KÜLTÜR SANAT - 11 Temmuz 2019 Perşembe 16:02

Karatay Belediyesinden Konya turizmine önemli katkı

A
A
A
Karatay Belediyesinden Konya turizmine önemli katkı

Selçuklu Dönemi Kervansarayı Obruk Hanı ile Kızören Obruğu, Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesinin gerçekleştireceği restorasyon ve çevre düzenlemelerinin ardından ülke turizmine kazandırılacak.

Selçuklu Dönemi Kervansarayı Obruk Hanı ile Kızören Obruğu, Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesinin gerçekleştireceği restorasyon ve çevre düzenlemelerinin ardından ülke turizmine kazandırılacak.


Selçuklu döneminden kalma Obruk Hanı Kervansarayı ve Kızören Obruğu, Karatay Belediyesinin gerçekleştireceği restorasyon ve çevre düzenlemelerinin ardından ülke turizmine kazandırılacak. Bu kapsamda, Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Karatay Kaymakamı Abdullah Selim Parlar ve Konya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç ile yetkililer, Obruk Hanı ve Kızören Obruğu’nda incelemelerde bulundu.


Vali Toprak, Karatay sınırları içerisinde yer alan Obruk Hanı ve Kızören Obruğu’nun aslına uygun hale getirilmesi, korunması gelecek kuşaklara aktarılmasının yanı sıra Konya turizmine katkı sağlayacak hale getirilmesinin çok önemli olduğuna vurgu yaparak, bu konuda önemli bir adım atan Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’ya teşekkür etti. Vali Toprak, “Büyük Selçuklu Devletine başkentlik yapan Konyamızın her köşesinde birbirinden kıymetli eserler mevcut. Obruk Hanı da bu önemli eserlerimizden birisi. Karatay Belediyemiz, yarıda kalan restorasyonu tamamlamak için çalışmalara başlayacak. Buranın restorasyonunun belirlenen en kısa sürede tamamlanıp turizme kazandırılması için gayret gösterilecek. Burayı hem turistlerin gezeceği hem de içerisindeki kafelerde dinleneceği ve turistik eşyalar ile yerel üretimlerin satılabileceği güzel bir yer haline getirmek istiyoruz. Bu vesileyle ecdat yadigarı eserlerimize olan vefalarından dolayı Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca ve Çevre Bakanlığımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Vali Toprak, Obruk Hanı’nın hemen arkasında bulunan Kızören Obruğu’nun da dünyada eşi benzeri olmayan muhteşem bir doğa harikası olduğuna vurgu yaparak bölgenin restorasyon çalışmaları sonrasında gözde bir turizm merkezi haline geleceğini sözlerine ekledi.


Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, belediye olarak sadece fiziki çalışmalarla kalmadıklarını, bunun yanında sosyal, kültürel ve turizm alanlarında da önemli projelere de imza attıklarını belirterek Konya’nın tarihi ve doğal güzelliklerinin turizme kazandırılması için yoğun gayreti içinde olduklarını aktardı. Başkan Kılca, “Bu kapsamda da Obruk Hanı’nı restore edeceğiz. Bunun yanı sıra Kızören Obruğu etrafında da çevre düzenlemesi yaparak bölgeyi turizme kazandıracağız. Obruk Hanı, Selçuklular döneminde yani 13’üncü yüzyılda 1. Alaeddin Keykubat döneminde yapılmış. Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz Obruk Han’ın restorasyonunu belli bir seviyeye getirmiş ama belli sebeplerle tamamlanamamış. Bu alanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ve Konya Valiliğimizin de desteğiyle restorasyon çalışmalarımıza en kısa sürede başlayacağız. Tabii ki sadece Obruk Hanı değil, hemen hanın arkasında bulunan Kızören Obruğu’nun çevre düzenleme çalışmasını da gerçekleştireceğiz. Bizlerde bu elimizdeki tarihi ve doğal zenginliklerin kıymetini bilerek, Obruk Mahallemizi turizm bölgesi haline getireceğiz. Çalışmalarımızın tamamlanmasıyla Kızören Obruğu ve Obruk Hanı’nın olduğu bu bölge, yerli ve yabancı turistlerin yeni uğrak noktası haline gelecek” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”