KÜLTÜR SANAT
Dünya halıları bu koleksiyonda 23 Aralık 2025 Salı - 09:15:29 Samsun’da görev yapan bir öğretmen, 25 farklı ülkeden topladığı 150 duvar halısından oluşan koleksiyonuyla dikkat çekiyor. Müzik öğretmeni olarak görev yapan Seçkin Esen (55), şimdiye kadar edindiği kazanımını farklı bir amaç uğrunda kullanıyor. Dünyanın birçok kıtasına giderek kültürel değeri olan duvar halılarını toplayan Esen, 25 farklı ülkeden onlarca halı satın aldı. Halıları koleksiyon hâline getiren Seçkin Esen, yurt içi ve yurt dışından topladığı 150 halıdan 40’ına hikâye yazarak proje oluşturdu. Geçen yıl 120 halısını Mersin’de sergileyen Esen, koleksiyonuna dünyadan birçok halı daha ekledi. Esen ayrıca göz bebeği olarak gördüğü halıların satılık olmadığını ancak sürekli olarak koleksiyonunu genişlettiğini sözlerine ekledi. Müzik Öğretmeni Seçkin Esen, "Koleksiyonumuzu imkânlar dâhilinde genişletmeye çalıştık. Yine yurt dışından bulduk, yurt içinden bulduk, yurt dışından gelenleri bulduk ve koleksiyonumuz genişledi. 25 tane daha koleksiyonumuza halı kattık. 150’ye yakın halımız var. Çok değerli duvar halılarımız mevcut. Bu halıları ülkemize yakışan bir şekilde sergiye çıkaracağız. Koleksiyonu gelecek kuşaklara aktarılacak bir miras olarak değerlendiriyoruz. Yani bir araba olsa, ev olsa, tarla olsa değer verebiliriz. Bizim için ülkemizde böyle bir çeşitliliğin olması, böyle bir koleksiyonun olması her şeyden daha değerli" dedi. "Japonya’dan Almanya’ya, Çin’den İspanya’ya birçok ülkenin halısı bu koleksiyonda" Doğudan başlayarak birçok kıtadan o yöreye ait duvar halılarını topladığını dile getiren Esen, "Halı koleksiyonuna doğudan başladık biz. Öncelikle Türk cumhuriyetlerinden, Çin’den, Japonya’dan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan oralardan duvar halıları aldık. Daha sonra İran, Irak kısmından aldık. Savaştan önce gittiğimizde Ukrayna’dan aldık. İtalya’dan var, İspanya’dan var, Hindistan’dan var, Almanya’dan var. Yaklaşık 25 ülkeden halı topladık. Koleksiyondaki halılarda değişik güzellikte ve ender olan halılar var. Türkmenistan’dan ipek dokuma halılar ender halılardır. Bizi bilenler çeşitli ülkelerden önce halının fotoğrafını atıyor. Kriterlerimize uyuyor mu, ender mi bunlara bakıp sonra da gidip alıyoruz" diye konuştu. "Koleksiyondaki tüm halılar benim göz bebeğim" Tüm halılarını göz bebeği olarak gördüğünü de sözlerine ekleyen Esen, "Tüm halılar benim göz bebeğim. Oğlum da tüm bu eserlere, mirasıma sahip çıkacak" dedi. Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda lisans, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde de yüksek lisans yapan Seçkin Esen, en büyük hobisinin duvar halılarını izlemek olduğunu sözlerine ekledi.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 18:28 Başkan Altay: "Tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek" Konya Büyükşehir Belediyesi, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Hatay Habib-i Neccar Camisi’nin aslına uygun olarak restorasyonunu tamamlayarak yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir, depremde büyük oranda yıkılan Anadolu’nun ilk camisi kabul edilen Habib-i Neccar Camisi’nde titizlikle yürüttüğü ihya çalışmalarını tamamlayarak tarihi camiyi yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 27 Aralık Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılacak Habib-i Neccar Camisi’nde Konya basınıyla birlikte incelemelerde bulundu. Tarihi camide yürüttükleri titiz çalışmaları anlatan Başkan Altay, depremin ilk anlarından itibaren Konya Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin yürüttüğü çalışmalar ile tüm Konya halkının yaptığı yardımlardan bahsetti. "Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatları yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu" Konya’nın ilk andan itibaren Hatay’la bir kardeşlik köprüsü kurduğunu kaydeden Başkan Altay, "Konyalılar biz ne istemişsek birin yerine adeta iki gönderdiler. Biz de bu koordinasyonu sağladık. Gelinen noktada asrın felaketinden sonra 11 ilimizde devletimiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok yoğun bir çalışma yürütüyor. Hatay da yıkımın en fazla olduğu şehirlerden birisiydi. Bugün kule vinçlerden adeta gökyüzünün görülmediği şantiyelerde günde 550 daire hak sahiplerine imal ediliyor. İnşallah cumartesi günü Cumhurbaşkanımız Hatay’da 455 bininci konutun anahtar teslim törenini ve çeşitli açılışları gerçekleştirecek. Söylemek kolay geliyor ama Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatı yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu. Ülkemizin ne kadar büyük ve güçlü olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Cumhurbaşkanımıza deprem bölgesindeki faaliyetlerden dolayı teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu işin kahramanlarından birisi de değerli hemşehrimiz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum 11 ilde de çok müthiş bir çalışma yürüterek bütün şehirleri tekrar ayağa kaldırıyor" dedi. Cami aslına uygun olarak restore edildi