KÜLTÜR SANAT
27 Aralık 2025 Cumartesi - 14:22 Çöp kamyonlarını ışıklarla süsleyen Kuşadası Belediyesi, yeni yılda çevre temizliğine dikkat çekti Kuşadası Belediyesi, yeni yıl öncesi çevre temizliğine dikkat çekmek için çöp kamyonlarını ışıklarla süslerken, Noel Baba kostümü giyen personeler ise hem çocukların yüzünü güldürdü hem de çevre bilinci mesajı verdi. Kuşadası Belediyesi, yaklaşan yeni yıl öncesinde hem kent estetiğine hem de çevre bilincine dikkat çeken renkli bir etkinliğe imza attı. Çevre temizliği konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı çöp kamyonları rengarenk ışıklarla donatıldı. Üzerinde "Temiz bir Kuşadası, Temiz bir Gelecek" yazan süslü çöp kamyonları, kent merkezinde tur atarak yeni yıl coşkusunu sokaklara taşıdı. Işıklarla süslenen kamyonlardan inen Noel Baba kostümlü belediye personeli ise çocuklara ve yetişkinlere şeker ikram etti. Etkinlik kapsamında çevrenin temiz tutulması için yapılması gerekenler anlatılırken, doğanın korunmasının önemi vurgulandı. Hem kent sakinlerinin hem de Kuşadası’nı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisiyle karşılanan etkinlik, yeni yıl atmosferine çevreci bir anlam kattı. Yıl boyunca çevreyi korumaya yönelik birçok projeyi hayata geçiren Kuşadası Belediyesi’nin çalışması dikkat çekerken, özellikle çocukların büyük ilgisiyle karşılaştı. Hatıra fotoğrafı çektirmek için sıraya giren minikler, unutulmaz anlar yaşadı. Etkinliğin yılbaşına kadar devam edeceği bildirildi. "Çok temiz ve düzenli bir kent" Etkinliğe katılan kent sakinlerinden Gökhan Güldiken, çalışmayı takdirle karşıladığını belirterek, "Uzun yıllardır Kuşadası’nda yaşıyorum. Burası çok temiz ve düzenli bir kent. Kuşadası Belediyesi’ne, bize her yönüyle yaşanabilir bir şehir sunduğu için teşekkür ediyorum" dedi. Kuşadası Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Hakan Bayrak ise çevre temizliğine büyük önem verdiklerini vurgulayarak "Yıl boyunca temizlik işlerinde görev yapan emekçi personelimiz, kent sakinlerinin ve ilçemizi ziyaret eden yerli-yabancı turistlerin konforu için aralıksız çalışıyor. Türkiye’nin turizm incisi Kuşadası’nın her zaman temiz olması bizim için çok önemli. Yeni yılda da temizlik ve hijyen çalışmalarımız çevreye değer veren uygulamalarla devam edecek. Çocuklarımıza temiz bir gelecek bırakmak için doğaya ve çevreye karşı çok daha duyarlı olmamız gerekiyor" dedi.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 13:49 Sanatla buluşan genç yetenekler beğeni topladı Köşk Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından düzenlenen "Şiir ve Müzik Dinletisi" programı, öğrencilerin sahne performanslarıyla katılımcılardan büyük beğeni topladı. Köşk Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından hazırlanan "Şiir ve Müzik Dinletisi" programı, okulun konferans salonunda gerçekleştirildi. Şiir ve müziğin bir araya geldiği program, izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı. Programa, Köşk Kaymakamı Hasan Taş, Köşk İlçe Milli Eğitim Müdürü Selim Karataş, Köşk Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Müdürü Kemal Başaran, ilçede görev yapan okul idarecileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Öğrencilerin sahnelediği şiir dinletileri ve müzik performansları ilgiyle takip edilirken, program sonunda konuşan Köşk Kaymakamı Hasan Taş, öğrencilerin ortaya koyduğu sanatsal çalışmaları takdirle karşıladığını ifade etti. Kaymakam Taş, sanatsal faaliyetlerin öğrencilerin kişisel gelişimindeki önemine dikkat çekerek, programda emeği geçen öğretmen ve öğrencileri tebrik etti ve öğretmenlere teşekkür belgelerini takdim etti. Köşk İlçe Milli Eğitim Müdürü Selim Karataş ise konuşmasında, eğitim anlayışlarının yalnızca akademik başarıyla sınırlı olmadığını vurguladı. Karataş, köklerinden beslenen ve geleceğe emin adımlarla yürüyen bireyler yetiştirmenin temel hedefleri olduğunu belirterek, Köşk Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin öğrencilerin sosyal, kültürel ve sanatsal alanlarda gelişimine önem verdiğini dile getirdi. Programın sonunda Köşk İlçe Milli Eğitim Müdürü Selim Karataş tarafından, etkinliğin hazırlanmasında görev alan öğretmen ve öğrencilere teşekkür belgeleri takdim edildi. Şiir ve müziğin buluştuğu anlamlı program, katılımcıların beğenisini kazanırken, öğrencilerin sahne performansları uzun süre alkışlandı.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 13:42 Antalya’da geleneksel bamya çorbası etkinliği Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, Akdeniz Konyalılar Federasyonu’nun düzenlediği ‘Geleneksel Bamya Çorbası Etkinliği’nde Konyalı vatandaşlarla bir araya geldi. Başkan Vekili Özdemir, bu etkinlikte bir çorbayı paylaşmaktan ziyade; bir geleneğin, memleket özleminin ve güçlü bir dayanışma kültürünün paylaşıldığını ifade etti. Akdeniz Konyalılar Federasyonu’nun ‘Geleneksel Bamya Çorbası’ etkinliğine Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir’in yanı sıra Muratpaşa Kaymakamı İhsan Kara, Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, Akdeniz Konyalılar Federasyonu Başkanı Hasan Hüseyin Cengiz, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve federasyon üyeleri katıldı. Etkinlikte konuşan Başkan Vekili Özdemir, Antalya’nın farklı şehirlerden gelen insanların kendi kültürlerini koruyarak ortak bir kent kimliği oluşturduğu çok özel bir şehir olduğunu belirtti. Konyalı vatandaşların kente kattığı emek, alın teri ve değerlerin son derece kıymetli olduğuna dikkat çekti. "Bu sofralarda çok güzel dostluklar kuruluyor "Sizler burada yalnızca bir çorbayı değil; bir geleneği, bir memleket özlemini ve güçlü bir dayanışma kültürünü paylaşıyorsunuz" diyen Başkan Vekili Özdemir, şunları söyledi "Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak kültürel çeşitliliği büyük bir zenginlik, hemşehrilik hukukunu ise en güçlü bağımız olarak görüyoruz. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’in sizlere her zaman gösterdiği samimiyet ve önemi bizler de aynı anlayışla sürdürüyoruz. Bu sofralarda kurulan dostluklar ve bu buluşmalarda güçlenen birlik duygusu, bizim en büyük umudumuzdur. Hiç kimseyi doğduğu yere, inancına, mezhebine ya da ırkına göre ayırmadık, ayırmayacağız." Başkan Vekili Büşra Özdemir, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Mevlana’nın Konya’dan insanlığa miras bıraktığı; adaletin, kardeşliğin ve insan sevgisinin en güçlü ifadesi olan ‘Gel, ne olursan ol yine gel’ çağrısını bugün de yaşatan ve bu anlamlı geleneği yıllardır sürdüren Akdeniz Konyalılar Federasyonu’na ve emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum." Etkinliğin sonunda Başkan Vekili Büşra Özdemir, Akdeniz Konyalılar Federasyonu Başkanı Hasan Hüseyin Cengiz’e ev sahipliği için teşekkür ederek katılımcılarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
