- 08 Ağustos 2022 Pazartesi 12:42

Köpeğini ezen 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün ailesine isyan etti

A
A
A
Köpeğini ezen 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün ailesine isyan etti

Kocaeli’de 17 yaşındaki sürücü idaresindeki otomobilin çarpması neticesinde köpeği Casper’ı kaybeden Burcu Kübra Yıldırım, olayın peşini bırakmayarak kamera görüntülerinden sürücüye ulaştı.

Kocaeli’de 17 yaşındaki sürücü idaresindeki otomobilin çarpması neticesinde köpeği Casper’ı kaybeden Burcu Kübra Yıldırım, olayın peşini bırakmayarak kamera görüntülerinden sürücüye ulaştı. Yıldırım, yaşı küçük olmasına rağmen ehliyetsiz şekilde trafiğe çıkan sürücünün ailesine isyan etti. Kaza anları ise saniye saniye güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.


Olay, 3 Ağustos gecesi İzmit Alikahya Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde meydana geldi. Burcu Kübra Yıldırım, köpeği Caper’ı gezdirmeye çıkardığı esnada 77 AZ 675 plakalı Tofaş marka otomobil köpeği ezerek kaçtı. Yıldırım, komşularının yardımıyla köpeği Casper’ı veteriner hekime götürdü. Casper, veteriner kliniğinde yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Köpeğinin ölümün ardından şikayetçi olan Burcu Kübra Yıldırım, olayın peşini bırakmayarak tek tek güvenlik kameraların inceledi ve köpeğine çarpan araca ulaştı. Köpeği Casper’a çarpıp ölümüne sebep olan kişinin 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü B.C. olduğunu tespit edildi. Aracın köpeğe çarpma anı ise saniye saniye güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.



"Bir canlıya değil, bir taşa çarpmış gibi bırakıp gitti"


Kazanın nasıl olduğunu anlatan Burcu Kübra Yıldırım, "Köpeğim çok enerjik bir hayvan olduğu için gece geç saatlerde bu parkın etrafında oynatıyordum. Parkta da insanlar vardı, gece karanlığında havlarsa insanlar korkar diye buraya getirdim. Burada onun başka bir köpek arkadaşı vardı. Onu görüp heyecanla yola atladığı sırada yoldan gelen çok hızlı bir araba köpeğim Casper’a çarptı ve gitti. Bırakın durmayı kamera görüntülerinde de görünüyor ki fren lambası bile yanmadı. Herhangi bir canlıya çarpmış gibi değil bir taşa çarpmış gibi bırakıp gitti. Arkadaşımız köpeği hastaneye götürmek için aldı ancak oğlumu kaybettik. Sonrasında karakola gidip şikayetçi olduk" dedi.



"Arabayı nasıl çılgınca kullandığı ayan beyan ortada"


Köpeğinin ölümünün ardından olayın peşini bırakmadıklarını söyleyen Yıldırım, "Eşim takip sonucunda buldu aracı. Çocuk 17 yaşında, ehliyeti yok. Ben de bu civarda öğretmenim zaten. Eski bir öğrencimin de ağabeyi olduğunu öğrendim sürücü çocuğun. Daha sonra öğreniyorum ki babasının da ehliyeti yok. Zaten çocuğun sosyal medyasında arabayı nasıl çılgınca kullandığı ayan beyan ortada. Çocuğa ve aileye 8 bin lira ceza yazılmış. Sanırım bu ceza ehliyetsiz araba kullandığı için yazıldı" dedi.



"Benim çocuğa hiçbir öfkem yok. Öfkem anne ve babasına"


Yıldırım, şöyle devam etti:


"Benim amacım çocuğun tabii ki de hapse girmesi değil. Benim çocuğa hiçbir öfkem yok. Öfkem anne ve babasına. Saat gece 01.30’da en fazla 17 yaşındaki bir çocuk nasıl evde olmaz? O çocuğun sosyal medyadaki o çılgınca araba kullanma görüntülerini görüp o araba nasıl emanet edilir? Ben yandım, başkaları yanmasın. O gün eşimin ilk söylediği şey ‘Arkasından ben de çıkabilirdim’ cümleleriydi. Tabii, asla kıyas kabul etmiyorum ama benim 11 yaşındaki kızım da olabilirdi. Caddenin karşısında okul var ama burada kasis ve yaya geçidi yok. Burası sürücü eğitim alanı üstelik. Ben de bir anneyim ve öğretmenim. Benim derdim çocukla değil. Çocuklarına gereksiz özgürlük tanıyan anne ve babalarla, onlara ibret olsun istiyorum"



