GÜNDEM - 20 Nisan 2019 Cumartesi 04:52

Tik tok, tik tok yozlaşma

A
A
A
Tik tok, tik tok yozlaşma

Son dönemin popüler uygulamalarından TikTok, cinsellik vurgusu yapılan videolarla toplumun ahlaki değerlerini içten içe çökertiyor. Hindistan’da uygulama yasaklanırken Türkiye’de ise gençler göz göre göre felakete itiliyor.

Sosyal medyada popüler akımlar ve canlı video paylaşım uygulamaları toplumu tehdit ediyor. Bu tür uygulamalar gençleri ölüme sürükleyen Mavi Balina’dan bile daha tehlikeli bulunuyor. Mavi Balina sadece bireyleri hedefleri alırken, sosyal medya akımları ve uygulama toplumun kültürel ve ahlaki değerlerine saldırarak içten içe çökertiyor. Özellikle cinsellik vurgusu yapılan içerikler büyük tahribatlara yol açıyor. Son dönemde popüler olan uygulamalarda biri olan TikTok da, platform üzerinden yayınlanan videolarla pornografiyi teşvik diyor. Genel olarak gençlerin kullandığı uygulama, bir dönem kanser gibi bütün sosyal medyayı saran reklamlarla hızla geniş kitlelere ulaştı. Yalnızca Play Store’da 500 milyonun üzerinde indirilmeye sahip TikTok Türkiye’de de 28 milyon kullanıcıya ulaşt.

Uygulama 15 saniyelik kısa videolar yükleyerek paylaşım imkanı sunuyor. Ancak denetimsiz içerikler ve kontrolsüz kullanım toplumu tehdit ediyor. Özellikle sosyal reklamlar üzerinden her kesime ulaşan uygulama çocuk istismarına da çanak tutuluyor. Cinsel içerikli yorumlar ve görüntüler “eğlence” adı altında milyonlarca kişiye ulaştırılıyor.

İngiltere’de yapılan bir araştırma da TikTok’un çocuk istismarına nasıl göz yumduğunu gösteriyor. Araştırmayı yapan BBC ekibi, gençlerin videolarının altına yapılan yüzlerce cinsel içerikli yorum topladı. TikTok’un kullanıcı arayüzü üzerinden şikâyet edilen bu yorumların, akabinde platformdan kaldırıldığı görüldü. Ancak BBC’nin aktardığına göre yorumları yapanlar platformda kalmaya devam etti. Muhabirler bazı kullanıcıların genç kızlardan düzenli olarak cinsel içerikler yayınlamasını istediğini tespit etti. Aynı zamanda ekip uygulamanın 13 yaş ve üzeri bir sınırlamaya sahip olmasına rağmen, 9 yaşındaki çocuklar tarafından kullanılan hesaplar da keşfetti.

TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ SIRADA
Geçtiğimiz yılın ortalarında Çinli ByteDance tarafından satın alınan TikTok hızlı bir yükseliş gösterrerek bazı ülkelerde ofisler açtı. Bu ülkelerden birisi de Türkiye ve 28 milyon kullanıcısıyla dünyada üçüncü sırada.

ABD CEZAYI VERDİ BİZDE MUHATAP YOK
Şirket 13 yaş ve altındaki çocukların verilerini illegal yoldan topladığı için ABD Federal Ticaret Komisyonu tarafından 5,7 milyon dolar cezaya çarptırılmıştı. Türkiye ofisinden iddialarla ilgili bilgi istediğimiz de henüz yönetici atanmadığı söylenerek dönüş yapılmadı.

YASAK ÇARE DEĞİL, EĞİTİM VERİLMELİ
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi, Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, TikTok’taki cinsel içerikli görüntülerin gençlere kötü örnek teşkil ettiğini vurguladı. Kırık, şunları kaydetti: TikTok’u daha çok ortaokul ve lise öğrencileri kullanıyor. Etrafında değer görmeyen, sosyal çevresi olmayan gençler burada kabul görmeye çalışıyor. Ayrıca TikTok ile beraber K-Pop gibi akımlar Türkiye’de yayılmaya başladı. Tableti telefonu annesinden babasından daha iyi kullanan bir kuşaktan söz ediyoruz. Maalesef teknoloji okuryazar bir toplum değiliz. Apple Store ve Gooogle Play’de yasaklamak yetmez. Bu tür uygulamalar illegal yollardan da indirilebilir. Öğretmenler ve ebeveynlerden başlayarak toplumun şuurlandırılması gerekiyor. Çocuklara anaokulundan itibaren eğitim verilmeli. TikTok’un aynı zamanda telif haklarını da ihlal ediyor.

HİNDİSTAN YASAKLADI BİZ NEYİ BEKLİYORUZ
TikTok tehlikesini gören ülkeler uygulamayı bir bir erişime engelliyor. Bangladeş’in ardından 120 milyon kullanıcısı bulunan uygulama Hindistan’da da yasaklandı. Hindistan Yüksek Mahkemesi, TikTok’un pornografiyi yaydığı gerekçesiyle Google’ın Play Store ve Apple’ın App Store uygulama mağazalarından kaldırılmasına karar verdi. Geçen hafta 19 yaşındaki bir Hintli, Tiktok için tabancayla poz veren arkadaşı tarafından kazayla vurularak öldü. Türkiye’de ise henüz bir yasaklama mevzubahis değil. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.