Helal ve Sağlıklı Gıda Hareketi Başkanı ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Gültekin, farkında olmadan çok fazla gıda katkı maddesi tükettiğimizi, bir yılda yaklaşık kendi ağırlığımız kadar gıda katkı maddesi tükettiğimizi söyledi.
İslam Dünyası Bilimler Akademisi (IAS), Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ve Necmettin Erbakan Üniversitesinin işbirliğinde İngilizce olarak düzenlenen Küresel Barış ve Refah İçin Bilim, Teknoloji ve İnovasyon konulu konferansta Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından gelen yüzlerce akademisyen birbirinden önemli sunumlar gerçekleştirdi. Helal ve Sağlıklı Gıda Hareketi Başkanı ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Gültekin de gıda katkı maddelerinin sağlık üzerindeki etkileriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
“Bir yılda kendi ağırlığımız kadar gıda katkı maddesi tüketiyoruz”
Prof. Dr. Fatih Gültekin, farkında olmadan çok fazla gıda katkı maddesi tükettiğimizi belirterek, “Bunu hesaplamışlar, bir yılda yaklaşık kendi ağırlığımız kadar gıda katkı maddesi tüketiyoruz ve bunlar bizim ihtiyacımızın olmadığı maddeler. Bunlar, bizim bir gıda eksikliğimiz giderilsin diye kullandığımız şeyler değil, hayatımızı kolaylaştırmak için üretilen gıdalara katılan katkı maddeleri. Katkı maddelerinin mutlaka bize sağladığı kolaylıklar var fakat bununla beraber bazı sağlık risklerini de beraberinde getiriyor” dedi.
“Beslenmenin önemsenmesi gerekiyor”
Gıda katkı maddesiz bir yaşamın mümkün olmadığını ifade eden Prof. Dr. Gültekin, “Yani katkı maddesi yemeyeceksiniz, kesinlikle her şey yasak, sadece evde yemek yiyeceksiniz, böyle bir yaşam yok. O zaman ne yapacağız; biz olabildiğince mevcut şartlarda en iyisini yapmaya çalışacağız. Dolayısıyla birincisi gıda ve katkı maddeleri hakkında biraz bilgilenmemiz lazım. Örneğin meyve suyu nedir, meyveli içecek nedir, meyve aromalı içecek nedir, meyve nektarı nedir? Bunların arasındaki farkı bilmezsek meyve suyu niyetiyle meyve aromalı bir içecek alabiliriz ve içinde hiç meyve suyu olmaz. Beslenmeyi önemsemeliyiz çünkü beslenme bizim sağlığımızla direkt ilgili. Ne zamandan itibaren; çocuk anne karnına düştüğü andan itibaren beslenme bizim için önemli. Çünkü gıdalarla aldığımız besin maddeleri bizim bedenimizi oluşturuyor, vücudumuzu oluşturuyor. Yaratılışımıza uygun gıdaları almalıyız ki bedenimiz düzgün oluşsun. Vücudumuzun tanımadığı gıdaları almamalıyız” diye konuştu.
"Vücudumuzun tanımadığı gıdaları almamamız gerekiyor"
Prof. Dr. Fatih Gültekin, vücudumuzun tanımadığı gıdaları almamamız gerektiğini kaydederek, “Örneğin karamelli bir çikolata ya da tatlı. Bunu vücudumuz tanımıyor. İnsan hücreleri mikroplardan oluşuyor. Bedenin yüzde 90’ı mikroplardan oluşuyor. Sayısal olarak yüzde 90 mikrop hücreleri ki biz buna mikrobiyata diyoruz. Yüzde 10 ise insan hücrelerinden oluşuyor. Dolayısıyla bu mikroplar bizim hayatımızı etkiliyor. Yediğimiz gıdalarla besleniyor mikroplar. Sağlığımızı, moralimizi etkiliyor. Sentetik tatlandırıcılar tükettiğinizde bunlar bağırsaklardaki mikropları bozuyor. Etkilenmiş olan mikroplar bazı zaruretli maddeler üretiyor ve bunun sonucunda glikoz intoleransı gelişiyor ve insülin direnci gelişiyor sonucunda ise obeziteye doğru gidiş oluyor. Şeker yerine kalorisi sıfır olan sentetik tatlandırıcı kullanan insanların bağırsakları bu şekilde etkileniyor ve obeziteye sebep oluyor. Gıda boyaları da çocuklarda hiperaktiviteyi tetikliyor” şeklinde konuştu.
Gültekin, Gıda Katkı Maddeleri isimli bir uygulamalarının olduğunu ve vatandaşların buradan faydalanabileceğini de belirtti.
