GÜNDEM - 25 Mayıs 2025 Pazar 14:11

Başkan Büyükkılıç, Bakan Işıkhan ile İş Sağlığı Ve Güvenliği Fuarı Açılış Töreni’ne katıldı

A
A
A
Başkan Büyükkılıç, Bakan Işıkhan ile İş Sağlığı Ve Güvenliği Fuarı Açılış Töreni’ne katıldı

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ın katılımı ile gerçekleşen İş’te Güvenli Gelecek İş Sağlığı ve Güvenliği Fuarı Açılış Töreni’ne katıldı. Büyükkılıç, törende yaptığı konuşmada, "Kayseri, devletine yük olmadan yük çekmeye çalışan bir şehirdir" dedi.


İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası dolayısıyla düzenlenen tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Açılış törenine Bakan Işıkhan, Vali Çiçek ve Başkan Büyükkılıç’ın yanı, AK Parti MKYK Üyesi ve Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Okandan, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Şaban Çopuroğlu, Murat Cahid Cıngı, S. Bayar Özsoy, ilçe belediye başkanları, rektörler, kamu kurum ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.


Tören açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, 38’inci İş Sağlığı Haftası’nı Kayseri’de kutlamanın nasip olduğunu dile getirerek, "Anadolu’muzun göz bebeği, tarihi İpek Yolu’nun kadim şehirlerinden birisi olan Kayseri’de sizlerle birlikte olmaktan dolayı büyük bir memnuniyet içerisinde olduğumu belirtmek istiyorum" ifadelerinde bulundu.


Bakan Işıkhan Kayseri’nin, geçmişten günümüze ticaretin, ekonominin merkez üssü ve bin yıllık devletin üretim ve kalkınmasına büyük katkılar sağlayan bir şehir olduğunu dile getirerek, sözü iş sağlığı ve güvenliği konusuna getirdi.


Dünyada yılda yaklaşık 3 milyon kişinin iş kazaları ve mesleki hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini dile getiren Işıkhan, tek bir çalışanın dâhi hayatını ve sağlığını kaybetmediği bir Türkiye’nin herkesin ortak hedefi olduğuna işaret etti.


Kadim kent Kayseri’de bu programı yapmaktan dolayı büyük memnuniyet duyduklarını dile getiren Bakan Işıkhan, 42 bin 173 iş yeri bulunan, Türkiye’nin istihdamının yüzde 2’sini barındıran Kayseri’nin, bu yönüyle de iş sağlığı ve güvenliği kapsamında dikkatle izlenmesi gereken illerin başında geldiğini vurguladı. Işıkhan, Kayseri’deki iş güvenliği uzmanı ve iş hekimi sayılarının ihtiyacın yüzde yüzünü karşılayacak durumda olduğunu dile getirerek, Kayseri’nin bu konuda altyapısının güçlü olduğunu sözlerine ekledi.


Bakan Işıkhan konuşmasında, bu programda kendisine ev sahipliği yapanlar ile Kayseri’nin bu başarısını geleceğe taşımasında katkısı olan tüm paydaşlara teşekkür ederek sözlerini sonlandırdı.


Töreni, ‘muhteşem bir tablo’ şeklinde niteleyerek sözlerine başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ise Kayseri’nin her zaman güvenli bir liman olduğuna ve Cumhuriyet’in ilanı sonrasında Kayseri’de uçak fabrikası kurulduğuna dikkat çekti.


Başkan Büyükkılıç, Kayseri’nin sanayi ile ticaretin merkezi olarak anıldığını, son süreçte ise tarım ve hayvancılık kenti olarak da kendinden söz ettirmeye başladığını belirterek şunları söyledi:


"Turizmin, kültürün merkezi olan Kayseri’miz, 6 bin yıllık geçmişiyle kadim medeniyetler şehri olarak anılmaktadır. Bu medeniyetlerin bizlere kazandırdığı zenginlikle, hoşgörü ortamında hakikaten gelenler memnun kalır ve sonrasında da güzel duyguları ile buradan ayrılır. İşte bu anlayış içerisinde turizmdeki Erciyes gibi bir değerimiz, dört tane organize sanayimiz, bir teknoparkımız, tabi ki bir serbest bölgemiz ve son süreçte sera organizemiz ile birlikte Kayseri, adeta sanayinin merkezi olma yolundaki çalışmalarına, her gün daha da geliştirerek devam etmektedir."


"Kayseri, devletine yük olmadan yük çekmeye çalışan bir şehir"


Başkan Büyükkılıç konuşmasında, Kayseri’nin devletine yük olmayan ve yük çekmeye çalışan bir şehir olduğunu vurgulayarak, "100 binin üzerindeki çalışanımız ile bir emekçi merkezi olan Kayseri’mizde bunun yanında 4 milyar dolara yakın ihracatı ile ama ithali ile ihracatı arasında iki misli fark olan anlayış içerisinde yine devletine yük olmadan yük çekmeye çalışan bir şehirdir" diye konuştu.


Kayseri’nin savunma sanayinde öne çıkan bir şehir olduğuna da işaret eden Büyükkılıç, Kayseri insanının ise inovatif, yenilikçi ve dostluktan yana bir anlayışla hareket ettiğini kaydetti. Başkan Büyükkılıç, hekimlikteki ‘koruyucu hekimlik’ uygulamasını örnek göstererek bu uygulamada olduğu gibi iş sağlığı ve güvenliği noktasında da alınacak önlemler ile mesafe kat edilebileceğinin altını çizdi.


Büyükkılıç, söz konusu anlamlı ve önemli çalışmanın Kayseri’de yapılmasında karar verici olan Bakan Işıkhan ve ekibine teşekkür ederek, bu vesile ile Kayseri’nin tanınmasındaki emeklerinden dolayı da şükranlarını sundu.


Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de Kayseri’yi Anadolu’nun tam ortasında, denizi, limanı olmayan ancak Türkiye’ye sürekli katma değer üreten, 4 milyar dolar ihracat yapan, ormanı olmadığı halde mobilyada en önde olan, denizi olmadığı halde en fazla yavru balık ihracatı yapan bir şehir şeklinde niteleyerek, İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nın programlar ile Kayseri’de kutlanmasından dolayı Bakan Işıkhan ve ekibine teşekkürlerini iletti.


Programda sektör konusunda bilgi veren diğer konuşmacılar da iş sağlığı ve güvenliğinin önemine işaret etti.


Törenin ardından Başkan Büyükkılıç, Bakan Işıkhan ve protokol ile birlikte, fuarda kurulan stantları ziyaret etti.



Başkan Büyükkılıç, Bakan Işıkhan ile İş Sağlığı Ve Güvenliği Fuarı Açılış Töreni’ne katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.