KÜLTÜR SANAT
TÜRGEV, UNESCO Bilim Diplomasisi Sempozyumu’nda 14 ülkeyi bir araya getirdi 04 Aralık 2025 Perşembe - 17:24:42 Türkiye Gençliğe ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ev sahipliğinde düzenlenen "3’üncü Uluslararası UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Sempozyumu" İstanbul’da gerçekleşti. 14 farklı ülkeden akademisyenler, bilimsel iş birliği için buluştu. Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), 26-28 Kasım tarihlerinde düzenlenen 3’üncü Uluslararası UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Sempozyumu ile 14 ülkeden 27 bilim insanını İstanbul’da bir araya getirdi. "Kıtalararası Bilgi Dolaşımı ve Bilimsel Köprüler" temalı uluslararası sempozyum, bilim diplomasisi alanında Türkiye’nin küresel etkileşimini güçlendirdi. Sempozyumun ana oturumları İbn Haldun Üniversitesi’nde, Açık Bilim Atölyesi ise UNESCO uzmanlarının katılımıyla Süleymaniye Salis Medresesi’nde yapıldı. Program boyunca bilimsel miras sergisi, yuvarlak masa toplantıları, atölyeler ve saha gezileri gerçekleştirildi. "Türkiye, bilim diplomasisinde güçlü adımlarla yol alıyor" Sempozyumun açılış konuşmasını yapan TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Av. Hatice Akıncı Yılmaz, uluslararası bilim diplomasisinin stratejik önemine dikkat çekti. Yılmaz, "Bilim ve bilgi insanlığın ortak mirasıdır. Ülkeler arasındaki iş birliğinin ve etkileşimin güçlendiği bir dönemde, ilmin daha geniş kitlelere ulaşması, barışın, adaletin ve küresel refahın tesisine önemli bir zemin hazırlamaktadır" dedi. Türkiye’nin son yıllarda bilim diplomasisi alanında kaydettiği ilerlemeye işaret eden Yılmaz, "Devletimizin güçlü iradesi ve öncülüğünde yürütülen bilimsel açılımlar ile uluslararası programlar, gençlerimize küresel akademik alanda yeni imkanlar sağlamaktadır. Gençlerimizin bilime erişmesi, araştırmada güçlenmesi ve ufkunu dünyanın en iyileriyle yarışacak bir seviyeye taşıması, ülkemizin yarınlarına attığımız en güçlü adımdır. Biz bu toprakların evlatlarına güveniyoruz. Genç kızlarımızın bilimin, kültürün ve uluslararası akademinin içinde yükselmesi, Türkiye’nin geleceğini omuzlayacak yeni bir neslin doğuşudur. TÜRGEV olarak gençlerimizin elde ettiği her başarıyı bu aziz milletin ortak gururu olarak görüyor; onların yanında kararlılıkla durmayı, geleceğe bırakacağımız en kıymetli emanetlerden biri kabul ediyoruz" ifadelerini kullandı. Süleymaniye Camii ziyareti ve bilimsel miras odakta Sempozyumun ikinci gününde katılımcılar, İstanbul’un kültürel mirasını daha yakından incelemek amacıyla Süleymaniye Camii’ni ziyaret etti. Ziyarette yapının bilimsel, mimari ve tarihî özellikleri ele alındı. Aynı gün düzenlenen Açık Bilim Atölyesi ve uygulamalı çalışma oturumlarında, bilimsel mirasın korunması, bilgi dolaşımı, bilimsel yöntemlerin tarihi değişimi gibi konular üzerinde duruldu. Sempozyum 14 ülkeden geniş katılımla tamamlandı Son günde akademik oturumlar, saha gezileri ve uygulamalı çalışmaların yer aldığı sempozyum, GİF Safveti Paşa Yerleşkesi’nde TÜRGEV Genel Müdürü Dr. Selim Gençal’ın hediye takdimiyle tamamlandı. Sempozyum, farklı coğrafyalardan gelen akademisyenlerle bilim diplomasisinin ülkeler arasında güçlü köprüler kurduğunu bir kez daha gösterdi. Sempozyum; TÜRGEV, İbn Haldun Üniversitesi, Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi (UNAM) ve Sharjah Üniversitesi (SIFHAMS) iş birliğiyle gerçekleştirildi. Kanada, Kolombiya, Mısır, Katar, Meksika, Rusya, Suriye, İsviçre, BAE, ABD ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 14 ülkeden 27 akademisyen bildirilerini sundu. Geçen yıl Meksika’daki UNESCO Bilim Diplomasi toplantısında Türkiye’yi temsil eden en genç araştırmacı olarak dikkat çeken TÜRGEV öğrencisi Elif Leyal Uğraş, bu yıl da konuşmacılar arasında yer aldı. Akademik kurul uluslararası uzmanlardan oluştu Sempozyumun Akademik Kurulu, Türkiye, Latin Amerika ve Körfez bölgesinden akademisyenlerin katılımıyla oluşturuldu. Kurulda Prof. Ana Mara Cetto, Prof. Ahmet Karakaya, Prof. Hasan Umut, Prof. Mashhoor Alwardat, Prof. Tuncay Zorlu ve Prof. Vahdettin Işık yer aldı. Düzenleme komitesi ise UNESCO-UNAM, Sharjah Üniversitesi, İbn Haldun Üniversitesi ve TÜRGEV temsilcilerinden oluştu. Komitede TÜRGEV’i Semanur Yavan Batcı, Serap Özden ve Zeynep Tuzcu temsil etti. Altı panelde küresel bilim diplomasisi değerlendirildi Üç gün boyunca düzenlenen altı tematik panelde, tarihi arka planı gözeten bilimsel köprüler, çağdaş iş birliği platformları, dijital bilgi kavşakları, Küresel Güney’in bilgi altyapıları, İslam dünyası-Latin Amerika etkileşimleri, bilimsel miras ve kozmolojik yaklaşımlar gibi başlıklar ele alındı. İstanbul, bilim diplomasisinin merkezi oldu Panellere ek olarak Süleymaniye’de Açık Bilim Atölyesi, bilimsel miras sergisi, UNESCO uzmanlarıyla yuvarlak masa toplantıları ve İstanbul’un tarihi, akademik merkezlerinde saha gezileri düzenlendi. 