Son Dakika
|
Depremde ailesinden 6 kişiyi kaybeden yaşlı kadının acısı dinmiyor
Tuzla’da kauçuk fabrikasında korkutan yangın
İBB davasında yeni karar: Tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi
Futbolda Bahis Soruşturmaları'nda ikinci dalga operasyon: 35 gözaltı
Ziraat Türkiye Kupası’nda gruplar belli oldu
Bakan Yılmaz Tunç: " Hep beraber soruşturmanın seyrini takip edeceğiz"
Bodrumda sokaklar göle döndü araçlar sular altında kaldı
İstanbul’da çete operasyonu: 12 gözaltı
İmralı tutanağı okundu
Adliyedeki emanet deposu soygununun görüntüleri ortaya çıktı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
The Voice of the Steppe Lives On in Kyrgyz Craftsmanship
Ankara’da feci kaza otomobil tırın altına girdi: 2 ölü 1 ağır yaralı
Kaza yapan otomobiller cami bahçesine girdi
Öldürdüğü eşini evinin banyosuna gömdü
Şanlıurfa’da zehirlenme şüphesiyle 25 öğrenci hastanelik oldu
Victor Osimhen bu sezonki gol sayısını 11’e çıkardı
İtfaiye aracı köprü arasında sıkıştı: 3 personel yaralı
Küçükçekmece’de 4 katlı binada çatı yangını: Binadakiler tahliye edildi
KÜLTÜR SANAT
Nilüfer’de gönüllülük ve dayanışma buluşması
06 Aralık 2025 Cumartesi - 10:14:42
Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi, 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’nü "Toplumsal Adalet İçin Gönüllü Direniş" temasıyla kutluyor. İki gün sürecek etkinliğin açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer’deki sivil toplum modelinin Türkiye’ye örnek olduğunu vurgulayarak, "Adalet sadece mahkeme salonlarında değil, gönüllülerin sorumluluk duygusuyla var olur" dedi. Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi iş birliğiyle düzenlenen 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü etkinlikleri, açılış programıyla Karaman Dernekler Yerleşkesi’nde başladı. Aynı zamanda Nilüfer Dernekler Yerleşkeleri’nin kuruluş yıl dönümünün de kutlandığı program, sivil toplum kuruluşları temsilcilerini, yerel yöneticileri ve gönüllüleri bir araya getirdi. "Toplumsal Adalet İçin Gönüllü Direniş" temasıyla gerçekleştirilen programın açılışına Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Metin Tunçel, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın, Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Demirhan Aslan, Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Doç. Dr. Elifhan Köse Çal ile çok sayıda STK temsilcisi katıldı. "adalet, dayanışmanın örgütlü haliyle var olur" Etkinliğin açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer’de gönüllülüğün ve örgütlü yurttaşlığın köklü bir kültüre dönüştüğünü belirtti. Bu yılki temanın önemine dikkat çeken Başkan Şadi Özdemir, "Biliyoruz ki adalet sadece mahkeme salonlarında aranmaz. Adalet; gönüllünün sorumluluk duygusuyla, yurttaşın cesaretiyle ve dayanışmanın örgütlü haliyle var olur" ifadelerini kullandı. Nilüfer Belediyesi’nin sivil toplumu sadece destekleyen bir kurum değil, onlarla birlikte üreten ve karar veren bir paydaş olduğunu vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, "Sivil toplumu güçlendirmek, demokrasiyi güçlendirmektir. Yıllardır sivil katılımı artırmak ve gönüllülüğün güvenle var olduğu bir kent oluşturmak için çalışıyoruz" dedi. "Nilüfer modeli Türkiye’ye referans oluyor" Konuşmasında Nilüfer Dernekler Yerleşkesi’nin 13 yıllık çalışmalarına da değinen Başkan Şadi Özdemir, projenin bugün Türkiye genelinde referans gösterilen bir modele dönüştüğünü söyledi. Nilüfer Dernekler Yerleşkeleri’nin çalışmaları hakkında da bilgi veren Başkan Şadi Özdemir şöyle konuştu: "13 yıl önce bir ihtiyaç olarak başladığımız bu yolda, bugüne kadar 37 binden fazla etkinliğe ev sahipliği yaptık ve 580 bin katılımcıya kapılarımızı açtık. Şu an hizmetlerimizden 469 sivil toplum kuruluşu faydalanıyor ve memnuniyet oranı yüzde 97’ye yaklaşıyor. Şişli’den Bornova’ya, Muratpaşa’dan Kadıköy’e kadar pek çok belediye, demokratik katılımı kurumsallaştıran ‘Nilüfer Modeli’ni örnek alıyor." "Gönüllük görünmez bir köprüdür" Etkinlikte söz alan Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Metin Tunçel ise gönüllülük kültürünün Bursa’da insanları birbirine bağlayan görünmez bir köprü olduğunu ifade etti. Tunçel, "Adalet olmadan ortak yaşamı güçlendirmek mümkün değildir. Bizler Bursa’da dayanışmanın büyüdüğü, kapsayıcılığın temel ilke olduğu adil bir yerel yönetim anlayışını birlikte var ediyoruz" diye konuştu. Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın da yoğun katılımın Nilüfer’deki sivil toplumun gücünü gösterdiğini belirterek, etkinlik boyunca toplumsal adalet kavramı üzerine fikir alışverişinde bulunacaklarını kaydetti. Panel ve atölyelerle devam ediyor Açılış konuşmalarının ardından etkinlik, "Toplumsal Adalet İçin Gönüllü Direniş" başlıklı panelle devam etti. Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın’ın yönettiği oturumda; Sivil Toplum Geliştirme Merkezi’nden Hakan Ataman, Eşitlik İçin Kadın Platformu’ndan Av. Gökçiçek Ayata, Alternatif Yaşam Derneği’nden Ercan Tutal ve gazeteci Hazal Sipahi görüş ve deneyimlerini paylaştı. İlk gün, Planet Müzik Kulübü’nün konseriyle sona erdi. Etkinlikler, 6 Aralık Cumartesi günü Karaman Dernekler Yerleşkesi’nde düzenlenecek eş zamanlı atölye çalışmaları ve panellerle devam edecek.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 10:01
