GENEL - 15 Nisan 2012 Pazar 10:59

MALATYA MİLLETVEKİLİ VELİ AОBABA, TBMM`YE SORU ÖNERGESİ VERDİ:

A
A
A
MALATYA MİLLETVEKİLİ VELİ AОBABA, TBMM`YE SORU ÖNERGESİ VERDİ:

Malatya`nın yetiştirdiği önemli siyaset adamlarından 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal`a gerçekleştirilen suikastın tüm ayrıntıları ile ele alınarak, suikastın örgüt bağlantısının olup olmadığının açığa çıkarılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi`ne (TBMM) sonu önergesi verildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya milletvekili Veli Ağbaba tarafından TBMM`ye verilen sonu önergesinde, "Turgut Özal,13 Ekim 1927 tarihinde Malatya`da doğmuştur. Türkiye`nin siyasi ,sosyal ve ekonomik hayatında çeşitli değişimler gerçekleştiren, 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 1993 yılı Nisan ayı başında, 5 ülkeyi kapsayan,12 günlük Türk Dünyası gezisine çıkmış, gezinin hemen ardından 17 Nisan 1993 tarihinde vefat etmiştir. Özal`ın ölümü yakın tarihin karanlık olaylarından biri olarak güncelliğini
korumaktadır. Özal`ın bir suikasta kurban gittiği, zehirlenerek öldürüldüğü iddiaları günümüze kadar devam etmektedir.
8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal`ın yakın çevresi Özal`ın vefat ettiği günün öncesinde katıldığı bir sergi açılışında limonata içtiğini, limonata içerisine zehir konulduğunu iddia etmektedirler.17 Nisan 1993 sabahı, Turgut Özal`ın sağlık durumunun iyi olduğunu, ancak yürürken bir anda yere düştüğünü ve ağzından kan geldiğini belirten yakınları ,ölüm sebebinin kalp krizi değil zehirlenmeden kaynaklı olduğunu belirtmektedir. Yakınları, Özal`ın kaldırıldığı Hacettepe Hastanesi`nden kendilerini arayan bir
laborantın Cumhurbaşkanı`nın kanında birtakım şeylere rastlanıldığının, isterlerse kan örneklerini kendilerine verebileceklerinin belirtildiğini, ancak hastaneye gittiklerinde tüplerin kırıldığı ve alınan kanın döküldüğünü söylendiğini açıklamaktadırlar.
Özal ailesi tarafından, Özal`ın son dönemlerde "Büyük Türk Birliği" için girişimlerde bulunduğu, 12 günlük Türkmenistan gezisinin ardından, Çin gezisine çıkarak bu hayalini tüm dünyaya duyurmaya hazırlandığını belirterek , Özal`ın girişimlerinin bazı çevreleri rahatsız ettiği, bu nedenle zehirlenerek bir suikast sonucu öldürüldüğünü belirtmektedirler" ifadelerini kullandı.
"Özal`ın 2000 yılında yakınlarına verilmek üzere yazdığı beş mektubun beşinin kaybolması da eleştirilere sebep olmaktadır. Özal ailesi tarafından mektupların kaybolma sebebi Özal`ın ölümü ile ilişkilendirilmektedir. Özal`ın başına gelebilecekleri mektuba yazdığı ifade edilmektedir.
8.Cumhurbaşkanı Özal`ın vefatının ardından ,bu kadar ciddi iddialar olmasına rağmen, bugüne kadar otopsi yapılmamış olması, ailesi ve yakın çevresinin ölümü şüpheli bulduklarına dair söylemlerine rağmen tam anlamıyla soruşturma yapılmaması şüphelerin devamlılığını sağlamaktadır.
Öte yandan , 18 Haziran 1988 günü ,Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonunda yapılan ANAP kongresinde, Turgut Özal`a gerçekleştirilen suikastın sebep ve sonuçları konusunda da kamuoyunda eleştiriler yer almaktadır. Kartal Demirağ tarafından ,kürsüde konuşan Başbakan Turgut Özal`a 2 el ateş edilmiş, Özal parmağından yaralanmıştır. Suikastı gerçekleştiren Kartal Demirağ ise omuzundan vurularak yakalanmıştır. Demirağ`ın salonda yalnız olmadığı, görgü tanıklarının ikinci bir kişinin daha bulunduğu yıllardır ifade
edilmektedir.