3’üncü Uluslararası UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Sempozyumu içerik çeşitliliği ve uluslararası akademik katılımıyla İstanbul’u üç gün boyunca kıtalararası bilim diplomasisinin merkezi haline getirdi. Etkinlik, Türkiye’nin bilim diplomasisi kapasitesinin güçlenmesine önemli katkı sundu.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:15 Kapadokya gastronomisinin 10 bin yıllık geçmişini yazacak Dünyanın En İyi İllüstrasyon Kitabı ve Dünyanın En İyi Gastronomi Tarihi Kitabı ödüllerine layık görülen Şef Ulaş Tekerkaya, Kapadokya gastronomisini ve tarihini de kaleme alacak. Türkiye’de yayımlanan Şef Ulaş Tekerkaya’nın ’Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük: 10.000 Yıllık Mutfak Kültürü’ adlı eseri, uluslararası Gourmand Awards kapsamında Dünyanın En İyi İllüstrasyon Kitabı ve Dünyanın En İyi Gastronomi Tarihi Kitabı ödüllerine layık görüldü. Kitap ayrıca Gourmand Awards’ın 30 yıllık tarihinde bu iki kategoride birden ’Dünyanın En İyisi’ seçilerek, büyük bir başarıya imza attı. Şef Ulaş Tekerkaya bu başarısına bir yenisini daha eklemek için Kapadokya gastronomisini de kaleme alacak. Ödüllerini Riyad’da düzenlenen Saudi Feast Food Festivali’nde alan Tekerkaya, "Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük: 10.000 Yıllık Mutfak Kültürü’ adlı bu çığır açan çalışma ile insanlığın en eski yerleşimlerinden birinin gastronomik mirasını yeniden canlandırdı" dedi. Antik Anadolu’nun tatlarını, ritüellerini ve hikâyelerini yeniden gün yüzüne çıkararan eserin kültürel hafızaya ve gastronomi tarihine de ışık tuttuğunu söyleyen Tekerkaya, "Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük kitabım, dünyanın son 30 yılının en iyileri arasında yer aldı. Tarihte on bin yıl öncesine dayanan kaynaklar ile birlikte insanlığa katkı sağladığından nadir görülen bir eser olarak değerlendirildi. Ayrıca Kapadokya mutfağı ile ilgili de çalışmalarım devam ediyor. Kapadokya mutfağının da on bin yıl öncesinde ve daha derinlerde neler var, bunları da gün yüzüne çıkartmak için çalışmalarım devam ediyor. Kapadokya’da da gün yüzüne çıkarttığım lezzetleri insanlığa aktarmaya devam ediyorum" dedi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:12 Aralık sinema takvimi Biletinial’da Türkiye’nin biletleme platformu Biletinial, aralık ayında vizyona girecek ve farklı türlerde büyük merak uyandıran yapımların biletlerini satışa sundu. Biletinial’dan yapılan açıklamaya göre, aralık ayı vizyon takvimi, yılın son sinema heyecanını dramdan animasyona, korkudan belgesel sinemasına kadar geniş bir yelpazede izleyiciyle buluşturuyor. Aralık ayında öne çıkan yapımlar arasında, Türk sinemasının unutulmaz yıldızı Adile Naşit’in biyografik dramatik anlatımıyla hazırlanan yerli yapım Adile bulunuyor. Ayın en iddialı yapımlarından biri, James Cameron’ın evrenine epik bir geri dönüşü işaret eden bilim kurgu filmi "Avatar: Ateş ve Kül" oldu. Filmin, görsel efektler ve dünya kurma sanatı ile sinema dünyasında yeniden zirveye taşınması bekleniyor. Korku ve gerilim türünün dünya çapı fenomeni serisinin devam filmi "Freddy’nin Pizza Dükkanında Beş Gece 2" ise daha karanlık ve gerilimli bir tonla genç seyircilerin beğenisine sunulacak. Vahşi doğanın karanlık noktalarında geçen "Anaconda" da adrenalin arayan seyircinin favorisi olmaya aday. Vizyon takviminde yerli sinema da önemli yapımlarla temsil ediliyor. Modern ilişkilerdeki bireysel yalnızlıkları işleyen çarpıcı dram "Özel Hayat" ile psikolojik çözülme ve suç temalarını harmanlayan "Üzgünüm Bebeğim", ayın konuşulacak yerli dramları arasında gösteriliyor. Çocukların sevgilisi Rafadan Tayfa ekibi, bu kez Ankara’nın tarihi mirası Gordion’un izinde maceraya atıldıkları "Rafadan Tayfa: Gordion" ile hem eğlendirici hem de öğretici bir içerik sunacak. Festival ruhu taşıyan yapımlar arasında ise Kuzey denizinin sisli atmosferinde geçen sanat filmi "Amrum" ile inanç, umut ve varoluş mücadelesini merkezine alan "Manevi Değer" dikkat çekiyor. İnsanlığın vicdanına seslenen, savaşın ortasındaki küçük bir kızın hikayesini anlatan belgesel-dram tonundaki "Hind Rajab’ın Sesi" de ayın önemli yapımları arasında yer alıyor. Biletinial’da, tüm bu yapımların yanı sıra aralık ayı boyunca vizyona girecek filmlerin güncel seans bilgileri ve biletleri sinemaseverlerin erişimine açıldı.