Depremden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Habib-i Neccar Camisi’nin yapılmasının Konyalılara yakışacağı sözünü Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ilettiğini, kendilerinin de bunu görev addettiğini ve hemen çalışmalara başladıklarını vurgulayan Başkan Altay, sözlerine şöyle devam etti: "Burada iki yıldan fazla süredir yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bugün artık sonuna geldik, inşallah cumartesi günü de fiilen açılışını Cumhurbaşkanımızın katılımıyla yapmayı planlıyoruz. Burada büyük bir yıkıntı vardı. Kubbe tamamen göçmüştü, minare ortadan kalkmıştı. Öncelikle titizlikle yıkılan molozlar temizlendi ve taşlar numaralandırıldı. Sonra özellikle kıbledeki duvarın tekrar kullanılması için şakülüne getirilme çalışmaları yürütüldü, bir takviye süreci yapıldı. Sonra diğer duvarlar ayağa kaldırıldı ve en önemlisi de ahşap kirişler üzerine ahşap bir kubbe inşa ettik. Sonra aslına uygun bir şekilde tamamlanması için o kubbe içeriden sıvandı, dışarıdan da kurşunla kaplandı. Caminin içinde üç noktada depremin izlerini ifade edecek küçük ayrıntılar bırakıldı ve tezyinat işleri de aslına uygun elimizdeki röleveye göre tamamlanmış oldu. Bugün temizliği yapılarak, camimiz ibadete hazır hale geldi." "Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, Konyalılara nasip oldu" Başkan Altay, caminin simgesi olan minarenin de yine aslına uygun bir şekilde restorasyonunun tamamlandığını belirterek, "En son ahşap külahı da üzerine konularak, süreç tamamlanmış oldu. Bahçedeki düzenlemeler, şadırvan da Büyükşehir Belediyemiz tarafından gerçekleştirildi. Sol taraftaki evler ve arka taraftaki çarşı da Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından tamamlanmış oldu. Bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanımıza da çok teşekkür ediyorum. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzle birlikte süreci beraber yürüttük. Bugün gelinen noktada 6 Şubat’ta başlayan Konya-Hatay kardeşliğinin ilelebet sürecek bir nişanesine hep birlikte şahitlik etmiş oluyoruz. Burayı kim ziyarete gelirse, tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek. Bu cami sıradan bir cami değil, sadece Hatay’ın simgesi değil, Anadolu’nun ilk camisi. Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, bu Konyalılara nasip oldu. Ne kadar şükretsek ne kadar hamd etsek azdır" ifadelerini kullandı. "Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır" Süreçte destek olan herkese teşekkürlerini ileten Başkan Altay, "Deprem sürecinde bize desteğini hiç esirgemeyen Valimizin liderliğinde kamu kurumlarımıza, ilçe belediye başkanlarımıza, AK Parti İl Başkanımıza, odalarımıza, Konya’nın her bir ferdine teşekkür ediyorum. Burada hep birlikte büyük bir başarı hikayesi yazmıştık, bunun son noktasını da yine hep birlikte koyuyoruz. İnşallah insanlık sürdüğü sürece bu cami de insanlığa hizmet edecek. Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır, buna inanıyorum. Bu sadaka-i cariyeyi hep birlikte gerçekleştirmiş olduk. Müteahhidimize, bilim heyetimize de teşekkür ediyorum, çok zor zahmetli bir işti, meşakkatli bir süreçti ama Konya’ya yakışır bir işi gerçekleştirdiler" açıklamasında bulundu. "Birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum" Başkan Altay, Habib-i Neccar Camisi’nin sadece Hatay’ın bir simgesi değil, Türkiye’nin bir simgesi olduğunu dile getirerek, "Aslında depremin izlerinin silindiğinin temel göstergelerinden birisi de buradaki caminin ibadete açılıyor olması. Artık hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Gördüğünüz gibi etrafta çarşılar da yeniden inşa ediliyor. Konutlar tamamlanmak üzere. İnşallah Hatay’da ve depremin etkilediği 11 ilimizde hayat bu yıldan itibaren normale dönmeye başlayacak ve buradaki insanlar normal yaşamlarına dönmüş olacak. Ben bu süreçte büyük birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum. Ancak biz bu işin hakkından gelebilirdik. Birlik beraberlik içerisinde bu süreci de layıkıyla tamamlamış olduk" sözleriyle konuşmasını tamamladı. Hatay’ın sembol yapısını ayağa kaldıran Başkan Altay’a teşekkür etti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı da devletin depremin ağır hasarlarını ortadan kaldırmak için hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak yoğun bir gayret sarf ettiğini söyledi. Başkan Altay’ın da taşın altına elini koymayı bilen belediye başkanı olduğunu kaydeden Yazgılı, "O günlerde ‘burayı ben yapmak istiyorum’ dedi ve yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a çok teşekkür ediyoruz. Böyle kadim bir yapıyı, Hatay’ın sembol yapısını Konya Büyükşehir Belediyesi olarak ayağa kaldırdılar. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. En kısa zamanda Hatay’ımız eski, güzel günlerine kavuşacak Allah’ın izniyle. Belediyelerimiz de bakanlıklarımız da topyekûn bir çalışma içerisindeyiz. Tüm arkadaşlarımız her gün burada. Hatay’ın o eski günlerine geri dönmesi için ellerinden gelen çabayı sarf ediyorlar. Bu çabayı sarf eden herkese gönülden teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Aksu’da ders zili Yörük Çadırında çaldı
