YEREL HABERLER - 12 Nisan 2012 Perşembe 16:42

GEBZE`NİN ÖZEL ÇOCUKLARINDAN ÖZEL FARKINDALIK ETKİNLİОİ

A
A
A
GEBZE`NİN ÖZEL ÇOCUKLARINDAN ÖZEL FARKINDALIK ETKİNLİОİ

Otizm Farkındalık Ayı özel etkinliğine katılan Gebze Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi`nde öğrenim gören çocukların gösterileri izleyenleri adeta büyüledi.
Gebze Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi`nde öğrenim gören çocukların katılımıyla düzenlenen ``˜Otizm Farkındalık Ayı` etkinliği renkli görüntülere sahne oldu. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gebze Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlenen etkinlik, OÇEM öğrencilerinin çarşıda gerçekleştirdiği farkındalık yürüyüşle başladı. Bağdat Caddesi üzerinden Cumhuriyet Meydanı`na yürüyen çocukları, Gebze ilçe protokolü ve velileri yalnız bırakmadı. Ellerinde taşıdıkları anlamlı dövizlerle, otizm de farkındalığa dikkat çekmek isteyen çocukların Cumhuriyet meydanındaki sergilediği dans gösterisi izleyenlerden tam not aldı.
Dans ve jimnastiki gösterileri öncesinde velilere hitaben kısa bir selamlama konuşması yapan Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, ``Ülkemizde yaklaşık 450 bin otizmli insan ile 0-14 yaşlarında 125 bin civarında otizmli çocuğumuz bulunuyor. Bu rakamlar gerçekten hepimizi ürkütmesi ve bizleri otizm konusunda harekete geçirmesi gereken verilerdir. İşte Nisan ayının Otizm Farkındalık Ayı olarak ilan edilmesinin önemi de bu gerçekte yatmaktadır. Koca bir Nisan ayına neden farkındalık ayı diyoruz? Çünkü otizmle ilgili ilk yapmamız gereken şey çocuklarımızın davranışlarını daha bebeklik yaşlarından itibaren gözlemlemek ve otistik emareler var mı yok mu, tespit etmektir. Bunun için de otizmi tanımamız, otizmin farkında olmamız gerekiyor. Zira otizme karşı en etkili yol, erken teşhis ve özel eğitimdir. Otizmi tedavide erken teşhis ve özel eğitim şarttır. Gebze Belediyemizin de otistik çocuklarımızın sosyalleşmesi ve topluma kazandırılması için eğitim merkezleriyle işbirliği yaparak güzel hizmetlere imza attığını yakından takip ediyorsunuz. Ama burada esas yapılacak iş, öncelikle anne babaların çocuklarının davranışlarını erken yaşlarda gözlemlemek ve otizm belirtilerinden şüphelendiği an, vakit geçirmeden uzmanlara başvurmaktır`` dedi. Protokol konuşmalarının ardından sahne aşan çocukların jimnastik ve dans gösterileri Gebzelilerden alkış aldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.