Alanya Belediye Tiyatrosu yeni sezonun ilk prömiyerini yaptı
12 Ekim 2025 Pazar - 11:13 Alanya Belediye Tiyatrosu yeni sezonun ilk prömiyerini yaptı Başarılı çalışmalarıyla Türkiye’nin en iyi şehir tiyatroları arasında gösterilen Alanya Belediye Tiyatrosu, yeni sezonun ilk gösterimi olan "Palto" ile yaptı. Nikolay Gogol’un unutulmaz eseri Palto, Ferdi Dalkılıç yönetmenliğinde seyirci ile buluştu. Alanya Belediye Tiyatrosu, Rus edebiyatının büyük ustası Nikolay Gogol’un unutulmaz eseri Palto oyunuyla perdelerini açtı. Yönetmenliğini Antalya Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Ferdi Dalkılıç’ın üstlendiği oyun, sıradan bir devlet memurunun küçük bir palto hayali üzerinden insan onurunu, toplumdaki adaletsizliği ve yaşamın kırılganlığını anlatıyor. Tecrübeli isimler sahnede Oyunun dekor tasarımında Akın Tezer Tunalı, kostümde Gökçe Şener, müzikte Selçuk Yılmaz, ışıkta Barbaros Gülaçtı ve koreografide Meray Kartal ile Göknur Küçüktürkmen’in imzası var. Tecrübeli isimler; Murat Demir Tetik, Mustafa Erman Doğan, Vedat Akbulut, Fırat Onur Deniz, Nejat Koper, Emre Şen, İrem Azmiye Karakaya, Güneş Çağlar, Birke Muratal Doğan, Buse Sakarya Ceyhan ve Ezgi Melek Kerman oyunda rol alıyor. Koçak: "Daha iyiye daha mükemmele gitmek için çalışıyoruz" Tek perde olarak yaklaşık 2 saatlik performansın ardından oyuncular, seyirciler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı. Başkan Yardımcısı Murat Levent Koçak, sahneye gelerek şu ifadeleri kullandı; "Gerçekten çok büyük bir emek var. Bizim için hem emeklerin sonuçlarının görüldüğü hem de büyük bir iftihar kaynağı olan gecedeyiz. Alanya Belediye Tiyatrosu’nun nerelere geldiğini görmek hepimiz için zannediyorum ki çok büyük bir mutluluk olsa gerek. Elbette ki daha iyiye, daha mükemmele gitmek için çalışıyoruz. Bu oyunun ortaya çıkmasında emeği geçen işte sahnesinden, dekorundan, müziğinden, danslarından, kostümünden, her şeyinden emek sahibi olan çok değerli hocalarımıza çok değerli yönetmenimize çok değerli oyuncu arkadaşlarımıza ve Alanya Belediye Tiyatrosu’nda çalışanlarımıza çok teşekkür etmek istiyorum ve onları kutluyorum" dedi. Alanya Belediye Tiyatrosu’nun 15. yılı kutlandı Alanya Belediye Tiyatrosu’nun kuruluşunun 15’inci yılı da unutulmadı. Sahnede oyuncuların birlikte kestiği pastayla Belediye Tiyatrosu’nun yeni yaşı kutlandı. Başkan Yardımcısı Koçak, Alanya Belediye Tiyatrosu’nun kuruluş aşamasından bugünlere gelmesine vesile olan herkese teşekkür etti. Alanya Kültür Merkezi’nde gerçekleşen prömiyere, Belediye Başkan Yardımcısı Murat Levent Koçak, Belediye Meclis Üyeleri Mustafa Eroğlu, İrem Yunusoğlu, Şahin Ararat, Belediye Tiyatro Müdürü Hüseyin Çinal ve çok sayıda sanatsever katılarak salonu doldurdu.
Yozgat’ta imece geleneği ile kış hazırlığı devam ediyor
12 Ekim 2025 Pazar - 11:05 Yozgat’ta imece geleneği ile kış hazırlığı devam ediyor Yozgat’ta kadınlar, bir yardımlaşma geleneği olan imece ile başlattıkları kış hazırlıklarının sonuna geldi. Salça, marmelat, sirke, çanak peyniri gibi kışın tüketilecek yiyeceklerini hazır hale getiren kadınlar, son olarak ekmek ihtiyaçlarını karşılamak için yufka ekmek yapımına başladı. Anadolu kırsalında yaşayanların vazgeçilmezi olan yufka ekmeği, Yozgat’ın yöresel lezzetlerinden madımak, bulgur pilavıyla birlikte tüketiliyor. Yozgat’ta her yıl olduğu gibi bu yıl da kırsal bölgelerde kış hazırlıkları geçtiğimiz ay içerisinde başlandı. Salatalık, kelek, lahana, patlıcan, yeşil domates gibi sebzelerle turşu kuran kadınlar, yöresel peyniri çanaklara bastı, domates ve kırmızıbiberden salça kaynatmayı da ihmal etmedi. Kış hazırlıklarının sonuna gelen kadınlar, mahalle aralarında, köylerde bulunan ‘tandır’ adı verilen yapılarda kışlık yufka ekmek yapına başladı. Sabahın erken saatlerinde başlayan ekmek yapımı, bazen gece geç saatlere kadar sürüyor. Kadınlar, kış boyunca tüketecekleri ekmeği hazırlamak için tandır başında yoğun bir emek harcıyor. Tandırda yapılan yufka ekmek, şehir merkezlerinde ise apartmanların bodrum veya çatı katlarında hazırlanıyor. Hem aile bütçesine katkı sağlayan hem de geleneksel tatların yaşatılmasına vesile olan yufka yapımı, kadınların dayanışma ve birlik ruhunu da yansıtıyor. Yozgat’ın Fatih Mahallesi’nde imece geleneği ile hem kendi hem de çocuklarının ihtiyaçlarına yönelik yufka açan kadınlardan Hamide Çelik, tandırda yapılan yufka ekmeğin daha lezzetli olduğunu belirterek, yufka ekmeğin yöresel lezzetlerle tüketilmesinin çok lezzetli olduğuna vurgu yaptı. Hamide Çelik, "Komşularımızla birbirimize katkıda bulunuyoruz. Birbirimizi anlıyoruz, anlaşıyoruz. Hepimiz komşuyuz. O yüzden birbirimizi kırmadan, dökmeden güzelce geliyoruz, yoğuruyoruz hep beraber birlik oluyoruz. Ondan sonra oturuyoruz arkadaşın ikisi de pişiriyor. Bizim ikimiz de yaşlı olduğumuz için bizi idare ediyorlar. Allah razı olsun arkadaşlarımızdan da. Yufka ekmek pekmez ile lezzetli olur. Üstüne yoğurdu koyacaksın, üstüne pekmezi dökeceksin. Onun sonra yiyeceksin. Onun özelliği o. Bulgur pilavıyla, turşuyla çok lezzetli oluyor. Omaç, gevretme, bunlarla çok lezzetli" dedi, arkasından da bir türkü söylemeyi de ihmal etmedi.
