KÜLTÜR SANAT
"Eğitim" temalı 9. Uluslararası Kısa Film Yarışması’na başvurular 12 Ocak’ta sona eriyor 15 Aralık 2025 Pazartesi - 18:08:01 Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) tarafından düzenlenen "Eğitim" temalı 9. Uluslararası Kısa Film Yarışması’na başvurular 12 Ocak 2026 tarihinde sona erecek. Eğitimin birey ve toplum üzerindeki dönüştürücü etkisini sinema sanatı aracılığıyla aktarmayı amaçlayan yarışmaya katılmak isteyenler, başvurularını www.ebskisafilm.org ve www.ebsshortfilm.org adresleri üzerinden gerçekleştirebilecek. Alanında deneyimli jüri üyeleri, en etkili eserleri seçmek üzere bir araya geldi. Bu yılki yarışmanın seçici kurulunda yönetmen ve senarist İsmail Güneş, gazeteci-eleştirmen Bedir Acar, sinema yazarı Enver Gülşen, yönetmen Mutlu Kurnalı, yönetmen ve senarist Yeşim Tonbaz, Anadolu Ajansı Sinema Atölyesi’nden Barışkan Ünal yer alıyor. Yarışmaya 18 yaşını tamamlamış amatör ve profesyonel katılımcılar, süresi 15 dakikayı aşmayan, eğitim temalı kurmaca kısa filmler ile başvuru yapabilecek. Yarışmanın değerlendirme süreci iki aşamadan oluşacak. Ön jüri, şartnameye uygunluk, teknik ve sanatsal yeterlilik kriterleri doğrultusunda en fazla 20 eser belirleyecek. Ana jüri ise dereceye giren ve özel ödül alacak eserleri seçecek. Yarışmada birinci olan eser için 80 bin lira, ikinci eser için 60 bin lira, üçüncü eser için ise 40 bin lira ödül verilecek. Ayrıca Mehmet Akif İnan Özel Ödülü kapsamında 30 bin lira, Erol Battal Sendikal Kadraj Ödülü kapsamında ise 20 bin lira ödül takdim edilecek. Bu yılki yarışmada Erol Battal Sendikal Kadraj Ödülü, ilk kez Eğitim-Bir-Sen üyesi izleyicilerin oylarıyla sahibini bulacak.
15 Aralık 2025 Pazartesi - 16:24 Perdede oyun köyde şenlik var Erzurum Devlet Tiyatrosu’nun "Perdede Oyun, Köyde Şenlik Var" projesi kapsamında Pasinler ilçesi Alvar İlkokulu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, hayatlarında ilk kez tiyatro izleyen çocuklar Karagöz ve Hacivat ile buluştu. Köy sokaklarında başlayan şenlik havası, tiyatroyu çocukların yaşam alanının bir parçası hâline getirdi. Erzurum Devlet Tiyatrosu, tiyatroyla bugüne kadar hiç karşılaşmamış köy okullarındaki çocukları sanatla buluşturmak amacıyla hayata geçirdiği "Perdede Oyun, Köyde Şenlik Var" projesinin ilk etkinliğini Pasinler Alvar İlkokulu’nda gerçekleştirdi. Büyük şehirlerde kurulan sahneleri hiç görmemiş, sanatı çoğu zaman yalnızca kitaplardan ya da ekrandan tanımış köyde yaşayan çocuklar için tiyatro bu kez uzaktan izlenen bir anlatı değil; kendi okullarında, birlikte yaşanan bir deneyim haline geldi. Gösterim günü okul ve köy, bando takımı, balonlar, kuklalar, dev kukla ve yüz boyamaları eşliğinde bir şenlik alanına dönüştü. Hayatlarında ilk kez tiyatro izleyen çocuklar, köy sokaklarında başlayan bu karşılaşmada büyük bir coşku yaşadı. Etkinlik kapsamında sahnelenen Karagöz ve Hacivat oyunu öncesinde çocuklara geleneksel Türk tiyatrosu ve oyunda kullanılan enstrümanlar tanıtıldı. Gösterimin ardından okula boyanabilir Karagöz-Hacivat sahnesi ve kukla setleri bırakıldı. Erzurum Devlet Tiyatrosu, okullardan alınacak geri dönüşlerle projeyi sürdürülebilir bir yapıya dönüştürmeyi ve sezon içerisinde 100 köy okuluna ulaşmayı hedeflediğini bildirdi.
