YEREL HABERLER - 29 Mart 2017 Çarşamba 13:41

İnönü Üniversitesinde ‘Başkanlık’ paneli düzenlendi

A
A
A
İnönü Üniversitesinde ‘Başkanlık’ paneli düzenlendi

İnönü Üniversitesi Büyük Doğu Fikir Topluluğu tarafından ‘İdeal Nizamın Eşiğinde Başkanlık Paneli’ düzenlendi.

İnönü Üniversitesi Büyük Doğu Fikir Topluluğu tarafından ‘İdeal Nizamın Eşiğinde Başkanlık Paneli’ düzenlendi.


Hoca Ahmet Yesevi salonunda düzenlenen panele, Avukat Hasan Ölçer, Milat Gazetesi Yazarı Tayyar Tercan ve Büyük Doğu Fikir Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Yazar Abdullah Kuloğlu konuşmacı olarak katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Avukat Hasan Ölçer, mevcut anayasadan herkesin rahatsızlık duyduğunu belirterek, "İngiltere’de yazılı anayasa yok. Belki bunu birçok insan bilmiyor. Demek ki illa anayasa yapılması gerekmiyor. Mutlaka anayasayı kurmanız gerekiyorsa veya böyle bir geleneğe sahipseniz anayasalar genelde çok fazla teferruatı içermeyen, devlete veya devletin niteliğini ortaya koyan bir takım ana ufuklar, ana prensipler gösteren çok kısa metinler olmalıdır. Fakat bu maalesef Türkiye’nin anayasa geleneğinde hep teferruatlı anayasalar yapılmıştır. Anayasalar maliyeti itibariyle genel olarak kişilerin devlete karşı olan haklarını ve hukuklarını teminat altına alan ve devlete bir takım hedefler gösteren metinler olmak durumundadır" şeklinde konuştu.


