KÜLTÜR SANAT
Selçuklu’da "Şivlilik Çocuk Bayramı" coşkuyla başladı 25 Aralık 2025 Perşembe - 22:23:19 Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen ve Konya’da çocukların her yıl büyük bir heyecanla beklediği "Şivlilik Çocuk Bayramı"nın açılışı, binlerce çocuğun katılımıyla gerçekleştirildi. Dört gün boyunca sürecek olan şenlik, renkli etkinlikleriyle çocuklara bayram coşkusu yaşatıyor. Selçuklu Belediyesi tarafından düzenlenen ve geçtiğimiz yıllarda rekor katılımla yalnızca Konya’da değil, Türkiye genelinde de dikkat çeken "Şivlilik Çocuk Bayramı", bu yıl da çocuklar ve ailelerini buluşturdu. 25-28 Aralık tarihleri arasında Selçuklu Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen organizasyon, üç ayların manevi atmosferini çocuklara hissettiriyor ve kültürel değerleri gelecek nesillere aktarıyor. Çocukların neşesi ve ailelerin yoğun katılımıyla şenliğin ilk gününde renkli görüntüler oluşurken, alanda adeta bayram havası yaşandı. Geleneksel şivlilik kültürünün yaşatıldığı şenlikte çocuklar; tiyatro gösterilerinden müzikallere, söyleşilerden yarışmalara kadar birçok etkinlikle doyasıya eğlenme fırsatı buluyor. Başkan Pekyatırmacı: "Çocuklarımızın mutluluğu bizim için en büyük değer" Şenliğin resmi açılışı protokolün yanı sıra çocuklar ve ailelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, şivlilik gününün Konya için özel bir anlam taşıdığını ifade ederek, "Üç ayların başlangıcında, Recep Ayı’nın başında, Regaib Kandilimizin bu güzel, mübarek, bereketli günü çocuklarımızla birlikte ihya ediyoruz. Konyamızda yaşayan bütün çocuklar dışarıda, sokakta kapı kapı dolaşıyor ve şivlilik hediyelerini alıyor. Biz de Selçuklu Belediyesi olarak 2023 yılında bu güzel geleneğimizi bir bayrama dönüştürmüştük. Bu sene inşallah üçüncüsünü hayata geçiriyoruz. Çocuklarımız için ne yapsak az. Çocuklarımızın mutluluğu bizim için en büyük değer. Bunu temin edebilmek, muhafaza edebilmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Çocuklarımız hem bu mutlu günlerini doyasıya mahallelerinde komşularıyla, akrabalarıyla yaşadı hem de Selçuklu Kongre Merkezi’nde dört gün boyunca aileleriyle birlikte güzel, hoşça vakit geçirecek, farklı yarışmalarda akranlarıyla birlikte olacak, eğlenceli programlara gösterilere katılacak. Ailelere de eğitici seminer programlarıyla burada güzel vakitler geçirme imkanı sağlamış olacağız. Üç aylarımız Konyamızda her zaman aynı gelenekle karşılanıyor. Şivlilik; üç ayların başlangıcında birlik, beraberlik, paylaşma, dayanışma ikliminin bir başlangıcı olmuş oluyor ve bu geleneği de yüzyıllardır Konyamız devam ettiriyor. İnşallah bundan sonra da en güçlü şekilde bu geleneğimizi devam ettireceğiz. Başka şehirlere de örnek olacak bir geleneği, kültürü yaşatmaya hep birlikte devam edeceğiz" diye konuştu. Şivlilik geleneğinin çocukların manevi bilinçle yetişmesi açısından büyük önem taşıdığını belirten Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, "Şivlilik hem üç ayların başlangıcını çocuklarımızın zihnine nakşetmek için güzel bir fırsat ama aynı zamanda bizler için çocukları sevindirme adına önemli bir gelenek ve fırsat. Biz de Konyalılar olarak tedbirimizi aldık ve gelen herkesi sevindiriyoruz. İnşallah bu gelenek ilelebet devam eder ve çocuklarımız üç aylar bilinciyle yetiştirler. Pazar akşamına kadar tüm Konyalıları da Selçuklu Kongre Merkezimizdeki Selçuklu Belediyemizin şivlilik etkinliğine davet ediyorum. Emeği geçen başta Selçuklu Belediye Başkanımız Ahmet Pekyatırmacı olmak üzere herkese teşekkür ediyorum" dedi. Şivlilik geleneğinin Konya’ya özgü önemli bir kültürel değer olduğuna dikkat çeken Konya Valisi İbrahim Akın da bu güzel geleneğin devamı noktasında emek veren ve katkı sunan herkese teşekkür etti.
25 Aralık 2025 Perşembe - 18:48 Kemaliye’nin asırlık mirası "Gazenne kumaşı" dünyaya açılıyor Kemaliye’nin coğrafi işaretli Gazenne kumaşı, modern dokunuşlarla yeniden hayat buluyor. Kaymakamlık koordinesinde hazırlanan projeyle, asırlık kumaşın markalaşması ve kadın istihdamına katkı sağlaması hedefleniyor. Erzincan’ın tarihi ve kültürel dokusuyla ünlü ilçesi Kemaliye (Eğin), geleneksel el sanatlarını ekonomiye kazandırmak için dev bir adım attı. Kemaliye Kaymakamı Emirhan Arıkan başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, "Gazenne Kumaşının Geliştirilmesi ve Markalaşması Projesi"nin yol haritası belirlendi. Kültürel miras modern tasarımla buluşuyor Yüzyıllardır Kemaliye yöresindeki el tezgâhlarında, kendine özgü desenlerle dokunan Gazenne kumaşı, coğrafi işaret tesciliyle koruma altına alınmıştı. Kemaliye Nimet Talu Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Kübra Akay tarafından sunumu yapılan projeyle, bu geleneksel üretimin modern tasarımlarla birleştirilerek ulusal ve uluslararası pazara sunulması hedefleniyor. Toplantıda öne çıkan temel stratejiler şunlar oldu: Sürdürülebilir Gelir: Kadın emeğinin istihdama dönüştürülerek yerel ekonominin güçlendirilmesi. Markalaşma: Katma değerli ürünlerle Gazenne kumaşının bir dünya markası haline getirilmesi. Tanıtım: Geleneksel kumaşın modern moda ve ev tekstili dünyasına entegre edilmesi. Kaymakam Arıkan: "Ekonomik Değere Dönüştüreceğiz" Toplantıya Kemaliye Kadınlar Derneği Başkanı Nurcan Özçelik, dernek yöneticileri ve akademisyenler katıldı. Kaymakam Emirhan Arıkan, kültürel mirasın sadece korunmasının yeterli olmadığını, bu mirasın gelecek nesillere aktarılması için ekonomik bir değer kazanması gerektiğini vurguladı. Arıkan, "Kaymakamlık olarak bu projenin en büyük destekçisiyiz" dedi. Gazenne kumaşından ilk ürün takdim edildi Programın sonunda, Kemaliye Kadınlar Derneği tarafından tamamen (%100) Gazenne kumaşından el emeğiyle dikilen özel bir gömlek, Kaymakam Emirhan Arıkan’a takdim edildi.
25 Aralık 2025 Perşembe - 17:18 Asırlık Şivlilik geleneği Karatay’da bayram havasında yaşandı Yüzyıllardır süregelen ve Konya’da üç ayların başlangıcıyla birlikte büyük bir coşkuyla kutlanan Şivlilik geleneği, bu yıl da Karatay’da adeta bayram havasında yaşandı. Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi, birbirinden renkli ve eğitici etkinliklerle bu kültürel mirasın yaşatılmasına katkı sundu. Karatay Belediyesi, üç ayların başlangıcı ve Regaib Gecesi dolayısıyla Konya’ya özgü asırlık Şivlilik geleneğini bu yıl da ilçe genelinde düzenlediği kapsamlı etkinliklerle yaşattı. İlçenin birçok noktasında gerçekleştirilen programlarla çocukların Şivlilik heyecanına ortak olan Karatay Belediyesi, Konya Şehir Hastanesi’nde tedavi gören çocuklar ile evlerinden çıkamayan engelli çocukları da unutmadı. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, düzenlenen etkinliklere katılarak çocukların sevincine ortak oldu. İlçenin birçok noktasında etkinlikler düzenlendi Karatay Belediyesi tarafından sabahın erken saatlerinden itibaren belediye hizmet binası önü ve Mevlana Meydanı başta olmak üzere ilçenin farklı noktalarında etkinlikler gerçekleştirildi. Mevlana Meydanında kurulan sahnede meddah, jonglör, tahta bacak ve illüzyon gösterileri ile çeşitli yarışmalar düzenlenirken; kurulan çadırlarda rozet, ayraç, Filistin temalı bileklik, yüz boyama ve sosis balon atölyeleri çocuklarla buluştu. Etkinlikler kapsamında, Ayraç Atölyesi çerçevesinde Sümeyra Turan Alp tarafından kaleme alınan "Bir Şivlilik Bayramı" adlı kitap çocuklara hediye edildi. Ayrıca Ali Ulvi Kurucu Karatay Gençlik Merkezi, Şehit Mustafa Koçoğlu Parkı ve Ulubatlı Hasan Parkı önünde çocuklara Şivlilik ikramları dağıtılarak sevinçlerine ortak olundu. Şivlilik sevinci, hastane ve evlerde çocuklarla paylaşıldı Karatay Belediyesi, Şivlilik coşkusunu çeşitli nedenlerle yaşayamayacak durumda olan çocukları da unutmadı. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya Şehir Hastanesi Çocuk Servisi’nde tedavi gören çocukları ve ailelerini ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti, Şivlilik hediyelerini takdim etti. Karatay Kent Konseyi Gençlik Meclisi gönüllüleri de ilçenin farklı mahallelerinde yaşayan engelli çocukları evlerinde ziyaret etti. Ziyaretler kapsamında ilçe genelinde ikamet eden engelli çocuklara Şivlilik ikramları, oyuncaklar ve çeşitli hediyelerin yer aldığı paketler ulaştırılarak çocukların mutluluğuna ortak olundu. Bunun yanı sıra, ceza infaz kurumlarında anneleriyle birlikte kalan çocuklar da unutulmayarak Şivlilik paketleri kendilerine teslim edildi. Kılca: "Şivlilik, paylaşmanın asırlık sembolüdür" Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, asırlardır süren Şivlilik geleneğinin Konya için taşıdığı manevi değere dikkat çekerek, üç ayların başlangıcının şehirde her yıl ayrı bir coşku ve bayram havası içerisinde karşılandığını söyledi. Başkan Kılca, Karatay Belediyesi olarak bu geleneğin yaşatılmasına büyük önem verdiklerini ifade ederek, "Bugün Konya’da gerçekten çok güzel bir gün yaşadık. Üç ayların başlangıcıyla birlikte sokaklarımız çocuklarımızın cıvıl cıvıl neşesiyle doldu, adeta bayram havası oluştu. Şivlilik, yüzyıllardır bu şehrin kültüründe yer alan, nesilden nesile aktarılan çok kıymetli bir gelenektir. Bu gelenek; paylaşmayı, dayanışmayı ve kardeşliği en güzel şekilde anlatıyor. Şivlilik sayesinde çocuklarımız hem kültürümüzü tanıyor hem de bu manevi atmosferi doyasıya yaşıyor. Karatay Belediyesi olarak bizler, bu güzel geleneğin yaşatılmasını ve çocuklarımızın yüzlerinin gülmesini son derece önemsiyoruz. İlçemizin dört bir yanında düzenlediğimiz etkinliklerle yalnızca sokaklarda değil; evlerinde, hastanelerde ve farklı ortamlarda bulunan çocuklarımıza da ulaşmaya gayret ettik. Amacımız, hiçbir çocuğumuzun bu sevinçten mahrum kalmaması. Bugün olduğu gibi bundan sonra da çocuklarımız için çalışmaya, onların mutluluğunu ve geleceğini her şeyin üzerinde tutmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
BEUN’da Türkiye Sakatlar Derneği Türk Halk Müziği Topluluğu’ndan Unutulmaz Konser
06 Aralık 2025 Cumartesi - 13:56 BEUN’da Türkiye Sakatlar Derneği Türk Halk Müziği Topluluğu’ndan Unutulmaz Konser Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) ev sahipliğinde, Türkiye Sakatlar Derneği Türk Halk Müziği Topluluğu tarafından düzenlenen konser, yoğun katılımla gerçekleşti. Türk halk müziğinin eşsiz eserlerinin seslendirildiği gece, duygu dolu anlara sahne oldu. Farabi Kampüsü Sezai Karakoç Kültür Merkezinde düzenlenen konsere; Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ve eşi Güney Hacıbektaşoğlu, BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan, il ve ilçe protokol üyeleri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Program, Türkiye Sakatlar Derneği Zonguldak Şube Başkanı Hüseyin Şirin’in 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün anlam ve önemine ilişkin yaptığı konuşma ile başladı. Şirin, bu özel günde böylesine anlamlı bir organizasyon düzenlemekten büyük memnuniyet duyduklarını belirterek programa teşrif eden Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’na ve etkinliğe ev sahipliği yapan Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’e teşekkür etti. Ayrıca salonda bulunan tüm misafirlere katılımlarından dolayı şükranlarını sundu. Konuşmaların ardından sahne alan Türkiye Sakatlar Derneği Türk Halk Müziği Topluluğu, Türk halk müziği repertuvarının seçkin eserlerini icra etti. Performanslar, izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı. Gecenin sonunda, Türkiye Sakatlar Derneği Zonguldak Şube Başkanı Hüseyin Şirin tarafından, engelli bireylere yönelik çalışmalara destek sunan Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ve hayırseverlere plaket takdim edildi. Konser, çekilen hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Aralık ayının ilk konserinde keman virtüözü Robert Lakatos’u ağırladı
06 Aralık 2025 Cumartesi - 12:58 İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Aralık ayının ilk konserinde keman virtüözü Robert Lakatos’u ağırladı DenizBank’ın 21 yıldır desteklediği İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO), Aralık ayının ilk konserinde romantik dönemin güçlü senfonik mirasını sahneye taşıdı. 5 Aralık Cuma akşamı Sırp kemancı Robert Lakatos’u İstanbul’da müzikseverlerle buluşturan konser, İtalyan şef Alfonso Scarano yönetiminde dinleyicilere özel bir sanat deneyimi sundu. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) DenizBank Konserleri, 5 Aralık Cuma akşamı klasik müzik dünyasının dikkat çeken isimlerinden ünlü Sırp keman virtüözü Robert Lakatos’u Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda müzikseverlerle buluşturdu. Kemandaki ustalığı ve teknik hâkimiyetiyle tanınan Lakatos, keman repertuvarının en zorlu eserlerinden biri kabul edilen Henryk Wieniawski’nin Birinci Keman Konçertosu’nu yorumladı. Sanatçı, özel sahne enerjisi ve yorumları ile unutulmaz bir müzikal deneyim yaşattı. Konserin ikinci bölümünde ise uluslararası başarıları ile tanınan ünlü İtalyan şef Alfonso Scarano, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nı yönetti. Orkestra, Felix Mendelssohn’un Edinburgh’daki Holyrood Şapeli’nden aldığı ilhamla bestelediği, klasik müziğin en kendine özgü ve etkileyici eserlerinden biri olan İskoç başlıklı Üçüncü Senfoni’yi yorumladı.
Papa’dan sonra İznik’e turizim müjdesi
06 Aralık 2025 Cumartesi - 10:36 Papa’dan sonra İznik’e turizim müjdesi TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Engin Balta, Papa’nın İznik ziyareti sonrası ilçede beklenen turizm hareketliliğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Balta, hem Türkiye’de hem de dünya basınında geniş yankı bulan ziyaretin İznik turizmine büyük ivme kazandıracağını söyledi. TÜRSAB Güney Marmara BTK Başkanı Engin Balta; " Papa’nın İznik ziyareti sadece ülke içinde değil dünya basınında çok büyük yer aldı. Ben bir İznik’li olarak ve TÜRSAB Güney Marmara Bölge Başkanı olarak İznik’e dünyanın her yerinden çok sayıda turist gelmesini bekliyorum. Özellikle görüştüğümüz yurt dışındaki tur firmaları İznik turu paketlerini hazırlamışlar ve satışa sunmuşlar bunun yanı sıra bir çok acente bizimle iletişime geçti. "İznik’te nerede yemek yiyebiliriz, nerede konaklayabiliriz ve hangi firmalarla çalışabiliriz" diye sordular. Bizler de referans olarak bilgilendirmemizi yaptık. Önümüzdeki ilk üç aylık sürede İznik’te turistleri görmeye başlayacağız ve bir yıllık sürede İznik sokaklarında,caddelerinde ve İznik sahilinde hatta tarım bölgelerinde örneğin zeytin bahçelerinde turistleri görebiliriz. Ekonomik anlamda İznik halkına ve esnafına büyük şekilde katkısı olacaktır. " ifadelerini kullandı. Papa’nın tarihi ziyaretiyle uluslararası dikkat çeken İznik 2026 yılında turizmde en hareketli dönemlerinden birine hazırlanıyor.
Nilüfer’de gönüllülük ve dayanışma buluşması
06 Aralık 2025 Cumartesi - 10:14 Nilüfer’de gönüllülük ve dayanışma buluşması Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi, 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’nü "Toplumsal Adalet İçin Gönüllü Direniş" temasıyla kutluyor. İki gün sürecek etkinliğin açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer’deki sivil toplum modelinin Türkiye’ye örnek olduğunu vurgulayarak, "Adalet sadece mahkeme salonlarında değil, gönüllülerin sorumluluk duygusuyla var olur" dedi. Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi iş birliğiyle düzenlenen 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü etkinlikleri, açılış programıyla Karaman Dernekler Yerleşkesi’nde başladı. Aynı zamanda Nilüfer Dernekler Yerleşkeleri’nin kuruluş yıl dönümünün de kutlandığı program, sivil toplum kuruluşları temsilcilerini, yerel yöneticileri ve gönüllüleri bir araya getirdi. "Toplumsal Adalet İçin Gönüllü Direniş" temasıyla gerçekleştirilen programın açılışına Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Metin Tunçel, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın, Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Demirhan Aslan, Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Doç. Dr. Elifhan Köse Çal ile çok sayıda STK temsilcisi katıldı. "adalet, dayanışmanın örgütlü haliyle var olur" Etkinliğin açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer’de gönüllülüğün ve örgütlü yurttaşlığın köklü bir kültüre dönüştüğünü belirtti. Bu yılki temanın önemine dikkat çeken Başkan Şadi Özdemir, "Biliyoruz ki adalet sadece mahkeme salonlarında aranmaz. Adalet; gönüllünün sorumluluk duygusuyla, yurttaşın cesaretiyle ve dayanışmanın örgütlü haliyle var olur" ifadelerini kullandı. Nilüfer Belediyesi’nin sivil toplumu sadece destekleyen bir kurum değil, onlarla birlikte üreten ve karar veren bir paydaş olduğunu vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, "Sivil toplumu güçlendirmek, demokrasiyi güçlendirmektir. Yıllardır sivil katılımı artırmak ve gönüllülüğün güvenle var olduğu bir kent oluşturmak için çalışıyoruz" dedi. "Nilüfer modeli Türkiye’ye referans oluyor" Konuşmasında Nilüfer Dernekler Yerleşkesi’nin 13 yıllık çalışmalarına da değinen Başkan Şadi Özdemir, projenin bugün Türkiye genelinde referans gösterilen bir modele dönüştüğünü söyledi. Nilüfer Dernekler Yerleşkeleri’nin çalışmaları hakkında da bilgi veren Başkan Şadi Özdemir şöyle konuştu: "13 yıl önce bir ihtiyaç olarak başladığımız bu yolda, bugüne kadar 37 binden fazla etkinliğe ev sahipliği yaptık ve 580 bin katılımcıya kapılarımızı açtık. Şu an hizmetlerimizden 469 sivil toplum kuruluşu faydalanıyor ve memnuniyet oranı yüzde 97’ye yaklaşıyor. Şişli’den Bornova’ya, Muratpaşa’dan Kadıköy’e kadar pek çok belediye, demokratik katılımı kurumsallaştıran ‘Nilüfer Modeli’ni örnek alıyor." "Gönüllük görünmez bir köprüdür" Etkinlikte söz alan Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Metin Tunçel ise gönüllülük kültürünün Bursa’da insanları birbirine bağlayan görünmez bir köprü olduğunu ifade etti. Tunçel, "Adalet olmadan ortak yaşamı güçlendirmek mümkün değildir. Bizler Bursa’da dayanışmanın büyüdüğü, kapsayıcılığın temel ilke olduğu adil bir yerel yönetim anlayışını birlikte var ediyoruz" diye konuştu. Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın da yoğun katılımın Nilüfer’deki sivil toplumun gücünü gösterdiğini belirterek, etkinlik boyunca toplumsal adalet kavramı üzerine fikir alışverişinde bulunacaklarını kaydetti. Panel ve atölyelerle devam ediyor Açılış konuşmalarının ardından etkinlik, "Toplumsal Adalet İçin Gönüllü Direniş" başlıklı panelle devam etti. Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın’ın yönettiği oturumda; Sivil Toplum Geliştirme Merkezi’nden Hakan Ataman, Eşitlik İçin Kadın Platformu’ndan Av. Gökçiçek Ayata, Alternatif Yaşam Derneği’nden Ercan Tutal ve gazeteci Hazal Sipahi görüş ve deneyimlerini paylaştı. İlk gün, Planet Müzik Kulübü’nün konseriyle sona erdi. Etkinlikler, 6 Aralık Cumartesi günü Karaman Dernekler Yerleşkesi’nde düzenlenecek eş zamanlı atölye çalışmaları ve panellerle devam edecek.
Cumhuriyetin Eğitimci İlk Kadın Milletvekilleri Osmangazi’de Konuşuldu
06 Aralık 2025 Cumartesi - 10:01 Cumhuriyetin Eğitimci İlk Kadın Milletvekilleri Osmangazi’de Konuşuldu Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Osmangazi Belediyesi, Cumhuriyetin eğitimci öncü kadınlarının yaşamı ve bıraktıkları mirasa odaklanan anlamlı bir buluşma gerçekleştirdi. Tarihi Şadırvanlı Han’da Osmangazi Belediyesi, Osmangazi Kent Konseyi ve STK’lar işbirliğinde düzenlenen ‘Cumhuriyetin Çalıkuşları’ adlı panelde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin eğitimci ilk kadın milletvekilleri konuşuldu. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Sosyolog Mutlu Çınar, 5 Aralık’ın aynı zamanda Atatürk’ün ufkunu yansıtan bir simge niteliğinde olduğunu belirterek, "İlk kadın milletvekilleri 8 Şubat 1935’te seçildi, ilk yemin ettikleri gün ise 1 Mart 1935. 18 kadın milletvekilimiz var, 13 tanesi eğitimcidir, her biri bu yurdun evlatlarının yetişmesi için fedakarlıklar yapmıştır, hiçbirinin hayatı tesadüflerle meclise taşınmamıştır, her birinin izi vardır, alın teri vardır." diye konuştu. İlk Kadın Milletvekilleri Anlatıldı Akabinde panel konuşmacıları Bursa Kadın Kuruluşları Birliği Dönem Koordinatörü ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bursa Şube Başkanı Sibel Özbudak, Bursa Kız Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Serap Erzen, Bursa Kadın Ressamlar Derneği’nden Banu Durgunlu ve Türk Anneler Derneği’nden Gizay Tanca Çolpan, Türk kadınlarının mücadelesini anlattı. Afyonkarahisar milletvekili olarak 1935 yılında meclise giren Mebrure Gönenç’ten bahseden ve kendisinin ilk yemin eden kadın milletvekili olduğunu kaydeden Sibel Özbudak, "Bu göreviyle sadece kendi dönemine değil, kendinden sonraki dönemine de yol açan bir figür haline gelmiştir. Milletvekilliği süresince reform hareketleri, yasama çalışmalarında aktif rol almıştır. Gönenç, sadece bir siyasetçi değil, eğitimin ve kadın haklarının da savunucusudur." şeklinde konuştu. "Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Sağlamak İçin Her Çabayı Göstereceğiz" Katkılarından dolayı Osmangazi Belediyesi’ne de teşekkür eden Özbudak, "18 kadın milletvekilimiz meclise giriyor ama bugün meclise baktığınızda aynı yüzdelik oranı göremiyoruz. Hepimiz aynı Türkiye’de yaşıyoruz ama maalesef kadının önündeki engeller hiçbir şekilde kaldırılmıyor. Biz toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz. Biz, Bursa Kadın Kuruluşları Birliği olarak kısıtlı imkanlarla bu işleri yapmaya çalışıyoruz, bu doğrultuda Osmangazi Belediyesi ilk günden beridir bize çok destek veriyor, yaptığımız çalışmalarda ön ayak oluyor, o yüzden birlikteliğimiz çok kıymetli." ifadelerini kullandı. "Çok Büyük Bir Gurur Yaşadık" Bursa Kız Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Serap Erzen de Fakihe Öymen’in hayatını anlatarak, "Fakihe Öymen bizim müdürümüz, 1931 yılında okulumuza Atatürk tarafından müdür olarak atanmış. Tabii bizler onun izinden gidiyoruz, onun aydınlattığı, açtığı yoldan ilerliyoruz. 2001 yılı mezunumuz Fatma Deniz, Berlin Üniversitesi’ne rektör olarak atandı, böyle bir günde bu haberi alarak çok büyük bir gurur yaşadık." sözlerine yer verdi. Bursa Kadın Ressamlar Derneği’nden Banu Durgunlu da, aynı zamanda bir resim öğretmeni olan ilk kadın milletvekillerinden Bahire Bediz Morova Aydilek’in hayatını aktardı. Durgunlu, "Seçme ve Seçilme Hakkı ile beraber kadın sanatçılar kültür ve sanatsal alanda daha görünür oldular." yorumunu yaptı. Türk Anneler Derneği’nden Gizay Tanca Çolpan ise, eğitimci ve çevirmen olan ilk kadın milletvekillerinden Fatma Esma Nayman’ı hayatını anlatarak, şunları söyledi; "Kadınlarımız toplumda çok ciddi yerlerde, bunun temeli tabii ki o gün yapılan devrimler. Seçme hakkı ile atılan temeller sayesinde bugün buradayız. Osmangazi Belediyesi’ne bu söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Kadın güçlenirse toplum güçlenir, kadın yürürse ülke yürür, kadın eşitse demokrasi tam olur." Panelin ardından Mutlu Çınar, konuşmacılara teşekkür sertifikası verdi.
Gastronomide gözde olacak: Baklavası tescillendi, sırada dört yeni lezzet var
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:59 Gastronomide gözde olacak: Baklavası tescillendi, sırada dört yeni lezzet var Türkiye’nin önemli gastronomi şehirleri arasında yer alan Çorum’un yöresel lezzeti baklava, coğrafi işaret belgesiyle tescillendi. Coğrafi işaretli ürün sayısı 28’e yükselen Çorum’da 4 lezzet için tescil çalışması sürüyor. Zengin mutfak kültürüyle Türkiye’nin önde gelen gastronomi duraklarından biri olan Çorum’daki yöresel lezzetler tescillenerek koruma altına alınıyor. Çorum Belediyesi tarafından 23 Şubat 2024 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvurunun neticelenmesiyle şehrin geleneksel lezzetlerinden "Çorum Baklavası", Coğrafi İşaretli ürünler arasına girdi. Alınan tescille Çorum’un tescilli ürün sayısı da 28’e ulaştı. Kentin yöresel lezzetleri için çalışmalarına devam eden Çorum Belediyesi, Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin tescil işlemlerini kısa sürede tamamlamayı amaçlıyor. "Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum baklavasının tescil süreci ile ilgili bilgi veren Çorum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Eray Çetinkaya, "Türkiye’nin en önemli baklava çeşitlerinden biri olan Çorum baklavasının tescil süreci, coğrafi işaret başvurusunun yapılmasının ardından yaklaşık bir yıl içinde tamamlandı. Şubat 2024’te başlattığımız Çorum baklavası coğrafi işaret başvurusunu, kapsamlı bir çalışma sonucunda neticelendirdik. Bu süreçte il genelinde çok sayıda kişiyle görüştük, gerçek ve doğru tariflere ulaşabilmek için kapsamlı kayıtlar tuttuk ve incelemeler gerçekleştirdik. Köylerdeki ve merkezdeki ustalarla yaptığımız görüşmelerle en doğru tarifi belirleyerek patent sürecini yürüttük. Böylece Çorum baklavası, ilimizin 28. coğrafi işaretli ürünü olarak tescillendi. Çorum baklavası, has baklava, gül burma ve sıkma baklava şeklinde çeşitlendirilebilmektedir" dedi. "Bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum mutfağına ait 4 lezzet için coğrafi işaret çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Çetinkaya, "Çorum Belediyesi olarak coğrafi işaret çalışmalarımız devam ediyor. Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin coğrafi işaret başvuruları ise şu anda askıda bulunuyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde bu ürünlerin de tescil işlemlerini tamamlamayı hedefliyoruz. Gastronomi alanının önemli temsilcileri tarafından Türkiye’nin en iyi mutfaklarından biri olarak gösterilen Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" diye konuştu. "Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" Çorum Belediyesi Veli Paşa Hanı’nda baklava yapım ustası olarak görev yapan Fatma Kılıç ise baklavanın yapım sürecini anlatarak, "Tescilli baklavalarımızın hamurunda süt, yoğurt, sıvı yağ, sirke, yumurta, un ve kabartma tozu bulunuyor. Üretim aşamasına geçmeden önce mutlaka nişastamızı bir gün önceden çıkarıp eleyerek dinlendirmemiz gerekiyor. Hamurumuzu özenle yoğuruyoruz, yoğurma aşamasının iyi yapılması hamurun pürüzsüz olması açısından büyük önem taşıyor. Yoğurma işleminin ardından bezeleme aşamasına geçiyoruz. Bu aşamada hamurun en az yarım saat bezelenmiş halde dinlenmesi gerekiyor. Hamur ne kadar iyi dinlenirse açma sırasında o kadar rahat çalışılır ve yırtılma gibi sorunlarla karşılaşılmaz. İnce tabaka halinde açtığımız hamurları tepsinin boyutuna göre kesiyoruz. Tepsiye döşeme aşamasında katların arasına mutlaka tuzsuz yağ ekliyoruz. Her beş katta bir yağlama ve cevizleme işlemi uyguluyoruz. Ardından kesme aşamasına geçiliyor. Biz, tereyağının tüm katlara eşit şekilde yayılmasını sağlamak için önce dilimleme ardından yağlama işlemi yapıyoruz. Bu yöntem, baklavanın daha iyi kabarmasını ve kıtır bir doku kazanmasını sağlıyor.Has baklavamızın en önemli özelliği ise diğer baklavalardan farklı olarak hamurunda sirke kullanmamız. Sirke, hamura özel bir kıtırlık ve çıtırlık kazandırıyor. Tesisimizde has baklava, gül baklava ve sıkma baklava olmak üzere üç çeşit baklava üretiyoruz. Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Gastronomide gözde olacak: Baklavası tescillendi, sırada dört yeni lezzet var
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:52 Gastronomide gözde olacak: Baklavası tescillendi, sırada dört yeni lezzet var Türkiye’nin önemli gastronomi şehirleri arasında yer alan Çorum’un yöresel lezzeti baklava, coğrafi işaret belgesiyle tescillendi. Coğrafi işaretli ürün sayısı 28’e yükselen Çorum’da 4 lezzet için tescil çalışması sürüyor. Zengin mutfak kültürüyle Türkiye’nin önde gelen gastronomi duraklarından biri olan Çorum’daki yöresel lezzetler tescillenerek koruma altına alınıyor. Çorum Belediyesi tarafından 23 Şubat 2024 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvurunun neticelenmesiyle şehrin geleneksel lezzetlerinden "Çorum Baklavası", Coğrafi İşaretli ürünler arasına girdi. Alınan tescille Çorum’un tescilli ürün sayısı da 28’e ulaştı. Kentin yöresel lezzetleri için çalışmalarına devam eden Çorum Belediyesi, Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin tescil işlemlerini kısa sürede tamamlamayı amaçlıyor. "Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum baklavasının tescil süreci ile ilgili bilgi veren Çorum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Eray Çetinkaya, "Türkiye’nin en önemli baklava çeşitlerinden biri olan Çorum baklavasının tescil süreci, coğrafi işaret başvurusunun yapılmasının ardından yaklaşık bir yıl içinde tamamlandı. Şubat 2024’te başlattığımız Çorum baklavası coğrafi işaret başvurusunu, kapsamlı bir çalışma sonucunda neticelendirdik. Bu süreçte il genelinde çok sayıda kişiyle görüştük, gerçek ve doğru tariflere ulaşabilmek için kapsamlı kayıtlar tuttuk ve incelemeler gerçekleştirdik. Köylerdeki ve merkezdeki ustalarla yaptığımız görüşmelerle en doğru tarifi belirleyerek patent sürecini yürüttük. Böylece Çorum baklavası, ilimizin 28. coğrafi işaretli ürünü olarak tescillendi. Çorum baklavası, has baklava, gül burma ve sıkma baklava şeklinde çeşitlendirilebilmektedir" dedi. "Bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum mutfağına ait 4 lezzet için coğrafi işaret çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Çetinkaya, "Çorum Belediyesi olarak coğrafi işaret çalışmalarımız devam ediyor. Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin coğrafi işaret başvuruları ise şu anda askıda bulunuyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde bu ürünlerin de tescil işlemlerini tamamlamayı hedefliyoruz. Gastronomi alanının önemli temsilcileri tarafından Türkiye’nin en iyi mutfaklarından biri olarak gösterilen Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" diye konuştu. "Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" Çorum Belediyesi Veli Paşa Hanı’nda baklava yapım ustası olarak görev yapan Fatma Kılıç ise baklavanın yapım sürecini anlatarak, "Tescilli baklavalarımızın hamurunda süt, yoğurt, sıvı yağ, sirke, yumurta, un ve kabartma tozu bulunuyor. Üretim aşamasına geçmeden önce mutlaka nişastamızı bir gün önceden çıkarıp eleyerek dinlendirmemiz gerekiyor. Hamurumuzu özenle yoğuruyoruz, yoğurma aşamasının iyi yapılması hamurun pürüzsüz olması açısından büyük önem taşıyor. Yoğurma işleminin ardından bezeleme aşamasına geçiyoruz. Bu aşamada hamurun en az yarım saat bezelenmiş halde dinlenmesi gerekiyor. Hamur ne kadar iyi dinlenirse açma sırasında o kadar rahat çalışılır ve yırtılma gibi sorunlarla karşılaşılmaz. İnce tabaka halinde açtığımız hamurları tepsinin boyutuna göre kesiyoruz. Tepsiye döşeme aşamasında katların arasına mutlaka tuzsuz yağ ekliyoruz. Her beş katta bir yağlama ve cevizleme işlemi uyguluyoruz. Ardından kesme aşamasına geçiliyor. Biz, tereyağının tüm katlara eşit şekilde yayılmasını sağlamak için önce dilimleme ardından yağlama işlemi yapıyoruz. Bu yöntem, baklavanın daha iyi kabarmasını ve kıtır bir doku kazanmasını sağlıyor.Has baklavamızın en önemli özelliği ise diğer baklavalardan farklı olarak hamurunda sirke kullanmamız. Sirke, hamura özel bir kıtırlık ve çıtırlık kazandırıyor. Tesisimizde has baklava, gül baklava ve sıkma baklava olmak üzere üç çeşit baklava üretiyoruz. Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" şeklinde konuştu. (MCK-MK-
Amasya’nın dünya mirası Harşena Dağı ve Yalıboyu Evleri’ne yeni sistem ışıklandırma: "En güzelini yapacağız"
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:47 Amasya’nın dünya mirası Harşena Dağı ve Yalıboyu Evleri’ne yeni sistem ışıklandırma: "En güzelini yapacağız" Amasya’daki dünya mirası Harşena Dağı ile Yeşilırmak’ın kıyısında sıralanan Yalıboyu Evleri’nin aydınlatma sistemi tamamen yenilenecek. Planlanan projeye ilişkin açıklamalarda bulunan Amasya Valisi Önder Bakan, "Amasya turizminin değerine daha fazla değer katacak bir iş olacak. En güzelini yapacağız" dedi. Büyük Amasya Otelinde gerçekleşen proje tanıtım toplantısında 13 yıldır kullanımda olan aydınlatma sisteminin eskimesiyle beraberindeki güvenlik sorunları oluşturduğunu belirten Vali Bakan, "Yalıboyu Evleri ahşap binalar olduğu için yangında korumak amacıyla teknolojiyi yenilememiz gerekiyordu. Amasya turizminin değerine daha fazla değer katacak bir iş olacak. Biz iddialıyız, en güzelini yapacağız" diye konuştu. 29 bin metrekare alanda yapılan aydınlatma projesinin dünyada gerçekleştirilen en büyük aydınlatma projeleri arasında gösterildiğini anlatan Amasya İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Erdin Acar da, "Amasya’nın açık hava müzesi olarak nitelendirilmesine vesile olan, Harşena Dağı üzerinde yer alan Kral Kaya Mezarları, Kızlar Sarayı, Amasya Kalesi, sur duvarları ve o duvarlarının üzerine yapılan tarihi Yalıboyu Evleri ile Yeşilırmak üzerinde bulunan tarihi köprülerin bulunduğu bu alanın güzelliğini gece karanlığında da gözler önüne sermeyi amaçlıyoruz" şeklinde konuştu. AK Parti Amasya Milletvekili Haluk İpek ise 2015 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Harşena Dağı ile Pontus Kral Kaya Mezarları’nın daimi listeye alınması için girişimlerde bulunduklarına değindi. Tarihi Hatuniye Mahallesi’nde bulunan boş ve metruk binaların da kamulaştırılmasının öngörüldüğüne işaret eden İpek, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız bütçe imkanları çerçevesinde çalışma başlattı. Teknik ekiplerini göndermeye başladılar. Boş veya metruk olan yerleri kamulaştırarak çok güzel hale getireceğiz" ifadelerini kullandı.
Türkiye küresel etkinlik üssü oluyor: Kongre ve fuar turizminde rekor dönem
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:40 Türkiye küresel etkinlik üssü oluyor: Kongre ve fuar turizminde rekor dönem Türkiye, son yıllarda yalnızca bir tatil merkezi olmanın ötesine geçerek, uluslararası kongreler, dev fuarlar, diplomatik zirveler ve mega etkinliklerin buluşma noktası hâline geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın "12 ay turizm" ve "nitelikli turist" stratejisi doğrultusunda Türkiye, dünyanın önde gelen etkinlik merkezleri arasında hızla yükseliyor. 2023-2024 döneminde Türkiye genelindeki fuar ve kongrelerde 20 milyonu aşkın ziyaretçi ağırlandı. İş amacıyla gelen bu ziyaretçilerin kişi başı harcaması, tatil turistine kıyasla 3-4 kat daha yüksek gerçekleşti. İstanbul, ICCA verilerinde kongre şehirleri arasında güçlü bir yükseliş gösterirken; Antalya, kış aylarında bile yüksek doluluk oranlarıyla "kongre şehri" kimliğini pekiştirdi. Dünya çapında prestij: Türkiye en büyük organizasyonlara ev sahipliği yapıyor Türkiye’nin uluslararası etkinlik trafiğini güçlendiren başlıca organizasyonlar şöyle sıralanıyor: "Antalya Diplomasi Forumu (ADF): Dünya liderlerinin ve küresel aktörlerin buluştuğu diplomasi zirvesi. Gastromasa (İstanbul): Michelin yıldızlı şefleri buluşturan uluslararası gastronomi platformu. Lüks Düğün Kongreleri: Hint, Arap ve Avrupa lüks düğün pazarının Türkiye tercihini güçlendiren dev organizasyon. Uluslararası Tıp Kongreleri: Estetik cerrahi, göz ve diş hekimliği alanlarında Türkiye’yi küresel merkez hâline getiriyor. Türkiye Dünya Devleri Arasında: Büyük Fuarlar İlk 5’te Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı fuarlardan bazıları, dünya sıralamalarında üst sıralarda yer alıyor: EMITT: Dünyanın en büyük beş turizm fuarından biri. IDEF: Türkiye’nin savunma sanayiindeki gücünü yansıtan uluslararası fuar. Istanbul Jewelry Show: Lüks tüketim ve mücevher sektörünün gözde etkinliği. Marble İzmir: Dünyanın en büyük doğal taş fuarlarından biri. Growtech, Automechanika, UNICERA gibi Sektörlerinde küresel referans niteliğinde organizasyonlar". Genç ve teknoloji odaklı Türkiye: TEKNOFEST ve dijital etkinlikler öne çıkıyor Türkiye, geleceğin teknolojilerine yön veren büyük organizasyonlara da ev sahipliği yapıyor. TEKNOFEST, dünyanın en büyük teknoloji festivallerinden biri olarak milyonlarca genci ağırlıyor. GameX ve GIST gibi dijital etkinlikler, Türkiye’nin genç, dinamik ve yenilikçi kimliğini uluslararası alanda pekiştiriyor. Ekonomiye güçlü katkı: Turizm 12 aya yayılıyor Fuar ve kongre ziyaretçilerinin otelden restorana, ulaşımdan alışverişe kadar geniş bir alanda yaptığı harcamalar: Yerel ekonomiyi canlandırıyor, Döviz girdisini artırıyor, Turizmi 12 aya yayıyor ve Türkiye’nin marka değerini önemli ölçüde yükseltiyor. Türkiye artık küresel bir sahne Ev sahipliği yaptığı dev organizasyonlar sayesinde Türkiye artık Güvenli, Modern, Küresel ölçekte etkili ve Diplomasi ile ticaretin buluşma merkezi bir ülke olarak öne çıkıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü stratejik vizyon doğrultusunda, Türkiye’nin kongre ve fuar turizmindeki yükselişinin önümüzdeki yıllarda daha da hızlanması bekleniyor.
Batman’da Gömek Yaylası’nda yeraltında cami bulundu
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:01 Batman’da Gömek Yaylası’nda yeraltında cami bulundu Batman’ın Sason ilçesine bağlı Karameşe köyü Gömek Yaylası’nda köylüler tarafından tesadüfen yeraltı camisi bulundu. Cehennem Deresi yakınlarında bulunan yapının içindeki mimari detaylar, bilinmeyen bir tarihe işaret ediyor. Kayalık bir yamacın altında açılan küçük bir oyuktan girilen yeraltı yapısında mihrap, duvarlara gömülü ses yalıtımı amacıyla kullanıldığı değerlendirilen onlarca küp ve kimliği bilinmeyen büyük bir mezar bulunuyor. Yapının bulunduğu alanda yapılan yüzey incelemesinde, aralarında çocuk mezarlarının da yer aldığı çok sayıda uzun mezar tespit edildi. Daha önce Batman Valiliğince bölgede yapılan araştırmalarda elde edilen eserlerin Batman Kültür Envanteri’ne işlendiği bilinirken, bu yeraltı camiine dair herhangi bir kayıt bulunmaması dikkat çekti. Caminin keşfine tanıklık eden doğa yürüyüşçüsü Sabahattin Atalay, Cehennem Deresi’nden geçtikten sonra karşılaştıkları manzara karşısında şaşkına döndüklerini ifade ederek, "Gömek Yaylası’nda doğa yürüyüşü yaparken köylüler bir oyuk gösterdi. İçeri girince karşılaştığımız manzara gerçekten şaşırtıcıydı. Mihrap tamamen sağlamdı. Duvarların içine gömülü çok sayıda küp vardı, bunların akustik için kullanıldığı öğrendim. İçeride büyükçe bir mezar bulunuyor. Dışarı çıktığımızda da onlarca mezarın yaylaya yayıldığını gördük. Tarihin derinliklerinden çıkmış gibi bir yapı. Dönemi bilinmiyor, uzman incelemesi gerekiyor. Yaptığım araştırmada uzmanlar, yapının mimarisinin ilk bulgularla Orta Çağ - erken İslam dönemi veya daha eski bir kültüre işaret edebileceğini, ancak net tarihlemenin ancak kapsamlı bir arkeolojik çalışma ile yapılabileceğini belirttiler" dedi.