15 Aralık 2025 Pazartesi - 16:21 Aydın Büyükşehir Belediyesi Kadın Yaşam Atölyesi hizmete açıldı Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Kadın Yaşam Atölyesi kapılarını açarken, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu; "Kadınların yaşamın her alanında yer alabilmeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, kadınların sosyal ve ekonomik yaşamda daha güçlü bir şekilde yer alabilmeleri için çalışmalarını sürdürüyor. Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Kadın Yaşam Atölyesi, kadınların hizmetine açıldı. Kadınların sosyal, kültürel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlayan merkezde, birçok farklı alanda ücretsiz eğitimler verilmeye başlandı. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin kadın odaklı sosyal projeleri arasında yer alan Kadın Yaşam Atölyesi’nde; seramik, pilates, makyaj, protez tırnak, ipek kirpik, dikiş, örgü, punch, aşçılık, pastacılık ve ahşap boyama alanlarında eğitimler düzenleniyor. Alanında uzman eğitmenler tarafından verilen eğitimlerle kadınların hem kişisel becerilerini geliştirmeleri hem de mesleki anlamda donanım kazanmaları hedefleniyor. Merkezde ayrıca kadınlara yönelik psikolojik danışmanlık hizmeti de sunuluyor. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, kadınlara yönelik hizmetlerin artarak devam edeceğini belirterek, "Kadınların yaşamın her alanında daha güçlü bireyler olarak yer alabilmeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kadın Yaşam Atölyesi de bu anlayışımızın bir parçası. Hemşehrilerimiz için çalışmaya, hizmetlerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Gastronomide gözde olacak: Baklavası tescillendi, sırada dört yeni lezzet var
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:52 Gastronomide gözde olacak: Baklavası tescillendi, sırada dört yeni lezzet var Türkiye’nin önemli gastronomi şehirleri arasında yer alan Çorum’un yöresel lezzeti baklava, coğrafi işaret belgesiyle tescillendi. Coğrafi işaretli ürün sayısı 28’e yükselen Çorum’da 4 lezzet için tescil çalışması sürüyor. Zengin mutfak kültürüyle Türkiye’nin önde gelen gastronomi duraklarından biri olan Çorum’daki yöresel lezzetler tescillenerek koruma altına alınıyor. Çorum Belediyesi tarafından 23 Şubat 2024 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvurunun neticelenmesiyle şehrin geleneksel lezzetlerinden "Çorum Baklavası", Coğrafi İşaretli ürünler arasına girdi. Alınan tescille Çorum’un tescilli ürün sayısı da 28’e ulaştı. Kentin yöresel lezzetleri için çalışmalarına devam eden Çorum Belediyesi, Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin tescil işlemlerini kısa sürede tamamlamayı amaçlıyor. "Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum baklavasının tescil süreci ile ilgili bilgi veren Çorum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Eray Çetinkaya, "Türkiye’nin en önemli baklava çeşitlerinden biri olan Çorum baklavasının tescil süreci, coğrafi işaret başvurusunun yapılmasının ardından yaklaşık bir yıl içinde tamamlandı. Şubat 2024’te başlattığımız Çorum baklavası coğrafi işaret başvurusunu, kapsamlı bir çalışma sonucunda neticelendirdik. Bu süreçte il genelinde çok sayıda kişiyle görüştük, gerçek ve doğru tariflere ulaşabilmek için kapsamlı kayıtlar tuttuk ve incelemeler gerçekleştirdik. Köylerdeki ve merkezdeki ustalarla yaptığımız görüşmelerle en doğru tarifi belirleyerek patent sürecini yürüttük. Böylece Çorum baklavası, ilimizin 28. coğrafi işaretli ürünü olarak tescillendi. Çorum baklavası, has baklava, gül burma ve sıkma baklava şeklinde çeşitlendirilebilmektedir" dedi. "Bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum mutfağına ait 4 lezzet için coğrafi işaret çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Çetinkaya, "Çorum Belediyesi olarak coğrafi işaret çalışmalarımız devam ediyor. Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin coğrafi işaret başvuruları ise şu anda askıda bulunuyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde bu ürünlerin de tescil işlemlerini tamamlamayı hedefliyoruz. Gastronomi alanının önemli temsilcileri tarafından Türkiye’nin en iyi mutfaklarından biri olarak gösterilen Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" diye konuştu. "Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" Çorum Belediyesi Veli Paşa Hanı’nda baklava yapım ustası olarak görev yapan Fatma Kılıç ise baklavanın yapım sürecini anlatarak, "Tescilli baklavalarımızın hamurunda süt, yoğurt, sıvı yağ, sirke, yumurta, un ve kabartma tozu bulunuyor. Üretim aşamasına geçmeden önce mutlaka nişastamızı bir gün önceden çıkarıp eleyerek dinlendirmemiz gerekiyor. Hamurumuzu özenle yoğuruyoruz, yoğurma aşamasının iyi yapılması hamurun pürüzsüz olması açısından büyük önem taşıyor. Yoğurma işleminin ardından bezeleme aşamasına geçiyoruz. Bu aşamada hamurun en az yarım saat bezelenmiş halde dinlenmesi gerekiyor. Hamur ne kadar iyi dinlenirse açma sırasında o kadar rahat çalışılır ve yırtılma gibi sorunlarla karşılaşılmaz. İnce tabaka halinde açtığımız hamurları tepsinin boyutuna göre kesiyoruz. Tepsiye döşeme aşamasında katların arasına mutlaka tuzsuz yağ ekliyoruz. Her beş katta bir yağlama ve cevizleme işlemi uyguluyoruz. Ardından kesme aşamasına geçiliyor. Biz, tereyağının tüm katlara eşit şekilde yayılmasını sağlamak için önce dilimleme ardından yağlama işlemi yapıyoruz. Bu yöntem, baklavanın daha iyi kabarmasını ve kıtır bir doku kazanmasını sağlıyor.Has baklavamızın en önemli özelliği ise diğer baklavalardan farklı olarak hamurunda sirke kullanmamız. Sirke, hamura özel bir kıtırlık ve çıtırlık kazandırıyor. Tesisimizde has baklava, gül baklava ve sıkma baklava olmak üzere üç çeşit baklava üretiyoruz. Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" şeklinde konuştu. (MCK-MK-
Amasya’nın dünya mirası Harşena Dağı ve Yalıboyu Evleri’ne yeni sistem ışıklandırma: "En güzelini yapacağız"
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:47 Amasya’nın dünya mirası Harşena Dağı ve Yalıboyu Evleri’ne yeni sistem ışıklandırma: "En güzelini yapacağız" Amasya’daki dünya mirası Harşena Dağı ile Yeşilırmak’ın kıyısında sıralanan Yalıboyu Evleri’nin aydınlatma sistemi tamamen yenilenecek. Planlanan projeye ilişkin açıklamalarda bulunan Amasya Valisi Önder Bakan, "Amasya turizminin değerine daha fazla değer katacak bir iş olacak. En güzelini yapacağız" dedi. Büyük Amasya Otelinde gerçekleşen proje tanıtım toplantısında 13 yıldır kullanımda olan aydınlatma sisteminin eskimesiyle beraberindeki güvenlik sorunları oluşturduğunu belirten Vali Bakan, "Yalıboyu Evleri ahşap binalar olduğu için yangında korumak amacıyla teknolojiyi yenilememiz gerekiyordu. Amasya turizminin değerine daha fazla değer katacak bir iş olacak. Biz iddialıyız, en güzelini yapacağız" diye konuştu. 29 bin metrekare alanda yapılan aydınlatma projesinin dünyada gerçekleştirilen en büyük aydınlatma projeleri arasında gösterildiğini anlatan Amasya İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Erdin Acar da, "Amasya’nın açık hava müzesi olarak nitelendirilmesine vesile olan, Harşena Dağı üzerinde yer alan Kral Kaya Mezarları, Kızlar Sarayı, Amasya Kalesi, sur duvarları ve o duvarlarının üzerine yapılan tarihi Yalıboyu Evleri ile Yeşilırmak üzerinde bulunan tarihi köprülerin bulunduğu bu alanın güzelliğini gece karanlığında da gözler önüne sermeyi amaçlıyoruz" şeklinde konuştu. AK Parti Amasya Milletvekili Haluk İpek ise 2015 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Harşena Dağı ile Pontus Kral Kaya Mezarları’nın daimi listeye alınması için girişimlerde bulunduklarına değindi. Tarihi Hatuniye Mahallesi’nde bulunan boş ve metruk binaların da kamulaştırılmasının öngörüldüğüne işaret eden İpek, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız bütçe imkanları çerçevesinde çalışma başlattı. Teknik ekiplerini göndermeye başladılar. Boş veya metruk olan yerleri kamulaştırarak çok güzel hale getireceğiz" ifadelerini kullandı.
