TEKNOLOJİ - 18 Mayıs 2025 Pazar 10:33

Mühendis çiftten çok amaçlı dron: Aydınlatıyor, yıkıyor, yangın söndürüyor

A
A
A

Kocaeli’de mühendis çift, geliştirdikleri çok amaçlı dron ile afet müdahalelerinde yeni bir dönemi başlatıyor. Aydınlatma, yıkama ve yangın söndürme gibi birçok işlevi tek cihazda birleştiren sistem, oteller ve kamu binaları için kiralanabilir hale getirildi.

Kocaeli’de Melih Biçer (25) ve eşi Pelin Biçer’in (23) öncülüğünde kurulan firma, Bilişim Vadisi’nde yer alan merkezinde yaklaşık yüzde 60 yerlilik oranıyla çok amaçlı endüstriyel dron üretimi yapıyor. Firma, 6 Şubat depreminin ardından yaşanan aydınlatma eksikliğinden ilham alarak geliştirdiği genel maksatlı dron ile geceyi adeta gündüze çeviren aydınlatma sağlayabiliyor. Ayrıca aynı dron ile yangın söndürme ve yıkama işlemleri de gerçekleştirilebiliyor.

"Aydınlatma, yıkama ve söndürme işlemleri yapabiliyorsunuz"

Melik Biçer, İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Uzay Bilimleri Mühendisliği’nde son sınıf öğrencisi olduğunu belirterek, "Bilişim Vadisi Teknopark’ta firmamızın genel merkezi var. Teknopark bünyesinde geliştirdiğimiz cihazlarımızda genel maksatta işe yarayabilen bir dron geliştirdik. İlk çıktığımız yolda aslında bize en üzen geçtiğimiz yıllardaki deprem afetiydi. Deprem afeti yaşandığı sırada geceleri enkaz üstünde aydınlatma sağlanamıyordu. Biz kendi bünyemizde 350 bin lümenlik aydınlatma dronları yaptık. Tek bir tane dronumuz var. Bu dronun üzerine veya altına taktığınız podlar vasıtasıyla aydınlatma, yıkama ve söndürme işlemleri yapabiliyorsunuz. Yani aslında bir genel maksat dronuyla istediğiniz herhangi bir işi yapabiliyorsunuz. Şu an için geliştirdiğimiz 4 farklı podumuz var. Bunlar yıkama podları, aydınlatma podları ve söndürme podları olarak geçiyor" dedi.

Mühendis çiftten çok amaçlı dron: Aydınlatıyor, yıkıyor, yangın söndürüyor

"Yüksek katlı binaları itfaiye gelmeden söndürmeye başlayabiliyoruz"

Özellikle hastane ve otel gibi yüksek binalarda yangına ilk müdahaleyi gerçekleştirmek için söndürme podları geliştirdiklerini vurgulayan Biçer, "Büyük kamu binaları, hastaneler ve otellerde yaşanabilecek yangınlara dronlar ile erken müdahale sağlayabilir miyiz diye düşündük. Geliştirdiğimiz söndürme podları sayesinde dron, itfaiye ekipleri gelmeden yangına müdahale edebiliyor. Bu hizmeti otellere kira yöntemiyle sunmayı planlıyoruz. Vatandaşlarımızdan da, konakladıkları otellerde bu tür bir güvenlik altyapısının olup olmadığını sormalarını rica ediyoruz" diye konuştu.

"3 görev, tek dron"

350 bin lümenlik aydınlatma kapasiteli dronlar geliştirdiklerini aktaran Melih Biçer "Bunlar ne demek? Geceyi gündüze çevirmek demek, yapay bir güneş demek. Biz aynı dronlarla, aynı alt yapıyla ve aynı sistemde bunu gerçekleştirebiliyoruz. Yani satın aldığınız ve kiraladığınız herhangi bir teknolojiyle hem dış cephe temizleme, hem gece aydınlatma faaliyeti yürütebiliyorsunuz hem de bunu yangın söndürme teknolojilerini kullanabiliyorsunuz" ifadelerini kullandı.

