SAĞLIK - 13 Ocak 2019 Pazar 10:30

Op. Dr. Şentürk: “Gergedan gribi diye bir şey yok"

A
A
A
Op. Dr. Şentürk: “Gergedan gribi diye bir şey yok"

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr.

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Şentürk, nezle rahatsızlığını en çok tetikleyen rhinovirüslerin ‘gergedan virüsü’ olarak bilinmesinin yanlış olduğunu, ‘gergedan virüsü’ diye bir tabirin olmadığını söyledi.


Konya Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Mehmet Şentürk, nezleye en sık yol açan virüsün rhinovirüs olduğunu belirterek, bu virüsün ‘gergedan virüsü’ olarak isimlendirilmesinin yanlış olduğunu ifade etti. Op. Dr. Şentürk, "Gergedan şeklinde isimlendirmek doğru değil. Tıbbi bilgi içinde gergedan virüsü ya da gergedan gribi diye bir şey mevcut değil. Bir tercüme hatası sonucu yapılan bir isimlendirmedir sadece. Dünyada da böyle bir isimlendirme yoktur. İnsanlarda en sık üst solunum yolu hastalığına sebep olan virüs grubunun rhinovirüslerdir. Bu virüsler 50 yıldan fazla süredir bilinmektedir ve yeni bir virüs değildir. Gergedanın İngilizcesi ‘rhinozorus’ olup, rhinovirüs virüs adını burun ile ilgili anlamına gelen rhinodan alır. Virüsün gergedan ile ilgisi yoktur. Çünkü gergedanlardan bulaşan bir virüs yoktur” dedi.



"Rhinovirüs grip yapmaz"


Rhinovirüsle ilgili herhangi bir panik oluşturacak durumun olmadığını kaydeden Op. Dr. Şentürk, “Solunum yollarında yüzlerce virüs hastalık yapmaktadır. Rhinovirüs bu virüslerden en sık rastlanılan virüstür. Rhinovirüsler esasen nezle dediğimiz soğuk algınlığına sebep olur. Grip oluşturmazlar. Nezlede hapşırık, öksürük, burun akıntısı, hafif baş ağrısı ve hafif ateş olur. En fazla 7-10 gün sürer, kendiliğinden geçer ve kesin bir ilacı ya da aşısı yoktur. Nezlenin tedavisinde hastaya ağrı kesici, ateş düşürücü, burun akıntısı ve hapşırıkları için şikayetlerini azaltacak ilaçlar verilmektedir. Grip ise nezleye göre daha ağır bir tablo oluşturabilmekte, hatta ölüme dahi sebep olmaktadır. Genellikle yüksek ateş, yaygın kas ağrısı, vücutta kırılma, baş ağrısı, öksürük ve nefes darlığı ile kişiyi yatağa düşürür. Grip ayakta geçirilebilecek bir hastalık değildir. Grip, kronik kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastaları ile küçük çocuklarda ölümle sonuçlanabilen bir hastalıktır” şeklinde konuştu.


Sağlık Bakanlığının haftalık olarak yayınladığı grip raporunda gribe karşı alınacak önlemler başlığı altında iki önemli konuya işaret ettiğinin altını çizen Op. Dr. Mehmet Şentürk, bunların kişisel korunma önlemleri ve grip aşısı olduğunu dile getirdi. Op. Dr. Şentürk, “Kişisel korunma önlemleri olarak hasta kişiler ile yakın temastan kaçınılması, evde istirahat edilmesi, hastalığı bulaştırmamak için mümkün olduğunca diğer insanlarla temasın sınırlandırılması, aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağız kağıt mendille kapatılması ve kullanılan kağıt mendil çöp kutusuna atılması, sabun ve su ile ellerin sık sık yıkanması, ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas etmekten kaçınılması önerilmektedir. Ciddi hastalık riski taşıyan 65 yaş ve üzerindeki kişiler ile yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişiler, gebeler, astım dahil kronik akciğer ve kalp- damar sistemi hastalığı olan erişkin ve çocuklar, şeker hastalığı dahil herhangi bir kronik metabolik hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kan hastalığı veya bağışıklık sistemi baskılanmış olan erişkin ve çocuklar ile 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuk ve gençlere aşı önerilmekte ve aşı giderleri SGK tarafından karşılanmaktadır” ifadelerini kullandı.