Türkiye küresel etkinlik üssü oluyor: Kongre ve fuar turizminde rekor dönem
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:40 Türkiye küresel etkinlik üssü oluyor: Kongre ve fuar turizminde rekor dönem Türkiye, son yıllarda yalnızca bir tatil merkezi olmanın ötesine geçerek, uluslararası kongreler, dev fuarlar, diplomatik zirveler ve mega etkinliklerin buluşma noktası hâline geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın "12 ay turizm" ve "nitelikli turist" stratejisi doğrultusunda Türkiye, dünyanın önde gelen etkinlik merkezleri arasında hızla yükseliyor. 2023-2024 döneminde Türkiye genelindeki fuar ve kongrelerde 20 milyonu aşkın ziyaretçi ağırlandı. İş amacıyla gelen bu ziyaretçilerin kişi başı harcaması, tatil turistine kıyasla 3-4 kat daha yüksek gerçekleşti. İstanbul, ICCA verilerinde kongre şehirleri arasında güçlü bir yükseliş gösterirken; Antalya, kış aylarında bile yüksek doluluk oranlarıyla "kongre şehri" kimliğini pekiştirdi. Dünya çapında prestij: Türkiye en büyük organizasyonlara ev sahipliği yapıyor Türkiye’nin uluslararası etkinlik trafiğini güçlendiren başlıca organizasyonlar şöyle sıralanıyor: "Antalya Diplomasi Forumu (ADF): Dünya liderlerinin ve küresel aktörlerin buluştuğu diplomasi zirvesi. Gastromasa (İstanbul): Michelin yıldızlı şefleri buluşturan uluslararası gastronomi platformu. Lüks Düğün Kongreleri: Hint, Arap ve Avrupa lüks düğün pazarının Türkiye tercihini güçlendiren dev organizasyon. Uluslararası Tıp Kongreleri: Estetik cerrahi, göz ve diş hekimliği alanlarında Türkiye’yi küresel merkez hâline getiriyor. Türkiye Dünya Devleri Arasında: Büyük Fuarlar İlk 5’te Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı fuarlardan bazıları, dünya sıralamalarında üst sıralarda yer alıyor: EMITT: Dünyanın en büyük beş turizm fuarından biri. IDEF: Türkiye’nin savunma sanayiindeki gücünü yansıtan uluslararası fuar. Istanbul Jewelry Show: Lüks tüketim ve mücevher sektörünün gözde etkinliği. Marble İzmir: Dünyanın en büyük doğal taş fuarlarından biri. Growtech, Automechanika, UNICERA gibi Sektörlerinde küresel referans niteliğinde organizasyonlar". Genç ve teknoloji odaklı Türkiye: TEKNOFEST ve dijital etkinlikler öne çıkıyor Türkiye, geleceğin teknolojilerine yön veren büyük organizasyonlara da ev sahipliği yapıyor. TEKNOFEST, dünyanın en büyük teknoloji festivallerinden biri olarak milyonlarca genci ağırlıyor. GameX ve GIST gibi dijital etkinlikler, Türkiye’nin genç, dinamik ve yenilikçi kimliğini uluslararası alanda pekiştiriyor. Ekonomiye güçlü katkı: Turizm 12 aya yayılıyor Fuar ve kongre ziyaretçilerinin otelden restorana, ulaşımdan alışverişe kadar geniş bir alanda yaptığı harcamalar: Yerel ekonomiyi canlandırıyor, Döviz girdisini artırıyor, Turizmi 12 aya yayıyor ve Türkiye’nin marka değerini önemli ölçüde yükseltiyor. Türkiye artık küresel bir sahne Ev sahipliği yaptığı dev organizasyonlar sayesinde Türkiye artık Güvenli, Modern, Küresel ölçekte etkili ve Diplomasi ile ticaretin buluşma merkezi bir ülke olarak öne çıkıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü stratejik vizyon doğrultusunda, Türkiye’nin kongre ve fuar turizmindeki yükselişinin önümüzdeki yıllarda daha da hızlanması bekleniyor.
