, bal arılarıdır. Ülkemiz bir tarım hayvancılık ülkesidir; arı vazgeçilmezdir diyoruz ama unutuyoruz, unutmamak gerekiyor. Gıda krizine ancak arılar umut ışığı olabilir. Türkiye ziraat odalarının görmediği arıyı bu vesilesiyle biz göstermek istiyoruz. Biz; tarımcılarla bir bütün olmak istiyoruz, çağrı yapıyorum. Başında da bakanlık olmalı. Arıcılık sektörü stratejiktir. Umuyoruz ki arıcılarımızın ürettiği arı ürünleri kayıt altına alınır, ovadan sofraya kadar izlenebilirlik olur diyoruz, üreticilerimizin tüketicilerimizin hakkı da korunur. Emeğimizin hakkını istiyoruz” dedi. “Hedefimiz Türkiye’de bir numara olmak” Balıkesir Arı Yetiştiricileri Birliği ile Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği’ne teşekkür ederek konuşmasına başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın “Gelecek arının kanadındadır. Hakikaten çok güzel bir söylem. Bal, propolis ve diğer arı ürünlerini pandemi dolayısıyla artık herkes çok daha yakından tanıyor. Ne kadar önemli olduğunu gördük. Arının sağlık olduğunu herkes anladı. Bizim desteklerimiz de artarak devam edecek. Göreve geldiğimde ilgili birimimizle görüştük. Ne yapabilirsek arıcılığı daha çok destekleyebiliriz diye ve ortaya koyduğumuz vizyonla arıcılıkla uğraşan tüm hemşehrilerimizin yanında olacağız. Türkiye’de bal çeşitliliğinde bir numarayız. Bunu arttırmak için de elimizden gelen desteği ortaya koyacağız. Hedefimiz belli. Arı gibi çalışan bir belediyemiz var, inşallah arı yetiştiriciliğinde de hedefimiz Türkiye’de bir numara olmak. Onun için çalışacağız ve destekleyeceğiz.” diye konuştu. “Arı varsa tarım var” ‘Geleceğimiz Arıların Kanatları Altındadır’ sloganıyla 14’üncüsü düzenlenen Arı Günü’nü kutlayan Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Melikşah Taşkın “Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre ülkemiz koloni varlığı Dünya’da, Çin’den sonra ikinci sırada yer almaktadır. 2002 yılında 74 bin ton olan bal şuan 115 bin tona kovan sayımız da 9,2 milyona çıkmıştır. Bakanlık olarak da önümüzdeki süreçlerde en büyük gayemiz ve hedefimiz kovan balına düşen verimi artırmaktır. Dünya’daki endemik bitkilerin büyük çoğunluğu bizde yetişmektedir. Özellikle zirai üretimde, tarımsal üretimde arıların yeri başkadır. 2008 yılında bakanlık tarafından arıcılık kayıt sistemi oluşturulmuş ve kovanlarımız kayıt altına alınmaya başlamıştır. 2024 yılında bakanlık politikaları tarafından arıcılara ciddi destekler vereceğiz. Özellikle genç ve kadın üreticilerimize ilave destekler vereceğiz. Gezginci arıcılarımıza da planlı üretim desteği adı altında destek vereceğiz. Arı varsa tarım, tarım varsa üretim, üretim varsa gelecek vardır. Kısacası ara varsa hayat vardır” dedi. “Yaşanan hak gaspının takipçisi olacağız” Arı Günü dolayısıyla gerçekleştirilen etkinliklere katılım sağlayan tüm vatandaşlara teşekkür eden Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı “Gazi Mustafa Kemal’in de vurguladığı gibi gençler geleceğin teminatıdır. Arı üreticilerinin ne kadar zorlu koşullarda üretim yaptıklarını biliyorum. Hepsinin bu mücadelesinde yanında olacağım. Sahte ballarla ilgili yaşanan hak gaspının da takipçisi olacağız. Denetimlerin etkin ve yetkin olması için belediye başkanımızın da elinden geleni yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini görüyorum” dedi.
Hakkari Vali Çelik "Geleceğin Teknoloji Yıldızları Yetişiyor" tiyatro gösterisine katıldı Hakkari Valisi Ali Çelik, “Geleceğin Teknoloji Yıldızları Yetişiyor” adlı tiyatro gösterisine katılarak, gençlerin teknolojiye olan ilgisi ve bu alandaki potansiyellerinin kendilerini gururlandırdığını söyledi. Vali Ali Çelik, beraberindeki heyet ile, Hakkâri Fen Lisesi ve Hakkâri Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından Hakkâri Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün konferans salonunda düzenledikleri “Geleceğin Teknoloji Yıldızları Yetişiyor’’ adlı tiyatro gösterisine katıldı. Geleceğin mesleklerinden olan otonom sistemler, yapay zekâ, uzay mühendisliği, yazılım mühendisliği, dron mühendisliği gibi birçok meslek dalını sahneye taşıyan tiyatro gösterisi, gençlere bu alanlarda nasıl kariyer yapabilecekleri konusunda ilham verdi. Ayrıca, sosyal medyanın aşırı kullanımının olumsuz etkileri vurgulanarak, dengeli ve bilinçli bir teknoloji kullanımının önemi ele alındı. 12 oyuncuyla beraber 4 perde olmak üzere toplamda 45 dakika sergilenen gösteride, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi güncel çevre sorunlarına da dikkat çekildi. Sahne performanslarıyla bu konuların geleceğimiz üzerindeki etkileri dramatik bir şekilde anlatılırken, gençlere çevre bilinci de aşılandı. Gösteriyi izleyen Vali Ali Çelik, “Gençlerimizin teknolojiye olan ilgisi ve bu alandaki potansiyelleri bizleri gururlandırıyor. Ancak teknolojiyi bilinçli kullanmak, sosyal medya esiri olmamak, bol bol kitap okumak, araştırmak ve çevre sorunlarına duyarlı olmak da bir o kadar önemli. Bu tür etkinlikler, gençlerin ufuklarını genişletmek ve geleceğin dünyasına hazırlanmaları için büyük bir fırsat sunuyor. Bu güzel gösteride emeği geçen herkese teşekkür ederim" dedi.