KÜLTÜR SANAT
28 Aralık 2025 Pazar - 16:31 Haliliye Belediyesi standına büyük ilgi 25-28 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Şanlıurfa Tanıtım Günleri fuarında Haliliye Belediyesi standı ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesinde gerçekleştirilen etkinlikte, Şanlıurfa’nın tarihi, kültürel zenginliği ve eşsiz lezzetleri İstanbullularla buluşturuldu. Tanıtım günleri boyunca Haliliye Belediyesi standında, dünya tarihine ışık tutan Göbeklitepe ve Karahantepe başta olmak üzere, Haliliye Belediyesi tarafından coğrafi işaret belgesi alınan ve üretimi yapılan culha kumaşı, kentin kültürel mirası ve yöresel değerleri ziyaretçilere tanıtıldı. Fuara gelen misafirler, standı büyük ilgiyle ziyaret ederken, Şanlıurfa’nın köklü geçmişi ve zengin kültürü hakkında bilgi alma fırsatı buldu. Etkinliğin ilk gününde Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat da stantları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Başkan Canpolat’ın stant gezisinden görüntüler, fuara olan ilgiyi ve atmosferi yansıttı. Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, yaptığı değerlendirmede Şanlıurfa’nın UNESCO tarafından müzik şehri ilan edildiğini hatırlatarak, gastronomi alanında da başvuruların yapıldığını belirtti. Başkan Canpolat, "Gastronomi şehri Şanlıurfa’dan sizlere selam olsun" ifadeleriyle kentin bu alandaki iddiasına dikkat çekti. Dört gün süren Şanlıurfa Tanıtım Günleri, kentin tarihi, kültürel mirası ve mutfak zenginliğinin İstanbul’da tanıtılmasına katkı sağlarken, Haliliye Belediyesi standı fuarın en çok ilgi gören alanlarından biri oldu.
28 Aralık 2025 Pazar - 15:54 Sarıkamış Kayak Merkezi’nde hafta sonu yoğunluğu Dünyada sadece Alpler’de ve Sarıkamış’ta görülen eşsiz kristal kar yapısı ve sarıçam ormanları arasındaki güvenli pistleriyle ünlü Sarıkamış Kayak Merkezi, Aralık ayının son hafta sonunda yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Son yağan kar ile birlikte pistlerinde 80 santim kar bulunan Sarıkamış Kayak Merkezi yerli ve yabancı kayak severleri ağırlıyor. 2 bin 634 rakımlı kayak merkezinde vatandaşlar bir taraftan kayak kayarken, diğer yandan da güneşli havanın tadını çıkarıyor. Sarıkamış Kayak Merkezi’nde kar kalitesinin kayak ve snowboard için en üst seviyede olması, çevre iller başta olmak üzere İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden gelen tatilcilerin akına uğradı. Hafta sonunu değerlendirdiklerini ifade eden kayak severler, "Dünya da nadir görülen kristal karın yağdığı Sarıkamış’a geldik. Pistler çok güzel, orman içinde kaymak çok güzel, tatilin keyfini çıkarıyoruz" dediler. Sarıkamış’ta çığ tehlikesi olmadan kaydıklarını belirten kayak severler, "Ortam çok kalabalık, çok güzel, çok güzel bugün burası, herkesi de bekleriz" şeklinde konuştular. Öte yandan kayakseverler, 5 telesiyej ve toplam 30 kilometreyi bulan farklı zorluk derecelerindeki 10 pistte güneşli havanın tadını çıkardı. Sadece kayakçılar değil, çocuklarıyla gelen aileler de kızak pistlerinde yoğunluk oluşturdu. Bölgedeki otellerin doluluk oranlarının hafta sonu itibarıyla yüzde 90 seviyelerine ulaştı. Bazı otellerde ise akşam saatlerinde meşaleli kayak gösterileri ve Kafkas halk oyunları performansları sergileniyor.