Batman’da Gömek Yaylası’nda yeraltında cami bulundu
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:01 Batman’da Gömek Yaylası’nda yeraltında cami bulundu Batman’ın Sason ilçesine bağlı Karameşe köyü Gömek Yaylası’nda köylüler tarafından tesadüfen yeraltı camisi bulundu. Cehennem Deresi yakınlarında bulunan yapının içindeki mimari detaylar, bilinmeyen bir tarihe işaret ediyor. Kayalık bir yamacın altında açılan küçük bir oyuktan girilen yeraltı yapısında mihrap, duvarlara gömülü ses yalıtımı amacıyla kullanıldığı değerlendirilen onlarca küp ve kimliği bilinmeyen büyük bir mezar bulunuyor. Yapının bulunduğu alanda yapılan yüzey incelemesinde, aralarında çocuk mezarlarının da yer aldığı çok sayıda uzun mezar tespit edildi. Daha önce Batman Valiliğince bölgede yapılan araştırmalarda elde edilen eserlerin Batman Kültür Envanteri’ne işlendiği bilinirken, bu yeraltı camiine dair herhangi bir kayıt bulunmaması dikkat çekti. Caminin keşfine tanıklık eden doğa yürüyüşçüsü Sabahattin Atalay, Cehennem Deresi’nden geçtikten sonra karşılaştıkları manzara karşısında şaşkına döndüklerini ifade ederek, "Gömek Yaylası’nda doğa yürüyüşü yaparken köylüler bir oyuk gösterdi. İçeri girince karşılaştığımız manzara gerçekten şaşırtıcıydı. Mihrap tamamen sağlamdı. Duvarların içine gömülü çok sayıda küp vardı, bunların akustik için kullanıldığı öğrendim. İçeride büyükçe bir mezar bulunuyor. Dışarı çıktığımızda da onlarca mezarın yaylaya yayıldığını gördük. Tarihin derinliklerinden çıkmış gibi bir yapı. Dönemi bilinmiyor, uzman incelemesi gerekiyor. Yaptığım araştırmada uzmanlar, yapının mimarisinin ilk bulgularla Orta Çağ - erken İslam dönemi veya daha eski bir kültüre işaret edebileceğini, ancak net tarihlemenin ancak kapsamlı bir arkeolojik çalışma ile yapılabileceğini belirttiler" dedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı
05 Aralık 2025 Cuma - 20:06 Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişinin ve tarihe ’Bilecik Mülakatı’ olarak geçen tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlanırken, Mustafa Kemal Atatürk o gün kentte geldiği kara tren ile gelişi yeniden canlandırıldı. 1920 tarihinde TBMM ve Hükümet Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ile İstanbul (Osmanlı) Hükümeti tarafından görevlendirilen Dahiliye Nazırı A. İzzet Paşa başkanlığındaki temsilcilerin Bilecik Mülakatı’nın yapıldığı tarihi İstasyon Binasını bir araya geldi. Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü, Bilecik’te düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlandı. Programa Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Burak Olgun, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Kurt, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Seda Bayrakçı, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasında Milli Mücadele tarihimizin bu kritik dönüm noktasını bir kez daha hatırlatarak geleceğe taşıdı. Programda, Bilecik’in Kurtuluş Savaşı’ndaki