Son Dakika
|
'Futbolda Bahis Soruşturması'nda yeni dalga!
Bahis soruşturması kapsamında 30 gözlemci, PFDK’ya sevk edildi
Sultangazi’de kuyumcu vurgunu: Altınları alıp kayıplara karıştı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Başbakanı Dibeybe ile görüştü
İtalya Başbakanı Meloni: "Bu sene zordu ama endişelenmeyin, 2026 daha da zor olacak"
ABD’de huzurevinde patlama: 3 ölü, 5 kayıp
Sadettin Saran'ın Adli Tıp test sonucu belli oldu!
İstanbul merkezli 4 ilde uyuşturucu operasyonu: 20 gözaltı
Sadettin Saran'ın villasının bekçisi serbest bırakıldı
Ev sahibi olma hayali kabusa döndü: 23 milyon TL’lik dolandırıcılık
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Radon Thermal Springs Near Bishkek Attract Visitors Year-Round
Trump, Nijerya’daki DEAŞ hedeflerine saldırı düzenlendiğini açıkladı
Yaşlı kadın yolun karşısına geçmek isterken tramvayın altında kaldı
Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı, adli kontrolle serbest bırakıldı!
Zelenskiy, Trump'ın Özel Temsilcisi Witkoff ve damadı Kushner ile telefonda görüştü
Yeni yıl öncesi sınır kapılarında dev uyuşturucu operasyonu
Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam edildi
İsrail’den İran’ın Lübnan’daki Kudüs Gücü mensubuna suikast
KÜLTÜR SANAT
Osmangazili kadınlar kültür turlarıyla moral depoluyor
26 Aralık 2025 Cuma - 09:52:32
Osmangazi Belediyesi, ilçede yaşayan kadınların Bursa’nın doğal, tarihi ve manevi değerlerini yakından tanıması amacıyla düzenlediği kültür turlarıyla gönüllere dokunmaya devam ediyor. Proje kapsamında gerçekleştirilen dördüncü kültür turuna katılan Nilüferköy Mahallesi sakinleri, hafızalarından silinmeyecek keyifli ve dolu dolu bir gün geçirdi. Kültür ve sanat faaliyetlerine büyük önem veren Osmangazi Belediyesi, hayata geçirdiği kültür turları sayesinde ilçenin farklı mahallelerinde yaşayan kadınları Bursa’nın eşsiz tarihi mirasıyla buluşturuyor. ‘Mahallem Geziyor’ etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen gezide Nilüferköy Mahallesi’nden katılan kadınlar, otobüslerle mahallelerinden alınarak ilk olarak Somuncu Baba Evi ve Fırını’nı ziyaret etti. Burada katılımcılara çorba ikramında bulunulurken, fırının tarihçesi hakkında bilgiler verildi. Gezinin ikinci durağında Panorama 1326 Fetih Müzesi’ni gezen kadınlar, Bursa’nın fetih sürecine tanıklık etti. Ardından Zindan Kapı’ya geçilerek Bursa’nın surları ve geçmişi yakından incelendi. Günün yorgunluğu Sümbüllü Bahçe Konağı’nda verilen çay molasıyla atılırken, sonrasında Değirmen Sosyal Tesisleri’nde akşam yemeği ikram edildi. Kültür turu, Macera Bursa Parkı ziyaretiyle sona erdi. Gezi boyunca Nilüferköylü kadınlara Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın eşi Nadire Aydın ile Osmangazi Belediye Başkan Vekili Özge Kaya eşlik ederek katılımcılarla samimi sohbetler gerçekleştirdi. "Unutamayacağımız bir gün geçirdik" Osmangazi Belediyesi’nin düzenlediği kültür gezilerini çok güzel bulduklarını ifade eden Nilüferköy Mahallesi sakini kadınlar, "Çok keyifli bir gün geçirdik. Bursa’nın manevi ve tarihi yerlerini gezme imkanı bulduk. İlk olarak Somuncu Baba Evi ve Fırını’nı ziyaret ettik. Burada bize çorba ikramında bulunularak sunum yaptılar. Ardından Panorama 1326 Fetih Müzesi’ni ziyaret ederek Bursa’nın fethine 3 boyutlu olarak şahit olduk. Oradan Zindan Kapı’yı, daha sonra ise Sümbüllü Bahçe Konağı’nı gezdik. Günü Macera Bursa Parkı’nda sonlandırdık. Dolu dolu bir gezi yaptık, büyük keyif aldık. Gezide bize Erkan Aydın başkanımızın değerli Eşi Nadire Hanım ve Osmangazi Belediye Başkan Vekili Özge Kaya’da katıldı. Bu güzel turu düzenlediği için başkanımız Erkan Aydın’a çok teşekkür ederiz" şeklinde konuştu. "Gezilerimiz mahalle mahalle devam edecek" Osmangazi Belediyesi olarak kültür gezilerinin dördüncüsünü düzenlediklerini belirten Osmangazi Belediye Başkan Vekili Özge Kaya ise, "Vatandaşlarımızı araçlarımızla mahallelerinden alarak ilk önce Somuncu Baba Evi ve Fırını’nı ziyaret ettiriyoruz. Burada çorba ikramımız oluyor. Daha sonra Panorama 1326 Fetih Müzesi ve Zindan Kapı, akabinde Sümbüllü Bahçe konağında çay, Değirmen Sosyal Tesisleri’nde yemek ikramımız oluyor. Gezimiz Macera Bursa Parkı ziyaretiyle son buluyor. Kadınlarımız gezilerde keyifli bir gün geçirmiş oluyorlar. Gezilerimiz mahalle mahalle devam edecek" açıklamalarında bulundu.