Milat Gazetesi Yazarı Tayyar Tercan da geçmişte çok sıkıntı çektiğini ifade ederek, "Benim ideal bir fikrim var, inancım var. İnancınıza, yaşama tarzınıza, tarihinize, geçmişinize, geleneğinize uygun olanı inşa etmek istediğimiz dünya görüşü var. Bunu sistem çapında ortaya koymuş bir ülkede ben bu fikre inanmışım, elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Yazıyorum, çiziyorum. Bir hedefim var. Bu manada baktığınız zaman ben sistemin topyekün değişikliği noktasında hedefimi belirlemiş bir insanım. Bu aşamada baktığımız zaman başkanlık sisteminde referandumda değiştirilmek istenen yapı veya değişiklik en başından çok sığ kalıyor. Şu anki tartışmaların taraflar olarak özellikle karşı çıkış noktasında altı doldurulamayan veya gerçekten çok uzak olan ifadelerin veya söylemlerin olduğunu belirtirim. Yargının bağımsızlığından bahsediliyor, kuvvetler ayrılığından bahsediliyor. Bu ülkenin darbeler tarihi diye bir şey var. Bu ülkede her on yılda bir darbe yaşanıyor. Bu darbeyi yapan adamlar şu an da parlamenter sistemden bahsediyorlar. 15 Temmuz gibi bir şey yaşadık. 15 Temmuz’u darbe girişimini, işgal girişimini görüyoruz. İşgal girişimini yapan adamlar şu an da buna karşı çıkan kişilerdir" dedi. Büyük Doğu Fikir Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Yazar Abdullah Kuloğlu ise başkanlık sisteminin iki türlü faydası olduğuna inandığını dile getirerek, "Birincisi sistem tartışması denilen bir tartışmayı tetiklemesidir. Bu başkanlık sisteminin vesilesiyle oluşan tartışma ortamına baktığımızda aslında tartışılan şeyin başkanlık olmadığını görüyoruz. Aslında tartışılan şey işte bu kimlik krizi dediğimiz şeydir. İkincisi ise gerçekten de bağımsızlık meselesini soylu cinsten anlama ve forumlandırmak gibi bir şeye dönüşecekmiş süreci içerisindedir. Bağımsızlıktan gerçekten ne anlıyorsanız o anladığınız şeyi temin etme yönünden bakabiliyorsanız bu sizin için anlamlı bir tartışmadır. Yoksa iş ucuz politika meselesine döner. Birine ‘niye evet diyorsun’ diye sorduğumuzda bize ‘ben neye evet dediğimi bilmiyorum, kimden geldiğine bakıyorum’ diyor. ‘Niye hayır’ diyene soruyorum, metne falan vakıf değilim ne getirip götüreceğini bilmiyorum ama ben de kim olduğuna bakıyorum diyor. İdealin ne olduğu meselesi tartışma meselesi olmuştur. Sizin kendinize ait doğrunuzu belirlemeniz lazım" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Başkan Tutdere’den su kesintisi açıklaması Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, yaşanan su kesintisiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Başkan Tutdere, yıkımdan dolayı su kesintisine neden olan firma hakkında işlem başlattıklarını duyurdu. Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere, usulsüz yıkım nedeniyle su kesintisine neden olan firma hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatıldığını ve birkaç saatlik süren kesintisinin yapılan çalışmalar sonrası sona erdiğini belirtti. Yıkım alanına gelerek durum hakkında bilgiler alan Başkan Tutdere, su arızasına müdahale eden belediye çalışanlarına kolaylıklar dileyerek halkın mağdur olmaması için işi hızlandırılmasını ve tamiratın sağlam bir şekilde yapılmasını istedi. Başkan Tutdere, “Dün gece Hoca Ömer Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yıkım esnasında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması ve usulsüz yıkım nedeniyle bina yola devrilerek su şebekesine zarar verdi. Adıyaman Belediyesi ekipleri de gece olaya müdahale ederek saat 01.00’da su kesintisi yaşanan mahallelere su arzını sağladı. Ancak su arzının sağlanmasının ardından aynı noktada meydana gelen yeni şebeke arızaları nedeniyle bu kez de Hoca Ömer, Kap Camii, Ulu Cami, Bahçelievler, Yunus Emre, Bahçecik, Ali Taşı, Mara ve Varlık Mahallelerinde su kesintisi meydana geldi. Yapılan çalışmalar sonucunda su yeniden şebeke hattına verildi. Vatandaşlarımızı mağdur eden firma hakkında gerekli yasal çalışmalar başlatıldı ve tutanak tutuldu. Bize düşen kısmıyla ilgili olarak kıymetli hemşerilerimizden özür diliyor, anlayışları ve sabırları için teşekkür ediyorum. Ekiplerimiz olay yerinde canhıraş bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Enkazın kaldırılmasıyla birlikte tüm mahallelerimize su arzını sağlayacağız” diye konuştu.
Nevşehir Kapadokya’nın lezzetleri ‘Kapadokya’da Bahar Sofraları’ etkinliğinde görücüye çıktı Kapadokya bölgesinin önemli organizasyonlarından biri olan ’Kapadokya Gastronomi Festivali’ bu yıl ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ adı altında Kapadokya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde başladı. İlki 2022 yılında yapıldığında Kapadokya bölgesinde gastronomi rüzgarını başlatan festival; yine insan, tarih ve doğa temaları üzerinden yürütülüyor. Tarih boyunca kadim topraklarda yaşamış çeşitli kültür ve inançlara sahip insanların baharın gelişini, şifa, bolluk ve bereket beklentileriyle anlamlandırarak kutladıkları Hıdırellez’in geleneksel lezzetleri öne çıkartılıyor. Katılımcılar doğanın uyanışı ile insanın yeşeren umutlarının bütünleştiği, mevsimsellik ve yerelliğin ön planda tutulduğu Kapadokya’da Bahar Sofraları etkinliği ile gastronomi alanında kanaat önderleri Kapadokya’nın gastronomi mirası ile tanışma imkânı buldu. Nevşehir Valiliği himayesinde Kapadokya Üniversitesi, Ürgüp Kaymakamlığı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA) ve Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) iş birliği ile düzenlenen festival, Kapadokya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Bölümü ile Kapadokya bölgesinin değerli şeflerinin öncülüğünde hazırlanan ve ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ sloganı ile sunulan öğle yemeği ile başladı. Kapadokya Üniversitesi Gastronomi bölümü mutfağında hazırlanan ve bölgeye özgü birbirinden farlı tatların bir araya getirildiği festivalde, özellikle küllü mısırlı ısırgan çorbası ve tatlı su balığından yapılan fava tabağı dikkat çekti. Kapadokya yöresinde yetişen bitkilerden yapılan yemeklerin ön plana çıktığı etkinlikte katılımcılara, taze otlu, asma yapraklı, bölgeye özgü bulgur pilavı ile sunulan kuzu yahninin yanı sıra, bazlama üzerinde karamelize edilmiş soğan ile sunulan kuzu ciğeri ve bölgede yetişen otlarla yapılan gözlemeler ikram edildi. Tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı Saniye Gezer, bölgede yenilenebilir otlardan bir araya getirdiği su ritüeli hazırladı. Bölge özgü yemeklerin sunumunun yapıldığı festivalde konuşan Anadolu Halk Mutfakları Araştırmacısı ve Program Yapımcısı Adnan Şahin, "Kapadokya’da bu yıl 3.’sü yapılan bu festivalin gecikmiş bir festival olduğunu düşünüyorum. Bölgenin gastronomik zenginliğinin öne çıkması konusunda çok önemli bir çalışma" dedi. Akademisyen şef ve TV yapımcısı Asuman Kerkez de yenilen yemeğin damağa imza atması gerektiğini söyledi. Kerkez, "Bu festival gerçekten çok önemli, belki de yüz yıllar önceki reçeteleri burada tatma ve deneyimleme şansınız oluyor. Kapadokya’yı çok seviyoruz. Her sene buraya keyifle geliyoruz. Eskiyle yeniyi bir araya getirmeyi çok iyi başarıyorlar. İçeride birbirinden güzel nefis şeyler tattık. Özellikle tatlı su balığından yapılan bir fava tabağı var. O tabak benim favorimdi. Bunun üzerine yetiğin hiçbir şey o tadı değiştiremedi. Yemek böyledir, damağınıza imza atar. Yıllar sonra bile hatırlarsınız" ifadelerini kullandı.