GENEL - 06 Ocak 2016 Çarşamba 09:30

(Özel Haber) Sarıkamış'ta Esir DÜşen Askerin Kızı Yün Çorap Örüp Bağış Yapıyor

A
A
A
(Özel Haber) Sarıkamış'ta Esir DÜşen Askerin Kızı Yün Çorap Örüp Bağış Yapıyor

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşayan Sarıkamış Gazisi Mustafa Şagar’ın 95 yaşındaki kızı Emine Kahraman, yün çorap örerek Sarıkamış şehitlerinin hayrına bağış yapıyor.
Gebze’de yaşayan Sarıkamış gazisi Mustafa Şagar’ın 95 yaşındaki kızı Emine Kahraman, yılın 3 ayını Giresun’un yaylalarında geçiriyor. 1914 yılında Sarıkamış Harekâtı’na katılan ve 12 yıl Sibirya’da esir kaldıktan sonra kaçarak kurtulmayı başaran Mustafa Şagar’ın kızı Emine Kahraman, ilerleyen yaşına rağmen ‘yün çorabı’ örerek Sarıkamış şehitlerinin hayrına bağış yapıyor. Bugüne kadar yüzlerce yün çorabı örerek hayır kurumlarına bağışladığını söyleyen Kahraman, çoraplardan bir çift de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a göndereceğini dile getirdi.
Kahraman, yılın 3 ayını Giresun’da Espiye İlçesi’nin Soğukpınar Beldesi Karaovacık yaylasında geçirdiğini dile getirerek, sağlıklı yaşamanın sırrının temiz hava, temiz su ve temiz yiyeceğin bolca bulunduğu Giresun yaylarında olduğunu dile getirdi. Öte yandan 2015 yılında TÜİK tarafından açıklanan verilerde en uzun ömürlü kadınların Giresun’da yaşadığı belirtilmişti.
“BABASI SİBİRYA’DA 12 YIL ESİR KALMIŞ”
Babasının 12 yıl Sibirya’da esir kaldıktan sonra kaçarak Türkiye’ye geldiğini söyleyen Emine Kahraman, “Ben bilmiyorum ki, ben elin dediğini biliyorum. Esir düştü dediler. 12 sene kaldım orada. Gavurlar bizi, vur o tarafa, çek bu yana bazen döverlerdi bizi dediler. Orada 12 sene kalmış ondan sonra gelmiş memleketimize. Memlekete geldikten sonra ev yok. Millete hizmetkar gitmiş sonra evlenmiş. Gelip evlendikten 1 - 2 sene sonra ben dünyaya gelmişim” şeklinde konuştu.
İlerleyen yaşına rağmen adeta gençlere taş çıkartan Emine Kahraman, ördüğü yün çoraplarını Kuran kurslarında eğitim gören öğrencilere bağışladığını dile getirerek, “Çorap örüyorum. Kendimi bildim bileli evvelden beri çorap örüyorum. Örüyorum kendim satmıyorum, kendim giymiyorum. Kuran kurslarına veriyorum. Cumhurbaşkanımıza da çorap yollayacağım” ifadelerini kullandı.
Yaylalarda büyüdüğünü anlatan Kahraman, “Doğduğumdan beri yaylalara gider, gelirim. Yaylalarda gezdim, yürüdüm. Ben yaylalarda büyüdüm. Yılda iki üç ay yine yaylaya gidiyorum. Gidene yaylanın suyu, her şeyi bir başka. Suyu temiz, havası temiz, yiyorsun temiz. Çayını alıp çayıra doğru gitsen o hepsinden iyi geliyor” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Dünden Kalanlar Konseri izleyenleri coşturdu Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, Körfez Gönül Dostları Derneği Korosunun Reha Yurdakul Salonunda düzenlediği "Dünden Kalanlar Konseri" ilgi gürdü. Şefliğini Tuğrul Atatüre’nin yaptığı konseri izleyen yaklaşık 250 müziksever şarkılara eşlik etti. Reha Yurdakul Salonundaki konserin ilk bölümünde Muhayyerkurdi eserler seslendirilirken, ikinci bölümde de Osman Nihat Akın Besteleri ile Hicaz Makamı eserlere yer verildi. Konseri İlçe Milli Eğitim Müdürü Bora Zihni ile İYİ Parti önceki ilçe Başkanı Erdoğan Kahya ve yönetim Turgay Yıldız ve yaklaşık 250 müziksever izledi. İzleyiciler, konserin sonunda Şef Tuğrul Atatüre ile koro üyelerine teşekkür etti. Konseri beğendiğini kaydeden emekli müzik öğretmeni Cahit Baylav, "Bu akşam güzel bir konser izliyoruz. Bu tip konserlerin daha çok yapılmasını istiyoruz. Körfez Gönül Dostları topluluğu gerçekten güzel bir konser hazırlamış., Genellikle popüler eserler var. Çokta başarılı. Çok memnununum burada olduğuma. Çok teşekkür ederim" dedi. Ali Gültekin de, "Konseri izledik. Çok çok güzeldi. Ben çok keyif aldım. Hele saz heyeti, hocamız süper idi. Seyircilerde çok keyif aldı. Hepimiz söyledik. Çok keyif aldık" diye konuştu. Emekli öğretmen Eser Baylav ise, "Konser çok güzeldi. Gerçekten çok güzel hazırlanmışlar. Profesyoneller gibi buldum. Çok beğendin ben. Özenle seçilmiş parçalar. Sazlar solistler gerçekten çok güzeldi. Böyle bir programın, böyle çalışmaların Burhaniye’de olması takdire değer ve çok kıymetli" dedi.
