KÜLTÜR SANAT
Antalya’da 2025 kazı sezonu: Tapınaklardan heykellere, mozaiklerden insanlık tarihinin en eski izlerine uzanan keşifler 30 Aralık 2025 Salı - 18:32:27 Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras" projesi kapsamında Antalya genelinde 20’den fazla noktada yürütülen kazı ve araştırmalar, 2025 sezonunda kentin arkeoloji haritasını baştan yazdı. Phaselis’te kişisel korunma amaçlı tılsımlardan Aspendos’ta Hermes’e, Limyra’da kayıp Zeus Tapınağı’ndan Karain’de Türkiye’nin en eski insan dişlerine kadar uzanan buluntular, Antalya’nın katmanlı tarihini gözler önüne serdi. Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından paylaşılan bilgilere göre, Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras" projesi kapsamında 2025 yılında Antalya genelinde 20’den fazla merkezde sürdürülen kazı ve araştırmalar, kentin geçmişine dair önemli boşlukları dolduran nitelikli buluntular ortaya koydu. Kemer kıyılarından Finike vadisine, Serik platosundan Alanya yamaçlarına uzanan geniş coğrafyada tapınaklar, heykeller, mozaikler ve gündelik yaşama ait izler gün yüzüne çıkarıldı. Phaselis’te günlük yaşam ve inanç izleri Denizcilerin kenti Phaselis’te, Domitianus Agorası ve Arkaik Apollon sunağı çevresinde yürütülen çalışmalarda Roma Dönemi’ne ait dikkat çekici küçük buluntular ele geçirildi. Bronz muhafaza içinde rulo halinde saklanan lamella muska; üzerindeki işaretler, harfler, cam/obsidyen parçası ve organik kalıntılarıyla kişisel korunma amacıyla taşınan tılsımların neredeyse eksiksiz bir örneği olarak değerlendirildi. Aynı alanda bulunan silindirik asma kilit ve zincirler, bronz yazı kalemi, bezemeli bronz pergel ve küçük kaide üzerindeki bronz fare figürü, kentte güvenlikten yazışmaya, zanaatten sembolik inanç dünyasına uzanan zengin bir tabloyu ortaya koydu. Side’de kapsamlı dönüşüm Side Antik Kenti’nde yıl boyunca süren kazı ve restorasyonlar, kentin mekânsal bütünlüğünü yeniden görünür kıldı. Anıtsal çeşme çevresi, mozaik ve fresklerle bezeli mekânlar, su kemerleri ve kamusal alanlar ortaya çıkarılırken; Helenistik ve Roma dönemlerine uzanan şehircilik anlayışı daha net okunur hale geldi. Uzun süredir kapalı olan mahalleler ile piskoposluk bölgesinin ziyarete açılması, arkeopark düzenlemeleri ve gece müzeciliği kapsamında gerçekleştirilen aydınlatmalar, Side’nin kültürel mirasını günün her saatinde deneyimlenebilir kılmayı hedefledi. Aspendos’ta tiyatro caddesinin doğusundaki anıtsal çeşme yıkıntıları arasında mermer bir Hermes heykeli gün yüzüne çıkarıldı. Kitabeli kaidesiyle 1,65 metreye ulaşan ve MS 2-3. yüzyıla tarihlenen heykelde Hermes’in para kesesi, asa ve peleriniyle betimlenmesi; kentin giriş aksında ticaret, yollar ve haberleşmenin sembolik önemini vurguladı. Forum alanında ayrıca yaklaşık 2,5 metre boyunda olduğu anlaşılan bir imparator başı ile "esir figürü" olduğu düşünülen sakallı erkek başı ele geçirildi. Limyra’da kayıp Zeus Tapınağı Finike’deki Limyra Antik Kenti’nde, uzun süredir yazılı kaynaklardan bilinen ancak yeri kesinleşmeyen Zeus Tapınağı’na ait mimari kalıntılar tespit edildi. Tapınağın doğu cephesine ait ana giriş düzenlemesi ve çevreleyen unsurların belirlenmesi, kentin dini topografyasının ilk kez somut arkeolojik verilerle değerlendirilmesine imkan sağladı. Syedra’da üretim ve yaşam Syedra’da ortaya çıkarılan onlarca zeytinyağı işliği, üretim, ticaret ve gündelik yaşamın aynı yapı adaları içinde iç içe örgütlendiğini gösterdi. Bronz mobilya ayağı, kapı aksamları, Hermes Kriophoros heykeli, kemik toka, bronz çan ve cımbız gibi küçük eserlerin yanı sıra gümüş karışımlı lanet tableti (defixio), kentin inanç ve ritüel dünyasına da ışık tuttu. Olympos’ta anıtsal gömüler ve mozaikler Olympos’ta denize açılan doğu girişte ortaya çıkarılan tonoz örtülü anıt mezar, seçkinlere ait gömülerin kentin bu aksında konumlandığını gösterdi. Kent içindeki kilisede ise zeminlerin tamamının mozaiklerle kaplı olduğu belirlendi; adak ve dua kitabeleri, Hristiyanlık dönemine ait ibadet yaşamını görünür kıldı. Patara’da kapı çevresinde ticaret Patara kent kapısı çevresindeki kazılar, alanın yalnızca anıtsal bir geçiş noktası değil, aynı zamanda dükkân ve depolarla kentin en hareketli gündelik yaşam merkezlerinden biri olduğunu ortaya koydu. Sikkelerden amphoralara uzanan buluntular, ticaretin yoğunluğunu gösterdi. Myra-Andriake hattında liman ve ekonomi Andriake’de liman yapıları çevresinde belirlenen atölye ve depolama alanları, yerleşimin Roma ve Bizans dönemlerinde çok işlevli bir merkez olduğunu gösterdi. Myra-Andriake arasında, doğal su kaynağıyla ilişkili ve şifalı su kullanımına işaret eden özgün bir yapı da gün yüzüne çıkarıldı. Perge’de Afrodit ve kentli kadın Perge’de MS 2-3. yüzyıla tarihlenen Aphrodite-Eros kompozisyonu ile MS 3-4. yüzyıla ait bir rahibe ya da soylu kentli kadını betimleyen heykel bulundu. Ayrıca MS 582-602 dönemine ait Konstantinopolis basımı altın sikke, kentin geç antik çağdaki ekonomik bağlarını belgeledi. Termessos’ta dağ kentinin kadını Termessos E1 Nekropolü’nde ele geçen, neredeyse gerçek boyutlardaki oturan kadın heykeli; duruşu ve giysi özellikleriyle toplumda "iffetli ve itibarlı kadın" idealinin anıtsal bir yansıması olarak değerlendirildi. Sillyon’da savaş ve yönetim izleri Sillyon’da Orta Çağ’a tarihlenen pişmiş toprak el bombası ile MS 223 tarihli Yunanca kitabeli blok, kentin askeri ve idari açıdan farklı dönemlerde taşıdığı stratejik önemi ortaya koydu. Kızılin’de MÖ 13.500’e tarihlenen tabakada belirlenen yapı izleri, Neolitik’e geçişin erken evrelerine işaret ederken; Karain Mağarası’nda 370-350 bin yıl öncesine tarihlenen iki insan dişi, Türkiye’de stratigrafik meyanda tespit edilen en eski örnekler olarak kayda geçti. Katmanlı bir tarihten geleceğe 2025 sezonu boyunca Antalya genelinde ortaya çıkarılan bu buluntular, kentin yüzeyde görünenin ötesinde katman katman açılan zengin bir arkeolojik mirasa sahip olduğunu bir kez daha ortaya koydu. "Geleceğe Miras" projesi kapsamında yürütülen kazı, koruma ve restorasyon çalışmalarıyla bu mirasın bilimsel yöntemlerle güvence altına alınarak gelecek kuşaklara aktarılması ve turizmle dengeli biçimde buluşturulmasına yönelik çalışmaların sürdüğü belirtildi.
30 Aralık 2025 Salı - 17:52 Başiskele, 2026’ya kültür ve sanatla "merhaba" diyecek Başiskele Belediyesi, tiyatrodan konsere, çocuk etkinliklerinden söyleşilere kadar birçok programın yer aldığı 2026 yılı ocak ayı kültür sanat takvimini açıkladı. Ocak ayı boyunca Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezi başta olmak üzere ilçenin farklı noktalarında gerçekleştirilecek etkinlikler, yetişkinlerden çocuklara kadar geniş bir kitleyi sanatla buluşturacak. Program kapsamında yetişkin tiyatroları, müzik konserleri, çocuklara özel etkinlikler, müzikaller, kültür söyleşileri ve film gösterimleri yer alıyor. Kültür sanat sezonu, 9 Ocak Cuma günü sahnelenecek "Sevgili Doktor" adlı yetişkin tiyatro oyunuyla başlayacak. Ay boyunca "Masanın Altında" adlı oyun tiyatroseverlerle buluşurken, Türk Halk ve Sanat Müziği Koro Konseri düzenlenecek. Birçoğunun ücretsiz olacağı etkinliklerde çocuklar için de birbirinden renkli gösteriler yer alacak. İllüzyon ve sahne şovlarının yer aldığı çocuk etkinliği ile "Kuzucuk Müzikali", minik izleyicilere eğlenceli anlar sunacak. Ayrıca ay sonunda düzenlenecek animasyon film gösterimiyle çocuklar ve aileler sinema keyfi yaşayacak. Ocak ayı etkinlikleri kapsamında "Evlilik Okulu" söyleşisi ile ailelere yönelik farkındalık çalışmaları da yer alırken, Kitaphane kültür söyleşileri ise edebiyat, tarih ve düşünce dünyasına ilgi duyan vatandaşları bir araya getirecek. Biletli tiyatro oyunlarını izlemek isteyen tiyatroseverler, Kocaeli Şehir Tiyatroları’nın resmi web sitesi üzerinden online bilet satın alabilecek.
30 Aralık 2025 Salı - 15:50 Seyyid Ahmet Arvasi Balıkesir’de anıldı Balıkesir’de 13 yıl görev yapan eğitimci, fikir adamı, yazar ve sosyolog Seyyid Ahmet Arvasi, görev yaptığı Necatibey Eğitim Fakültesi’nde (NEF) anıldı. Seyyid Ahmet Arvasi, Necatibey Eğitim Fakültesi kültür, sanat, eğitim etkinlikleri kapsamında Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın Konferans Salonu’nda anıldı. Anma programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Necatibey Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Yıldırım katılımcılara ve anma programına katılan misafirlere hoş geldiniz konuşması sonrası, Ahmet Arvasi’nin biyografisini okudu. Arvasi Hoca’yı tanıyan öğrencileri ve Balıkesir’de yaşarken tanıyanlar da Ahmet Arvasi’yi dinleyicilere anlattı. Oturum Başkanı Prof. Dr. Bilal Yıldırım, Arvasi Hoca’nın günümüz gençliğine misyonu ve insan sevgisini anlattı. Uzman Dr. Mehmet Çalışkan da Arvasi’nin Balıkesir günlerini, öğrencileri ile yaptığı konuşmaları, ilk kitabının Balıkesir’de basıldığını ve günlük hayatını anlattı. Necatibey Eğitim Fakültesi’nde yapılan anma programına Rektör Yücel Oğurlu, Vali Yardımcısı Mustafa Özsoy, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, Memur Sen Balıkesir İl Başkanı Ercan Kurter, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Fatih Satıl, Prof. Dr. Murat Doğdubay, STK temsilcileri, Ahmet Arvasi’nin öğrencileri, öğretim üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Program sonrası katılımcılara Vali Yardımcısı Mustafa Özsoy ve Rektör Prof. Dr. Yücel Oğurlu, plaket ve çiçek takdim etti.
30 Aralık 2025 Salı - 15:29 M1 Adana AVM 25’inci yılını kutluyor M1 Adana Alışveriş Merkezi 25’inci yılını ve yeni yılı Adanalılar ile birlikte kutlamak üzere özel bir program hazırladı. 2000 yılında Adana’da kapılarını açan M1 Adana AVM, 25’inci yılını kutluyor. AVM, yıl boyunca düzenlediği kültür, sanat, spor, eğlence ve sosyal içerikli birçok organizasyon ve etkinlikleri ile misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Her yaştan ziyaretçi için yıl boyunca alanında başarılı birçok müzik, tiyatro, sinema sanatçısı ve gruplar ile düzenlenen konser, dinleti, gösteriler, yarışmalar, söyleşiler, canlı performanslar da ziyaretçilerle buluşuyor. Gelenekselleşen "Yıldızlar Altında Sinema" ile yaz aylarındaki Açık Hava Sinema Günleri, gençlere ve kadınlara ağırlıklı olmak üzere birçok spor dalında düzenlenen yarışmalar, interaktif katılımlı spor, egzersiz ve sağlık etkinlikleri de AVM’de dikkat çeken etkinlikler arasında yer alıyor. AVM’de; milli bayramlarda bando, senfoni, kutlama etkinlikleri, Ramazan ayına özel etkinlikler düzenlenirken, sömestr tatilleri ve yaz döneminde çocuklara yönelik Çocuk Atölyeleri’de yapılıyor. Öte yandan birçok sivil toplum kuruluşu ile dayanışma ve iş birliği çerçevesinde de etkinlikler düzenleniyor. 25. Yıl ve Yılbaşı Festivali’ne özel etkinlikler, Yeni Yıl Meydanı, Kış Panayır Oyunları, Alışveriş Kulübeleri, Sürpriz Hediyeler, Atölyeler, Özel Şovlar, Müzik Dinletileri, Tiyatrolar, Kortejler aralık ayı boyunca ziyaretçilerini bekliyor olacak. M1 Adana’da kasım ayından bu yana ziyaretçiler için açılan digital müzede VR Gözlük ile 25 yıllık serüven paylaşılıyor. Ziyaretçiler ayrıca dijital ekranda interaktif oyunlar ile eğlenebiliyor, hatıra fotoğrafları çektirebiliyor. AVM, bu yıl aralık ayı boyunca hafta sonları ağırlıklı olmak üzere özellikle çocuklar için düzenlenen ve yıl sonuna kadar sürecek olan "Yeni Yıl Enerjisinin Biricik Adresi" etkinlikleri ile ziyaretçilerine farklı deneyimler yaşatmayı hedefliyor. Yılbaşı Festivali’nde "Çocuk Atölyeleri", "Kış Panayır Oyunları", "Işıltılı Yüz Boyama", "Jonglör" gibi özel etkinlikler ziyaretçileri bekliyor. M1 Adana Alışveriş Merkezi Müdürü Kağan Cangil, "M1 Adana AVM’de kurulduğumuz günden bu yana ziyaretçilerimizi ağırlıyoruz. 25’inci yılımızda yeni bir yıla girerken ziyaretçilerimizi eğitim, kültür, sosyal ve spor içerikli aktiviteler, atölyeler ve organizasyonlar ile tekrar buluşturuyoruz. Bu yıl 12 Aralık’ta başlayan ve aralık ayı içerisinde süren 25. Yıl ve Yılbaşı etkinlikleri ile ziyaretçilerimize farklı, zengin deneyimler yaşatmayı hedefledik. Ziyaretçilerimizi bu etkinliklerde M1 Adana AVM’de ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağız" dedi.
Haluk Akakçe Atelier, SM Sanat desteğiyle sanatseverlere kapılarını açıyor
06 Ekim 2025 Pazartesi - 16:32 Haluk Akakçe Atelier, SM Sanat desteğiyle sanatseverlere kapılarını açıyor Haluk Akakçe’nin atölyesi, vefatının ikinci yıldönümünde yeniden sanatseverlerle buluşuyor. SM Sanat’ın katkılarıyla düzenlenen bu özel alan, yalnızca bir sanatçının çalışma mekânı değil; onun hayal gücüne, üretim enerjisine ve dünyaya bakışına açılan bir kapı. Türk çağdaş sanatının öncü ve vizyoner isimlerinden Haluk Akakçe’nin Akaretler Sıraevler 33 numaradaki atölyesi, 13 Ekim’de vefatının ikinci yıldönümünde yeniden sanatseverlerle buluşuyor. SM Sanat’ın katkılarıyla düzenlenen bu özel alan, yalnızca bir sanatçının çalışma mekânı değil; onun hayal gücüne, üretim enerjisine ve dünyaya bakışına açılan bir kapı. Burada görülen her eşya, her renk, her fırça darbesi Haluk’un yaşamla kurduğu şiirsel ilişkinin izlerini taşıyor. Sanatçının 2019-2023 yılları arasında özenle tasarladığı bu mekân, eserleri, kişisel eşyaları, kostümleri, eskizleri ve tablolarıyla Akakçe’nin dünyasına farklı bir tanıklık sunuyor. Atölyenin bir başka özelliği ise yalnızca içindeki eserlerle değil, kendisiyle de bir sanat yapıtı olması. Haluk Akakçe, merdivenlerden kapılara, zeminden duvarlara kadar atölyenin tüm yüzeylerini yeniden boyayarak burayı yaşayan bir enstalasyona dönüştürdü. Ziyaretçiler, bu nedenle yalnızca sanatçının işlerini görmekle kalmıyor; aynı zamanda onun tasarladığı bir sanat eserinin içinde dolaşıyor. Bir atölyeden fazlası: Hayallerin ve hatıraların mekânı Haluk Akakçe Atelier, SM Sanat’ın desteğiyle sadece geçmişi korumakla kalmıyor, geleceğe de sesleniyor. Bu mekân, sanatçının eserleriyle birlikte hayallerini de canlı tutan bir alan olarak konumlanıyor. SM Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Şengül Oğuz, proje hakkında şunları söyledi: "Haluk, çağdaş sanatın dünyada tanınan en önemli isimlerinden biriydi. Onun yaşamına ve üretim sürecine tanıklık eden bu mekânı sanatseverlerle yeniden buluşturmak bizim için çok kıymetli. Biz de, onun sanat mirasının geleceğe taşınmasına katkı sunmaktan gurur duyuyoruz."
Osmancık karası üzümü tescillendi
06 Ekim 2025 Pazartesi - 16:21 Osmancık karası üzümü tescillendi Çorum’un Osmancık ilçesinde yüzyıllardır yetiştirilen ve Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde de övgüyle bahsedilen ’Osmancık karası üzümü’, yeni bir çeşit olarak tescillenerek Türkiye Gen Bankası kayıtlarına girdi. Çorum’un Osmancık ilçesinde yüzyıllardır yetiştirilen ve "Osmancık karası", "Kargı karası", "İnal karası", "Başpınar karası" ve İncesu karası "gibi isimlerle bilinen üzüm çeşidi, Türkiye Gen Bankası kayıtlarına yeni bir üzüm çeşidi olarak işlendi. Bu önemli gelişme, Osmancık Kaymakamlığı ile Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Profesör Doktor Ali Ergül, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Ali Kiracı, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Gen Bankası Sorumluları Yüksek Mühendis Tamer Uysal ve Dr. Onur Ergönül ile yapılan çalışmalar neticesinde Osmancık karası üzümünün yeni bir üzüm çeşidi olduğu ortaya çıktı. "Osmancık karası üzümü, ilçenin korunması gereken önemli tarımsal değerlerinden biridir" Osmancık karası üzümünün milli koleksiyon bağına dahil edildiğini belirten Osmancık Kaymakamı Furkan Duman, "Osmancık karası üzümünden, geleneksel ‘Kelik’ adı verilen toprak evlerde üzüm pekmezi yapılmaktadır. Bu üzüm, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde de ‘Havası sıcak olduğundan üzümü lezzetli ve sulu olur’. Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından millî bir çeşit olarak koruma altına alınan Osmancık karası, ince kabuklu, bol sulu ve kendine has aromasıyla dikkat çekmektedir. Yapılan analizler, Osmancık karası üzümünün yüzde 78 oranında şıra içerdiğini ortaya koymuştur. Bu yüksek şıra oranı, üzümü diğerlerinden ayıran önemli bir özelliktir. Ayrıca, üzümün yapraklarının ekşimsi tadı ve aroması nedeniyle gastronomide de özel bir yere sahiptir. Osmancık karası üzümü, ilçenin dört coğrafi işaretli ürünü için ayırt edici bir özellik sağlamaktadır. Osmancık Yaprak İçi Yemeği ve Osmancık Yırtmaç Yemeği, bu üzümden elde edilen asma yaprakları kullanılarak yapılmaktadır. Aynı zamanda Osmancık Malak Tatlısı ve Osmancık Ayvalı Yahnisinin yapımında kullanılan pekmez de Osmancık karası üzümünden elde edilmektedir. Osmancık karası Üzümü, ilçenin korunması gereken önemli tarımsal değerlerinden biridir. Yapılan çalışmalar neticesinde bu üzüm, ülkemizin üzüm gen bankası kayıtlarına dahil edilerek millî koleksiyon bağına dahil edilmiştir. Ayrıca, ilçenin tarımsal çeşitliliğine katkı sağlayacak bu gelişmenin, yerel tarım ve gastronomi kültürünün tanıtımına da katkıda bulunacaktır" dedi.
THY’dan Priene Antik Kenti’ne tanıtım desteği gelecek
06 Ekim 2025 Pazartesi - 15:57 THY’dan Priene Antik Kenti’ne tanıtım desteği gelecek Aydın’ın Söke ilçesinde bulunan Priene Antik Kenti’nin UNESCO Dünya Kalıcı Miras Listesi yolunda önemli adımlar atılmaya devam ediliyor. Söke Priene Antik Kenti’nin tüm dünyada tanıtımının yapılabilmesi için Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat’ı ağırladı. Bolat, Türkiye ve Söke’nin tarihi miraslarından biri olan Priene Antik Kenti’ni ziyaret etti. Söke Ticaret Odası ve Söke Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleşen program, bölge turizmini canlandırma ve kültürel miras bilincini artırma hedefi taşıyor. Ziyarette Prof. Dr. Bolat’a; Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan, Söke Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Sakalar ve Meclis Başkanı Veysel Kara ile oda yönetimi, Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri, Priene Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Hakan Mert, Priene Antik Kenti Alan Başkanı Mine Aşçı, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Fatih Fuçular eşlik etti. "Priene’yi dünyaya tanıtacağız" Ziyarette konuşan Prof. Dr. Ahmet Bolat, Priene’nin dünya çapında tanıtımı için özel bir çalışma başlatacaklarını belirtti. Bolat açıklamasında, "Priene Antik Kenti UNESCO’nun kalıcı miras listesinde yer almak için bekliyor. Türkiye’de 90 antik ören yerimiz bu listede sırada. Her yıl sadece bir tanesi dahil ediliyor. Biz bu süreci hızlandırmak ve Priene’yi dünyaya daha fazla tanıtmak istiyoruz" dedi. THY olarak Priene’nin tanıtımı için özel bir fon ayıracaklarını vurgulayan Bolat, "Bundan sonra dünyanın dört bir yanından gazetecileri, YouTuber’ları buraya getireceğiz. Deniz, kum, güneş turizmine gelen insanları antik kentlere yönlendirmemiz gerekiyor. Aydın Valimiz Yakup Canbolat ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu’na söz verdik; önümüzdeki 5 yıl boyunca bu bölgeye yatırım yapacağız" dedi. Ziyareti sırasında antik kentteki öğrencilerle de karşılaştıklarını dile getiren Bolat, eğitimle kültürel mirasın birleştirilmesi gerektiğini belirtti. Söke Ticaret Odası Başkanı Metin Sakalar, ziyaretin Priene’nin uluslararası tanıtımı ve UNESCO hedefi açısından büyük anlam taşıdığını ifade etti. Sakalar, "Türk Hava Yolları gibi güçlü bir markanın bu sürece destek vermesi, bölge turizmi için büyük bir fırsat" dedi. Priene başta olmak üzere kültürel zenginliklerin toplumun ortak paydası olduğunu belirten Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan, "Ören yerlerimiz bacasız fabrikalar. Tüm dinamikleri harekete geçirmek, turizmin canlanması dolayısıyla Güllübahçe, Sökemiz ve Aydın’ımız ile tüm ülkemize katma değer sağlamayı amaçlıyoruz. Bu amaçla çalışmalarımız devam edecek" diye konuştu.
‘Zafer Yollarında’ 102 yıl sonra izleyicisiyle buluştu
06 Ekim 2025 Pazartesi - 14:46 ‘Zafer Yollarında’ 102 yıl sonra izleyicisiyle buluştu Yunusemre Belediyesi, Türk sinema tarihinin en eski yapımlarından biri olan ‘Zafer Yollarında’ filminin yeniden izleyiciyle buluşmasına katkı sağladı. MTSO Konferans Salonu’nda gösterimi yapılan film öncesi düzenlenen panelde kurtuluş mücadelesi ve filmin öyküsü anlatıldı. 1923 yılında, Fahrettin Altay ve Mürsel Paşa komutasındaki 5. Kolordu’nun ve Manisa halkının katılımı, Manisa Belediyesi’nin desteğiyle çekilen Zafer Yolları’nda filmi, 66 yıl sonra bilinen tek kopyasıyla yeniden gün yüzüne çıktı. OBASYA Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Pala’nın arşivinde bulunan film, Yunusemre Belediyesi, Ege Derneği Manisa Temsilcisi Murat Gültekin, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO)’nın katkılarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yılında MTSO Konferans Salonu’nda izleyiciyle buluştu. Gösterime Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak, Yunusemre Kent Konseyi Başkanı Bektaş Kılınç, Belediye Başkan Yardımcıları, Sivil Toplum Örgütü Temsilcileri, basın mensupları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Gösterimin açılış konuşmasını yapan Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban bu filmin önemine vurgu yaparak, "102 yıl önce çekilmiş, Türk sinemasının ilk dönem eserlerinden biri olan "Zafer Yollarında" filmini, yeniden Manisa’da izlemek hepimiz için büyük bir gurur. Bu film yalnızca bir sinema eseri değil, Cumhuriyetimizin doğuşuna giden yolda Manisa’nın, Manisalılar’ın, kahraman ordumuzun azmini ve bağımsızlık tutkusunu yansıtan bir belgedir. Fahrettin Altay ve Mürsel Paşa komutasındaki 5. Kolordu’nun öncülüğünde, Manisa halkının yürekten desteğiyle yaşanan o direniş, bu toprakların her taşına, her nefesine işlemiş bir kahramanlık destanıdır. Bugün 1923 yılında çekilmiş bu filmin bilinen tek kopyasının Manisa’da bulunması, bu şehrin tarihle, kültürle, sanatla kurduğu güçlü bağın da bir göstergesidir. Bu mirası korumak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak bizim en önemli sorumluluklarımızdan biridir. Bu anlamlı etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese, özellikle bu filmin yeniden gün yüzüne çıkmasını sağlayan Mustafa Pala başta olmak üzere Ege Derneği Manisa Temsilcisi Murat Gültekin, araştırmacılar ve tarihçilerimize teşekkür ediyorum" diye konuştu. Filmin öyküsünü ve kurtuluş mücadelesini anlattılar Film gösterimi öncesinde gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Mustafa Başgülşen yaparken; Tarihçi İsmail Arda Odabaşı, OBASYA Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Pala ve Ege Derneği Manisa Temsilcisi Murat Gültekin, kurtuluş mücadelesini ve filmi anlattı.
Giresun’da yayla turizmine kültürel dokunuş
06 Ekim 2025 Pazartesi - 13:42 Giresun’da yayla turizmine kültürel dokunuş Giresun’un önemli yayla turizm merkezlerinden Yavuzkemal Beldesi, doğal güzelliklerinin yanı sıra açık hava müzesi görünümüyle de dikkat çekiyor. Kulakkaya Yaylası’na ev sahipliği yapan Yavuzkemal Belde Belediyesi, belde merkezinde inşa ettiği sosyal tesislerin dış cephelerini, bölgenin geçmişten bugüne uzanan kültürünü yansıtan etnografik objelerle süsledi. Böylece beldeye gelen ziyaretçiler, hem doğayla iç içe vakit geçiriyor hem de yöre kültürünün izlerini taşıyan objelerle tarihî bir yolculuğa çıkıyor. Turizm potansiyelinin her geçen yıl arttığını belirten Yavuzkemal Belde Belediye Başkanı Adem Önal, doğa ve kültür turizmini bir arada yaşatmak istediklerini ifade ederek "Eskiden turizm denince akla sadece kum, deniz ve güneş gelirdi. Son yıllarda doğa ve tarih turizmi önem kazandı. Biz de bu doğrultuda beldemizin kültürel zenginliğini yansıtmak istedik. Vatandaşlarımızdan ellerindeki eski eşyaları getirmelerini rica ettik. Değirmen taşından karasapana, kazmadan çanak çömleğe kadar pek çok obje toplandı ve sosyal tesisimizin duvarlarına yerleştirildi. Gelen ziyaretçiler bu objeler sayesinde geçmişe kısa bir yolculuk yapıyor" dedi. Önal ayrıca, sosyal tesisin elektriğinin güneş panellerinden karşılandığını belirterek "Tamamen doğa dostu bir belde olma yönünde adımlar atıyoruz" ifadelerini kullandı.