YEREL HABERLER - 21 Mart 2012 Çarşamba 16:34

KORUMA ALTINA ALINAN 300 YILLIK TARİHİ KÖPRÜ KADERİNE TERK EDİLDİ

A
A
A
KORUMA ALTINA ALINAN 300 YILLIK TARİHİ KÖPRÜ KADERİNE TERK EDİLDİ

Kütahya Simav`a bağlı Gölköy`de, 3 asırlık tarihi köprü Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 5-6 yıl önce koruma altına alındı.
Kurul kararı ile kimsenin dokunamadığı köprü acımasız tabiat şartlarına olan dayanma gücünü her geçen gün kaybetmeye başladı.
Köprünün biri kemer diğerleri düz olan 6 savakları ile taş duvarları ve kestane ağacından yapılan keresteleri de çürüyüp dökülmeye başladı.
Köyün hatta Simav`ın simgesi olan tarihi köprünün gözleri önünde kaderine terk edilmiş görüntüsü vatandaşları derinden üzüyor.
Köprünün aslına uygun bir şekilde onarımını beklerken Kültür ve Tabiat varlıkları Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınmasının şaşkınlığı yaşadıklarını ifade eden köy muhtarı İsmail Vurmaz, "Elimiz kolumuz bağlandı. Köprü gözümüzün önünde çöküp gidiyor. Aslında çöken köprümüz değil, tarihimiz" dedi.
Tarihi köprünün Simav Gölünün 1960 yılında devlet tarafından kurutulmasından sonra işlevini yetirdiğini ifade eden köy halkından Emin Yaşar (72), "Ben tarihi köprünün hizmet verdiği yıllarda 20 yaşlarında delikanlı idim. Köprü ile ilgili pek çok anılarım var. O zamanlar köyümüz Simav Gölünün kıyısında idi. Göl`den karşıdaki evlere geçiş ancak bu köprüden sağlanırdı. O zamanın kamyonları bu köprüden geçer ve ulaşımı sağlardı. Çok sağlamdı. Şimdiki görüntüsü beni kahrediyor. Boş vakitlerimde köyün gençlerini yanıma alıp köprüye getiriyor ve onlara tarihimi anlatıyorum. Bu haliyle tarihi köprümüz içimi parçalıyor. Koruma altına alan devlet ya yapsın, ya da bize bıraksın biz yapalım. Ancak ne yapıyorlar, ne de yaptırıyorlar. Tarihimiz ve anılarımız gözlerimizin önünde çöküp gidiyor" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Üçüncü kez alkollü, ikinci kez ehliyetsiz yakalandı, “Başka bir ceza yazın” dedi Aksaray’da 3. kez alkollü 2. kez ehliyetsiz olarak direksiyon başında polise yakalanan sürücü ile polisin diyaloğu Levent Kırca taklitlerini aratmadı. “Ehliyetim 5 yıl gidecek başka bir ceza yazın” diyen alkollü sürücü, ehliyet isteyen polis memuruna, “Ehliyetim sizde” diye cevap verdi. Olay, Aksaray’ın Gülağaç ilçesi yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, yolda Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Trafik ve Asayiş Şubesi ekipleri uygulama noktasına 50 metre kala duran araçtan şüphelenerek hemen aracın yanına gitti. 06 BYE 638 plakalı aracın sürücüsü K.A. (38) aşağıya indirilirken araçta arama yapıldı. Sürücünün tedirgin hal ve hareketlerinden şüphelenen trafik ekipleri sürücüyü alkol kontrolünden geçirmek istedi. Sürücü, “Üfletmeyin bana, üfletmeyin komiserim” diyerek alkolmetreye üflemek istemedi. Bir süre sonra alkolmetreye üfleyen sürücünün yapılan kontrolünde 0.53 promil alkollü olduğu tespit edildi. Polis ehliyet istedi, sürücü ’ehliyet sizde’ dedi Alkol kontrolünün ardından polis ile sürücü arasında Levent Kırca taklitlerini aratmayan diyalog başladı. Sürücü, polis ekiplerinden ilk önce alkolün dışında bir ceza yazmasını isteyerek adeta pazarlık yaparken, “Alkolden ayrı başka bir şey yaz. Yoksa ehliyet 5 sene alınacak” diye polise dil döktü. Bu sırada polis ekipleri sürücüden ehliyetini isterken, sürücü K.A., “Ehliyetim sizde” diye cevap vererek Levent Kırca taklitlerini hatırlattı. Sürücünün yapılan sorgulamasında 3. kez alkollü araç kullanırken yakalandığı, 2. kez ehliyetsiz olarak yakalandığı ve ehliyetine daha önceki yakalanmalarda el konulduğu tespit edildi. Ehliyetsiz ve alkollü araç kullanmaktan 25 bin 954 TL para cezası kesilen sürücünün daha önce 2 sene el konulan ehliyetine bu kez 5 yıl süreyle el konuldu. Otomobil ise olay yerine çağırılan sürücünün bir yakınına teslim edildi.