Osmaniye’de Akdeniz’in ruhu sanatla buluştu
12 Ekim 2025 Pazar - 11:01 Osmaniye’de Akdeniz’in ruhu sanatla buluştu Osmaniye Merkez’de bu yıl yedincisi düzenlenen Akdeniz Sanat Günleri, şiirden tiyatroya, resimden müziğe uzanan çeşitli etkinliklerle sanatseverleri bir araya getirdi. Osmaniye Şairler, Yazarlar ve Aşıklar Derneği tarafından Osmaniye Kent Müzesi önünde düzenlenen etkinliğe Adana, Hatay ve Mersin başta olmak üzere birçok ilden şair, yazar ve sanatçı katıldı. Gün boyu süren etkinlikte sanatseverler, şiir, tiyatro gösterileri, müzik performansları ve resim sergileriyle sanat dolu anlar yaşadı. Etkinlik kapsamında ayrıca deprem ve insan temalı fotoğraf sergisi ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Şair ve yazarlar, kurdukları stantlarda kendi kitaplarını tanıtarak okuyucuları için imza günü düzenledi. Osmaniyeli hemşerilerimizin sanatla iç içe bir gün geçirmesi için böyle bir etkinlik düzenlediklerini söyleyen Osmaniye Şairler, Yazarlar ve Ozanlar Derneği Başkanı Mustafa Bardak, "7. Akdeniz Sanat Günleri eş zamanlı olarak Adana, Antakya, Mersin, Osmaniye, Fethiye ve Düziçi’nde gerçekleşiyor. Aşık Veysel resimleri, Yaşar Kemal görselleri, Osmaniye fotoğrafları, doğa fotoğrafları, deprem fotoğrafları gibi fotoğraf sergimizin yanında el sanatları sergilerimiz, yazarlarımızın ve şairlerimizin kitap sergileri, yer almaktadır. Ayrıca bu sene 28 şairimiz, değişik illerimizden 28 şairimiz ve 24 ozanımız sahne alacak. Gün boyu programlarımız devam edecek. Bu etkinliklerimize gün boyu bir yandan sergiler, kitap sergileri bir diğer yandan ise ozan ve aşıkların özgün eserleri yer alacak programımızda."diye konuştu.
9. Sultanbeyli Kitap Fuarı başladı
12 Ekim 2025 Pazar - 10:58 9. Sultanbeyli Kitap Fuarı başladı Kitapseverlerin buluşma adresi 9. Sultanbeyli Kitap Fuarı başladı. Açılış töreninde konuşan Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, "Aile Yılı’na ithafen bu yılki temamızı ‘Okuyan Aile, Düşünen Nesil’ olarak belirledik. 19 Eylül Pazar gününe kadar sürecek kitap fuarımıza 100 yayınevi ve 75 yazar katılacak. Söyleşiler, imza günleri ve kültürel etkinliklerle dopdolu kitap fuarımıza tüm kitapseverleri bekleriz" dedi. Sultanbeyli Belediyesi tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen Sultanbeyli Kitap Fuarı başladı. Kent Meydanı’nda düzenlenen açılış törenine Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş’ın yanı sıra; İstanbul Vali Yardımcısı Halil Avşar, Sultanbeyli Kaymakamı Kemal Şahin, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin ve çok sayıda davetli ile kitapsever katıldı. "Ülkemizin önde gelen 100 yayınevi ve 75 yazar fuarımızda yer alıyor" 7’den 70’e herkesi kitap fuarına davet eden Tombaş, "Sultanbeyli Kitap Fuarı, her geçen gün marka değerini yükseltiyor. Kültür ve sanat alanına yaptığımız yatırımlarımızı artırıyoruz, çünkü önemsiyoruz. Medeniyetimizin düşünce derinliğini, ilim aşkını ve hikmet yolculuğunu yeni nesillere aktarabilmek adına kültür ve sanata destek olmaya devam edeceğiz. Ülkemizin önde gelen 100 yayınevi ve 75 yazar fuarımızda yer alıyor. Söyleşiler, imza günleri ve kültürel etkinliklerle dopdolu bir kültür şöleni yaşayacağız. 19 Ekim Pazar günü 10.00-20.00 saatleri arasında hizmet verecek kitap fuarımıza herkesi bekliyoruz" şeklinde konuştu. "‘Okuyan Aile, Düşünen Nesil’ temasıyla gerçekleştiriyoruz " Fuarın temasını Aile Yılı’na ithaf ettiklerini söyleyen Tombaş, "Bu yılki fuarımızı; 2025 yılının Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘Aile Yılı’ ilan edilmesine ithafen, ‘Okuyan Aile, Düşünen Nesil’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. Çünkü inanıyoruz ki, okuyan bir aile sadece bilgiyle değil; sevgiyle, anlayışla, değerlerle büyür. Kütüphanelerin ışığıyla aydınlanan evlerde yetişen çocuklar; düşünen, üreten ve sorumluluk sahibi nitelikli bireyler olarak geleceğe yürür. Toplumun temeli aileyse, o temelin harcı da kitapla, düşünceyle, kültürle yoğrulmalıdır. İşte bu nedenle istiyoruz ki; aileler birlikte okusun, birlikte düşünsün, birlikte gelişsin. Çünkü biz okuma kültürünü yalnızca bireysel bir tercih değil, toplumsal bir dirilişin adımı olarak görüyoruz" dedi. Açılış konuşmalarının ardından protokolün katılımıyla kurdele kesildi. Ardından kitap fuarında yer alan stantları tek tek ziyaret eden Başkan Tombaş, vatandaşlarla selamlaştı. 9. Sultanbeyli Kitap Fuarı’nın Onur Konuğu; tasavvuf, din ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Mustafa Kara oldu. 9 gün sürecek fuar süresince; Altay Cem Meriç, Mustafa Karataş, İsmail Hakkı Aydın, Saliha Erdim, Bahadır Yenişehirlioğlu, Hulki Cevizoğlu, Nurullah Genç dahil 75 yazar okurlarıyla buluşacak. İmza günleri ve söyleşi programları düzenlenecek.
