- 15 Aralık 2017 Cuma 13:35

Beslenme dostu okullara sertifika

A
A
A
Beslenme dostu okullara sertifika

Kırıkkale’de hijyen, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam koşullarıyla örnek olan 18 okula ‘Beslenme Dostu Okul Sertifikası’ verildi.

Kırıkkale’de hijyen, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam koşullarıyla örnek olan 18 okula ‘Beslenme Dostu Okul Sertifikası’ verildi.


Türkiye geneli İl Sağlık Müdürlükleri ve Milli Eğitim Müdürlüklerinin ortak çalışmalarıyla hazırlanan Beslenme Dostu Okullar Projesinin bir parçası olarak gençlere sağlıklı beslenmek için örnek teşkil edecek ortam ve imkân sunan, eğitimlerini bu yönde destekleyen okullara ‘Beslenme Dostu Okul Sertifikası’ veriliyor. Kırıkkale’den projeye başvurarak ‘Beslenme Dostu Okul Sertifikası’ almaya hak kazanan okullara sertifikaları düzenlenen törenle teslim edildi.


Düzenlenen törende açıklamalarda bulunan Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Dr. Feramiş Ender Güngüneş, “Ülke olarak farklı bir sağlık stratejisi ortaya koymaya karar verdik. Tabii ki bu anlamda da bizim en büyük paydaşımız İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve öğrencilerimizdir. Çünkü okul çağı bilginin becerinin öğrenmenin en hızlı geliştiği dönemdir. Sigara, temizlik, hijyen gibi sağlık ile ilgili kültürler bu yaşta başlıyor. Alışkanlıkların bu yaşlarda kazanıldığını düşünürsek, bizlerde okullarda bu alışkanlığı kazandırmak istedik. Milli Eğitim Müdürümüze teşekkür ediyorum. Çünkü kendisi göreve başladıktan sonra bizim iki önemli projemiz olan ‘Beyaz Bayrak’ ve ‘Beslenme Dostu Okullar’ projelerimize çok katkıları olmuştur. Beyaz Bayrak projesinde yüzde 50’leri geçen bir başarı sağlanmıştır ki sayıları 30’lardan almıştık. Diğer projemiz olan Beslenme Dostu Okullar Projemizde bu sene 39 başvurudan 18’i kabul edilmiştir. ‘Beslenme Dostu Okul’ sertifikasyon anlamında Beyaz Bayrak’ın bir üst pozisyonudur. Okul müdürlerimize de teşekkür ediyorum bu anlamda. Çünkü bizler genel şartları belirlerken, bunu uygulayan okulda müdürdür. Bizler de elimizden geldiğimizce bu görevi en iyi şekilde yapıyoruz. Gerçekten azımsanacak bir sayı değil. Sayıyı 2’den bir anda 20’ye çıkartıyoruz. Bu işin bir başlangıcıdır bu inşallah 50’lere 100’lere çıkacak” dedi.


