KÜLTÜR SANAT
TÜRGEV, UNESCO Bilim Diplomasisi Sempozyumu’nda 14 ülkeyi bir araya getirdi 04 Aralık 2025 Perşembe - 17:24:42 Türkiye Gençliğe ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ev sahipliğinde düzenlenen "3’üncü Uluslararası UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Sempozyumu" İstanbul’da gerçekleşti. 14 farklı ülkeden akademisyenler, bilimsel iş birliği için buluştu. Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), 26-28 Kasım tarihlerinde düzenlenen 3’üncü Uluslararası UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Sempozyumu ile 14 ülkeden 27 bilim insanını İstanbul’da bir araya getirdi. "Kıtalararası Bilgi Dolaşımı ve Bilimsel Köprüler" temalı uluslararası sempozyum, bilim diplomasisi alanında Türkiye’nin küresel etkileşimini güçlendirdi. Sempozyumun ana oturumları İbn Haldun Üniversitesi’nde, Açık Bilim Atölyesi ise UNESCO uzmanlarının katılımıyla Süleymaniye Salis Medresesi’nde yapıldı. Program boyunca bilimsel miras sergisi, yuvarlak masa toplantıları, atölyeler ve saha gezileri gerçekleştirildi. "Türkiye, bilim diplomasisinde güçlü adımlarla yol alıyor" Sempozyumun açılış konuşmasını yapan TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Av. Hatice Akıncı Yılmaz, uluslararası bilim diplomasisinin stratejik önemine dikkat çekti. Yılmaz, "Bilim ve bilgi insanlığın ortak mirasıdır. Ülkeler arasındaki iş birliğinin ve etkileşimin güçlendiği bir dönemde, ilmin daha geniş kitlelere ulaşması, barışın, adaletin ve küresel refahın tesisine önemli bir zemin hazırlamaktadır" dedi. Türkiye’nin son yıllarda bilim diplomasisi alanında kaydettiği ilerlemeye işaret eden Yılmaz, "Devletimizin güçlü iradesi ve öncülüğünde yürütülen bilimsel açılımlar ile uluslararası programlar, gençlerimize küresel akademik alanda yeni imkanlar sağlamaktadır. Gençlerimizin bilime erişmesi, araştırmada güçlenmesi ve ufkunu dünyanın en iyileriyle yarışacak bir seviyeye taşıması, ülkemizin yarınlarına attığımız en güçlü adımdır. Biz bu toprakların evlatlarına güveniyoruz. Genç kızlarımızın bilimin, kültürün ve uluslararası akademinin içinde yükselmesi, Türkiye’nin geleceğini omuzlayacak yeni bir neslin doğuşudur. TÜRGEV olarak gençlerimizin elde ettiği her başarıyı bu aziz milletin ortak gururu olarak görüyor; onların yanında kararlılıkla durmayı, geleceğe bırakacağımız en kıymetli emanetlerden biri kabul ediyoruz" ifadelerini kullandı. Süleymaniye Camii ziyareti ve bilimsel miras odakta Sempozyumun ikinci gününde katılımcılar, İstanbul’un kültürel mirasını daha yakından incelemek amacıyla Süleymaniye Camii’ni ziyaret etti. Ziyarette yapının bilimsel, mimari ve tarihî özellikleri ele alındı. Aynı gün düzenlenen Açık Bilim Atölyesi ve uygulamalı çalışma oturumlarında, bilimsel mirasın korunması, bilgi dolaşımı, bilimsel yöntemlerin tarihi değişimi gibi konular üzerinde duruldu. Sempozyum 14 ülkeden geniş katılımla tamamlandı Son günde akademik oturumlar, saha gezileri ve uygulamalı çalışmaların yer aldığı sempozyum, GİF Safveti Paşa Yerleşkesi’nde TÜRGEV Genel Müdürü Dr. Selim Gençal’ın hediye takdimiyle tamamlandı. Sempozyum, farklı coğrafyalardan gelen akademisyenlerle bilim diplomasisinin ülkeler arasında güçlü köprüler kurduğunu bir kez daha gösterdi. Sempozyum; TÜRGEV, İbn Haldun Üniversitesi, Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi (UNAM) ve Sharjah Üniversitesi (SIFHAMS) iş birliğiyle gerçekleştirildi. Kanada, Kolombiya, Mısır, Katar, Meksika, Rusya, Suriye, İsviçre, BAE, ABD ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 14 ülkeden 27 akademisyen bildirilerini sundu. Geçen yıl Meksika’daki UNESCO Bilim Diplomasi toplantısında Türkiye’yi temsil eden en genç araştırmacı olarak dikkat çeken TÜRGEV öğrencisi Elif Leyal Uğraş, bu yıl da konuşmacılar arasında yer aldı. Akademik kurul uluslararası uzmanlardan oluştu Sempozyumun Akademik Kurulu, Türkiye, Latin Amerika ve Körfez bölgesinden akademisyenlerin katılımıyla oluşturuldu. Kurulda Prof. Ana Mara Cetto, Prof. Ahmet Karakaya, Prof. Hasan Umut, Prof. Mashhoor Alwardat, Prof. Tuncay Zorlu ve Prof. Vahdettin Işık yer aldı. Düzenleme komitesi ise UNESCO-UNAM, Sharjah Üniversitesi, İbn Haldun Üniversitesi ve TÜRGEV temsilcilerinden oluştu. Komitede TÜRGEV’i Semanur Yavan Batcı, Serap Özden ve Zeynep Tuzcu temsil etti. Altı panelde küresel bilim diplomasisi değerlendirildi Üç gün boyunca düzenlenen altı tematik panelde, tarihi arka planı gözeten bilimsel köprüler, çağdaş iş birliği platformları, dijital bilgi kavşakları, Küresel Güney’in bilgi altyapıları, İslam dünyası-Latin Amerika etkileşimleri, bilimsel miras ve kozmolojik yaklaşımlar gibi başlıklar ele alındı. İstanbul, bilim diplomasisinin merkezi oldu Panellere ek olarak Süleymaniye’de Açık Bilim Atölyesi, bilimsel miras sergisi, UNESCO uzmanlarıyla yuvarlak masa toplantıları ve İstanbul’un tarihi, akademik merkezlerinde saha gezileri düzenlendi. 