Kütahya Kütahyalı Abdullah Dede’den çevreye örnek temizlik dersi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan 83 yaşındaki Abdullah Kulluk, ilerleyen yaşına rağmen sokakların temiz kalması için gösterdiği çabayla takdir topluyor. Durak Mahallesi İkbal Sokak üzerinde oturan Kulluk, adeta mahallesinin gönüllü temizlik işçisi oldu. Durak Mahallesi’nin sakinlerinden olan Abdullah Kulluk, yaşlılığına aldırmadan her sabah sokağa çıkarak çevresindeki temizliği bizzat üstleniyor. Kulluk’un günlük rutinleri arasında, özellikle sonbahar mevsiminde İkbal Sokak’a dökülen yapraklar ve çevreye atılan çöpleri toplamak bulunuyor. Mahalle sakinleri, 83 yaşındaki Abdullah Dede’nin bu özverili davranışını hayranlıkla izliyor. Elinde süpürgesi ve faraşıyla sokakları pırıl pırıl yapan Abdullah Kulluk, gençlere de çevre temizliği konusunda önemli bir ders veriyor. Temizliğin önemine dikkat çeken esnaflıktan emekli Abdullah Kulluk, "Bu yaşımda bile elimden geldiğince sokağımı temiz tutmaya çalışıyorum. Temizlik, Uzunçarşı’da esnaflıktan gelen bir alışkanlığım. Temiz çevre, sağlıklı yaşam demektir. Herkes kendi kapısının önünü temiz tutsa, tüm mahalle tertemiz olur" sözleriyle çevre bilincine vurgu yaptı. Komşulardan inşaat çalışanı İsmail Karaduman, " Yan tarafta inşaatta çalışıyoruz. Hacı amcayı da burada temizlik yaparken görüyoruz. Güzel bir hareket inşallah herkese örnek olur ve vatandaşlar da duyarlı olur bu konuda" dedi.
Kütahya Evliya Çelebi’nin kimliği ve göreviyle ilgili tarihi keşif Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Salih Aytemur, 2002 yılından bu yana sürdürdüğü "Geçmişten Günümüze Seyitömer ve Seyitömer Hazretleri" başlıklı tarihi araştırmaları kapsamında, dünyaca ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin Uyvar’daki kimliği ve devlet görevine ilişkin daha önce tespit edilmemiş önemli bilgilere ulaştı. Dr. Aytemur, Osmanlı arşiv vesikalarına dayanan bu yeni keşifleri, III. Uluslararası Eskişehir Kongresinde bildiri olarak sundu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen kongrede konuşan Aytemur, elde edilen belgelerin Evliya Çelebi araştırmalarına yeni bir boyut kazandıracağını ifade etti. Aytemur, Evliya Çelebi’nin sanılanın aksine yalnızca bir gezgin olmadığını, devlet tarafından görevlendirilen bir bürokrat olduğunu vurgulayarak, "Ulaştığım tarihi vesikalar ilk kez gün yüzüne çıkan bilgilerdir. Evliya Çelebi, seyahatlerini sadece gezmek ve yazmak için değil, üstlendiği devlet görevleri kapsamında gerçekleştirmiştir. Hesap uzmanı olmasının yanı sıra savaşçı ve cengâver bir kişiliğe sahiptir" dedi. Araştırmalar sonucunda, Evliya Çelebi’nin asıl adının Mehmed olduğu, seyahatnamesinde kullandığı "Evliya Çelebi" isminin ise müstear olduğu belirtildi. Dr. Aytemur, Uyvar’da bulunduğu döneme ait Osmanlı arşiv belgelerinde Evliya Çelebi’nin adının "Uyvar Defterdarı Şeyhi Mehmed" olarak geçtiğini tespit ettiğini açıkladı. Ayrıca Uyvar sonrası İstanbul’a döndüğünde Hazine-i Birun Defterdarı olarak, yani devlet hazinesinden sorumlu üst düzey bir bürokrat olarak görev yaptığının da belgelerle ortaya konulduğunu söyledi. Belgelerde Evliya Çelebi ile Şeyhi Mehmed’in dönem ve bazı kişisel özelliklerinin örtüştüğünü kaydeden Aytemur, Uyvar’da savaş sırasında gösterdiği yararlılıklar nedeniyle Serdar Ali Paşa tarafından kendisine ve maiyetindekilere Kütahya’da bazı zeametler verildiğini de belirtti. Dr. Aytemur, bu çalışmanın Evliya Çelebi’nin kimliği ve devlet görevine dair yeni tartışmaların önünü açacağını ve tarih araştırmalarına yeni bir çalışma alanı kazandıracağını ifade etti. Aytemur, söz konusu araştırmasının ayrıntılarının makale olarak yayımlanacağını da sözlerine ekledi.