"Yerden 100 metreye kadar püskürtme teknolojisi"

Geliştirdikleri dronun 15 kilograma kadar yük taşıyabildiğine dikkat çeken Melih Biçer, sözlerine şöyle devam etti:

"Yerde bulunan yüksek basınçlı pompalar sayesinde, tanktan alınan kimyasallar veya su, hortum aracılığıyla yukarıya, dronun bulunduğu noktaya iletilebiliyor. Şu ana kadar 100 metre yüksekliğe kadar püskürtme yapabildik. Güçlü pompa ve sistemlerle bu mesafeyi daha da artırmak mümkün. Tüm tasarımlar, patentler, faydalı modeller bize ait. Şu an Türkiye’deki dron firmaları arasında ya da uluslararası anlamda dron patentleri noktasında firmamız çok ciddi hacme sahip. Artık seri üretim aşamasına geldik. Üretim bantlarımızı ayarladık, makinelerimizi ayarladık. Takriben ayda 10’a yakın dron üretebilecek kapasitemiz var. Eşim de benim gibi bir mühendis. İkimiz de İTÜ’de bir mühendisiz"

Mühendis çiftten çok amaçlı dron: Aydınlatıyor, yıkıyor, yangın söndürüyor

"Daha mezun olmadan geçtiğimiz yıl drone firmamızı kurduk"

İTÜ Elektrik Mühendisliği son sınıf öğrencisi olan Pelin Biçer ise "Geçtiğimiz yıl daha mezun olmadan dron firmamızı kurduk. KOSGEB’ten 2 milyon TL’lik hibe alarak bu firmayı kurduk. Ana merkezimiz Bilişim Vadisi’nde. Üretimlerimizi açtığımız iş yerinde yapmaya devam ediyoruz. Türkiye Kalkınma Fonu, şirketimizin ortaklarından bir tanesi. TÜBİTAK’tan destekler aldık, devlet destekleriyle kurulduk ve üretimlerimize burada devam ediyoruz" şeklinde konuştu.

"Afet dronları üzerine de çalışıyoruz"

Pelin Biçer, üniversitenin ilk yıllarında dron geliştirmeye başladıklarını ifade ederek, "6 Şubat’ta yaşanan depremden sonra aydınlatma dronları geliştirmeye karar verdik. Enkazın aydınlatılması amacıyla Japonya’dan getirtilen dronları öğrendik. ’Bunu biz de yapabiliriz, ülkemizde geliştirebiliriz’ dedik. Aydınlatma dronu, ardından yıkama, püskürtme potları geliştirdik. Piyasadan gelen talebe göre geliştirmelerimize devam ediyoruz. Aynı zamanda afet dronları üzerine de çalışıyoruz. Aydınlatma dronumuz bir stadyumun direklerinden bir tanesi kadar. 350 bin lümenlik devasa bir ışık yayabiliyor. Yere tamamen bağlı. Pirize bağlayıp çalıştırabiliyorsunuz ve sınırsız bir uçuş sağlıyor bu sayede. Dronu indirip aydınlatmasını değiştirip farklı bir işlem yapmanıza gerek kalmıyor. Sadece kaldırıp havada tutabiliyorsunuz. İçeriğindeki yazılım sayesinde zaten havada kendisi kalabiliyor. Aydınlatmayı da sınırsız şekilde sağlayabiliyorsunuz" dedi.

Mühendis çiftten çok amaçlı dron: Aydınlatıyor, yıkıyor, yangın söndürüyor

"Yerli tek endüstriyel dron üreticisiyiz"

Son olarak Pelin Biçer, "Şu an Türkiye’de online satış kanallarında yerli ve endüstriyel drone üreten tek firmayız. Başka yapan herhangi bir firma yok. Online mağazalara bakıldığında şu anda dron üreten ve satan bir tek biz varız. Şu anda Türkiye’de kilogram ihracat bedeli 1,5 dolarken biz sattığımız ürünle bunu kilogram başına bin doların üzerine çıkartabiliyoruz ki, bu neredeyse bin katı kadar bir değer sağlamış oluyor. Dron endüstrisi çok yeni bir alan olduğu için bu alanın uzmanı çok az. Biz burada aynı zamanda lise öğrencilerini de yetiştiriyoruz. 15 ortaklı bir firmayız ve genç mühendislerle büyümeye devam ediyoruz" sözlerine ekledi.

Fehime Kartal - Osman Ayaydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.