"Bu tehlikeyle benim çocuklarım da karşı karşıya kalabilirdi"


Kaza anına şahit olan Yıldırım’ın komşusu Salih Karaca ise "Ben arabamı park ediyordum ve bir gürültü duydum. Ben bir aracın çöp konteynerına vurduğunu sandım. Gelip baktığımdaysa köpeğin can çekiştiğini gördüm. Hemen veterinere götürdüm ancak yetiştiremedim ve maalesef Casper’ı kaybettik. Kamera kayıtlarında inanılmaz bir hızla gelen aracın fren dahi yapmadan gittiğini gördük. Fren lambası hiç yanmıyordu. Gece ilerleyen saatlerde aradık ve aracı bulduk ama üzücü olan şu; insanlar neden bu kadar merhametsiz olur? Anlamak mümkün değil. Çarptın ve durabilirsin, çöp konteynerına çarpmadın sonuç olarak. Ben şunu rica ediyorum; ben de ilk defa böyle bir olayla karşılaşıyorum. Adli anlamda gerekli ceza neyse almış olması lazım. Benim de 2 evladım var, 10 ve 12 yaşlarında. Bu tehlikeyle onlar da karşı karşıya gelebilirdi. Burada bir engel yok, kasis yok. Yetkililerden rica ediyoruz gerekeni yapsınlar. Gerekli adli ceza verilsin. 8 bin lira ceza aldı. O zaman bir 8 bin daha versin bir daha yapsın. Ekonomik özgürlükle bu hak mı doğuyor insanlara? Ben buradan rica ediyorum gerekli işlem yapılsın bu inanılmaz derecede bir sorumsuzluk. Sağa sola kaçmadan ezip gitti Casper’ı o çocuk" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da selin neden olduğu hasar günün aydınlanması ile ortaya çıktı Ankara’da gece sağanak sonrası meydana gelen selin yol açtığı hasar havanın aydınlanması ile ortaya çıktı. Meydana gelen sel nedeniyle yollarda göçükler oluşurken, su basan birçok ev ve dükkan kullanılamaz hale geldi. Sel sularına teslim olan birçok otomobilde de hasar oluştu. Ankara’da günlerdir etkisini sürdüren kuvvetli sağanak ve fırtına, dün gece de kentte yaşamı olumsuz etkiledi. Şehrin birçok noktasında yollar sular altında kaldı. Durma noktasına gelen trafik sebebiyle uzun araç kuyrukları oluştu. Sağanağın bilançosu ise havanın aydınlanması ile belli oldu. Yenimalle ilçesi Detevler Mahallesi’nde saatlerce süren yağış nedeniyle evleri ve dükkanları su basarken, içerideki eşyalar kullanılamaz hale geldi. Otoparklarda mahsur kalan otomobillerin birçoğunda da hasar oluştu. Çöken yollar sebebiyle sürücüler alternatif güzergahları tercih etmek zorunda kalırken, yayalar ise su basan yollarda güçlükle ilerledi. Ekipler tarafından geceden itibaren çalışmalar aralıksız sürdürülürken, vatandaşlar da kendi imkanları ile ev ve iş yerlerindeki suları tahliye etmeye çalıştı. “Ortalık su içerisindeydi” Ayhan Özenç adlı vatandaş, “Yağmur başlamıştı, fırtına ile birlikte hızlandı. Çok şiddetliydi. Yollar su içerisindeydi. Aşağıya indiğimde ortalık su içerisindeydi. Arabalar suya batmıştı. Kapıcımız su baskınından dolayı canını zor kurtardı. Eşyaları mahvoldu. Otomobiller motorlarına kadar ıslandığı için pert hale geldi. İtfaiye ve belediye ekipleri geldi, suları çektiler” dedi. “Afet durumuna gelecek kadar hasara neden oldu” Mağdurlardan Kenan Çiftçi, “Yağmurun bu kadar şiddetli olacağını düşünmüyorduk. 10 saniye içerisinde bütün otoparkımız sular içerisinde kaldı. Afet durumuna gelecek kadar hasara neden oldu. Araçlar kullanılamaz hale geldi. Apartman görevlimizin evi kapı boyuna kadar suya battı, eşyaları kullanılamaz hale geldi. Dükkanlar da aynı şekilde oldu. İtfaiye ekipleri tespit çalışmalarını yapıyor. Şu an için beklemedeyiz” diye konuştu. “Tesisatın tamamen yenilenmesi gerekiyor” Aracı kullanılamaz hale gelen Mevlüt Tutuş, “Arabam suyla dolmuştu. Araçlar garajda olduğu için mahsur kaldı. Yollardan tahliye edilen sular buraya doldu. Aracım şu anda kullanılamaz halde. Hiçbir aksamı çalışmıyor. Motoru tamamen su almış. Tesisatın tamamen yenilenmesi gerekiyor. Sular motor seviyesini geçmiş. Şimdilik beklemedeyiz. Gelişen durumlara göre hareket edeceğiz” diye konuştu.