Cumhuriyetin Eğitimci İlk Kadın Milletvekilleri Osmangazi’de Konuşuldu
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Osmangazi Belediyesi, Cumhuriyetin eğitimci öncü kadınlarının yaşamı ve bıraktıkları mirasa odaklanan anlamlı bir buluşma gerçekleştirdi. Tarihi Şadırvanlı Han’da Osmangazi Belediyesi, Osmangazi Kent Konseyi ve STK’lar işbirliğinde düzenlenen ‘Cumhuriyetin Çalıkuşları’ adlı panelde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin eğitimci ilk kadın milletvekilleri konuşuldu. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Sosyolog Mutlu Çınar, 5 Aralık’ın aynı zamanda Atatürk’ün ufkunu yansıtan bir simge niteliğinde olduğunu belirterek, "İlk kadın milletvekilleri 8 Şubat 1935’te seçildi, ilk yemin ettikleri gün ise 1 Mart 1935. 18 kadın milletvekilimiz var, 13 tanesi eğitimcidir, her biri bu yurdun evlatlarının yetişmesi için fedakarlıklar yapmıştır, hiçbirinin hayatı tesadüflerle meclise taşınmamıştır, her birinin izi vardır, alın teri vardır." diye konuştu. İlk Kadın Milletvekilleri Anlatıldı Akabinde panel konuşmacıları Bursa Kadın Kuruluşları Birliği Dönem Koordinatörü ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bursa Şube Başkanı Sibel Özbudak, Bursa Kız Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Serap Erzen, Bursa Kadın Ressamlar Derneği’nden Banu Durgunlu ve Türk Anneler Derneği’nden Gizay Tanca Çolpan, Türk kadınlarının mücadelesini anlattı. Afyonkarahisar milletvekili olarak 1935 yılında meclise giren Mebrure Gönenç’ten bahseden ve kendisinin ilk yemin eden kadın milletvekili olduğunu kaydeden Sibel Özbudak, "Bu göreviyle sadece kendi dönemine değil, kendinden sonraki dönemine de yol açan bir figür haline gelmiştir. Milletvekilliği süresince reform hareketleri, yasama çalışmalarında aktif rol almıştır. Gönenç, sadece bir siyasetçi değil, eğitimin ve kadın haklarının da savunucusudur." şeklinde konuştu. "Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Sağlamak İçin Her Çabayı Göstereceğiz" Katkılarından dolayı Osmangazi Belediyesi’ne de teşekkür eden Özbudak, "18 kadın milletvekilimiz meclise giriyor ama bugün meclise baktığınızda aynı yüzdelik oranı göremiyoruz. Hepimiz aynı Türkiye’de yaşıyoruz ama maalesef kadının önündeki engeller hiçbir şekilde kaldırılmıyor. Biz toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz. Biz, Bursa Kadın Kuruluşları Birliği olarak kısıtlı imkanlarla bu işleri yapmaya çalışıyoruz, bu doğrultuda Osmangazi Belediyesi ilk günden beridir bize çok destek veriyor, yaptığımız çalışmalarda ön ayak oluyor, o yüzden birlikteliğimiz çok kıymetli." ifadelerini kullandı. "Çok Büyük Bir Gurur Yaşadık" Bursa Kız Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Serap Erzen de Fakihe Öymen’in hayatını anlatarak, "Fakihe Öymen bizim müdürümüz, 1931 yılında okulumuza Atatürk tarafından müdür olarak atanmış. Tabii bizler onun izinden gidiyoruz, onun aydınlattığı, açtığı yoldan ilerliyoruz. 2001 yılı mezunumuz Fatma Deniz, Berlin Üniversitesi’ne rektör olarak atandı, böyle bir günde bu haberi alarak çok büyük bir gurur yaşadık." sözlerine yer verdi. Bursa Kadın Ressamlar Derneği’nden Banu Durgunlu da, aynı zamanda bir resim öğretmeni olan ilk kadın milletvekillerinden Bahire Bediz Morova Aydilek’in hayatını aktardı. Durgunlu, "Seçme ve Seçilme Hakkı ile beraber kadın sanatçılar kültür ve sanatsal alanda daha görünür oldular." yorumunu yaptı. Türk Anneler Derneği’nden Gizay Tanca Çolpan ise, eğitimci ve çevirmen olan ilk kadın milletvekillerinden Fatma Esma Nayman’ı hayatını anlatarak, şunları söyledi; "Kadınlarımız toplumda çok ciddi yerlerde, bunun temeli tabii ki o gün yapılan devrimler. Seçme hakkı ile atılan temeller sayesinde bugün buradayız. Osmangazi Belediyesi’ne bu söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Kadın güçlenirse toplum güçlenir, kadın yürürse ülke yürür, kadın eşitse demokrasi tam olur." Panelin ardından Mutlu Çınar, konuşmacılara teşekkür sertifikası verdi.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:59
Gastronomide gözde olacak: Baklavası tescillendi, sırada dört yeni lezzet var
Türkiye’nin önemli gastronomi şehirleri arasında yer alan Çorum’un yöresel lezzeti baklava, coğrafi işaret belgesiyle tescillendi. Coğrafi işaretli ürün sayısı 28’e yükselen Çorum’da 4 lezzet için tescil çalışması sürüyor. Zengin mutfak kültürüyle Türkiye’nin önde gelen gastronomi duraklarından biri olan Çorum’daki yöresel lezzetler tescillenerek koruma altına alınıyor. Çorum Belediyesi tarafından 23 Şubat 2024 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvurunun neticelenmesiyle şehrin geleneksel lezzetlerinden "Çorum Baklavası", Coğrafi İşaretli ürünler arasına girdi. Alınan tescille Çorum’un tescilli ürün sayısı da 28’e ulaştı. Kentin yöresel lezzetleri için çalışmalarına devam eden Çorum Belediyesi, Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin tescil işlemlerini kısa sürede tamamlamayı amaçlıyor. "Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum baklavasının tescil süreci ile ilgili bilgi veren Çorum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Eray Çetinkaya, "Türkiye’nin en önemli baklava çeşitlerinden biri olan Çorum baklavasının tescil süreci, coğrafi işaret başvurusunun yapılmasının ardından yaklaşık bir yıl içinde tamamlandı. Şubat 2024’te başlattığımız Çorum baklavası coğrafi işaret başvurusunu, kapsamlı bir çalışma sonucunda neticelendirdik. Bu süreçte il genelinde çok sayıda kişiyle görüştük, gerçek ve doğru tariflere ulaşabilmek için kapsamlı kayıtlar tuttuk ve incelemeler gerçekleştirdik. Köylerdeki ve merkezdeki ustalarla yaptığımız görüşmelerle en doğru tarifi belirleyerek patent sürecini yürüttük. Böylece Çorum baklavası, ilimizin 28. coğrafi işaretli ürünü olarak tescillendi. Çorum baklavası, has baklava, gül burma ve sıkma baklava şeklinde çeşitlendirilebilmektedir" dedi. "Bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum mutfağına ait 4 lezzet için coğrafi işaret çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Çetinkaya, "Çorum Belediyesi olarak coğrafi işaret çalışmalarımız devam ediyor. Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin coğrafi işaret başvuruları ise şu anda askıda bulunuyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde bu ürünlerin de tescil işlemlerini tamamlamayı hedefliyoruz. Gastronomi alanının önemli temsilcileri tarafından Türkiye’nin en iyi mutfaklarından biri olarak gösterilen Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" diye konuştu. "Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" Çorum Belediyesi Veli Paşa Hanı’nda baklava yapım ustası olarak görev yapan Fatma Kılıç ise baklavanın yapım sürecini anlatarak, "Tescilli baklavalarımızın hamurunda süt, yoğurt, sıvı yağ, sirke, yumurta, un ve kabartma tozu bulunuyor. Üretim aşamasına geçmeden önce mutlaka nişastamızı bir gün önceden çıkarıp eleyerek dinlendirmemiz gerekiyor. Hamurumuzu özenle yoğuruyoruz, yoğurma aşamasının iyi yapılması hamurun pürüzsüz olması açısından büyük önem taşıyor. Yoğurma işleminin ardından bezeleme aşamasına geçiyoruz. Bu aşamada hamurun en az yarım saat bezelenmiş halde dinlenmesi gerekiyor. Hamur ne kadar iyi dinlenirse açma sırasında o kadar rahat çalışılır ve yırtılma gibi sorunlarla karşılaşılmaz. İnce tabaka halinde açtığımız hamurları tepsinin boyutuna göre kesiyoruz. Tepsiye döşeme aşamasında katların arasına mutlaka tuzsuz yağ ekliyoruz. Her beş katta bir yağlama ve cevizleme işlemi uyguluyoruz. Ardından kesme aşamasına geçiliyor. Biz, tereyağının tüm katlara eşit şekilde yayılmasını sağlamak için önce dilimleme ardından yağlama işlemi yapıyoruz. Bu yöntem, baklavanın daha iyi kabarmasını ve kıtır bir doku kazanmasını sağlıyor.Has baklavamızın en önemli özelliği ise diğer baklavalardan farklı olarak hamurunda sirke kullanmamız. Sirke, hamura özel bir kıtırlık ve çıtırlık kazandırıyor. Tesisimizde has baklava, gül baklava ve sıkma baklava olmak üzere üç çeşit baklava üretiyoruz. Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" şeklinde konuştu.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:52
Gastronomide gözde olacak: Baklavası tescillendi, sırada dört yeni lezzet var
Türkiye’nin önemli gastronomi şehirleri arasında yer alan Çorum’un yöresel lezzeti baklava, coğrafi işaret belgesiyle tescillendi. Coğrafi işaretli ürün sayısı 28’e yükselen Çorum’da 4 lezzet için tescil çalışması sürüyor. Zengin mutfak kültürüyle Türkiye’nin önde gelen gastronomi duraklarından biri olan Çorum’daki yöresel lezzetler tescillenerek koruma altına alınıyor. Çorum Belediyesi tarafından 23 Şubat 2024 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvurunun neticelenmesiyle şehrin geleneksel lezzetlerinden "Çorum Baklavası", Coğrafi İşaretli ürünler arasına girdi. Alınan tescille Çorum’un tescilli ürün sayısı da 28’e ulaştı. Kentin yöresel lezzetleri için çalışmalarına devam eden Çorum Belediyesi, Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin tescil işlemlerini kısa sürede tamamlamayı amaçlıyor. "Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum baklavasının tescil süreci ile ilgili bilgi veren Çorum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Eray Çetinkaya, "Türkiye’nin en önemli baklava çeşitlerinden biri olan Çorum baklavasının tescil süreci, coğrafi işaret başvurusunun yapılmasının ardından yaklaşık bir yıl içinde tamamlandı. Şubat 2024’te başlattığımız Çorum baklavası coğrafi işaret başvurusunu, kapsamlı bir çalışma sonucunda neticelendirdik. Bu süreçte il genelinde çok sayıda kişiyle görüştük, gerçek ve doğru tariflere ulaşabilmek için kapsamlı kayıtlar tuttuk ve incelemeler gerçekleştirdik. Köylerdeki ve merkezdeki ustalarla yaptığımız görüşmelerle en doğru tarifi belirleyerek patent sürecini yürüttük. Böylece Çorum baklavası, ilimizin 28. coğrafi işaretli ürünü olarak tescillendi. Çorum baklavası, has baklava, gül burma ve sıkma baklava şeklinde çeşitlendirilebilmektedir" dedi. "Bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum mutfağına ait 4 lezzet için coğrafi işaret çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Çetinkaya, "Çorum Belediyesi olarak coğrafi işaret çalışmalarımız devam ediyor. Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin coğrafi işaret başvuruları ise şu anda askıda bulunuyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde bu ürünlerin de tescil işlemlerini tamamlamayı hedefliyoruz. Gastronomi alanının önemli temsilcileri tarafından Türkiye’nin en iyi mutfaklarından biri olarak gösterilen Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" diye konuştu. "Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" Çorum Belediyesi Veli Paşa Hanı’nda baklava yapım ustası olarak görev yapan Fatma Kılıç ise baklavanın yapım sürecini anlatarak, "Tescilli baklavalarımızın hamurunda süt, yoğurt, sıvı yağ, sirke, yumurta, un ve kabartma tozu bulunuyor. Üretim aşamasına geçmeden önce mutlaka nişastamızı bir gün önceden çıkarıp eleyerek dinlendirmemiz gerekiyor. Hamurumuzu özenle yoğuruyoruz, yoğurma aşamasının iyi yapılması hamurun pürüzsüz olması açısından büyük önem taşıyor. Yoğurma işleminin ardından bezeleme aşamasına geçiyoruz. Bu aşamada hamurun en az yarım saat bezelenmiş halde dinlenmesi gerekiyor. Hamur ne kadar iyi dinlenirse açma sırasında o kadar rahat çalışılır ve yırtılma gibi sorunlarla karşılaşılmaz. İnce tabaka halinde açtığımız hamurları tepsinin boyutuna göre kesiyoruz. Tepsiye döşeme aşamasında katların arasına mutlaka tuzsuz yağ ekliyoruz. Her beş katta bir yağlama ve cevizleme işlemi uyguluyoruz. Ardından kesme aşamasına geçiliyor. Biz, tereyağının tüm katlara eşit şekilde yayılmasını sağlamak için önce dilimleme ardından yağlama işlemi yapıyoruz. Bu yöntem, baklavanın daha iyi kabarmasını ve kıtır bir doku kazanmasını sağlıyor.Has baklavamızın en önemli özelliği ise diğer baklavalardan farklı olarak hamurunda sirke kullanmamız. Sirke, hamura özel bir kıtırlık ve çıtırlık kazandırıyor. Tesisimizde has baklava, gül baklava ve sıkma baklava olmak üzere üç çeşit baklava üretiyoruz. Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" şeklinde konuştu. (MCK-MK-
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
01 Aralık 2025 Pazartesi- 10:21
2 metrekarelik dükkanda 48 yıldır mesleğini icra ediyor
2
16 Nisan 2024 Salı- 11:34
Türkiye’nin ilk yerli ve milli lokomotifi ‘Bozkurt’ Sivas’ta sergileniyor
3
05 Aralık 2025 Cuma- 11:27
Tonyukuk tamgası ve Moğol ulzii işareti aynı yapıda ortaya çıktı
4
04 Aralık 2025 Perşembe- 17:24
"Yansımalar" sergisi Kartepe Sanat Evi’nde açıldı
5
04 Aralık 2025 Perşembe- 17:01
"Kahraman Bakkal" oyunu 27 yıl sonra yeniden sahnede
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:04
Genç kursiyerler yöresel yemeklerle hünerlerini sergiledi
Siirt Sosyal Girişimci Kadınlar Derneği ile Ulus Aile Destek Merkezi iş birliğiyle yürütülen "Geleneksel Tarifler Hünerli Ellerde Hayat Buluyor" projesi kapsamında gerçekleştirilen eğitimler sona ererken, genç kursiyerler yöresel yemekler yaparak hünerlerini sergiledi. Projenin kapanış programı çerçevesinde katılımcıların yıl boyunca aldıkları eğitimlerin ardından yemek yarışması düzenlendi. Etkinlikte konuşan Aile Destek Merkezi Koordinatörü Nurten Temiz, sahada yerel çalışmalar yaptıklarını söyledi. Çelik, "Siirt Sosyal Girişimcilik Kadın Derneğimiz 10 arkadaş bir araya gelerek 2012’de kurulmuş. Bugün Geleneksel Tarifler, Hünerli Ellerde Hayat Buluyor Projesi’nin finalini gerçekleştiriyoruz. Genç kızlarımız bir yıla yakındır annelerinden, büyükannelerinden ve usta öğreticilerimizden öğrendikleri yöresel yemeklerimizin meyvesini alacaklar. Hedefimiz, mumbarı, dolmayı genç kızlara sevdirmek, yaptırmaktı. Örneğin gidip hamburger yiyeceğine dolma neden olmasın. 50 katılımcı var. Yarışmaya yöresel yemeklerden mumbar, dolma, perde pilav, bir de içli köfteyi kattık. Zor olanı seçtik. Gebole, pekmez tatlımız var. Zor yemeklerimizi tercih ettik. 20 yarışmacımız gelecek, 50 kişi elendi. Ödülümüz birinciye 5 bin olacak, ikinciye 3 bin, üçüncüye de 2 bin verilecek. Ama katılımcıların hepsine de belge verilecek" dedi. Yarışmacılardan Kader Çelik ise, "Bir yıldır aşçılık kursundayım. Yarışmaya katılıyorum. Kazanmaktan çok edindiğim arkadaşlıklar daha çok mutlu ediyor" diye konuştu.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:43
Merkezefendi’de 5. Engelsiz Fest coşkusu yaşandı
Merkezefendi Belediyesi’nce 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde düzenlenen 5. Engelsiz Fest yoğun bir katılım ile tamamlandı. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü için farkındalık amacıyla daha önce dört kez düzenlenen ‘Engelsiz Fest’in bu yıl beşincisi büyük bir coşku ve enerji ile tamamlandı. Merkezefendi Kültür Merkezi açık otoparkında gerçekleştirilen etkinliğe Cumhuriyet Halk Partisi Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Denizli İl Kadın Kolları Başkanı Ayşen Kocabay, Merkezefendi Belediye Başkan Yardımcıları, Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Yeter Çam, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda özel birey ile aileleri katıldı. "Birlik, beraberlik, sevgi, samimiyet ve iyi niyetle aşamayacağımız hiçbir şey yok" Merkezefendi Engelsiz Yaşam Akademisi’ne her gittiğinde farklı duygular yaşadığını belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, "Burayı bir etkinlik bir iş olarak değil burayı her zaman gönül işi olarak görüyoruz. Bugün, onların sevgisi onların samimiyeti ve onların içindeki pırıltı bizleri motive ediyor. Engelsiz Yaşam Akademimize yüz kursiyerimizle başlamıştık, bugün 200 kursiyerimiz ile devam ediyoruz. Her birinin engeline göre de eğim veriyoruz. Bir yandan kursiyerlerimiz eğitim verip adapte olmalarını sağlarken ve onları hayattan koparmamaya gayret ederken özel bireye sahip olan bir annenin bir babanın da hangi zorluklarla karşılaştıklarını biliyor bizlerde manevi ve maddi anlamdaki problemlerini çözmeye çalışıyoruz. Yine çocuklarımızın çalışabileceği harçlıklarını