GÜNDEM - 23 Haziran 2025 Pazartesi 13:33

Suriyelilerden Türkiye’ye veda: "Şimdi vatanı büyütme zamanı"

A
A
A
Suriyelilerden Türkiye’ye veda: "Şimdi vatanı büyütme zamanı"

Esad rejiminin sona ermesinin ardından başlayan Suriyeli sığınmacıların gönüllü geri dönüşleri, okulların da tatil olmasıyla hız kazandı. Kilis Öncüpınar Gümrük Kapısı’ndan çıkış yapan sığınmacılar, Türkiye’ye teşekkür ederek ülkelerine dönüyor.


Suriye’de Esad rejiminin sona ermesinin ardından Türkiye’de yaşayan Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönüllü dönüşleri sürüyor. Sığınmacılar, yanlarına aldıkları eşyalarla çıkış işlemlerini tamamlayarak Kilis Öncüpınar Gümrük Kapısı üzerinden Suriye’ye geçiyor. Özellikle okulların da kapanmasının ardından geri dönüşlerde artış olduğu gözlendi.



"11 yıl çok güzel geçti. Türkiye’ye çok teşekkür ediyorum"


11 yıldır Gaziantep’te yaşayan Suriyeli sığınmacı Emine Jourek Haji, duygularını dile getirerek, "Çocuklarımla birlikte Türkiye’de her şey çok güzeldi. Bir yandan da zordu. Çünkü 4 çocukla farklı bir ülkede yaşamak kolay değil. Ama 11 yıl çok güzel geçti. Türkiye’ye çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.



"Türk arkadaşlarım oldu"


8 yıldır Türkiye’de yaşayan lise öğrencisi Zeynep Kassap ise Türkiye’den ayrılmanın buruk sevincini yaşadığını ifade ederek, "8 yıl gerçekten çok güzel geçti. Unutulmayacak hatıralar biriktirdim. Türk arkadaşlarım oldu, onları çok seviyorum. Ayrılacağım için üzülüyorum ama ülkeme döneceğim için mutluyum. Halep’e gidiyorum ve eğitimime orada devam edeceğim. Bize burada konaklama imkânı sağlayan Türkiye Cumhuriyeti’ne çok teşekkür ederim" diye konuştu.



"Herkesin sonu vatandır"


14 yıldır Türkiye’de bulunan ve 4 yaşında geldiği Türkiye’den 18 yaşında ayrılacağını belirten Mahmut Matra Karfa "Burada okudum, çalıştım, her şeyi yaşadım. Çok Türk arkadaşım oldu, aramız çok iyi. Ayrılmak zor ama alışacağız. Belki ileride tekrar ziyarete gelirim. Herkesin sonu vatandır, nerede kalırsan kal sonunda dönersin. Şimdi dönme vakti geldi. Mevsim de uygun, havalar güzel. Tüm Suriyelilerin dönmesi gerek. Kalmayın artık, yeter. Esad da gitti" dedi.



"Biz Adanalı gibi olduk, hatta ben Adanalı oldum’’


Türkiye’ye teşekkür eden Karfa, "Biz Adanalı gibi olduk, hatta ben Adanalı oldum. Türkiye’ye kapılarını açtığı için çok teşekkür ederim. Tüm Suriyelilere sesleniyorum. Şimdi dönme zamanı. Hepimiz yeniden vatanı büyütelim. Artık yeter, dönün" şeklinde konuştu.



Suriyelilerden Türkiye’ye veda: "Şimdi vatanı büyütme zamanı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.