Elazığ Aytar, kabri başında anıldı Elazığ’ın yetiştirdiği milli atlet merhum Ahmet Aytar, vefatının 32. yıldönümünde Asri Mezarlıkta kabri başında, Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulsamet Eren, kurum müdürleri ve personelin katıldığı törenle anıldı. 1922 yılında Elazığ’da dünyaya gelen ve 1951 yılında Mısır’ın İskenderiye kentinde yapılan Akdeniz Oyunlarında Türkiye’ye maraton dalında ilk altın madalyayı kazandıran milli atlet Ahmet Aytar, vefatının 32. yılında kabri başında dualarla anıldı. Kariyerinde 8 defa Türkiye Maraton Şampiyonluğu bulunan Aytar, 1 Mayıs 1992 yılında vefat etmişti. Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulsamet Eren yaptığı açıklamada, ’’Uzun yıllar boyunca ilimizi atletizm alanında gururla temsil edip, ülkemize Akdeniz Oyunları Şampiyonasında atletizm alanında ilk altın madalyayı getiren sporcumuz Merhum Ahmet Aytar aynı zamanda, ilimizi temsilen katıldığı 1944, 1948, 1949, 1951, 1952, 1954, 1956 ve 1960 yıllarında yapılan Türkiye Maraton Şampiyonalarında birincilik elde ederek, 8 defa Türkiye Maraton Şampiyonu olmuştur. Ahmet Aytar ismi daha önce merkezdeki salonumuza verilmişti, salonun yıkılmasıyla bir müddet Ahmet Aytar meydanı olarak anıldı. Belediyemizin Kent Meydanı Projesi devam ettiğinden Belediye Başkanı Şahin Şerifoğluları spor kamuoyuna yaptığı açıklama ile stadyum yanında yapılan 3000 kişilik spor salonuna isminin verileceğini açıkladıktan sonra Valimiz Dr. Ömer Toraman’ın onayı ile Ahmet Aytar ismi Bakanlığımıza teklif edildi ve şu anda salonumuza yeniden Ahmet Aytar ismi verildi. Vefatının 32. yıl dönümünde kabri başında dualarla andığımız milli atletimize Allah’tan rahmet yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum’’ dedi.
Erzurum Vali Çiftçi’den 1 Mayıs mesajı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü vesilesiyle bir mesaj yayınladı. Vali Çiftçi, mesajında emeğiyle varlık bulan, maddi ve manevi değer üreten, alın teri döken ve helal kazanç peşinde koşan tüm çalışanların "1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü"nü kutladığını ifade ederek, “Hayatın dengesi olarak sayabileceğimiz emek; alın teri döken, helal kazanç ile hem kendi geçimini sağlayan hem de milletimizin kalkınması ve refahı için çalışan emekçi kardeşlerimizin temel hayat prensibini oluşturmaktadır. Çünkü bizim inancımızda ve medeniyetimizde çalışmak; bir işe emek vermek, müstesna bir yere sahiptir. Zahmet çekmenin rahmete işaret olduğuna inanılarak, "Emek olmadan yemek olmaz." anlayışıyla hareket edilir. Nitekim Peygamber Efendimiz (S.A.S.) "Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir kazanç yememiştir." buyurmaktadır. Bu anlayışla bizler de çalışanlarımızın mutluluğunu, ülkemizin müreffeh geleceğini aydınlatan bir meşale olarak görüyoruz. Devlet olarak çalışanlarımızın ve işçi kardeşlerimizin emeklerinin karşılığını tam almaları, çalışma şartlarının daha da iyileştirilmesi, hak ettikleri yaşam standardına kavuşmaları, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için var gücümüzle çalışıyoruz. Üreten elleri ve çalışkan yürekleriyle milletimiz ve devletimiz için çok büyük bir değere sahip olan emekçi kardeşlerimiz, dayanışmanın ve birlikte çalışmanın timsalidir. Çalışanlarımızın fedakârlıklarıyla maden ocaklarından atölyelere, tarlalardan fabrikalara, kooperatiflere kadar icra edilen her faaliyette el emeği, göz nuru, alın teri ile hizmet