stratejik rolü ve Cumhuriyetin temellerini oluşturan bu mirasın korunmasının önemine vurgu yapıldı. Tiyatral canlandırmalar büyük ilgi gördü Etkinlik kapsamında okunan milli mücadele temalı şiirler okunmasının ardından, geleneksel halk oyunlarından oluşan folklor gösterisi izleyicilerden tam not aldı. En dikkat çeken bölümü ise, Atatürk’ün Bilecik ziyareti ve Bilecik Mülakatı’nın temsili olarak sahnelendiği tiyatral gösteri oldu. Bu canlandırma, tarihi bir atmosfer oluşturarak, katılımcıları adeta o günlere götürdü. Tarihi günlere ışık tutan sergi açıldı Etkinlikler çerçevesinde ayrıca, ’5 Aralık 2025 Atatürk’ün Bilecik’e Teşrifleri ve Bilecik Mülakatı’nın 105. Yıldönümü’ konulu sergi ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Sergide, Atatürk’ün Bilecik ziyaretiyle ilgili fotoğraflar, belgeler ve döneme ait çeşitli materyaller yer aldı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı
05 Aralık 2025 Cuma - 19:59 Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişinin ve tarihe ’Bilecik Mülakatı’ olarak geçen tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlanırken, Mustafa Kemal Atatürk o gün kentte geldiği kara tren ile gelişi yeniden canlandırıldı. 1920 tarihinde TBMM ve Hükümet Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ile İstanbul (Osmanlı) Hükümeti tarafından görevlendirilen Dahiliye Nazırı A. İzzet Paşa başkanlığındaki temsilcilerin Bilecik Mülakatı’nın yapıldığı tarihi İstasyon Binasını bir araya geldi. Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü, Bilecik’te düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlandı. Programa Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Burak Olgun, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Kurt, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Seda Bayrakçı, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasında Milli Mücadele tarihimizin bu kritik dönüm noktasını bir kez daha hatırlatarak geleceğe taşıdı. Programda, Bilecik’in Kurtuluş Savaşı’ndaki stratejik rolü ve Cumhuriyetin temellerini oluşturan bu mirasın korunmasının önemine vurgu yapıldı. Tiyatral canlandırmalar büyük ilgi gördü Etkinlik kapsamında okunan milli mücadele temalı şiirler okunmasının ardından, geleneksel halk oyunlarından oluşan folklor gösterisi izleyicilerden tam not aldı. En dikkat çeken bölümü ise, Atatürk’ün Bilecik ziyareti ve Bilecik Mülakatı’nın temsili olarak sahnelendiği tiyatral gösteri oldu. Bu canlandırma, tarihi bir atmosfer oluşturarak, katılımcıları adeta o günlere götürdü. Tarihi günlere ışık tutan sergi açıldı Etkinlikler çerçevesinde ayrıca, ’5 Aralık 2025 Atatürk’ün Bilecik’e Teşrifleri ve Bilecik Mülakatı’nın 105. Yıldönümü’ konulu sergi ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Sergide, Atatürk’ün Bilecik ziyaretiyle ilgili fotoğraflar, belgeler ve döneme ait çeşitli materyaller yer aldı. (CKT-ÖK-Y)
HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor"