04 Aralık 2025 Perşembe - 15:02 Aksu’da ders zili Yörük Çadırında çaldı Antalya İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün "Şehrimi Tanıyorum, Toros’un Kaşifleri Projesi" kapsamında Aksu Uçak Bakım Teknolojisi Lisesi’nde Yörük kültürünü tanıtan özel bir etkinlik gerçekleştirildi. Okul bahçesine kurulan Yörük kıl çadırı, öğrencilerin geçmişten bugüne uzanan geleneklerle tanıştığı canlı bir ders ortamına dönüştü. Aksu Kötekli Yörükleri Derneği’nin katkılarıyla düzenlenen programda yörüklerin günlük yaşamda kullandığı araç-gereçler, el sanatları ve geleneksel pratikler öğrencilere uygulamalı olarak gösterildi. Kız öğrenciler yufka açtı, erkek öğrenciler kepenek giydi Etkinlik kapsamında kız öğrenciler yufka açıp sacda ekmek pişirdi; erkek öğrenciler ise Yörüklüğün simgelerinden biri olan kepenekleri giyerek kültürün bir parçası oldu. Öğretmenler de Yörük kadınlarıyla birlikte kirmen eğirerek dokuma yaptı. Çadır içinde sergilenen geleneksel alet ve edevatlar ise öğrencilerin büyük ilgisini çekti. ‘Geçmişten geleceğe zaman yolculuğu yaptırdık’ Okul Müdürü Haldun Çevik, etkinliğin önemine dikkat çekerek şunları söyledi: ‘Antalya İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün projesi kapsamında öğrencilerimize örf, adet ve geleneklerimizi aktarmak için böyle güzel bir etkinlik düzenledik. Aksu Kötekliler Derneği’ne, başkanlarımıza ve kıymetli teyzelerimize teşekkür ediyoruz. Yörük kültüründe kullanılan eski alet ve edevatları, yaşam biçimlerini burada birebir gösteriyoruz. Teknolojiyi yakından takip eden bir okul olmamıza rağmen öğrencilerimizin geçmişle bağını güçlü tutmak istedik. Bu proje ile çocuklarımıza adeta geçmişten geleceğe bir zaman yolculuğu yaşattık.’ Yörük kültürünün Antalya’nın temel kültürel değerlerinden biri olduğuna kaydeden Çevik, ‘Bu kültürün genç nesillere aktarılması çok önemli. Bu çalışmanın hayata geçmesini sağlayan Antalya İl Millî Eğitim Müdürlüğümüze teşekkür ediyorum’ dedi. Yörük kıl çadırı ilgi odağı oldu Dernek tarafından okul bahçesine kurulan Yörük kıl çadırı, öğrencilerin en çok ilgi gösterdiği alanlardan biri oldu. Hem öğrenciler hem de öğretmenler, çadırda gerçekleştirilen uygulamalı faaliyetlerle Yörük yaşamını yakından tanıma fırsatı buldu. Etkinlik, öğrencilerin kültürel mirasla bağ kurması, geleneksel uygulamaları öğrenmesi ve Anadolu’nun köklü Yörük geleneğini yerinde deneyimlemesi açısından büyük takdir topladı.
Denizli Kitap Fuarı ziyaretçi akınına uğruyor
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:41 Denizli Kitap Fuarı ziyaretçi akınına uğruyor Denizli’de sekizinci kez düzenlenen Denizli Kitap Fuarı, 7 Aralık Pazar günü sona erecek. Kentin en önemli kültürel etkinliklerinden biri haline gelen ve on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan fuar, son haftasında da ünlü yazarlar, söyleşiler ve özel etkinliklerle kitapseverleri buluşturacak. Denizli’nin EGS Fuar Alanı’nda düzenlenen ve hafta boyunca devam edecek programda Coşkun Aral, Erol Mütercimler, Saygı Öztürk, Şükrü Erbaş, Vehbi Vakkasoğlu, İrfan Değirmenci, Beyhan Budak, Haydar Ergülen, Şermin Yaşar, Sinan Yağmur, Sibel Uzun, Işıl Işık, Umut Sarıkaya, Atilla Ağırbaş ve Hakan Mengüç gibi birbirinden değerli isimler okurlarla buluşmaya hazırlanıyor. Söyleşi ve imza programlarının yine ziyaretçi akınına uğraması bekleniyor. Hafta içi her gün ortalama 5 bin öğrenci katılım sağlıyor Öğrencilerin fuara kolaylıkla ulaşabilmesi için İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli bir çalışma yürütüyor. Bu kapsamda fuara gelmek isteyen okullara ücretsiz servis imkânı sağlanıyor. Hafta içi her gün ortalama 5 bin öğrenci, Denizli Kitap Fuarı’nda kitaplarla, yazarlarla ve kültürel etkinliklerle buluşuyor. Şehir dışından fuara katılan yazarların yanı sıra Denizlili yazarlar da fuarda kendilerine ayrılan özel alanda okurlarıyla bir araya geldi. Pelin Batu’dan Talha Uğurluel’e, Haluk Çetin’den Ümit Şıracı’ya gerçekleştirilen söyleşilere ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gösterildi, sonrasında yazarlar kitaplarını imzaladı. Panellerden atölyelere kadar birçok etkinlik, kitapseverler için zengin bir içerik sundu. Fuarın en dikkat çekici etkinliklerinden biri olan "Gırgır Dergisi Çiçeği Burnunda Karikatürcüler Denizli Buluşması", 6 Aralık 2025 Cumartesi günü saat 15.00’te Salon 4’te gerçekleştirilecek. Gani Müjde, Mustafa Öncül, Erdem Satır ve Ali Şur gibi Gırgır Dergisi ile yolu kesişmiş 21 özel isim Denizlililerle buluşacak. Etkinlikte Gani Müjde ve Mustafa Öncül’ün söyleşisi yer alırken, mizah dergisi koleksiyoneri Erdem Satır da Gırgır tarihine dair keyifli anekdotlar paylaşacak. Çizerler ayrıca workshoplarda gençlerle bir araya gelerek canlı çizimler yapacak. Denizli Kitap Fuarı, 7 Aralık Pazar günü akşamı kapılarını kapatmadan önce, son haftasında da binlerce ziyaretçiye kültür ve edebiyat dolu bir deneyim sunmaya devam edecek.
