KÜLTÜR SANAT - 15 Eylül 2017 Cuma 10:32

Hayatını ‘Ahiliği’ anlatmaya adadı

A
A
A
Hayatını ‘Ahiliği’ anlatmaya adadı

Kırşehir’de hayatını Ahi Evran-ı Veli’nin hayatı ve felsefesinin yayılmasına adayan ‘Ahi Baba’ lakaplı 90 yaşındaki Mustafa Karagüllü, "Tanımadan Ahilik yaşanamaz" dedi.

Kırşehir’de hayatını Ahi Evran-ı Veli’nin hayatı ve felsefesinin yayılmasına adayan ‘Ahi Baba’ lakaplı 90 yaşındaki Mustafa Karagüllü, "Tanımadan Ahilik yaşanamaz" dedi.


Dönemin Başbakanı Turgut Özal’a ilk kez Ahilikle ilgili proje sunarak Ahiliğin devlet töreni ile kutlanmasının da önünü açan Karagüllü, Ahiliğin yerel bir kültürün yansıması değil evrensel bir kültürün tezahürü olduğunu belirtti.


İnsanların ayrışmadan ‘Tanış’ olması gerektiğini ifade eden Mustafa Karagüllü, “Babamdan gelen han ve konakları yıkarak şehir çarşısı adıyla anılan çarşı açtım. 1950’li yıllarda kurulmasına vesile olduğum Esnaf Odaları Birliği Başkanlığı ve Kredi Koparatif Birliğinin hala içerisinde bulunmaktayım. Ahiliği bizler tanımadan yapamazdık. Tanımadan ahilik yaşanamaz. Dönemin Başbakanı Turgut Özal’a ahilikle ilgili tez ve projeler sundum. 1960 tarihinden 1985 tarihine kadar Kırşehir’de yapılagelen çalışmaları etap etap Başbakan Özal’a anlattım. Ahi Evran sadece Ahi teşkilatlanmasını kuran değil Osmanlı Devletinin kurulmasında rol alan bir halk filozofudur. Prof. Hilmi Ziya Ülken; ‘Kırşehir Türk Kültürü ve Medeniyetini Türk Dili ve Edebiyatının toplandığı yer değil, doğup yayıldığı bir merkezdir’ der. Her yıl oluşturulan bir komite tarafından kutlamalar yapılıyor. Ahiliği yaşamak lazım anlatmak ve sadece bilmek değil ömrünü ahiliğe adayan birisi olarak şu tespiti yaptım. Ahilik yaşanmıyor. Ahilik zor yaşanır. İktisadi durum düzelmeden ahilik yaşanmaz” dedi.



“Bilim adamları Ahi Evran şehit edildiğinde büyük doğa olaylarının olduğunu söylüyor”


Bilim insanlarının Ahi Evran-ı Veli’nin şehit edildiği dönemlerde büyük doğa olaylarının olduğunu ifade ettiğini anlatan Mustafa Karagüllü, “Bilim adamları Ahi Evran şehit edildiğinde büyük doğa olaylarının olduğunu söylüyor. Ay tutulmasının zuhur ettiğini ifade eden bilim adamları kadar birtakım bilim insanları da ay tutulması Ahi Evran için olmadı diyenler de oldu. Ahi Evran yaptığı her şeyi Kur’an temelli olarak yapıyordu. Kur’an’dan aldığı her şeyle yaşadı. Ahi Evran’ın yaptıklarını bugün insanlar hayata geçiremiyor. Ben Ahilik davası uğruna her şeyimi yaptığım gibi ömrümü adadım" diye konuştu.



“Tanış olarak işi kolay kılmak gerekir”


Uyum içerisinde olarak Ahiliğin evrenselliğinin daha da iyi olacağını bildiren Karagüllü, “Ayrım yapmadan insanları küçültmeden tanış olarak işi kolay kılmak gerekir. Ahilik milli bir heyecandır. Ahiliğin evrensel kültürünün egemen olması ve yaşanması gerekir. Bu nedenle esnaflık çok önemli hal alır. Ahi Evran Döneminde bürokrasiyi esnaflar yönetiyordu. Esnaf olabilmek için kural çok fazla esnafların dükkan açtıktan sonra hemen vergi vermesi de doğru değil esnaf vergi vermekten de bıktı. Esnaf olmanın temelinde ki ilk kural ahlaktır. Ahiliği devlet yapıyor. Yerel temsilciler de destek sunuyor. İnşallah Türkiye ahilik yolunda rahatlar. Milli ve manevi değer manzumesini sanatla şekillendirmenin de adıdır aslında ahilik” diye konuştu.



Ahilik için eşine ait olan kütüphaneyi bağışlayacak


Eşine ait olan ve Ahiliğe ait birçok eserin yer aldığı kütüphanesini de Ahilik Vakfı’na bağışlayacaklarını anlatan Karagüllü konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Ahilik adına eşim için oluşturduğum kütüphaneyi Ahilik Vakfı’na bağışlıyoruz. Yeni neslin ahiliğin daha iyi kavraması için okullarda Ahiliğin anlatılması kadar kavratılması da gerekir. Ben ilk okulda iken İstiklal Marşı’nı okurken titrerdik. Okuduğumuz İstiklal Marşı’nı şehir merkezi duyardı milli bir heyecanımız vardı. Kavramları çok iyi anlamak ve anlatabilmek gerekir. Eskilerden dil bilgimiz çok iyi değildi. Şimdilerde ise her şey daha da gelişti. Her şeyimi verdim. Helali hoş olsun. Ahi kortejleri giderken çok ağladık. Şimdi esnafın ise aklı hesapta, esnafın gidişatı ile ilgili de önemli derecede tedbirler almak lazım.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın ÖSYM Başkanı Ersoy, BARÜ’yü ziyaret etti Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, Bartın Üniversitesi (BARÜ) Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun’u ziyaret etti. Rektörlük makamında gerçekleştirilen ziyarette, BARÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran ile Prof. Dr. Sevim Çelik, Genel Sekreter Prof. Dr. Selçuk Gümüş, ÖSYM Bartın METEKSAN Görevlisi Prof. Dr. Ramazan Yılmaz ÖSYM Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Necip Şimşek ile Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Ceylan ve Başkan Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Keskin de yer aldı. ÖSYM’nin sınav süreçleri, teknolojik altyapısı, güvenlik önlemleri ve aday memnuniyeti gibi konularda görüş alışverişinde bulunulduğu ziyarette, iki kurum arasında yapılabilecek ortak çalışmalar ele alındı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Uzun, “Ulusal ölçekte her yıl milyonlarca adaya sınav hizmeti sunan ve yaptığı faaliyetler ölçeğinde dünyanın önde gelen ölçme, seçme ve yerleştirme kurumu olan ÖSYM bünyesinde önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu doğrultuda bugünkü ziyarette, tüm paydaşlarıyla gayretli ve titiz çalışmaların yapıldığı bu değerli kurumumuzda hizmet süreçlerinin geliştirilmesine yönelik görüş alışverişinde bulunduk. Nazik ilgileri için ÖSYM Başkanımız Prof. Dr. Sayın Bayram Ali Ersoy, Başkan Yardımcılarımız Prof. Dr. Sayın Necip Şimşek ile Dr. Öğr. Üyesi Sayın Cengiz Ceylan ve Başkan Danışmanı Sayın Prof. Dr. Ahmet Keskin’e teşekkür ediyorum” dedi. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ersoy ise yakın ilgileri ve misafirperverlikleri için Rektör Uzun’a teşekkürlerini iletti. YÖK Başkanı Ersoy ve beraberindekiler daha sonra Kutlubey Yerleşkesi’ndeki Kütüphane Binasında yer alan ÖSYM Bürosuna geçerek bir dizi görüşme ve incelemede bulundu.
Zonguldak Akondroplazi hastası gençlerin sevgileri engel tanımadı Zonguldak’ta kemik büyümesi bozukluğu hastası Alimen Gülpınar ile İrem Şükran Gülpınar çifti nikah kıyarak dünyaevine girdi. Trabzon’da müzisyenlik yapan 25 yaşındaki Alimen Gülpınar, şarkı söylediği anların yer aldığı videoyu sosyal medya hesabından paylaştı. El sanatları işiyle ilgilenen İrem Şükran Kılıç videoyu görünce Alimen Gülpınar ile sosyal medyadan görüşmeye başladı. Evlenip yuva kurmaya karar veren Alimen Gülpınar, İrem Kılıç’ın annesinin yaşadığı Çatalağzı beldesine geldi. Müzik aletini satarak Zonguldak’a gelen Gülpınar, İrem Kılıç’ın ailesinin de destekleriyle nikah tarihi alarak hazırlıklara başladı. 1 metre 27 santimetre boyundaki çiftin nikahını Çatalağzı Belediye Başkanı Yavuz Palabaş kıldı. Nikahta gelinin damadın ayağına basmasının ardından evlilik cüzdanı geline takdim edildi. Dans eden çifte mutlu günlerinde yakınları da eşlik etti. Kurban Bayramı’nda düğün yapmayı planladıklarını anlatan Alimen Gülpınar, “Annemi kaybedeli 6 ay oldu. Maddi durumum yok, çalışamıyorum, iş bulamıyorum. Müzisyenim ama müzik aletimi sattığım için durumum yok. Boyumdan dolayı kimse bana iş vermedi. Her şeyi denedim olmadı. Rabbim bir yerden kapı açıyor. Eşimi kırmadım, buraya geldim. Ailesi bana destek çıktı. Ailesini ailem olarak görüyorum. Herkes çok güzel tepkiler verdi. Önemli olan kalp, insanın kalbi sağlam olsun. Sevginin boyla alakası yok. Eşim iyi ki karşıma çıktı. Onu çok seviyorum, iyi ki hayatımdı. Bundan sonra Zonguldak’ta yaşayacağım. Müzik aletim olmadığı için çalışamıyorum, bu konuda yardım istiyorum” diye konuştu. Nikah töreni sonrası eşinin soyadını alan İrem Gülpıar “Başlangıçta aileler nasıl tepki verir diye korktuk. Ailemize hemen söyleyip söylememe konusunda bir aşama yaşadık. Sonra açıklamaya karar verdik. Ailemiz anlayışla karşıladılar” diye ifade etti. Genç çiftin nikahını kıyan Çatalağzı Belediye Başkanı Yavuz Palabaş da, "İnşallah evlerini kurdukları gibi işlerini kurmak da bize nasip olur. Ömür boyu mutluluklar diliyorum. Hayatta her şey gelip geçiyor. Birbirlerine destek olurlarsa her şeyin ne kadar kolay olacağını göreceklerini ümit ediyorum” dedi.