05 Aralık 2025 Cuma - 19:19 HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.
Otizmli bireylerin sahne performansı ayakta alkışlandı
05 Aralık 2025 Cuma - 18:04 Otizmli bireylerin sahne performansı ayakta alkışlandı Otizmli bireylerin spor eğitiminden kazandıkları becerileri sahne sanatlarıyla buluşturan "Otizm Bestiz Sahne" modeli, Marmaris’te yoğun ilgi gördü. 15. kez sahnelenen gösteri, izleyicilere hem duygu dolu hem de kahkaha yüklü anlar yaşattı. Gösteride sahne alan Mehmet Can Hacılar’ın annesi ve proje direktörü Uzm. Dr. Vicdan Hacılar, bir otizm farkındalık sunumu yaparak yaşadıkları süreci ve diğer ailelere dokunmanın önemini anlattı. ’Tamamen otizmli oyunculardan oluşan sahne’ Otizmli bireylerden oluşan bir sahne kurulduğunu vurgulayan Güray Özcan, "Bu oluşuma öncülük ettiğimiz için gururluyuz" dedi. Otizmli gençler ise profesyonel oyuncular eşliğinde sahneye çıkarak kendi gelişim süreçlerini interaktif bir gösteriyle izleyicilere aktardı. Yaklaşık bir saat süren oyunda, otizmli bireyler hem yeteneklerini hem de hayata tutunma hikayelerini paylaştı. "Bir hayalim var" diyerek yola çıkan ekip, salondakileri zaman zaman güldürdü zaman zaman da duygusal anlar yaşattı. Etkinlikte dikkat çeken bir diğer detay ise protokol düzeninin uygulanmaması oldu. Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, Marmaris Kent Konseyi Başkanı Hakan Öner, siyasi parti temsilcileri, emniyet birimleri, şube amirleri ve kurum müdürleri vatandaşlarla yan yana oturarak gösteriyi birlikte izledi. Gösteri sonunda salondaki tüm izleyiciler oyuncuları ayakta alkışlayarak destek verdi. "Marmaris bu farkındalık projesini sahiplendi" Projenin sahibi Bener Erkorur, sahneye çıkabilen otizmli bireylerin gelişim süreçlerini spor temelli eğitimle sağladıklarını belirterek "Otizmli çocukların genelde asosyal olduğuna dair bir kanı var. Oysa biz spor ve tiyatroyu birleştirerek onların sahneye çıkmasını sağladık. Marmaris’te herkes bize kucak açtı, bu farkındalık projesi artık bu kente yayılmış durumda. Dünyada 31 çocuktan biri otizm riskiyle doğuyor. Sizler farkındalığı yayarak çok değerli bir katkı sağlıyorsunuz" dedi. "Otizm hastalık değildir, farklılıktır" Uzm. Dr. Vicdan Hacılar, oğlunun tanı sürecinden bu yana anlamlı bir yolculuk yaşadıklarını belirterek otizmin yanlış algılanmaması gerektiğini vurgulayarak "Herkes çocuklarımızdan geri duruyor, sanki bulaşıcıymış gibi davranıyor. Otizm bir hastalık değil, sadece farklılıktır. Biz bunu kabul etmiyoruz" sözlerini kullandı. Gösteriyi izleyen Marmarisli vatandaşlar da etkinlikten büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti. Seyircilerden Nazlı Suvay, "Bu tarz organizasyonlar Marmaris’te daha sık yapılmalı. Harika bir farkındalık çalışmasıydı" dedi. Bir diğer izleyici Aylin Ünlü ise, "Otizm bir farklılıktır, engel değildir. Sevgi ve eğitimle aşılmayacak engel yoktur" diyerek duygularını paylaştı. "Farklı duygularla ayrıldık" Protokolsüz şekilde vatandaşlar arasında oturan Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, etkinliğin kendilerinde derin bir etki bıraktığını ifade ederek "Bir tiyatro etkinliğine geldik ama farklı duygularla ayrıldık. Ailelerin yaşadığı zorlukları yakından takip ediyoruz ve bu tarz projeleri desteklemeye devam edeceğiz" dedi. Marmaris’teki organizasyona büyük destek Marmaris Armutalan Kültür Merkezi’nde sahnelenen gösteriye çok sayıda kurum ve kuruluş destek verdi. Marmaris organizasyonunu üstlenen Gürkan Güleren, "Bener hocamızın yaptığı misyona saygı duyduk ve biz de elimizi taşın altına koyduk. Marmaris Beşiktaşlılar Derneği üyeleri ve halkımız büyük destek verdi" diyerek teşekkür etti.