Herhangi bir risk grubuna dahil olan bireylerin grip geçirdiğini düşündüğünde hekime müracaat etmeleri gerektiğine de değinen Op. Dr. Mehmet Şentürk, hekim tavsiyesi dışında antibiyotik kullanılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehir’den ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ paneli Kayseri Büyükşehir Belediyesi, 21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası dolayısıyla 21 Mayıs Salı günü Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ Paneli düzenliyor. Pastırmasından sucuğuna, mantısından yağlamasına, nevzinesinden gilaburusuna çeşit çeşit lezzetleri ile Kayseri’yi gastronomi alanında da dünyaya tanıtmak için Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç’ın girişimleri ve talimatları doğrultusunda önemli çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Bu çerçevede, binlerce yılı aşan kültür, gelenek, toplumsal miras ve köklü bir tecrübenin birikimi ve mirası olan zengin Türk Mutfağı, 21-27 Mayıs tarihleri arasında yeniden bereketli sofrasının eşsiz serüvenini ve lezzetini dünya ile paylaşırken, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kayseri Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi bu özel hafta dolayısıyla ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ Paneli düzenliyor. Türk mutfağı konusunda farkındalık oluşturmak, markalaşmak ve Türk mutfağının sağlıklı, geleneksel ve atıksız özelliklerini yurt içi ve yurt dışında vurgulamak, bilinirliğini, sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla her yıl kutlanan Türk Mutfağı Haftası’nın üçüncüsü bu yıl 21-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında kutlanacak. Bu yıl 3’üncüsü kutlanacak Türk Mutfağı Haftası’nda, Gastronomi Günleri etkinliği ile tanıtımı yapılan ve hizmete giren, Türkiye’nin en büyük millet bahçelerinden biri olan Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde düzenlenecek panel, birbirinden değerli konuşmacıları ağırlamaya hazırlanıyor. Erciyes Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Ülker Moderatörlüğünde "Türk Mutfağında Modern Yaklaşımlar” konusu ile gerçekleştirilecek panele sektöründe uzman kişiler konuşmacı olarak katılacak. Ana teması "Sürdürülebilir, Atıksız Türk Mutfağı" olan etkinlik haftasının yurt içinde uygulanacak faaliyet konsepti "81 İlin Coğrafi İşaretli Ürünleriyle Türk Mutfağı Kutlaması", yurt dışında uygulanacak faaliyet konsepti ise "Tarih, Kültür ve Doğanın Buluşması: Turkaegean Lezzetleri" olarak belirlendi. Türk Mutfağı Haftası’nın, valilikler ve yerel yönetimler tarafından düzenlenecek gastronomi temalı etkinliklerle tüm paydaşların katkısı ile kutlanması hedefleniyor.
Ankara Bakan Tunç: "Netanyahu ve Gallant için yakalama kararı başvurusunda bulunması, gecikmiş ancak olumlu bir karardır" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle yakalama kararı başvurusunda bulunması, gecikmiş ancak olumlu bir karardır" dedi. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle yakalama kararı başvurusunda bulunması, gecikmiş ancak olumlu bir karardır. İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze ve Refah bölgesinde yaptığı saldırılarla uluslararası hukuku ayaklar altına almakta, en temel insan hakları olan yaşam hakkını, mülkiyet hakkını, güvenlik hakkını, din ve vicdan özgürlüğünü yok saymaktadır. Masum insanları hedef alan İsrailli yetkililer, en kısa sürede hukuk önüne çıkarılmalıdır ve hesap vermeleri sağlanmalıdır. Türkiye olarak, daima işgalci İsrail’in adaletsizliklerini, yaptığı soykırımı, işlediği insanlık suçlarını gündemde tutmaya devam edecek, Filistinli kardeşlerimizin haklı davasında yanında olmayı sürdüreceğiz. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığının kabul edilmesi ve Filistinli kardeşlerimizin kendi ülkelerinde özgürce ve insan onuruna yakışır bir şekilde yaşaması için çaba göstermekten geri durmayacağız" ifadelerine yer verdi.