Selçuk Üniversitesi ve Türkiye Yazma Eserler Kurumu arasında önemli iş birliği
09 Ekim 2025 Perşembe - 14:30 Selçuk Üniversitesi ve Türkiye Yazma Eserler Kurumu arasında önemli iş birliği Selçuk Üniversitesi (SÜ) ile Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı arasında önemli bir iş birliği protokolü imzalandı. Türk kültürü ve medeniyet tarihine ışık tutacak olan protokol ile el yazması ve nadir matbu eserlerin korunması, restorasyonu ve araştırmacıların istifadesine sunulması amaçlanıyor. Protokolün imzalarını Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz ve Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz attı. Protokol kapsamında Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile diğer birimlerindeki el yazması ve nadir matbu eserler, Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğünde bakım ve onarım işlemlerinin yapılmasının ardından dijital ortama aktarılacak. Yıpranmış olan eserler, uzmanlar tarafından restore edilecek; dijital kopyaları oluşturulacak ve bu eserlerin birer dijital nüshası, üniversite kütüphanesinin kullanımına tahsis edilecek. Eserler, Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğünün kütüphane raflarında "Selçuk Üniversitesi Nadir Eserler Koleksiyonu" adıyla yer alacak. Akademisyenler, idari personel, doktora ve yüksek lisans öğrencileri, Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğündeki eserlerden ücretsiz faydalanabilecek. Selçuk Üniversitesi bu eserleri düzenleyeceği sergilerde teşhir etme hakkına da sahip olacak. Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, protokol töreninde yaptığı açıklamada, eserlerin geleceğe aktarılmasının büyük önem taşıdığını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, "Bu iş birliği, Selçuk Üniversitesinin bilimsel birikimini kültürel mirasın korunmasıyla birleştiren önemli bir adımdır. Türk kültür ve medeniyet tarihine ait yazma ve nadir eserlerin korunarak dijital ortama aktarılması, bu eserlerin gelecek kuşaklara güvenle taşınmasını sağlamakla kalmayacak; aynı zamanda araştırmacıların erişimini kolaylaştırarak akademik üretkenliği de artıracaktır. Bu önemli iş birliğine katkıları dolayısıyla Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanımız Coşkun Yılmaz ve Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin’e teşekkür ediyorum" dedi. Türkiye Yazma Eserler Kurumu (TÜYEK) Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz da tüm imkanlarıyla Selçuk Üniversitesi ile farklı alanlarda da iş birliğini sürdüreceklerini belirterek, "Protokol kapsamında devraldığımız bu eserler hızla dijitalleştirilecek, katalogları hazırlanacak ve herkesin istifadesine sunulacak. En iyi imkanlarla en güvenli ortamlarda muhafaza edilecek ve en yetkin uzmanlarımız tarafından restore edilecek eserler, Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğümüzün raflarında ‘Selçuk Üniversitesi Nadir Eserler Koleksiyonu’ adıyla yer alacak. Bu önemli iş birliği için rektörümüze teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Pursaklar’da 2. Bilim Şenliği öğrencilerin keşfederek öğrenmesini sağlıyor