İnsanın yetiştirilmesinde ülkenin gelişmesinde okulların mekan olarak eğitim ortamı olarak düzgün olması için her geçen gün üstüne koyularak birçok şey yapılmasının gerektiğine dikkat çeken Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Çetin, “Tabii burada kurumlar olarak ve kendi görev alanlarımız ile alakalı yapılması gereken iyi ve odaklanmak gerekiyor. Bu görevi yaparken sadece sizin çalışmalarınızla olmayacağınızı görüyorsunuz. İşte ilimizde işbirliğine örneklerden birisi Sağlık Müdürlüğü ile Milli Eğitim Müdürlüğü arasında yapılmaktadır. Hepimizin daha sağlıklı olmak ve daha eğitimli insanlar yetiştirilmesi anlamında beklentimiz var. Bu nedenle karşılıklı beklentileri birleştirip okullarımızın eğitim ortamı bakımından daha iyi hale getirildiği kadar, okullarımızda her gün 50 bin öğrencimize, 3 bin 500 öğretmenimize ve velilerimize, temizlik hijyen, beslenme gibi alanlarda en doğru eğitim ve hizmet sunulmalıdır. Bunu başarırsak meseleyi büyük ölçüde başarırız. Son yıllarda bu konularda arttırılan işbirliği gösterilen dikkat ve harcanan çaba ile önemli bir mesafe aldığımızı görüyoruz. Bugün ilimizdeki okullardan yarıdan fazlası beyaz bayrak almış ve beslenme dostu okullarda ise yoktan 18’e çıkmıştır" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TESK Genel Başkanı Palandöken: “Evliliklerin 500 milyar liralık ekonomi oluşturması bekleniyor” Bu yıl havaların erken ısınmasıyla birlikte düğün sezonunun da açılmaya başladığını söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Havaların erken ısınmasıyla birlikte fotoğrafçı, kuaför, berber, gelinlikçi, çiçekçi, pastacı, çeyizci gibi onlarca farklı sektörde esnafımız düğün sezonuna hazır. Bu yıl yapılacak düğünlerle birlikte evliliklerin 500 milyar TL’lik ekonomi oluşturması bekleniyor” dedi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken düğün sezonunun başlamasıyla birlikte evliliklerin ekonomiye olan yansımasını değerlendirdi. Piyasanın canlanmak için düğün sezonunu beklediğini belirten Palandöken, ortalama düşün yapmanın maliyetini anlattı. Beyaz eşyadan oturma grubuna, düğün salonundan ziynet eşyalarına kadar yapılan harcamaların 500 bin liradan başladığını kaydeden Palandöken, "Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak tüm ürün ve hizmetlerde çok ciddi fiyat artışları var. Düğünlerin vazgeçilmezi altının fiyatı son 1 yılda yüzde 100’e yakın arttı. Eskiden gelin damada gelen altınlar düğün maliyetini önemli ölçüde karşılardı şimdi o da hayal oldu. Öte yandan düğün salonu kiralarındaki astronomik artış, beyaz eşya ve elektronik eşyalardaki fiyat artışları hesaba katıldığında gençlerimiz işsizlik ve ekonomik nedenler yüzünden evliliği geciktirebiliyor. Devletimiz gençleri evliliğe teşvik etmek için elinden geleni yapıyor. Birtakım teşvik ve destekler var ancak tüm çiftler için sıfır faizli destek kredilerinden yararlanma imkanlarının sağlanması çok önemli. Bu hem çiftlerin düğün masraflarına katkı hem de kuracakları yuvalarla ekonomiye katkıları bakımından çok önemli olacak” diye konuştu. “Geçtiğimiz yıl düğünler piyasaya 300 milyar lira katkı sağladı” Gençlerin dünya evine girmesi ve piyasaların canlanmasında düğünlerin önemli bir yeri olduğuna değinen Palandöken, “Geçtiğimiz yılın TÜİK verilerine göre düğün sektörü piyasaya 300 milyar TL’lik ekonomik katkı sağladı. İğneden ipliğe yapılan düğün alışverişleri ise emlakçıdan taksiciye, matbaacıdan organizasyoncuya kadar çok sayıda sektöre doğrudan kazanç kapısı oluyor. Bu yıl dünya evine girecek gençlerimizin mağdur olmaması için firmalar elini taşın altına koyarak yeni evlenecek çiftlere özel kampanya ve indirimler yapmalı. Öte yandan bu düğün sezonunda alışveriş yapacak vatandaşlarımız güven, memnuniyet, garanti ve kayıt dışılığı önlemek adına bir sıkıntı yaşamamak için bildiği ve güvendiği esnafı tercih etmeli” şeklinde konuştu.
Bursa Tarihi Gölyazı’da 100 yıllık balık mezadı Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı köyünde yapılan balık mezadı 100 yıldır aynı yerde düzenleniyor. Uluabat Gölü’nde yakalanan balıklar mezatta en çok parayı verenin oluyor. Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı köyünde her sabah 12.00’de başlayan balık mezadında renkli görüntüler yaşanıyor. Uluabat Gölü’nde balıkçıların tuttuğu taze balıklar 100 yıldır aynı yere dökülerek açık artırmada satılıyor. Yakalanan balıklar sırasıyla yere dökülerek mezatta satışa sunuluyor. Herkesin katılabildiği açık artırmada en yüksek fiyatı veren balıkların sahibi oluyor. Tüccarlar yeni yakalanan balıkları almak için birbirleriyle yarışıyor. Keyifli anların yaşandığı açık artırma her gün aynı saatinde tekrarlanıyor. Her vatandaşın tuttuğu balığı kooperatifin müzayedesinden geçirmesi söyleyen Kooperatif üyesi Hüseyin Aydın, "Su Ürünleri Kooperatifi 1966 yılında kuruldu. 1986 yılına kadar kerevit vardı. Hastalıklar geldi kerevitler öldü. Kerevitler ölünce hepimiz balığa yöneldik. Her vatandaş tutmuş olduğu balığı kooperatifin müzayedesinden geçirmek zorunda. Rüzgar olduğu zaman balıkçılar avlanamıyor. Şu anda sazan balığı yasak diğer balıklar serbest. Günde bazen 1 ton, bazen ise 100 kilo çıkıyor. Balık piyasası da aynı olmaz. Az olduğu zaman daha pahalı, bol olduğu zaman biraz daha uygun olur. Böyle bir düzenimiz var. Müzayede dedelerimizden kalma. Daha önceden kooperatif yoktu balıklar muhtarlık nezdinde satılıyordu. Muhtarlığa rüsum kesiliyordu geri kalanı balıkçıya veriliyor” dedi. Bu sene balık fiyatlarının yüksek olduğunu belirten Hasan Dikmeoğlu, “Doğduğumdan beri balıkçıyım. Şimdi de esnaflık yapıyorum. Balığı köyde ve pazarda satıyorum. Turna, sazan, İsrail balığı ve arada yayın balığı çıkıyor. Uluabat Gölü’nde çok güzel balıklarımız var. Turnalar bu yıl ortalama 200 TL’den satılıyor” şeklinde konuştu.