çıkarabileceği üreten bir proje ile karşınıza çıkacağız. Birlik, beraberlik, sevgi, samimiyet ve en önemlisi iyi niyet olduktan sonra her şeyi yaparız" ifadelerini kullandı. "Beşincisini düzenlediğimiz Engelsiz Fest’imizin coşkusunu hep birlikte paylaştık" Engelsiz Festivalin geleneksel hale geldiğini belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, "3 Aralık Dünya Engelliler Günü için Merkezefendi Kültür Merkezi’mizde düzenlediğimiz 5. Engelsiz Fest’imizi tamamladık. Özel bireylerimizin mutlu olduğu, ailelerimizin güzel hatıralar biriktirdiği, dayanışmanın ve birlikte olmanın en saf halini yaşadığımız etkinliğimizde emeği geçen herkese teşekkür ediyor, tüm özel bireylerimizin hayatın her alanında daha güçlü ve daha özgür bir yaşam sürebilmeleri için var gücümüzle çalışıyoruz" dedi.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:28
Altıntaş-Momayez Sergisi, Anadolu Üniversitesi’nde sanatseverlerle buluştu
Anadolu Üniversitesi, 2025 Türkiye-İran Kültür Yılı kapsamında düzenlenen "Altıntaş-Momayez, İki Dost-İki Usta Afiş Sergisi"ne ev sahipliği yaptı. Anadolu Üniversitesi Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde gerçekleştirilen serginin açılışına Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, İran Kültür Müsteşarı Dr. Seyed Ghasem Nazemi, Eskişehir Belediye Meclis Üyesi Hasan Ünal ve Sergi Küratörü Prof. Tevfik Fikret Uçar başta olmak üzere senato üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. Azerbaycanlı opera sanatçısı Fidan Huseynova’nın seslendirdiği eserlerle başlayan etkinlik, küratör Prof. Tevfik Fikret Uçar’ın serginin ortaya çıkış süreci ve Altıntaş ile Momayez’in grafik sanatına katkılarını anlatan kısa video gösteriminin ardından devam etti. Rektör Adıgüzel: "Bugün kutladığımız Türkiye-İran Kültür Yılı da bu ortaklığın sembolik bir hatırlatıcısıdır" Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel konuşmasında, Türkiye ve İran’ın köklü kültürel etkileşimine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Bugünkü sergi, 2015 Türkiye-İran Kültür Yılı kapsamında düzenlenen ‘İki Dost, İki Usta’ buluşmasının bir devamı niteliğinde. İki usta sanatçının eserleri, Türkiye ve İran arasındaki kültürel yakınlığı güçlü biçimde hissettiriyor. Bu iki ülke, bin yılı aşan bir komşuluk geçmişine sahip. Tarih boyunca ortak bir kültür alanı oluşmuş; edebiyat, sanat, mimari ve toplumsal yaşam karşılıklı olarak etkilenmiştir. Bugün kutladığımız Türkiye-İran Kültür Yılı da bu ortaklığın sembolik bir hatırlatıcısıdır. Bu kültürel etkileşimin en önemli örneklerinden biri Mevlânâ’nın Mesnevi’yi Farsça yazması, Yunus Emre’nin ise aynı tasavvuf geleneğini Türkçenin en yalın hâliyle yorumlamasıdır. Fuzûlî’nin Leyla ile Mecnun’u da İran edebiyatının klasik anlatılarından beslenmiştir. Mimariden minyatüre, iki ülke arasında yüzyıllardır süren ortak estetik anlayış görülmektedir." Rektör Adıgüzel, Anadolu Üniversitesinin İran ile ilişkilerine değinerek "Üniversitemizde 2024-2025 döneminde 114 İranlı öğrencimiz eğitim görüyor; bugüne kadar yaklaşık 100 İranlı öğrenci mezun oldu. İran’daki üniversitelerle akademik ilişkilerimiz her geçen gün güçleniyor ve hâlihazırda birçok aktif iş birliği anlaşmamız bulunuyor. Bunlar kültürel ve akademik etkileşim için önemli fırsatlar sunuyor. Sanatın ve kültürün birleştirici gücüne inanıyoruz. Bu sergi, geçmişten gelen ortak bağların bugüne ve geleceğe taşınması açısından büyük bir anlam taşıyor. Türkiye-İran dostluğunun daim olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı. İran Kültür Müsteşarı Dr. Seyed Ghasem Nazemi ise grafik sanatının toplumlar için taşıdığı öneme dikkat çekerek şöyle konuştu: "Birçok şeyi başka bir yerden ithal edebilirsiniz ancak sahihliği, özgünlüğü bir yerden ithal edemezsiniz. Her milletin geçmişi ve birikimi, onun edebiyatı ve sanatçılarının ürettiği eserlerde saklıdır. Toplumların grafik sanatına ihtiyacı vardır. Momayez ve Altıntaş, bu farkındalığı ortaya koymuş sanatçılardır ki bugün burada onları anıyoruz." Prof. Uçar: "Türkiye ve İran, iki farklı dili konuşan ama gönlü bir olan iki dost ve kardeş ülkedir" Serginin küratörü Prof. Tevfik Fikret Uçar, organizasyonun Güzel Sanatlar Fakültesi açısından önemine değinerek şu değerlendirmede bulundu: "Anadolu Üniversitesi, 2025 Türkiye-İran kültür yılı’nın coşku ve enerjiyle kutlandığı önemli bir mekân hâline geldi. Geçen sergide yine buradaydık. Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Sanatlar Bölümü’nün 17 yıldır kesintisiz sürdürdüğü Kaligrafi ve Tipografi Etkinliği’nde üç uluslararası konuğumuzun ikisi İranlıydı. Einoddin Sadeghzadeh ve Mohsen Moosavi dostlarımızla öğrencilerimiz harika işler üretti; Yunus’un ışık saçan sözlerine yeni biçimler verdiler. Türk ve İran kültürlerinin ortak değeri Mevlânâ’nın kadim çağrısı bugün hâlâ yolumuzu aydınlatıyor: ‘Hemdeli az hem zebani behter est.’ Yani, ‘Aynı gönülde olmak, aynı dili konuşmaktan iyidir.’ Ne kadar doğru Türkiye ve İran ayrı dilleri konuşsa da gönülleri bir; iki komşu, iki dost, iki kardeş. Bu sergi iki ustanın özelinde iki kültürün kucaklaşması için düzenlenmiş bir buluşmadır. Her iki ustayla dostluk etme şansına sahip bir sanatçı olarak, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. İran’da sıkça söylenen bir sözle bitirmek isterim: Del be del râh dârad. Gönülden gönüle yol vardır. Gönül birliğimizin devamı dileğiyle. Be omid-e didâr." Sergi açılışının ardından katılımcılar eserleri inceleyerek sergiyi gezdi. "Altıntaş-Momayez, İki Dost-İki Usta Afiş Sergisi" 19 Aralık Cuma gününe kadar Anadolu Üniversitesi Çağdaş Sanatlar Müzesinde ziyaret edilebilir.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 14:41