Şanlıurfa 15 dakikada tarihi soygun Şanlıurfa’da gündüz vakti tarihi konağa giren hırsızlar, 15 dakika içerisinde bir çok değerli eşyayı çalıp ortadan kayboldu. Güvenlik kamerasına yakalanan hırsızların rahatlığı bu kadarı da pes dedirtti. Edinilen bilgiye göre olay, Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesine bağlı Vali Fuat Caddesi üzerinde yaşandı. Butik Otel olarak kullanılan 700 yıllık tarihi konak, gündüz vakti soyuldu. Elini kolonu sallayarak konağa giren hırsızlar, içerdeki tarihi eserleri çaldı. Güvenlik kamerasına da yansıyan görüntülerde hırsızların rahat tavırları, pes dedirtti. Tarihi eşyaları çarşafa sarıp götürün hırsızların yakalaması için çalışma başlatıldı. “Eskiden gece önlem alırdık, şimdi gündüz alıyoruz” Eskiden gece vakti hırsızlara karşı önlem aldıklarını ama son bir yıldır gündüz vakti de hırsızlık olaylarının yaşandığını söyleyen konağın sahibi Yılmaz Ramat, “Yaklaşık bir yıldır hırsızlar nedeniyle gündüz tadımız tuzumuz kalmadı artık. Daha önce de yaygındı ama son bir yıl içerisinde daha da yaygın olmaya başladı. Eskiden hırsızlara karşı gece tedbir alırdık ama şimdi gündüz de almaya başladık. Adam elini kolunu sallayarak bıçakla içeri geliyor, sağı solu dolaşıyor. Gündüzden bir personele denk gelse bıçağı saplayıp gidecek, kendi kesemizden gideceğiz. Adam gelip tarihi, değerli eşyalarımı alıp gidiyor. Bir markete gidiyorum, bakıyorum ki adam arkamdan bütün malzemeleri alıp gitmiş. 15 dakika içerisinde 35 bin liralık tarihi, değerli eşyalarımı alıp gitmiş. Konak da büyük olduğu için saklana saklana çalıp gidiyor, o kadar ki tecrübeli. Bir de gündüz geliyor. Normalde biz eskiden gece tedbir alırdım ama şimdi gündüz alıyoruz” diye konuştu. Güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis ekipleri, hırsızlığı gerçekleştiren şahısları yakalamak için çalışma başlattı.
Karaman Atık malzemeler engelli öğrencilerin elinde esere dönüştü Karaman’da engelli öğrencilerin atık malzemelerden yaparak sergiledikleri eserler büyük beğeni kazandı. Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından organize edilen ve Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA) Sosyal Gelişimi Destekleme Programı çerçevesinde oluşturulan “Engelli Dinlenme Evi Projesi” Sergisi Halk Eğitimi Merkezi ek binasında Karaman Valisi Hüseyin Engin Sarıibrahim’in de katıldığı bir törenle açıldı. Engelli öğrencilerin atık malzemeleri değerlendirerek ahşap yakma, ahşap boyama, dikiş, sepet örme gibi yöntemlerle 1 yıl içerisinde özenle hazırladıkları eserler ise açılışa katılanların büyük beğenisine kazandı. Eseri yaparken çok mutlu oldum Eserleri yaparken çok mutlu olduğunu ifade eden özel eğitim öğrencisi Kübra Kılıçarslan, “Özel eğitim okulunda kurslarda etkinlikler yapıyoruz. Pirinçleri kullanarak yaptığım bu eseri boyadık ve bu ortaya çıktı. Yapımı uzun sürdü. Eseri yaparken çok mutlu oldum. Sergide yer aldığı için de çok heyecanlıyım” dedi. Burada çok iyi arkadaşlarım var Özel eğitim öğrencisi Hamza Bayır da, hamurdan ve ağaçtan yaptığı eseri anlatarak, “Bunu yapmamız boyaması ile beraber 2 saati buluyor. Mantarları yapıştırıcı ile yapıştırdık ve sonrasında boyadık. Valimiz geldiği için de çok mutluyum. Burada çok iyi arkadaşlarım var” diye konuştu. Çocukların sayesinde biz de eğitim alıyoruz Özel eğitim öğrencisi Celal Yüksel’in annesi Gülcan Yüksel ise, “Burada böyle bir sergi olduğu için çok mutluyuz. Burada çocuklar ellerinden geldiği kadar el işi eserler yapıyorlar. Öğrenciler buraya geldikleri için çok mutlu ve hocamızdan da memnunuz. Ben 1999 senesinde çocuğumu eğitime başlattım ve çocuğum şuanda 30 yaşına geldi ve eve kapanmadı. Hemen hemen buradaki tüm çocukların aileleri ile de arkadaşız. Çocukların sayesinde biz de eğitim alıyoruz ve eve kapanmıyoruz” dedi. 40 yaşında öğrencim de var Halk Eğitim Merkezi’nde özel eğitim öğretmeni olan Ayşe Uçkaç, “Özel eğitim öğrencileri ile birlikte burada branşımızı icra ediyoruz. El sanatları branşında geri dönüşüme dair ürünler yapıyoruz. Her sene gerçekleştirdiğimiz gibi sene sonunda özel eğitim öğrencilerimizin yaptığı ürünlerin bulunduğu sergimizi gerçekleştiriyoruz. Ben bu sene Halk Eğitim Merkezi Özel Eğitim bölümünde çalışma yılı olarak 9 yılımı tamamladım. Öğrencilerimiz kendi yapabildikleri ölçüde buldukları her türlü malzemeyi değerlendirerek boyama, kesme ve yapıştırma ile bir ürün ortaya çıkarıyor. Çöpe atılmış her türlü şey burada bir esere dönüşüyor. Çok mutluyuz, çocuklarımız da çok sevindi. Vali beyin gelmesi bizim için çok önemli, değer görmek ayrı bir mutluluk. Genelde 18 yaş sonrasında çocukların gidecek hiçbir yeri olmuyor ve buraya geldikleri zaman hem aileler dinleniyor hem çocuklar bir etkinliğe katılarak zaman geçirebiliyorlar, birbirleriyle arkadaş olabiliyorlar, el becerileri ve motor becerileri gelişiyor. Buraya gelen ve etkinliklere katılan çocukların kendileri de çok memnun. Bizler de çok memnunuz çünkü bu işi severek yapmak ayrı bir memnuniyet veriyor. Okulumuzda özel eğitim bölümünde 25 öğrencimiz ve 3 sınıfımız var. Her sene öğrenci sayımızda değişiklik oluyor. Buraya gelen öğrencilerin yaşı 18’den başlıyor ve bir sınırı yok çünkü 40 yaşında öğrencim de var 22 yaşında öğrencim de var” diye konuştu. Vali Hüseyin Engin Sarıibrahim engelli bireylerle sohbet ederek yaptıkları eserleri yakından inceledi ve el emeklerinden dolayı tüm kursiyerlere teşekkürlerini iletti. Sergi açılışına Karaman Valisi Hüseyin Engin Sarıibrahim’in yanı sıra İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çalışkan, MEVKA Genel Sekreteri İhsan Bostancı, daire müdürleri ile kursiyerler ve davetliler katıldı.
Ankara YEE, Mısırlı Türkologları ağırladı Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan temsilciliği aracılığıyla Mısırlı Türkologlar, kültür ve sanat camiasının önemli isimlerinin yer aldığı heyeti Ankara’da ve İstanbul’da ağırladı. Yunus Emre Enstitüsü, Mısırlı Türkologları ağırladı. İki ülke arasındaki müşterek değerlere vurgu yapılması ve kültürel etkileşime zemin hazırlanması amacıyla düzenlenen program kapsamında başta Türkoloji alanına yönelik yapılan destekler ve Türkçe öğretimi olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliklerine ortam hazırlandı. "Türkçe, Mısır’da çok rağbet görüyor" İskenderiye Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümünde Prof. Dr. Seyyid Muhammed es-Seyyid, Türkiye ve Mısır’ın tarih sahnesinde uzun yıllar boyunca aynı şemsiye altında yaşadığını belirtti. Mısır’da pek çok üniversitede görev yaptığına değinen Seyyid, Sogah’taki bir üniversitede ve İskenderiye Üniversitesinde Türkçe bölümü açtığını kaydederek iki üniversitede de Türkçe bölümünün Mısırlı gençler tarafından çok rağbet gördüğünü ifade etti. “Türkiye ve Mısır arasında geçmişten gelen ve geleceği aydınlatan ortak bağlar var” Zekazik Üniversitesinde Türkoloji alanından Prof. Dr. Mahmud el-Adl ise Türkiye ve Mısır’ın müşterek tarihinin derinliğine işaret ederek iki ülke arasında geçmişten gelen ve geleceği aydınlatan ortak bağlarının olduğunu söyledi.