Unutulan sanatı emekliler hayata döndürüyor
12 Ekim 2025 Pazar - 10:56 Unutulan sanatı emekliler hayata döndürüyor Anadolu’nun köklü el işleme sanatlarından oymacılık, son yıllarda ilgi görmeye başladı. Vakit geçirmek için ahşap sanatına yönelen emekliler, geleneği yeniden canlandırıyor. Ahşaba şekil verme sanatı olarak bilinen oymacılık, sabır ve el becerisi gerektirmesiyle öne çıkıyor. Anadolu’nun köklü el işleme geleneklerinden biri olan bu sanat, geçmişte cami, konak ve saray süslemelerinde önemli bir yer tutuyordu. Mobilya üretiminin yaygınlaşmasıyla oymacılık, son yıllarda küçük atölye ve hobi kurslarında yeniden hayat buluyor. Vakit geçirmek için ahşap işlemeciliği sanatına yönelen emekliler, unutulmaya yüz tutan geleneksel oymacılığın yeniden canlanmasına katkı sağlıyor. Babasının yönlendirmesiyle 7 yaşında ahşap oymacılığı mesleğine başladığını belirten Aşir Güler (50), "Oymacılık sanatı günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alıyor, çünkü artık bu işi yapan çok az insan kaldı. Bu nedenle, bu mesleğin biraz tarihte kalmış olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bizim asıl amaçlarımızdan biri, bu sanatı tekrar canlandırmak, güncellemek ve yaygınlaştırmak. Özellikle açtığımız kurslarla bu konuda büyük emek verdik ve yavaş yavaş yeni insanlar yetiştirmeye başladık" dedi. Kendisine ait kurs yerinde yeni kursiyerler yetiştirdiğini vurgulayan ahşap oymacılığı ustası Güler, bu sanatı yaygınlaştırmaya çalıştığını kaydederek, "Bir insan bu sanata başladığında, şehir hayatının karmaşasından uzaklaşıp bir huzur buluyor. Bu iş insanın ruhuna hitap eden bir uğraş. Çünkü doğal bir malzemeyle çalışıyorsunuz ve insanoğlu binlerce yıldır ahşapla iç içe yaşıyor. Aslında hepimizin genetik kodlarında ahşaba dair bir bilgi var. Zamanla bu bilgiler unutulmuş olsa da, bundan 100-150 yıl önce atalarımızın büyük bir kısmı ahşapla uğraşıyordu. Bugünkü modern hayatın getirdiği zorluklar, özellikle şehir yaşamı insanları mutsuzluğa itiyor. Son 10-15 yılda sanal dünyanın yaygınlaşmasıyla birlikte insanlar gerçeklikten, sanattan ve estetikten uzaklaştı. Bu bağlamda ahşap oyma işi, insanlara iyi geliyor; ruhlarını dinlendiriyor, onlara kendilerini iyi hissettiriyor" diye ekledi. "Kaybolan bu mesleği yaşatmaya çalışıyorum" Ahşap işlemeciliğinin insan ruhuna dokunduğunu aktaran Güler, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Gerçek bir işle uğraşıyorsunuz; dokunuyorsunuz, oyarken hissediyorsunuz, sesini duyuyorsunuz, el aletleriyle çalışıyorsunuz. Ceviz, meşe, ıhlamur, kestane, kiraz gibi birçok ağaç türüyle tanışıyorsunuz. Her biri farklı karakterde ve her birinden çok şey öğreniyorsunuz. Bu nedenle, özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar için bu tür bir işle uğraşmak ruhu dinlendiriyor, insanı rahatlatıyor ve aynı zamanda bir sanat, bir meslek kazandırıyor. Bu işe başladığınızda kendinizi adeta kaybediyorsunuz, dalıp gidiyorsunuz. O süreci yaşarken bile huzur buluyorsunuz. Sonuçta da ortaya güzel bir iş çıkıyor ve bu da ayrı bir mutluluk kaynağı oluyor. Ancak bu sadece sonuç odaklı bir uğraş değil; asıl değerli olan, o süreci yaşamak. Ben bu işi yaklaşık 40 yıldır yapıyorum. Küçük yaşta aile mesleği olarak başladım. Gerçekten bu bilgiyi başkalarına aktarmam gerektiğini düşündüm. Çünkü aksi halde bu bilgiyle ne yapacağım? Mezara mı götüreceğim? Bu nedenle yaklaşık 5 yıldır kurs veriyorum. Bugüne kadar 300’e yakın kursiyerim oldu ve ustalaştırma programları da yapıyorum. Şu anda kendi atölyemde bu kursları sürdürerek hem bilgimi paylaşıyor hem de kaybolan bu mesleği yaşatmaya çalışıyorum." "Ahşap oymanın terapisttik bir tarafı var" Yaklaşık 2 yıldır ahşap oymacılığı ile uğraştığını ifade eden emekli Seda Güldoğan (51), haftada 2 gün ahşap oymacılığı atölyesine geldiğimi söyledi. Üretme fikrinden yola çıkarak ahşap oymacılığına başlayan Güldoğan, "Özellikle ileri yaşlarda, çocuklar evden gittikten ve bir anne olarak artık onlarla ilgilenmeye ihtiyaç kalmadığında, bir hobi arayışındaydım. Ahşap fikri bana çok sıcak geldi. Hocamın Foça’daki sergisini görmüştüm ve çok hoşuma gitmişti. Yapabilir miyim, yapamaz mıyım emin olamamıştım ama hocam yapılabileceğini gösterdi. Ben de hoşuma gittiği için devam ettim. Ahşap oymacılığının, insanı anda tutan bir hobi olduğunu düşünüyorum. Çünkü o an başka hiçbir şeyle uğraşacak ya da düşünecek vaktiniz olmuyor. Sadece ahşabın içinden çıkarmak istediğiniz şeye odaklanıyorsunuz. Bu yüzden ahşap oymanın terapisttik bir tarafı olduğunu düşünüyorum. Biraz dış dünyadan soyutlandığınız, geçmişi ya da geleceği değil sadece tokmağın vurduğu alanı gördüğünüz ve yaşadığınız bir hobi gibi geliyor" sözlerini kullandı. "Bu, bir hobiden daha fazlası" Ahşap oymacılığı sanatına oyma kapı yapma merakıyla başladığını belirten emekli Özgür Özaksu (53), "Ancak bu işe doğrudan kapı oyarak başlanmıyor. Oyma yaparken aynı zamanda motif ve desen öğreniyoruz. Kullanılan teçhizatı da tanımak ve doğru şekilde kullanmayı öğrenmek gerekiyor. Yaptığınız eser gün geçtikçe şekil buluyor, güzelleşiyor ve beğeni topluyor. Elektriğin olmadığı dönemlerde gaz lambası ışığında çalışan ustaların kullandığı geleneksel yöntemlerle aynı yollardan geçerek benzer ürünler üretmenin ne kadar keyifli olduğunu fark ettim. Ahşabın içine çok güzel sanat eserlerini sığdırabilen arkadaşlarım oldu. Önce hayret ettim, sonra ben de yapabildiğimi gördüm. Bu işin çok zor olmadığını, sadece istemenin yeterli olduğunu anladım. İnanın, çok yetenekli olmanız gerekmiyor. Sadece doğru ustanın yanında, doğruları öğrenerek ilerlerseniz yapamayacağınız hiçbir ahşap oyma eseri yok. Zamanla şunu fark ediyorsunuz. Televizyon, sosyal medya, cep telefonu, bilgisayar ve telefon oyunları bu dünyada zamanımızı çalıyor ve çoğu zaman ne kaybettiğimizin farkına varmıyoruz. Ancak ahşapla uğraşırken insanın ruhunda bir dinlenme hissi oluşuyor. Bu, gerçekten bir hobiden daha fazlası. Bence ruhunu dinlendirmek, kendini bulmak ve kendi sesini duymak isteyen herkesin yapabileceği güzel bir uğraş. Herkese tavsiye ederim" ifadelerini kullandı.