3’üncü Uluslararası UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Sempozyumu içerik çeşitliliği ve uluslararası akademik katılımıyla İstanbul’u üç gün boyunca kıtalararası bilim diplomasisinin merkezi haline getirdi. Etkinlik, Türkiye’nin bilim diplomasisi kapasitesinin güçlenmesine önemli katkı sundu.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:15 Kapadokya gastronomisinin 10 bin yıllık geçmişini yazacak Dünyanın En İyi İllüstrasyon Kitabı ve Dünyanın En İyi Gastronomi Tarihi Kitabı ödüllerine layık görülen Şef Ulaş Tekerkaya, Kapadokya gastronomisini ve tarihini de kaleme alacak. Türkiye’de yayımlanan Şef Ulaş Tekerkaya’nın ’Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük: 10.000 Yıllık Mutfak Kültürü’ adlı eseri, uluslararası Gourmand Awards kapsamında Dünyanın En İyi İllüstrasyon Kitabı ve Dünyanın En İyi Gastronomi Tarihi Kitabı ödüllerine layık görüldü. Kitap ayrıca Gourmand Awards’ın 30 yıllık tarihinde bu iki kategoride birden ’Dünyanın En İyisi’ seçilerek, büyük bir başarıya imza attı. Şef Ulaş Tekerkaya bu başarısına bir yenisini daha eklemek için Kapadokya gastronomisini de kaleme alacak. Ödüllerini Riyad’da düzenlenen Saudi Feast Food Festivali’nde alan Tekerkaya, "Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük: 10.000 Yıllık Mutfak Kültürü’ adlı bu çığır açan çalışma ile insanlığın en eski yerleşimlerinden birinin gastronomik mirasını yeniden canlandırdı" dedi. Antik Anadolu’nun tatlarını, ritüellerini ve hikâyelerini yeniden gün yüzüne çıkararan eserin kültürel hafızaya ve gastronomi tarihine de ışık tuttuğunu söyleyen Tekerkaya, "Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük kitabım, dünyanın son 30 yılının en iyileri arasında yer aldı. Tarihte on bin yıl öncesine dayanan kaynaklar ile birlikte insanlığa katkı sağladığından nadir görülen bir eser olarak değerlendirildi. Ayrıca Kapadokya mutfağı ile ilgili de çalışmalarım devam ediyor. Kapadokya mutfağının da on bin yıl öncesinde ve daha derinlerde neler var, bunları da gün yüzüne çıkartmak için çalışmalarım devam ediyor. Kapadokya’da da gün yüzüne çıkarttığım lezzetleri insanlığa aktarmaya devam ediyorum" dedi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:12 Aralık sinema takvimi Biletinial’da Türkiye’nin biletleme platformu Biletinial, aralık ayında vizyona girecek ve farklı türlerde büyük merak uyandıran yapımların biletlerini satışa sundu. Biletinial’dan yapılan açıklamaya göre, aralık ayı vizyon takvimi, yılın son sinema heyecanını dramdan animasyona, korkudan belgesel sinemasına kadar geniş bir yelpazede izleyiciyle buluşturuyor. Aralık ayında öne çıkan yapımlar arasında, Türk sinemasının unutulmaz yıldızı Adile Naşit’in biyografik dramatik anlatımıyla hazırlanan yerli yapım Adile bulunuyor. Ayın en iddialı yapımlarından biri, James Cameron’ın evrenine epik bir geri dönüşü işaret eden bilim kurgu filmi "Avatar: Ateş ve Kül" oldu. Filmin, görsel efektler ve dünya kurma sanatı ile sinema dünyasında yeniden zirveye taşınması bekleniyor. Korku ve gerilim türünün dünya çapı fenomeni serisinin devam filmi "Freddy’nin Pizza Dükkanında Beş Gece 2" ise daha karanlık ve gerilimli bir tonla genç seyircilerin beğenisine sunulacak. Vahşi doğanın karanlık noktalarında geçen "Anaconda" da adrenalin arayan seyircinin favorisi olmaya aday. Vizyon takviminde yerli sinema da önemli yapımlarla temsil ediliyor. Modern ilişkilerdeki bireysel yalnızlıkları işleyen çarpıcı dram "Özel Hayat" ile psikolojik çözülme ve suç temalarını harmanlayan "Üzgünüm Bebeğim", ayın konuşulacak yerli dramları arasında gösteriliyor. Çocukların sevgilisi Rafadan Tayfa ekibi, bu kez Ankara’nın tarihi mirası Gordion’un izinde maceraya atıldıkları "Rafadan Tayfa: Gordion" ile hem eğlendirici hem de öğretici bir içerik sunacak. Festival ruhu taşıyan yapımlar arasında ise Kuzey denizinin sisli atmosferinde geçen sanat filmi "Amrum" ile inanç, umut ve varoluş mücadelesini merkezine alan "Manevi Değer" dikkat çekiyor. İnsanlığın vicdanına seslenen, savaşın ortasındaki küçük bir kızın hikayesini anlatan belgesel-dram tonundaki "Hind Rajab’ın Sesi" de ayın önemli yapımları arasında yer alıyor. Biletinial’da, tüm bu yapımların yanı sıra aralık ayı boyunca vizyona girecek filmlerin güncel seans bilgileri ve biletleri sinemaseverlerin erişimine açıldı.
Elazığ mutfağı ulusal arenaya taşınıyor: 40 kadın geleneksel tariflerle yarıştı
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:04 Elazığ mutfağı ulusal arenaya taşınıyor: 40 kadın geleneksel tariflerle yarıştı Elazığ’da düzenlenen Kadın Elinden Yöresel Yemek Yarışmasında 40 kadın, üç kategoride yöresel lezzetleriyle jüri karşısına çıktı. Yarışmada dereceye girenler önümüzdeki hafta yapılacak törenle ödüllerini alacak. Elazığ Belediyesi Kültür Müdürlüğü Kadın Yaşam Merkezi ve Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği iş birliğinde düzenlenen "Kadın Elinden Yöresel Yemek Yarışması", Şehit Mehmet Öter Turizm Mesleki ve Anadolu Lisesinde gerçekleştirildi. Üç farklı kategoride toplam 40 kadın yarışmacının katıldığı etkinlikte Elazığ mutfağına ait yöresel tatlar jüri tarafından değerlendirildi. Maş çorbası, Harput köftesi ve kalbur tatlısının ilk etapta yarıştığı organizasyon, renkli görüntülere sahne oldu. Yarışma sonunda dereceye giren isimler belirlenirken, ödüller önümüzdeki hafta düzenlenecek törenle sahiplerine verileceği bildirildi. Elazığ gastronomisinin yaşatılması ve tanıtılması adına düzenlenen etkinliği anlamlı bulduklarını ifade eden Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, ’’Ulusal bazda tanıtılması, yaşatılması ve bu lezzetin bütün insanlarımıza tanıtmaya amaçlamış bir yarışmanın başlangıcındayız. Bu yarışmaya özellikle kadınlarımızın çok sayıda, çok büyük bir şekilde ilgi gösterdiğini görüyoruz. Ve gerçekten büyük bir heyecanla yarışmamızda başlamış vaziyette. Bu yapılacak ilk yarışmamızda maş çorbası, Harput köftesi ve kalbur tatlısıyla ilk finalimiz yapılıyor şu anda. Tekrar ikinci aşaması da yapılacak. Dediğimiz gibi buradaki amacımız bir yarışmadan öte kadınlarımızın elinden Türkiye’de ilk üç sırada yer alan Elazığ mutfağımızın hem yöresel anlamda, Elazığ’ımız anlamında hem de ülkemiz anlamında tanıtılması" dedi. Üniversite olarak bu tür etkinliklere destek verdiklerini belirten Fırat Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Doğru, "Bu tür yarışmalar özellikle elimizdeki yemeklerin tanıtılması, gastronominin tanıtılmasının bir katkısı olduğunu düşünüyoruz. Bizler üniversite olarak da bu tür yarışmaları hem kendimiz birlikte bu işle ilgili olan kişilerle, insanlarla beraber yapıyoruz, hem de bu tür yarışmalara da elimizden geldiği kadarıyla destek veriyoruz. Bu yarışmaların çoğalması, bu tür yarışmaların daha sıklıkla yapılması, ilimizin gastronomide ve kültüründe tanıtımında çok etkili olacağını da düşünüyoruz" diye konuştu. Yarışmada jüri olarak yer alan Elazığ Turizm, Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı Ahmet Bulut da ’’Bugün Elazığ Belediyesinin öncülüğünde, Gastronomi Derneği, bir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa yapmış olduğu projede, Elazığ’da son zamanda gündeme çok gelen, öne çıkmaya çalışan gastronomi turizmine katkı sağlamak amacıyla, ev kadınlar arası bir yöresel yemek yarışması düzenleniyor. Tabii bunun bir de geçmişi vardır. İlki 1994’te yapılan Ev Kadınları Yöresel Yemek Yarışmasının böyle devam etmesi bizi gerçekten mutlu etti. Ben de tabii gastronomiyle ilgili geçmişte iki kitap yazmıştım. Bugün lütfettiler bizi çağırdılar jüri olarak. Yemeklerin yapımına nezaret edeceğiz. Aslına