LCW x İMA Kapsayıcı Tasarımlar Yarışması sonuçlandı
Türkiye’de engellilere yönelik geliştirilmiş koleksiyon LCW Limitless, genç tasarımcıların bakış açısıyla yeni bir döneme adım attı. LCW x İMA Kapsayıcı Tasarımlar Yarışması, engelli bireylerin giyim deneyimine işlevsel ve şık çözümler sunan projeleri bir araya getirerek modada kapsayıcılığın sınırlarını genişletti. Türkiye’nin engellilere yönelik hazırlanan koleksiyonu ve 2022’de hayata geçen LCW Limitless, gençlerin tasarımlarıyla yeni bir boyut kazandı. "İyi giyinmek herkesin hakkı" anlayışıyla yola çıkan LCW x İMA "Kapsayıcı Tasarımlar" Yarışması’nın kazananları, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde düzenlenen lansmanda açıklandı. Yarışma, engelli bireylerin günlük hayatta karşılaştıkları giyim zorluklarına işlevsel, estetik aynı zamanda moda odaklı çözümler getirmeyi hedefledi. Ekim ayında başvuruların alındığı yarışmada genç tasarımcılar, engelli bireylerin günlük, iş ve özel yaşamlarına yönelik özgün tasarımlarını üretti. Birinci olan tasarımın sahibi Aylin Bayraktar & Gaye Yılmaz, London College of Fashion Özel Eğitimi ve 100 bin TL ile ödüllendirildi. İkinci olan Sude Güner, İMA Moda Yönetimi Eğitimi ve 50 bin TL, üçüncü olan Sude Aysel Aydın, İMA CLO 3D Eğitimi ve 25 bin TL kazandı. Ayrıca İris Şemet İMA Özel Ödülü, Ayşe Sıla Kiraz ise Jüri Özel Ödülü’nün sahibi oldu. LC Waikiki Müşteri İçgörüleri ve Pazarlama İletişiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinem Akgül yarışmayla ilgili şunları söyledi: "Limitless’ı hayata geçirirken modayı herkes için ulaşılabilir kılmayı amaçlamıştık. Ama Limitless’ı sürekli gelişen bir harekete dönüştürmek en büyük hedefimizdi. Bu noktada gençlerin enerjisi ve vizyonu yolculuğumuza yeni bir soluk getirdi. Başvuran tasarımlar beklentilerimizin çok ötesinde bir duyarlılık barındırıyordu. Fakat bu yolculuk henüz bitmedi. Bu alanda atılacak çok adım var. Hedefimiz, bu konuyu geçici bir proje olmaktan çıkarıp, tüm sektör için temel bir standart haline getirmek." İstanbul Moda Akademisi (İMA) Direktörü Cemal Bayazıt ise şu ifadeleri kullandı: "Bu yarışmanın temel amacı, engelli bireylerin giyinirken yaşadığı zorluklara gerçek çözümler üretmekti. Moda dünyasında çoğu zaman gözden kaçan bu ihtiyaçları görünür kılmak ve genç tasarımcıların bu alanda düşünmesini sağlamak istedik. Genç tasarımcılar da gerçekten üretici projelerle geldiler ve yarışma sonuçları hem beklediğimizden daha güçlü hem de çok ilham vericiydi. Tasarımların bir kısmının gerçek kullanıcıların geri bildirimleriyle şekillenmesi projeye derin bir sahicilik kattı."
03 Aralık 2025 Çarşamba - 14:10
Türk sinemasında filmlere ev sahipliği yapan konakta restorasyon süreci tamamlandı
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bulunan ve Türk sinemasında bir çok filme ev sahipliği yapan Fatih Aliye Müderris Konağı’nda restorasyon çalışmaları tamamlandı. Vali Masatlı, müderris konağının Hatay kültürüne hayırlı olması temennisinde bulundu. Türk sinema tarihinde unutulmaz filmlere ev sahipliği yapan Reyhanlı ilçesindeki Fatih Aliye Müderris Konağı’nın restore edilmesi için çalışmalara başlanmıştı. Bölgenin önemli kültür varlıklarından olan konak, hummalı çalışmaların ardından restorasyon sürecini tamamladı. Hatay Valisi Mustafa Masatlı, Fatih Aliye Müderris Konağı’nda incelemelerde bulundu. Konağın kentin kültürel kimliğine önemli katkı sunduğunu belirten Vali Masatlı, tarihi yapıların yalnızca fiziki mekanlar değil; toplumların hafızasını yaşatan kalıcı miraslar olduğunu ifade etti.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 13:35
6. Esenler Film Festivali’nden Altan Erkekli ve Serpil Tamur’a Onur ödülü
Esenler Belediyesi tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen Esenler Film Festivali, Türk sinemasının değerli isimlerini onurlandırmaya devam ediyor. Festivalin ‘Ulusal Onur Ödülleri’ bu yıl sinema ve tiyatro dünyasına damgasını vuran iki usta oyuncu Altan Erkekli ve Serpil Tamur’a verilecek. Esenler Film Festivali, altıncı yılında da Türk sinemasının değerlerini yaşatmaya, kariyerleri boyunca hem sahnede hem de beyazperdede izleyicinin gönlünde yer edinmiş ustalara saygı duruşunda bulunmaya ve genç sinemacılara ilham vermeye devam ediyor. 19-23 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek festivalde bu yıl ulusal onur ödülleri; güçlü oyunculuğu, sahne disiplinini yeni nesillere aktaran duruşu ve Vizontele filmindeki Reis Bey gibi hem dramada hem komedide canlandırdığı pek çok unutulmaz karakter ile hafızalara kazınan ve ülkemizin önemli seslendirme sanatçılarından biri olan usta oyuncu Altan Erkekli ile Kurtlar Vadisi, Bir Zamanlar Çukurova gibi reyting rekortmeni dizilerde, sinemada ve tiyatroda canlandırdığı etkileyici rollerle derin karakterlere imza atan, sanat hayatındaki başarılarıyla kuşaklar boyu izleyiciye ilham veren usta isim Serpil Tamur’a veriliyor. Ödüller 19 Aralık’ta verilecek Her iki sanatçının da Türk sinemasının gelişimine yaptıkları katkıları hatırlatmak ve kendilerine teşekkür etmek amacıyla verilecek olan ödüller, 19 Aralık’ta Esenler’de gerçekleşecek açılış töreninde sahiplerine takdim edilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle düzenlenen 6. Esenler Film Festivali; güçlü film seçkisi, özel gösterimleri, yönetmen ve oyuncu buluşmaları, söyleşiler ve atölyelerle bu yıl da sinemaseverlere zengin bir program sunmaya hazırlanıyor.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 13:34