Tahtalı Hamam Müzesi’nde "Bir Kent, Bir Tarih, Bir Kadraj" fotoğraf sergisi açıldı
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:35 Tahtalı Hamam Müzesi’nde "Bir Kent, Bir Tarih, Bir Kadraj" fotoğraf sergisi açıldı Battalgazi Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtım Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Bir Kent, Bir Tarih, Bir Kadraj" temalı fotoğraf yarışması sonuçlandı ve yarışmaya seçilen eserlerin sergisi açıldı. Sergi, 12 Aralık 2025’e kadar ziyaretçilere açık olacak. "Bir Kent, Bir Tarih, Bir Kadraj" başlıklı fotoğraf yarışmasının sergi açılışı ve ödül töreni, Malatya İl Kültür ve Turizm Müdürü Yener Oba ile çok sayıda vatandaşın katılımıyla Tahtalı Hamam Müzesi’nde gerçekleştirildi. Yarışmada dereceye giren eserler ile finale kalan fotoğraflar, 12 Aralık 2025 tarihine kadar müzede sergilenmeye devam edecek. Programda, kentin tarihi kimliğini ve kültürel değerlerini fotoğraf sanatıyla yorumlayan eserler ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti. Açılışta yapılan değerlendirmelerde, Battalgazi’nin tarihi dokusunun fotoğraflar aracılığıyla görünür hale gelmesinin önemine vurgu yapıldı. Yarışmada birincilik ödülü Nurgül Aytaş, ikincilik ödülü Yasin Övüt, üçüncülük ödülü ise Mahmut Göğüs tarafından kazanıldı. Fotoğraflarıyla Battalgazi’nin sokaklarını, kültürel mekânlarını ve gün ışığıyla değişen estetik unsurlarını yansıtan yarışmacılar, sergiye farklı bakış açıları kazandırdı. Battalgazi Belediyesi, kültürel mirası sanatsal üretimle destekleyen bu tür etkinliklerin sürdürüleceğini belirterek yarışmaya katılan tüm fotoğrafçılara teşekkür etti. "Bir Kent, Bir Tarih, Bir Kadraj" sergisi, Tahtalı Hamam Müzesi’nde 12 Aralık 2025’e kadar ziyaretçilere açık olacak.
Elazığ mutfağı ulusal arenaya taşınıyor: 40 kadın geleneksel tariflerle yarıştı
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:08 Elazığ mutfağı ulusal arenaya taşınıyor: 40 kadın geleneksel tariflerle yarıştı Elazığ’da düzenlenen Kadın Elinden Yöresel Yemek Yarışması’nda 40 kadın, üç kategoride yöresel lezzetleriyle jüri karşısına çıktı. Yarışmada dereceye girenler, önümüzdeki hafta yapılacak törenle ödüllerini alacak. Elazığ Belediyesi Kültür Müdürlüğü Kadın Yaşam Merkezi ve Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği iş birliğinde düzenlenen "Kadın Elinden Yöresel Yemek Yarışması", Şehit Mehmet Öter Turizm Mesleki ve Anadolu Lisesinde gerçekleştirildi. Üç farklı kategoride toplam 40 kadın yarışmacının katıldığı etkinlikte Elazığ mutfağına ait yöresel tatlar jüri tarafından değerlendirildi. Maş çorbası, Harput köftesi ve kalbur tatlısının yapıldığı yarışmanın ilk etabı renkli görüntülere sahne oldu. Yarışma sonunda dereceye giren isimler belirlenirken, ödüllerin önümüzdeki hafta düzenlenecek törenle sahiplerine verileceği bildirildi. Elazığ gastronomisinin yaşatılması ve tanıtılması adına düzenlenen etkinliği anlamlı bulduklarını ifade eden Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, ’’Ulusal bazda tanıtılması, yaşatılması ve bu lezzeti bütün insanlarımıza tanıtmayı amaçlamış bir yarışmanın başlangıcındayız. Bu yarışmaya özellikle kadınlarımızın çok sayıda, çok büyük bir şekilde ilgi gösterdiğini görüyoruz. Ve gerçekten büyük bir heyecanla yarışmamız da başlamış vaziyette. Bu yapılacak ilk yarışmamızda maş çorbası, Harput köftesi ve kalbur tatlısıyla ilk finalimiz yapılıyor şu anda. Tekrar ikinci aşaması da yapılacak. Dediğimiz gibi buradaki amacımız bir yarışmadan öte kadınlarımızın elinden Türkiye’de ilk üç sırada yer alan Elazığ mutfağımızın hem yöresel anlamda, Elazığ’ımız anlamında hem de ülkemiz anlamında tanıtılması" dedi. Üniversite olarak bu tür etkinliklere destek verdiklerini belirten Fırat Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Doğru ise, "Bu tür yarışmaların özellikle elimizdeki yemeklerin tanıtılmasına, gastronominin tanıtılmasına bir katkısı olduğunu düşünüyoruz. Bizler üniversite olarak da bu tür yarışmaları hem kendimiz birlikte bu işle ilgili olan kişilerle, insanlarla beraber yapıyoruz hem de bu tür yarışmalara da elimizden geldiği kadarıyla destek veriyoruz. Bu yarışmaların ilimizin gastronomi ve kültürünün tanıtımında çok etkili olacağını düşünüyoruz" diye konuştu. Yarışmanın jüri heyetinde yer alan Elazığ Turizm, Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı Ahmet Bulut, ’’Bugün Elazığ Belediyesinin öncülüğünde Gastronomi Derneği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa yapmış olduğu projede Elazığ’da son zamanda gündeme çok gelen, öne çıkmaya çalışan gastronomi turizmine katkı sağlamak amacıyla, ev kadınları arası bir yöresel yemek yarışması düzenleniyor. Tabii bunun bir de geçmişi vardır. İlki 1994’te yapılan Ev Kadınları Yöresel Yemek Yarışması’nın böyle devam etmesi bizi gerçekten mutlu etti. Ben de tabii gastronomiyle ilgili geçmişte iki kitap yazmıştım. Bugün lütfettiler bizi çağırdılar jüri olarak. Yemeklerin yapımına nezaret edeceğiz, aslına uygunluğuna bakacağız. Çünkü bunların yaşatılması gerekiyor. Farklı malzemelerin girmemesi gerekiyor. Doğallığını korumamız gerekiyor. Ama görüyorum ki bayanlar gayet başarılılar bu konuda. İnşallah bu tip yarışmalar sürekli yapılır ve ilimizin gastronomisi de bu şekilde gündeme gelir" şeklinde konuştu. Harput köfte ile yarışmaya katılan Nuriye Aslan, ’’Belediye başkanımız bu fırsatı bize verdiği için çok teşekkür ediyorum. Gastronomi çiftlerimize çok teşekkür ediyorum. Elazığ’ın yöresel yemeğini tanıtmaya çalıştık. Elazığ’ın Harput köftesinin tanıtımını yapmaya çalıştık. Eğer başardıysak ne mutlu bize" dedi. Elazığ Gastronomi, Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Harun Seyran da, "Bu yemek yarışmasının amacı hem sosyal olguyu arttırmak, aynı zamanda yapılacak coğrafi işaretleme çalışmalarında belgeleri kazandırmak. Belediyemiz de güzel bir yemek yarışmasına sahne oluyor. İnşallah bu organizasyonların devamını diliyoruz. Elazığ gastronomisini ulusal arenaya taşıma aşamasında bunların hepsinin birer basamak olduğunu düşünüyoruz. Bugün yarışmamızda Elazığ elemelerini yapıyoruz. Nasip olursa ayın 12’sinde de finalini yapacağız. Ödüllü bir yarışmamız. İnşallah şehrimize hayırlı olur" ifadelerini kullandı.
Elazığ mutfağı ulusal arenaya taşınıyor: 40 kadın geleneksel tariflerle yarıştı
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:04 Elazığ mutfağı ulusal arenaya taşınıyor: 40 kadın geleneksel tariflerle yarıştı Elazığ’da düzenlenen Kadın Elinden Yöresel Yemek Yarışmasında 40 kadın, üç kategoride yöresel lezzetleriyle jüri karşısına çıktı. Yarışmada dereceye girenler önümüzdeki hafta yapılacak törenle ödüllerini alacak. Elazığ Belediyesi Kültür Müdürlüğü Kadın Yaşam Merkezi ve Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği iş birliğinde düzenlenen "Kadın Elinden Yöresel Yemek Yarışması", Şehit Mehmet Öter Turizm Mesleki ve Anadolu Lisesinde gerçekleştirildi. Üç farklı kategoride toplam 40 kadın yarışmacının katıldığı etkinlikte Elazığ mutfağına ait yöresel tatlar jüri tarafından değerlendirildi. Maş çorbası, Harput köftesi ve kalbur tatlısının ilk etapta yarıştığı organizasyon, renkli görüntülere sahne oldu. Yarışma sonunda dereceye giren isimler belirlenirken, ödüller önümüzdeki hafta düzenlenecek törenle sahiplerine verileceği bildirildi. Elazığ gastronomisinin yaşatılması ve tanıtılması adına düzenlenen etkinliği anlamlı bulduklarını ifade eden Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, ’’Ulusal bazda tanıtılması, yaşatılması ve bu lezzetin bütün insanlarımıza tanıtmaya amaçlamış bir yarışmanın başlangıcındayız. Bu yarışmaya özellikle kadınlarımızın çok sayıda, çok büyük bir şekilde ilgi gösterdiğini görüyoruz. Ve gerçekten büyük bir heyecanla yarışmamızda başlamış vaziyette. Bu yapılacak ilk yarışmamızda maş çorbası, Harput köftesi ve kalbur tatlısıyla ilk finalimiz yapılıyor şu anda. Tekrar ikinci aşaması da yapılacak. Dediğimiz gibi buradaki amacımız bir yarışmadan öte kadınlarımızın elinden Türkiye’de ilk üç sırada yer alan Elazığ mutfağımızın hem yöresel anlamda, Elazığ’ımız anlamında hem de ülkemiz anlamında tanıtılması" dedi. Üniversite olarak bu tür etkinliklere destek verdiklerini belirten Fırat Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Doğru, "Bu tür yarışmalar özellikle elimizdeki yemeklerin tanıtılması, gastronominin tanıtılmasının bir katkısı olduğunu düşünüyoruz. Bizler üniversite olarak da bu tür yarışmaları hem kendimiz birlikte bu işle ilgili olan kişilerle, insanlarla beraber yapıyoruz, hem de bu tür yarışmalara da elimizden geldiği kadarıyla destek veriyoruz. Bu yarışmaların çoğalması, bu tür yarışmaların daha sıklıkla yapılması, ilimizin gastronomide ve kültüründe tanıtımında çok etkili olacağını da düşünüyoruz" diye konuştu. Yarışmada jüri olarak yer alan Elazığ Turizm, Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı Ahmet Bulut da ’’Bugün Elazığ Belediyesinin öncülüğünde, Gastronomi Derneği, bir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa yapmış olduğu projede, Elazığ’da son zamanda gündeme çok gelen, öne çıkmaya çalışan gastronomi turizmine katkı sağlamak amacıyla, ev kadınlar arası bir yöresel yemek yarışması düzenleniyor. Tabii bunun bir de geçmişi vardır. İlki 1994’te yapılan Ev Kadınları Yöresel Yemek Yarışmasının böyle devam etmesi bizi gerçekten mutlu etti. Ben de tabii gastronomiyle ilgili geçmişte iki kitap yazmıştım. Bugün lütfettiler bizi çağırdılar jüri olarak. Yemeklerin yapımına nezaret edeceğiz. Aslına uygunluğuna bakacağız. Çünkü bunların yaşatılması gerekiyor. Farklı malzemelerin girmemesi gerekiyor. Doğallığını korumamız gerekiyor. Ama görüyorum ki bayanlar gayet başarılılar bu konuda. İnşallah bu tip yarışmalar sürekli yapılır ve ilimizin gastronomisi de bu şekilde gündeme gelir" şeklinde konuştu. Yaptığı Harput köfte yemeği ile yarışmaya katılan Nuriye Aslan ise ’’Belediye Başkanımızın bu fırsatı bize verildiği için çok teşekkür ediyorum. Gastronomi çiftlerimize çok teşekkür ediyorum. Elazığ’ın yöresel yemeğini tanıtmaya çalıştık. Harput’un genellikle Elazığ’ın Harput köftesi tanıtmanı yapmaya çalıştık. Eğer başardıysak ne mutlu bize" dedi. Elazığ Gastronomi, Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Harun Seyran da "Bu yemek yarışmasının amacı hem sosyal olguyu arttırmak, aynı zamanda yapılacak olan coğrafi işaretleme çalışmalarında belgeleri kazandırmak. Belediyemiz de bir türde güzel bir yemek yarışmasına sahne oluyor. İnşallah bu organizasyonların devamını diliyoruz. Elazığ gastronomisini ulusal arenaya tanışma aşamasında bunların hepsinin birer basamak olduğunu düşünüyoruz. Bugün yarışmamızda Elazığ elemelerini yapıyoruz. Nasip olursa ayın 12’sinde de finalini yapacağız. Ödüllü bir yarışmamız. İnşallah şehrimize hayırlı olur" ifadelerini kullandı. (RY-YRT
Merkezefendi Kent Tiyatrosunun Aralık ayı oyun takvimi yayınlandı
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:00 Merkezefendi Kent Tiyatrosunun Aralık ayı oyun takvimi yayınlandı Merkezefendi Belediyesi Kent Tiyatrosu, 5-10-11-14-17-24-25-26 Aralık tarihlerinde sahne alacak. Aralık ayının ilk oyunu "Nisan’ın Dokuma Tezgâhı" 5 Aralık Cuma günü saat 10.30’da Merkez Kütüphane’de oynanacak. Kültür ve sanat alanındaki etkinliklerini sürdüren Merkezefendi Kent Tiyatrosu oyunlarına kaldığı yerden devam ediyor. Merkezefendi Belediyesi tarafından Merkezefendi Kent Tiyatrosu’nun Aralık ayındaki oyun takvimi açıklandı. Tiyatro ekibi Aralık ayının ilk oyununu yarın oynayacak. Merkez Kütüphane’de sergilenecek olan "Nisan’ın Dokuma Tezgâhı" oyunu saat 10.30’da başlayacak. Merkezefendi Kent Tiyatrosu’nun, Aralık ayı oyun takvimi Merkezefendi Kent Tiyatrosu’nun, Aralık ayındaki oyun takvimi ise şöyle; Tiyatro ekibi ardından ‘Bir Evlenme Teklifi - Ayı’ oyununu 10 Aralık Çarşamba günü saat 20.00’de Merkezefendi Kültür Merkezi’nde, ‘Mızmız ve Boncuk Macera Peşinde’ oyununu 11 Aralık Perşembe günü saat 10.30’da Yüzüncü Yıl Gençlik Merkezi’nde, ‘Piyonlar’ oyununu 14 Aralık Pazar günü 15.30’da Merkezefendi Kültür Merkezi, ‘Nisan’ın Dokuma Tezgâhı’ oyununu 17 Aralık Çarşamba günü saat 10.30’da Merkez Kütüphane’de, ‘Piyonlar’ oyununu 24 Aralık Çarşamba günü saat 10.30 ve 13.30 da Merkezefendi Kültür Merkezi’nde, ‘Mızmız ve Boncuk Macera Peşinde’ oyununu 25 Aralık Perşembe günü saat 10.30’da Yüzüncü Yıl Gençlik ve Yaşam Merkezi’nde ve Nisan’ın Dokuma Tezgâhı’ oyununu 26 Aralık Cuma günü saat 10.30’da Merkez Kütüphane’de gerçekleştirilecek. Merkezefendi Kent Tiyatrosu’nun Aralık ayı oyun takvimi belediyenin resmi internet sitesi üzerinden paylaşıldı. Vatandaşlar, toplu rezervasyonlu oyunlar için online rezervasyon için sistem 5 gün açık olup, Merkezefendi Belediyesi’nin internet sitesi adresinden rezervasyon yapabileceği duyurdu.
Antalya Piyano Festivali’nde heyecan sürüyor
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:34 Antalya Piyano Festivali’nde heyecan sürüyor Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 25’incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Piyano Festivali’nin üçüncü konserinde ünlü sanatçılar Jamal Aliyev ve Ece Dağıstan Antalyalılarla buluştu. Ünlü ikili, Antalyalılara, müziğin büyülü dünyasında gezindikleri muhteşem bir konser sundu. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli kültür sanat etkinliklerinden olan Uluslararası Antalya Piyano Festivali, 25 yıldan bu yana Antalya’nın sanat hayatına katkı sunmaya devam ediyor. Her yıl yerli ve yabancı birçok ünlü sanatçıyı sanatseverlerle buluşturan festivalde ünlü sanatçılar Jamal Aliyev ve Ece Dağıstan sahne aldı. Atatürk Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nu dolduran yüzlerce Antalyalının ilgiyle takip ettiği konserde sanatçılar birbirinden değerli eserleri sundu. Piyano ve Çello’nun muhteşem uyumu Konser boyunca sahnedeki uyumlarıyla dikkat çeken Aliyev ve Dağıstan, klasik müziğin seçkin eserlerini kendilerine özgü zarafet ve teknikle yorumladılar. İkilinin performansı, salonu dolduran seyircilere unutulmaz bir gece yaşattı. Aliyev’in çellosundan yükselen duygu dolu ezgiler ve Dağıstan’ın piyanosuna olan zarif hakimiyeti, sanatseverlerden uzun süre alkış aldı. Klasik müziğin büyülü dünyasında gezinen müzikseverler, bu muhteşem geceden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Çiçek ve plaket takdim edildi Konserin ardından, CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, sanatçılara çiçek ve plaket takdim etti. Cavit Arı konuşmasında, "Antalya Büyükşehir Belediyesi bizi sanatla buluşturdu. Bildiğiniz üzere Antalya, turizmin ve tarımın başkenti ancak aynı zamanda Altın Portakal ve Piyano Festivali gibi etkinliklerle birlikte de bir sanat şehri. Bu organizasyon ve etkinliklerde emeği geçen Büyükşehir Belediyemizi kutluyorum. Buraya gelmeden önce ziyaret ettiğim Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek başkanımızın, siz sanatsever dostlarımıza, hemşerilerimize gönderdiği selamlarını iletiyorum. Aynı zamanda bu salondan, biz de başkanımıza selamlarımızı gönderiyoruz. Gerçekten güzel bir akşam oldu, güzel parçalar dinledik. Sanatçılarımıza teşekkür ederiz. İyi ki Antalya’mıza geldiniz, hoş geldiniz" dedi.
Talas’ta kültür ve sanata yeni dokunuşlar
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:17 Talas’ta kültür ve sanata yeni dokunuşlar Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Talas’ın kültür ve sanat alanındaki çalışmalarının merkezi haline gelen Osmanlı Kültür Sokağında incelemelerde bulundu. Başkan Yalçın’a, ziyarette küratör Ahmet Taner Özer, başkan yardımcısı ve birim müdürleri de eşlik etti. Klasik Sanatlar Akademisi, Kağıt Atölyesi ve Musiki Cemiyeti’ne ziyaret Kiçiköy Mahallesi Gölbaşı Meydanı’ndaki ziyaret kapsamında Klasik Sanatlar Akademisi, Kağıt Atölyesi ve Musiki Cemiyeti gezilerek sürdürülen çalışmalar hakkında detaylı bilgiler alındı. Geleneksel sanatların yaşatıldığı atölyelerdeki üretim süreci, kursiyer faaliyetleri, eğitim içerikleri ve sanatçıların yürüttüğü projeler yerinde incelendi. Talas’ın kültürel mirasını geleceğe taşıyan bu merkezlerde hem sanatsal gelişim hem de sosyal katılımı artırmayı hedefleyen yeni projeler üzerine değerlendirmeler yapıldı. "Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" Gezinin ardından açıklama yapan Başkan Mustafa Yalçın, kültür ve sanatın toplumun ruhunu besleyen en önemli değerlerden biri olduğunu belirterek şunları söyledi: "Küratör Ahmet Taner Özer, başkan yardımcımız ve birim müdürlerimizle birlikte Osmanlı Kültür Sokağımızda bulunan Klasik Sanatlar Akademisi, Kağıt Atölyesi ve Musiki Cemiyetini gezerek yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldık, yeni projeleri değerlendirdik. Emeği geçenlere teşekkür ediyor, başarılar diliyorum." Talas, kültür ve sanatın yeni çekim merkezi Osmanlı Kültür Sokağı, bünyesinde barındırdığı müzeler, sanat akademileri ve atölyelerle Talas’ın kültürel kimliğini güçlendirirken geleneksel sanatların yaşatılması, gençlerin üretime katılması ve ilçenin sosyal yaşamının zenginleşmesi açısından önemli rol üstleniyor. Başkan Yalçın’ın yaptığı incelemeler, Talas Belediyesi’nin kültür ve sanata verdiği önemin yeni projelerle daha da büyüyeceğinin işareti olarak değerlendiriliyor.
Assan Alüminyum’da sürdürülebilirlik sanatla buluştu
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:13 Assan Alüminyum’da sürdürülebilirlik sanatla buluştu Assan Alüminyum’un üretim tesislerinden çıkan hurda alüminyumlar, ‘Yeniden + Sanat’ isimli sergide genç sanatçılar Sanem Tufan ve Ada Uzundede’nin dünyalarında, Anadolu’nun kadim hafızasından doğanın şiirsel diline uzanan iki farklı arayışın ortak bir anlatıya dönüşmesini sağlıyor. Sergi, 8 Aralık tarihine kadar Galeri Selvin’de ziyarete açık olacak. Kibar Holding çatısı altında faaliyet gösteren Assan Alüminyum, sürdürülebilirlik vizyonunu sanatla buluşturan ‘Yeniden + Sanat’ sergisiyle, üretim süreçlerinde ortaya çıkan alüminyum hurdaları bir anlatıya dönüştürdü. Sergide yer alan eserler, genç sanatçılar Sanem Tufan ve Ada Uzundede tarafından yorumlanarak, alüminyumun yalnızca endüstriyel bir malzeme değil, aynı zamanda kültürel bir ifade aracı olabileceğini ortaya koyuyor. Genç sanatçıların üretim gücünü odağına alan ve alüminyumun döngüsel doğasını sanatsal bir dile taşıyan ’Yeniden + Sanat’ sergisi, Assan Alüminyum’un sürdürülebilirlik yaklaşımını kültür-sanat alanında görünür kılıyor. Proje, alüminyumun yüzde 100 ve sonsuz kez dönüştürülebilir yapısından ilham alarak; döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir üretim ilkelerini sanatsal bir bakış açısıyla yeniden okunur hale getiriyor. Assan Alüminyum’un üretim tesislerinden çıkan hurdalar heykel formlarına dönüşürken, şirketin "Geleceği tüketmeden üretmek" yaklaşımı da kültür-sanat alanına taşıyor. Sergi aynı zamanda genç sanatçıların üretim alanlarını desteklemeyi de hedefliyor. Endüstriyel bir sektörde faaliyet gösteren bir şirketin, sanatçıların üretimlerini odağına alan bir projeye imza atması, sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel değil, toplumsal boyutuna da dikkat çekiyor. "Üretim süreçlerimizden çıkan hurdalar sanata dönüşüyor" Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal Güngör, sanatla kurulan bu iş birliğinin şirketin üretim kültürüyle birebir örtüştüğünü vurgulayarak, "Biz sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerimizde bütünsel bir dönüşüm anlayışıyla ele alıyoruz. Üretim süreçlerimizden çıkan hurdaların sanatsal bir form kazanması, alüminyumun teknik değerinin ötesine geçen kültürel gücünü de ortaya koyuyor" dedi. Atıklardan sanata Doğa ve malzeme arasında kurduğu ilişkiden bahseden Serginin sanatçılarından Sanem Tufan, "Kendine has yapısı, işleniş ve biçimlendirme yöntemleriyle alüminyum, atölye sürecinde heykele dönüşürken formun olanaklarını farklı sınırlarda sorgulatan, duyumsamayı, direnci ve poetik vurguyu biçimde hedefleyen bir izleyişle oluşa geldi" şeklinde konuştu. Tarihsel hafıza üzerinden kurduğu üretim diline dikkat çeken Ada Uzundede, "Bu projede, unutulmuş hikâyeleri alüminyumun yeniden biçimlenebilir yapısıyla buluşturmak istedim. Malzemenin dönüşümü ile insan hafızasının yenilenmesi arasında güçlü bir bağ var" dedi. Sergi, 8 Aralık 2025 tarihine dek Galeri Selvin’de ziyarete açık olacak.