Unutulan sanatı emekliler hayata döndürüyor
12 Ekim 2025 Pazar - 10:33 Unutulan sanatı emekliler hayata döndürüyor Anadolu’nun köklü el işleme sanatlarından oymacılık, son yıllarda ilgi görmeye başladı. Vakit geçirmek için ahşap sanatına yönelen emekliler, geleneği yeniden canlandırıyor. Ahşaba şekil verme sanatı olarak bilinen oymacılık, sabır ve el becerisi gerektirmesiyle öne çıkıyor. Anadolu’nun köklü el işleme geleneklerinden biri olan bu sanat, geçmişte cami, konak ve saray süslemelerinde önemli bir yer tutuyordu. Mobilya üretiminin yaygınlaşmasıyla oymacılık, son yıllarda küçük atölye ve hobi kurslarında yeniden hayat buluyor. Vakit geçirmek için ahşap işlemeciliği sanatına yönelen emekliler, unutulmaya yüz tutan geleneksel oymacılığın yeniden canlanmasına katkı sağlıyor. Babasının yönlendirmesiyle 7 yaşında ahşap oymacılığı mesleğine başladığını belirten Aşir Güler (50), "Oymacılık sanatı günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alıyor, çünkü artık bu işi yapan çok az insan kaldı. Bu nedenle, bu mesleğin biraz tarihte kalmış olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bizim asıl amaçlarımızdan biri, bu sanatı tekrar canlandırmak, güncellemek ve yaygınlaştırmak. Özellikle açtığımız kurslarla bu konuda büyük emek verdik ve yavaş yavaş yeni insanlar yetiştirmeye başladık" dedi. Kendisine ait kurs yerinde yeni kursiyerler yetiştirdiğini vurgulayan ahşap oymacılığı ustası Güler, bu sanatı yaygınlaştırmaya çalıştığını kaydederek, "Bir insan bu sanata başladığında, şehir hayatının karmaşasından uzaklaşıp bir huzur buluyor. Bu iş insanın ruhuna hitap eden bir uğraş. Çünkü doğal bir malzemeyle çalışıyorsunuz ve insanoğlu binlerce yıldır ahşapla iç içe yaşıyor. Aslında hepimizin genetik kodlarında ahşaba dair bir bilgi var. Zamanla bu bilgiler unutulmuş olsa da, bundan 100-150 yıl önce atalarımızın büyük bir kısmı ahşapla uğraşıyordu. Bugünkü modern hayatın getirdiği zorluklar, özellikle şehir yaşamı insanları mutsuzluğa itiyor. Son 10-15 yılda sanal dünyanın yaygınlaşmasıyla birlikte insanlar gerçeklikten, sanattan ve estetikten uzaklaştı. Bu bağlamda ahşap oyma işi, insanlara iyi geliyor; ruhlarını dinlendiriyor, onlara kendilerini iyi hissettiriyor" diye ekledi. "Kaybolan bu mesleği yaşatmaya çalışıyorum" Ahşap işlemeciliğinin insan ruhuna dokunduğunu aktaran Güler, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Gerçek bir işle uğraşıyorsunuz; dokunuyorsunuz, oyarken hissediyorsunuz, sesini duyuyorsunuz, el aletleriyle çalışıyorsunuz. Ceviz, meşe, ıhlamur, kestane, kiraz gibi birçok ağaç türüyle tanışıyorsunuz. Her biri farklı karakterde ve her birinden çok şey öğreniyorsunuz. Bu nedenle, özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar için bu tür bir işle uğraşmak ruhu dinlendiriyor, insanı rahatlatıyor ve aynı zamanda bir sanat, bir meslek kazandırıyor. Bu işe başladığınızda kendinizi adeta kaybediyorsunuz, dalıp gidiyorsunuz. O süreci yaşarken bile huzur buluyorsunuz. Sonuçta da ortaya güzel bir iş çıkıyor ve bu da ayrı bir mutluluk kaynağı oluyor. Ancak bu sadece sonuç odaklı bir uğraş değil; asıl değerli olan, o süreci yaşamak. Ben bu işi yaklaşık 40 yıldır yapıyorum. Küçük yaşta aile mesleği olarak başladım. Gerçekten bu bilgiyi başkalarına aktarmam gerektiğini düşündüm. Çünkü aksi halde bu bilgiyle ne yapacağım? Mezara mı götüreceğim? Bu nedenle yaklaşık 5 yıldır kurs veriyorum. Bugüne kadar 300’e yakın kursiyerim oldu ve ustalaştırma programları da yapıyorum. Şu anda kendi atölyemde bu kursları sürdürerek hem bilgimi paylaşıyor hem de kaybolan bu mesleği yaşatmaya çalışıyorum." "Ahşap oymanın terapisttik bir tarafı var" Yaklaşık 2 yıldır ahşap oymacılığı ile uğraştığını ifade eden emekli Seda Güldoğan (51), haftada 2 gün ahşap oymacılığı atölyesine geldiğimi söyledi. Üretme fikrinden yola çıkarak ahşap oymacılığına başlayan Güldoğan, "Özellikle ileri yaşlarda, çocuklar evden gittikten ve bir anne olarak artık onlarla ilgilenmeye ihtiyaç kalmadığında, bir hobi arayışındaydım. Ahşap fikri bana çok sıcak geldi. Hocamın Foça’daki sergisini görmüştüm ve çok hoşuma gitmişti. Yapabilir miyim, yapamaz mıyım emin olamamıştım ama hocam yapılabileceğini gösterdi. Ben de hoşuma gittiği için devam ettim. Ahşap oymacılığının, insanı anda tutan bir hobi olduğunu düşünüyorum. Çünkü o an başka hiçbir şeyle uğraşacak ya da düşünecek vaktiniz olmuyor. Sadece ahşabın içinden çıkarmak istediğiniz şeye odaklanıyorsunuz. Bu yüzden ahşap oymanın terapisttik bir tarafı olduğunu düşünüyorum. Biraz dış dünyadan soyutlandığınız, geçmişi ya da geleceği değil sadece tokmağın vurduğu alanı gördüğünüz ve yaşadığınız bir hobi gibi geliyor" sözlerini kullandı. "Bu, bir hobiden daha fazlası" Ahşap oymacılığı sanatına oyma kapı yapma merakıyla başladığını belirten emekli Özgür Özaksu (53), "Ancak bu işe doğrudan kapı oyarak başlanmıyor. Oyma yaparken aynı zamanda motif ve desen öğreniyoruz. Kullanılan teçhizatı da tanımak ve doğru şekilde kullanmayı öğrenmek gerekiyor. Yaptığınız eser gün geçtikçe şekil buluyor, güzelleşiyor ve beğeni topluyor. Elektriğin olmadığı dönemlerde gaz lambası ışığında çalışan ustaların kullandığı geleneksel yöntemlerle aynı yollardan geçerek benzer ürünler üretmenin ne kadar keyifli olduğunu fark ettim. Ahşabın içine çok güzel sanat eserlerini sığdırabilen arkadaşlarım oldu. Önce hayret ettim, sonra ben de yapabildiğimi gördüm. Bu işin çok zor olmadığını, sadece istemenin yeterli olduğunu anladım. İnanın, çok yetenekli olmanız gerekmiyor. Sadece doğru ustanın yanında, doğruları öğrenerek ilerlerseniz yapamayacağınız hiçbir ahşap oyma eseri yok. Zamanla şunu fark ediyorsunuz. Televizyon, sosyal medya, cep telefonu, bilgisayar ve telefon oyunları bu dünyada zamanımızı çalıyor ve çoğu zaman ne kaybettiğimizin farkına varmıyoruz. Ancak ahşapla uğraşırken insanın ruhunda bir dinlenme hissi oluşuyor. Bu, gerçekten bir hobiden daha fazlası. Bence ruhunu dinlendirmek, kendini bulmak ve kendi sesini duymak isteyen herkesin yapabileceği güzel bir uğraş. Herkese tavsiye ederim" ifadelerini kullandı.
Murat Boz "Malatya benim için çok özel bir şehir"
12 Ekim 2025 Pazar - 10:32 Murat Boz "Malatya benim için çok özel bir şehir" Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Malatya’da sahne alan ünlü şarkıcı Murat Boz, şarkıları ve enerjik sahne performansıyla Malatyalılara unutulmaz bir gece yaşattı. Festivalin sekizinci gününde Malatya 100. Yıl Kent Parkı’nda sahneye çıkan Boz, "Janti", "İki Medeni İnsan" gibi sevilen eserlerini on binlerce hayranıyla hep bir ağızdan söyledi. Ünlü sanatçı, hareketli parçalarıyla da alanı dolduran kalabalığı coşturdu. Zaman zaman sahneden inerek hayranlarının arasına karışan Boz, samimi tavırlarıyla da büyük beğeni topladı. "Malatya benim için çok özel bir şehir" Konser sırasında duygusal anlar yaşayan Murat Boz, yaptığı konuşmada anneannesinin Malatya’da defnedildiğini ilk kez açıkladı. Boz, "Malatya’da olmaktan dolayı onur ve gurur duyuyorum. Beni bu gece yalnız bırakmadığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum. Malatya benim için çok özel bir şehir. 52 sene önce burada bir insan vefat etti. Ben o insanı hiç tanımadım ama çok sevdim. O insan benim sevgili anneannemdi. Bugün mezarını ziyaret etme şansını yakaladım. Daha önce yerini bilmiyorduk, bulduk ve ziyaret ettik. Anneannem 52 senedir sizlere emanet. Allah hepinizden razı olsun. Malatya’nın ona iyi baktığına eminim" diye konuştu. Sanatçı, konuşmasının ardından anneannesine ve tüm vefat edenlere "Özledim" isimli şarkısını seslendirdi.
9. Sultanbeyli Kitap Fuarı başladı
12 Ekim 2025 Pazar - 10:32 9. Sultanbeyli Kitap Fuarı başladı Kitapseverlerin buluşma adresi 9. Sultanbeyli Kitap Fuarı başladı. Açılış töreninde konuşan Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, "Aile Yılı’na ithafen bu yıl ki temamızı ‘Okuyan Aile, Düşünen Nesil’ olarak belirledik. 19 Eylül Pazar gününe kadar sürecek kitap fuarımıza 100 yayınevi ve 75 yazar katılacak. Söyleşiler, imza günleri ve kültürel etkinliklerle dopdolu kitap fuarımıza tüm kitapseverleri bekleriz." dedi. Sultanbeyli Belediyesi tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen Sultanbeyli Kitap Fuarı başladı. Kent Meydanı’nda düzenlenen açılış törenine Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş’ın yanı sıra; İstanbul Vali Yardımcısı Halil Avşar, Sultanbeyli Kaymakamı Kemal Şahin, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin ve çok sayıda davetli ile kitapsever katıldı. "Ülkemizin önde gelen 100 yayınevi ve 75 yazar fuarımızda yer alıyor" 7’den 70’e herkesi kitap fuarına davet eden Tombaş, "Sultanbeyli Kitap Fuarı, her geçen gün marka değerini yükseltiyor. Kültür ve sanat alanına yaptığımız yatırımlarımızı artırıyoruz, çünkü önemsiyoruz. Medeniyetimizin düşünce derinliğini, ilim aşkını ve hikmet yolculuğunu yeni nesillere aktarabilmek adına kültür ve sanata destek olmaya devam edeceğiz. Ülkemizin önde gelen 100 yayınevi ve 75 yazar fuarımızda yer alıyor. Söyleşiler, imza günleri ve kültürel etkinliklerle dopdolu bir kültür şöleni yaşayacağız. 19 Ekim Pazar günü 10.00-20.00 saatleri arasında hizmet verecek kitap fuarımıza herkesi bekliyoruz." şeklinde konuştu. "‘Okuyan Aile, Düşünen Nesil’ temasıyla gerçekleştiriyoruz " Fuarın temasını Aile Yılı’na ithaf ettiklerini söyleyen Tombaş, "Bu yılki fuarımızı; 2025 yılının Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘Aile Yılı’ ilan edilmesine ithafen, ‘Okuyan Aile, Düşünen Nesil’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. Çünkü inanıyoruz ki, okuyan bir aile sadece bilgiyle değil; sevgiyle, anlayışla, değerlerle büyür. Kütüphanelerin ışığıyla aydınlanan evlerde yetişen çocuklar; düşünen, üreten ve sorumluluk sahibi nitelikli bireyler olarak geleceğe yürür. Toplumun temeli aileyse, o temelin harcı da kitapla, düşünceyle, kültürle yoğrulmalıdır. İşte bu nedenle istiyoruz ki; aileler birlikte okusun, birlikte düşünsün, birlikte gelişsin. Çünkü biz okuma kültürünü yalnızca bireysel bir tercih değil, toplumsal bir dirilişin adımı olarak görüyoruz." dedi. Açılış konuşmalarının ardından protokolün katılımıyla kurdele kesildi. Ardından kitap fuarında yer alan stantları tek tek ziyaret eden Başkan Tombaş, vatandaşlarla selamlaştı. 9. Sultanbeyli Kitap Fuarı’nın Onur Konuğu; tasavvuf, din ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Mustafa Kara oldu. 9 gün sürecek fuar süresince; Altay Cem Meriç, Mustafa Karataş, İsmail Hakkı Aydın, Saliha Erdim, Bahadır Yenişehirlioğlu, Hulki Cevizoğlu, Nurullah Genç dahil 75 yazar okurlarıyla buluşacak. İmza günleri ve söyleşi programları düzenlenecek.
Kazım Baykal, doğumunun 120. yılında anıldı
12 Ekim 2025 Pazar - 10:32 Kazım Baykal, doğumunun 120. yılında anıldı Türk tarihçiliğinin ve kültürel miras koruma çalışmalarının öncüsü Kazım Baykal, doğumunun 120. yılında Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü Öğretmen Akademileri tarafından düzenlenen anlamlı bir programla yâd edildi. Bursa Müftülüğüne bağlı İbrahim Paşa Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde Kazım Baykal’ı yakından tanıyan M. Safiyüddin Erhan ile Bursa Eski Eserleri Sevenler Derneği Başkanı Mesut Özkeser konuşmacı olarak katıldı. M. Safiyüddin Erhan, Bursa’nın bir dönem tarihi ve kültürel mirasını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını vurgulayarak, bu alanda Kazım Baykal’ın olağanüstü bir mücadele verdiğini belirtti. Kazım Baykal’ın çalışmalarını Irgandı Köprüsü örneği üzerinden anlatan Erhan, "Dünyada benzeri çok az bulunan bu çarşılı köprünün ihyası için Baykal büyük bir gayret göstermiştir. Köprünün mahzenlerine kadar inip yerinde tespitlerde bulunmuş, aslına uygun ihyası için kapsamlı arşiv çalışmaları yürütmüştür" dedi. Baykal’ın bunca çabasına rağmen köprünün yıllar sonra ’aslının karikatürü’ şeklinde yeniden inşa edildiğini belirten Erhan, mimari eserlerde aslına uygun şekilde doğru malzeme ve yöntemlerin kullanılmasının önemini vurguladı. Ayrıca programda Kazım Baykal’ın kendi sesinden hayatına dair bir seste de katılımcılarla paylaşıldı. Bursa Eski Eserleri Sevenler Derneği Başkanı Mesut Özkeser ise, Baykal’ın derneğin kurucusu ve uzun yıllar başkanı olarak yürüttüğü çalışmaları aktardı. Baykal’ın 1946’dan itibaren dernek çatısı altındaki faaliyetlerini, farklı kesimleri bir araya getirme becerisi ve hiç bitmeyen heyecanıyla başarıya ulaştırdığını ifade eden Özkeser, "Aslında devletin yapması gereken birçok ihya çalışmasını, o zor dönemde dernek ve hayırsever Bursalılar gerçekleştirdi" diye konuştu. Kazım Baykal’ın isminin yeni nesiller tarafından tanınması gerektiğini vurgulayan Özkeser, bir okulda isminin yaşatılmasının önemli bir adım olacağını dile getirdi. Derneğin 1960 ve 1970’lerde yürüttüğü faaliyetleri ise o döneme ait bültenler eşliğinde izleyicilere sundu. Etkinliğin sonunda, Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü adına Akademi Koordinatörü Yunus Emre Altuntaş ve Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan, konuşmacılara günün anısına hediye takdim etti.
Kültür Yolu Festivali Malatyalılara sanat dolu bir gün yaşattı
12 Ekim 2025 Pazar - 10:31 Kültür Yolu Festivali Malatyalılara sanat dolu bir gün yaşattı Malatya Kültür Yolu Festivali sekizinci gününde konserlerden tiyatroya, edebiyattan geleneksel el sanatlarına ve çocuk etkinliklerine kadar uzanan zengin programıyla her yaştan sanatseveri bir araya getirdi. Festival kapsamında, İncesaz grubu Malatya Kongre ve Kültür Merkezi Fahri Kayahan Salonu’nda verdiği konserle müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Aynı salonda 2’nci Ordu Bölge Bando Komutanlığı da gündüz gerçekleştirdiği konserle sanatseverlere keyifli anlar sundu. Tiyatroseverler ise Bursa Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen "Hayaletle Dans" adlı oyunla buluştu. Simon Williams’ın yazdığı, Şükran Yücel’in çevirdiği ve Saydam Yeniay’ın yönettiği oyun, huzurevinde geçen eğlenceli bir hikâyeyi seyirciyle buluşturdu. Edebiyatseverler için düzenlenen "Uluslararası Genç Edebiyatçılar Günleri" etkinliği, Malatya 100. Yıl İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi. Katılımcılar edebiyat dünyasının güncel konularını tartıştı. Ancar Köyü Sağlık Ocağı’nda düzenlenen "Halı Dokuma Atölyesi"nde ise katılımcılar geleneksel el sanatlarını yaşatarak hem üretmenin hem de öğrenmenin keyfini yaşadı. Festivalin mobil sinema tırı "Sinema Yollarda", Battalgazi ilçesinde vatandaşlara açık hava sineması keyfi sundu. Malatya 100. Yıl Kent Parkı’nda kurulan "Çocuk Köyü"nde renkli aktiviteler, atölye çalışmaları, tiyatro oyunları ve sahne gösterileriyle minik ziyaretçiler doyasıya eğlendi. Festivalin sekizinci gününde çocuklar, "Balon Katlama" etkinliği ve "Kaptan Pingu ve Arkadaşları" tiyatro gösterisiyle keyifli vakit geçirdi. Malatya yeni yıldızını seçti Festival boyunca kurulan "Sen de Söyle" kabininde seslerini duyuran müzikseverler arasından seçilen iki finalist, Murat Boz konseri öncesinde Malatya 100. Yıl Kent Parkı sahnesinde performans sergiledi. Binlerce kişinin katıldığı canlı halk oylaması sonucunda Aleyna Gönültaş, "Sen de Söyle" yarışmasının birincisi oldu.