Muud, 2025’in müzik özetini açıkladı
04 Aralık 2025 Perşembe - 11:09 Muud, 2025’in müzik özetini açıkladı Dijital müzik platformu Muud, 2025 yılı boyunca kullanıcıların yıl boyunca dinledikleri şarkıları, sanatçıları ve türleri içeren yıllık müzik özetini açıkladı. Türk Telekom’un dijital müzik platformu Muud, yıla damga vuran müzik dünyasının enlerini "Muud Look 2025" listesiyle açıkladı. Yıl boyunca kullanıcılara en çok dinlediği sanatçılar, şarkılar, türler; keşfettikleri yeni isimler ve toplam dinleme süreleri festival atmosferini andıran etkileyici bir anlatımla sunuluyor. Her kullanıcının kendi müzik yolculuğunu "kişisel festivali" gibi deneyimlediği platformda, yılın en çok dinlenen yerli sanatçısı "Semicenk", yabancı sanatçısı ise "The Weeknd" oldu. Yılın müzik özeti Muud Look 2025’te Kullanıcılar, yıllık müzik alışkanlıklarını özetleyen "Muud Look 2025" ile yıl içerisinde; "En Çok Dinlediği Top 5 Şarkı", "Yılın Başında Dinlediği İlk Şarkı", "En Çok Müzik Dinlediği Mevsim" gibi farklı ve eğlenceli çıktılara ulaşabiliyor. "Muud Look 2025", dinleyicilerin yıl boyunca müzikle kurduğu bağın detaylı bir özetini de sunuyor. Kullanıcıya, yıl içinde toplam kaç dakika müzik dinlediği, kaç farklı sanatçı ve şarkı keşfettiği aktarılırken, en çok dinlediği ilk 5 şarkı ve sene boyunca ritmini belirleyen ortalama şarkı hızı verisi de paylaşılıyor. Aynı zamanda bu özet içerisinde kullanıcıların en çok hangi mevsimde müzik dinlediği, o mevsimde öne çıkan favori sanatçısı ve yılın başında dinlediği ilk şarkı hatırlatılarak dinleyicilere kişisel yolculuk deneyimleri sunuluyor. Muud ile dinleyicilere, sene içinde en çok dinlediği ilk 5 müzik türü ve uzun süredir kulak vermediği şarkılar da hatırlatılıyor. Semicenk yıl boyunca zirveyi bırakmadı 2025 yılında Muud’da "Semicenk" en çok dinlenen yerli sanatçı olurken yılın en çok dinlenen yerli şarkısı ise "Rıza Tamer"in "Benden Sonra" isimli parçası oldu. En çok dinlenen yabancı sanatçılar listesinde yılın birincisi "The Weeknd" oldu. 2025’in en çok dinlenen yabancı şarkı listesinde ise "Dj Guuga", "Mc Livinho" imzalı düet "Vidrado Em Você" adını zirveye yazdırdı. Muud’da Yıldız Tilbe rüzgârı esti 2025 senesinde kullanıcıların en çok tercih ettiği popüler çalma listesinde "Türkçe Pop" birinci oldu. "Pop" müzik ise en çok dinlenen müzik türü oldu. Platformda "Hala Çok Dinlenen Unutulmaz Klasikler" listesinin ilk sırasında Türkiye’nin güçlü seslerinden "Yıldız Tilbe"nin "Aşk Yok Olmaktır" adlı parçası yer aldı. Platformda en çok dinlenen yerli sanatçılar Semicenk BLOK3 Tarkan Sezen Aksu Müslüm Gürses En çok dinlenen yerli şarkılar Rıza Tamer - Benden Sonra BLOK3 - Sevmeyi Denemedin Semicenk - Geçiyor Zaman Kubilay Karça - Ayaza Serdim Reynmen - Çatma Yarim En çok dinlenen yabancı sanatçılar The Weeknd Eminem Taylor Swift Lady Gaga Billie Eilish En çok dinlenen yabancı şarkılar Dj Guuga, Mc Livinho - Vidrado Em Vove Tommy Richman - MILLION DOLLAR BABY Lady Gaga, Bruno Mars - Die With A Smile Jain - Makeba Rema - Calm Down En çok dinlenen müzik türleri Pop Hip Hop / Rap Arabesk Rock Türk Halk Müziği 2025’te Hala Çok Dinlenen Unutulmaz Klasikler kategorisi Yıldız Tilbe - Aşk Yok Olmaktır Müslüm Gürses - Seni Yazdım Ferdi Tayfur - İçim Yanar Kibariye - Lafı mı Olur Kamuran Akkor - Bir Ateşe Attın Beni En çok dinlenen liste Türkçe Pop Yerli Viral Herkes Bunları Dinliyor Radar Türkçe Rap
El-Aziz-Der’de Elazığ ve Malatyalı milli sporculara moral gecesi