Kartal Demirağ`ın ideolojik fikirlerinden hareketle illegal örgütlerin kendisinden yararlanması ihtimalini değerlendiren savcılar, örgüt bağlantısı tespit edememiştir. Suikastın üzerinden yıllar geçmesine rağmen, Özal`ın yakın çevresi Demirağ`ın arkasında gizli güçlerin olduğunu dile getirmeye devam etmektedir. Özal`ın ,Demirağ`la cezaevindeyken gizlice görüşerek kendisini kimlerin öldürtmek istediğini öğrendiği, ancak bu gerçekleri açıklamadan vefat ettiği iddia edilmektedir.
Suikastı gerçekleştiren Demirağ; 27 Ocak 1989`da 20 yıl hapis cezasına çarptırılmış, sonradan Cumhurbaşkanı seçilen Özal tarafından affedilerek, 16 Nisan 1992`de şartlı tahliye yasasından yararlanarak salıverilmiştir. Özal`ın kendisini öldürmek isteyen suikastçısını neden affettiği de anlaşılmış değildir. Suikastın üzerindeki sır perdesi hala aralanmamıştır.
Turgut Özal`ın ölümünü aydınlatmak için otopsi yapılmalı, zehirlenmenin en önemli bulgusu olan saç örnekleri incelenmeli ve zehirlendiğine dair iddialar açığa kavuşturulmalıdır. Turgut Özal` a gerçekleştirilen suikastın dosyası da tekrar açılmalı, konu tüm ayrıntıları ile ele alınıp, ciddi bir sorgulama ile kamuoyuna Demirağ`a yardım edenler varsa açıklanmalıdır. Özal `a, Kartal Demirağ tarafından düzenlenen suikastın, ölümüyle bir bağlantısının olup olmadığının da mutlaka incelenmesi gerekmektedir"
diyen Ağbaba, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Yukarıda açıklanan sebeplerle, Malatya`nın yetiştirdiği önemli siyaset adamlarından 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal`a gerçekleştirilen suikastın tüm ayrıntıları ile ele alınarak, suikastın örgüt bağlantısının olup olmadığının açığa çıkarılması, öte yandan ölümü ile ilgili iddiaların tüm yönleri ile değerlendirilmesi, ölümündeki ihmallerin ve sorumluların tespit edilmesi amacıyla, Anayasa`nın 98`nci maddesi, İçtüzüğün 104 ve 105`nci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Germencik’te öğrenciler matematiğin doğa ile uyumunu inceleyecek Aydın Germencik Şehit Cafer Ortaokulu ve Hırvatistan’dan bir okulun kuruculuğunda yürütülen proje ile öğrenciler, matematiğin doğa ile uyumunu inceleyip, gözlem yapma imkanı bulacak. Germencik Şehit Cafer Ortaokulu ve Osnovna Skola Dobrisa Cesaric Pozega Hırvatistan Okulu’nun kuruculuğunda yürütülen ‘The Hidden Mathematics Of Nature’’ isimli E-Twinning projesi, Şehit Cafer Ortaokulu Okul Müdürü Cemal Aksu ve proje öğretmenleri Dilek Durmuş, Nalan Özcan, Meryem Koçak ve öğrenciler tarafından İlçe Milli Eğitim Müdürü Kemal Çiftçi’ye tanıtıldı. Türkiye’den 10 okul (Kastamonu-Burdur-İstanbul-Manisa-Aydın), 2 yurtdışından okul (1 okul Hırvatistan 2 öğretmen-1 okul Romanya ) ile yürütülen projenin amacının, öğrencilerin doğal ortamda ortaya çıkan matematiğin güzelliğini, mantığını ve uyumunu keşfetmelerini sağlamak olduğu ifade edildi. Proje kapsamında öğrencilerin, uygulamalı keşif, dijital iş birliği gibi etkinlikler aracılığıyla, matematiğin ağaçlarda, kabuklarda, çiçeklerde ve hatta yıldızların desenlerinde nasıl yaşadığını anlayıp, geometrik şekilleri, simetriyi, Fibonacci dizisini ve altın oranı belirlemek için çeşitli doğal olayları inceleyecekleri aktarıldı. Etkinlikler sonunda ortak çalışmalarla, şarkı-dijital kitap-dijital sergi-yarışmalar yapılarak kültürel etkileşim arttırılacağı projenin Aralık ayında başlayıp, Mart ayında biteceği açıklandı. Germencik İlçe Milli Eğitim Müdürü Kemal Çiftçi, projenin amacına ulaşması için verilen emeğin önemine dikkat çekerek, Okul Müdürü Aksu, öğretmen ve öğrencilere başarılar diledi.
İstanbul ING, IDC Türkiye’den birincilik ödülünü aldı ING Türkiye, kurum içinde geliştirilen Güvenlik Otomasyonu, Uyumluluk ve Denetim Yönetişim Platformu ile IDC Türkiye Future Enterprise Awards 2025’te birincilik ödülünü aldı. ING Türkiye, kurumların dijital dönüşüm, inovasyon ve teknoloji yatırımlarındaki başarılarını değerlendiren IDC Türkiye Future Enterprise Awards’ta önemli bir başarıya imza attı. Security and Trust kategorisinde, güvenlik izleme süreçlerinde uyum, risk ve denetim kontrollerini tek bir çatı altında toplayarak otomatikleştiren projesiyle birincilik ödülüne layık görüldü. Proje, tamamen şirket içinde geliştirilen ve özel olarak tasarlanmış bir Güvenlik Otomasyonu, Uyumluluk ve Denetim Yönetişim Platformu sunuyor. Tüm iş akışları, otomasyon mantığı ve hesaplamaları bu çözüm için özgün biçimde kodlanan platform uygulama ve sunucu günlüklerinin günlük takibini, eksik log verilerinin haftalık doğrulamasını ve proaktif olay oluşturma süreçlerini otomatikleştiriyor. Güvenlik, uyumluluk ve denetim süreçlerini tek bir merkezde toplayarak otomatikleştiren platformun, güvenlik izleme ve uyumluluk alanında özgün bir yaklaşım ortaya koyduğu ve operasyonel verimliliği artıran özgün bir şirket içi çözüm niteliği taşıdığı aktarıldı. "Geleceğin güvenlik standartlarına bugünden hazırlanıyoruz" ING Türkiye Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Çiğdem İltemir Carino, finans sektöründe güvenliğin giderek daha stratejik bir öncelik hâline geldiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Dijital bankacılık artık sadece hız ve erişilebilirlikle değil, aynı zamanda kesintisiz güvenlik ve güvenilir veri yönetişimiyle tanımlanıyor. Biz de Türkiye’nin en sevilen dijital bankası olma hedefimiz doğrultusunda, güvenliği bir kontrol mekanizmasından öte müşteri deneyiminin ve teknolojik mükemmelliğin temel taşı olarak konumluyoruz. Geliştirdiğimiz platform, proaktif, otomatik ve bütünsel bir güvenlik yaklaşımı sunuyor. Bu mimari, hem geleceğin güvenlik standartlarına bugünden hazırlanmamızı sağlıyor hem de operasyonel verimliliği artırıyor." ING Türkiye Bilgi Güvenliği Direktörü Uğur Günal ise şöyle konuştu: "Tüm uygulama ve sunucu loglarını tek noktada toplayan güvenlik izleme ve yönetişim platformumuz, sunduğu entegre yaklaşım ile sektörde fark oluşturuyor. Bu başarılı projemizin IDC Türkiye tarafından ödüllendirilmesinden memnuniyet duyuyoruz."
Bursa Yeniden yeşil Bursa için 15 bin nefes Bursa’nın yeniden ‘Yeşil’ kimliğine kavuşması için çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, belediye personeli adına oluşturulan ‘Hatıra Ormanı’nda 15 bin 28 fidanı toprakla buluşturdu. Bursa’da geçtiğimiz aylarda etkili olan yangınlarında yaklaşık 10 futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alan yok olurken; Bursa Büyükşehir Belediyesi ‘Yeniden Yeşil Bursa’ hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Çevreci ve doğayı koruyan anlayışla projeler geliştiren Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda Karacabey ilçesi Uluabat Gölü havzasındaki Subaşı Köyü’nde belediye ve iştiraklerinde görev yapan çalışanları adına hatıra ormanı oluşturarak ladin, köknar ve fıstık çamı türlerinden 15 bin 28 fidanı toprakla buluşturdu. Köyü’ndeki Orman Bölge Müdürlüğü Fidan Dikim Alanı’nda düzenlenen etkinliğe, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerin yöneticileri ve çalışanları, meclis üyeleri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. "Diktiğimiz her fidanın anlamı ve önemi de büyük" Etkinlikte konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, dikilen her bir fidanın kurumda emek veren çalışanların doğaya bıraktığı bir iz olduğunu söyledi. Yaz aylarında etkili olan orman yangınlarının yürekleri dağladığını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, yaban hayatının etkilendiğini ve doğanın dengesinin de bozulduğunu dile getirdi. Son yıllarda etkili olan kuraklığa da dikkat çeken Başkan Mustafa Bozbey, "Bursa, artık şehri değil. Suyu tasarruflu kullanmalı, iklim değişliğinin getirdiği risklere karşı hazırlıklı olmalıyız. Doğayı korumak ve kollamak hepimizin sorumluluğudur. Bursa, son 52 yılın en kurak dönemini yaşadı. Geçtiğimiz yıl yüzde 30 civarında dolu olan barajlarımız, bugün sıfır seviyesini gördü. Her diktiğimiz fidan ve ağaç, kuraklığa karşı bir direnç oluşturacak. Diktiğimiz her fidanın anlamı ve önemi de büyüktür" dedi. "İlk günden beri hayalimiz yeniden yeşil Bursa" Gelecek nesillere temiz hava ve temiz bir dünya bırakacak bir adım atmış olduklarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, ormanların doğanın dengesini sağladığını, su döngüsünü güçlendirdiği, sel riskini azalttığını, sıcaklığı düşürdüğünü ve karbon emilimini sağladığını vurguladı. Daha çok fidan dikmeyi ve suyu tasarruflu kullanmayı hayatın bir parçası haline getirmek zorunda olduklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Göreve geldiğimiz ilk günden beri hayalimiz ‘Yeniden Yeşil Bursa’ydı. Tüm Bursalılarla birlikte Bursa’yı yeniden yeşil kimliğine kavuşturacağız. Doğasına sahip çıkan, suyunu koruyan, toprağına değer veren kent anlayışını hep beraber inşa edeceğiz. Oluşturduğumuz hatıra ormanı, kurum kültürümüzün ortak emeğimizin ve Bursamıza duyduğumuz sevginin yaşayan bir göstergesi olacaktır. Diktiğimiz fidanlar, yarın yangına karşı bir set olacaktır. Kuraklığa karşı bir direnç olacaktır. Çocuklarımız için de serin bir gölgeye dönüşecektir. Anlamlı çalışmada emeği geçen İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı’na, Orman Bölge Müdürlüğü’ne ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum" diye konuştu. Karacabeyliler Dernek Başkanı Erkan Bilör, hatıra ormanı oluşturarak Karacabey ilçesine değer katan Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.
Antalya Kepez’in personeli, iş güvenliği ile güvenli ellerde Kepez Belediyesi’nin İş Sağlığı ve Güvenliği Birimi Kurul Toplantısı, Belediye Başkan Yardımcısı Evrim Yalçın başkanlığında gerçekleştirildi. Kurulda genel iş sağlığı konuları ile eğitimler ve sağlık taramaları hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Kepez Belediyesi, çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini öncelikli hedefi olarak belirleyerek, iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda, İş Sağlığı ve Güvenliği Birimi tarafından Yıl Sonu Değerlendirme ve Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Belediye Meclis Salonu’nda Belediye Başkan Yardımcısı Evrim Yalçın başkanlığında yapılan toplantıda, genel iş sağlığı konuları ele alınırken, personelin eğitimleri ve sağlık taramaları hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Başkan Yardımcısı Yalçın, toplantıda yaptığı konuşmada, çalışanların sağlığı ve güvenliğinin belediyenin öncelikli konularından biri olduğunu vurgulayarak, düzenli sağlık taramalarıyla, eğitim faaliyetlerinin kesintisiz devam edeceğini bildirdi. Belediye çalışanlarına iş güvenliği el kitabı Kepez Belediyesi İş Sağlığı ve Güvenliği Sorumlusu Yavuz Ekiz de, yıl boyunca yapılan çalışmaları belediye personeline aktardı. Tüm şantiyeler ve belediye binalarına İş Güvenliği Bilgilendirme panolarının yerleştirildiğini belirtti. Ekiz, personellerin, panolarda bulunan QR kodlar sayesinde ilgili alanlarla ilgili tüm bilgilere hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabildiğini vurgulayarak, ayrıca tüm personele özel olarak hazırlanan Kepez Belediyesi İş Güvenliği El Kitabı ile çalışanların bilinçlendirilmesinin hedeflendiğini de aktardı.