09 Ekim 2025 Perşembe - 14:05 Pursaklar’da 2. Bilim Şenliği öğrencilerin keşfederek öğrenmesini sağlıyor Pursaklar Belediyesi ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) organize ettiği, ‘Bilim Rüzgarı 2 Pursaklar’da Keşfet, Eğlen, Öğren’ Bilim Şenliği, öğrencilerin ve ilçe halkının yoğun katılımıyla başladı. TUBİTAK ile Pursaklar Belediyesi tarafından 9-11 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek ‘Bilim Rüzgarı 2 Pursaklar’da Keşfet, Eğlen, Öğren’ Bilim Şenliği ilçede yer alan bir spor salonunda başladı. Deney yapan öğrenciler, bilimsel faaliyetleri deneyimleme fırsatı bulurken, birbirinde eğlenceli etkinlikler Bilim Şenliği katılımcıların keyifli anlar geçirmesini sağladı. Üç gün boyunca devam edecek olan şenlikte öğrenciler; bilimsel atölyeler ve yenilikçi projelerle bilimin eğlenceli dünyasını keşfedecek. "200 bin öğrencimize hizmet vermişiz" Programda konuşan Pursaklar Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, ilçede bilim ve teknolojiye büyük önem verdiklerini belirterek, "Bu yıl Pursaklar’da ikincisini düzenliyoruz. 2021 yılından beri Pursaklar ilçesi olarak gerçekten teknoloji ve bilim alanında çok ciddi faaliyetler yapıyoruz. ‘Dene-Yap’ atölyesi çok kıymetli. Ankara’da ilk ‘Dene-Yap’ atölyesini yapan ilçeyiz. Aslında bu fuarları ilk defa tanıyanların da fikir sahibi olması için yapıyoruz. Yaptığımız programlarda her zaman katılım üst düzey oluyor. Şu ana kadar festivaller, şenlikler, kurslarda 200 bin öğrencimize hizmet vermişiz. Bu çok ciddi bir sayı. İçlerinden nice bilim insanları çıkacak, buna da inancım çok fazla. Çocuklarımızı ekrandan uzaklaştırıp, müfredatı uygulayabilecekleri laboratuvarlar hazırlamak bana keyif veriyor" dedi. "Lise öğrencileri için oldukça faydalı olduğunu düşünüyorum" Bilim Şenliği’ne katılan lise öğrencisi Hazal Cengiz ise şenliğin kendileri için ilham verici olduğunu belirterek, "Bilim Şenliği’nin özellikle lise öğrencileri için oldukça faydalı olduğunu düşünüyorum. Hem yeni fikirler hem de ülkenin geleceği için farklı projeler çıkarılabileceğine inanıyorum. İlham almamızı sağlıyor" ifadelerini kullandı. Açılış törenine Pursaklar Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin’in yanı sıra Pursaklar Kaymakamı Üzeyir Aziz Özeren ve Pursaklar İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Kılıçgil katıldı.
Her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği külliyedeki sarıklar, vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor
09 Ekim 2025 Perşembe - 13:44 Her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği külliyedeki sarıklar, vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor Anadolu’nun dört manevi direğinden biri olarak kabul edilen Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinin kabrinin de bulunduğu Kastamonu’daki külliye, her yıl binlerce kişi ziyaret ediliyor. Müzede sergilenen sarıklar ise davetliler yoğun ilgi gösteriyor. Kastamonu’da, 1481-1569 yılları arasında yaşayan ve Halvetiye tarikatının Şabaniye kolunun kurucusu olan Şeyh Şaban-ı Veli, Anadolu’nun dört manevi direğinden biri olarak kabul ediliyor. "Gelişiniz güle güle, gidişiniz güle güle" ve "Üryan geldik, üryan gideceğiz" gibi sözleriyle tanınan Şeyh Şaban-ı Veli, Anadolu’nun yanı sıra, Balkanlar, Kuzey Afrika, Güney Asya’da dönemin önemli şeyhlerinden biri olarak kabul görüyor. Şeyh Şaban-ı Veli’nin kabrinin de bulunduğu Kastamonu’daki külliye, 2007 yılından bu yana 1 milyon 800 bin kişi tarafından ziyaret edildi. Bu yılın ilk 7 ayında ise külliyeyi 51 bin 429 kişi ziyaret etti. Külliyede bulunan ve Şeyh Şaban’ı Veli Hazretlerinin emanetlerinin de yer aldığı müze ise vatandaşlardan büyük ilgi görüyor. 2 bin 319 eserin bulunduğu müzede birbirinden farklı 45 sarık sergileniyor. "Şeyh Şaban-ı Veli’nin 360 kadar halife yetiştirdiği rivayet edilmektedir" Külliye ve müze hakkında bilgiler veren Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürü Halil Alper, "Kastamonu’nun en önemli dini şahsiyetlerinden biri Şeyh Şaban-ı Veli’dir. Halvetiyye tarikatının Şabaniyye kolunun kurucusu olan Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli, 1481 tarihinde Taşköprü’de doğmuştur. Şeyh Şaban-ı Veli tahsilini İstanbul Sahn-ı Seman Medreselerinde yaptıktan sonra 1508 yılında Bolu’da Hayradi Tokadi Hazretlerinin yanında 12 yıl kaldıktan sonra şeyhlik icazetnamesini alarak 1520’lerde Kastamonu’ya döner. Vefatına kadar burada kurucusu olduğu Şabaniyye kolunda faaliyetlerine devam eder. 1568 yılında vefat eden Şeyh Şaban-ı Veli’nin 360 kadar halife yetiştirdiği rivayet edilmektedir. Şeyh Şaban-ı Veli adına Kastamonu’da inşa edilen külliye, şehrin en önemli tarihi ve manevi merkezlerinden biridir. Hisarardı Mahallesi’nde yer alan bu külliye, cami, türbe, hazire, asa suyu, şadırvan ve dergah evlerinden oluşmaktadır. Caminin ilk inşası 1460 yılından önce gerçekleşmiş, daha sonra Sultan 3. Murad’ın hocası Şucaeddin Efendi tarafından yeniden yaptırılmıştır" dedi. "Müzede sergilenen en eski eser, 1181 yılına tarihlenen Kur’an-ı Kerim’dir" Kastamonu için Şeyh Şaban-ı Veli’nin çok büyük bir öneme sahip olduğunu kaydeden Alper, "Türbenin inşasına 1575 yılında başlanmış, Kastamonulu hayırseverlerin desteğiyle 1612 yılında tamamlanmıştır. Dergah evleri, zaman içinde harap olmuş ve 1900 yılında Mahmut Paşa tarafından yeniden inşa edilmiştir. Bu yapılar, uzun yıllar Kur’an Kursu ve öğrenci yurdu olarak hizmet verdikten sonra, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek 2007 yılında ‘Şeyh Şaban-ı Veli Vakıf Müzesi’ adıyla ziyarete açılmıştır. Müze üç katlı yapısıyla Kastamonu’nun vakıf ve tasavvuf tarihine ışık tutan önemli bir kültür merkezidir. Müzenin çeşitli odalarında Şeyh Şaban-ı Veli’ye ait kişisel eşyalar, Halvetiyye tarikatına ait dini ve ritüel objeler, eski Kur’an-ı Kerim’ler, hat levhaları, Kastamonu’nun geleneksel yaşamına ait etnografik eserler, kandiller ve Anadolu’nun farklı bölgelerinden gelen vakıf halı ve kilimleri sergilenmektedir. En eski eser, 1181 yılına tarihlenen bir Kur’an-ı Kerim’dir. Halı ve kilim koleksiyonları ise Anadolu’da yüzyıllar boyunca süregelen camiye halı bağışlama geleneğinin bir yansımasıdır" diye konuştu. "Müze koleksiyonunda 45 adet sarık yer almaktadır" Şeyh Şaban-ı Veli Vakıf Müzesi’nde sergilenen sarıkların, hem dini hem de tasavvufi semboller taşıyan önemli kültürel miraslar olduğunu söyleyen Alper, "Müze koleksiyonunda 45 adet sarık yer almakta olup, bu sarıklar tarikatlara, zikir yöntemlerine ve sembolik anlamlara göre farklılık göstermektedir. Sarık sünnet olarak kabul edilen, Hz. Peygamber’in yeşil, siyah ve beyaz renklerde kullandığı bir baş örtüsüdür. Siyah sarık savaşlarda, yeşil ise Miraç sonrası özel zamanlarda kullanılmıştır. Sarığın uç kısmına ‘taylasan’ veya ‘risale’ denir. Taylasan sarkıtma biçimi, kişinin tasavvufi yolculuğunu sembolize eder. Destar, altlı üstlü kat kat sarılan sarık türüdür. Fenâî, düz ve yassı biçimde sarılan sarıktır. Risale, sarığın üzerine bağlanan tülbenttir. Şeyhliği sembolize eder. Taylasan, sarığın uç kısmıdır, uzunluğu ve yönü çeşitli anlamlar taşır. Terksiz saadet tacı ise, dikişsiz, sade, içi pamuk dolgulu, şeriat ve tasavvufun bütünlüğünü temsil eder. İki terkli elifi tacı da kadiri, nakşi ve kalenderi dervişlerine ait olup ‘kün’ emrini ve Allah’ın yaratma kudretini sembolize eder. Üç terkli sikke-i zehebin, Allah isminin harflerine ve edep kavramına işaret eder. Dört terkli tac, tevhid kelimesine, dört mezhebe ve tin suresine işaret eder. Beş terkli tac, İslam’ın beş şartı, beş vakit namaz ve insanın beş duyusunu sembolize eder. Altı terkli tac, az yemek, az uyumak gibi altı tasavvufi ilkeden oluşur. Yedi terkli tac, Fatiha suresi, tevhid kelimesi, yedi azamız gibi anlamlar taşır. On iki terkli tac, tevhid ve risalet ifadelerindeki harf sayısına, burçlara ve on iki büyük pirin manevi işaretine karşılık gelir. Dört terk üzerine kırk dallı tac, Halvetî tarikatına özgüdür ve nefis terbiyesindeki kırk manevi menzili temsil eder" diye konuştu. "2007 yılından bu yana külliyeyi 1,77 milyon kişi ziyaret etmiştir" Şeyh Şaban-ı Veli Müzesinin koleksiyonunda toplam 2 bin 319 eserin bulunduğunu belirten Alper, "Bunların 45’i sarıktır. 337 eser sergide yer almakta, kalanları depolarda muhafaza edilmektedir. Müze 2007’den bu yana yaklaşık 1,77 milyon ziyaretçi ağırlamıştır. 2024’te 87 bin 602, 2025’in ilk 7 ayında ise 51 bin 429 kişi ziyaret etmiştir. Her yıl yerli ve yabancı pek çok ziyaretçiyi ağırlayan bu külliye, geçmişin değerlerini günümüze taşıyan önemli bir manevi durak olarak varlığını sürdürmektedir" ifadelerini kullandı.
PATFEST’e geri sayım başladı
09 Ekim 2025 Perşembe - 13:05 PATFEST’e geri sayım başladı Türkiye’nin patates üretiminde önemli merkezlerinden biri olan Nevşehir; bu yıl ilk kez düzenlenecek olan PATFEST Patates Festivali ile unutulmaz bir etkinliğe ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Nevşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek festival, hem gündüz hem gece saatlerinde dolu dolu programlarla vatandaşlara keyifli anlar yaşatacak. Nevşehir’in tescilli ürünleri üzerinden marka değerini artırmayı hedefleyen festivalde, patates tarımının önemi vurgulanacak. Türkiye’nin önde gelen üretici firmaları yeni patates çeşitlerini tanıtacak, yerel lezzetler ikram edilecek ve gastronomi etkinlikleri düzenlenecek. Gündüz programı kapsamında: Patates çuvalı yarışması, kaşıkla haşlanmış patates taşıma yarışması, patates soyma yarışması, patates baskı ve boyama yarışmaları düzenlenecek. Yarışmalarda dereceye girenlere bisiklet, tablet ve sıcak hava balon turu ödülleri verilecek. Ayrıca Kadın Aile Birimi kursiyerlerinin el emeği ürünleri, el sanatları sergisinde yer alacak. Festivalin akşam bölümünde ise ünlü sanatçı Soner Sarıkabadayı sahne alacak. Üniversite öğrencileri başta olmak üzere binlerce kişinin katılması beklenen konserde vatandaşlara gazoz, kağıt helva ve patlamış mısır ikramı yapılacak. Festival alanına öncesinde ve sonrasında ücretsiz servisler kaldırılacak. Milli maç heyecanı dev ekranda Müzik dolu gecenin ardından futbol severler için heyecan devam edecek. Festival alanında dev ekranda Bulgaristan - Türkiye 2026 Dünya Kupası Elemeleri E Grubu 3. Maçı yayınlanacak. İlk iki maçta 3 puan toplayan milliler, deplasmanda Bulgaristan millî futbol takımı karşısında avantajlı bir sonuç elde ederek Türkiye millî futbol takımı’nın grup sıralamasını güçlendirmeyi hedefliyor. Nevşehir’in patates üretiminde hem yurt içi hem de yurt dışı pazarında güçlü bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, "Patates Festivali PATFEST, şehrimizin tarımsal potansiyelini ön plana çıkaracak ve tanıtımına büyük katkı sağlayacak. Müzik, lezzet ve eğlence dolu festivalimize tüm halkımızı davet ediyoruz" dedi.
Ahmet Ümit Antalya Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluştu
09 Ekim 2025 Perşembe - 12:11 Ahmet Ümit Antalya Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluştu Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 15’incisi düzenlenen Antalya Kitap Fuarı birbirinden değerli yazarların katılımıyla tüm hızıyla sürüyor. Fuarın altıncı gününde şair ve yazar Ahmet Ümit okurlarıyla buluşarak kitaplarını imzaladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, fuarı ziyaret ederek, yazarlar ve katılımcılarla bir araya geldi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde "Kitapla umuda, adalete, özgürlüğe" temasıyla düzenlenen 15. Antalya Kitap Fuarı, Cam Piramit’te binlerce ziyaretçiyi ağırlamaya devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanından 260 yazar ve 220 yayınevinin yer aldığı fuarda usta yazar Ahmet Ümit okurlarıyla buluştu. Antalyalıların yoğun ilgi gösterdiği imza gününde Ahmet Ümit, okurları ile sohbet etti. Ahmet Ümit, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir’e de "Yırtıcı Kuşlar Zamanı" isimli kitabını imzaladı. Ahmet Ümit’e fuara katılımı için teşekkür eden Özdemir, "Antalya’da üreten, yazan ve düşüncelerini okurlarla paylaşan yazarlarımızı stantlarında ziyaret ederek, eserlerinin arkasındaki emeği, birikimi ve edebiyata duydukları sevgiyi yakından hissettik. Kültürümüzü ve düşünce dünyamızı zenginleştiren tüm yazarlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. Başkan Vekili Özdemir, yerel yazarlar standını da gezerek, yazarla ile sohbet etti. "Antalya’da olmaktan çok mutluyum " Şair ve yazar Ahmet Ümit Antalya’da olmaktan çok mutlu olduğunu ifade ederek "Antalya’ya her geldiğimde çok mutlu oluyorum. Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri. İki yıl önce bu fuarın onur konuğuydum. Burada Muhittin Başkan ile beraber açılışı yapmıştık. O yüzden fuara geldiğim için elbette mutluyum ama bir yandan buruk. Umuyoruz ve diliyoruz ki hakikat ve gerçek ortaya çıkar ve Muhittin Başkanımız özgürlüğüne kavuşur, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kavuşur. Elbette kitap fuarları çok önemli; biz yazarları okurlarla buluşturuyor, okurları kitaplarla buluşturuyor. Bu yüzden çok kıymetli bir etkinlik. Dileğimiz, bu etkinliğin sonsuza kadar devam etmesi ve geleneksel hale gelmesi. Bugün Antalya’da okurlarımla buluştuğum için heyecanlıyım" diye konuştu. Öğrencilerden yoğun ilgi Fuar, açıldığı ilk günden bu yana özellikle öğrencilerden yoğun ilgi görüyor. Büyükşehir Belediyesi’nin okullara yönlendirdiği otobüslerle fuara gelebilme imkanı bulan öğrenciler, yüzlerce stantta yer alan binlerce kitabı inceleyip satın alma imkânı buluyor. Öğrenciler, imza günleri ve söyleşilere katılarak yazarlarla tanışma fırsatı buluyor.
Tarihçi Anaç, Aytepe’nin bilinmeyen hikayesine dikkat çekti
09 Ekim 2025 Perşembe - 11:21 Tarihçi Anaç, Aytepe’nin bilinmeyen hikayesine dikkat çekti Yunan işgali sonrası harabeye dönen ve yeniden inşa süreciyle Aytepe adını alan bölgeye dikkat çeken Aydınlı tarihçi Hilmi Anaç, mahalle adının Gündoğan’a dönüşme sürecini ve unutulan geçmişi anlattı. Tarihçi Hilmi Anaç, Efeler ilçesi Zafer Mahallesi sınırları içerisinde bulunan Aytepe mevkiinin geçmişine ışık tutarak, Aytepe adını alma sürecini ve unutulan geçmişini anlattı. Bugün "Aytepe" olarak bilinen bölgenin kökleri, Rum Mahallesi olarak anılan ve Yunan işgalinden sonra yanmış halde kalan Kepezis (Kepez) Mahallesi’ne dayanıyor. İşgal sonrası yaklaşık 23 yıl boyunca harabe halde kalan mahalle, yeniden inşa faaliyetlerinin başlamasıyla "Aytepe" adını alırken, Cumhuriyet döneminde yaygınlaşan bu isim, 1945’ten sonra mahallenin adı bu kez "Gündoğan" olarak değiştirildi. Hilmi Anaç, bu değişimin sebebinin 1943-1948 yılları arasında Aydın Valiliği yapan Salim Gündoğan olduğunu belirterek "O dönemde yapılan çalışmaların ardından, valinin soyadı mahalleye ad olarak verilmiştir" dedi. Ancak zamanla "Gündoğan" isminin unutulduğunu ve halk arasında "Aytepe" ve "Kepez" isimlerinin kullanılmaya devam ettiğini ifade eden Anaç; "Rum Mahallesi olarak bilinen ve Yunan işgalinden sonra yanmış bir halde kalan Kepezis yani Kepez Mahallesi, 23 yıl kadar o haliyle kaldı. Daha sonra Aytepe adını almasının nedeni yeniden inşa faaliyetleriydi. Cumhuriyet döneminde Aytepe ismi daha fazla kullanılmaya başlandı. 1945’ten sonra Aytepe Mahallesi’nin ismi bu sefer Gündoğan Mahallesi oldu. Bunun nedeni 1943-1948 yılları arasında Aydın Valisi olan Salim Gündoğan’dı. Onun döneminde yapılan çalışmalardan sonra Salim Gündoğan’ın soyismi mahalleye ad olarak kaldı. Fakat günümüzde Aytepe ismi kullanılmakla beraber Kepez ismi de zaman zaman halk arasında kullanılmaktadır. Ayrıca Aytepe, Zafer Mahallesi içerisinde Efeler’e bağlıdır. Fakat Gündoğan ismi pek hatırlanmamaktadır. Köşk Ilıdağ yakınlarında ve Koçarlı’da da birer Gündoğan yerleşimi vardır. Bu durum karışıklığa da neden olabileceği düşünülmüş olabilir? Kepez veya Aytepe isminin kullanımı tamamen halkın alışkanlığından kaynaklanmaktadır" dedi.