04 Aralık 2025 Perşembe - 11:09 El-Aziz-Der’de Elazığ ve Malatyalı milli sporculara moral gecesi El-Aziz Kültür Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (El-Aziz-Der), Malatya ve Elazığ’dan gelen milli sporcular için moral programı düzenledi. Büyük Bayanlar Türkiye Şampiyonası öncesi düzenlenen kürsübaşı gecesinde kültürel etkinlikler gerçekleştirildi. El-Aziz Kültür Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, Elazığ ve Malatya’dan milli sporcuların da katılacağı Kocaeli Darıca’daki Büyük Bayanlar Türkiye Şampiyonası öncesi moral amaçlı kürsübaşı programı düzenledi. Dernek binasında düzenlenen etkinlikte Dernek Başkanı Onur Şahin ile Boks Milli Takım Antrenörü Cemil Döndü, olimpiyat adayı sporculara başarı dileklerinde bulundu. El-Aziz-Der Başkanı Onur Şahin, "Elazığ’ımızın ve Malatya’mızın ülkemizi en iyi şekilde temsil eden güzide sporcuları derneğimize hoş gelmişler, şeref vermişler. Derneğimiz 4. yılında. Kültür, eğitim ve yardımlaşma anlamında programlar düzenleyen bir derneğiz. Buradaki hocalarımız ve arkadaşlarımız konservatuvar bölümünü bitirmiş veya bu bölümde okuyanlardır. Bugün hem Malatya’dan gelen misafirlerimize hem de Elazığ’daki değerli hocalarımıza ve misafirlerimize gideceğiniz şampiyona öncesinde moral, motivasyon anlamında kürsübaşı programı düzenliyoruz" dedi. Boks Milli Takım Antrenörü Cemil Döndü ise sporcuların olimpiyata hazırlandığını belirterek, "Malatya’dan gelen misafirlerimiz ve Elazığ’dan benim sporcularım ile buraya geldik. Burada üç tane olimpik sporcumuz ve adayları var. Nasip olursa 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na aday sporcularımız da buradalar. Onur Şahin değerli bir arkadaşımızdır, Elazığ’daki güzel çalışmalarını da izliyoruz. El-Aziz-Der de hem yardımlaşma konusunda hem de Elazığ’ın kültürünü yaşatma konusunda çok başarılıdır" ifadelerini kullandı.
İzmir fuarına Düzce damgası
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:57 İzmir fuarına Düzce damgası Düzce Belediyesi, İzmir’de kapılarını açan 19. TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi’nde yerini aldı. Fuarın ilk gününde Düzce Belediyesi’nin yer aldığı stant ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaşırken, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, "Burada Düzce’mizin turizm zenginliklerini tanıtmak için bulunuyoruz. Aynı zamanda Düzce’nin içinde bulunduğu Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki turizm potansiyelini tanıtmak için buradayız" dedi. Düzce Belediyesi, Batı Karadeniz Kalkınma Birliği (BAKAB) ile ortak kurulan ve şehrin turizm ve gastronomi potansiyellerinin ziyaretçilerle buluşturulduğu 19. TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı’nda B Hol C-125 numaralı salonda yerini aldı. Ulusal ve uluslararası turizm profesyonellerini bir araya getiren, binlerce ziyaretçiye de ev sahipliği yapan ve üç gün sürecek olan fuar, kapılarını açtı. Fuarın başlamasıyla birlikte alanda yerini alan Düzce Belediyesi’nin de içerisinde bulunduğu stantlar, ziyaretçilerin uğrak noktalarından biri haline gelirken, Düzce Beltur A.Ş. ile Kültür Sanat ve Sosyal İşler Müdürlüğü yetkilileri, ziyaretçilere Düzce’ye özgü coğrafi işaretli yöresel ürünlerin yanı sıra bölgenin tarihi ve turistik alanlarının da tanıtımını gerçekleştirdi. Fuar alanında ziyaretçileri ağırlayan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, İzmir’in fuarcılığın başkenti olduğunu ifade ederek, "İzmir ülkemizin fuarcılık başkentidir. Türkiye’nin en eski fuarlarının yapıldığı yer İzmir’dir. Biz de bu fuar için İzmir’e geldik. Burada Düzce’mizin turizm zenginliklerini tanıtmak için bulunuyoruz. Aynı zamanda Düzce’nin içinde bulunduğu Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki turizm potansiyelini tanıtmak için buradayız. Batı Karadeniz Bölgesi’nde turizmin doğal sınırlarını oluşturan 6 il var. Düzce, Zonguldak, Karabük, Bartın, Kastamonu ve Bolu. Bu 6 ili kapsayan Batı Karadeniz Bölgesi’nin turizm potansiyelini İzmir’de bütün Türkiye’ye tanıtmak için bulunuyoruz. Fuar çok kalabalık" dedi. Turizm yatırım ve faaliyetlerine büyük katkı sunan ve 5 Aralık Cuma gününe kadar açık kalacak olan fuarı çok sayıda katılımcının ziyaret etmesi bekleniyor.
El-Aziz-Der’de Elazığ ve Malatyalı milli sporculara moral gecesi
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:48 El-Aziz-Der’de Elazığ ve Malatyalı milli sporculara moral gecesi El-Aziz-Der, Malatya ve Elazığ’dan katılan milli sporcuların da yer aldığı moral programına ev sahipliği yaptı. Kocaeli Darıca da düzenlenecek olan Büyük Bayanlar Türkiye Şampiyonası öncesi düzenlenen kürsübaşı gecesinde hem kültürel etkinlikler gerçekleştirildi hem de sporculara motivasyon sağlandı. El-Aziz Kültür Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, Elazığ ve Malatya’dan milli sporcularının da katılacağı Kocaeli Darıca da düzenlenecek olan Büyük Bayanlar Türkiye Şampiyonası öncesi moral amaçlı kürsübaşı programı düzenledi. Dernek binasında düzenlenen etkinlikte Dernek Başkanı Onur Şahin ile boks milli takım antrenörü Cemil Döndü, hem kültürel faaliyetlerin önemini vurguladı hem de olimpiyat aday sporculara başarı dileklerinde bulundu. Programda konuşan El-Aziz-Der Başkanı Onur Şahin, " Elazığ’ımızın ve Malatya’mızın, ülkemizi en iyi şekilde temsil eden güzide sporcuları derneğimize hoş gelmişleri, şeref vermişler. Derneğimiz 4. yılında. Kültür, eğitim ve yardımlaşma anlamında programlar düzenleyen bir derneğiz. Buradaki hocalarımız ve arkadaşlarımız konservatuvar bölümü bitirmiş veya bu bölümde okuyanlardır. Bugün hem Malatya’dan gelen misafirlerimize hem de Elazığ’daki değerli hocalarımıza ve misafirlerimize gideceğiniz şampiyona öncesinde moral motivasyon anlamında kürsübaşı programı düzenliyoruz" dedi. Boks milli takım antrenörü Cemil Döndü ise sporcuların olimpiyat yolunda hazırlandığını belirterek, "Malatya’dan gelen misafirlerimiz ve Elazığ’dan benim sporcularım ile buraya geldik. Burada üç tane olimpik sporcumuz ve adayları var. Nasip olursa 2028 Los Angeles Olimpiyatlarına aday sporcularımız da buradalar. Onur Şahin değerli bir arkadaşımızdır, Elazığ’daki güzel çalışmalarını da izliyoruz. El-Aziz-Der’de hem yardımlaşma konusunda hem de Elazığ’ın kültürünü yaşatma konusunda çok başarılıdır" ifadelerini kullandı. (RY-YRT
Akçakale su kuyusu ve kuş bakışı manzarasıyla turist çekiyor
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:36 Akçakale su kuyusu ve kuş bakışı manzarasıyla turist çekiyor Yozgat’ın Kadışehri ilçesi Akçakale Mahallesi, bölgeye hakim noktadan kuşbakışı manzara sunuyor. Yaklaşık bin 500 rakımda bulunan Akçakale’deki kalede su kuyusu ve tarihte iz bıraktığı rivayet olunan bir kişinin mezarı bulunuyor. Tepeye yakın noktaya kadar araçla, kalan yolu ise yürüyerek çıkmanın mümkün olduğu kale turistlerin de uğrak noktası. Eskiden bir dağ hayvanının girdiği deliğe taş atan biri tarafından keşfedildiği rivayet edilen su kuyusu köylülerin de su ihtiyacını karşılamış. Akçakale’de aynı zamanda Şemün El-Gazi’ye ait olduğuna inanılan bir de kabir bulunuyor. Köy halkından Seyfet Dursun, köylerinin geçiminin tarım ve hayvancılıkla olduğunu belirtti. Dursun, "Dağ hayvanının biri kaçmış. Delikten geçince arkasından bakan kişi taş atmış. Taş suya düşünce ses gelmiş. Ses gelince köy halkına su bulduğunu söylemiş. Aşağıdaki pelitlikte geyik boynuzuyla harp ederken bu mübarek orada şehit olmuş. Pelitlikte bir damla kanı düşmüş. Sonra gelip buraya yatmış. Burayı ziyaret eden çok olur. Özellikle yazın çok gelirler. Gelen ziyaretçilerimiz bazen mağdur oluyor. Köyün içinden yukarı çıkamıyor. Köyümüz Tokat, Sivas, Kırıkkale, Erciyes Dağı il sınırının ortasında. Burada turistlerin oturacağı eğleneceği yer olsa daha güzel olur. Su veya oturacak yer bulamıyorlar. Bunlar olsa çok güzel olur" dedi.
