YEREL HABERLER - 10 Aralık 2011 Cumartesi 12:34

AKŞEHİR`DE KÜLTÜR PROJESİNE ONAY

A
A
A
AKŞEHİR`DE KÜLTÜR PROJESİNE ONAY

Konya’nın Akşehir İlçe Belediyesi tarafından Mevlana Kalkınma Ajansı’na (MEVKA) sunulan proje kabul edilerek hibe almaya hak kazandı.
Konu ile ilgili bir açıklama yapan Akşehir Belediye Başkanı Abdülkadir Oğul, “Mevlana Kalkınma Ajansı’na Akşehir Belediyesi’nin sunduğu, Akşehir’in turizm altyapısına yönelik, kültür varlıklarının belgelenerek envanterinin çıkarılması ile ilgili proje kabul edildi. Bu proje ile 50 bin TL hibe alınarak Akşehir’in kültür varlıklarının bir envanteri çıkarılacak” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun ’Samsun Türkiye’nin en önemli sağlık kentlerinden birisi’ VM Medical Park Samsun Hastanesi Bölge Koordinatörü Dr. Hakan Özcan, “Türkiye’de Samsun’un sağlık turizminde ana merkez olması için gayret gösteriyoruz. Türkiye’de 2023 yılının sağlık hizmeti ihracatı yapan öncü kurumları arasında yer aldık” dedi. ’İkiztepe Sağlık Zirvesi’ne Liv Hospital Samsun ve VM Medical Park Samsun Hastaneleri de katıldı. 200’ün üzerinde yabancı alım heyetinin katıldığı zirvede Türk sağlık sektörü görücüye çıktı. Yerli ve yabancı sağlık kuruluşlarının yoğun ilgi gösterdiği zirvede sağlık camiasının ortak talebi, "Samsun’a direkt uçak seferleri" oldu. "Samsun Türkiye’nin en önemli sağlık kentlerinden birisi" Samsun’un Türkiye’nin en önemli sağlık kentlerinden birisi olduğunu belirten VM Medical Park Samsun Hastanesi Bölge Koordinatörü Dr. Hakan Özcan, İkiztepe Sağlık Zirvesi’nin ikincisinin uluslararası düzeyde gerçekleştirdiğini belirterek, "Düzenlenen etkinlikte VM Medical Park Samsun ve Liv Hospital Samsun Hastaneleri olarak Türkiye’de 2023 yılının sağlık hizmeti ihracatı yapan öncü kurumları arasında yer aldık. Yine bölgede de sağlık turizmi hizmeti veren kurumların başındayız. Sağlık turizmi için sürekli yatırımlarımızı artırıyoruz. Biz kurumsal olarak İkiztepe Sağlık Zirvesi’nin ana sponsoruyuz. Türkiye’de Samsun’un sağlık turizminde ana merkez olması için gayret gösteriyoruz. Yapılan bu organizasyonun bölgemize ve bütün sağlık camiasına hayırlı olmasını diliyorum" dedi. "Samsun için gurur verici bir zirve" Liv Hospital Samsun Genel Müdürü Dr. Mustafa Şen ise "Bu yıl katılımın yüksek olduğu bir zirve gerçekleştiriliyor. Samsun’u gururlandıracak bir organizasyon. Samsun gerçek anlamda bir sağlık kenti. Bu açıdan şehrimizde böyle bir zirvenin olması hem sağlık kurumları açısından hem de Samsun açısından çok önem taşıyor. Bu zirve Samsunumuz için çok güzel sonuçlar doğuracaktır" diye konuştu.
Kocaeli Sokak ortasında 10 köpeğin saldırısına uğradı Kocaeli’nin İzmit ilçesinde çocuk parkının önünde bir vatandaşa 10 köpek saldırdı. O anlar amatör kamera tarafından saniye saniye görüntülendi. İzmit ilçesi Yahyakaptan Mahallesi’nde park alanın önünde evine gitmeye çalışan bir vatandaşa 10 köpek saldırdı. Korkuya kapılan ve saldırı neticesinde yere düşen adamı başka bir vatandaş kurtardı. Korku dolu anlar futbol sahasında bulunan bir şahıs tarafından saniye saniye cep telefonu kamerasına kaydedildi. "Bu tür saldırılar sık sık oluyor" Her sabah bölgede yürüyüş yaptığını söyleyen Sedat Uludağ, "Burada çok fazla köpek var. Hayvanlar sevdiğimiz canlılar ancak mutlaka kontrol altında olmaları gerekiyor. Önce insan canı. Hayvanların daha özgürleşecekleri, aç kalmayacakları mekanlar oluşturalım. Hükümet ve belediyelerin işbirliği içinde bu sorunu çözmeleri lazım. Üniversite hastanesine gittiğimiz zaman da orası köpeklerden geçilmiyor. Bu sevimli hayvanları her zaman sevimli göremeyebiliriz. Belirli zamanlarda saldırganda olabiliyorlar. Hayvanlara da zarar vermeden, onları da düşünerek önlem alınmalı. Burası çocuk oyun ve yürüyüş alan. Yürüyüş sırasında koşu yapanlara köpekler saldırıyor. Dün de köpekler bir vatandaşa saldırmış. Bu tür saldırılar sık sık oluyor. Önlem alınmadığı sürece bu tür saldırılar devam edecek" diye konuştu. "Yetişkin biri olarak tek başına durmaktan ben bile korkuyorum" Çocuğunu parka getiren Ali Umutlu, “Parkta çok fazla sokak köpeği var. Dün de bir vatandaşa saldırdılar. Bu tür olaylar sık sık oluyor. Sahipsiz hayvanların barınaklara alınması gerekiyor. Tehlike arz ediyor. Çocuk park alanında şu an 8-10 köpek yatıyor. Burası çocuğu tek başına bırakabileceğim bir yer değil. Üstelik yetişkin biri olarak tek başına durmaktan ben bile korkuyorum. Park alanında hayvanlar için kulübenin bulunması yanlış. O kulübe burada olduğu sürece köpekler buradan gitmeyecek.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Havalimanlarından kimse aranmadan geçemeyecek” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Havalimanlarından kimse aranmadan geçemeyecek” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu TBMM’ye sundukları yeni kanun taslağını açıkladı. Uraloğlu, bakanlığın bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarının muhtelif konularına ilişkin olarak ihtiyaç duyulan kanuni düzenlemelerin hayata geçirilmesi amacıyla hazırlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonuna sunulan kanun teklifi taslağına göre Sivil Havacılık Kanunu’nda değişiklikler yapmayı planladıklarını belirterek, “Kanun taslağına göre havalimanı girişlerinde tüm yolcular cihazla aranacak. Cihazla aranmanın yetersiz kaldığı durumlarda elle arama yapılacak. Kendisinin veya eşyasının elle aranmasını kabul etmeyen yolcu uçağa kabul edilmeyecek” dedi. Bakan Uraloğlu ayrıca gemi kaynaklı emisyonların azaltılmasına yönelik çalışmalar neticesinde getirilecek yeni düzenlemeyle emisyon fiyatlandırma sistemini kuracaklarını da açıkladı. Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın ve bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarının muhtelif konularına ilişkin olarak ihtiyaç duyduğu kanuni düzenlemelerin hayata geçirilmesi amacıyla hazırlanan Kanun Teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonuna sunduklarını söyledi. Bakan Uraloğlu, Taslağa göre 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle havalimanı girişinde tüm yolcuların cihazla aranacağını belirtirken, cihazla aranmanın yetersiz kaldığı durumlarda elle arama yapılacağını ancak kendisinin veya eşyasının elle aranmasını kabul etmeyen yolcunun uçağa kabul edilmeyeceğini söyledi. Uraloğlu, “Yine yapılan düzenlemeyle havacılık güvenliği ile sınırlı olmak üzere özel güvenlik personeli genel kolluk nezaretinde eşya, bagaj ve kargolarda arama yapabilecek” dedi. “Avrupa Birliği, emisyonlardan elde edilecek gelirin yüzde 50’sini almayarak ülkenin tasarrufuna bırakacak” Son yıllarda yaşanan iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle tüm sektörlerde olduğu gibi gemi kaynaklı emisyonların azaltılmasına yönelik çalışmaların da hız kazandığını kaydeden Bakan Uraloğlu, “Bu kapsamda önümüzdeki süreçte deniz taşımacılığını etkileyecek en önemli konulardan bir tanesi de Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) olacak. Avrupa Birliği son aldığı kararla ETS sistemini denizcilik sektöründen kaynaklanan taşıma emisyonlarını da kapsayacak şekilde genişletecek. Avrupa Birliği ETS düzenlemesi Avrupa Ekonomik Alanı ile bu alanın dışında kalan limanlar arasındaki seferlerde üretilecek olan emisyonlardan elde edilecek gelirin yüzde 50’sini almayarak diğer ülkenin tasarrufuna bırakacak” diye konuştu. “Emisyonlardan alınacak gelirin belirlenecek bir miktarının ülkemizce alınması sağlanacak” Bakan Uraloğlu, Türk bayraklı ve Türk sahipli deniz ticaret filosunun faaliyetlerine devam edebilmesi ve rekabet yeteneğini muhafaza edebilmesi için emisyonlarını hızlı bir şekilde düşürmesi gerektiğinin altını çizerek, “Bu noktada uluslararası ve bölgesel karbon fiyatlandırma uygulamalarından toplanan gelirlerin ülkemiz tarafından en verimli şekilde kullanılması büyük önem arz ediyor. Bu nedenle, emisyon fiyatlandırma sisteminin ülkemizde kurulması durumunda mütekabiliyet esasına göre toplam üretilen emisyonlardan alınacak gelirin belirlenecek bir miktarının ülkemizce alınması sağlanarak buradan elde edilecek gelir ile Türk deniz ticaret filosunun yenilenmesi veya dönüştürülmesi sağlanacak. Bu sayede, dünya deniz ticaretinde rekabet gücümüz artarak devam ettirilecek” ifadelerini kullandı. “Limanlara giriş ve çıkış işlemleri, dijital olarak sunulan belgeler üzerinden yapılabilecek” Uraloğlu, deniz taşımacılığından elde edilen karbon fiyatlandırması gelirlerinin de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bütçesine özel ödenek olarak öngörüleceği düzenlemesinin yanında, toplanan tutarların yeşil denizcilik için araştırma, geliştirme, dönüşüm ve yeni gemi inşa faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla kullanılacağını söyledi. Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Özel gelir ve ödeneklerin kullanımına ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanımız tarafından belirlenecek. Uygulama kapsamına alınacak gemilerin cinsi, sefer bölgesi, tonajı, gemilerden alınacak emisyon bedeli oranları, emisyonların izlenmesi, raporlanması ve doğrulanmasına ilişkin usul ve esaslar yine Cumhurbaşkanımız tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Düzenlemeyle 4922 sayılı kanunu gereğince halihazırda fiziki olarak yapılan limanlara giriş ve çıkış işlemleri, dijital olarak sunulan belgeler üzerinden yapılabilecek”.
Ankara Bahçeli: "(Özgür Özel’e) İmralı canisinin ve cezaevindeki terör mahkumlarının affını istiyor musunuz, Vatan topraklarının bir bölümünde bağımsız Kürdistan’ın kurulmasından yana mısınız" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e, "İmralı canisinin ve cezaevindeki terör mahkumlarının affını istiyor musunuz? Vatan topraklarının bir bölümünde bağımsız Kürdistan’ın kurulmasından yana mısınız?" sorularını yöneltti. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısında konuştu. Bahçeli, Gazze’de hala masum kanı döküldüğünü belirterek, "İnsanlık değerleri sukut etmekle kalmamış, barbarlık güncellenmiş, yeni sürümüyle Gazze Şeridi’ni kırıp geçirmiştir. Modern dünyanın gözü önünde, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere sayıları 35 bini aşan sivil ve mazlum Filistinli kardeşimiz açıkça ve alçakça işlenen soykırım suçunun kurbanı olmuştur. 17 Mayıs 2024 tarihinde Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen 33’üncü Arap Ligi Zirvesi münasebetiyle kabul edilen deklarasyonda acilen ateşkesin sağlanmasıyla birlikte bağımsız Filistin devletinin kurulmasına yönelik beklentinin duyurulması en azından ortak bir iradenin teessüsü açısından kayda değer bir gelişmedir. Bununla ilişkili olmak üzere, Ortadoğu Uluslararası Barış Konferansı’nın toplanmasına yönelik çağrının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği de ileriki günlerde netleşecektir. Küresel vicdan İsrail’e karşı baskısını artırmalıdır. Uluslararası toplum ve kuruluşlar ateşkes ve barış ortamının tesisi hususunda aralıksız devrede olmalıdır. Durdurulması gereken terör devleti İsrail’dir. Susturulması gereken Siyonist ilkelliktir" diye konuştu. "Netenyahu gittikçe yalnızlaşmakta, güvendiği dağlara karlar yağmaktadır" İsrail hükümetinde ve İsrail toplumunda bir yarılma söz konusu olduğunu belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Savaş karşıtlarının protesto ve gösterileri yoğunluk kazanmıştır. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı’nın İsrail Başbakanını ve Savunma Bakanını işlemiş oldukları savaş ve insanlık suçları nedeniyle yakalama kararı müracaatında bulunması caniler için çemberin daraldığını göstermesinin yanı sıra çok önemli bir gelişmedir. Soykırımcıların kaçışı veya kurtuluşu Allah’ın izniyle yoktur. Netenyahu gittikçe yalnızlaşmakta, güvendiği dağlara karlar yağmaktadır. Gazze meselesi hem tarihen, hem vicdanen, hem ahlaken, hem de dinen Türkiye’nin de meselesidir. Gazze düşerse son yurdumuzun etrafındaki kuşatma sertleşmekle kalmayacak, sık sık ifade ettiğim üzere, milli güvenlik tehditleri katlanacaktır" ifadelerini kullandı. "Madden ve fiziken çekildiğimiz topraklarda manen ve fikren sonuna kadar varız" "Gazze’ye baktığımızda 400 yüzyıllık hatıralarımızı görüyoruz" ifadesini kullan Bahçeli, şunları söyledi: "Gazze’ye baktığımızda işgali, istilayı, oyunlarla elimizden çekilip alınan mahzun bir şehrin hüznüne şahit oluyoruz. Bu nedenle Filistin davasında tarafsız kalmak milli ve namuslu bir siyaset tercihi olamaz. Bebeklerin ölümüne sessiz kalan bir dünya tükenmiş ve sönmüş bir dünyadır. Eğer dirayetli ve teyakkuz halinde olamazsak, eğer öngörüyle ve stratejik bakışla hareket edemezsek, eğer yarının temellerini bugünden atamazsak, Gazze’de sahne alan vahşiliklerin tıpkısının aynısına vatanımızda da maruz kalmamız muhtemeldir. Gazze’de barış ve huzurun sağlanması, 1967 sınırları çerçevesinde bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğünü temin etmiş bir Filistin devletinin kurulması bir yanda Ortadoğu’yu, diğer yanda da Türkiye’yi mutlaka rahatlatacaktır. Madden ve fiziken çekildiğimiz topraklarda manen ve fikren sonuna kadar varız, ilahi adaletin tecellisine inşallah hep birlikte şahitlik edeceğiz." "Hakikaten kaza mıdır, yoksa sabotaj mıdır, bilemem; üzerindeki sis perdesinin aralanması zorunluluktur" MHP lideri Devlet Bahçeli, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında vefatına kadar yaşanan bölgesel gelişmeleri şu sözlerle aktardı: "Cumhurbaşkanımızın Irak ziyaretiyle somutlaşan ve iki ülke arasında siyasi ve ticari köprü olacak Kalkınma Yolu Projesi’nin geniş imkan ve kazanımları, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de istikrar ve işbirliği çabaları, Azerbaycan’ın batı bölgeleriyle Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ni birbirine bağlayacak ve bölgesel işbirliğini güçlendirecek Zengezur Koridoru’nun stratejik değerinin öne çıkması, bu çerçevede Bakü ile Tahran yönetiminin kara yolu ve demir yolu köprüsünün inşası hususunda anlaşması, hem Rusya’nın Batı dünyasıyla ilişkilerinde hem de Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan-Ermenistan arasında kilit role sahip olan Laçin Koridoru’nun stratejik muhtevası, Türkiye- Rusya ve İran arasındaki Astana mekaniğinin bölgesel barış ve istikrara destek veren sonuçları, Ermenistan Başbakan’ı Paşinyan’ın sözde soykırım iddialarını çürüten ve tekzip eden beyanları, İsrail’in, Suriye’nin başkenti Şam’da bulunan İran Konsolosluğuna saldırması ve yedi İran askerinin ölümü, ardından İran ve İsrail arasındaki yüksek gerilim ve karşılıklı saldırılar, Slovakya Başbakanı’nın uğradığı suikast, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 19 Mayıs’ta bir baraj açılış töreni maksadıyla buluşmaları, hitamında yaşanan elim helikopter kazası, kanaatimce birbirinden bağımsız gelişmeler değildir. İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi ve beraberindeki heyeti taşıyan helikopterin kaza geçirmesi, üzülerek ifade etmeliyim ki, helikopterde bulunan herkesin hayatını kaybetmesine, küresel ve bölgesel tedirginliğin üst bir seviyeye tırmanmasına yol açmıştır. İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na, kazada vefat eden diğer devlet ve siyaset insanlarına Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, dost ve kardeş ülke İran halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum. İlk açıklamalardan anlaşılan, İran Cumhurbaşkanı’nı taşıyan helikopterin zorlu hava şartlarının hakim olduğu dağlık arazide kaza yaptığı yönündedir. Hakikaten kaza mıdır, yoksa sabotaj mıdır, bilemem; fakat bu trajik olayın iç yüzünün en kısa sürede açıklığa kavuşturulması, üzerindeki sis perdesinin aralanması bölgesel barış ve huzur adına zorunluluktur. İsrail’in iddia edilen kazadaki rolü, ABD’nin nerede durduğu muhakkak berraklaşmalı, az evvel bahsettiğim gibi son zamanlardaki gelişmelerin tesirinin, diyalog ve iş birliği zeminin genişlemesinin kaza süsü verilerek kesintiye uğramasının amaçlanıp amaçlanmadığı belli olmalıdır. Bugün İran’ın başına gelen felaketin, Allah korusun ama, Türkiye’de de yaşanabileceğini düşünmek bir vehim değil, suyu uyutup kendisini ayık tutan mihrakların gerçek niyetlerini az çok yorumlamış olmamızın sonucudur. Her anlamda, her seviyede dikkat, temkin, tedbir, güvenlik önlemi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Birleşmiş Milletler Teşkilatı derhal inisiyatif üstlenmelidir. Uluslararası nitelikli bağımsız bir soruşturma komisyonu kurulmalıdır. Bu zor günlerde Türkiye, İran İslam Cumhuriyeti’nin yanındadır." Kazanın duyulduğu ilk andan itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimleriyle Akıncı İHA’ların, arama ve kurtarma ekiplerinin bölgeye sevk edildiğini hatırlatan Bahçeli, Türkiye’nin her türlü desteği sağladığını ifade etti. "İtlerin duası kabul olsaydı gökten yağan sadece kemik olurdu" "Yurtdışına kaçan FETÖ’cü hain ve haşhaşilerden bazılarının, ’Onların Reisi’ni aldın, diğerlerinin Reisi’ni de bir an önce yanına al Allah’ım’ sözleri hatırıma şu sözü getirmiştir" diye konuşan Bahçeli, "İtlerin duası kabul olsaydı gökten yağan sadece kemik olurdu. Her hain korkaktır ve ruhen ölüdür. Fakat bu ölü ruhlar için söylenecek cümle, ateşiniz bol olsun demektir" dedi. "HDP bugün değilse, ne zaman kapatılacak; onun uzantısı DEM’in Türkiye’ye kastetmesinin hesabı ne zaman sorulacaktır?" Geçtiğimiz günlerde Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen 6-8 Ekim olayları davasında tutukluların hüküm almalarına ilişkin hukuk devletinin gereği olduğunu söyleyen Bahçeli, "İşlenmiş bir suç kimsenin yanına kalmayacaktır. Bu ülkenin havasını soluyup ekmeğini yiyenler, eninde sonunda ihanetlerinin hukuki faturasına da katlanmak durumundadır. PKK ile HDP arasındaki organik ve örgütsel bağ hukuken tescillenmiştir. Peki Anayasa Mahkemesi HDP’nin kapatma davasını niçin sürüncemede bırakmakta, kararın açıklanmasını niçin sürekli ertelemektedir? HDP bugün değilse, ne zaman kapatılacak; onun uzantısı DEM’in Türkiye’ye kastetmesinin hesabı ne zaman sorulacaktır? Bay Zühtü’nün gitmesinden sonra Anayasa Mahkemesi’nin elini tutan, önüne geçen, karar süreçlerine tıkaç olan sanıyorum kalmamıştır. O halde bu iş bitmelidir, HDP ve devamı sözde parti kapatılmalıdır. DEM eşbaşkanları, mücadeleye yükleneceğiz, diyorlar. Mahkeme kararını tanımadıklarını açıklıyorlar. Mücadeleye yüklenseniz ne yazar, kararı tanımasınız ne çıkar. Türkiye bölücülükle yüzleşecek ve hepinizin kanlı maskesi mahkeme önünde düşecektir. Bu bölücülere sesleniyorum, methiyeler düzdüğünüz ve 42 yıl ceza alan terörist Demirtaş da bir ara sizin gibi atıp tutuyor, bir diğeri de sırtlarını YPG’ye, YPJ’ye dayadıklarını söylüyordu. Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma amacında olanların hepsine sıra inşallah gelecek, onların her birisi Türkiye’nin ufkundan teker teker çekilip doğruca layık oldukları yere gönderilecektir" şeklinde konuştu. "Türkiye’nin içten çöküşünü Gezi Parkı’nda denediler, olmadı" CHP yönetiminin 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili mahkeme kararına siyasi demesine de tepki gösteren MHP lideri Bahçeli, şu sözleri kaydetti: "Haksızlık ve hukuksuzluk vurgusu yapması, normalleşme ve yumuşama ortamına aykırı görmesi rezaletin ta kendisidir. Türkiye’yi, Cumhurbaşkanımızın değil de başkalarının yönettiğini iddia eden Özgür Bey ve yönetimine soruyorum, mertçe cevap vermelerini bekliyorum; İmralı canisinin ve cezaevindeki terör mahkumlarının affını istiyor musunuz? Vatan topraklarının bir bölümünde bağımsız Kürdistan’ın kurulmasından yana mısınız? Beraber DEM’lendiklerinize söz verdiniz mi? Hangi dış mihrakların nam ve hesabına siyasi çalışma yürütüyor, Türkiye’nin geleceğini kimlerle konuşuyor, kimin folluğunda yatıyorsunuz? 37 kişinin katiline verilen cezalar hukuksuz ise, size göre hukuk nedir? Adalet nedir? Devlet nedir? Siyasi onur ve millet sevdası sizin meşrebinizde ne manaya gelmektedir? Türkiye’nin içten çöküşünü Gezi Parkı’nda denediler, olmadı. 6-8 Ekim olaylarıyla denediler, olmadı. Cizre, Silopi, Sur, İdil, Nuseybin gibi vatan beldelerinde hendek açtılar, barikat diktiler, evleri bombalarla tuzakladılar, aleni iç işgal denemesi yaptılar, olmadı. 15 Temmuz’da son şanslarını denediler, yine olmadı. Olmaz, olamaz, Türkiye’ye ve Türk milletine hiçbir hain, hiçbir alçak, hiçbir işbirlikçi diz çöktüremez." "Meclis görevini yapmalı, dokunulmazlıklar kaldırılmalı, gereken ceza verilmelidir" Konuşmasını sonlandırırken bir çağrıda bulunan Bahçeli, "Türk milletine çağrıda bulunuyorum. Mehmetçiğimiz, polisimiz, yurt içinde ve dışında olmak üzere teröristleri etkisiz hale getirirken, milli irade olarak sizler mecliste milli iradeye aykırı teröristi etkisizleştirmek mecburiyetindesiniz. Onun için meclis görevini yapmalı, dokunulmazlıklar kaldırılmalı, gereken ceza verilmelidir" dedi.