GENEL - 04 Temmuz 2023 Salı 12:37

Başkan Çolakbayrakdar: “Türkiye’ye örnek olacak proje ile yine yüzleri güldürmeye devam edeceğiz”

A
A
A
Başkan Çolakbayrakdar: “Türkiye’ye örnek olacak proje ile yine yüzleri güldürmeye devam edeceğiz”

Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, meclis üyeleri ile birlikte belediye bünyesinde faaliyet gösterecek olan ve açılışına gün sayan ‘Dost Market’i ziyaret etti.

Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, meclis üyeleri ile birlikte belediye bünyesinde faaliyet gösterecek olan ve açılışına gün sayan ‘Dost Market’i ziyaret etti. Türkiye’ye örnek olan sosyal odaklı hizmetler üretmeye devam ettiklerine dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, ihtiyaç sahiplerinin temel gıda ve hijyen ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla örnek bir projeyi daha hayata geçirdiklerini belirterek; “Amacımız, Kocasinan’da her hanenin mutlu olmasıdır” dedi.


Meclis üyelerine Seyrani Mahallesi’ndeki açılışına gün sayan Dost Market’in nasıl işleyeceği hakkında bilgiler aktaran Başkan Çolakbayrakdar, mağazanın gülü olarak nitelediği ve Sosyal Market çalışanı down sendromlu Ahmet Özlü ile yakından ilgilendi. Başkanla keyifli muhabbet eden ve ‘Başkanımızı çok seviyorum’ diyen Ahmet Özlü, yüzlerde tebessüm oluşturdu. Raflarda yerini alan ürünleri kontrol eden Başkan Çolakbayrakdar, marketten Kocasinan Bölgesinde yaşamını sürdüren ve bazı kriterlere göre belirlenen vatandaşların temel gıda ve temizlik ihtiyaçlarının karşılanacağını söyledi.


Her alanda olduğu gibi sosyal belediyecilikte de Türkiye’ye örnek olan hizmetler ürettiklerini vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar; “Kocasinan sınırları içerisinde tespit edilmiş ailelerin ihtiyaçlarına yardımcı olmaya gayret gösteriyoruz. ‘Kocasinan Gönüllüsü’ adı altındaki tüm hayırseverlerimizle el birliği içerisinde ihtiyaç sahiplerine yardım ediyoruz. Bu doğrultuda yine örnek olacak ‘Dost Market’imizle Kocasinan’da uzatmadık el, dokunmadık gönül bırakmamanın çabası içerisindeyiz. Mağazamıza, ürünlerimiz gelmeye başladı ve en kısa zamanda açılışını gerçekleştireceğiz. Bütün amacımız; şehrimizde yaşayan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın gönüllerine dokunacak hizmetler üretebilmektir ve Kocasinan’da her hanenin mutlu olmasıdır” ifadelerine yer verdi.


Başkan Çolakbayrakdar, Türkiye’ye model olan Kayseri Belediyeciliğini ileri bir noktaya taşımak için çalışmaları artırarak devam edeceklerini sözlerine ekledi.


Meclis üyeleri ise Başkan Çolakbayrakdar’ın ilçeye güzel yatırımlar yaptığını belirterek, yapılan hizmetlerden dolayı Başkan Çolakbayrakdar’a teşekkür etti.


Öte yandan Kocasinan Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü bünyesindeki Dost Mağaza’da alışveriş yapanlar, sosyal durumlarına göre belirleniyor ve nüfus sayılarına, gereksinimlerine göre ‘Dost Eli’ isimli kart veriliyor. Dost Eli kartını alan vatandaşlar, kartta yüklü miktardaki para puan limiti kadar ürün alabiliyorlar. Yeni açılacak olan Dost Market’te ise aynı uygulama ile ihtiyaç sahipleri, kendi adlarına alacakları ‘Dost Eli’ kartı ile marketteki gibi alışveriş keyfini yaşamaya başlayacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.