Stratonikeia’da ilk ‘Zeytin Hasat Festivali’ düzenlendi
05 Aralık 2025 Cuma - 17:36 Stratonikeia’da ilk ‘Zeytin Hasat Festivali’ düzenlendi Muğla’nın Yatağan ilçesinde bulunan Stratonikeia Antik Kenti, bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Zeytin Hasat Festivaline ev sahipliği yaptı. Antik kentte düzenlenen etkinlikte temsili zeytin hasadı yapılırken, ‘Zeytin Ağacı ve Taşların Dili’ adlı fotoğraf sergileri de ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Festival kapsamında antik kent girişinde gerçekleştirilen törende konuklara zeytin fidanı dağıtıldı. Muğla Büyükşehir Belediyesi ise davetlilere soğuk sıkım zeytinyağı ikram ederek etkinliğe destek verdi. Festivalin geleneksel hale getirilerek bölgenin kültürel mirasını ve zeytin üretimini tanıtmada önemli bir rol üstlenmesi bekleniyor. Törende konuşan Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Koordinatörü Durmuş Ali Öztürk, "Yatağımız, bu kadim topraklar, bu zengin topraklar, bu yürekli insanların yaşadığı toprakların en büyük değerini ortaya çıkarmak, tanıtmak ve yatağına mal etmek için insanüstü bir çaba gösterdiğinizi görüyorum, biliyorum, yakından şahidim. Stratonikeia gibi, Lagina gibi değerlerimiz ortaya çıktıkça, hocamın en büyük amacı Yatağan’da turizmi canlandırmamız, bu alanları turizme kazandırmamız lazım, şiarıyla hareket ediyor. Bu konuda Sayın Valimizin, Kültür Turizm Bakanlığımızın büyük katkıları, büyük destekleri var. Onlara da sonsuz teşekkür ederim, bir Yatağanlı olarak" dedi. Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan, "Hocamız çok değerli, büyük işler başarmış. Hocam gerçekten çok değerli, kazı başkanlarımızın hepsi çok değerli burada. Biz burada da 3 yıl diyaloglarımız çok fazla oldu. Muğla’nın her tarafında bir antik şehir var. Ama tabi Bilal Söğüt Hocam işlerinde çok değerli. Bu zeytin hasatı, şenliği de güzel bir organizasyon. Bu bölgenin özelliği, değeri zeytin. Hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Stratonikeia ve Lagina Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, bu yıl birincisi düzenlenen ‘Zeytin Hasat Festivali’nin önümüzdeki yıllardan daha da büyütülerek geleneksel hale getirmek için çaba harcayacakların söyledi. Prof. Dr. Söğüt, "Biz Stratonikeia antik kentinde, antik dönemden günümüzde yapılarda arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Burada yapılan çalışmalarda ve bu bölgedeki yapılan diğer çalışmalarda gösterdik ki, bu bölgede en az 5 bin yıldır zeytinin üretildiği, mutfakta yer aldığı ve gastronomide kullanıldığı biliniyor. Onun için de antik kentin içerisinde ve çevresinde bulunan bu zeytinle ilgili bir ürünlerin ve günümüzde var olan bu zeytin üretimini birleştirerek aslında farkındalık oluşturmak istedik. Bunun için de bu Birinci Stratonikeia Zeytin Hasat Festivali’ni başlattık. Bununla ilgili çok güzel veriler de var. Çünkü tarihin her döneminde bu bölgenin en önemli gelir sağlayan malzemesini zeytindi. Onun için de bu festivali için yaptık. Biz bunu geliştirerek ve yayınlaşarak devam etmesini istiyoruz. Tarihte bildiğimiz zeytinin etkinlik anlamında da ya da hem de kentin tanınırlığını ve bilinirliğini sağlaması anlamında da önemli bir araç olduğunu düşünüyorum. İnşallah gelişerek bunlar geliştirerek devam edeceğiz" dedi.