Mersin’de ’Dünya Kız Çocukları Günü’ renkli etkinliklerle kutlandı
12 Ekim 2025 Pazar - 09:49 Mersin’de ’Dünya Kız Çocukları Günü’ renkli etkinliklerle kutlandı Mersin Büyükşehir Belediyesi, ‘11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nü Toroslar ve Mezitli Çocuk Kampüslerinde düzenlenen etkinliklerle coşkuyla kutladı. Kız çocuklarının sanatsal, kültürel ve sosyal gelişimlerine katkı sunmayı amaçlayan etkinliklerde el işi ve resim sergileri açıldı; koro, halk dansları ve drama gösterileri sahnelendi. Etkinliklere belediye yetkililerinin yanı sıra çok sayıda veli ve vatandaş katılırken, erkek öğrenciler de kız arkadaşlarına destek ve moral verdi. "Her kız çocuğunun cesaretle yürüdüğü yolların destekçisi olacağız" Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Aile ve Çocuk Şube Müdürü Özay Öztürk, kız çocuklarının toplumda hak ettikleri yeri alabilmeleri için bu tür etkinliklerin önemine dikkat çekti. Öztürk, "Her kız çocuğunun sevgi, fırsat eşitliği, saygı ve eğitim hakkına sahip olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Her kız çocuğunun cesaretle yürüdüğü yolların destekçisi olacağız" dedi. Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi psikologlarından Nazlı Cemre Dursun ise "Kız çocuklarını önemsiyor ve onların farkındalıkları üzerine çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak, tüm özel günlerde bu tür etkinlikler düzenlemeye devam edeceğiz" diye konuştu. Kız çocukları yeteneklerini sahneledi Etkinliklerde çocuk kampüsleri öğrencileri, farklı atölyelerde hazırladıkları el işi ve resim çalışmalarını sergiledi; koro performansları, halk dansları ve drama gösterileriyle sahne aldı. ’Hayallerin cinsiyeti olmaz’ temalı drama gösterisi büyük beğeni topladı. Katılımcı çocuklardan Hazal Tilki, "Bugün kızlara özel bir gün. Çok eğlendim, ailelerimiz de çok beğendi" derken, Belinay Köse, "Dans atölyesine geliyorum, bugün zeybek oynadık. Bu bizim için özel bir gündü" ifadelerini kullandı. Velilerden Başkan Seçer’e teşekkür Etkinlikleri ilgiyle izleyen veliler, çocuk kampüslerinin çocukların gelişimine büyük katkı sağladığını belirtti. Veli Fatma Budak, "Bu etkinlik hem kız çocukları hem de tüm çocuklar için çok güzel oldu" dedi. Bir başka veli Tuğba Güler ise "Kızım robotik ve doğa atölyesine katılıyor, arkadaşlarıyla sosyalleşiyor. Dünya Kız Çocukları Günü bizim için çok anlamlı geçti. Böyle fırsatlar oluşturduğu için Başkanımız Vahap Seçer’e teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Gökyüzü, kebap dumanlarıyla kaplandı
12 Ekim 2025 Pazar - 09:48 Gökyüzü, kebap dumanlarıyla kaplandı Adana’da bu sene 9. kez düzenlenen ’Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nde kebap stantları en yoğun ilgiyi görürken, son günde kebapların dumanı adeta gökyüzünü kaplamış durumda. Gökyüzünü kaplayan dumanlar ve kebapçıların önünde oluşan metrelerce kuyruk dron ile görüntülendi. Valiliğin ev sahipliğinde belediyeler ile odalar ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla düzenlenen 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, Merkez Park’ta son gününde büyük bir coşkuyla devam ediyor. Kebapçılarda kuyruk Festival alanına Türkiye’nin dört bir yanından ve yurt dışından gelenler, Adana’nın yöresel lezzetlerini tadarken, çeşitli etkinliklerde de eğlenceli vakit geçirmeye devam ediyor. Festivalde en yoğun ilgi ise her sene olduğu gibi Adana kebaba gösterildi. Gökyüzü dumanla kaplandı Festivale katılan binlerce vatandaş, kebapçıların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Ayrıca Adana kebapların pişirildiği mangallardan çıkan dumanlar ise gökyüzünü kapladı. Gökyüzünü kaplayan dumanlar ve kebapçıların önünde oluşan kuyruk, dron ile havadan görüntülendi. Festival, hem esnafı hem de vatandaşları mutlu etti. "Bu festivalin dünyada eşi, benzeri yok" İhlas Haber Ajansı’na konuşan kebapçı Yaşar Aydın, "Gerçekten muazzam bir kalabalık var. İzdiham var gelenler mutlu, bizler mutluyuz. Adana Lezzet Festivali bir başka. Bu festivalin dünyada eşi, benzeri yok. Eminim ki ileride Rio Karnavalı’nı geçeceğiz. İnsanlar kebaba, şırdana, tatlıya ve birçok lezzete geliyor. Festivalde izdiham var, yıl yıl sayı artıyor ve daha da artacak" ifadelerini kullandı. "Uçaklar bu dumandan dolayı iniş yapamazdı" Kebap sırasında insanların dakikalarca beklediğini ve sıranın her geçen saat arttığına dikkat çeken Aydın, "Merkez Park’tayız ve kebap sırası her geçen saat uzuyor. Manzara, hizmet, lezzet ve Adana’nın sıcakkanlılığı var. Adana demek insanlığın başkentidir. Festivale gelenler dumana gelsin. Dumanı takip eden festivali bulur. Aslında havalimanının buradan taşınması iyi oldu, yoksa uçaklar bu dumandan dolayı iniş yapamazdı" diye konuştu. "30 dakika sıra bekledik" Mersin’den festival için gelen Danyal Alp, "Festival çok güzel. Tarsus’ta haberini duyup geldik. Buraya gelip kebap yedik, aşırı bir izdiham var. Çok sıra bekledik, gelenler buna göre bilinçlenip gelsin. Biz 30 dakika kebap sırasında bekledik ama değdi" dedi. İstanbul’dan gelen Ülfet Kurtuluş ise, "Böyle bir festivale arkadaşımız davet etti ve geldik. Kebap yemek için bekliyoruz, siparişi verdik bekliyoruz. Adana deyince akla kebap geliyor, herkes bu festivale gelmeli" şeklinde konuştu. Ankara’dan geldiğini anlatan Cevriye Şahin ise festivale herkesin gelip Adana lezzetlerini tatması gerektiğini söyledi.