26 Aralık 2025 Cuma - 09:39
Karacabey’de kültür ve sanat için imzalar yeniden atıldı
Bursa Karacabey’de müzik kültürünün yaygınlaştırılması, her yaştan vatandaşın müzikle buluşturulması ve nitelikli müzikle alakalı üretimin desteklenmesi amacıyla Karacabey Belediyesi ile Karacabey Musiki Derneği arasındaki Ortak Hizmet Protokolü yeniden imzalandı. Belediye Başkanı Fatih Karabatı ve Musiki Derneği Başkanı Güray Kırlı’nın imzaladığı protokol kapsamında; müzik eğitimleri, konserler ve kültürel etkinlikler artarak devam edecek, Karacabey’in kültür-sanat yaşamı daha da güçlenecek. Başkan Karabatı, "Karacabey’in sadece alt ve üstyapısıyla değil; kültürü, sanatı ve sosyal yaşamıyla da gelişen bir şehir olması için çalışıyoruz" dedi. Karacabey’de müzik kültürünün gelişmesine katkı sunmak, her yaştan vatandaşı müzikle buluşturmak ve nitelikli müzikle alakalı üretimi desteklemek amacıyla Karacabey Belediyesi ile Karacabey Musiki Derneği arasındaki Ortak Hizmet Protokolü yeniden imzalandı. Karacabey halkına fayda sağlayacak müzik eğitimleri, konserler ve kültürel etkinliklerin hayata geçirilmesini kapsayan protokol; Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı ile Karacabey Musiki Derneği Başkanı Güray Kırlı tarafından imza altına alındı. Protokol imza törenine Musiki Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri Oğuz Başer, Perihan Özel ve Gülümser Yılmaz’ın yanı sıra Belediye Emlak ve İstimlak Müdürü Veli Ünen de katıldı. Yenilenen protokol kapsamında; müzik kültürünün ilçede yaygınlaştırılması, toplumun her kesimine müziğin sevdirilmesi, nitelikli müzik eğitimlerinin sürdürülmesi ve Karacabey’in kültür-sanat yaşamına değer katan konser ve etkinliklerin artırılarak devam etmesi hedefleniyor. İş birliği esasları doğrultusunda yürütülecek faaliyetlerle Karacabey’in kültürel kimliğine önemli katkılar sunulması amaçlanıyor. Kırlı: "Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz" İmza töreninde konuşan Karacabey Musiki Derneği Başkanı Güray Kırlı, derneğin kuruluşundan bu yana Karacabey Belediyesi’nin kendilerine her zaman destek olduğunu vurguladı. Başkan Karabatı’yı her daim yanlarında hissettiklerini ifade eden Kırlı, "Kurulduğumuz günden bu yana Karacabey Belediyesi’nin ve özellikle Belediye Başkanımız Sayın Fatih Karabatı’nın desteğini her zaman yanımızda hissettik. Bu destek, bizleri daha nitelikli projeler üretmeye ve Karacabey’e yakışır çalışmalara imza atmaya motive ediyor. Kendilerine şahsım ve derneğimiz adına teşekkür ediyorum" dedi. Karabatı: "Karacabey’de kültür ve sanat yatırımlarını önemsiyoruz" Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı ise, Musiki Derneği ile yeniden imzalanan Ortak Hizmet Protokolü’nün ilçenin kültür ve sanat hayatı açısından büyük önem taşıdığını belirterek, müziğin toplumsal gelişimdeki rolüne dikkat çekti. Başkan Karabatı, "Karacabey sadece altyapı, üstyapı ve fiziksel yatırımlarla değil; kültürüyle, sanatıyla ve sosyal yaşamıyla da gelişen, yaşayan bir şehir olmalıdır. Bu anlayışla, ilçemizde müzik kültürünü yaygınlaştıran, sanata gönül veren ve toplumun her kesimini müzikle buluşturan Karacabey Musiki Derneğimizle iş birliğimizi sürdürmekten büyük memnuniyet duyuyoruz" ifadesini kullandı. Karacabey Belediyesi olarak kültür ve sanat faaliyetlerine desteğin artarak devam edeceğini ifade eden Karabatı, derneklerin ve sivil toplum kuruluşlarının bu alandaki katkılarının çok kıymetli olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Belediye olarak her zaman sanatı ve sanatçıyı destekleyen bir anlayışla hareket ediyoruz. Karacabey Musiki Derneği’nin bugüne kadar ortaya koyduğu nitelikli çalışmalar ve başarılı projeler, bu desteğin ne kadar yerinde olduğunu göstermektedir. Bundan sonraki süreçte de iş birliği içinde, daha geniş kitlelere hitap eden, Karacabey’e yakışır kültür-sanat projelerini hep birlikte hayata geçireceğiz." Açıklamasının sonunda emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Karabatı, "Bu anlamlı iş birliğinin yenilenmesinde emeği bulunan Karacabey Musiki Derneği Başkanımız Sayın Güray Kırlı başta olmak üzere, yönetim kurulu üyelerine ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum. Yenilenen protokolün Karacabey’imiz için hayırlı olmasını diliyor, ilçemizde müzik ve sanatın daha güçlü bir şekilde yaşatılacağına yürekten inanıyorum" diye konuştu. Öte yandan, 2022 yılında Karacabey’de kurulan ve kısa sürede hayata geçirdiği başarılı projelerle adından söz ettiren Karacabey Musiki Derneği; dizi ve sinema oyuncusu, tiyatro eğitmeni Güray Kırlı başkanlığında faaliyetlerini sürdürüyor. Dernek, mülkiyeti Karacabey Belediyesi’ne ait Runguçpaşa Mahallesi’ndeki iş hanında çalışmalarını devam ettirirken, ilçede müzik eğitimi ve kültürel etkinlikler alanında önemli bir misyon üstleniyor. Yenilenen Ortak Hizmet Protokolü ile birlikte Karacabey’de müzik ve sanat alanındaki çalışmaların daha da güçlenmesi, kültür-sanat etkinliklerinin artarak devam etmesi ve ilçenin bu alandaki potansiyelinin daha geniş kitlelere ulaşması bekleniyor.
26 Aralık 2025 Cuma - 09:34
700 yıllık emanet nesilden nesile korunuyor
Anadolu ve Karadeniz’in İslamlaşması ve Türkleşmesinde önemli rol oynayan Orta Asya evliyalarından Güvenç Abdal’a ait kılıç ve zırh gömleği, 700 yılı aşkın süredir Gümüşhane’deki torunları tarafından korunuyor. Ahmet Yesevi’nin Anadolu’ya gönderdiği talebelerden biri olan Güvenç Abdal, Gümüşhane’nin Kürtün ilçesine bağlı Taşlıca köyüne gelerek burada yaşamını sürdürdü. Türbesi Kırşehir’de bulunan Güvenç Abdal’ın temsili mezarlarından biri de adını taşıyan Güvende Yaylası’nda yer alıyor. Güvende Yaylası’nda yüzyıllardır yayla şenlikleri düzenleniyor. Kırşehir’den Taşlıca köyüne gelen Güvenç Abdal, bölgenin İslamlaşmasında etkin rol üstlendi. Köye yerleştikten sonra ilk olarak bir mescit yaptırdı. Yapılan mescit, 1800’lü yıllarda onarım gördü ve günümüze kadar ayakta kalarak halen ibadete açık şekilde hizmet veriyor. Güvenç Abdal tarafından yaptırılan camide uzun yıllardır görev yapan torunu İsmail Güvendi, atalarından yadigâr olan kılıç ve zırh gömleğini özel bir kutuda muhafaza ediyor. Üniversitelerde görev yapan bilim insanları tarafından