uygunluğuna bakacağız. Çünkü bunların yaşatılması gerekiyor. Farklı malzemelerin girmemesi gerekiyor. Doğallığını korumamız gerekiyor. Ama görüyorum ki bayanlar gayet başarılılar bu konuda. İnşallah bu tip yarışmalar sürekli yapılır ve ilimizin gastronomisi de bu şekilde gündeme gelir" şeklinde konuştu. Yaptığı Harput köfte yemeği ile yarışmaya katılan Nuriye Aslan ise ’’Belediye Başkanımızın bu fırsatı bize verildiği için çok teşekkür ediyorum. Gastronomi çiftlerimize çok teşekkür ediyorum. Elazığ’ın yöresel yemeğini tanıtmaya çalıştık. Harput’un genellikle Elazığ’ın Harput köftesi tanıtmanı yapmaya çalıştık. Eğer başardıysak ne mutlu bize" dedi. Elazığ Gastronomi, Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Harun Seyran da "Bu yemek yarışmasının amacı hem sosyal olguyu arttırmak, aynı zamanda yapılacak olan coğrafi işaretleme çalışmalarında belgeleri kazandırmak. Belediyemiz de bir türde güzel bir yemek yarışmasına sahne oluyor. İnşallah bu organizasyonların devamını diliyoruz. Elazığ gastronomisini ulusal arenaya tanışma aşamasında bunların hepsinin birer basamak olduğunu düşünüyoruz. Bugün yarışmamızda Elazığ elemelerini yapıyoruz. Nasip olursa ayın 12’sinde de finalini yapacağız. Ödüllü bir yarışmamız. İnşallah şehrimize hayırlı olur" ifadelerini kullandı. (RY-YRT
Merkezefendi Kent Tiyatrosunun Aralık ayı oyun takvimi yayınlandı
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:00 Merkezefendi Kent Tiyatrosunun Aralık ayı oyun takvimi yayınlandı Merkezefendi Belediyesi Kent Tiyatrosu, 5-10-11-14-17-24-25-26 Aralık tarihlerinde sahne alacak. Aralık ayının ilk oyunu "Nisan’ın Dokuma Tezgâhı" 5 Aralık Cuma günü saat 10.30’da Merkez Kütüphane’de oynanacak. Kültür ve sanat alanındaki etkinliklerini sürdüren Merkezefendi Kent Tiyatrosu oyunlarına kaldığı yerden devam ediyor. Merkezefendi Belediyesi tarafından Merkezefendi Kent Tiyatrosu’nun Aralık ayındaki oyun takvimi açıklandı. Tiyatro ekibi Aralık ayının ilk oyununu yarın oynayacak. Merkez Kütüphane’de sergilenecek olan "Nisan’ın Dokuma Tezgâhı" oyunu saat 10.30’da başlayacak. Merkezefendi Kent Tiyatrosu’nun, Aralık ayı oyun takvimi Merkezefendi Kent Tiyatrosu’nun, Aralık ayındaki oyun takvimi ise şöyle; Tiyatro ekibi ardından ‘Bir Evlenme Teklifi - Ayı’ oyununu 10 Aralık Çarşamba günü saat 20.00’de Merkezefendi Kültür Merkezi’nde, ‘Mızmız ve Boncuk Macera Peşinde’ oyununu 11 Aralık Perşembe günü saat 10.30’da Yüzüncü Yıl Gençlik Merkezi’nde, ‘Piyonlar’ oyununu 14 Aralık Pazar günü 15.30’da Merkezefendi Kültür Merkezi, ‘Nisan’ın Dokuma Tezgâhı’ oyununu 17 Aralık Çarşamba günü saat 10.30’da Merkez Kütüphane’de, ‘Piyonlar’ oyununu 24 Aralık Çarşamba günü saat 10.30 ve 13.30 da Merkezefendi Kültür Merkezi’nde, ‘Mızmız ve Boncuk Macera Peşinde’ oyununu 25 Aralık Perşembe günü saat 10.30’da Yüzüncü Yıl Gençlik ve Yaşam Merkezi’nde ve Nisan’ın Dokuma Tezgâhı’ oyununu 26 Aralık Cuma günü saat 10.30’da Merkez Kütüphane’de gerçekleştirilecek. Merkezefendi Kent Tiyatrosu’nun Aralık ayı oyun takvimi belediyenin resmi internet sitesi üzerinden paylaşıldı. Vatandaşlar, toplu rezervasyonlu oyunlar için online rezervasyon için sistem 5 gün açık olup, Merkezefendi Belediyesi’nin internet sitesi adresinden rezervasyon yapabileceği duyurdu.
Antalya Piyano Festivali’nde heyecan sürüyor
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:34 Antalya Piyano Festivali’nde heyecan sürüyor Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 25’incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Piyano Festivali’nin üçüncü konserinde ünlü sanatçılar Jamal Aliyev ve Ece Dağıstan Antalyalılarla buluştu. Ünlü ikili, Antalyalılara, müziğin büyülü dünyasında gezindikleri muhteşem bir konser sundu. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli kültür sanat etkinliklerinden olan Uluslararası Antalya Piyano Festivali, 25 yıldan bu yana Antalya’nın sanat hayatına katkı sunmaya devam ediyor. Her yıl yerli ve yabancı birçok ünlü sanatçıyı sanatseverlerle buluşturan festivalde ünlü sanatçılar Jamal Aliyev ve Ece Dağıstan sahne aldı. Atatürk Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nu dolduran yüzlerce Antalyalının ilgiyle takip ettiği konserde sanatçılar birbirinden değerli eserleri sundu. Piyano ve Çello’nun muhteşem uyumu Konser boyunca sahnedeki uyumlarıyla dikkat çeken Aliyev ve Dağıstan, klasik müziğin seçkin eserlerini kendilerine özgü zarafet ve teknikle yorumladılar. İkilinin performansı, salonu dolduran seyircilere unutulmaz bir gece yaşattı. Aliyev’in çellosundan yükselen duygu dolu ezgiler ve Dağıstan’ın piyanosuna olan zarif hakimiyeti, sanatseverlerden uzun süre alkış aldı. Klasik müziğin büyülü dünyasında gezinen müzikseverler, bu muhteşem geceden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Çiçek ve plaket takdim edildi Konserin ardından, CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, sanatçılara çiçek ve plaket takdim etti. Cavit Arı konuşmasında, "Antalya Büyükşehir Belediyesi bizi sanatla buluşturdu. Bildiğiniz üzere Antalya, turizmin ve tarımın başkenti ancak aynı zamanda Altın Portakal ve Piyano Festivali gibi etkinliklerle birlikte de bir sanat şehri. Bu organizasyon ve etkinliklerde emeği geçen Büyükşehir Belediyemizi kutluyorum. Buraya gelmeden önce ziyaret ettiğim Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek başkanımızın, siz sanatsever dostlarımıza, hemşerilerimize gönderdiği selamlarını iletiyorum. Aynı zamanda bu salondan, biz de başkanımıza selamlarımızı gönderiyoruz. Gerçekten güzel bir akşam oldu, güzel parçalar dinledik. Sanatçılarımıza teşekkür ederiz. İyi ki Antalya’mıza geldiniz, hoş geldiniz" dedi.
Talas’ta kültür ve sanata yeni dokunuşlar
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:17 Talas’ta kültür ve sanata yeni dokunuşlar Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Talas’ın kültür ve sanat alanındaki çalışmalarının merkezi haline gelen Osmanlı Kültür Sokağında incelemelerde bulundu. Başkan Yalçın’a, ziyarette küratör Ahmet Taner Özer, başkan yardımcısı ve birim müdürleri de eşlik etti. Klasik Sanatlar Akademisi, Kağıt Atölyesi ve Musiki Cemiyeti’ne ziyaret Kiçiköy Mahallesi Gölbaşı Meydanı’ndaki ziyaret kapsamında Klasik Sanatlar Akademisi, Kağıt Atölyesi ve Musiki Cemiyeti gezilerek sürdürülen çalışmalar hakkında detaylı bilgiler alındı. Geleneksel sanatların yaşatıldığı atölyelerdeki üretim süreci, kursiyer faaliyetleri, eğitim içerikleri ve sanatçıların yürüttüğü projeler yerinde incelendi. Talas’ın kültürel mirasını geleceğe taşıyan bu merkezlerde hem sanatsal gelişim hem de sosyal katılımı artırmayı hedefleyen yeni projeler üzerine değerlendirmeler yapıldı. "Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" Gezinin ardından açıklama yapan Başkan Mustafa Yalçın, kültür ve sanatın toplumun ruhunu besleyen en önemli değerlerden biri olduğunu belirterek şunları söyledi: "Küratör Ahmet Taner Özer, başkan yardımcımız ve birim müdürlerimizle birlikte Osmanlı Kültür Sokağımızda bulunan Klasik Sanatlar Akademisi, Kağıt Atölyesi ve Musiki Cemiyetini gezerek yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldık, yeni projeleri değerlendirdik. Emeği geçenlere teşekkür ediyor, başarılar diliyorum." Talas, kültür ve sanatın yeni çekim merkezi Osmanlı Kültür Sokağı, bünyesinde barındırdığı müzeler, sanat akademileri ve atölyelerle Talas’ın kültürel kimliğini güçlendirirken geleneksel sanatların yaşatılması, gençlerin üretime katılması ve ilçenin sosyal yaşamının zenginleşmesi açısından önemli rol üstleniyor. Başkan Yalçın’ın yaptığı incelemeler, Talas Belediyesi’nin kültür ve sanata verdiği önemin yeni projelerle daha da büyüyeceğinin işareti olarak değerlendiriliyor.
Assan Alüminyum’da sürdürülebilirlik sanatla buluştu
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:13 Assan Alüminyum’da sürdürülebilirlik sanatla buluştu Assan Alüminyum’un üretim tesislerinden çıkan hurda alüminyumlar, ‘Yeniden + Sanat’ isimli sergide genç sanatçılar Sanem Tufan ve Ada Uzundede’nin dünyalarında, Anadolu’nun kadim hafızasından doğanın şiirsel diline uzanan iki farklı arayışın ortak bir anlatıya dönüşmesini sağlıyor. Sergi, 8 Aralık tarihine kadar Galeri Selvin’de ziyarete açık olacak. Kibar Holding çatısı altında faaliyet gösteren Assan Alüminyum, sürdürülebilirlik vizyonunu sanatla buluşturan ‘Yeniden + Sanat’ sergisiyle, üretim süreçlerinde ortaya çıkan alüminyum hurdaları bir anlatıya dönüştürdü. Sergide yer alan eserler, genç sanatçılar Sanem Tufan ve Ada Uzundede tarafından yorumlanarak, alüminyumun yalnızca endüstriyel bir malzeme değil, aynı zamanda kültürel bir ifade aracı olabileceğini ortaya koyuyor. Genç sanatçıların üretim gücünü odağına alan ve alüminyumun döngüsel doğasını sanatsal bir dile taşıyan ’Yeniden + Sanat’ sergisi, Assan Alüminyum’un sürdürülebilirlik yaklaşımını kültür-sanat alanında görünür kılıyor. Proje, alüminyumun yüzde 100 ve sonsuz kez dönüştürülebilir yapısından ilham alarak; döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir üretim ilkelerini sanatsal bir bakış açısıyla yeniden okunur hale getiriyor. Assan Alüminyum’un üretim tesislerinden çıkan hurdalar heykel formlarına dönüşürken, şirketin "Geleceği tüketmeden üretmek" yaklaşımı da kültür-sanat alanına taşıyor. Sergi aynı zamanda genç sanatçıların üretim alanlarını desteklemeyi de hedefliyor. Endüstriyel bir sektörde faaliyet gösteren bir şirketin, sanatçıların üretimlerini odağına alan bir projeye imza atması, sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel değil, toplumsal boyutuna da dikkat çekiyor. "Üretim süreçlerimizden çıkan hurdalar sanata dönüşüyor" Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal Güngör, sanatla kurulan bu iş birliğinin şirketin üretim kültürüyle birebir örtüştüğünü vurgulayarak, "Biz sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerimizde bütünsel bir dönüşüm anlayışıyla ele alıyoruz. Üretim süreçlerimizden çıkan hurdaların sanatsal bir form kazanması, alüminyumun teknik değerinin ötesine geçen kültürel gücünü de ortaya koyuyor" dedi. Atıklardan sanata Doğa ve malzeme arasında kurduğu ilişkiden bahseden Serginin sanatçılarından Sanem Tufan, "Kendine has yapısı, işleniş ve biçimlendirme yöntemleriyle alüminyum, atölye sürecinde heykele dönüşürken formun olanaklarını farklı sınırlarda sorgulatan, duyumsamayı, direnci ve poetik vurguyu biçimde hedefleyen bir izleyişle oluşa geldi" şeklinde konuştu. Tarihsel hafıza üzerinden kurduğu üretim diline dikkat çeken Ada Uzundede, "Bu projede, unutulmuş hikâyeleri alüminyumun yeniden biçimlenebilir yapısıyla buluşturmak istedim. Malzemenin dönüşümü ile insan hafızasının yenilenmesi arasında güçlü bir bağ var" dedi. Sergi, 8 Aralık 2025 tarihine dek Galeri Selvin’de ziyarete açık olacak.
Bakan Ersoy: "Taş Tepeler, Anadolu’nun 12 bin yıl önceki dünyasını görünür kılmaya devam edecek"
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:01 Bakan Ersoy: "Taş Tepeler, Anadolu’nun 12 bin yıl önceki dünyasını görünür kılmaya devam edecek" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Taş Tepeler, Anadolu’nun 12 bin yıl önceki dünyasını benzersiz ayrıntılarla görünür kılmaya devam edecek" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından Taş Tepeler bulgularına ilişkin yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Taş Tepeler Projesi’nde bu sezon ortaya çıkarılan yeni bulgular, Neolitik Dönem’e dair bilimsel çerçeveyi daha da genişletiyor. Sayburç’taki ağzı dikili yüz tasviri, Sefertepe’de farklı üsluplarla işlenmiş kabartmalar ve Göbeklitepe’deki adak heykeli, bölgedeki yaşamın ritüellerine ve sembolik dünyasına dair önemli ipuçları sunuyor. Bölgenin Neolitik mirasına ışık tutan buluntular, yürüttüğümüz çalışmaların her sezon nasıl yeni bir kapı araladığını bir kez daha gösteriyor. Taş Tepeler’in bilimsel yolculuğu kazı ekiplerimizin özverili çalışmaları, akademik paydaşlarımızın katkıları ve bölgedeki tüm kurumlarımızın güçlü desteğiyle kararlılıkla ilerliyor. Neolitik Çağ’ın kapılarını aralayan Şanlıurfa’daki süreçlere sağladığı destek ve yakın iş birliğiyle çalışmalarımıza ivme kazandıran Valimiz Sayın Hasan Şıldak ile Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Kasım Gülpınar’a hassaten teşekkür ediyorum. Şanlıurfa’mızın turizm ve kültür alanındaki gelişimine sağladıkları katkılar bu sürecin önemli bir tamamlayıcısıdır. Küresel tanıtım çalışmalarımız ile Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın bu değerli katkılarıyla Şanlıurfa’mızı önce ülkemiz turizminde ardından da dünya turizminde hak ettiği yere ulaştıracağız. Taş Tepeler, Anadolu’nun 12 bin yıl önceki dünyasını benzersiz ayrıntılarla görünür kılmaya devam edecek".