Art Bridge International Workshop Sahne Tozu Tiyatrosu’nda başladı
Sahne Tozu Tiyatrosu, uluslararası eğitmenleri İzmir’de ağırlayacak Art Bridge International Workshop serisinin ilk buluşmasını Yunan sanatçı Sofia Kapsourou ile gerçekleştirdi. "Yunan Sokaklarından Modern Sanata" başlıklı workshop, tragedya, komedya ve Antik Yunan Tiyatrosu temelinde yürütülen uygulamalı çalışmalarıyla dikkat çekti. Katılımın yoğun olduğu etkinlikte Kapsourou, oyunculuk tekniği, beden kullanımı ve sahne disiplinine yönelik yöntemleri katılımcılarla paylaştı. Program sonunda değerlendirmelerde bulunan Kapsourou, Sahne Tozu Tiyatrosu’nda oldukça verimli bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirterek, projeye katkılarından dolayı Sahne Tozu Tiyatrosu Kurucusu Çağlar İşgören ile iş birliği sürecinde yer alan Orçun Masatçı’ya teşekkür etti. Kapsourou ayrıca, Türkçe bilmemesine rağmen izlediği "Hisseli Harikalar Kumpanyası" oyunundan etkilendiğini ifade ederek, prodüksiyonun enerjisinin ve sahne yorumunun kendisini şaşırttığını söyledi. Sahne Tozu Tiyatrosu tarafından yürütülen Art Bridge International Workshop serisi, farklı ülkelerden sanatçıları Türkiye’deki tiyatroseverlerle buluşturmayı hedefliyor. Program kapsamında İngiltere, İtalya ve Almanya’dan sanatçılar önümüzdeki aylarda İzmir’e gelerek çeşitli eğitimler verecek.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 12:41
M1 Konya AVM’de imza günleri ve Kitap Fuarı başlıyor
Konya’nın önde gelen alışveriş ve yaşam merkezlerinden M1 Konya Alışveriş Merkezi, "Sayfaların Büyüsüne Kapıl" sloganıyla düzenlediği Kitap Fuarı’nda okurları sevdikleri yazarlarla buluşturuyor. Fiba Commercial Properties tarafından yönetilen M1 Konya AVM, 5 Aralık-5 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek ‘Kitap Fuarı’ ile okurları edebiyatın dünyasına davet ediyor. "Sayfaların Büyüsüne Kapıl" sloganıyla düzenlenen fuar, birbirinden değerli yazarları, imza günleri ve söyleşilerle Konyalı kitapseverlerle buluşturacak. İlk olarak 6 Aralık Cumartesi günü, diyetisyen Hatice Nur Ege okurları ve sevenleriyle buluşuyor. Ege, doğal beslenme ve sağlıklı yaşam önerilerini samimi bir dille aktardığı kitabı ‘Köyden Şehre Doğal Reçeteler’i imzalayacak. 13 Aralık Cumartesi günü ise Adora Yağmur imza gününde sevenleriyle bir araya gelecek. Yağmur’un çağdaş Türk edebiyatına kazandırdığı yapıtlar, okurlara güzel bir gün yaşatacak. AVM’de düzenlen Kitap Fuarı, bir ay boyunca zengin kitap çeşitliliği, indirimli satışlar ve yazarlarla interaktif etkinliklere ev sahipliği yapacak. Tüm kitap tutkunları, fuarı ziyaret ederek hem sevdikleri yazarlarla tanışma hem de yeni kitaplar keşfetme fırsatı bulacak.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 12:04
Çayırova’da aralık ayı kültür sanat takvimi belli oldu
Çayırova ilçesinde aralık ayı boyunca düzenlenecek kültür-sanat etkinlikleri kapsamında, çocuk ve yetişkinlere yönelik tiyatro oyunları ve sinema gösterimleri sanatseverlerle buluşacak. Çayırova Belediyesi tarafından ilçede sosyal ve kültürel hayatı zenginleştirmek amacıyla hazırlanan aralık ayı etkinlik takvimi açıklandı. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek ve tamamı ücretsiz olacak etkinlikler kapsamında, ay boyunca 6’sı çocuklara yönelik olmak üzere toplam 7 program düzenlenecek. Belediyeden yapılan açıklamaya göre etkinlik maratonu, 6 Aralık Cumartesi günü iki seans halinde sahnelenecek "Korkak Fare" adlı çocuk oyunuyla başlayacak. Programın devamında 7 Aralık Pazar günü "Haylaz Tavşan" isimli çocuk oyunu, 14 Aralık Pazar günü ise "Kudüs Macerası" adlı çocuk sineması minik izleyicilerin beğenisine sunulacak. Yetişkinlerin de unutulmadığı takvimde, 21 Aralık Pazar günü saat 19.00’da "Kime Göre" adlı yetişkin tiyatrosu sahne alacak. Aralık ayının son haftasında ise çocuklar için yoğun bir program uygulanacak. Bu kapsamda 24 Aralık Çarşamba günü "Şaşkın Korsan", 27 Aralık Cumartesi günü "Cikcik ile Vakvak" ve 28 Aralık Pazar günü "Dansçı Dede" oyunları çocuklarla buluşacak. Çocuk tiyatroları belirlenen günlerde 12.00 ve 14.00 saatlerinde (24 Aralık’taki oyun 11.00 ve 14.00’te) ikişer seans olarak sahnelenecek.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 11:13
Türkiye’nin gözde rotası: Turistik Doğu Ekspresi’ne ilgi çığ gibi büyüyor
Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 kış sezonu seferlerine 22 Aralık 2025’te başlıyor. Kış turizminin parlayan yıldızı haline gelen rotadaki seferler için biletler haftalar öncesinden tükendi.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 10:54
Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri’nin sahipleri belli oldu
Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri’ni kazanan kurumlar belli oldu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, eserleri, üretimleri ve katkılarıyla Türkiye’nin kültürel birikimine değer katan kurumları onurlandıran ödüllerin 2025 yılı sahiplerinin Mustafa Ayaz Müzesi ve Plastik Sanatlar Merkezi Vakfı, Türkiye Yazarlar Birliği ile Akbank Sanat olduğunu duyurdu. Bakan Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Ülkemizin kültür ve sanatını güçlendiren, her geçen yıl daha ileriye taşıyan kurumlarımızı desteklemekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Mustafa Ayaz Müzesi ve Plastik Sanatlar Merkezi Vakfı, Türkiye Yazarlar Birliği, Akbank Sanat, kültür ve sanat hayatımıza sundukları kıymetli katkılar için kendilerine teşekkür ediyor, hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye’nin kültür birikiminin geleceğe taşınmasında emek veren herkese şükranlarımı sunuyorum" dedi. Ödüle layık görülen Mustafa Ayaz Müzesi ve Plastik Sanatlar Merkezi Vakfı’nın merhum Ressam Mustafa Ayaz’ın kişisel sanatsal birikimini özgün bir müze yapısıyla bütüncül şekilde gelecek kuşaklara aktardığı, Ankara’nın kültür ve sanat yaşamında benzersiz bir konuma sahip olduğu ve çok yönlü sergi ve eğitim faaliyetleriyle sanatsal üretime yön verdiği belirtildi. Vakfın her yaştan sanatsevere sunduğu kurslar ve sanat eğitimi konusundaki öncü yaklaşımın ödülün verilmesinde belirleyici olduğu kaydedildi. Türkiye Yazarlar Birliği ise Türkiye’nin en geniş katılımlı yazar kuruluşu olarak edebiyat, düşünce ve sanat alanlarında yürüttüğü çalışmalar, "Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı", "Yazar Okulu", "Türkçe’nin Uluslararası Şiir Şöleni" gibi süreklilik gösteren projeleri ve yayıncılık faaliyetleriyle edebiyat dünyasına yön veren kurumsal katkıları sebebiyle ödüle değer bulundu. Birliğin mesleki dayanışmayı güçlendiren yapısı, edebi üretimi destekleyen vizyonuyla öne çıktı. 2025 yılının bir diğer ödül sahibi ise Akbank Sanat oldu. Çağdaş sanatın Türkiye’deki gelişimine uzun yıllardır yön veren; genç sanatçılara üretim, sunum ve görünürlük imkânı sağlayan; sergilerden atölyelere, farklı disiplinlere uzanan ulusal ve uluslararası projeleriyle kültür hayatını zenginleştiren kurum, sanatsal üretimi teşvik eden rolü nedeniyle ödüle layık görüldü. Akbank Sanat’ın kültürler arası diyaloğu güçlendiren nitelikli etkinlikleri de değerlendirmede etkili oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcıları Dr. Batuhan Mumcu ve Nadir Alpaslan başkanlığında düzenlenen değerlendirme toplantısı, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Bedri Tan Sağtürk, Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi ve Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden’in katılımlarıyla 18 Kasım’da gerçekleştirildi. Bakanlığın 2025 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri, Türkiye’nin kültür ve sanatını ulusal ve uluslararası düzeyde temsil eden kurumların uzun soluklu çalışmalarına duyulan takdirin bir göstergesi olarak veriliyor.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 10:18
Akademisyenin 38 yıllık sanat yolculuğunu anlatan "38/50: Retro-Perspektif" sergisi
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden Prof. Dr. Metin Eker tarafından OMÜ’nün 50. yılına özel hazırlanan sergi, akademisyenin 38 yıllık üretim sürecinden seçilmiş 11 modele ait eserleri ve bir enstalasyonu bir araya getirerek kapsamlı bir retrospektif sunuyor. OMÜ’nün 50. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Prof. Dr. Metin Eker’in "38/50: Retro-Perspektif" adlı kişisel resim sergisi açıldı. OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşan sergiye birçok kişi katıldı. Sergi biri enstalasyon olmak üzere toplam 13 eserden oluşuyor. Prof. Dr. Metin Eker’in üniversitedeki 38 yıllık akademik ve sanatsal üretim sürecinden izler taşıyan sergi, sanatçının bugüne kadarki çalışmalarını retrospektif (dünden bugüne) bir bakışla izleyiciye sunuyor. Üniversitenin 50. yılına atıfta bulunan sergi ismi hakkında konuşan Prof. Dr. Eker, OMÜ’nün Milli Mücadele’nin başlangıcından aldığı güçle köklü bir geleneğe sahip olduğunu belirterek, "Mensubu olmaktan gurur duyduğum üniversitemi her platformda sanatsal anlamda temsil etmenin mutluluğunu yaşıyorum" ifadelerini kullandı. Eker, bugüne kadar yurt içi ve yurt dışında, Milli Mücadele güzergâh şehirleri ile TBMM’de açtığı sergilerde hem üniversiteyi hem de Samsun’u temsil ettiğini vurguladı. Sanatçının OMÜ Güzel Sanatlar Kampüsü’nde geçen 38 yıllık sanat birikiminden seçilen eserlerden oluşan sergi, Eker’in "retro-perspektif" olarak tanımladığı sanatsal geçmişine dair önemli ipuçları sunuyor. On bir farklı modelden ortaya konan çalışmalar, izleyiciye sanatçının üretim evrelerini bütünlüklü bir şekilde görme imkânı veriyor. Sergi aynı zamanda, 4 Aralık 2025 Perşembe günü gerçekleştirilecek ve Büyükşehir Belediyesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun Üniversitesi ile Kültür Sanat ve Turizm Akademisi Derneği iş birliğiyle düzenlenen "50. Yılında Üniversite Şehri Samsun Çalıştayı"nın da bir parçası olarak sanatseverlerle buluştu. Prof. Dr. Metin Eker, sergi açılışını onurlandıran tüm katılımcılara teşekkür ederek destek veren kurum ve sanatseverlere şükranlarını sundu. Sergi, 12 Aralık 2025 tarihine kadar OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Galerisi’nde ziyarete açık kalacak.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder