SPOR - 12 Haziran 2021 Cumartesi 11:27

Ellerde oje, ayaklarda krampon

A
A
A
Ellerde oje, ayaklarda krampon

Kuruluşundan bu yana çok sayıda şampiyonluklar elde eden Kocaeli Bayan Spor Kulübü, yeni başarılar için yeşil sahalardaki antrenmanlarını sürdürüyor.

Kuruluşundan bu yana çok sayıda şampiyonluklar elde eden Kocaeli Bayan Spor Kulübü, yeni başarılar için yeşil sahalardaki antrenmanlarını sürdürüyor. Ellerinde oje, ayaklarında kramponlarla antrenmanlarını sürdüren genç kadınlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verdikleri şampiyonluk sözünü tutmak istiyor.


Türkiye’yi uluslararası platformlarda temsil eden Kocaeli Bayan Spor Kulübü, yeni şampiyonluklar için yeşil sahalarda antrenmanlarına devam ediyor. 2019-2020 sezonundan bu yana Kadınlar 1. Ligi’nde mücadele eden Kocaeli Bayan FK’nın sporcuları, dünya şampiyonluğuna hazırlanıyor. Futbol hayatının 9 yıl önce başladığını söyleyen 21 yaşındaki Rabia Balaban, Kocaeli’de oynamanın bir şans olduğunu belirterek, "Benim kulübüm Derince Belediyespor ben başladığımda da 1. Ligdeydi. Ben direkt 1. Ligde başladım. Alt yapısı iyi kulüptü, orada yetiştim. Futbolda 9’uncu yılım ve hala Hasan hocanın yanında devam ediyorum. Aldığımız desteklerden, TFF’den gördüğümüz önem önceki yıllara daha iyi. Yavaş yavaş da kadın futbol kulüpleri yaygınlaşmaya başladı. Bu da bizim önümüzü açıyor" dedi.



"İlk tepki ailemden geldi"


Futbola başladıktan sonra ilk tepkinin ailesinden geldiğini de belirten Rabia Balaban, "Hasan hocamız beni yanına çağırdığında yaklaşık 1 buçuk, 2 ay futbola başlayamadım. Tepkilere rağmen hocalarımız sayesinde buralara kadar gelebildik. Buradaki arkadaşlarım, kardeşlerim hepsi tepki alıyor ama sonunda milli takım gururunu tadınca herkesin düşüncesi değişiyor. Şu an herkes bana destekçi. Merih Demiral benim mevkimin oyuncusu. Onun her hareketini hayranlıkla izliyorum" diye konuştu.



Karaovalı: "Ağabeylerimizden özenerek futbola başladım"


7 yıl önce mahallede futbol oynayan ağabeylerinden özenerek, futbola başladığını anlatan 19 yaşındaki Erva Karaovalı ise, "Çocukken futbola merakım arttı. Sonra futbol kulübünü buldum, Hasan hoca ile beraber başladım. 7 senedir de devam ediyoruz. Brezilya bu zamana kadar hiç gol yemeyen bir takımdı ve ben o gölü atınca çok şaşırdılar. O an çok gururlandım, asker selamı vermiştim. O gölü askerlerimiz başta olmak üzere ülkemdeki herkese armağan etmiştim. Çok mutlu bir şeydi. Takımımızda çok sevdiğimiz Zeynep ablamız vardı. Onu tümör sebebiyle kaybettik. O bizden dünya şampiyonu olmamızı çok istiyordu, biz de onun için savaştık" şeklinde konuştu.



Yıldız: "Erkeklerden daha fazla izlenebiliriz"


6 yıldır profesyonel olarak futbol oynadığını dile getiren 17 yaşındaki Damla Yıldız da, "Aslında futbol erkek oyunu olarak bilindiği için kadınları ön plana koymuyorlar. Bu yüzden çok bilinmiyoruz. Ben erkeklerden daha fazla izlenebileceğimizi biliyorum. Bize o kadar değer verilse daha iyi işler yapabileceğimizi, her yerde adımızı duyurabileceğimizi düşünüyorum. Keşke bize daha fazla değer verilse" ifadelerini kullandı.



Dünya şampiyonluğuna pandemi engeli


Kocaeli Bayan Spor Kulübü’nün kurucusu ve antrenörü Hasan Alemdaroğlu, kızların başarısını gördükten sonra kulüp kurduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:


"Ben aynı zamanda beden eğitimi öğretmeniyim. Okulda derslerde kızların çok iyi futbol oynadıklarını gördük. Benim bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim ve sonra kulübü kurduk. Çok başarı elde ettik. 15’in üzerinde şampiyonluğumuz var. Gençler ve yıldızlarda Türkiye şampiyonluklarımız, 2 tane de dünya 2’nciliğimiz var. 2011 de Brezilya’da, 2018’de İsrail’de dünya 2’ncisi olduk. 2011’de Cumhurbaşkanımız başarılı sporculara iftar programı vermişti. Bizler kupamızı da alarak Cumhurbaşkanımıza götürmüştük. Kendisi bize, ’Hocam, dünya şampiyonluğu istiyoruz’ demişti. Biz 2018’de yine dünya 2’ncisi olduk. Kendimizi çok iyi hazırlamıştık. Fransa’da yapılacak olan dünya şampiyonluğu için hakikaten çok çalıştık, çok iyi bir kadro kurmuştuk. Cumhurbaşkanımıza da söz vermiştik. Kızlar inanmıştı, biz inanmıştık ama pandemi sebebiyle olmadı. İçimizde en büyük ukde kalan dünya şampiyonluğunu ve cumhurbaşkanımıza verdiğimiz sözümüzü tutmak istiyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.