Sincan Belediyesi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlandı
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:00 Sincan Belediyesi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlandı Sincan Belediyesi ‘Umudun Kanatları’ özel eğitim grubu ile gerçekleştirilen tiyatro oyunuyla 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutladı. Sincan Belediyesi ‘Umudun Kanatları’ özel eğitim grubu 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde bir tiyatro oyunuyla izleyici karşısına çıktı. Lale Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ‘Tepetaklak Bir Dünya’ isimli oyun ve sema gösterisiyle büyük alkış alan ‘Umudun Kanatları’ hem duygu dolu anlar yaşattı, hem de azim ve emekle tüm zorlukların aşılabileceğini bir kez daha gösterdi. Etkinliğe Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, ve ilgili kurum ve kuruluştan yetkililer katıldı. Salon tıklım tıklım doldu İyiliğin hakim olduğu, kötülüğün bulunmadığı bir dünya temasını işleyen tiyatro oyunuyla ‘Umudun Kanatları’, azim ve emekle neleri başarabileceklerini bir kez daha gösterdi. Filistin’de yaşanan zulme de dikkat çekilen tiyatro oyununun ardından ‘Umudun Kanatları’ sema gösterisi gerçekleştirdi, izleyicinin büyük beğenisini toplayan özel bireyler ayakta alkışlandı. "Onların dünyasında şiddet yok" Tiyatro oyunu ve sema gösterisini izleyen Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, "Kardeşlerimiz tiyatro oyunuyla çok güzel bir mesaj verdiler. Kalpleri sevgi ve mutluluk dolu. Onların dünyasında şiddet yok, sömürü yok, güçlünün zayıfı ezdiği bir düzen yok. Onlar böyle güzel bir dünyanın insanları. Bu oyundan çıkan mesaj her şeyi çok güzel bir şekilde gösteriyor. Ben her birine çok teşekkür ediyorum sağ olsunlar, var olsunlar" ifadelerini kullandı.
Kültepe’de mozaik heyecanı
04 Aralık 2025 Perşembe - 11:51 Kültepe’de mozaik heyecanı Kayseri tarihini 6 bin yıl öncesine dayandıran arkeolojik bulgu ve belgelerin gün ışığına çıkarıldığı ve ’Anadolu tarihinin başladığı yer’ olarak bilinen Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde bu yılki kazılarda mozaik kalıntıları bulundu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, "Bu sene yaptığımız çalışmalarda tam kazı alanının sınırında 1 metrekarelik bir alanda mozaik tabanı olarak nitelendirilen bir kalıntıyla karşılaşıldı" dedi. Kayseri-Sivas karayolu üzerinde bulunan ve 77 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin en uzun arkeolojik kazılarından olan Kültepe-Kaniş-Karum Ören Yeri’nde Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığındaki kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle devam ediyor. 1948 yılında başlayan ve aralıksız devam eden kazılarda bu yıl mozaik kalıntılarıyla karşılaşıldı. 1 metrekarelik alanda çok iyi korunmuş mozaik tabanlı kalıntılarla karşılaşıldığını ifade eden Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, "Biliyorsunuz; kazılarımızı yaparken belirli sınırlar içerisinde çalışıyoruz. Bu sene yaptığımız çalışmalarda tam kazı alanının sınırında 1 metrekarelik bir alanda mozaik tabanı olarak nitelendirilen bir kalıntıyla karşılaşıldı. Anadolu’da veya Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sıkça karşılaştığımız bir olaydı ama yine yakın zamanda Kayseri İncesu’daki kazıda çok ciddi, güzel ve önemli mozaikli bir ev var. Buradaki çalışmalarda zaten Helenistik Dönemden çok fazla veri topladık, bu yüzden buradaki Helenistik yapının çok kuvvetli olduğunu biliyoruz. Maalesef Kültepe’nin çok erken dönemlerde araştırmacılar tarafından çok fazla tahrip edildiğini biliyorduk. İlk defa bu sene tam anlamıyla mozaikli yapının bir köşesine geldik" dedi. "Burada olmaması mümkün değildi" Önümüzdeki yıllarda yapılacak kazılarla birlikte mozaikle ilgili verilerin toplanacağını aktaran Prof. Dr. Kulakoğlu, "Henüz kurulmuş olan mozaiğe ilişkin bir verimiz yok. Sanıyorum önümüzdeki yıl bunu açacağız. Burada olmaması zaten mümkün değildi. Çünkü yazıtlardan biliyoruz; burada güzel bir şehir var, bu şehrin zenginleri var. Dolayısıyla burada böyle mozaikli bir yapı muhakkak var. Sanıyorum önümüzdeki yıllar buna ilişkin veri toplarız" diye konuştu.
