EKONOMİ - 25 Aralık 2025 Perşembe 15:50

Başkan Gülsoy: "Kayseri’nin üretim gücünü bölgesel bir kalkınma modeline dönüştüreceğiz"

A
A
A
Başkan Gülsoy: "Kayseri’nin üretim gücünü bölgesel bir kalkınma modeline dönüştüreceğiz"

Kayseri Ticaret Odası (KTO) tarafından düzenlenen ‘Türkiye Ekonomisi’nin Nabzı 2025 Analizi ve 2026’ya Bakış’ panelinde konuşan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, "Kayseri’nin üretim gücünü bölgesel bir kalkınma modeline dönüştüreceğiz" dedi.


KTO Konferans Salonu’nda düzenlenen panele KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, yönetim kurulu üyeleri, sektör temsilcileri ve iş insanları katıldı. Konuşmasında devlete olan güvenlerinin tam olduğunu söyleyen KTO Yönetim Kurulu Başkanı Gülsoy, "Dünya ekonomisinde öngörülebilirliğin azaldığı, jeopolitik risklerin ticareti zorlaştırdığı ve ’korumacı politikaların’ yükseldiği fırtınalı bir 2025 yılını geride bırakıyoruz. Bizler, reel sektörün temsilcileri olarak bu süreçte büyük sınavlar verdik. Ancak biz her zaman şunu söylüyoruz; Bizim devletimize olan güvenimiz tamdır. Enseyi karartmadan; çalışmaya, üretmeye, istihdam sağlamaya ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki, iş dünyasının en büyük düşmanı belirsizliktir ve bu belirsizliği aşmanın yolu, doğru bilgiyle strateji geliştirmekten geçer. Peki, 2026’da bizi ne bekliyor? 2026 yılına dair beklentilerimiz net. Biz artık sadece ‘üretmek’ yetmiyor diyoruz. Dünya artık sadece üretmekle kalmıyor, ’akıllı’ üretiyor ve ’dijital’ satıyor." Artık geleneksel yöntemlerle rekabet etme şansımız kalmadı. Yapay zekayı, robotik süreçleri ve e-ticareti artık bir lüks değil, rekabetçiliğimizin can damarı olarak görmeliyiz. Kayseri Ticaret Odası olarak 2026 vizyonumuzu bu yüzden; teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge eksenine oturttuk. Bu vizyonla Teknoloji ve İnovasyon Kampüsü Projemizin temellerini atıyoruz. Kayseri TEKMER ile bu dönüşümün öncüsü olmaya kararlıyız" dedi. Gülsoy, Kayseri’ye değer katan her projeye destek vermeye hazır olduklarını söyleyerek; "Şehrimizin ihracatını artırmak adına da çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. Bu kapsamda da odamızın koordinatörlüğünde yürütülen Üretim ve İhracatta Dönüşüm programımız 2026 yılında çalışmalarımızın merkezinde yer alacak. Bu kapsamda 500’ün üzerinde firmamızı sahada ziyaret ederek; üretim altyapılarından ihracat kabiliyetlerine, kurumsallaşma düzeylerinden insan kaynağı yapılarına, dijital ve yeşil dönüşüm adaptasyonlarından finansmana erişim imkânlarına kadar çok boyutlu analizler gerçekleştireceğiz. Bu saha çalışmalarının çıktısı olarak Kayseri Üretim ve İhracat Stratejik Eylem Planı’nı hazırlayacak; İl İhracatı Geliştirme Üst ve Alt Kurullarımızla birlikte bu planın sahada karşılık bulmasını sağlayacağız. Kayseri’de ve ülkemizde katma değer oluşturacak her projeye, Kayseri’nin en büyük sivil toplum örgütü olarak maddi ve manevi destek vermeyi sürdüreceğiz. Bu kapsamda şehrimizi, hinterlandıyla birlikte ’Orta Anadolu Üretim Havzası’nın merkezi haline getirecek adımları atacak; Kayseri’nin üretim gücünü bölgesel bir kalkınma modeline dönüştüreceğiz. Hükümetimizin enflasyonla mücadeledeki kararlı duruşunu destekliyoruz ancak iş dünyası olarak beklentimiz de nettir. 2026 yılının, dezenflasyon sürecinin meyvelerini verdiği, öngörülebilirliğin arttığı ve yatırımın önünü açacak finansal kolaylıkların sağlandığı bir yıl olmasını arzuluyoruz" ifadelerini kullandı. Kayseri’nin tarihi hakkında bilgiler veren Gülsoy; "Kayseri; 6 bin yıllık tarihi, 4 bin 500 yıllık ticari geçmişi ve 100 yılı aşkın sanayi tecrübesiyle Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan, tüm kavimlerin dikkatini çekmiş cazibe merkezi olan üstelik Anadolu’nun omurgasını oluşturan İç Anadolu Bölgesi’nin tam ortasındadır. Kayseri, hayırsever ve girişimcilerin bol olduğu kadim bir şehirdir. Bugün de 5 üniversitesi, 4 Organize Sanayi Bölgesi, 1 Serbest Bölgesi, 1 Tarıma Dayalı Sera İhtisas Organize Tarım Bölgesi olan hem üreten hem de ürettikleri ile Türkiye ekonomisine yaklaşık 4 milyar dolar ihracatı, Yaklaşık 1,6 milyar dolar ithalatı ile ciddi katkılar sağlayan modern bir ildir. Bu anlamda Anasının ak sütü gibi cari fazla veren bir şehiriz. Kayseri aynı zamanda ilklerin olduğu bir şehirdir. 819 yıl önce Dünyadaki ilk tıp okulu olan Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası, Anadolu Selçuklu Döneminde şehrimizde kurulmuştur. Anadolu’da tıbbın doğuşu olarak kabul edilmiştir. İlk ticari yazışmaların, senetlerin, aile anayasasının kurumsallaşma ve ortaklık yapısının, ilk kadın girişimcinin olduğu Kültepe-Kaniş Karum’da yapılan kazılarda ortaya çıkan tabletlerle anlaşılmaktadır. Bunu ben değil ilim ve bilim söylüyor. Ayrıca İlk uluslararası fuar Yabanlu Pazarı adı altında bugünkü Pazarören yakınlarında gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet tarihimizde de 1926 yılında da ilk tayyare fabrikası şehrimizde kurulmuştur. Yine 1926’lar da Bünyan ilçemiz de ilk elektrik üretim santrali, 1936’lar da Sümer Bez Fabrikası ve sonrasında da ülkenin önemli ölçüde giyim ihtiyacını karşılayan Dikimevi, Uluslararası uçak bakım ve onarım fabrikası kuran şehre zanattkar kazandıran Hava İkmal Bakım Merkezi ve sonra da yine uluslararası düzeyde tank bakım ve onarım fabrikası Anatamir, 1954’lerde şeker ihtiyacımızı karşılamak için Şeker Fabrikası, 1980’lerde şerefli ordumuzun ihtiyacı olan askeri pil ihtiyacını karşılamak üzere askeri pil sanayi, yani ASPİLSAN’ı kuran bir şehrin tüccarlarıyız. Kısacası, milattan önce 1950-1650 yıllarında Anadolu topraklarına ticaret yapmak için gelen Asurlu tüccarların yerleştiği ve tarihte bilinen çivi tabletlere yazılmış senetlerin kullanıldığı Kaniş Karum Merkezini yurt edinen tüccarlarız. Girişimcilik ve ticaret ruhumuz bizim geçmişten gelen genlerimizde var. Bugün de Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içerisinde şehrimizden 13 firma, İkinci 500 sanayi kuruluşunda ise 10 firmamız yer alıyor. Türkiye’de ilk 1000 İhracatçı firmalarının içerisinde ise 18 firmamız yer almaktadır. 2 bin 318 ihracatçımızla, dünyanın 183 ülkesine ihracat gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca Şehrimiz, turizm açısından da zengin bir hazineye sahiptir. Kayseri’de sadece deniz ve kum yok. Onun dışında tarih, kültür, gastronomi ve kış turizmiyle turizmin her rengine sahibiz" dedi.


Gülsoy, Erciyes’in şehrin vitrini olduğunu söyleyerek; "Şehrimizin bu devasa sanayi gücünü, turizmin parlayan yıldızıyla birleştirmek zorundayız. Sanayimiz Kayseri’nin ’kas gücü’ ise, Erciyes de bu şehrin ’vitrini ve ruhudur’. Burada özellikle Erciyes Dağımıza özel bir vurgu yapmak istiyorum. Son günlerde şehrimizin ve ülkemizin ortak bir değeri olan Erciyesimiz hakkında bir takım tartışmalar yaşanıyor. Söz konusu olan, Kayseri’nin sembolü, Türkiye’nin gururu, dünyanın en karizmatik dağı olan Erciyes’tir. Bu kürsüden şunu açıkça ifade ediyorum; Biz, dünyanın en yakışıklı dağına sahibiz. Bir şehirde yaşamak, o şehrin ekmeğini yemek yetmez; özellikle makam ve mevki sahibi olanlar, o şehrin değerlerine her şartta sahip çıkmak zorundadır. Bizler kendi değerimize sahip çıkmaz, ona destek vermezsek; maalesef bazı vizyonsuz açıklamalar gelir, bizim bin bir emekle kurduğumuz ekonomimizi, ticaretimizi ve turizmimizi haksız yere eleştiri konusu yapar. Erciyes’in polemik malzemesi yapılması, sadece bir dağı eleştirmek değildir; Kayseri’nin emeğine, üyelerimizin yatırımına ve ülkemizin turizm kazanımlarına yapılmış büyük bir haksızlıktır. Erciyes sadece bir ‘tatil’ yeri değildir. 2024 yılında 2 milyon 750 bin yerli ve yabancı turisti ağırlayan bu yılda 3 milyon turist ağırlamayı hedefleye bu dağ, ekonomimize can suyu veren devasa bir bacasız fabrikadır. Kayseri ekonomisine de yıllık katkısı bu sene yaklaşık 250 milyon Euro civarında beklenmektedir. Turizmle doğrudan ilgisi olsun ya da olmasın; Erciyes, pastırma-sucuk satan işletmelerimizden otobüsçü esnafımıza, otelde çalışan kardeşimizden dağda satış yapan köylü teyzemize kadar, özellikle dar gelirli vatandaşlarımız için bir ekmek kapısıdır. Bugün Erciyes; teknolojik altyapısı ve güvenli tesisleriyle dünyadaki dev kayak merkezleriyle yarışıyor. Bu yıl, dünyanın en iyi kış turizmi merkezleri arasında ilk 25 içinde yer alan Türkiye’deki tek merkez olması, Erciyes’in hangi seviyeye ulaştığının en net kanıtıdır. Bu başarının arkasında büyük bir emek ve vizyon var. Bu vesileyle, Erciyes’e değer katan Sayın Özhaseki Bakanımızdan Sayın Valimize, Milletvekillerimize, Büyükşehir ve ilçe Belediye Başkanlarımıza ve tüm hemşehrilerimize teşekkür ediyorum. Kayseri olarak bu kadar zenginliğimizin içerisinde; 6 bin yıllık ticari hafızamızın simgesi Kültepe Kaniş-Karum’u nasıl savunuyorsak, Erciyesimizi de öyle savunacağız. Bu güzellikleri herkesin görmesini isteyeceğiz. Buradan; oksijeni bol, heybeti yerinde olan Türkiye’nin bu en önemli kış turizm merkezini yerinde görmeye; başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, tüm siyasi partilerimizin liderlerini özellikle davet etmek istiyorum. Gelsinler, bir şehrin yazısının bir dağla nasıl değiştiğini, bu vizyonun Kayseri’yi nereye taşıdığını bizzat müşahede etsinler. Özellikle altını çizmek isterim ki; Erciyes bir polemik sahası değil, bir iftihar vesilesidir. Bizler bu eşsiz dağımızı övmeye, kazanımlarımızı korumaya ve bu eşsiz emaneti tüm dünyaya tanıtmaya azimle devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.


Gülsoy, terörsüz Türkiye’nin üretimde ve ticarette de istikrarın teminatı olacağını söyleyerek, “Şunu unutmamalıyız ki; ekonomik kalkınmanın, ticaretin ve turizmin en güçlü dayanağı, sarsılmaz bir güven ortamı ve toplumsal huzurdur. Bu noktada; Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu ‘Terörsüz Türkiye’ söylemiyle ülkemizde tam bir huzur ikliminin oluşması en büyük dileğimizdir. Sayın Bahçeli’nin bu kararlı duruşu ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde terörün gölgesinden tamamen arınmış bir Türkiye; sadece güvenliğin değil, aynı zamanda üretimde şahlanışın, ticarette bereketin ve her alanda istikrarın teminatı olacaktır. Şehirlerimizin enerjisini polemiklere değil, üretime ve ihracata yönlendirdiği bu huzur iklimi, inanıyorum ki ülkemizi çok daha aydınlık yarınlara taşıyacaktır” dedi.


Başkan Gülsoy’un açılış konuşmasının ardından Türkiye Ekonomisi’nin Nabzı 2025 Analizi ve 2026’ya Bakış paneline geçildi.



Başkan Gülsoy: "Kayseri’nin üretim gücünü bölgesel bir kalkınma modeline dönüştüreceğiz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Tecde Spor Kompleksi’nin temeli atıldı Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkısı ve Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin girişimleriyle Malatya’ya 2,5 milyar liralık spor yatırımı gerçekleştiriliyor. Spor yatırımları arasında bulunan Tecde Spor Kompleksi’nin temel atma töreni yapıldı. Temel atma töreninde konuşan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, "Malatya’nın dört bir yanında spor tesislerimiz yükseliyor" dedi. 850 metrekare alana sahip kapalı spor salonu ile basketbol ve voleybol sahalarının yer aldığı spor kompleksinde, sporcu soyunma odaları, hakem odaları ve idari ofisler gençlerin hizmetinde olacak. Spor kompleksinde ayrıca, 960 metrekarelik yarı olimpik yüzme havuzu ile modern bir yüzme alanı, soyunma odaları, duşlar ve antrenör odaları da bulunuyor. 2 bin 450 metrekarelik gençlik merkezinde ise bodrum katta sığınak, ısı merkezi ve depolar, idari odalar, kafeterya ve veranda, çocuk temel beceri merkezi, çalışma salonu ve kütüphane yer alacak. Ayrıca, açık voleybol ve basketbol sahaları, çocuk oyun alanları, fitness aletleri, bitkisel peyzaj düzenlemeleri, kamelyalar ve otopark alanları da inşa edilecek. Tecde Spor Kompleksi’nin temel atma töreni programına Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in yanı sıra AK Parti Malatya İl Başkanvekili Naci Şavata, MHP Malatya İl Başkanı Gökhan Gök, Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, Akçadağ Belediye Başkanı Hasan Ulutaş, Doğanyol Belediye Başkanı Hakan Bay, Battalgazi ve Yeşilyurt Başkan Yardımcıları, TFF Malatya Bölge Müdürü Işılay Çalışkan, Gençlik ve Spor İl Müdürü Ebu Bekir Kayhan, MASF Başkanı Seyfullah Özdemir, Tecde Mahalle Muhtarı Ali Yiğit, belediye meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı. ’Malatya spor şehri olacak’ temasıyla spor yatırımlarına büyük önem veren ve kentte önemli spor tesislerini kazandıran Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, temel atma töreninde yaptığı konuşmada, "Malatya’mız için son derece kıymetli bir yatırımı daha hayata geçirmenin sevincini yaşıyoruz. Tecde Spor Kompleksi’nin temelini atarak, sporla büyüyen, sağlıklı ve güçlü bir Malatya hedefimize bir adım daha yaklaşıyoruz. Bu vesileyle, Gençlik ve Spor Bakanımız, çok kıymetli dostum Sayın Osman Aşkın Bak’a, Malatya’mıza spor alanında verdiği güçlü destekler ve ayırdığı önemli ödenekler için huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bugün Malatya’nın dört bir yanında spor tesislerimiz yükseliyor. Sayın Bakanımızın 2025 programı kapsamında oluşturduğu ödeneklerle, ilimizde beşe yakın büyük spor kompleksi ile yaklaşık 20 adet butik spor salonu ve gençlik merkezinin yapımını sürdürüyoruz. Kısa süre önce amatör spor kulüplerimize ait tesisimizin temelini attık. Engelsiz Yaşam Merkezi’nin ikinci etabının temeli atıldı ve çalışmalar devam ediyor. Yine Kiltepe’de bir spor tesisimizin temelini attık. Bugün ise Tecde’de bu önemli yatırımın temelini atıyoruz. Bununla birlikte, Karagöz bölgesinde, TOKİ Kozan’ın altında yer alan alanda da yeni bir spor kompleksi için hazırlıklarımız devam ediyor. Büyük ölçekli tesislerimizin yanı sıra mahallelerimizde çok sayıda orta ve küçük ölçekli spor tesisleri, gençlik merkezleri, açık ve kapalı voleybol ile basketbol sahaları inşa ediliyor. Bir kısmı tamamlandı, bir kısmı bitmek üzere, bazıları ise hizmete açıldı. İnşallah önümüzdeki süreçte bu tesislerin de açılışlarını hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bugün temelini attığımız Tecde Spor Kompleksi kapsamında, 850 metrekarelik kapalı spor salonunda basketbol ve voleybol müsabakaları yapılacak. Sporcularımız için soyunma odaları, hakem odaları ve idari ofisler yer alacak. Ayrıca 960 metrekarelik yarı olimpik yüzme havuzu, soyunma alanları, duşlar ve antrenör odalarıyla hizmet verecek. 2450 metrekarelik gençlik merkezinde ise bodrum katta sığınak, ısı merkezi ve depolar; zemin katta idari ofisler, kafeterya ve veranda; üst katlarda çocuk temel beceri merkezi, çalışma salonları ve kütüphaneler bulunacak. Bunun yanı sıra açık basketbol ve voleybol sahaları, gezinti alanları, parklar ve çevre düzenlemeleriyle; ailelerin, çocukların ve mahalle sakinlerinin güvenle vakit geçirebileceği bir yaşam alanı oluşturulacak" ifadelerini kullandı. "Malatya’mızda sadece spor alanında değil, her alanda yatırımlarımız aralıksız sürüyor" diyen Başkan Er, şunları kaydetti; "Deprem konutlarımız final aşamasına geldi. İnşallah Cumartesi günü, Sayın Cumhurbaşkanımızın Hatay’da katılacağı kura çekimiyle birlikte Malatya’da da yaklaşık 10 bin konutun kura süreci tamamlanmış olacak. İnşaatlarımız belirli bir seviyeye ulaştı, birçok konut teslim aşamasına geldi. Malatya’mızı yeniden ayağa kaldırmak, gençlerimize umut dolu bir gelecek sunmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Malatya’yı spor ve kütüphaneler şehri yapacağız. Bu anlamda onlarca spor tesisi yapıyoruz. 2026 programı kapsamında, İnönü Üniversitesi’nin karşısında yaklaşık 350 dönüm alana ‘Spor Köyü’ yapacağız. Stat, yaşanabilir bir stat olacak. Sporun kalbi orada atacak. Malatya’ya atılan her adım, konulan her taş, şehrimizin kalkınması adına çok kıymetlidir" dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in yükünün ağır olduğunu söyleyen Akçadağ Belediye Başkanı Hasan Ulutaş, "Deprem bölgesindeki başkanlarımızın Allah yardımcısı olsun. Kolay işlerle uğraşmıyoruz. Depremde yüzde 50 yıkım yaşayan bir şehrin hemen hemen üç yıla yakın bir sürede toparlanması her ülkenin yapacağı bir iş değil. Sami Başkan’ın yükü ağır. Sami Başkan’ın yerel yöneticiler olarak her zaman arkasındayız, destekçisiyiz. Gayretinize şahidiz. Tabii yapı sıkıntılarının yapılırken böyle güzel gençlerle ilgili alanların yapılması da bizi mutlu ediyor" sözlerini kullandı. Yapılan bu yatırımlardan dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in gayret ve samimiyetine şahit olduğunu vurgulayan Doğanyol Belediye Başkanı Hakan Bay, "Bugün burada bulunmaktan duyduğum gururu, sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu duyguyu bizlere yaşatan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a saygı ve şükranlarımı arz ediyorum. Bu organizasyonda en büyük sorumluluğu üstlenen, deprem yaşamış bir şehirde belediye başkanlığı gibi son derece ağır bir yükü omuzlayan kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımıza da teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum. Bunun ne denli zor bir görev olduğunu hepimiz biliyoruz. Biz, kendilerinin gayretine ve samimiyetine şahidiz" diye konuştu. Malatya’ya yakışır, vizyoner bir spor kompleksi olacağını dile getiren Malatya Gençlik ve Spor İl Müdürü Ebu Bekir Kayhan ise "Sayın Başkanım, gerçekten Tecde Mahallemizin uzun süredir ihtiyacı vardı. Bölgemizin böyle kapsamlı bir spor kompleksine duyduğu ihtiyacı daha önce de birçok kez sizlerle özellikle paylaşmıştık. Çok şükür, bu yıl hayata geçmesi nasip oldu. Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile Büyükşehir Belediyemizin iş birliğiyle hayata geçirilen Tecde Spor Kompleksi’nin, Malatya’ya yakışır, vizyoner bir spor kompleksi olacağına yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı. Gençlere verdiği önemden dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’e teşekkür eden Malatya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Seyfullah Özdemir de "Sayın Başkanım, Amatör Evi’nin tesis açılış töreninde büyük bir heyecan yaşamıştım. Bugün de aynı heyecanı bizlere tekrar yaşatıyorsunuz. Göreve geldiğiniz ilk gün Malatya’yı bir spor kenti yapacağız demiştiniz. Bugün gelinen noktada, Malatya’nın neredeyse her bölgesinde spor tesislerinin yapımına hız kazandırdığınızı görüyoruz. Gençlerimize verdiğiniz bu büyük önemden dolayı Malatya Amatör Spor Kulüpleri adına sizlere teşekkür ediyorum " diye konuştu. Tecde bölgesine yapılan yatırımdan dolayı teşekkür eden Tecde Mahalle Muhtarı Ali Yiğit ise "Bugün burada, umutların gerçeğe dönüştüğüne hep birlikte şahitlik ediyoruz. Şehrimizin en ücra köşesine kadar yapılan yatırımlar kararlılıkla devam etmektedir. Bugün burada yalnızca bir temel atmıyoruz. Aynı zamanda gençlerimizin sosyalleşmesine, sporla buluşmasına ve geleceğe daha umutla bakmasına da temel atıyoruz. Bugün burada atılan bu temel, Malatya’nın yarınlarına atılmış güçlü bir adımdır" dedi. Konuşmaların ardından 200 milyon maliyetli Tecde Spor Kompleksi’nin temeli atıldı.
Konya Başkan Kavuş Şivliliğe çıkamayan çocukları unutmadı Konya’da yaşayan çocukların en güzel günlerinden biri olan Şivlilik, bu yıl da Meram’da yüreklere dokunan anlamlı bir ziyarete sahne oldu. Konya’nın merkez Meram İlçe Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, şivlilik sevincini sokaklarda yaşayamayan, bu özel günü hastane odalarında geçirmek zorunda kalan çocukları unutmadı, şivliliklerini bizzat kendi verdi. Meram, Şivlilik heyecanını her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir coşkuyla yaşadı. Sabahın erken saatlerinden itibaren Meram sokaklarını hınca hınç dolduran çocuklar, kapı kapı dolaşarak hediyelerini topladı. Coşkunun yaşandığı bir yer de Meram Belediyesi oldu. Belediyeye gelen çocuklar hediyelerini Başkan Kavuş’un elinden aldılar. Öte yandan Şivlilik, bu yıl Meram’da yüreklere dokunan anlamlı ve duygu dolu bir tabloya da sahne oldu. Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, şivlilik sevincini sokaklarda yaşayamayan, hastalıklarından dolayı bu özel günü hastane odalarında geçirmek zorunda kalan çocukları ziyaret ederek günlerini kutladı, şivliliklerini bizzat kendi verdi. Ziyarette duygu dolu anlar yaşandı Başkan Kavuş, Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gören çocukları ziyaret ederek onların şivlilik heyecanına ortak oldu. Minik yüreklerin yaşadığı mutluluk, hastane koridorlarını adeta bir bayram yerine çevirdi. Başkan Kavuş’un elinden şivliliklerini alan çocukların tebessümü, duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu. Ziyarette Başkan Kavuş’a, hastane yöneticileri de eşlik etti. Çocuk servislerinde tek tek odaları gezen Başkan Kavuş, miniklerle sohbet etti, geçmiş olsun dileklerini iletti. Ziyaretçi kabul edilmeyen servislerdeki çocuklar da unutulmadı; Meram Belediyesi tarafından hazırlanan şivlilikler, sağlık çalışanları aracılığıyla çocuklara ulaştırıldı. Başkan Kavuş: "Şivliliğe çıkamayan çocuklarımızı sevincin dışında bırakamazdık" Şivliliğin, Konya’nın en kıymetli kültürel miraslarından biri olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Kavuş, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: "Bugün Konya’nın sokakları çocuklarımızın neşesiyle dolu. Fener alayı ile başlayan mutluluk şivlilik sevinci ile devam etti. Ancak rahatsızlıkları sebebiyle bu günü hastanede geçirmek zorunda kalan çocuklarımız var. Biz onların da bu mutluluktan mahrum kalmasını istemedik. Şivliliklerini ayaklarına kadar götürerek bu güzel geleneğin sevincini onlarla paylaşmak istedik. Yüzlerindeki mutluluk her şeye bedel. Rabbimden hepsine acil şifalar diliyorum. İnşallah önümüzdeki yıl şivliliklerini kendileri toplarlar." Üç ayların başlangıcı ve Regaib Kandili’nin manevi iklimine de dikkat çeken Başkan Kavuş, şivliliğin yalnızca bir gelenek değil, aynı zamanda paylaşmanın, merhametin ve gönül birliğinin en güzel yansımalarından biri olduğunu ifade etti.
Konya Asırlık Şivlilik geleneği Karatay’da bayram havasında yaşandı Yüzyıllardır süregelen ve Konya’da üç ayların başlangıcıyla birlikte büyük bir coşkuyla kutlanan Şivlilik geleneği, bu yıl da Karatay’da adeta bayram havasında yaşandı. Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi, birbirinden renkli ve eğitici etkinliklerle bu kültürel mirasın yaşatılmasına katkı sundu. Karatay Belediyesi, üç ayların başlangıcı ve Regaib Gecesi dolayısıyla Konya’ya özgü asırlık Şivlilik geleneğini bu yıl da ilçe genelinde düzenlediği kapsamlı etkinliklerle yaşattı. İlçenin birçok noktasında gerçekleştirilen programlarla çocukların Şivlilik heyecanına ortak olan Karatay Belediyesi, Konya Şehir Hastanesi’nde tedavi gören çocuklar ile evlerinden çıkamayan engelli çocukları da unutmadı. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, düzenlenen etkinliklere katılarak çocukların sevincine ortak oldu. İlçenin birçok noktasında etkinlikler düzenlendi Karatay Belediyesi tarafından sabahın erken saatlerinden itibaren belediye hizmet binası önü ve Mevlana Meydanı başta olmak üzere ilçenin farklı noktalarında etkinlikler gerçekleştirildi. Mevlana Meydanında kurulan sahnede meddah, jonglör, tahta bacak ve illüzyon gösterileri ile çeşitli yarışmalar düzenlenirken; kurulan çadırlarda rozet, ayraç, Filistin temalı bileklik, yüz boyama ve sosis balon atölyeleri çocuklarla buluştu. Etkinlikler kapsamında, Ayraç Atölyesi çerçevesinde Sümeyra Turan Alp tarafından kaleme alınan "Bir Şivlilik Bayramı" adlı kitap çocuklara hediye edildi. Ayrıca Ali Ulvi Kurucu Karatay Gençlik Merkezi, Şehit Mustafa Koçoğlu Parkı ve Ulubatlı Hasan Parkı önünde çocuklara Şivlilik ikramları dağıtılarak sevinçlerine ortak olundu. Şivlilik sevinci, hastane ve evlerde çocuklarla paylaşıldı Karatay Belediyesi, Şivlilik coşkusunu çeşitli nedenlerle yaşayamayacak durumda olan çocukları da unutmadı. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya Şehir Hastanesi Çocuk Servisi’nde tedavi gören çocukları ve ailelerini ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti, Şivlilik hediyelerini takdim etti. Karatay Kent Konseyi Gençlik Meclisi gönüllüleri de ilçenin farklı mahallelerinde yaşayan engelli çocukları evlerinde ziyaret etti. Ziyaretler kapsamında ilçe genelinde ikamet eden engelli çocuklara Şivlilik ikramları, oyuncaklar ve çeşitli hediyelerin yer aldığı paketler ulaştırılarak çocukların mutluluğuna ortak olundu. Bunun yanı sıra, ceza infaz kurumlarında anneleriyle birlikte kalan çocuklar da unutulmayarak Şivlilik paketleri kendilerine teslim edildi. Kılca: "Şivlilik, paylaşmanın asırlık sembolüdür" Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, asırlardır süren Şivlilik geleneğinin Konya için taşıdığı manevi değere dikkat çekerek, üç ayların başlangıcının şehirde her yıl ayrı bir coşku ve bayram havası içerisinde karşılandığını söyledi. Başkan Kılca, Karatay Belediyesi olarak bu geleneğin yaşatılmasına büyük önem verdiklerini ifade ederek, "Bugün Konya’da gerçekten çok güzel bir gün yaşadık. Üç ayların başlangıcıyla birlikte sokaklarımız çocuklarımızın cıvıl cıvıl neşesiyle doldu, adeta bayram havası oluştu. Şivlilik, yüzyıllardır bu şehrin kültüründe yer alan, nesilden nesile aktarılan çok kıymetli bir gelenektir. Bu gelenek; paylaşmayı, dayanışmayı ve kardeşliği en güzel şekilde anlatıyor. Şivlilik sayesinde çocuklarımız hem kültürümüzü tanıyor hem de bu manevi atmosferi doyasıya yaşıyor. Karatay Belediyesi olarak bizler, bu güzel geleneğin yaşatılmasını ve çocuklarımızın yüzlerinin gülmesini son derece önemsiyoruz. İlçemizin dört bir yanında düzenlediğimiz etkinliklerle yalnızca sokaklarda değil; evlerinde, hastanelerde ve farklı ortamlarda bulunan çocuklarımıza da ulaşmaya gayret ettik. Amacımız, hiçbir çocuğumuzun bu sevinçten mahrum kalmaması. Bugün olduğu gibi bundan sonra da çocuklarımız için çalışmaya, onların mutluluğunu ve geleceğini her şeyin üzerinde tutmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Karabük KBÜ’de Türkiye ve Azerbaycan ezgileri aynı sahnede Karabük Üniversitesinde (KBÜ), Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kültürel bağları güçlendirmek amacıyla "Dostluk Konseri" gerçekleştirildi. Karabük Üniversitesi’nde düzenlenen "Dostluk Konseri"nde Türkiye ve Azerbaycan müziğinden eserler seslendirilerek iki ülke arasındaki kültürel bağlara dikkat çekildi. Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi tarafından Prof. Dr. Sadettin Ökten Konferans Salonu’nda düzenlenen konsere, KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Fakülte Dekanı Prof. Dr. Suat Altun ile akademisyenler, öğrenciler ve sanatseverler katıldı. Programda Türkiye ve Azerbaycan müziğinden seçkin eserler seslendirildi. Konserin hazırlanışı ve koro şefliğini Prof. Dr. Naila Mirzeyeva üstlenirken, Mirzeyeva piyanoda da sahne aldı. Solist olarak Dr. Öğr. Üyesi Gülcan Ertan Hacısüleymanoğlu yer aldı. Konserde kemanda Dr. Öğr. Üyesi Elif Yaygıngöl Şehirli, kemençede Öğr. Gör. Sakhavat Aliyev ve neyde Dr. Emin Abdülkadir Çolakoğlu icralarıyla programa eşlik etti. Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Çok Sesli Korosu da konserde sahne aldı. İki kardeş ülkenin halk müziği eserleri ile klasik ve çok sesli düzenlemelerden oluşan repertuvar, izleyicilerden ilgi gördü. Etkinlik sonunda konuşan KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Prof. Dr. Naila Mirzeyeva’nın uzun yıllardır sanat ve eğitim alanında önemli katkılar sunduğunu belirterek, "Yetiştirdiği öğrenciler ve akademisyenler en değerli çıktılardır" dedi. Karaş, emeği geçen akademisyenlere ve öğrencilere teşekkür etti.