ASAYİŞ - 02 Aralık 2011 Cuma 10:59

KİMLİKSİZ CESETLER DNA VE PARMAK İZİYLE TESPİT EDİLİYOR

A
A
A
KİMLİKSİZ CESETLER DNA VE PARMAK İZİYLE TESPİT EDİLİYOR

Konya Cinayet ve Kayıp Şahıslar Büro Amirliği dedektifleri, kaybolan kişiler arasında yaptığı araştırmalarda DNA ve parmak izi sayesinde 12 ve 8 yıl önce ölen iki kişinin kimliğini tespit etti. Biri Diyarbakırlı, diğeri Konyalı iki kişinin, kimlikleri o dönem tespit edilemediği için kimsesizler mezarlığına defnedildiği öğrenildi.
Konya’da yaşayan 38 yaşındaki Mehmet Bakır, 2003 yılında aniden ortadan kayboldu. Bakır’ın kardeşi Ahmet Ali ile annesi Fadim Bakır, Mehmet Bakır’ın kayıp olduğunu Çumra İlçe Jandarma Karakolu’na bildirdi. Yıllar süren çalışmalara rağmen Bakır’dan bir türlü haber alınamadı. Bunun üzerine, Mehmet Bakır’ın ağabeyi bu kez Konya polisine başvurarak kardeşi hakkında tekrar kayıp başvurusu yaptı.
AİLE, TEŞHİS EDEMEDİ DNA’DAN TESPİT EDİLDİ
Konya Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet ve Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, Mehmet Bakır’ın dosyasını inceledi. Ekipler, ilk önce Konya ve Çumra ilçesinde bulunan kimlikleri belirlenemeyen ve kimsesizler mezarlığına defnedilen cesetlere yöneldi. Jandarma bölgesinde yer alan kimliği belirlenemeyen 4 cesedin fotoğraflarını gözden geçiren polis, Karkın beldesinde Çarşamba Çayı’nda bulunan bir cesedin Mehmet Bakır’a ait olabileceğini düşünerek, aileyle fotoğrafları paylaştı. Aile fotoğraflardaki şahsın
Mehmet Bakır’a ait olmadığını söyledi. Bakır’ın ölmeden önce çekilen fotoğrafı ile ceset fotoğrafını karşılaştıran dedektifler ise tam tersini düşünerek harekete geçti. Cesetten alınan kan örneği ile anne Fadim Bakır’dan alınan kan örnekleri DNA testi için Ankara Kriminal Laboratuvarı’na gönderildi. Gelen sonuçta cesedin Mehmet Bakır’a ait olduğu DNA testi ile kesinlik kazandı.
PARMAK İZİNDEN KİMLİĞİ BELİRLENDİ
1998 yılında Diyarbakır’dan kaybolan 37 yaşındaki Erol Ergun’dan 12 yıl boyunca haber alınamadı. Konya’ya yerleşen Erol Ergun’un kardeşi Murat Ergun bu kez Konya polisine müracaat etti. Kayıp şahıslar üzerine birçok çalışma yapmasıyla tanınan Konya Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet ve Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, dosya üzerinde çalışmalara başladı. Kaybolan Ergun’un genelde Van’a gittiğini öğrenen ekipler, Diyarbakır, Van ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile irtibata geçerek 1998 yılında ölen ve kimliği
meçhul cesetlerin bilgisini istedi. Van’ın Hacıbekir Mahallesi’nde bir otelde 1998 yılında bir şahsın kalp yetmezliği sonucu öldüğü ve kimliğinin tespit edilemediği bilgisine ulaşan Konya polisi, o dosyayı alarak inceledi. Kaybolduğu belirtilen Ergun’un daha önce alınan parmak izi ile kimliği belirsiz cesedin parmak izi karşılaştırıldı. Bu karşılaştırılma sayesinde Murat Ergun’un 12 yıl önce kaybolduğunu düşündüğü kardeşi Erol Ergun’un Van’da ölen şahıs olduğu ortaya çıktı. Kimsesizler mezarlığına
defnedilen Ergun ve Bakır’ın mezarları belirlenirken, her iki şahsın ailesi de, en azından bir mezarları olduğu için Konya İl Emniyet Müdürlüğü’ne teşekkür etti.
Konya İl Emniyet Müdürlüğü tarafından kurulan profesyonel ekipler sayesinde şuana kadar birçok olay çözüldü. Konya Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet ve Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri de kayıpların bulunması için yaptıkları araştırmalarda, bazı kişilerin cinayete kurban gittiğini belirleyerek, katillerini yakalayıp adalete teslim etmesiyle tanınıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.