Akbank Sanat’a Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü
04 Aralık 2025 Perşembe - 11:27 Akbank Sanat’a Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü Akbank Sanat, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen ‘Özel Ödül’e layık görüldü. Türkiye’de çağdaş sanatın gelişimine öncülük edenlerden Akbank Sanat, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen ‘Özel Ödül’e layık görüldü. Akbank Sanat’ın bu başarısında; sergilerden performans sanatlarına, caz konserlerinden film gösterimlerine, söyleşi ve seminerlerden atölyelere uzanan çok disiplinli çalışmaları etkili oldu. Konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, şunları paylaştı: "Banka olarak, kültür ve sanatın toplumsal gelişimin olmazsa olmazı olduğu inancıyla Akbank Sanat çatısı altında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Türkiye’nin kültür ve sanat mirasını nesilden nesle taşımayı önemli bir sorumluluk olarak görüyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın takdiri olan bu özel ödül, ülkemizin üretici potansiyeline olan inancımızı ve bu potansiyeli dünyaya taşıma kararlılığımızı güçlendiriyor. Yerelden evrensele uzanan bir bakış açısıyla Türkiye’nin kültür sanat hayatına katkı sunmaya devam edeceğiz" Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri, 1979 yılından beri, her sene Türkiye’nin kültür mirasına ve sanat dünyasına katkı sunanları ödüllendirilmek üzere veriliyor. 2025 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü’ne layık görülen Akbank Sanat, 1993 yılında kuruldu. Kurum, Türkiye’de çağdaş sanatın gelişimine verdiği destekle ve sanatın farklı disiplinlerindeki uluslararası projeleriyle biliniyor.
Dara Antik Kentinde tarih ve adrenalin buluştu: ATV safari turları başladı
04 Aralık 2025 Perşembe - 11:10 Dara Antik Kentinde tarih ve adrenalin buluştu: ATV safari turları başladı Mardin’in tarihi hazinesi Dara Antik Kenti, kültür turizmine eklenen ATV safari turlarıyla ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Bölgenin bilinmeyen rotalarını keşfe açan tur rotaları, yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor. Yıllardır turizm sektöründe faaliyet gösteren ATV yetkilisi Bilal Büyük ve Devran Yıldız tarafından başlatılan proje, 3 bin yıllık Dara Antik Kentini macera turizmiyle buluşturdu. Yaklaşık 40 gün önce faaliyete geçen turlar, ziyaretçilere tarihin gölgesinde heyecan dolu anlar yaşatıyor. Bölgedeki yıllık 1 milyonluk ziyaretçi potansiyelini artırmayı hedeflediklerini belirten işletmeci Bilal Büyük, standart gezi rotalarının dışına çıktıklarını vurguladı. Büyük, "Yıllardır turizmci olduğumuzdan dolayı bölgede bir aktivite planladık, o da ATV safari turuydu. Genel itibarıyla Mardin Dara Antik Kentinde bu projeyi yürütüyoruz ve bölgeye daha fazla misafir çekmeyi öngörüyoruz. Şu an tam olarak yaklaşık kırk gündür faaliyet gösteriyoruz. Bölgede yıllık bir milyon ziyaretçi ağırlanıyor ve biz bunu artırmayı hedefliyoruz. Genel itibarıyla altı farklı destinasyonu gezdiriyoruz. Dara Antik Kentine gelen misafirlerimiz genellikle sadece nekropol ve zindan bölümüne gidiyorlar, ancak altı farklı destinasyona sadece biz götürüyoruz. Amacımız bölgeyi bir cazibe merkezi haline getirip daha fazla turist çekmek" dedi. "Dron ve GPS ile üst düzey güvenlik takibi" Turlarda güvenliğin birinci öncelik olduğunu ifade eden Büyük, teknolojiden etkin şekilde yararlandıklarını belirtti. 16 yaş ve üzeri ehliyetli sürücülerin katılabildiği turlar hakkında bilgi veren Büyük, "Misafirlerimizin kask ve kemer takması zorunludur. Araçlarımızın tamamı GPS donanımlı ve misafirlerimizin hangi rotada gittiğini görebiliyoruz. Ek olarak dron çekimlerimiz oluyor, bu çekimlerde güvenlik talimatlarına uymayan misafirlerimizi tespit edersek turlarını iptal etmek durumunda kalıyoruz. On altı yaş ve üzeri sürücü ehliyeti olan tüm misafirlerimiz bu tura katılabilir’’ diye konuştu. "Sosyal medya ilgisi rezervasyonları doldurdu" Safari turlarının sosyal medyada paylaşılmasıyla birlikte talebin hızla arttığı aktaran ATV yetkilisi Devran Yıldız, ’’Biz burayı faaliyete geçirdikten sonra turist sayılarımız daha çok arttı, talepler oluşuyor ve burası daha çok ilgi çekiyor. İnsanlar sosyal medyada gördükçe gelme potansiyelleri de yükselmeye başladı. Şirket ve rezervasyon telefonlarımız mevcut; misafirlerimiz akşamdan, bir gün veya iki gün öncesinden arayıp rezervasyon yaptırarak geliyorlar. Yeni ATV’ler alacağız, parkurumuzu büyüteceğiz ve yeni parkurlar açacağız. İşletmemizi daha da genişleterek ilerleyeceğiz" şeklinde konuştu. "Tarihin içinde eşsiz bir deneyim" Kahramanmaraş’tan gelerek tura katılan Aykut Bağrıaçık ise deneyimini şu sözlerle paylaştı: ’’Daha önce ATV deneyimim olmuştu. Buranın antik kent olması ve daha önce böyle bir yere gelmemiş olmamız bizi çekti. Parkur ve arazi güzel. Biz tarihi yerlere biraz meraklıyız, işin açığı merakımızdan geldik ve beğendik. En çok hoşuma giden şey arkadaşlarımla beraber olmak; bir de tarihi yerleri gezmeyi seviyoruz."