ederek Türkiye’mizin ekonomik alanda büyümesine katkı sağlamaktadır. Daha müreffeh bir ülke olma yolunda işçinin alın teri kurumadan hakkını veren, işçi kardeşlerimizin özverili çalışmalarını takdir eden, çalışanlarının sorunlarını dile getirmesini sağlayan ve bu sorunların çözümüne ışık tutarak İşçi-işveren kaynaşmasına vesile olan işverenlere de ihtiyacımız olduğunun bilincindeyiz. Hakkaniyetli bir çalışma ortamı sunarak çalışanlarının emeğini karşılıksız bırakmayan işverenlerimizin artması temennisiyle devletimiz, helal kazanç politikasıyla sermayesini yöneten işverenlerimizi de göz ardı etmemekte, çeşitli desteklerle onlara kol kanat germektedir. "Ekmeği, öğrendim, sonra ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini, sonra da ekmeği hakça bölüşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim." diyen Hz. Mevlana’nın anlayışıyla bir araya gelerek iş bölümüne bağlı olarak çalışıp, refah ve bolluğumuzun artmasına vesile olan tüm emekçi kardeşlerimiz, üretimin en önemli unsurudur. Tüm dünyada işçi ve emekçiler tarafından kutlanan 1 Mayıs’ın birlik ve beraberliğimizi pekiştirmesini, hakkaniyetli bir çalışma ortamına vesile olmasını ve kardeşçe uzak bir bayram havasında geçmesini temenni ediyorum. Bu vesileyle tüm emekçi kardeşlerimize aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yaşam diliyor, çalışma hayatlarında başarılar niyaz ediyorum.” dedi.
Van Van’da 1 ton 800 kilo kaçak avlanılan inci kefali ele geçirildi Van’ın Muradiye ilçesinde jandarma ekiplerinin çalışması sonucu 1 ton 800 kilo inci kefali ele geçirildi. Van Gölü’nde yaşayan endemik tür olan ve üreme dönemine girmesi nedeniyle avlanması yasak olan inci kefali balığını korumak için çalışmalar devam ediyor. Kontrol çalışmaları çerçevesinde Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, dün gece ilçenin Yalındüz bölgesinde yapılan çalışmalar sonucunda 1 tonu canlı, olmak üzere 10 çuval içine konulmuş yaklaşık 800 kilo ölü inci kefali balığı ele geçirildi. Canlı balıklar tekrar dereye bırakırken, el konulan ölü balıklar imha edilmek üzere Muradiye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Olayla ilgili 1 kişiye 67 bin 558 TL para cezası uygulanırken, kaçakçılıkta kullanılan kamyonet ise 15 gün trafikten men edildi. "İnci kefallerinin tarihte olmadığı kadar bizim yardımımıza ihtiyacı var" Konuyla ilgili açıklamaya yapan Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "İnci kefali Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı sularından üremek için tatlı sulara göç ediyor. Nu göç sırasında inci kefalleri, martılarla, yılanlarla ve bir çok canlıya mücadele ediyor. Akıntıyı yeniyor fakat, inci kefalleri yenemediği tek canlı oda insanoğlu. Üremek için derelere giren balıklar, maalesef kaçak avcıların hedefi oluyor. Bu sebepten dolayı Van İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, 7/24 dere kenarında üreme döneminde nöbet tutuyor. Jandarma ekipleri, bu akşam da yine kaçak avcılığı önlemiş oldu. Yaklaşık 1 ton canlı balığı kurtarıp tekrar suya bırakırken, kaçak avlanmış balıklar da el koydu. Bu aslında bize şunu gösteriyor. Koruma çalışmaları varsa balığın geleceği var. Şayet koruma çalışmaları sekteye uğrarsa maalesef inci kefalinin geleceğinden bahsetmemiz mümkün değil. Ümit ediyoruz ki bu koruma çalışmaları önümüzdeki günlerde de hız kesmeden devam eder. Çünkü inci kefallerinin tarihte olmadığı kadar bizim yardımımıza ihtiyacı var. Bu sebepten dolayı Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığı ile Muradiye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine teşekkür ediyoruz" dedi.