Akçakale su kuyusu ve kuş bakışı manzarasıyla turist çekiyor
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:35 Akçakale su kuyusu ve kuş bakışı manzarasıyla turist çekiyor Yozgat’ın Kadışehri ilçesinde bulunan Akçakale, köye hakim noktadan kuşbakışı manzara sunuyor. Akçakale yaklaşık bin 500 metre rakımlı yükseklikte bulunuyor. Tepeye yakın noktaya kadar araçla, kalan yolu ise yürüyerek çıkmanın mümkün olduğu kalede su kuyusu ve tarihte iz bıraktığı rivayet olunan bir kişinin mezarı bulunuyor. Eskiden bir dağ hayvanının girdiği deliğe taş atan biri tarafından keşfettiği söylenen su kuyusu, köylülerin su temin etmek istediği zamanlarda su ihtiyacını karşılıyor. Akçakale’de aynı zamanda Şemün El-Gazi’ye ait olduğuna inanılan birde kabir bulunuyor. Köy halkından Seyfet Dursun, köylerinin geçiminin tarım ve hayvancılıkla olduğunu belirtti. Dursun, "Dağ hayvanının biri kaçmış. Delikten geçince arkasından bakan kişi taş atmış. Taş suya düşünce ses gelmiş. Ses gelince köy halkına su bulduğunu söylemiş. Aşağıdaki pelitlikte geyik boynuzuyla harp ederken bu mübarek orada şehit olmuş. Pelitlikte bir damla kanı düşmüş. Sonra gelip buraya yatmış. Burayı ziyaret eden çok olur. Özellikle yazın çok gelirler. Gelen ziyaretçilerimiz bazen mağdur oluyor. Köyün içinden yukarı çıkamıyor. Köyümüz Tokat, Sivas, Kırıkkale, Erciyes Dağı il sınırının ortasında. Burada turistlerin oturacağı eğleneceği yer olsa daha güzel olur. Su veya oturacak yer bulamıyorlar. Bunlar olsa çok güzel olur" dedi.
Mersin’de kadın radyocuların hikayesine ışık tutan belgesel gösterimi
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:23 Mersin’de kadın radyocuların hikayesine ışık tutan belgesel gösterimi Mersin Sinema Ofisinin düzenlediği gösterimde, kadın radyocuların mücadelesini anlatan ‘Biz Radyoyu Çok Sevdik’ belgeseli Mersinlilerle buluştu. Gösterimin ardından yönetmenlerin katıldığı söyleşi yoğun ilgi görürken, izleyiciler belgeselin zamansal yolculuğunda duygusal anlar yaşadı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Mersin Sinema Ofisi tarafından düzenlenen ‘Biz Radyoyu Çok Sevdik’ isimli belgeselin gösterimi, Mersinlilerin yoğun katılımına sahne oldu. Kadın radyocuların mücadelesine ışık tutan belgeselin gösteriminin ardından yönetmenler Prof. Dr. Nazan Haydari, Prof. Dr. Özden Cankaya ve Öğretim Üyesi Dr. Cem Hakverdi ile yapılan söyleşide ise kadın radyocuların mücadelesi, Türkiye’de radyoculuğun yeri ve belgeselcilik üzerine merak edilen sorular yanıtlandı. Mersinliler, kadın radyocuların öyküsü ile zamansal yolculuğa çıktı Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleştirilen gösterimde salonu dolduran Mersinliler, 1970’lerin öyküsünü bugüne taşıyan belgesele tam not verdi. Radyoda görev almak için sınava girerek, 70’li yıllarda çalışan kadınların döneme tanıklığı da gözler önüne seriliyor. Dönemin radyoculuğuna, politik olaylarına, kadınların radyoculuk mesleğinde yaşadıklarına belgesel aracılığıyla tanıklık eden izleyiciler, zamansal yolculuğa çıkarak duygusal anlar yaşadı. İzleyicide derin izler bırakan belgesel ayakta alkışlandı. Gösterime katılan yönetmenler Prof. Dr. Nazan Haydari, Prof. Dr. Özden Cankaya ve Öğretim Üyesi Dr. Cem Hakverdi, gösterimin ardından yapılan söyleşide soruları yanıtladı. Moderatörlüğünü Prof. Senem Duruel Erkılıç’ın yaptığı söyleşiye, TRT Radyoda aynı yıllarda görev yapan Nursel Duruel de katılarak yorumlarını aktardı. Sözlü tarih çalışması olarak başlayan ve belgesel ile beyazperdeye aktarılan kadın radyocuların hikayesini anlatan yönetmenler, Mersinli izleyenlerin yoğun katılımından duydukları memnuniyeti dile getirerek teşekkürlerini sundu. "Kentte böylesi kıymetli çalışmaların olması çok önemli" Yakın tarihe ışık tutan böyle bir belgeselin gösterimini gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, belgeseli izlerken duygulandığını belirtti. Belgeseli izlemekten büyük keyif aldığını sözlerine ekleyen Özdülger, "O dönemi tekrar hatırlamak, yaşanılan güzellikleriyle beraber zorluklarına da şahit olmak gerçekten çok anlamlıydı ve beni çok etkiledi. O dönemin çok kıymetli prodüktörleriyle ve belgeselin yapımcılarıyla beraber olmanın, onları dinlemiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum" dedi. Kentte böylesi kıymetli çalışmaların olmasının önemine de değinen Özdülger, "Mersin Sinema Ofisi olarak bu çalışmalara devam edeceğiz. Şehrimizin genelinde kültür ve sanat anlamında yapılan tüm çalışmaların Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak destekçisiyiz ve bunun için büyük gurur duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Bu çalışmaya destek ve emek veren herkese çok teşekkür ediyorum" sözlerini kaydetti. "Mersinlilere, kadın radyocuların mücadelelerini anlatmak istedik" Belgeselin yönetmen ve yapımcılarından Prof. Dr. Özden Cankaya, belgeselin yolculuğunun sözlü tarih çalışması olarak başladığını belirterek, "Bunu bir toplumsal hafıza çalışması olarak kabul ettiğimiz için Türkiye’nin yakın geçmişindeki radyo tarihine bir katkıda bulunmak amacıyla çok çeşitli festivallere katılıyoruz. Mersin Büyükşehir Belediyesinin bizi davet etmesinden dolayı çok mutlu olduk. Mersin’de yaşayanlara da yakın tarihimizde kadın radyocuların mücadelelerini anlatmak için geldik ve gördüğümüz ilgiden çok mutlu olduk" diye konuştu.
Vali Murat Zorluoğlu: "Diyarbakır, bu yıl çok iyi turizm sezonu geçirdi"
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:13 Vali Murat Zorluoğlu: "Diyarbakır, bu yıl çok iyi turizm sezonu geçirdi" Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, "Diyarbakır, bu yıl çok iyi turizm sezonu geçirdi. 2025 yılının ilk 10 ayında 541 bin konaklama oldu. Bunun 510 bini yerli, 31 bini de yabancı misafirlerden oluşuyor. Yine bu süre zarfında toplam turist sayısı yaklaşık 1 milyon 300 bin civarında oldu. Bunlar 2024’e göre önemli artışları ifade ediyor. Bu durum Diyarbakır’ın artık yavaş yavaş turizm anlamında da önemli destinasyon haline gelmeye başladığını gösteriyor" dedi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanlığınca Mehmet Şirin Açar Kongre Salonu’nda "Sanayici ile İstişare Toplantısı" düzenlendi. Toplantıda konuşan Vali Zorluoğlu, yaklaşık 1,5 yıldır kentte görev yaptığını, bu sürede en büyük başarının kurumlar arası iş birliğinin arzu edilen noktaya taşınması olduğunu ifade etti. Bu işbirliği zemininin Diyarbakır için çok kıymetli olduğunu, bunun üzerine çok büyük üretimin ve başarıların inşa edilebileceğini belirten Zorluoğlu, bunun yavaş yavaş etkisini göstermeye başladığını kaydetti. Kentin geleceğini şekillendireceğine inandıkları üç ana sektörün kültür ve turizm, tarım ve sanayi ile ticaret olduğunu, Valilik olarak bütün kurumlarıyla bu alanlara özellikle yoğunlaşmaya gayret ettiklerini aktaran Zorluoğlu, "Diyarbakır, bu yıl çok iyi turizm sezonu geçirdi. 2025 yılının ilk 10 ayında 541 bin konaklama oldu. Bunun 510 bini yerli, 31 bini de yabancı misafirlerden oluşuyor. Yine bu süre zarfında toplam turist sayısı yaklaşık 1 milyon 300 bin civarında oldu. Bunlar 2024’e göre önemli artışları ifade ediyor. Bu durum Diyarbakır’ın artık yavaş yavaş turizm anlamında da önemli destinasyon haline gelmeye başladığını gösteriyor" dedi. "Arkeoloji müzemiz 171 bin misafirini ağırladı" Zerzevan Kalesi’ni 300 bin kişinin ziyaret ettiğini belirten Zorluoğlu, "2026 yılında UNESCO süreci inşallah haziran ayında tamamlanacak. Diyarbakır’ın Surlar ve Hevsel Bahçeleri’nden sonra UNESCO’nun Kalıcı Miras Listesi’ne giren yeni destinasyonu Zerzevan Kalesi’nin içerisindeki kutsal Mithras Tapınağı olacak. Diyarbakır’da arkeoloji müzemiz 171 bin misafirini ağırladı. Cahit Sıtkı Tarancı Evi ve Etnografya Müzemizi 75 binin üzerinde kişi ziyaret etti. Bunlar bizim umudumuzu geleceğe dair artıran çok önemli rakamlar" diye konuştu. Zorluoğlu, 2023 rakamlarına göre Diyarbakır’ın tarımsal üretim anlamında Türkiye’nin 10’uncu büyük kenti olduğunu, şu anda 4 milyon 500 bin dönümlük tarım alanının sadece 1 milyon 500 bin dönümünün sulanabildiğini, geri kalan 3 milyon dönümünün henüz suyla buluşmamasına rağmen tarımsal üretimde bu sırada yer aldığını aktardı. Silvan Barajı Projesi’nin tamamlanmasıyla 2 milyon 300 bin dönüm arazinin daha suyla buluşacağını bildiren Zorluoğlu, bu sayede kentin tarımsal üretimde Türkiye’de ilk 3’e veya 5’e girebileceğini söyledi. Zorluoğlu, Diyarbakır’ın bu yıla ait Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması’ndaki verilerini de paylaştı. "Terörsüz Türkiye" sürecine de değinen Zorluoğlu, şöyle devam etti: "Diyarbakır, sanayide, tarımda, turizmde yakaladığı noktayı son 50 yıllık güvenlik ve terör problemlerinin yaşandığı ortamlardan çıkarak başardı. İnşallah önümüzdeki yıllarda artık bu sorun tamamıyla ortadan kalkmış olacak ve Diyarbakır o zaman küllerinden yeniden doğacak. Sizlerin bütün zorluklara rağmen ortaya koyduğunuz başarılı sonuçlara güveniyoruz. İnşallah el birliğiyle bütün kurumlarımızla Diyarbakır’ımızın çok daha müreffeh ve kalkınmış bir şehir haline gelmesini sağlayacağız." Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya ise geçmişte kente yatırım yapmaya gelenlerin yatırım için "Yer var mı?" sorusuna cevap veremediklerini fakat bugün gelinen noktada hangi sektör gelirse gelsin "Yerimiz var" cevabını verebildiklerini dile getirdi. Dünyada şu anda yatırımın durduğuna, Avrupa’nın sanayide hızla çöküş noktasına doğru gittiğine dikkati çeken Kaya, "Bizde halen sanayicimiz canlı, halen sanayi ihracat rakamlarımız her gün artarak devam ediyor" ifadesini kullandı. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan ise, "Yönetime 2022’den geldiğimiz günden beri maşallah başımıza gelmeyen olay kalmadı. Göreve geldiğimizde birkaç ayımız iyi geçti. Sonrasında maalesef bir deprem yaşadık. Allah tekrar yaşatmasın. Ne olduğunu anlayamadık. Onunla beraber arkasında ekonomik kriz geldi. Hepinizin sıkıntısını sizden iyi biliyorum ve her platformda da dile getiriyorum. Sanayici zor durumda. Ben bunu söylerken, Allah razı olsun devletimiz gerekli desteği zaman zaman yapıyor ama bazı yerlerde, özür dileyerek Sayın Valim lütfen yanlış anlamayın destekler eksik kalıyor" dedi. OSB’lerin önemine değinen Başkan Fidan, finansal erişimde sorunlar yaşadıklarını dile getirerek, "Geçen gün Ticaret Bakanını dinliyorum müjde müjde diye bağırıyordu. Sonunda diyor ki "Esnafın faizinin yüzde 50’sini sübvanse ettik" versin. Analarının ak sütü gibi helaldir. Tarım Bakanımız çıkıp diyor ki, "Müjde çiftçilerimizin kullandığı faizi yüzde 50 sübvanse ettik, gözünüz aydın" Sayın Valim, eskiden üreticinin bir değeri vardı ama şu an bakıyorum üretici sanki ikinci plana atılmış. Tarımsal üretimin birçoğu bugün hepimiz biliyoruz organize sanayi bölgesinde üretiyor. Organize sanayi bölgesinde çarkların durduğu an, Türkiye’nin durduğu andır. Her zaman enflasyondan söz ederiz. Faizler 60’lara çıktı. Ben bunu birçok platformda dile getirdim, yüzde 60 faizle kimsenin para kazandığı yok. Ben bunun adına itibar kredisi verdim. Şu an finansal erişim konusunda sıkıntılar var. Bu salona baktığımızda henüz ikinci kuşak sanayicimiz yok. Yarım ikinci kuşak var. Biz buralara kolay kolay gelmedik. Bizim tek derdimiz üretmek, ülkemize fayda sağlamak, ihracat yapmak, istihdam etmek. Biz bunları yapmazsak enflasyon da, faizler de düşmez. Ama biz bunu yapıyoruz ama derdimize koşan yok. Bunu pandemi gördük" ifadelerini kullandı.