gerçekleştirilen karbon testleri sonucunda kılıç ve zırh gömleğinin 1300’lü yıllara ait olduğu kesinleşti. Emanetlerin zamanla deforme olmasının nedeni ise 1915 Rus Harbi sırasında korunmaları amacıyla toprağa gömülmeleri oldu. Trabzon’un fethi sırasında sağlanan katkıların ardından Fatih Sultan Mehmet tarafından verilen fermanla tekke beratı alan Güvenç Abdal Ocağı’nda, Cumhuriyet’in ilanına ve tekke ile zaviyelerin kapatılmasına kadar uzun yıllar boyunca kazanlar kaynadı. Güvenç Abdal’ın oğlu Hıdır Baba ile torunlarının mezarlarının bulunduğu Taşlıca köyünde, Güvenç Abdal’ın tekkesinin yer aldığı alana evini inşa eden İsmail Güvendi, Güvenç Abdal’ın Ahmet Yesevi Tekkesi’nde yetiştiğini ve Anadolu’da etkin rol üstlenmek amacıyla Taşlıca köyüne yerleştiğini, burada yaşadığı süre boyunca çok sayıda müridi bulunduğunu söyledi. "Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında önemli bir rolü var" Güvenç Abdal’ın tekke kurarak Doğu Karadeniz’in İslamlaşmasına önemli katkılar sağladığını ifade eden İsmail Güvendi, "Güvenç Abdal, 1250’li yıllardan sonra Anadolu’ya gelen, Anadolu’nun kapıları açıldıktan sonra Anadolu’nun İslamlaşması ve Türkleşmesinde öncülük etmiş Anadolu alperenlerinden bir tanesidir. Güvenç Abdal’ın asıl ismi Halil Derviş’tir. Halil-i Nurettin olarak geçer şeceredeki ismi. 1250’li yıllarda buraya gelip mescidini yapıp burada bir tekke kurmuş ve buraların İslamlaşmasına öncülük etmişlerdir. Türkleşmesine de aynı zamanda bu Çepni boylarının Türkleşmesine onlarla birlikte büyük öncülük etmiş ve Anadolu’nun özellikle bu Karadeniz yöresinin fethedilmesinde müthiş fedakârlıklar göstermiştir. Fatih’in Trabzon’u fethinde bu ocak yetişenlerinden Çağırgan Baba’nın, bir rivayete göre 22 bin kişilik orduyla Kadırga Yaylası’nda Fatih’le beraber namazı idrak edip hutbeyi Fatih’in okuduğu, Çağırgan Baba’nın da orada namazı kıldırdığı rivayet edilmektedir" dedi. "700 yıldır bu kılıç ve zırhı koruyoruz" Güvenç Abdal’a ait kılıç ve zırhın karbon testleriyle 700 yıla tarihlendiğinin altını çizen İsmail Güvendi, "Emanetler, dededen toruna, torundan toruna aktarılmıştır. 1915 yılındaki Rus muhacirliğine kadar da büyük bir özenle korunmuştur. Bu emanetlerin bugün deforme olmasının en büyük sebebi, o dönemde güvenlik amacıyla toprağa gömülmüş olmalarıdır. Muhacirlik olayı yaşanınca dedelerimiz buradan ayrılmak zorunda kalmış, emanetleri toprağa gömüp gitmişlerdir. Geri döndüklerinde tekrar çıkarmışlar ancak doğal olarak bir miktar deformasyon oluşmuştur. Yapılan karbon testlerinde bu emanetlerin 1200’lü yıllara ait olduğu tespit edilmiştir. Daha sonraki yıllarda, özellikle 1990’lı yıllara kadar, ziyarete gelen bazı kişiler tarafından bu emanetlerden teberrük niyetiyle parça alınmış, koparılmıştır. Bu durum aslında çok yanlış bir uygulamaydı. Bunun farkına vardıktan sonra artık kimseye parça verilmemesi yönünde karar aldık. O dönemde ateşli silahların olmadığı bir zaman diliminden bahsediyoruz. Bu nedenle kılıçlar daha çok koruma amaçlıdır. Önceleri savaş meydanlarında kullanılan bu kılıç, sonraki dönemlerde aynı şekilde muhafaza edilmiştir. Hıdır Baba kullanmıştır, ondan sonra oğlu kullanmıştır. Ancak zamanla bu kılıçlar savaş alanlarında kullanılmaktan çıkmıştır. Biz bu kılıca ‘gönül kılıcı’ deriz. Aslında bu bir tahta kılıçtır. Koruma amacı taşımasının yanında, insanların gönlünü fethetmeyi temsil eder" diye konuştu.
26 Aralık 2025 Cuma - 09:33
‘Buğday Tanesi’ne Helsinki Film Festivali’nde ‘En İyi Film’ ödülü
AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram’ın yaşam öyküsünü anlatan ‘Buğday Tanesi’, Helsinki’de düzenlenen festivalde ’En İyi Film’ ödülünü aldı. AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram’ın hayatını konu alan ‘Buğday Tanesi’ filmi, Helsinki Film Festivali’nde en iyi film ödülüne layık görüldü. Film, 86 ülkeden başvuran 624 yapım arasından seçildi. Buğday tarlasında çıkan yangın sonucu vücudunun büyük bölümünde kalıcı yanıklar oluşan ve ellerini kaybeden Serkan Bayram’ın yaşam mücadelesini anlatan film, Helsinki’de düzenlenen yarışmada festival jürisinin tercihi oldu. Ödülün ardından açıklama yapan Serkan Bayram, "86 ülkeden, 624 film arasından Buğday Tanesi ile Uluslararası Helsinki Film Festivali’nde ‘En İyi Film’ ödülüne layık görülmek tarifsiz bir gurur. Bu ödül benim için sadece bir başarı değil; engelleri aşmanın, vazgeçmemenin ve insan onuruna sahip çıkmanın dünyadaki karşılığıdır. Şuna yürekten inanıyorum: Engelsiz bir dünya mümkün; yeter ki birbirimizi dışlamadan, yan yana durabilelim. Bu hikâyeye inanan, emeğiyle güç veren herkese gönülden teşekkür ediyorum. Bir buğday tanesiyle başlayan yolculuk, umudu büyütmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı. ‘Buğday Tanesi’ filmi, aldığı ödülle uluslararası alanda dikkat çekti.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
02 Kasım 2025 Pazar- 11:19
Kurumsal hayatı bırakıp huzuru, açtığı deri atölyesinde buldu
2
23 Aralık 2025 Salı- 13:48
Merkezefendi’nin festivali soğuk kış günlerini ısıtıyor
3
29 Temmuz 2025 Salı- 10:23
Terme’de bin 350 çocuk yaz okullarında hem eğleniyor hem öğreniyor
4
18 Aralık 2025 Perşembe- 12:38
Tarihi değirmenler dönüyor, mısır unu gurbet yollarına çıkıyor
5
23 Aralık 2025 Salı- 10:13
Anadolu’nun kadim gelenekleri İnegöl’de yaşatılıyor
05 Aralık 2025 Cuma - 11:17
‘The Rookie’ aralık ayında yeni sezonuyla Tivibu’da ekrana geliyor
Tivibu, aralık ayında Amerikan yapımı polisiye ‘The Rookie’yi ekranlara getiriyor. 7 sezondan oluşan dizinin son sezonu Türkçe dublaj ve alt yazı seçenekleriyle platformda yerini alıyor. Son dönemde Robin Hood, Muhafızlar: Gizli Proje, Sherlock ve Kızı, The Rainmaker gibi yapımları platformda toplayan Tivibu, modern polisiye türünün en çok konuşulan dizilerinden ‘The Rookie’ ile ekranlara heyecan katıyor. Cesaret, İkinci Şans ve Aksiyon: ‘The Rookie’ izleyiciyle buluşuyor ABC Studios imzalı ‘The Rookie’, hayatını değiştirmeye karar veren 40 yaşındaki John Nolan’ın Los Angeles Polis Departmanı’ndaki yeni başlangıcını konu alan güçlü bir polisiye olarak öne çıkıyor. Gerçek bir olaydan ilham alan yapım, yeni bir kariyere başlamak için hiçbir zaman geç olmadığını etkileyici bir anlatımla ortaya koyuyor. Başrolde Firefly, Castle ve Serenity yapımlarından tanınan Nathan Fillion’ın yer aldığı dizi, aksiyon ile duygusal derinliği ustalıkla harmanlayan güçlü kurgusuyla izleyiciyi kendine çekiyor. Yoğun polis operasyonları, yüksek riskli görevler ve karakter odaklı ilişkiler dinamik bir tempoyla işlenirken Nolan’ın hem mesleki hem de kişisel yolculuğu, izleyenlerin bağ kurduğu noktaların başında geliyor. Geniş oyuncu kadrosu ve her bölümde artan tansiyonuyla dikkat çeken ‘The Rookie’, sezon boyunca heyecanı sürekli yüksek tutmayı başarıyor. Üst düzey gerçekçilik taşıyan aksiyon sahneleri ve güçlü senaryosuyla polisiye severlere benzersiz bir deneyim sunan dizi, tutku, kararlılık ve ikinci şansların gücüne dair ilham veren bir hikâye arayan izleyicileri ekran başına davet ediyor. Yapılan açıklamaya göre, ‘The Rookie’ 7’nci sezonu ile 5 Aralık itibarıyla Tivibu ekranlarından izlenebilecek. John Nolan’ın çaylaklıktan deneyimli bir LAPD memuruna dönüşen yolculuğu 7’nci sezonda daha da yüksek tempolu operasyonlar, karakterlerin hayatlarını derinden etkileyecek sürpriz gelişmelerle devam edecek. Ayrıca ocak ayında Amerika yayınından hemen sonra dizinin 8’nci sezonu da Tivibu ekranlarında olacak. Tivibu Sinema ve Süper Paket aboneleri, beğenilen yerli ve yabancı dizilere diledikleri zaman erişebiliyor.
05 Aralık 2025 Cuma - 11:15
Didim’in kültürel hafızası dijital ortama taşınıyor
Rumeli’den Didim’e uzanan tarihi ve kültürel bağları kayıt altına alan kasetler, Didim Rumeli Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği’nin çalışmasıyla dijital ortama aktarılmak üzere hazırlanıyor. Didim Rumeli Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği, kentin toplumsal hafızasına ışık tutan binlerce kaseti, kapsamlı bir çalışmayla temizleyip tasnif ederek dijital ortama aktarıyor. Dernek tarafından yürütülen çalışma kapsamında her bir kaset, Didim’in sokak seslerinden aile hatıralarına, mübadele tanıklıklarından kaybolmaya yüz tutmuş kültürel değerlere kadar geniş bir bellek arşivini içinde barındırıyor. Dernek yetkilileri, yapılan çalışmanın yalnızca eski kasetlerin dijitalleştirilmesi olmadığını vurgulayarak bunun aynı zamanda gelecek nesillere aktarılacak büyük bir kültürel mirasın korunması anlamı taşıdığını ifade etti. Dernek tarafından yapılan açıklamada "Didim’in yakın geleceğine ışık tutacak binlerce kaset, derneğimiz tarafından tek tek temizleniyor, tasnif ediliyor ve dijital ortama aktarılmak üzere özenle hazırlanıyor. Her bir kaset, Didim’in sokak seslerini, aile hatıralarını, mübadele tanıklıklarını, kaybolmaya yüz tutmuş kültürel değerleri ve toplumsal hafızamızı içinde taşıyor. Bugün yaptığımız bu çalışma, sadece eski kasetleri dijitalleştirmek değil, aynı zamanda yarınlara kalacak büyük bir kültürel mirası koruma çabasıdır. Rumeli’den Didim’e uzanan hafızamızın geleceğe güvenle aktarılması için gece gündüz emek veren ekip arkadaşlarımıza teşekkür ederiz" ifadeleri yer aldı.
05 Aralık 2025 Cuma - 11:12
"Batı uygarlığının başlangıcına dair tartışmalarda, Anadolu kesinlikle göz ardı edilemez"
Mersin’de düzenlenen söyleşide Prof. Dr. Fahri Işık, Anadolu’nun batı uygarlığının oluşumundaki belirleyici rolünü arkeolojik kanıtlarla anlatarak katılımcılara tarihi bir perspektif sundu. Mersin’in kent kimliğini ve kültürel birikimini geliştirmek, kentsel belleği oluşturmak için çalışmalar sürdüren Mersin’e Değer Katanlar Kurulu (MEDEKA), kente değer katacak söyleşilere bir yenisini daha ekledi. Mersin Büyükşehir Belediyesine bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Mersin Bellek Ofisi ve MEDEKA iş birliğiyle düzenlenen ‘Batı Uygarlığına Kök Süren Anadolu’ya Sahiplik’ başlıklı söyleşide Prof. Dr. Fahri Işık, Anadolu’nun batı uygarlığına katkılarını anlattı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen söyleşide Prof. Işık, Anadolu’nun binlerce yıllık kültürel birikiminin batı uygarlığının oluşumuna nasıl yön verdiğini tarihi örnekler, arkeolojik kanıtlarla ve kültürel süreklilik çerçevesinde değerlendirdi. Atatürk ve Akdeniz Üniversiteleri’nin Arkeoloji Bölümleri ile Likya Uygarlıkları ve Göller Yöresi Uygarlıkları Araştırma Merkezleri’ni kuran Prof. Işık, Antalya’daki Patara Antik Kenti’nde yaptığı kazılarda, çok sayıda önemli eseri gün yüzüne çıkardı. ‘Hocaların Hocası’ olarak kabul edilen Prof. Işık, arkeoloji alanında 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne de layık görüldü. "Batı uygarlığının başlangıcına dair tartışmalarda, Anadolu kesinlikle göz ardı edilemez" Söyleşide konuşan Prof. Dr. Fahri Işık, Batı Anadolu’nun tarih boyunca yanlış yorumlandığını belirterek, Anadolu’da oluşturulan kültürel birikimin, Yunan uygarlığının çok öncesine uzandığını vurguladı. Prof. Işık, arkeolojik kanıtlarla da bu bilginin doğrulandığını ifade etti. Anadolu’nun 10 bin yılı aşan kesintisiz kültürel devamlılığına dikkat çeken Prof. Işık, "Bu topraklarda inanç, sanat ve ritüel dünyası, Neolitik dönemden Roma’ya kadar aynı damar üzerinden akmış bir uygarlık sürekliliği gösteriyor. Tanrıça ikonografisinden mimariye, mezar geleneklerinden günlük yaşama kadar birçok unsur, binlerce yıl boyunca aynı çizgide ilerledi" diye aktardı. Konuşmasında hareketli figür, kıvrımlı hat ve gerçekçi yüz ifadesi gibi sanat ilkelerinin Yunan’dan önce Anadolu’da ortaya çıktığını söyleyen Prof. Işık, Yunan sanatının oluşturucu bir başlangıçtan değil, Anadolu kültürünü devralarak gelişen bir estetik çizgiden beslendiğini kaydetti. Prof. Işık, Anadolu halklarının kökenine ilişkin yeni arkeolojik kanıtları da bu görüşü desteklediğini belirterek, Luvilerin yerli Anadolu halkı olduğunun kanıtlandığını; Milet ve Efes çevresinde uzun süre Yunanca değil, Luvice’nin konuşulduğunu söyledi. Prof. Işık, "Bugün Yunan kolonisi sanılan birçok yerleşim, aslında Anadolu merkezli kültürel yayılımın bir ürünüdür. Batı uygarlığının başlangıcına dair tartışmalarda, Anadolu kesinlikle göz ardı edilemez. Avrupa’nın kültürel temelleri de Atina’dan önce Milet’te atılmıştır" diyerek sözlerini tamamladı. Söyleşi sonunda, soru-cevap bölümü ile katılımcıların da katkı sunduğu etkileşimli bir oturum gerçekleştirildi.
05 Aralık 2025 Cuma - 10:55
Esenlik Külliyesinde 8 milyon liralık dayanışma örneği
Muş’un Bulanık ilçesine bağlı Esenlik köyünde bulunan tarihî Abri Külliyesi’nde yapılan çevre düzenleme ve yenileme çalışmaları, tamamen Abri şeyh ailelerinin kendi imkânlarıyla gerçekleştirildi. Cami, türbeler, çilehane ve havuz bölümlerini kapsayan çalışmaların yaklaşık 8 milyon TL’lik bütçesi aileler tarafından karşılandı. Muş Müze Müdürü Yunus Gürler, yürütülen çalışmaları yerinde incelemek üzere köye gelerek ailelere teknik rehberlik sağladı. Muş Müze Müdürü Yunus Gürler, yapılan çalışmaların halkın desteğiyle yürütüldüğünü belirterek, "Burada örnek bir dayanışma görüntüsü var. Aileler kendi imkânlarıyla cami, türbeler, çilehane ve havuz bölgesinde iyileştirmeler yaptı. Biz de süreci inceleyerek bundan sonraki resmî adımlar konusunda kendilerine yol göstereceğiz" dedi. Gürler, alanın inanç turizmi ve kültürel miras açısından büyük öneme sahip olduğunu ifade ederek, "Bu çalışmalar bölgenin tanıtımına katkı sağlayacak. Türbeler ve cami çevresi tamamlandığında ziyaretçilere açık hale gelecek" şeklinde konuştu. Gürler, 2017 yılında hazırlanan proje dosyasının yeniden ele alınacağını belirterek, "Mevcut projeyi ilgili kurumlarla birlikte güncelleyip yeniden değerlendireceğiz. Uygun görülmesi halinde revize edilerek resmî onay sürecine dahil edilecek" ifadelerini kullandı. Muş Müze Müdürü Yunus Gürler ve AK Parti Bulanık İlçe Başkanı Tahir Korkmaz, külliyeyi oluşturan cami, türbe, çilehane ve havuz bölümlerini tek tek gezerek yapılan çalışmaları yerinde inceledi.
05 Aralık 2025 Cuma - 10:45
Binalar arasında kalan türbe unutulmaya yüz tuttu
Tokat’ta binaların arasında sıkışıp kalan Hz. Tevfik Baba Türbesi’nin yaya yolunun da duvarla kapatılarak otoparka dönüştürülmesi nedeniyle unutulmaya yüz tuttu. Tokat’ta vatandaşların manevi ziyaret noktaları arasında yer alan ve Anadolu erenlerinden Hz. Ömer’in talebeleri arasında bulunduğuna inanılan Hz. Tevfik Baba Türbesi, unutulmaya yüz tuttu. Mahalle sakinlerine göre türbenin bulunduğu alan geçmişte eski evlerin arasında huzurlu bir ziyaret noktasıyken, artan yapılaşmanın ardından binaların arasında sıkışıp kaldı. Yaya yolu örülerek otoparka çevrildi İddiaya göre bölgede yaşayan bazı kişilerin araçlarına zarar gelmemesi için, belediye kayıtlarında yaya yolu olarak görünen alan duvarla kapatıldı. Yolun kapatılmasıyla türbeye giriş engellenirken, mahalleli alanın otopark olarak kullanılmaya başlandığını söyledi. "Uyuşturucu kullanan gençlerin mekânı oldu" Mahalle sakinlerinden Tevfik Eşsiz, türbenin yıllardır bakımsız bırakıldığını belirterek; "Bu mübarek uzun yıllardır burada yatıyor. Ben de doğma büyüme burada yaşıyorum. Türbe eski evlerin arasındaydı, çok nezih bir ortamı vardı. Binalar çoğalınca arada kaldı. Bir iki şahıs arabaları çizilmesin diye vatandaşlar gelmesin diye yaya yolu görünen yeri ördüler, kendilerine otopark yaptılar. Yol kapanınca burası uyuşturucu kullanan gençlerin toplandığı bitirim bir yer oldu. Polis de şahıslar da gelmiyor. İçki içip sabahlara kadar oturuyorlar. Türbe kendi haline terk edildi" dedi. "Civar illerden insanlar gelirdi, şimdi giriş kapalı" Türbenin geçmişte özellikle çocuğu olmayan kadınlar tarafından sıkça ziyaret edildiğini söyleyen Eşsiz, "Civar illerden gelenler olurdu. Dua ederlerdi. Ama giriş kapatıldığı için ziyaret kalmadı. Eskiden burada görev yapan Ahmet hocamız vardı. Kendisi Mısır’da okumuştu. Bu zatı araştırmış, çok derin bir âlim olduğunu bize anlatırdı" diye konuştu.
05 Aralık 2025 Cuma - 10:29
Mehteranda kösü düşmana vurur gibi vuran genç sosyal medyayı salladı
Isparta’da bir mehteranda kös çalarken sergilediği güçlü performansıyla dikkat çeken 18 yaşındaki üniversite öğrencisinin görüntüleri kısa sürede sosyal medyada viral oldu. Kös çalarken hissettiği duyguları anlatan öğrenci, "Osmanlı’nın meydanlarda hissettirdiği korkuyu insanlara yaşatmak istedim. Kösü çalarken adeta düşmana vurur gibi vuruyorum" dedi. Sosyal medyada büyük ilgi gören bu performansın ardından Kalaycı, TRT’de yayınlanan bir dizinin mehter sahnesinde de rol aldı. Isparta’da Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Silah Sanayi Teknikerliği Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Mehmet Mücteba Kürşad Kalaycı’nın mehteranda kös çaldığı anlara ait görüntüler sosyal medyada büyük ilgi gördü. Geçen yıl Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) İlahiyat Fakültesi mezuniyet töreninde annesi Hilal Kalaycı’nın başkanlığını yaptığı Oğuzlar Mehteran Takımı ile sahne alan Kalaycı’nın, tokmakla kösü çalarken sergilediği güçlü hareketler yeniden gündeme geldi. Anne Kalaycı tarafından çekilen ve son günlerde tekrar paylaşılan video, kısa sürede viral olurken binlerce beğeni ve yorum aldı. Ecdat mirasını sürdürmek için kendi mehter ekibini kurdu Isparta’da yaşayan Mehmet Mücteba Kürşad Kalaycı, "Ben Isparta Güzel Sanatlar Lisesi mezunuyum. Şu anda Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Silah Sanayi Teknikerliği bölümünde okuyorum. Bunun dışında müzisyenim ve aktif olarak müzikle uğraşıyorum. Aynı zamanda Osmanlı ve ecdadımıza dayanan mehter kültürünü geliştirmeye ve daha farklı bir seviyeye taşımaya çalışıyorum. Mehterle 4 yaşındayken kreşte tanıştım. Mezuniyet dolayısıyla orada çalmıştık ve o dönem mehter daha popülerdi. Benim için hâlâ öyle. O günden sonra da bu kültürü sürdürdüm. Bu yıl ekibimizle 5. yılımızı dolduracağız. Kendi ekibimizi kurduk ve onlardan çok memnunum, onlarla mutluyum" dedi. Viral olan görüntüsüne gelen destekler genç kösçüyü gururlandırdı Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada viral olan görüntüsüyle ilgili olarak halka ve güzel yorumlarıyla destek veren herkese teşekkür eden Kalaycı, "Onlar sayesinde bugünlere geldik. Yeteneğimin bir gün geri döneceğini biliyordum; zamanını bilmemek daha da heyecan verici oluyor ve bizim için büyük gurur. Şu anda sosyal medyada mesaj kutularım dolmuş durumda; hepsine tek tek cevap vermeye çalışıyorum. Cevap veremediğim varsa da hepsinden özür diliyorum" dedi. Kösü ‘Düşmana vurur gibi’ vurduğunu söyleyen genç mehteran duyguyu sahneye taşıyor Aslında ülkemize aşılamak ve hissettirmek istediği duygunun Osmanlı’nın savaş meydanlarında oluşturduğu o ‘korku’ hissi olduğunu belirten Kalaycı, "Osmanlı mehter yürüdüğünde yerler titrermiş, düşman neye uğradığını şaşırırmış. Biz bugün 25 kişilik bir ekibiz; bunun 600-700 kişilik halini düşünün, gerçekten etkileyici olur. Bu duyguyu yaşatabiliyorsak ne mutlu bize. Mehter çalarken aldığım duyguyu ruhumda hissedip harekete döktüğüm bir sanat bu. Kös’e vururken adeta düşmana vurur gibi vuruyorum. Halkımızın bunu fark edip yorumlarında dile getirmesi de bizi çok mutlu ediyor. Hepsine güzel sözleri için tekrar teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. "En büyük hayalim TSK mehter takımında görev almak" Gelecekte bando astsubayı olmayı düşünüyorum. TSK Mehter Takımı’nda ya da bando astsubaylığı alanında görev yapmak istiyorum. İnşallah nasip olursa vatanımıza ve milletimize bu alanda hizmet etmek isterim. Müzikle askerliği bir arada buluşturan bu meslekte görev almak en büyük hayalim" dedi. İlgi sonrası TRT dizisinde rol aldı Ayrıca Mehmet Mücteba Kürşad Kalaycı, sosyal medyada büyük ilgi gören mehter performansının ardından TRT 1’de yayınlanan "Mehmed: Fetihler Sultanı" dizisinin mehter sahnesinde rol aldı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:24
TÜRGEV, UNESCO Bilim Diplomasisi Sempozyumu’nda 14 ülkeyi bir araya getirdi
Türkiye Gençliğe ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ev sahipliğinde düzenlenen "3’üncü Uluslararası UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Sempozyumu" İstanbul’da gerçekleşti. 14 farklı ülkeden akademisyenler, bilimsel iş birliği için buluştu. Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), 26-28 Kasım tarihlerinde düzenlenen 3’üncü Uluslararası UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Sempozyumu ile 14 ülkeden 27 bilim insanını İstanbul’da bir araya getirdi. "Kıtalararası Bilgi Dolaşımı ve Bilimsel Köprüler" temalı uluslararası sempozyum, bilim diplomasisi alanında Türkiye’nin küresel etkileşimini güçlendirdi. Sempozyumun ana oturumları İbn Haldun Üniversitesi’nde, Açık Bilim Atölyesi ise UNESCO uzmanlarının katılımıyla Süleymaniye Salis Medresesi’nde yapıldı. Program boyunca bilimsel miras sergisi, yuvarlak masa toplantıları, atölyeler ve saha gezileri gerçekleştirildi. "Türkiye, bilim diplomasisinde güçlü adımlarla yol alıyor" Sempozyumun açılış konuşmasını yapan TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Av. Hatice Akıncı Yılmaz, uluslararası bilim diplomasisinin stratejik önemine dikkat çekti. Yılmaz, "Bilim ve bilgi insanlığın ortak mirasıdır. Ülkeler arasındaki iş birliğinin ve etkileşimin güçlendiği bir dönemde, ilmin daha geniş kitlelere ulaşması, barışın, adaletin ve küresel refahın tesisine önemli bir zemin hazırlamaktadır" dedi. Türkiye’nin son yıllarda bilim diplomasisi alanında kaydettiği ilerlemeye işaret eden Yılmaz, "Devletimizin güçlü iradesi ve öncülüğünde yürütülen bilimsel açılımlar ile uluslararası programlar, gençlerimize küresel akademik alanda yeni imkanlar sağlamaktadır. Gençlerimizin bilime erişmesi, araştırmada güçlenmesi ve ufkunu dünyanın en iyileriyle yarışacak bir seviyeye taşıması, ülkemizin yarınlarına attığımız en güçlü adımdır. Biz bu toprakların evlatlarına güveniyoruz. Genç kızlarımızın bilimin, kültürün ve uluslararası akademinin içinde yükselmesi, Türkiye’nin geleceğini omuzlayacak yeni bir neslin doğuşudur. TÜRGEV olarak gençlerimizin elde ettiği her başarıyı bu aziz milletin ortak gururu olarak görüyor; onların yanında kararlılıkla durmayı, geleceğe bırakacağımız en kıymetli emanetlerden biri kabul ediyoruz" ifadelerini kullandı. Süleymaniye Camii ziyareti ve bilimsel miras odakta Sempozyumun ikinci gününde katılımcılar, İstanbul’un kültürel mirasını daha yakından incelemek amacıyla Süleymaniye Camii’ni ziyaret etti. Ziyarette yapının bilimsel, mimari ve tarihî özellikleri ele alındı. Aynı gün düzenlenen Açık Bilim Atölyesi ve uygulamalı çalışma oturumlarında, bilimsel mirasın korunması, bilgi dolaşımı, bilimsel yöntemlerin tarihi değişimi gibi konular üzerinde duruldu. Sempozyum 14 ülkeden geniş katılımla tamamlandı Son günde akademik oturumlar, saha gezileri ve uygulamalı çalışmaların yer aldığı sempozyum, GİF Safveti Paşa Yerleşkesi’nde TÜRGEV Genel Müdürü Dr. Selim Gençal’ın hediye takdimiyle tamamlandı. Sempozyum, farklı coğrafyalardan gelen akademisyenlerle bilim diplomasisinin ülkeler arasında güçlü köprüler kurduğunu bir kez daha gösterdi. Sempozyum; TÜRGEV, İbn Haldun Üniversitesi, Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi (UNAM) ve Sharjah Üniversitesi (SIFHAMS) iş birliğiyle gerçekleştirildi. Kanada, Kolombiya, Mısır, Katar, Meksika, Rusya, Suriye, İsviçre, BAE, ABD ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 14 ülkeden 27 akademisyen bildirilerini sundu. Geçen yıl Meksika’daki UNESCO Bilim Diplomasi toplantısında Türkiye’yi temsil eden en genç araştırmacı olarak dikkat çeken TÜRGEV öğrencisi Elif Leyal Uğraş, bu yıl da konuşmacılar arasında yer aldı. Akademik kurul uluslararası uzmanlardan oluştu Sempozyumun Akademik Kurulu, Türkiye, Latin Amerika ve Körfez bölgesinden akademisyenlerin katılımıyla oluşturuldu. Kurulda Prof. Ana Mara Cetto, Prof. Ahmet Karakaya, Prof. Hasan Umut, Prof. Mashhoor Alwardat, Prof. Tuncay Zorlu ve Prof. Vahdettin Işık yer aldı. Düzenleme komitesi ise UNESCO-UNAM, Sharjah Üniversitesi, İbn Haldun Üniversitesi ve TÜRGEV temsilcilerinden oluştu. Komitede TÜRGEV’i Semanur Yavan Batcı, Serap Özden ve Zeynep Tuzcu temsil etti. Altı panelde küresel bilim diplomasisi değerlendirildi Üç gün boyunca düzenlenen altı tematik panelde, tarihi arka planı gözeten bilimsel köprüler, çağdaş iş birliği platformları, dijital bilgi kavşakları, Küresel Güney’in bilgi altyapıları, İslam dünyası-Latin Amerika etkileşimleri, bilimsel miras ve kozmolojik yaklaşımlar gibi başlıklar ele alındı. İstanbul, bilim diplomasisinin merkezi oldu Panellere ek olarak Süleymaniye’de Açık Bilim Atölyesi, bilimsel miras sergisi, UNESCO uzmanlarıyla yuvarlak masa toplantıları ve İstanbul’un tarihi, akademik merkezlerinde saha gezileri düzenlendi. 3’üncü Uluslararası UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Sempozyumu içerik çeşitliliği ve uluslararası akademik katılımıyla İstanbul’u üç gün boyunca kıtalararası bilim diplomasisinin merkezi haline getirdi. Etkinlik, Türkiye’nin bilim diplomasisi kapasitesinin güçlenmesine önemli katkı sundu.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:24
"Yansımalar" sergisi Kartepe Sanat Evi’nde açıldı
Kartepe Belediyesi Sanat Evi, ressam Ülkü Aksoy’un tiyatro ve edebiyattan ilham alarak hazırladığı "Yansımalar / Reflections" adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapmaya başladı. Kartepe Belediyesi’nin sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen sergiye, Belediye Başkan Yardımcısı Enes Emengen’in yanı sıra sanatseverler katıldı. Eserlerini tiyatro oyunları ve romanlardan esinlenerek oluşturduğunu belirten ressam Ülkü Aksoy, karakterlerinin renkli, özgüvenli kadınlar olduğunu söyledi. Aksoy, özellikle kadınların sahne ışıkları kapandıktan sonra yaşadığı yalnızlık ve acı duygusunu gözlerinde yansıtmaya çalıştığını ifade etti. İnsan iletişiminde gözlerin belirleyici olduğunu vurgulayan Aksoy, bu nedenle resimlerinde iri ve büyük göz detaylarını ön plana çıkardığını kaydetti. Aksoy, "Birbirimizi anlamanın ve iletişim kurmanın yolu gözlerden geçiyor" ifadesini kullanarak, sanata sağlanan imkanlardan dolayı Belediye Başkanı Mustafa Kocaman’a ve Kartepe Belediyesi’ne teşekkür etti. Sergi açılışına katılan Kartepe Belediye Başkan Yardımcısı Enes Emengen de yaptığı konuşmada, yerel yönetim olarak sanata ve sanatçıya verilen önemin altını çizdi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:15
Kapadokya gastronomisinin 10 bin yıllık geçmişini yazacak
Dünyanın En İyi İllüstrasyon Kitabı ve Dünyanın En İyi Gastronomi Tarihi Kitabı ödüllerine layık görülen Şef Ulaş Tekerkaya, Kapadokya gastronomisini ve tarihini de kaleme alacak. Türkiye’de yayımlanan Şef Ulaş Tekerkaya’nın ’Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük: 10.000 Yıllık Mutfak Kültürü’ adlı eseri, uluslararası Gourmand Awards kapsamında Dünyanın En İyi İllüstrasyon Kitabı ve Dünyanın En İyi Gastronomi Tarihi Kitabı ödüllerine layık görüldü. Kitap ayrıca Gourmand Awards’ın 30 yıllık tarihinde bu iki kategoride birden ’Dünyanın En İyisi’ seçilerek, büyük bir başarıya imza attı. Şef Ulaş Tekerkaya bu başarısına bir yenisini daha eklemek için Kapadokya gastronomisini de kaleme alacak. Ödüllerini Riyad’da düzenlenen Saudi Feast Food Festivali’nde alan Tekerkaya, "Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük: 10.000 Yıllık Mutfak Kültürü’ adlı bu çığır açan çalışma ile insanlığın en eski yerleşimlerinden birinin gastronomik mirasını yeniden canlandırdı" dedi. Antik Anadolu’nun tatlarını, ritüellerini ve hikâyelerini yeniden gün yüzüne çıkararan eserin kültürel hafızaya ve gastronomi tarihine de ışık tuttuğunu söyleyen Tekerkaya, "Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük kitabım, dünyanın son 30 yılının en iyileri arasında yer aldı. Tarihte on bin yıl öncesine dayanan kaynaklar ile birlikte insanlığa katkı sağladığından nadir görülen bir eser olarak değerlendirildi. Ayrıca Kapadokya mutfağı ile ilgili de çalışmalarım devam ediyor. Kapadokya mutfağının da on bin yıl öncesinde ve daha derinlerde neler var, bunları da gün yüzüne çıkartmak için çalışmalarım devam ediyor. Kapadokya’da da gün yüzüne çıkarttığım lezzetleri insanlığa aktarmaya devam ediyorum" dedi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:12
Aralık sinema takvimi Biletinial’da
Türkiye’nin biletleme platformu Biletinial, aralık ayında vizyona girecek ve farklı türlerde büyük merak uyandıran yapımların biletlerini satışa sundu. Biletinial’dan yapılan açıklamaya göre, aralık ayı vizyon takvimi, yılın son sinema heyecanını dramdan animasyona, korkudan belgesel sinemasına kadar geniş bir yelpazede izleyiciyle buluşturuyor. Aralık ayında öne çıkan yapımlar arasında, Türk sinemasının unutulmaz yıldızı Adile Naşit’in biyografik dramatik anlatımıyla hazırlanan yerli yapım Adile bulunuyor. Ayın en iddialı yapımlarından biri, James Cameron’ın evrenine epik bir geri dönüşü işaret eden bilim kurgu filmi "Avatar: Ateş ve Kül" oldu. Filmin, görsel efektler ve dünya kurma sanatı ile sinema dünyasında yeniden zirveye taşınması bekleniyor. Korku ve gerilim türünün dünya çapı fenomeni serisinin devam filmi "Freddy’nin Pizza Dükkanında Beş Gece 2" ise daha karanlık ve gerilimli bir tonla genç seyircilerin beğenisine sunulacak. Vahşi doğanın karanlık noktalarında geçen "Anaconda" da adrenalin arayan seyircinin favorisi olmaya aday. Vizyon takviminde yerli sinema da önemli yapımlarla temsil ediliyor. Modern ilişkilerdeki bireysel yalnızlıkları işleyen çarpıcı dram "Özel Hayat" ile psikolojik çözülme ve suç temalarını harmanlayan "Üzgünüm Bebeğim", ayın konuşulacak yerli dramları arasında gösteriliyor. Çocukların sevgilisi Rafadan Tayfa ekibi, bu kez Ankara’nın tarihi mirası Gordion’un izinde maceraya atıldıkları "Rafadan Tayfa: Gordion" ile hem eğlendirici hem de öğretici bir içerik sunacak. Festival ruhu taşıyan yapımlar arasında ise Kuzey denizinin sisli atmosferinde geçen sanat filmi "Amrum" ile inanç, umut ve varoluş mücadelesini merkezine alan "Manevi Değer" dikkat çekiyor. İnsanlığın vicdanına seslenen, savaşın ortasındaki küçük bir kızın hikayesini anlatan belgesel-dram tonundaki "Hind Rajab’ın Sesi" de ayın önemli yapımları arasında yer alıyor. Biletinial’da, tüm bu yapımların yanı sıra aralık ayı boyunca vizyona girecek filmlerin güncel seans bilgileri ve biletleri sinemaseverlerin erişimine açıldı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:01
"Kahraman Bakkal" oyunu 27 yıl sonra yeniden sahnede
Samsun’un tiyatro grubu Düşevi Oyuncuları, Ferhan Şensoy’un "Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı" eserini 27 yıl sonra bir kez daha sahnelendi. Düşevi oyuncuları, 2025–2026 sezonunda kuruluş yıllarında ilk sahneledikleri oyun olan, Ferhan Şensoy’un yazdığı "Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı" adlı müzikli komediyle, 27 yıl sonra yeniden seyirci karşısına çıktı. 1990’lı yılların İstanbul’unda geçen oyun, bir mahalle bakkalının hızla yaygınlaşan süpermarketlere karşı verdiği mücadeleyi mahalle sakinleriyle birlikte mizahi ve yer yer hüzünlü bir dille anlatıyor. Tüketim toplumu, sermaye düzeni, müşteri kazanma yarışı, insan ilişkilerinin dönüşümü ve büyük satış merkezlerinin tuzakları gibi temaları nostaljik bir atmosfer içinde ele alıyor. Ferhan Şensoy’un kaleme aldığı oyunu yine, 27 yıl önce olduğu gibi Düşevi Oyuncuları Genel Sanat Yönetmeni Cem Kaynar yönetti. Oyunun müzikleri, 27 yıl sonra yeniden Ahmet Sabri Karataş tarafından düzenlendi. Ferda Kaynar, Mübeccel Türkel, Zeynep Gürcan, Olgun Aydın, Erdem Sarıoğlu, Özgür Bayazıtoğlu ve Cem Kaynar’ın rol aldığı oyun 10 Aralık Çarşamba günü saat 20.00’de Düşevi Sahne’deki gösterimin ardından, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle 15 Aralıktan itibaren Bafra, Terme, Çarşamba, Vezirköprü, Havza, Asarcık, Ladik, Alaçam, Canik İlçelerinde ücretsiz olarak sahnelenecek.
04 Aralık 2025 Perşembe - 16:59
Tekirdağ’da Roman gençler dostluk maçında buluştu
Tekirdağ’ın Aydoğdu ve Hıdırağa Mahallesi’ndeki Roman gençler dostluk maçında karşı karşıya geldi. Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilen etkinlikte Roman çocuklar Namık Kemal Üniversitesi Stadyumu’nda bir araya geldi. Müsabaka öncesinde Vali Recep Soytürk ile İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı sahaya çıkarak gençlerle selamlaştı, sohbet etti ve moral verdi. Ellerinde "Güvenli Toplum Güçlü Gençlik" yazılı pankartla çıkan gençler organizasyonun mesajını vurguladı. Başlama vuruşunu Vali Soytürk’ün yaptığı karşılaşmayı Aydoğdu takımı 9-1 kazandı. Etkinlik boyunca tribünlerde heyecan ve coşku hâkim oldu. Tekirdağ Valisi Recep Soytürk yaptığı açıklamada, ‘’Uyuşturucu ile mücadele konusunda hem devletimiz, hükümetimiz, Valiliğimiz, Emniyet Müdürlüğümüz, Jandarmamız hep beraber yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Suçluları bulma, arzın önünü kesme konusunda ciddi çalışmalar yapıyoruz ama bir taraftan da gençleri sosyalleştirme, kaynaştırma, sporla buluşturma anlamında çalışmalar yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Çorlu Kore mahallesi ve Muratlı’daki gençlerimiz bir araya gelmişlerdi. Bugün Aydoğdu mahallemiz ve Kore mahallemiz bir araya geliyor. Geçen buluşmadan sonra çok olumlu tepkiler aldık, çok mutlu olduk. Bunu devam ettirmek istiyoruz. Daha sonra diğer ilçelere de yayarak böyle bir lig havasında hem gençleri hem de Roman vatandaşları bir araya getirme, heyecan oluşturma, sporla buluşturma amacımız var. Gördüğünüz üzere de bir ilgi, heyecan da var. Bunun artarak devam etmesini arzu ediyoruz’’ dedi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder